"KTEPH'de en etkin yöntem cerrahi"

Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Cerrahisi Eğitim Görevlisi Prof. Dr. Bedrettin Yıldızeli:- "Kronik Tromboembolik Pulmoner Hipertansiyon'un (KTEPH) tedavisinde en etkin yöntem ameliyattır. Ameliyat, akciğer damarlarında i

İSTANBUL (AA) - HATİCE ŞENSES - Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Cerrahisi Eğitim Görevlisi Prof. Dr. Bedrettin Yıldızeli, halk arasında akciğer tansiyonu olarak da bilinen pulmoner hipertansiyonun beş tipinden biri olan Kronik Tromboembolik Pulmoner Hipertansiyonun (KTEPH) tedavisinde en etkin yöntemin ameliyat olduğunu belirterek, "Ameliyat, akciğer damarlarında ilaç tedavisiyle geçmeyen ve ölüme yol açabilen kronikleşmiş kan pıhtılarının çıkarıldığı kompleks bir cerrahidir." dedi.

Prof. Dr. Yıldızeli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sağ kalpten akciğere temizlenmesi için kirli kanı götüren atardamarlardaki kan basıncının sürekli yüksek olması olarak tanımlanan pulmoner hipertansiyonun ciddi, ilerleyen, hayatı tehdit eden bir sorun olduğunu ve hastalarda akciğer ile sağ kalbin bozulabildiğini belirtti.

Halk arasında akciğer tansiyonu olarak da bilinen hastalığın beş tipi olduğunu dile getiren Yıldızeli, bunlardan sadece KTEPH'in pıhtı sonrası ortaya çıktığını ve hastaların ancak cerrahi tedaviyle sorundan kurtulabildiğini ifade etti.

Yıldızeli, akciğer damarlarına gelen bu pıhtıların çoğunlukla üç ayda problemsiz eridiğini ve bu hastalara çoğunlukla kan sulandırıcı tedavilere başlandığını ancak 25 hastadan birinde pıhtıların erimediğini ve akciğer duvarlarında kireçlenmeye, damar duvarında incelmeye yol açarak KTEPH'e dönüştüğünü dile getirerek, şunları kaydetti:

"Bazı hastalarda pulmoner emboli daha sık görülür. Hangi hastalarda embolinin kronikleşeceği tam bilinmemektedir. Bilinen risk faktörleri arasında, geniş ve nüks eden emboli, bacak toplar damarlarında pıhtı, varis, geçirilmiş flebit olması, kanser öyküsü, dalağı alınmış hastalar, kronik bağırsak ve Lupus gibi hastalıklar yer alır. Birçok hastada geçirilmiş akciğer embolisi sonrası 1-2 yıla yakın şikayetsiz bir dönem geçer. İlk şikayet hareketle görülen nefes darlığıdır. Akciğer emboli öyküsü olmayan hastalarda ise ani başlayan eforlu nefes darlığı, göğüs ağrısı veya bayılma görülebilir. Bu hastalar sıkça astım, KOAH veya kalp krizi tanıları alabilir. Bu durum hastaların KTEPH tanısı almasını güçleştirmektedir. Hastalık ilerledikçe pulmoner hipertansiyon ve sağ kalp yetmezliği gelişir. Bu durumda ayak ve karında şişlik, yüzde morarma görülür. Bu şikayetleri olan hastalara akciğer filmi, ekokardiyografi, akciğer sintigrafisi ve tomografisi çekilerek KTEPH tanısı konulur. Bu hastaların Türkiye'de bu konuda tek uzman merkez olan Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edilmesi gerekmektedir."


- "Pıhtılar çıkarılınca akciğer tansiyonu düşer"

Prof. Dr. Bedrettin Yıldızeli, "KTEPH tedavisi dört basamaktan oluşur. Tedavide kullanılan ilaçlar var olan pıhtıları çözmekten çok yeni pıhtı oluşmasını engeller. Bu nedenle hastalığın tedavisi ameliyattır." dedi.

Hastaların yüzde 60-70'inin ameliyata uygun olduğunu dile getiren Yıldızeli, şöyle devam etti:

"KTEPH hastaları pulmoner endarterektomi ameliyatıyla sağlığına kavuşur. Bu ameliyat kompleksi bir ameliyattır ve KTEPH tedavisinde en etkin yöntemdir. Ameliyat, akciğer damarlarında ilaç tedavisi ile geçmeyen ve ölüme yol açabilen kronikleşmiş kan pıhtılarının çıkarıldığı kompleks bir cerrahidir. Tedavi edilmezse bu pıhtılar akciğer damarlarındaki kan akımını keserek, damar duvarında değişiklik ve pulmoner hipertansiyon hastalığına yol açar. Bu durum kalp yetmezliği ve ölüme sebebiyet verir. Ameliyata uygun olmayan hastalarda, ekibimiz balon pulmoner anjiyoplasti ve ilaç tedavisine karar vermektedir. KTEPH, birçok akciğer ve kalp hastalığıyla karıştırılabilir ve bu durum hastaların uzun süre KOAH, astım ve kalp kapak hastalığı gibi diğer tanılarla tedavi olmasına neden olabilir. Yanlış tanı da hastalığın ilerlemesine yol açarak ameliyat şansını engellemektedir. Cerrahi ekibimiz, hangi KTEPH hastasına, hangi tedavinin verilmesine karar veren konunun uzmanlarından oluşmaktadır."

Yıldızeli, KTEPH hastalarında ilerlemiş kalp ve akciğer yetmezliği bulunduğunu, pıhtıların çıkarılmasının ardından ise akciğer tansiyonunun hemen düştüğünü, kalp ve akciğerin hastalık öncesine yakın bir performansta çalışmaya başladığını aktararak, "Kronik pıhtı sebebiyle oluşan pulmoner hipertansiyon hastalığı cerrahi bir hastalıktır. Ameliyatla düzeltilebilecek bir hastalığın, bu konuda yeterli tecrübesi olmayan ekipler tarafından değerlendirilmemesi gerekmektedir. Ameliyat olamaz denen birçok hastamız, pulmoner endarterektomi ekibimiz tarafından değerlendirilerek, başarılı şekilde ameliyat edilmişlerdir." ifadelerini kullandı.

Gündem Haberleri