GÜNDEM - 24 Ekim 2016 Pazartesi 14:28

Şile’de palamut bereketi balıkçıların yüzünü güldürüyor

A
A
A
Şile’de palamut bereketi balıkçıların yüzünü güldürüyor

Palamudu ile ünlü Şile’de bu sene balıkçıların yüzü gülüyor. 1 Eylül’de sezonun açılması ile birlikte Şileli ve civar şehirlerden gelen balıkçılar, palamudun bereketini yaşıyor.

Av yasağının kalkması ile İstanbul’un Karadeniz kenti Şile’de denize açılan balıkçıların yüzünü palamut güldürdü. Trabzon, Samsun, Balıkesir, Rize ve diğer illerden ilçeye avlanmaya gelen balıkçılar, tuttuğu palamutları İstanbul, Bursa, Ankara, Rize, İzmir ve Trabzon’a kamyonlarla sevk ediyor. İlçede balıkçı tezgahlarını da süsleyen palamudun tanesi büyüklüğüne göre 5-10 liradan satılıyor.
Şile’de avlanan balıkçılar, palamudun son 15 yıl içinde en bol döneminin yaşandığını söyledi. Mevsim balığı olması sebebiyle vatandaşların palamuta rağbet gösterdiğini belirten balıkçılar, "Yaklaşık olarak 10-15 senenin en iyi sezonunu yaşıyoruz. Balıkların kuluçka sürelerinde ve yumurtadan çıktıkları dönemlerde havanın mevsim normallerinin üstünde olması balıkların daha hızlı gelişmesini ve büyümesini sağladı. Denizde bol miktarda palamut ve çinekop var. İyi bir sezon yaşıyoruz. Palamudun tanesi 5 liraya kadar düştü. Yaklaşık 1 ay sonra palamut Karadeniz'den çıkacak o yüzden bulmuşken vatandaşı bol bol balık yemeye davet ediyoruz" dedi.
Palamudu ile ünlü Şile’de balıkçılar belediye tarafından desteklenirken bereketli geçen bir sezonda konuşan Belediye Başkanı Can Tabakoğlu, "Şile tarım, turizm, balıkçılık alanlarında çok yönlü bir ilçe. Bu yüzden her ne kadar Şile turizmi ile ön plana çıkmış olsa da aynı zamanda bir balıkçı kasabasıdır. Her sene av yasağının kalkmasıyla Şileli balıkçılarımızla beraber civar illerden gelen balıkçılarımız da burada ekmeklerini denizden çıkarıyorlar. Bizler de kendilerine her türlü desteği sağlamak için çalışıyoruz. Balıkçılarımıza ilk müjdemizi vermiştik, şu anda marina ve yeni balıkçı barınağımızın yapımı devam ediyor. İkinci müjdemiz ise şu an projelendirme aşamasında olan Sahilköy Limanı ve Balıkçı Barınağı. Buradaki limanımızın yapımına da en kısa sürede başlayacağız. Balıkçılarımız için yeni konaklama alanları oluşturacağız" diye konuştu.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Başkan Ünlü: "Marmaris’i festivaller kendi yapacağız" Bu yıl üçüncü kez yapılan Marmaris Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali açılış galası ile başladı. Belediye Başkanı Acar Ünlü, “Hedefimiz Marmaris’i yeniden festivaller kenti yapmak, festivallerin çeşitlendiği bir bölge haline getirmek” diye konuştu. ‘Marmaris’i sanatla yeşerteceğiz’ sloganıyla Marmaris Kültür ve Sanat Derneği (MAKSAD) ve Marmaris Belediyesi iş birliğiyle düzenlenen Marmaris Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali üçüncü kez sanatseverleri ağırlıyor. Bu yıl ki teması ‘Doğanın İyileştiren Senfonisi: Hemithea’ olan festivalin açılış galası çok sayıda sanatseverin katılımı ile yapıldı. Kastabos Antik Kenti ve Hemitea Tapınağı’ndan ilham alınarak 11 Mayıs - 30 Haziran arasında yapılacak MKSF24’ün açılış galasına Marmaris Kaymakamı Nurullah Kaya, Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü, MAKSAD Başkanı Doç. Dr. Samir Gülahmedov, Festival Koordinatörü Derya Ön, iş insanları, basın mensupları ve çok sayıda davetli katıldı. Programda festivalin tanıtım filmi izletilirken, ardından sponsor firmalara ve destek verenlere teşekkür plaketi sunuldu. Burada bir açıklama yapan Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü yeni dönemde Marmaris’teki festivallerin artarak güçleneceğini ifade ederek, “Festivalde bu yıl da Kastabos Antik Kenti ve Hemitea Tapınağı’yla ilgili tema oluşturuldu. Bu tema ile Marmaris bölgesinde bulunan antik kentlere ve yapılara dikkat çekmeyi amaçlıyoruz. Marmaris’in doğal güzelliklerinin yanında tarihi zenginliklerinin de olduğunu duyurmayı hedefliyoruz. Bundan sonraki süreçte bu festivallerin daha da güçlenerek artacağına ve ileriye taşınacağına inanıyoruz, bunun için uğraş vereceğiz. Marmaris bizim çocukluğumuzdan itibaren festivallerle bilinen bir yerdi. İlerleyen süreçte festivaller kenti olma özelliği duraklama dönemine girdi. Hedefimiz Marmaris’i yeniden festivaller kenti yapmak, festivallerin çeşitlendiği bir bölge haline getirmek. Marmaris Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali’ni dünyanın bütün bölgelerinden sanatçıların yer almak isteyeceği bir festival haline gelmesi için elimizden geleni yapacağız” diye konuştu. 11 Mayıs-30 Haziran tarihleri arasında düzenlenecek festivalin odağı Hisarönü yakınlarında bulunan Hemithea Tapınağı ve Kastabos Antik Kenti olarak belirlendi. 11 Mayıs Cumartesi günü Armutalan Kültür Merkezi’nde yapılacak tören ve Doç. Dr. Salih Kaymakçı’nın ‘Kastabos Kutsal Alanı ve Hemitea Tapınağı’ başlığı ile düzenlenecek söyleşinin ardından kapılarını açacak olan festivalde açılış konserini ise 12 Mayıs’ta Quator A Cordes ’Amici’ Oda Müziği Topluluğu ile MAKSAD Oda Müziği Topluluğu verecek. Yaklaşık 50 gün sürecek ve birçok söyleşi, tiyatro ve konsere ev sahipliği yapacak festival kapsamında; Fazıl Say, Serenad Bağcan, Marcelo Nisinman, Gaye Su Akyol, Yekta Kopan, Esther Abrami ve Ferit Odman gibi çok sayıda önemli isim sanatseverlerle bir araya gelecek.
Düzce Vali Aslan “Anne hayattır” DÜZCE(İHA) – Düzce Valisi Selçuk Aslan, “Annelerimizin değeri, dilimizin dokusunda da gizlidir; Anayasa’dır, Anadolu’dur, Ana kaynağımızdır annelerimiz" dedi. Anneler Gününde bir kutlama mesajı yayınlayan Vali Selçuk Aslan, Anne bir gülümsemeyle büyüyen bir dünyadır. Dünümüz, bugünümüz ve yarınımızdır annelerimiz. Anne bir canın hayat bulduğu en güzel karşılıktır. Anne kalbin bedenin dışında attığı her büyük kelimenin karşılığıdır. Anne güçtür, anne dayanaktır. Anne düştüğün yerden kaldıran, kalkarken dizinin acıdığı yerde kalbi atandır. Anne hem yavrusu için hem de başkalarının yavrularını korusun diye içten edilen dualardır. Anne bir can yanmasın diye bütün canların içindeki merhamettir. Anne sevgisinde sonsuz, yavrusu için gücü sınırsız olandır. Anne bir gülümsemeyle büyüyen bir dünyadır. Anne hayattır. Annelerimiz; Anadolu’nun verimli topraklarında kök salmış, benzersiz bir sıcaklık ve sevgi kaynağı olarak hissettirirler kendilerini. Onlar, yaşamın anlamını şekillendirirler; her biri karanlığımızda ışık, kaybolan yollarımızda en büyük kılavuzumuzdur. Anneler, sevginin en saf ve en güçlü temsilcileridirler. Annelerimizin değeri, dilimizin dokusunda da gizlidir; Anayasa’dır, Anadolu’dur, Ana kaynağımızdır annelerimiz. Annelerinin özverisiyle sevgiyle büyüyen çocuklar, hayata güvenle adım atarlar. Her anında fedakarlık ve özveriyle dolu olan hayatları, topluma ilham kaynağı olmuştur. Onlar, ailelerin ve toplumun temel taşlarıdır, sonsuz sevgi ve saygıyı hak ederler. Her biri, çocuklarına adanmış bir ömrün gönüllü destan yazıcılarıdır. İlk kelime, ilk adım, ilk başarı. Anneler, çocuklarının her derdine şifa ve her mutluluğuna kaynak olarak olmak için dünyanın yükünü çeker, çocuklarıyla baharı paylaşırlar. Anneler fedakarlığın, sevginin, özverinin ve toplumun temelini oluşturan sonsuz ilham kaynaklarıdır. Bu duygu ve düşüncelerle, Anneler Günü’nün, annelerimizin değerini daha iyi anlamamıza vesile olacağına inanıyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ’Bir anne dünyayı değiştirebilir’ sözünün eşsiz timsali Zübeyde Hanım ve evlatlarını vatan uğruna şehit vermiş annelerimiz başta olmak üzere kendi annem ve dünyanın en güzel rengi olan sevgilerinin gücüyle bütün dünyayı anlamlı, yaşanır ve duyarlı hale getiren tüm annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyor, sağlıklı, mutlu ve huzurlu günler geçirmelerini temenni ediyorum” ifadelerinde bulundu.
Düzce Prof. Dr. Erol Güngör vefatının 41. yılında Düzce’de anıldı Türk fikir, kültür ve irfan hayatının ‘altın beyinli adamı’ yakın tarihimizin en büyük mütefekkir ve münevveri Prof. Dr. Erol Güngör, vefatının 41. yılında Düzce’de anıldı. Güngör’ün adını taşıyan Kültür Merkezi’nde düzenlenen anma töreni ve panelde, Türkiye’nin önde gelen fikir insanları, Erol Güngör’ün düşüncelerini ve ilmi yönünü, eserleriyle birlikte ele alarak anlattı. Türk sosyal bilim camiasının büyük ismi Erol Güngör vefatının 41’inci yılı dolayısıyla Düzce’de anma programı ve panel düzenlendi. Düzce Valiliği, Düzce Belediyesi, Düzce Üniversitesi ve Kültür Ocağı Vakfı (KOCAV) işbirliğinde hazırlanan anma programı, Prof. Dr. Erol Güngör’ün adını taşıyan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Törende bir konuşma gerçekleştiren Kültür Ocağı Vakfı (KOCAV) Başkanı Dr. Ali Ürey, 40 yılı aşan bir dostluğun yolcuları olarak Erol Güngör’ü anmak için bir arada bulunduklarını söyledi. KOCAV’ın kurulduğu günden bu yana Güngör’ü gündemde tuttuğunu kaydeden Ürey, onun fikir ve düşüncelerinin, başta okur-yazar kesim ve gençlik olmak üzere tüm millete ulaşması için çaba sarf ettiklerinden söz etti. Bu maksatla Erol Güngör’ü genç kuşağa anlatmak ve onun anlaşılmasını sağlamak üzere birçok etkinlik gerçekleştirdiklerini kaydeden Ürey, “Erol Güngör’ün kim olduğunu, neden bu kadar önemli olduğunu birazdan hocalarımızdan dinleyeceğiz. Bu vesile ile sıcak ev sahipliği yapan Düzce halkına ve Düzceli öğrencilere, bizim bu salonda bir dost olarak bulunmamızı sağlayan Valimiz Selçuk Aslan’a, Bakanımız Faruk Özlü’ye, Vekilimiz Ayşe Keşir’e, Rektör Yardımcımız İlhan Genç’e teşekkür ediyorum” dedi. “Muhterem bir şahsiyeti anmaya vesile kıldı” Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç ise, 1960-70’li yıllarda Türkiye’nin fikir hayatında fevkalade canlılık ve parçalanmışlık olduğunu, ancak filozofların bu ayrı akınları birleştiren önemli insanlar olduğunu kaydetti. Erol Güngör’ün fikirleri ile önemli bir düşünür olduğunu ifade eden Genç, “Faruk Özlü, Kültür Merkezi’ne Erol Güngör adını verdiğinde herkes şaşırmıştı. Ancak Düzceliler de şimdi anlıyor ki çok muhterem bir şahsiyeti, bir filozofu, bir düşünce adamını burada anmaya vesile kıldılar. Ruhu şad olsun” şeklinde konuştu. “Çok daha yakından anlamamız ve anlatmamız gerekiyor” Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü ise, Türk düşünce hayatının önde gelen isimlerini Düzce’de ağırlamaktan ve ev sahipliği yapmaktan büyük bir onur duyduğunu kaydederek, “Başta sosyal psikoloji olmak üzere birçok alandaki düşünceleri ile bizleri etkileyen, düşünce hayatımıza yön veren çok sayıda bilim insanının yetişmesine vesile olan Erol Güngör’ü vefatının 41. yılında saygı, rahmet ve şükranla anıyorum. Bugünkü panelde rahmetli Erol Güngör’ü, başta sosyal meseleler olmak üzere ahlak, cemiyet, sosyal psikoloji, kültür ve milli değerler hakkındaki düşüncelerini konuşacağız. Panelimizin rahmetli Erol Güngör’ün düşünce yapısının çok daha anlaşılmasına vesile olmasını diliyorum. Sadece 45 yıllık bir hayat içinde düşünce iklimimize derin katkılar, etkiler ve izler bırakan Prof. Dr. Erol Güngör’ü çok daha yakından anlamamız ve anlatmamız gerekiyor. Kadim medeniyetimizin bilgi üreten ve ürettiği bilgiyi faydaya dönüştüren bir güzergahta ilerlemesi için çalışmalı, düşünmeli ve bu yönde mesafe almalıyız. Düşünce hayatımızı her zaman canlı tutmaya, sosyoloji ve felsefe gibi sosyal bilimler alanlarına çok daha fazla önem vermeye, ilim adamlarımızı desteklemeye devam etmeliyiz. Düşünce hayatımıza katkı sunan, bize yeni ufuklar açan herkes başımızın tacıdır. Bugünkü panelimizi ülkemizin fikir iklimine katkıda bulunmasını diliyorum” ifadelerini kullandı. AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı ve Düzce Milletvekili Ayşe Keşir’de, Erol Güngör’ü daha çok kitapları ile tanıdığını ve hukuk, felsefe, sosyoloji ve psikoloji gibi farklı alanlarda multidisipliner bir yaklaşım sergileyen Güngör’ün çağının ‘kutup yıldızı’ olduğunu belirtti. “Fikirleri ve eserleri bizim için yön verici oldu” Düzce Valisi Selçuk Aslan ise, Türkiye’de sosyal meseleleri tam ortasından kavramış, sorunu sağa sola çekmeden, eğip bükmeden, doğru bir şekilde tahlil etmesinin Erol Güngör’ü, kıymetli ve mütefekkir kıldığını söyledi. Erol Göngör’ün fikirleri ve eserlerinin kendileri için de yön verici olduğunu anlatan Aslan, “Hayata doğru bakmamıza, kendimiz açısından ilkeler geliştirmemize ve bu ilkeler istikametinde yürümemize vesile oldu” diye konuştu. Erol Güngör’ü her yönüyle anlattılar Anma töreni, panel ile devam etti. Erol Güngör’ün bibliyografyasının okunması ile başlayan panelde, Güngör’ün düşünce ve fikirleri, ilmî yönü, eserleriyle birlikte ele alınarak anlatıldı. Sakarya Üniversitesi’nden Prof. Dr. M. Tayfun Amman “Medeniyet Kırılması Ekseninde Erol Güngör”, Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Akif Okur “Modernleşme Tecrübesi, Erol Güngör ve Dünyamız”, İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi’nden Prof. Dr. Tahsin Görgün “Erol Güngör ve Türk Üniversitesi”, Düzce Üniversitesi’nden Doç. Dr. Fatih Yıldız “Erol Güngör’ün Entelektüel Kimliği”, İstanbul Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyesi M. Fatih Karakaya da “Teknoloji Değişmesi, Erol Güngör ve Makine Medeniyeti” başlıkları altında konuşmalarını gerçekleştirdiler. Anma töreni ve panel programı, konuşmacılara plaket takdimi ve toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.