19 Mayıs'ta Sözcü'ye operasyon: Gerekçe yine 'FETÖ'

Sözcü gazetesi sahibi Burak Akbay'ın da aralarında bulunduğu 4 isim hakkında FETÖ adına suç işlemek suçlamasıyla operasyon başlatıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı üzerine Sözcü gazetesi imtiyaz sahibi Burak Akbay ve 3 gazeteci hakkında gözaltı kararı verildi. Sözcü gazetesi avukatlarının yaptığı açıklamaya göre polis 4 kişinin ikametlerinde arama yaptı. Mediha Olgun'un gözaltına alındığı, Burak Akbay'ın yurtdışında olduğu bildirildi. İzmir muhabiri Gökmen Ulu, gözaltına alındı.

Yayınlanma: 19.05.2017 - 10:00
Abone Ol google-news

<video:743826>

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı doğrultusunda Sözcü gazetesine operasyon başlatıldı.
Soruşturma kapsamında gazetenin sahibi Burak Akbay, internet sorumlu müdürü Melda Olgun, Mali İşler Müdürü Yonca Kaleli ve muhabir Gökmen Ulu hakkında gözaltı kararı verildiği belirtildi.

Polis 4 kişinin ikametlerinde arama yaptı. Mediha Olgun'un gözaltına alındığı, Burak Akbay'ın yurtdışında olduğu bildirildi.

GÖKMEN ULU GÖZALTINA ALINDI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında hakkında gözaltı kararı verilen Sözcü Gazetesi İzmir muhabiri Gökmen Ulu, İzmir Karşıyaka'daki evinde yapılan aramanın ardından İzmir Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

Gökmen Ulu'nun işlemlerinin ardından, soruşturmanın yürütüldüğü İstanbul'a gönderileceği belirtildi.


BAŞSAVCILIK AÇIKLAMA YAPTI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, Sözcü Gazetesine yönelik operasyonla ilgili DHA'ya açıklama yaptı. Operasyon bilgisini doğrulayan Fidan, "Sözcü Gazetesi'nin yöneticileri hakkında. Şu anda zaten firari. Hakkında yakalama var. Gözaltı var. Soruşturma işlemleri devam ediyor" dedi.

Kimler hakkında işlem yapıldığı sorusuna da Fidan, "Sadece patronu ve birkaç çalışanı" karşılığını verdi.
     Sözcü Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve yazarlardan açıklama - VİDEO

<br<video:744184> />

AVUKATLARDAN AÇIKLAMA

Sözcü Gazetesi avukatı Celal Ülgen, açıklamalarda bulundu.  Sözcü Gazetesi binası önünde konuşan Ülgen, "Türkiye Cumhuriyeti'ni kurarken çıkış yolunu başlattığı gün, böyle bir günde Sözcü Gazetesi'nin sahibi, sayın Burak Akbay ve Sözcü Gazetesi'nde 3 kişi hakkında arama ve el koyma uygulanırken haberimiz oldu. Derhal olay yerine gittik.  Kararı okudum. Son derece absürt, akla ziyan ve hukuki yönden tartışılacak hiçbir yönü olmayan mantığa aykırı bir karar ile karşılaştım. Kararda, dijital belgelere el koyulması hükmü de vardı. Bu kapsamda Burak Akbay'ın evinde yapılan aramada hiçbir şey bulunmadı. Sadece mini ipad bulundu ve el konuldu. Arabası arandı herhangi bir şeye el konulmadı. Eş zamanlı olarak Sözcü Gazetesi'nin mali işlerden sorumlu müdürü Yonca hanım hakkında ve ayrıca internet sorumlu müdürü hakkında ve bir muhabir hakkında aynı amaçlı kararlar çıktığını öğrendik" diye konuştu.  

"BURADAN KESİNLİKLE BİR FETÖ'CÜ ÇIKMAZ. FETÖ'NÜN DÜŞMANLARINI ARAMAK İSTİYORLARSA BURADAYIZ"     

Celal Ülgen, "Açıkça söyleyebilirim. Buradan kesinlikle bir FETÖ'cü çıkmaz. Sözcü Gazetesi'nde FETÖ yandaşı çıkmaz. FETÖ'nün karşıtlarını, düşmanlarını aramak istiyorlarsa buradayız. FETÖ'nün düşmanı olduğumuz için FETÖ'ya bu kadar zaman kök söktürdüğümüz için bize el koymak istiyorlarsa buradayız" açıklamasında bulundu. 

"TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NDE MUSTAFA KEMAL ÜLKÜSÜNÜ SÜRDÜRMEK SUÇSA BURADAYIZ" 

Avukat Ülgen, "Türkiye Cumhuriyeti'nde Mustafa Kemal ülküsünü sürdürmek, yaşatmak bir suçsa bunu sorguluyorlarsa, buradayız. Biz, Sözcü yıkılmayacak. Sözcü'nün Mustafa Kemal sevdası, aşkı,  FETÖ düşmanlığı yıkılmayacak. Kimi kripto FETÖ'cülerın Sözcü'yü hedef göstermesi, Sözcü'yü bugüne kadar taşıdığı işlevinden yıldırmayacak. Devam edeceğiz" dedi. 

"KENDİ AYAĞINIZA KURŞUN SIKTIĞINIZ ORTAYA ÇIKACAK MAHCUP OLACAKSINIZ" 

Celal Ülgen, "Arama, el koyma operasyonun sonucunda ortaya kocamaman bir hiç çıkacağını düşünüyor ve inanıyorum. Abdestimizden eminiz kendimize güveniyoruz. Bu ülkede anlatmak istediğimiz önemli bir husus var; eğer bize yaptığınız uygulamayı FETÖ'cülere da yapıyorsanız kendi delilinizi kendiniz karatıyorsunuz dedik polislere. Çünkü dijital verilere el konulurken imaj mutlaka alınması gerekir. Ama polis arkadaşlar imaj gerekli olmadığı kanısında. Cumhuriyet savcılarının ve yargıçların bu konuda titiz olması gerekir. Çünkü ileride bu işin AİHM, AYM çıktığında o kanalda imajı alınmamış deliller ile FETÖ'cüleri mahkum etmeniz halinde kendi ayağınıza kurşun sıktığınız ortaya çıkacak mahcup olacaksınız" açıklamasında bulundu. 

"POLİSLERİ, SAVCILARI UYARIYORUM, KENDİ AYAĞINIZA KURŞUN SIKMAYIN" 

Celal Ülgen, "Polisleri, savcıları uyarıyorum; bizden bir şey çıkmaz. Bir şey  çıkacak olanlarda da delillerinizi karartmayın. Kendi ayağınıza kurşun sıkmayın" dedi. 

"ŞU ANA KADAR GÖZALTI KARARI YOK. FİİLİ BİR GÖZALTI KARARI UYGULAMASI VAR" 

Avukat Ülgen, "Şu ana kadar gözaltı kararı yok. Fiili bir gözaltı kararı uygulaması var. Gözaltı kararını savcılar verir. Ama bize ulaşmış olan Yonca hamın evine giden arkadaşlarda gözaltı kararı görmedik" dedi. 

"5 GÜN ÖNCE BURAK AKBAY TÜRKİYE'DEYDİ" 

Celal Ülgen, "Murat beyin evine gelen arkadaşlar da gözaltı kararı görmedik. Biraz önce sayın başsavcı, bir açıklama yaptı. Sözcünün sahibini firari olduğunu söyledi. Ya sayın başsavcı ceza muhakemesi usul kanunundaki firari tanımını bilmiyor ya da kasıtlı davranıyor kamuoyu yaratmak istiyor. Herhangi bir hakkında yakalama kararı olmayan kimseye karşı  firari kelimesi kullanılması suçtur. Daha 5 gün önce Burak Akbay Türkiye'deydi.  THY'den giriş ve çıkışlarını kontrol etmesini öneririm.  Türkiye'ye rahatça gelen, giden bir kişini kaçak olarak nitelendirilmesini kamuoyunun ve basının takdirine bırakıyorum" diye konuştu. 

Sözcü gazetesinin avukatlarından İsmail Yılmaz ise DHA'ya yaptığı açıklamada, İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği tarafından Sözcü Gazetesi'nin sahibi Burak Akbay, internet sorumlu müdürü Mediha Olgun'un finans müdürü Yonca Kaleli ile İzmir muhabiri Gökmen Ulu hakkında gözaltı kararı olmadığını, sadece arama ve el koyma kararı bulunduğunu söyledi.

Yılmaz ayrıca, yapılan aramalarda Burak Akbay'ın bir tablet bilgisayarına el konulduğunu, finans müdürü Yonca Kaleli'nin evinde arama yapan polislerin gözaltı işlemi yapmadan evden ayrıldıklarını, muhabir Gökmen Ulu'nun evinde ise aramanın devam ettiğini söyledi. Avukat Yılmaz, Mediha Olgun'un ise gözaltı kararı olmadığı halde polis tarafından gözaltına alındığını, bu gözaltı işleminin başka soruşturma kapsamında olabileceğini  söyledi. 

“FETÖ'YE ÜYE OLMAMAKLA BİRLİKTE…"

Savcılık yetkililerinden edinilen bilgiye göre, Sözcü Gazetesi'nin sahibi Burak Akbay'ın da aralarında bulunduğu 4 kişi hakkında "FETÖ'ye üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işledikleri" iddiasıyla gözaltı kararı çıkarıldı. 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosunca yürütülen soruşturma kapsamında, Sözcü Gazetesi'nin sahibi Burak Akbay'ın yanı sıra, internet sorumlu müdürü Mediha Olgun, finans müdürü Yonca Kaleli ile İzmir muhabiri Gökmen Ulu hakkında gözaltı kararı var.

SÖZCÜ GAZETESİ İZMİR MUHABİRİ GÖKMEN ULU'DAN AÇIKLAMA

Sözcü gazetesine yapılan operasyonunun gerekçesi olarak gösterilen “15 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te bulunduğuna ilişkin” yönündeki haberi nedeniyle “arama ve el koyma” kararı verilen İzmir muhabiri Gökmen Ulu'yu meslektaşları ve siyasiler yalnız bırakmadı. CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, İzmir Milletvekili Atilla Sertel ve Musa Çam, İzmir Gazeteciler Cemiyeti yönetim kurulu üyeleri, Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şube Başkanı Halil Hüner ve gazeteci arkadaşları, Sözcü'ye yapılan operasyonun duyulmasının ardından Ulu'nun evinin önüne geldi. Bostanlı'daki yurttaşlar ve bölgedeki esnaf da “dayanışma masası” oluşturdu.

GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR

Destek için gelenlerin yanı sıra eşi ve çocuğuyla birlikte bekleyen Ulu, şunları söyledi:
“Biz bu filmi görmüştük. Biz gazeteciyiz. Evrensel meslek ilkelerine sıkı sıkıya bağlı, tertemiz yaşayan, tertemiz ölecek olan gazetecileri. Son yıllarda benzerlerinde olduğu gibi gazetecilik yine suç olacaksa, gazetecilik suç değildir. Hepsine, spekülasyonların daha fazlasına biz gereken cevapları zaten verdik. Bizim mücadele ettiğimiz terör örgütlerinden FETÖ, bu ülkeye büyük kötülükler yaptığında biz gazeteciler olarak bu hakikatleri yazdık. Basından öğreniyorlardı insanlar haklarında çıkan kararları, haberleri yoktu.”

EN BÜYÜK GAZETECİ HAPİSHANESİ

İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen de operasyona tepki gösterdi. Misket, yaptığı açıklamada “Sözcü Gazetesi'ne ilişkin aylardır süren bir soruşturmanın 6 savcı değiştirdikten sonra 19 Mayıs gününde işleme konmasından büyük üzüntü duyuyoruz. Gazetelere ve gazetecilere karşı bu uygulamalar, ülkemizin dünyanın en büyük gazeteci hapishanesi olarak anılması, her gün yeni bir baskı, yeni bir hukuksuzluk örneği ile karşılaşmak ve en önemlisi terör örgütleriyle ilişkilendirilmek her geçen gün kaygılarımızı artırıyor. Basın, ifade ve halkın haber alma özgürlüğüne ağır darbe vuran bu baskıcı uygulamalara bir an önce son verilmesini istiyoruz. Gazetecilik yaptığı için gözaltına alınan, tutuklu bulunan tüm meslektaşlarımızla dayanışma içinde olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz” dedi.

UĞUR DÜNDAR'DAN OPERASYONA TEPKİ

Sözcü Yazarı Uğur Dündar, operasyonun duyulması üzerine Twitter'dan yaptığı açıklamada "Bayram sabahı Sözcü'de gözaltılar varmış! Doğruca gazetem Sözcü'ye gidiyorum. Eğer Sözcü de FETÖ'cü ise, Türkiye'de herkes FETÖ'cüdür!.." dedi.

Bu alçaklar 15 Temmuz gecesi başarılı olsalardı infaz edilecek kişilerin listesinde ben 21’inci sıradaydım. Şimdi ben, sevgili Yılmaz Özdil, Emin Çölaşan, Bekir Coşkun ve Sözcü’nün diğer çok değerli gazeteci-yazar arkadaşlarımız, meslektaşlarımız… Yani bunların yanına FETÖ kelimesi yaklaşabilir mi!.. Teğet bile geçemez. Dolayısıyla Sözcü gibi yurtsever, Atatürkçü, Cumhuriyetçi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesine gönülden bağlı ve bunu ısrarla deglare eden, FETÖ deyimini ilk kullanan gazetedir. Bu yüzden bunun FETÖ’cülere çıkar sağlamak için düzenlenen bir operasyon olduğunu düşünüyorum.

Üzülerek ifade ediyorum, bu tür operasyonlar FETÖ operasyonlarının bir an önce sonlanmasını isteyenlerin ve FETÖ’yü masum göstermeye çalışanların ekmeğine yağ sürer. Çok büyük tepki çeker. Zaten dünyada yapayalnız kalmış bir ülkeyiz. Bu algı daha fazla artar.




2 EYLÜL 2016'DA HABER VERMİŞTİ

Sözcü gazetesi 2 Eylül 2016'da "Sözcü'yü susturmak istiyorlar" manşetiyle çıkmıştı. Manşet haberde gazete hakkında 'FETÖ' dosyası hazırlandığı belirtiliyordu.

Gazetenin manşet sayfasında şu ifadeler yer alıyordu: "Sözcü üzerindeki baskılar artıyor sevgili okurlar. Anlaşılan o ki Türkiye’nin en etkili gazetesi Sözcü susturulmak isteniyor! Neden?

Sebep basit: Gerçekleri yazdığı ve malum çevreleri ürküttüğü için!
Sözcü'nün FETÖ'cü olduğunu iddia eden kötü niyetli birtakım zevat var!
Dahası, Sözcü hakkında savcılıkta bir dosya hazırlandığı duyumunu aldık.
Güler misiniz, ağlar mısınız?

Bu ülkede herkes FETÖ'cü olabilir ama Sözcü asla olamaz! FETÖ'nün alçak felsefesi, Sözcü'nün karakterine, yapısına, ahlakına uymaz.
Bütün haberlerimiz ve tüm yazarlarımızın yazıları ortada……

Sözcü sapına kadar Atatürkçü ve Cumhuriyetçidir.
Atatürkçü olmamız ve halktan büyük destek görmemiz birilerinin canını sıkıyor. Varsın sıksın, biz doğru yoldan sapmayacağız.

İktidar mensupları dahil herkes Pensilvanya'ya gidip “Hocaefendi hazretleri” diye Fethullah Gülen'in elini öperken ona “FETO” diyen ve Türkiye için tehlikeli bir kişi olduğunu yazan tek gazete Sözcü idi.

Fethullah Gülen'in Sözcü aleyhine açtığı 35 ceza ve tazminat davası vardır. Bu bile Sözcü'nün sağlam karakterini göstermeye yeterlidir.

Yayın hayatına atıldığı ilk günden bu yana Atatürk ilkelerinden sapmayan, Türkiye'nin marka olmuş en dürüst Atatürkçü yazarlarını bünyesinde toplayan, her nüshasında Türkiye Cumhuriyeti'ni, özgürlükleri ve ulusal birliğimizi savunan Sözcü ile FETÖ arasında bir bağlantı kurmaya çalışmak ayıptan da öte büyük bir densizliktir!"

EMİN ÇÖLAŞAN: YILMAYACAĞIZ, SUSMAYACAĞIZ

Temmuz ayının başında yapılmış bir haberi sürekli ısıtıp ‘Siz darbeye neden oldunuz’ diye geliyorlar. Cumhurbaşkanı’nın nerede tatilde olduğu her yerde haberdir. Operasyonun tarihi 19 Mayıs Ulusal Bayramı’mıza denk getiriliyor. Kurulduğundan beri iktidarı rahatsız eden bir gazete Sözcü. İşte Türkiye’de muhaliflerin başına gelen bunlardır. Muhalif gazetelerin başına gelecek olan bunlardır. Ama biz yılmayacağız, susmayacağız.

BEKİR COŞKUN: SÖZCÜ SIRADAN BİR GAZETE DEĞİL

Sözcü sıradan bir gazete değil. Milyonlarca sahibi var. Biz hukuku ve demokrasiyi savunmaya devam edeceğiz. Bizim hesabını veremeceğiz bir şey yok. Biz savcıya hesabını veririz. Sen tarihe nasıl hesap vereceksin.

NECATİ DOĞRU: YAPTIĞIMIZ HALKIN SÖZCÜLÜĞÜ

Sözcü gazetesine gözdağı vermek, korkutmak ve Sözcü’nün sesini kısmak için kurgulanmış bir oyun. Sözcü gazetesi adı üstünde Sözcülük yaptı. Ama sadece okurlarının sözcülüğünü yaptı.

ZEYNEP GÜRCANLI: EN BÜYÜK YANIT GAZETENİN BİRİNCİ SAYFASI

Bu operasyona en büyük yanıt; Sözcü gazetesinin bugünkü birinci sayfası… 19 Mayıs’ta Sözcü, manşeti Atatürk’e ayırmış bir gazete. Operasyon da Atatürk’ün ‘Doğum günüm’ diyebilecek kadar önemsediği 19 Mayıs’a denk getirildi. Son derece manidar… İkinci konu gündem değiştirmek olabilir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyaretinde yaşananlar unutulup, Sözcü konuşulsun isteniyor sanki… Tam bir algı operasyonu. Amaç ne olursa olsun biz yazmaya devam edeceğiz. Sözcü susmayacak!

SİNAN MEYDAN: YAPILAN ATATÜRK CUMHURİYETİ İLE HESAPLAŞMAK

Atatürk ve Cumhuriyetin kalesi durumdaki Sözcü gazetesinden FETÖ’cü yaratmak istiyorlar. Geçtiğimiz hafta Atatürk’e alçakça saldıran sözde tarihçileri yıllardır koruyup kollayanlar bugün 19 Mayıs’ta ‘Yüzyılın Lideri’ manşetiyle çıkan Sözcü gazetesine operasyon düzenliyorlar. Yapılan iş FETÖ ile mücadele değil Atatürk Cumhuriyetiyle hesaplaşmaktır.

BURAK AKBAY AÇIKLAMA YAPTI

Sözcü’ye yönelik operasyonla ilgili gazetenin sahibi Burak Akbay açıklama yaptı. Sözcü gazetesi İmtiyaz Sahibi Burak Akbay’ın sozcu.com.tr’de yayınlanan açıklaması şöyle:

“Büyük kurtarıcımız, cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’e ve onun çok sevgili annesine bile insafsızca dil uzatıldığı şu günlerde bana bu yapılanlar çok normal…
Türkiye’nin en çok satan gazetesinin sahibi, sadece doğruları duyurmaya gönül vermiş bir ekibin ferdi olduğum için beni hedefe koydular. Biliyorum, doğru ve dürüst gazetecilik yaptığım için hedefteyim.
Savcının firari olduğum yolundaki açıklaması ise tam bir skandal. Referandum öncesi her Türk vatandaşı gibi oyumu kullanmak için Londra’dan İstanbul’a dönüp, vatandaşlık görevimi yerine getirdim. Yani Türkiye’deydim…
Referandumun ardından anneannem vefat etti. Yine Türkiye’ye geldim. Bu nasıl firarilik, anlamak mümkün değil.”

'BEKLEMEDİĞİMİZ BİR ŞEYDİ'

Sözcü Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz ile yazarlar Uğur Dündar, Yılmaz Özdil ve Soner Yalçın basın toplantısı düzenledi.

Sözcü Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yılmaz, "Bizim beklemediğimiz bir şeydi. Daha önceden böyle haberler alıyorduk. Operasyon yapılacak diye duyuyorduk. Ama inanmıyorduk" dedi.


"DÜNYANIN HER YERİNDE HABERDİR"

"Bu iktidarın böyle bir şey yapacağına aklımız ermiyordu, düşünemiyorduk" diyen Yılmaz, "Çünkü burası bildiğimiz kadarıyla demokratik hukuk devleti. Böyle bir şey yapacaklarına anlam veremiyoruz. Bir cumhurbaşkanının bir yerde tatil yapması 1 hafta ortadan kaybolduktan sonra onun bulunması gazetenin görevidir. Muhabir araştırır ve bulur. Bundan evvel Demirel  ve Özal'da da oldu. Bu arkadaşımıza da Marmaris'te eşinden dostundan bilgi geliyor. Deneyimli bir arkadaşımız. Arkadaşları telefon ediyor 'sayın cumhurbaşkanı burada dinleniyor' diye. O da haber almak için gidiyor ve esnafla, vatandaşla konuşuyor. Hatta vatandaşlar, 'biz dışarı çıkamıyoruz. Trafikten yandık' diye şikayetlerde bulunuyor. O gün haberi geçiyor. O gece de talihsiz şekilde darbe oluyor. Şimdi ertesi gün yandaş dediğimiz gazeteler de bizim patronumuzu hedef alan 'Kaçacak. Yakalayın, tutuklayın. Cumhurbaşkanının yerini bildirdi' diye bu tür haberler çıkmaya başlıyor. Dünyanın her yerinde haberdir. Zaten bunu yapamazsanız gazetecilik yapmayın" diye konuştu. 

YAZARLARDAN AÇIKLAMA

Sözcü Gazetesi Yazarı Yılmaz Özdil ise, " Bu operasyonun yapılış tarihi bile arkasındaki hedeflenen niyeti gösteriyor" dedi. 

Yazarlardan Uğur Dündar da, " Bu çamur bize hiçbir şekilde yapışmaz. Yanımda oturan Soner Yalçın, FETÖ'cülerin kumpasıyla zindanda güzel yıllarını geçirmiş bir kalem erbabıdır. Çok değerli bir yazardır. Ben her türlü iftiralarına, kumpaslarına maruz kalmış, atılmadık çamur bırakılmamış, çok şükür yapışmamış Atatürk'ün yolunda ilerleyen, yaşasın Cumhuriyet diyecek bir vatanseverim. Eğer bu suçsa suçluyum" diye konuştu. Soner Yalçın da, "Biz kendimizi iktidarlara anlatmak zorunda değiliz. Biz, FETÖ'yle olan mücadelemizi sadece sorumluluk duyduğumuz halkımıza anlatırız. Biz bunun mücadelesini verdik, vermeye de devam edeceğiz. Sadece bu operasyonda benim elde ettiğim sonuç şudur; kandırılanlar kandırılmaya devam ediyor" şeklinde konuştu.



KILIÇDAROĞLU'NDAN SÖZCÜ'YE DESTEK ZİYARETİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Sözcü Gazetesi'ni ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, saat 16.00 sıralarında gazete binasına geldi. Gazete yöneticileri ve yazarlarıyla görüşen Kılıçdaroğlu'na CHP milletvekilleri de eşlik etti. Bir süre gazetede yetkililerle görüşen Kılıçdaroğlu ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Sözcü'nün bir halk gazetesi olduğunu söyleyen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Gerçek habercilik yapan bir gazete. Dik duruyor. Baskılara boyun eğmiyor .Şimdi Sözcü üzerinde bir baskı oluşturarak, onu yayın çizgisine müdahale etmek istiyorlar. Gazeteler üzerinde baskı yapılması hiçbir demokrasinin kabul edemeyeceği bir şeydir. Siyasi otoritenin talimatıyla karar almak, gazetelere el koymak gazetecileri gözaltına almak, tutuklamak 21. yüzyıl'ın Türkiye'sinin hak etmediği bir olaydır" dedi.

Meslek örgütlerinden Sözcü Gazetesi operasyonuna tepki

Kılıçdaroğlu'dan Sözcü'ye yapılan operasyona sert tepki

 

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler