Arama

Audi ASF Tasarım Prensipleri

Güncelleme: 11 Haziran 2016 Gösterim: 3.989 Cevap: 1
RuffRyders - avatarı
RuffRyders
Kayıtlı Üye
28 Aralık 2008       Mesaj #1
RuffRyders - avatarı
Kayıtlı Üye
Audi ASF Tasarım Prensipleri
Ad:  ASF.jpg
Gösterim: 617
Boyut:  39.0 KB

Sponsorlu Bağlantılar
Bir çok üreticinin otomobilleri yıllar geçtikçe daha da ağırlaşır. Fakat bu gerçek Audi için geçerli değil. Hatta tam zıttı diyebiliriz: 10 yıldan fazla süre önce Audi A8 ve Audi A2, alüminyum gövdeleri ile bu son bulmayan tasarımda ağırlık artması problemine Audi için son verdiler. Bu kilometre taşından sonra ise Audi bu alandaki öncülüğünü ağırlık azaltma teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak her geçen gün daha da ileri götürdü. Günümüzde ise Audi Space Frame yani ASF bilindiği gibi 4 Audi modelinde kullanılıyor: TT, TT Roadster, R8 ve A8.

ASF-Audi Space Frame’i ifade eden bu 3 harf, Audi’nin tamamen yeniden icat ettiği otomobil gövde konstrüksyon teknolojisini ifade ediyor. ASF sayesinde modern teknolojinin de gerektirdiği gibi olabildiğince ağırlık tasarrufu yapılabiliyor. Bu yeni prensip ile birlikte bu Audi modellerinde dinamik performans ve yüksek verimlilik değerleri arasında çok iyi bir denge kurulmuş durumda. TT 2.0 TDI quattro da örneğin 170 BG dizel motoru bulunuyor ve duruştan 100 kilometre saat hıza 7.5 saniyede çıkabiliyor. Maksimum hızı ise 226 kilometre/saat. Buna karşılık ortalama yakıt tüketimi ise 100 kilometrede 5.3 litre ile oldukça dikkat çekiyor.

ASF Teknolojisi
Geçmişe baktığımızda da Audi’nin bu konuda ciddi başarılar sergilemesinin yanında Avrupa Patent Ofisinden “Avrupa Yılın Mucidi 2008” ödülünü aldığını da hatırlayalım. Audi kesinlikle en iyi metal alaşımlarla uygun bileşimleri kullanarak son teknoloji proseslerle sonuca gitmesini çok iyi başarıyor.

ASF gövde tasarımının iskeletine baktığımızda alüminyum çekilmiş bölümlerin ve basınçlı döküm bileşenlerin varlığını görüyoruz. Bu bölümlere baktığımızda örneğin bir tavan tasarımının alüminyum levha tasarımından ibaret olduğunu ve rijit bir şekilde bileşenleri birbirine bağladığını görebiliyoruz. Audi Space Frame elemanları tabii ki farklı amaçlara göre geniş bir yelpazede düşünülmüş ve talebe ve parçaların görevlerine göre farklı biçimlerde malzemeler kullanılıyor. Bir insan vücudunun iskelet sistemi gibi en düşük ağırlıkta optimum fonksiyonellik düşünülmüş.

Çekilmiş bölümlerin en büyük avantajı ise tasarım esnekliğinden ileri geliyor. Coupe’nin ya da Roadster’in gövdelerine baktığımızda aynı alet ve makinelerle nasıl tasarımlar ortaya çıktığını rahatça görebiliyoruz. Örneğin Roadster, Coupe’ye nazaran daha rijit bir yapı ister. Bu sebeple biyonik prensipler ışığında topoloji-optimize edilmiş yöntemler kullanılarak bu rijitlik talebe göre en iyi şekilde sağlanır. Tüm durumlarda, TT gövdesinde kullanılan çekilmiş bölümler gelişmiş alüminyum alaşımlardan oluşuyor ve dayanıklılığın artmasının yanı sıra ağırlığın olabildiğince azalması sağlanıyor.

Döküm kısımlar ise her türlü ciddi yükleme durumlarına karşı gelebilecek şekilde ve kısmi ani yükleri de karşılayabilecek şekilde tasarımlandırılmış ve malzeme seçimleri de buna göre yapılmış. Tüm tasarımlarda çok fonksiyonluluk esas alınmış. Örneğin kapı eşiklerinde kullanılan bir malzeme hem kuvvetlere karşı dayanıklılığı sağlarken hem de rüzgara karşı mukavemet sağlıyor. Tüm alüminyum dökümlerde olduğu gibi mevcut alanın maksimum kullanılabilirliğine ve de geometrisine de dikkat ediliyor.

TT Coupe ve Roadster
ASF teknolojisi ile birlikte alüminyumun belli noktalarda çelik ile birlikte kullanımı da tasarıma yeni bir boyut getirdi. Yenilikçi dizayn hibrit konstrüksiyon prensipleri ile otomobil önceki modellerine nazaran 100 kilogram daha hafifletilebilir duruma geldi. Audi spor otomobillerinde tamamen galvanize çelik kullanımı da hem dizayn hem de kalite anlamında Audi’ye güç kattı. Bu çelik malzemeler her ne kadar alüminyuma göre ağır olsalarda ön ve arka akslarda yük dağılımında daha iyi balans ve stabilizasyon sağlamaları sebebiyle tercih ediliyorlar.

TT 2.0 FSI yüksüz halde sadece 1,260 kilogram ağırlığında ve bu değer bir spor otomobil için oldukça iyi. Gövde ağırlığı 206 kilogram ve bu ağırlığın 140 kilogramı alüminyumdan(yüzde 68) geri kalan 66 kilogramı ise çelikten oluşuyor. Konvansiyonel yöntemlerle üretilen diğer otomobillere baktığımızda ise bu değerlerden en az 100 kilogram daha ağır olduklarını görebiliyoruz. Alüminyum kullanılan gövdede 63 kilogram levha ağırlığı, 45 kilogram döküm paçalar ve 32 kilogram da hadde çekilen bileşenler bulunuyor.

Audi’nin geniş tasarım tecrübesi, alüminyum ve çelik bileşenlerin entegrasyon sürecinde oldukça işe yaramış gözüküyor. Bu süreçte bir çok metot kullanıldı: matkap delme-perçinleme, yapıştırma vs. . .Birbirine değen parçaların korozyonunu önlemek için ise bir izole edici katman ve bağlayıcılar kullanıldı. Kamera sistemlerinden doğru uygulamaları göstermesi konusunda yararlanıldı. Rijit bir bağlantı sağlanması için, materyale tamamen malzemenin penetrasyonunu sağlamak amacıyla robotlar tarafından saç vidaları bağlandı ve gerekli friksiyon elde edildi. Diğer bir yenilik ise lazer kaynak kullanılarak TT’de alüminyum tasarımda tavan ve yan düzlemler arası sıfır boşluk elde etme sistemiydi.

Hibrit ASF ile Audi TT Almanya-Ingolstadt’ta konstrüksüyonu tamamlandı fakat son montajlar için Macaristan-Györ’e gönderildi. Bir önceki modele göre Coupe’nin statik burulma rijitliği yüzde 50 düzeyinde artarken bu değer Roadster’de iki katından fazlasına ulaştı. Aynı zamanda vibrasyon karşılama ve darbe emme özelliklerinde de gelişmeler sağlandı.

Düşük ağırlık, sürüş dinamikleri ve yüksek verimlilik için anahtar özelliklerdendir. Bir otomobilin ağırlığını 100 kilogram azaltmak yakıt tüketiminin 100 kilometrede 0.3 litre azalmasına ve kilometrede 7.5 – 12.5 gram daha az CO2 tüketilmesi anlamına gelir. Müşteriler ve uzmanlar tabii ki bu eğilimi görüler ve 2006 sonunda Audi, Avrupanın gövde tasarımında en önemli ödülünü yani Euro Car Body Award’ı kazandı. Audi aynı zamanda bu ödülü Audi A8 ile 2003’te zaten ASF ile kazanmıştı.

Audi Teknoloji ABC’si
Alüminyum, dünya yerkabuğunda sıklıkla bulunan bir kimyasal bileşendir. Boksitten cehver halinde elde edilir ve bir çok uygulamada kullanılabilir. Yoğunluğu az olması sayesinde çeliğe göre 2-3 kat hafiftir. Mekanizmalarda kullanılması kolaydır ve gövdelerde kullanılmak için çok uygundur. Yüksek mukavemet elde etmek için magnezyum ve silikon ile alaşımlandırılır.

Audi, geleceğini şekillendirmeye hafif siklet tasarımları ve diğer çalışmaları ile devam ediyor. 1994’de açılan Neckarsulm – Almanya’da Alüminyum ve Hafif tasarım Merkezinde 120’den fazla uzman, yeni birleştirme teknolojileri, gövde yapıları, malzemeler ve konstrüksyon teknikleri üzerine araştırma ve geliştirme çalışmalarını sürdürüyorlar. Aynı zamanda çelik konusunda da yüksek mukvametli ve ultra yüksek mukavemetli çelik araştırmalarını yürütüyorlar. Bunların yanında fiber bileşenler konusunda da çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor.



Son düzenleyen Jumong; 11 Haziran 2016 22:35 Sebep: Kırık link güncellendi.
Jumong - avatarı
Jumong
VIP VIP Üye
11 Haziran 2016       Mesaj #2
Jumong - avatarı
VIP VIP Üye
Ad:  audi_asf_tasarim_prensipleri.jpg
Gösterim: 543
Boyut:  12.7 KB

Audi Uzay Kafesi (ASF®) gövde tasarımı


Audi Space Frame’de (ASF) kullanılan alüminyum son derece hafiftir, döküm parçaları ve haddelenmiş kısımları çeliğe göre daha özgür bir tasarım özelliği sunar ve bu maddeden üretilen aksamlar, yüksek düzeydeki bükülmezlikleri ve sağlamlıklarıyla öne çıkarlar. ASF tasarımı, azalan tüketimle birlikte sportif yol tutuşu mümkün kılar.
Sponsorlu Bağlantılar

audi.com.tr

🌘 🚀

Benzer Konular

16 Mayıs 2015 / Misafir Soru-Cevap
1 Şubat 2009 / Ziyaretçi Soru-Cevap