‘Çaya Kaç Şeker’ Can Yücel’in değil
Cahit Berkay, Moğollar’ın yeni albümüne koyduğu ‘Çaya Kaç Şeker’ şarkısıyla ilgili olarak hayatının utancını yaşamış. Nasıl mı? Hikaye ilginç
Can Yücel’in eski Datça’daki evinden otele döndük, Moğollar’dan Cahit Berkay’ın da aralarında olduğu bir grupla sohbet ediyoruz. Ben, Can Yücel’in eşi Güler Yücel’in ‘Can Evi’nin yanı başında birilerinin cinlik yapıp ‘Cam Evi’ açma girişiminden yana duyduğu rahatsızlığı dile getirdikten sonra Cahit Berkay da, Güler ve Can Yücel ile ilgili ilginç bir olay anlattı:
“Son albümümüz ‘Umut Yerini Bilir’de ‘Çaya Kaç Şeker’ adlı bir bestem var ya, hayatımın şokunu yaşattı bana o şiir... Bir arkadaşım internette bulduğu ‘Çaya Kaç Şeker’ şiirini, ‘Çok güzel bir Can Yücel şiiri’ diye gönderdi bana. Okuyunca çok hoşuma gitti. Çok zordu öyle bir şiirin bestesi, ama yapmayı başardım.
‘Cahit Bey, bir şiirimi besteleyip, albümünüze koymuşsunuz, ama altına Can Yücel diye yazmışsınız’ deyince şoke oldum. O an yaşadığım utancı anlatamam. Çünkü yıllarca MESAM’da Yönetim Kurulu üyesi olarak telif hakları konusunda mücadele vermiş biri olarak, böyle bir hatayı ben nasıl yaparım?
O yüzden önce inanmadım, ancak Şebnem Hanım, şiiri ne zaman yazdığını anlatmaya başlayınca google kurbanı olduğumuzu anladım. Sonra ziyarete gittim kendisini. Sağ olsun, izin konusunda zorluk çıkarmadı.
O ana kadar albüm 5 bin adet basılmıştı ve 2 bini satışa sunulmuştu. Öncelikle henüz satışa sunulmayan 3 bin albümün kartonetini yeniden basıp, gerekli düzeltmeyi yaptık.”
“Serdar Ortaç yapsa ona dava açardım”
Büyük bir bankanın İstanbul’da şube müdürü olan Elif Şebnem Akal’ı ziyaret edip, süreci bir de ondan dinledim.
Cahit Berkay’ın şiirini besteleyip, Moğollar’ın son albümüne koyduğundan onları televizyonda izleyen bir arkadaşı sayesinde haberdar olduğunu anlatan Akal, şunları söyledi:
“Bu şiiri 22 Kasım 2002’de kendime yaş günü hediyesi olarak yazdım. 2004 yılında da antolojide benim adımla yayımlandı. Zamanla şiir çok popüler oldu. Herkes şiiri e-posta ile birbirine göndermeye başladı, ‘Can Yücel şiiri’ diye... Bana bile yüzlerce defa geldi Can Yücel şiiri olarak. Hınca Uluç köşesinde ‘Can Usta’nın şahane şiiri’ diye yazdı, ama sonra düzeltti. Kerem Alışık’ı televizyonda aynı şiiri ‘Can Abi’nin en sevdiğim şiiri’ diye okudu. S.C. bir süre önce bir davet verdi, davetiyesine şiirimi yazdı, ama benden bahsetmedi.
Kendisini arayıp, konuştum, ‘Ben sizi ölü bir şair biliyordum’ dedi. Nedense kimse bu şiiri benim yazdığıma inanmıyor, ‘Bu şiiri ancak Can Yücel yazar’ diyor... Doğrusunu söylemek gerekirse bu da benim hoşuma gidiyor. Maalesef internet kaynaklı bu yanlışın önüne geçmek mümkün değil.
Şiirimi Moğollar’ın albümünde Can Yücel’in eseri olarak görünce çok üzüldüm. Hemen Cahit Berkay’ı aradım. Sonra beni ziyarete geldi, gerekli izni verdim. Bu yanlışı yapan Serdar Ortaç olsaydı, ona dava açar, istediğim parayı alırdım, ama bunu Cahit Berkay’a yapamazdım.”
Şiiri beste yapılınca MESAM’a üye olan Akal’a şimdiye kadar “Çaya Kaç Şeker”den kaç lira telif kazandığını sordum, verdiği yanıt şuydu: “54 lira.”
Eşsiz ilk yaş gününün duyguları
Kendisinden o kadar bahsedip de şiirine yer vermek olmaz. İşte Elif Şebnem Akal’ın, boşanmaya karar verdikten 15 gün sonra yalnız geçirdiği ilk doğum günündeki duygularını anlatan o şiir:
Yalnızlığa dayanırım da, bir başınalığa asla.
Yaşlanmak hoş değil öyle duvarlara baka baka
Bir dost göz arayışıyla.
Saat tıkırtısıyla...
Korkmam, geçinip gideriz biz mutlulukla.
Ama ‘’Günün aydın, akşamın iyi olsun’’ diyen biri olmalı.
Bir telefon sesi çalmalı ara sırada olsa kulağımda
Yoksa, zor değil, hiç zor değil, demli çayı bardakta karıştırıp,
Bir başına yudumlamak doyasıya.
Ama ‘’Çaya kaç şeker alırsın?’’
Diye sormalı ya ara sıra...