hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Son dakika... Erdoğan: 'Milletimiz 'devam' derse devam ederiz, 'tamam' derse saygı duyarız'

    { title }

    SONRAKİ VİDEO

    KAYNAKAA

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Milletimiz eğer bize 'devam' derse devam ederiz, 'tamam' derse saygı duyarız, yapılacak olan iş budur" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NTV'de yayınlanan "Siyasi İşler Özel" programına başlarken, programın erken seçim kararıyla ilgili planlanmadığını, sözünü çok önceden verdiğini belirttti.

    İYİ Parti: 'Yargıtay'ın listesinde İYİ Parti de var'

    24 Haziran'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine ilişkin konuşan Erdoğan, AK Parti'de seçim kararı alınışına ilişkin süreci şöyle anlattı:

    "Bizim tabi hafta başında da sayın Bahçeli ile bu hafta içinde bir görüşme arzumuz olmuştu. Sayın Bahçeli’nin de Çarşamba günü saat 13.30 için bir mutabakatı olmuştu. Salı günü böyle bir durum ortaya çıkınca aynı gün benimde malum grup konuşmam vardı. Orada yine 2019’u vurguladım ben. Çünkü arkadaşlarımın henüz ne diyeceğini bilmiyordum. Daha sonra hemen toplantı odamızda arkadaşlarımı toparladım ve ilk değerlendirmeyi yaptım. Bu değerlendirmeden sonra bir de geniş çaplı değerlendirelim istedim. Sonrasında bizim bizim için artık erken seçim noktasında bir tarih ve bu konuyla ilgili takvimin belirlenmesi kalıyordu. Çarşamba günü sabahı tekrar arkadaşlarımla bir görüşme yaptım. Sayın Bahçeli ile görüşmeye bu şekilde girdik ve görüşmemiz esnasında teklifimizi bizlerde aynen kendi tekliflerine karşı teklif olarak sundum. Olumlu yaklaştılar ve 24 Haziran’ı gerek ülkemizde okulların kapanmasını düşünerek gerek üniversite imtihanlarının yapılacağını düşünerek, malum YÖK Cumhurbaşkanlığına bağlı olduğu için. Burada çok seri karar alabilmenin bir ispatı da oldu bu. Hemen sayın başkana konuyu arkadaşlarım ilettiler ve hemen YÖK toplandı ve bir hafta sonraya imtihanları aldılar. Biz de 24 Haziran kararını aleniyete geçirmiş olduk. 24 Haziran tarihini erken seçim tarihi olarak Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapmış olduğu basın toplantısında açıklamış oldum. Böylece 24 Haziran artık yaz tatiline filan gitmeden bayramın hemen ertesinde, üniversite imtihanlarına hemen hazırlık noktasında 1 haftalık süreyi koyarak giriyoruz. Tekrar ülkemiz ve milletimiz için inşallah hayırlara vesile olsun diyorum."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    AK Parti'den İYİ Parti açıklaması

    Bahçeli çağrıyı yaptığı an yoldaydım

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Baskın seçim, danışıklı dövüş" iddialarıyla ilgili şunları söyledi: "Bahçeli çağrıyı yaptığı an yoldaydım. Bu iddiaların hepsi ortada. Çünkü ana muhalefet, erken seçim konusunu aylardır gündemde tutuyor. Erken seçimle yattılar, erken seçimle kalktılar. Böyle bir durum söz konusu değil. Fakat bizim de malum erken seçim konusu, AK Parti olarak bizim prensiplerimiz arasında hiç olmamıştır. O süreçlerde özellikle bu konulara, 'bizim için gündemde erken seçim yok' demişiz. Cumhur ittifakını beraber olgunlaştırdığımız, gerçekleştirdiğimiz müttefikimizin bu açıklaması (erken seçim) durumu değerlendirmemizi gerektirdi, değerlendirdik ve böylece buraya geldik. Yoksa önceden kesinlikle böyle bir görüşme, söz konusu değil. Nitekim yola da böyle çıkışımız oldu" şeklinde konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bahçeli'den İYİ Parti açıklaması

    'Milletimiz devam derse devam, tamam derse saygı duyarız'

    24 Haziran erken seçim kararından önce Cumhurbaşkanlığı seçimine yaklaşık bir buçuk yıl olduğunu hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti: "Yani bu ne demektir? Ben 1,5 yıl daha cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturma rahatlığına erişebilirdim. Biz bunu düşünmedik. Bizim düşündüğümüz tek şey var, ülkemizin huzuru, refahı nerede? Burada ana muhalefetin madem ki böyle bir hırsı var, onların hırsını da rahatlatalım istedik. Onun için adımı atalım, onlar da rahatlasınlar. Durmadan 'er meydanı, er meydanı' diyor. Biz de her meydanı dedik. Buyursunlar şimdi her meydanında inşallah milletimiz bedeli ödetecek, soracak. Eğer bize 'devam' derse milletimiz, devam ederiz, 'tamam' derse saygı duyarız, yapılacak iş budur. Biz eserlerimizle ortadayız. Muhalefetin hangi eseri var bilemiyorum. Demokrasiyse, demokraside bizim eserlerimiz ortada. Hak ve özgürlüklerse, hak ve özgürlükler konusunda her şeyimizle ortadayız. Adalet, kalkınma ve atılım noktasında yaptıklarımız ortada. Dolayısıyla bu noktada bizim herhangi bir sıkıntımız zaten yok."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Şu anda bütün alanlarda tüm dünyanın Türkiye'deki gelişmeleri izlediğini belirten Erdoğan, bütün siyasi, askeri, ekonomik bütün bu alanlarda Türkiye'nin tüm kuşatılmışlıklara rağmen bir yarma harekatı yaparak Fırat Kalkanı Harekatı'nın ardından Afrin Harekatı'nı gerçekleştirdiğini söyledi. Afrin Harekatı'nın ardından dönüşlerin başladığını, bütün bunlarla beraber içeride teröre büyük bir darbe vurulduğunu ve hala devam ettiğini anlatan Erdoğan, "Zaho'da, Hakurk'ta aynı şekilde bu darbe harekatı devam ediyor. Bütün bunların yanında Gabar'da, Cudi'de, Bestler Dereleri'nde, Tendürek'te, Kandil'de operasyonlarımız kararlılıkla devam ediyor. Şu an itibarıyla Afrin'de 4 bin 254 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Kuzey Irak'ta 346 terörist etkisiz hale getirilmiştir. İçeride 240 terörist etkisiz hale getirilmiştir" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Terörle mücadeleye ilişkin bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, teröre çok büyük darbe vurulduğunu ve bunun devam ettiğini belirterek, "4 bin 254 terörist etkisiz hale getirildi" dedi.

    Hollanda'dan kriz yaratacak Türkiye açıklaması

    'Tehdit stratejik ortaklardan geliyor'

    "Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu tehdit ve risklerin neler olduğu" sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi: "Bu konuda tüm Batı'nın bir tehdit projeksiyonu olduğunu, bu tehdit projeksiyonu içinde özellikle güneydeki malum PYD, YPG, PKK, DEAŞ... Şimdi şu söyleniyor, DEAŞ'a karşı bu bir mücadeledir veya ona karşı bir savaştır gibi laflar ediliyor. Buna nereye kadar inanacağız? Bir yere kadar bunu yuttuk diyelim. Fakat ben şuna bakıyorum, Suriye'nin kuzeyine kaç tır silah geldi. 5 bin TIR buraya Amerika silah gönderiyor. Aynı şekilde 2 bin kargo uçağıyla yine buraya malum silahlar geliyor. Çünkü burada 20 kadar üs var. Bu üslere bunlar indiriliyor. Kuzey Suriye'de bu üsler kime karşıdır? 911 kilometre sınır kimin sınırı? Bizim sınırımız. En yakın olan neresi? Biziz. Peki Amerika'nın yanında kim var? Koalisyon güçleri var. Koalisyon güçlerinin de burada ek silahları var. Peki başka kim olabilir? İkinci derecede olsa olsa İran olabilir. Üçüncü derecede olsa olsa Rusya olabilir. Çünkü Rusya, hatta ona ikinci derece de diyebiliriz çünkü 5 üssü var. Ama birinci derecede biz varız. Peki Türkiye Amerika ile NATO'da müttefik değil mi? Biz paramızla ABD'den silah alamıyoruz ama bu terör örgütlerine ne yazık ki ABD, koalisyon güçleri ücretsiz olarak bu silahları, bu mühimmatı verebiliyor. Demek ki tehdit nereden geliyor? Öncelikle stratejik ortaklardan geliyor. Uluslararası hukuk öne çıkarılarak süreç devam etmeli. Suriye tarafından ciddi tehditler aldığımız yerler var. Sıkıntı burada. Gelin, oturalım beraber bu işi çözelim. Bunu Sayın Obama döneminde de çok uğraştık. Bizim bir zeytinlik operasyonumuz söz konusuydu, aylarca gündemdeydi biz bunları yapamadık. Gerçekleştiremedik, sürekli oyaladılar. Bu döneme geldik, artık baktık ki bu olmayacak, bunun üzerine biz kararımızı verdik, göbeğimizi kendimiz kestik ve adımı attık."

    CHP'den 24 Haziran için yeni açıklama

    'Cenevre bugüne kadar sonuç doğurmadı'

    Erdoğan, Astana sürecinin ön planda ciddi manada yer aldığını, birinci Soçi'nin aynı şekilde ardından Ankara görüşmelerinde Rusya, Türkiye ve İran'ın bir araya geldiğini, üçüncüsünü Tahran'da yapacaklarını, bu çalışmaları bu şekilde devam ettireceklerini aktardı. Astana'nın öneminin korunması gerektiğini ancak Astana'yı Cenevre'nin önüne çıkarmak gibi bir dertlerinin olmadığını ifade eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Biz burada ancak 3 ülke bir araya gelebildik. Başkalarına da yasak koymuş değiliz. Ama Cenevre bugüne kadar sonuç doğurmadı, yani sonuç odaklı çalışmadı. Biz buralardan çıkacak neticeyle derdimiz Suriye'nin kuzeydoğusuna doğru barış bölgesini yaygınlaştırmak. Çünkü buralar bize hep sınır. Ciddi tehditler aldığımız yerler var. Bunlardan en önemlisi biri Ayn el-Arab'tır. Buradan hep tehditler aldık. Bu bölgeler insanların akrabalarının olduğu bölgelerdir. Ama hassasiyetle bunlar yeter ki bizi taciz etmesinler, yeter ki bizim bölgemize tehdit savurmasınlar. Bu olmadıktan sonra zaten bizim bu bölgelerle sürekli olarak ölüm yağdırmaya merakımız yok."

    Erdoğan ile toplantının ardından Mahir Ünal'dan açıklama: İYİ Parti yanıtı

    'Temayül yoklamasını yapacağız'

    Seçim kampanyasının ana mesajlarına ilişkin soru üzerine Erdoğan, "Ana mesajları şu anda açıklamam doğru olmaz, zira arkadaşlarım çalışmaya başladılar, çalışıyorlar. Tabii hafta başından itibaren bizzat bu çalışmaların içeresinde ben de bulunacağım ve arkadaşlarımızın hazırlıklarını beraberce gözden geçireceğiz. Buradaki bütün hedef, Yüksek Seçim Kurulu'nun açıklayacağı seçim takvimidir. Onlar resmi seçim takvimini açıklayacak ki biz de gerçi önceden bazı hazırlıklar var ama kendi takvimimizle onu örtüştüreceğiz. Böylece yol haritamızı da ona göre belirleyeceğiz. Temayül yoklamasını yapacağız, çünkü temayül olmadan milletvekili adaylarımızı belirlemek doğru olmaz" diye konuştu.

    'Bütün hedef YSK'nın açıklayacağı takvim'

    Erdoğan, diğer siyasi partilere göre en hazırlıklı parti olduklarını ifade ederek, İstanbul ve İzmir kongreleri hariç bütün kongrelerini bitirdiklerini, kadın kolları ve gençlik kolları kongrelerini de yaptıklarını anlattı. Her an seçime rahatlıkla girebilecek noktada olduklarını vurgulayan Erdoğan, sandık kurullarına varıncaya dek bütün teşkilatların hazırlıkları yaptığını, temayül yoklamalarının sonuçlarının hemen bildirileceğini ve gelen aday adaylarının içerisinden adayların süratle seçilerek YSK'ya gidecek hale getirileceğini bildirdi. Erdoğan, "Buradaki bütün hedef, Yüksek Seçim Kurulu'nun açıklayacağı seçim takvimidir. Onlar resmi seçim takvimini açıklayacak ki biz de gerçi önceden bazı hazırlıklar var ama kendi takvimimizle onu örtüştüreceğiz. Böylece yol haritamızı da ona göre belirleyeceğiz" diye konuştu.

    'Öyle bir bürokratik oligarşi var ki'

    Erdoğan, "Eski sistemde nelere dişinizi sıkmak zorunda kalıyordunuz? 25 Haziran'dan itibaren Türkiye'de neler değişecek?" sorularına, şu yanıtları verdi: "Öyle bir bürokratik oligarşi var ki bu bürokratik oligarşi, sizin atacağınız her adımda adeta bileklerinizde bir kelepçe. Başbakanlığımın ilk anından itibaren ben bürokrasiye karşı adeta savaş verdim. Ama siz parlamenter demokraside bunu bir yere kadar başarabiliyorsunuz, bütünüyle başaramıyorsunuz. Örneğin şimdi durum böyle olmayacak, daha farklı olacak. Burada karar verme noktasında en güzel şeyi bu işin malum, yasama, yürütme, yargı... Kuvvetler ayrılığı noktasındaki güç, bu dönemde çok daha farklı ama çok daha güçlü çalışacak, ama devleti bağlayıcı bir güç olmayacak. Bana göre devleti destekleyen, güçlendiren bir güç haline gelecek. Bu bizim için önemli. Nedir bu? Mesela yürütmede parlamentodan kabine oluşturmuyorsunuz, dışarıdan bir kabine oluşturuyorsunuz. Oluşturduğunuz bu kabine sizin için bağlayıcı mı? Siz bu kabineyle her an istediğiniz gibi, bunları alıp bir kenara koyabilirsiniz. Gelenler de zaten bunu bilecek. 'Ya ben başkanla beraber giderim veyahut da başarılı olamazsam her an gidebilirim.' gibi bir durum olacak. Dolayısıyla o da altındakilere karşı böyle bir davranış içinde olacak. Çünkü netice almak, başarılı olmak mecburiyetinde."

    'Özel sektörden isimlere bakanlık teklifi yapılabilir'

    Bugün sermaye çevresinin yer aldığı bir toplantıda, "Bu seçimi kazanırsak içinizden bazı arkadaşları kabineye alma durumumuz olursa, gelmeye hazır mısınız?" diye sorduğunu aktaran Erdoğan, Rex Tillerson'ın en büyük petrol şirketinin başındayken ABD Başkanı Donald Trump tarafından dışişleri bakanlığı görevine getirildiğini, daha sonra görevden alındığını hatırlattı. Erdoğan, "Onun kabinede aldığı maaşın ExxonMobil'de aldığı maaşla mukayese edilir bir yanı var mıydı? O sadece bir vatanseverlikti, vatanına hizmet babında kendisine böyle bir görev teklif edilince, o da geldi böyle bir göreve başladı. Trump görevden de alınca, teşekkür etti ayrıldı. Biz de böyle bir döneme alışacağız. Yeni dönemin güzelliği de burada" diye konuştu.

    Erdoğan, özel sektörde başarılı kişilere kabinenin içinde olma teklifi yapabileceklerine işaret ederek, "Ekonomiyi de emanet eder misiniz?" sorusuna, "Edebiliriz, niye etmeyelim? Çünkü ekonomi, bu işin can damarı. Enerji artık dünyada ekonominin içerisinde farklı bir yere oturuyor. Dolayısıyla bizim buraları, emin, sağlam, üretken, verimli ellere teslim etmemiz lazım. Hedefimiz, önümüzdeki dönemde, yeniliklerimizden bir tanesi de inşallah bu olacak" karşılığını verdi.

    'Cumhur ittifakının kuruluşu da güzel, hayırlı oldu'

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP ile ittifak protokolüne ilişkin soruya, şu yanıtı verdi: "Bizim özellikle MHP ile normal şartlarda dahi azami müştereklerimiz var, ama bir CHP ile bizim doğru dürüst asgari müştereğimiz bile yok. Niye? CHP, yeri geldiği zaman teröristlerle el ele, kol kola girebiliyor, onlarla beraber yürüyebiliyor, onları savunabiliyor. Ellerimizde çok belge var. Cumhur ittifakında 'tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' belirleyici dört esas. Buranın en önemli ittifakı yerli ve milli olması. Öbür tarafta böyle bir şey söz konusu olmadığı için, böyle bir şeyi de onlarla beraber yapmak, yürütmek mümkün değil. Burada zaten bütün bunlar hasıl olduğu için cumhur ittifakının kuruluşu da güzel, hayırlı oldu. Benim milletim bu ittifakın güzelliğini de hasılasını görecek ve bu hasılayla bu ittifaka sarılacak. Bunu başarmamız şart ki milletimizin muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkabilsin. Bizde bu insan potansiyeli, bu güç var. Bu insan potansiyeli, bu güç olduğuna göre, biz birçok şeyi niye başaramayalım?"

    'Muhalefetin kalkınmasına bakışı milli değil'

    Erdoğan, "İttifakın dışındakiler gayri milli mi oluyor? Oraya oy verecek vatandaşlar kendisini dışlanmış mı hissedecek? Bir mesajınız olur mu?" soruları üzerine, şöyle konuştu: "Onu, o şekilde değerlendirmemiz doğru olmaz. Şu var, ana muhalefetin ülkenin kalkınmasına bakış anlayışı milli değil, yerli değil. Bakıyorsunuz sizi Batı'ya gidip sürekli olarak şikayet eden bir ana muhalefet anlayışını milli olarak değerlendirebilir misiniz? Türkiye'ye cephe açan ülkelere gidip sizi şikayet eden bir siyasi partiyi milli olarak değerlendirebilir misiniz? Şu anda arkasında terör örgütünün olduğu malum, sözde bir parti ülke ülke dolaşıp kimi şikayet ediyor? Bizleri şikayet ediyor. Böyle bir şey olabilir mi? Sen gel ülkende çalış, halkına kendini ideal bir şekilde anlat, halkın da seni en ideal şekilde değerlendirsin. Ama anlatamayınca, Türkiye de bir hukuk devleti olduğuna göre, bu hukuk devletinin içerisinde bu kurallar senin için de işleyecektir, diğerleri için de işleyecektir. Biz, neredeyse Anayasa'yı değiştirme çoğunluğuna sahip olduğumuzda bile Anayasa Mahkemesi bizimle ilgili kapatma davası açtı ya. Anayasa'yı değiştirecek güce, potansiyele parlamentoda sahip olduğumuz zaman. O zaman ana muhalefet 'Ankara'da savcılar var.' diyordu. Biz bunları yaşadık. Ama hayırlısıyla o dönemi de atlattık. Şimdi yeni bir sürece inşallah yerli, milli, 'tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' anlayışıyla gireceğiz ve yoğun bir çalışmayla da inşallah bu asrın Türk asrı olmasını dünyaya göstereceğiz."

    "Cumhur ittifakı"nın protokolünün başlıklarına yönelik soruya Erdoğan, "Benim önümde ayın 6'sı var, 6'sına kadar hep beraber çalışacağız. İstanbul kongresinde inşallah bu merakını gidereceğiz" karşılığını verirken, "Belki başka ittifaklar da olacak" dedi.

    Erdoğan, ittifakın ruhunu "kardeşlik ruhu" şeklinde tanımlayarak, şunları söyledi: "Bu ittifaka tarafların saygı duyması, sahip çıkması, ittifakın iki parti açısından da başarılı olmasını getirecektir. İttifak sütununda 2 parti olduğuna göre mühür, hangi tarafa vurulursa onun hanesine yazılacaktır. Bir de tabii sonucunda da mührün iyi vurulmamış olması halinde de yine bu sayısal dağılımda burada yine oradaki çoğunluğa göre bir dağıtım yapılacaktır. Bütün bunlarla beraber oradaki sayının bir tane fazla olması dahi icabında bu ittifakı çok daha güçlü kılabilir. Milletvekili sayısı açısından söylüyorum... Parlamentoda başkan noktasında başkanın güçlü olması da büyük öneme haiz. Cumhur ittifakının buradaki başkan adayı zaten bellidir. Cumhur ittifakının başkan adayı olarak burada eğer cumhur şahsımı seçerse, seçmesi halinde bizler tabii parlamentodaki bu cumhur ittifakına layık olmaya, onların şahsında, milletimizin layık olmanın gayreti içinde olacağız. Başarılı olma durumunda da tabii cumhur ittifakının çıkaracağı kanunlar var, ama cumhurbaşkanı olarak şahsımın çıkaracağı kararnameler var. Bütün bunlar bir uyum içerisinde millete hizmet yolunda büyük adımların atılmasına da inşallah vesile olacaktır. Cumhurbaşkanını seçmek, çok çok zor değil, kolay. Cumhurbaşkanı adayı pusulada zaten belli, o pusulayı ayrı bir zarfta kullanacak. Ama ittifakın içerisinde de partiler, iki parti, kendi milletvekillerini belirleyecek. Orada onu belirlerken de tabii ki zaten logonun yerinden öte sütün, o sütunun içerisinde mührü nereye basarsa bassın geçerli oy ve onun lehine kullanılacaktır. Zor bir şey yok. Ne kadar oy çıkarsa, oy miktarınca milletvekili sayısını o ilde, o parti çıkarabilecektir. Buradaki dayanışma özellikle cumhurbaşkanı konusunda çok önemli. Bir de her partinin kendi ilkeleri istikametinde alacağı oyuyla kendi milletvekili sayısını belirleme noktasında önem ortaya koyacaktır. Ciddi sıkıntı olacağı kanaatinde değilim."

    MHP ile ortak miting olacak mı?

    Erdoğan, MHP ile ortak miting yapıp yapmayacaklarına ilişkin bir soruya, "Böyle bir talebin olması noktasında, olumsuz görüşümüz söz konusu değil" diye yanıt verdi.

    Kılıçdaroğlu'nun adaylığı

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığına ilişkin bir soru üzerine de Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Şahsen ana muhalefetin başındaki zatın burada olmasını isterim. Bu yarışa girsin" dedi.

    Saadet Partisi ile ilişkilere dair de Erdoğan, şunları söyledi: "2-3 kez görüşme yaptık. Yetkilileriyle görüşmelerimiz oldu. Herhangi bir netice maalesef alamadık. Gördüğümüz kadarıyla her halde CHP'yle daha uyumlu, daha ideal anlamda bazı görüşmeleri oluyor ama Büyük Birlik Partisi ile görüşmelerimiz oldu. Onlarla ilgili bu noktadaki ittifakımız çok farklı bir zeminde oluşacaktır. Onu da yine arkadaşlarımızla değerlendirmelerini yapıp ona göre adını koyacağız."

    İYİ Parti sorusuna yanıt

    İYİ Parti'nin seçimlere girmesine ilişkin de Erdoğan, "O, malum Yüksek Seçim Kuruluyla Yargıtay Başsavcılığının yapacağı veya yaptığı görüşmelerin ki bugün görüşmeleri olacaktı, yani oranın vereceği karar neyse o karara hepimizin saygı duyması lazım. Girmesi gerekir diyorsa girer, aksi bir durum olursa aksi olur. Ben şu anda o nokta girmesi, girmemesi noktasında bizim bir sıkıntımız söz konusu değil" şeklinde konuştu.

    Erdoğan: "Mühürlü-mühürsüz pusula noktasında artık böyle bir sorun bu seçimlerde yok, kalkıyor ortadan."

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow