Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet Resmi İlanlar

Türkiye, ABD’li bir diplomatın neredeyse attığı her adımı yakından izliyor. YPG’lilerle yan yana her fotoğrafı daha sert tepki yaratıyor. ABD’nin DEAŞ’la mücadele özel temsilcisi Brett McGurk’ten bahsediyoruz. McGurk, Ankara’nın radarına Suriye’de YPG kontrolündeki Rojava’ya ziyaretleri nedeniyle takıldı.

Elbette mevzu YPG’lilerle verilen pozlardan daha derin. Kimine göre o, yeni nesil Arabistanlı Lawrence. Ancak yeni Lawrence’ın görevi bu kez Arapları isyana teşvik değil. Bölgede bir Kürt oluşumuna yön vermek. Ankara’daki şüphe de bu. Öyle ki, Amerikalı diplomat “istenmeyen adam” ilan edildi, görevden alınması çağrısı yapıldı. Kimine göreyse tüm bunlar komplo teorisi. McGurk Başkan’dan gelen talimatları yerine getiren bir diplomat. Yazımızda “McGurk bunlardan hangisi?” sorusuna yanıt aramayacağız. Amacımız Türkiye gündeminden düşmeyen genç diplomatı yakından tanımak. Biz pek çok sorunun yanıtını ararken, ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey yetkililer HABERTÜRK’e telefonla brifing verdi. İsimlerini paylaşmayacağımız yetkililerin verdiği bilgileri satır aralarında bulabilirsiniz.

31’İNDE IRAK ANAYASASI’NI YAZDI, 33 YAŞINDA BUSH’A DANIŞMAN OLDU

BRETT McGurk 44 yaşında. Columbia Üniversitesi’nde hukuk eğitimi aldı. Bir dönem avukatlık yaptı. 2004’te kariyerinin yönünü diplomasiye çevirdi, nedeni reddemeyeceği bir görevdi. O dönem işgal sonrası Irak’ın anayasası kaleme alınıyordu. Bağdat Elçisi John Negroponte’ye danışmanlık yaptı. Anayasayı yazan ekibe dahil oldu. Anlayacağınız diplomasi kariyerine sert bir giriş yaptı.

Genç diplomat, bir yıl sonra Ulusal Güvenlik Konseyi’ne atandı. Görevi bu kez Irak direktörlüğüydü. Kısa süre içinde Başkan George W. Bush’un Irak ve Afganistan danışmanlığı görevini üstlendi. Kariyer basamaklarını hızla tırmanıyordu, ABD dış politikasının o dönemde en zorlandığı iki ülke için Başkan’ın eli kolu olduğunda sadece 33 yaşındaydı. HABERTÜRK’e konuşan ABD’li yetkililere göre bunda en büyük pay, diplomasi çevrelerinde saygı görmesi ve zor görevlerin üstesinden kolayca gelmesi. Bu zor görevlerden biri de 2008’de, Irak’la işgal sonrası ilişkileri tanzim eden anlaşmaları hükümetle müzakereydi.

SON ÜÇ BAŞKANIN HEPSİ ONU İSTEDİ

Takvimler Ocak 2009’u gösterdiğinde Barack Obama görevi Bush’tan devraldı. Dışişleri’nde büyük değişikliğe gitti. Yerinde bir avuç isim kalmıştı, onlardan biri McGurk’tü. Görevine “Başkan’ın üst düzey danışmanı” sıfatıyla devam etti.

Genç diplomat 8 sene sonra da yeni Başkan’ın değişmez adamlarından biri olacaktı... Obama’nın dış politikasını acımasızca eleştiren Donald Trump, başkanlığı devraldığında, Dışişleri kadrolarını adeta silip süpürecek ancak McGurk’ü özel temsilcisi olarak tutacaktı. HABERTÜRK’e bilgi veren ABD’li yetkililere göre bunun nedeni işinde ideolojik davranmaması, Ortadoğu’yu çok iyi bilmesi ve bölgede siyaseten etkili çok fazla kişiyi tanıması.

Kısa sürede onca başarıya rağmen McGurk 2009’da diplomasi kariyerine ara verdi. İş arkadaşlarının anlattığına göre gerekçesi uykusuz geceler, bitmek bilmeyen seyahatlerdi. Harvard’da ders verdi, Dış İlişkiler Konseyi’nde danışmanlık yaptı. Dışişleri bu süre zarfında iki kez onu göreve çağırdı. Biri 2010’da Irak’ta hükümet krizi yaşanırken, diğeri de 2011’de Irak ve ABD hükümetleri güvenlik anlaşmasının uzatılmasında sorun yaşadığında.

‘DEAŞ TEHLİKESİNİ İLK MCGURK GÖRDÜ’

2013’te diplomasiye bir kez daha dönüş yaptı. Obama genç diplomata “Irak ve İran’dan sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcılığı” görevini verdi. Bu dönemde dünya, tarihin en acımasız terör örgütlerinden birinin, DEAŞ’ın, yükselişine şahit oluyordu. ABD’li yetkililere göre, McGurk örgütün nasıl -beklenenden daha büyük- bir tehdit olduğunu ABD yönetiminde ilk gören isimlerden biri oldu.

TÜRKIYE’Yİ KIZDIRAN YPG POLİTİKASININ MİMARLARINDAN

10 Haziran 2014’te McGurk temaslar için Erbil’deyken DEAŞ Musul’u ele geçirdi ve Bağdat’a yürümeye başladı. Bağdat’a gitti ve elçilik çalışanlarını tahliye etti. Obama’nın DEAŞ konusunda en çok fikir danıştığı isimlerden oldu. Eylül 2014’te DEAŞ’la mücadele özel temsilcisi John Allen’ın yardımcılığına getirildi. Kasım 2015’te de özel temsilci oldu. Yerel güçler arasındaki müzakereleri yürüttü. Halihazırda 72 ülkenin dahil olduğu küresel koalisyonu koordine ediyor. Ve daha da önemlisi DEAŞ’ı yenmek için nasıl bir politika izlenmesi konusunda Başkan’ı yönlendiriyor. Anlayacağınız Türkiye’yi kızdıran YPG politikasının tartışılmaz mimarlarından.

YPG’YE ÖZEL SEVGİ Mİ?

Peki PKK’yla içli dışlı olma eleştirisi? ABD’li yetkililere göre DEAŞ’la mücadelede en önemli hedeflerden biri Suriye Demokratik Güçleri içindeki grupları çeşitlendirmek. Yani Kürt unsurların oranını azaltmak; Arap, Türkmen ve Hıristiyanların sayısını artırmak. Bunun nedeni Türkiye’nin endişeleri. Yetkililere göre Washington yönetiminin bir yerel güce karşı özel bir sevgi ya da ilgisi yok.

MEKÂN ROJAVA EV SAHİBİ YPG, KONUK MCGURK

Bu fotoğraf Şubat 2016 tarihli. McGurk YPG’nin kurucularından olan Polat Can’dan plaket alıyor

Bu yıl mayıs ayı, yer yine Kobani. Yanındakilerden biri Türkiye’nin başına 4 milyon TL ödül koyduğu “Şahin Cilo” kod adlı Ferhat Abdi Şahin

Son fotoğraf geçen ayki Rakka ziyaretinde aralarında YPG’lilerin de olduğu yerel güçlere verdiği konuşmadan

ANKARA’YA GERİLİM YARATAN ZİYARETLERLE İLGİLİ BİLGİ VERDİ

MCGURK görevi gereği Türkiye’yle dirsek temasında çalıştı. Selefi General Allen’la birlikte Ankara’yla iki önemli konuda müzakere yürüttü. Biri İncirlik Üssü’nün DEAŞ operasyonlarında kullanıma açılması içindi. Diğeriyse 2014’te Kobani’ye DEAŞ saldırısı sırasında peşmergenin Türkiye üzerinden bölgeye geçmesi için. ABD’li yetkililerin aktardığına göre, o dönem özellikle DEAŞ’la mücadelede Türkiye’yi sürece dahil etmenin önemini vurguluyordu. Ancak Washington ve Ankara arasında siyasi makas açıldıkça, McGurk Türkiye’yle dirsek temasını kaybetti.

Kuşkusuz bunda en büyük pay ABD’nin DEAŞ’la mücadele konusunda YPG’yi kendine ortak olarak seçmesi ve örgütü silahlandırma kararında. McGurk bu politika inşa edilirken Rojava’ya pek çok kez gitti. Ziyaretlerin tamamı basına yansıdı mı bilinmez. Ancak temaslardan ilk düşen karelerin Ankara’da soğuk duş etkisi yarattığı herkesin malumu. ABD’nin özel temsilcisi, Ankara’nın terörist gördüğü kişilerle görüşüyor, dahası aynı karelere giriyordu. Kah YPG’lilerin kah McGurk’ün sosyal medyadan paylaştığı fotoğraflar Ankara’dan büyük tepki çekti.

McGurk geçtiğimiz ay sonunda önce Rakka ve Tabka’da Suriye Demokratik Güçleri’ni ziyaret etti. Ardından da hemen Ankara’ya gitti. Dışişleri ve Savunma Bakanlığı’ndan yetkililerle bir araya geldi. McGurk ziyaretle ilgili “Memnuniyet duydum” açıklaması yaptı ancak kulislerde temsilcinin pek de hoş karşılanmadığı konuşuldu. HABERTÜRK’e konuşan üst düzey ABD’li yetkililere göre konuşulanların aksine ziyaret olumluydu. McGurk, Türk yetkililere Rakka ve Tabka’ya yaptığı ziyaretlerle ilgili bilgi verdi. Yetkililer görüş ayrılıklarına rağmen birlikte çalışma zemininin bulunduğunu, farklılıkların üstesinden gelinebileceğini söyledi.

ARABİSTANLI LAWRENCE KİM?

ADI Thomas Edward Lawrence. 1888 yılında doğdu. Oxford Üniversitesi’nde arkeoloji eğitimi aldı. Osmanlı topraklarında arkeolojik kazılara katıldı. 1. Dünya Savaşı’nın patlak vermesinin ardından ülkesi Birleşik Krallık için ajanlık yapmaya başladı. Arap aşiretlerini Osmanlı İmparatorluğu’na karşı ayaklandırmada aktif rol oynadı.

ABD, LAWRENCE BENZETMESİNİ BEĞENMEDİ

HABERTÜRK’e konuşan üst düzey ABD’li yetkililere göre Arabistanlı Lawrence kıyaslaması emperyalist referans içeriyor; bu nedenle adil değil. Yetkililer McGurk’ün sadece işini yapan bir diplomat olduğunu söylüyor.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ