Nobel için çalışıyorum

Ülkemizin genç bilimcisi İnci Kadribegiç, önce MIT'de sonra Kyoto Üniversitesi'nde laboratuvarlarda kök hücre araştırmalarına katıldı. Şimdi ise Amerika'da kök hücre araştırmaları yapıyor. Beyin göçüne karşı olduğunu söyleyen Kadribegiç, "Nobel ödüllerine ülkemizin adını yazdıralım" diyor.

Harun Karaburç Yeni Şafak
Nobel için çalışıyorum

Başaramazsın. Yapamazsın. Çok hayalperestsin. Nice doktorlar gidemedi oralara sen mi gideceksin? Boşuna uğraşıyorsun." Bu cümleler İnci Kadribegiç'in çok karşısına çıktı. Ancak o hiçbirini dinlemeyip kök araştırmacısı olma yolunda emin adımlarla yürüdü. Şu anda Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde öğrenci. Ancak staj yaptığı kurumlar arasında Koç Üniversitesi, MIT (Massachusetts Institute of Technology) ve Kyoto Üniversitesi var. O henüz başardığını düşünmüyor, daha çok yolunun olduğuna inanıyor ve "Ben hayalperest değil hayallerinin peşinden koşan biriyim" diyor. Kadribegiç, şimdi Amerika'da. Yine herkesin gidemezsin dediği bir yerde Amerika Ulusal Sağlık Enstitüsü'nde kök hücre araştırmalarına katılıyor. Temelli beyin göçüne karşı olduğunu söyleyen Kadribegiç, "Sonunda bu topraklara hizmet edelim. Bu devlet bizi okuttu, bize burslar verdi. Bu imkanları en mantıklı şekilde kullanalım" diyor.

* Bilime nasıl merak saldınız?

Kendimi bildim bileli sürekli kitap okuyan, ders çalışan, Tubitak bilim yayınlarını takip eden biriyim. Bilim merakım ise ortaokul sıralarında başladı. Çoğu yaşıtım Marie Curie'den bihaberken benim en iyi hayal arkadaşım Curie'ydi.Arkadaşlarım çoğu doğum günlerinde ailesine kişisel hediyeler aldırırken ben ailemden kitap almalarını rica ediyordum. Hala doğum günlerimde kitap hediye ederler.

193 KEZ REDDEDİLDİM

* Nasıl bir aileden geliyorsunuz?

Kosova'dan Türkiye'ye göçen çekirdek bir aileyiz. Babam emekli esnaf, annem ev kadını. Bir de gıda mühendisliği okuyan ağabeyim var. Sanıldığı gibi bilimle haşır neşir olan bir aileden gelmiyorum. Manevi destekleri en büyük motivasyonum.

* Bilim insanlarına yaptığınız 193 başvurunuz geri çevriliyor. Nasıl bir süreçti yaşadıklarınız?

Dr. Shinya Yamanaka Nobel alınca İçimden bir ses artık laboratuvarda çalışmaya başlamam gerektiğini söylüyordu. Bu motivasyonla o güne dek çalışmalarını takip ettiğim, makalelerini ders olarak kendime ödev edindiğim bilim insanlarına pek çok staj başvurusu yaptım. 193 red başarısızlık olarak görülse de bana göre başarmanın en birinci şartı mücadele etmekten, pes etmemekten geçiyor.

* Nerelere kabul edildiniz?

Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Doç. Dr. Tamer Önder ile çalıştım. Sonra staj basvurumu MIT'ye yaptim ve kabul aldım. Geçtiğimiz yıl da Yamanaka'nın kurucusu ve halen direktörü olduğu Center for iPS Research and Application (CiRA), Kyoto Üniversitesi'nin staj programına başvurdum ve tam bursla kabul edilen az sayıda öğrenciden biri oldum. En büyük hayallerimden birini gerçekleştirdim. Kyoto'da okulumu ve ülkemi temsil etme gururunu yaşadım.

HÜCREYE ÇOK YAKLAŞTIM

* Neler yaptınız orada?

8 hafta boyunca naïve ve primed düzeydeki pluripotent kök hücreler ile ilgili bir çalışmada yer aldım, embriyonik kök hücreleri kültür etmekten tutun da hemen her gün hücreye dair yeni şeyler öğrendim. İdeallerimi yeniden şekillendirme fırsatına da eriştiğimi söyleyebilirim. CiRA'daki stajımından sonra Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü (NIH) Kök Hücre Departmanı'na başvurdum ve kabul edildim. 10 hafta boyunca bu kez 3D görüntüleme dahil olmak üzere yeni pek çok kök hücre çalışmalarına dahil olarak yine okulumu ve ülkemi gururla temsil edecegim.

* Sizi kök hücre araştırmalarına çeken tam olarak ne idi?

Pek çok hastalık icin hastalara ilaç veriyoruz ancak tam bir iyileşme sağlayamıyoruz. Çoğu hastalığın altında yatan nedenlerden bile bihaberiz. Hastalıkların moleküler mekanizmalarını ortaya koymayı başarabilirsek tedavi yolunu aydınlatmış oluruz. Bu nedenle ben de hastalıkların moleküler haritalandırılma çalışmalarının peşinden koşmaya karar verdim.

* Aman hayvan hakları savunucuları duymasın!

Bu hastalıkların araştıtılmasını veya ilaçların etkilerini direkt insanlar üzerinde uygulayamayacağımıza göre? Mantık ve hassasiyetle yaklaşıması gereken bir konu hayvan deneyleri. Körü körüne karşıt olanların iddia ettikleri gibi bilim insanları laboratuvarlarda hayvanlar üzerinde kişisel tatmin gerçekleştirmiyoruz ya da daha açık ifadeyle cani değiliz. İşini düzgün yapan bizlerin o kötü örneklere bakılarak linç edilmesini de kınıyorum.

BU TOPRAKLARA HİZMET EDELİM

* Kök hücre çalışmalarında sizi ne motive ediyor peki?

Net olarak hücreyi anlama ic güdüsü diyebilirim. CiRA'da tam burslu çalışmalara katılmamı sağlayan Yamanaka'ya minnetimi, Ogawa-Yamanaka Kök Hücre ödülünü alacak düzeyde çalışmalara imza atarak ve o yaşarken ödülü elinden alarak göstermek en büyük motivasyon kaynaklarımdan biridir. Velev ki o ödülü ben alamadım, o ve diğer pek çok önemli ödülleri alabilecek Türk gençleri yetiştirmek istiyorum.

* Beyin göçünü kabul etmiyorsunuz anlaşılan?

Temelli beyin göçüne karşıyım. Beyin göçü yapalım ama donup kendi topraklarimizda insanliga hizmet edelim. Uluslararasi platformlarda Turkiyeyi temsil etmeye baslamis ve bundan son derece gurur duyan bir bilim insani olarak onemli odulleri kazanacak seviyede pek cok insana sahip oldugumuza inaniyorum. Yeter ki hayal kuralim, hedefler haline getirelim ve –yapamazsin- sozlerine kulak tikayalim. Yaptıklarımız değil hayal ettiklerimiz kadarız çünkü.

* Kök hücreyle tedavi edilebilecek hastalıklar neler?

Diabet, lösemi, Hemofili B, Down sendromundan tutun da Duchenne Muscular Hastalığı, Rett sendromu gibi pek çok hastalık için kök hücre çalışmaları devam etmekte. Kemik iliği naklinde başarı oranı çok yüksek. Douglas Melton'ın diabet tedavisi, George Daley'nin kan hastalıkları tedavisi için başardıklari pluripotent kök hücre çalışmaları ile Masayo Takahashi'nin retinal hastalıktaki ilk iPS klinik başarısı kök hücreyle tedavi edilebilecek hastalıkların önünü açıyor.