Yaşam Önce Kendinle Barış

Önce Kendinle Barış

22.07.2016 - 17:36 | Son Güncellenme:

Tankut Ayan'ın kaleminden...

Önce Kendinle Barış


Aslında şu an yaşanan savaş hepimizin savaşı. Hepimizin kendi içinde yaşadığı savaşın dışa yansıması. Barış istiyoruz, ama önce kendimiz ile barışık bir şekilde yaşıyor muyuz onu dahi bilmiyoruz. Zannediyoruz ki yaşanan olayların bizimle hiç bir alakası yok. Aksine, yaşanan olaylar tamamen bizim ile alakalı. Bütün bu olaylar bizim her gün içimizde yaşadığımız çatışmaların gerçeklikte yansıması.

Kendimiz ile barışamadığımız her an, zihnimiz ile çatışma yaşarız ve yaşadığımız bu çatışma sadece ve sadece zihni daha kuvvetli bir hale getirerek hayatımızı zihin odaklı yaşamamıza sebep olur. Zihinlerimiz devrede olduğunda ise dışa dönük bir hayat yaşarız. Sürekli olarak başkalarının hayatına bakar, elimizde olanlara şükretmek yerine kaçırdıklarımıza odaklanır, her zaman daha fazlasını ister ve kendi içimizde çatışmalar yaşarız. Bu çatışmalardan bizim galip çıkmamız söz konusu bile değildir, çünkü zihin her zaman kazanmanın bir yolunu bulur.

Bu savaşı kazanabilmenin tek bir yolu vardır; önce kendiniz ile barışabilmek.
Kendiniz ile barışabilmenin yolu ise kendinizi sevmekten, kendinizi sevebilmenin yolu ise içeriye, yani kalbinize dönebilmekten geçer.

Lütfen, sadece bir düşünün. Her sabah yataktan kalktığınızda gerçekten tutkulu olduğunuz bir güne başlıyor musunuz?
Peki ya gerçekten ne istediğinizi biliyor musunuz?
Hayatınızda şu an sahip olmadığınız ne olsaydı kendinizi daha iyi, daha mutlu ve daha özgür hissederdiniz?

Eğer bütün bu saydıklarımı hissetmek, yaşamak için hedeflediğiniz bir gelecek varsa, aslında siz tam olarak şu anda sadece kendi iyiliğinizi, mutluluğunuzu ve özgürlüğünüzü erteliyorsunuz. İşin en acı kısmı ise bütün bunları aslında geleceğe, yani bir ilizyona erteliyorsunuz.

İnsanın belki de en büyük yanılgısıdır sanki hiç bir zaman ölmeyecekmiş gibi yaşamak. Bundan bir saniye sonrasının bile garantisi yokken, mutluluğunuzu ve saydığım diğer bütün nitelikleri henüz yaratılmamış ve garantisi olmayan bir ilizyona ertelemek ne kadar yapıcı?
Elimizde olan tek bir şey var, şu an. Elimizde başka hiç bir şeyimiz yok, yarınımızın hiç bir garantisi yok.
Yaşadığımız dünya, içinde bulunduğumuz evren, hepsi bir saniye içerisinde yok olabilir.

İşte bu yüzden şu anda yaşamak istediğiniz, hissetmek istediğiniz şey her ne ise ona kanalize olun. Eğer özgür hissetmek istiyorsanız, özgürlük değerinizi besleyecek kararlar alın ve onları gerçekleştirin. Mesela en son ne zaman çok uzunca bir süredir gitmek istediğiniz bir yere yürüyüşe gittiniz?
En son ne zaman yapılacak işler kaygınızı bir kenara bırakıp, cep telefonunuza bakmadan kendinizi anın içerisinde kaybettiniz?
Peki ya yaratıcılığınız?
En son ne zaman yaratıcılığınızı besleyecek bir aktiviteye zaman ayırdınız?
En son ne zaman istediğiniz kitabı okudunuz, boş bir defter sayfasına içinizden gelenleri yargılamadan karaladınız, amaçsızca doğaya baktınız?

Kendinize zaman ayırmaya ve içinizden gelenleri yapmaya başladığınızda
zihninizin yönetiminden çıkıp kalbinizin istekleri doğrultusunda yaşamaya başladığınızı fark edeceksiniz. Bu süreç, zihni devre dışı bırakmaya ve sizleri ana çekmeye başlayacağı için içinizdeki limitsiz gücü keşfetmeye başlayacaksınız.
Çünkü artık sizi sürekli yargılayan, yaptıklarınızdan şikayetci olan ve her zaman daha fazlasını isteyen bir araç tarafından yönetilmek yerine, herşeyi olduğu gibi kabul eden ve yolunu sevgi ile aydınlatan kalbiniz tarafından kendi yolunuzu aydınlatacak ve bu yolculuk sırasında kendiniz ile barışarak hayatınızı mucizevi bir şekilde yaşamaya başlayacaksınız.

İşte o zaman ihtiyacınız olan gerçek barışın kalplerinizin sesini duymaya başlayıp, onunla beraber hareket ettiğinizde kendiliğinden gerçekliğinize dönüştüğüne tanık olacaksınız.

Tankut Ayan Koçluk ve Eğitim

www.tankutayan.com

Önce Kendinle Barış

Yazarlar