You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
1
©Ahmet Yesevi Üniversitesi<br />
Mütevelli Heyet Başkanlığı<br />
Taşkent Cad. Şehit H. Temel Kuğuoğlu Sokak No: 30<br />
06490 Bahçelievler/ANKARA<br />
Tel: 0312 216 06 00 • Faks: 0312 216 06 09<br />
www.ayu.edu.tr • yayinlar@<strong>yesevi</strong>.edu.tr<br />
Editör<br />
Mustafa TATCI<br />
Yayın Koordinatörü<br />
Halil ULUSOY<br />
Hikmetlerin Türkçesi<br />
Dr. Hayati BİCE<br />
Çağatay Türkçesi Redaksiyon<br />
Prof. Dr. Funda TOPRAK<br />
Hikmetlerin Çağatay Türkçesinde Yazımı<br />
Ali Rıza MUKADDEM<br />
Minyatür<br />
Cihangir ASHUROV<br />
Dîvân-ı Hikmet, Hoca Ahmed Yesevî / Editör: Mustafa Tatcı. - Ankara:<br />
Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi, 2016<br />
496 s: 24x31 cm. - (Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak<br />
Üniversitesi İnceleme - Araştırma Dizisi; Yayın No: 29)<br />
ISBN: 978-9944-237-35-2<br />
1. Ahmed Yesevî, Hoca, 1093-1166.<br />
2. Yesevîlik I. Tatcı, Mustafa, 297.7590<br />
Tasarım & Baskı<br />
Merkez Repro Basım Yayın Ltd. Şti.<br />
Tel: 0312 384 7898<br />
www.merkezrepro.com<br />
2
UNESCO 2016 Hoca Ahmed Yesevî Yılı Anısına<br />
Dîvân-ı Hikmet<br />
Hoca Ahmed Yesevî<br />
3
İçindekiler<br />
Takriz........................................................... 6<br />
Sözbaşı ....................................................... 8<br />
Hoca Ahmed Yesevî................................. 11<br />
Hayatı ............................................. 14<br />
Eserleri ............................................ 18<br />
Menkibeleri ................................... 20<br />
Türbesi ............................................ 26<br />
Yesevilik ..................................................... 28<br />
Yesevilikte Tasavvufi Eğitim ................ 34<br />
Bibliyografya ............................................ 40<br />
Hikmetler .................................................. 43<br />
Münacaat .................................................. 488<br />
Açıklamalar ve Notlar ........................... 495<br />
4
5
Takriz<br />
XII. asırda Türkistan’da yaşayan, Hazret-i Türkistan Ahmed Yesevî bir büyük ahlâk, aşk ve irfân adamı,<br />
bir Allah dostudur. Türk Kültür tarihimizde önemli şahsiyetlerinden birisidir. O, sadece Yûsuf Hemedânî<br />
Hazretlerinin gönlünde yaktığı İslâm’ın aşk ve irfan kıvılcımını kendinden sonraki tâliplere aktarmakla kalmamış,<br />
yetiştirdiği aksiyoner alperenleri Asya’nın bir ucundan Avrupa içlerine kadar göndererek insanlara<br />
adalet, tevazu, birlik ve dirlik düşüncesini telkin etmiştir.<br />
Yesevî Hazretleri, dönemîn din ve kültür dili olan Arapça ve Farsça yerine, anadili Türkçeyi kullanmış,<br />
Türkçeyi bir ilim, aşk ve irfan dili hâline getirmiştir. Sohbetlerinde ve nutk etmiş olduğu hikmetlerinde anadili<br />
Türkçeyi kullanarak geniş kitleleri etkileyen ilk Türk mutasavvıfı odur. Bugün geniş bir coğrafyada konûşulup<br />
yazılan edebî bir Türkçeden söz ediliyorsa bânîsi Ulu Pîr Ahmed Yesevî’dir.<br />
Diğer taraftan Ahmed Yesevî Hazretleri kendi zamanında İslâmın çizgi dışına çıkan ve umumi olarak<br />
râfizilik, zındıklık ve mülhidlik olarak nitelendirebileceğimiz gayr-ı sünnî akım ve yollara karşı Kur’ân ve sünnet<br />
bayrağını açan kişidir. O, Kur’ân’ın tanımlayıp Hz. Peygamberin uyguladığı ve telkin ettiği gerçek İslâmı<br />
halka anlatan bir mana insanı, Kur’ân’ın aşk ve irfana dayalı yorumcusudur.<br />
Nitekim Ahmed Yesevî deyince biz, Hz. Peygamber’in yaşadığı İslâmı, bu İslâmı anadiliyle, herkesin<br />
anlayabileceği Türkçe ile anlatan ilk Türk mutasavvıfını ve yetiştirdiği aksiyoner alperenlerle İslâmın tevhîd<br />
ve adalet nûrunu cihana yaymak için çalışan bir grup serdengeçtiyi hatırlamaktayız.<br />
Hazret-i Türkistan sadece bizim milletimiz için değil, vaz’ ettiği mesajlarıyla da evrensel bir değerdir.<br />
Nitekim onun adına izafe edilen Yesevilik yolu esasen İslâmın Türkçe yorumundan başka bir şey değildir. Cenab-ı<br />
Hak, Peygamber (a.s.) ve varlık sevgisini gönülde toplayan bu âbide şahsiyet, aşk ve irfânın, samimiyetin,<br />
hoşgörünün insana saygı ve sevginin derinleşme ve genişlemenin bir sembolüdür.<br />
Bugün Yesevî’nin yaktığı çerağı yeni dünyaya taşımak zorundayız. Nitekim elinizdeki Dr. Hayati Bice<br />
tarafından Türkiye Türkiye Türkçesi’ne aktarılan ‘‘Dîvân-ı Hikmet Hoca Ahmed Yesevî’’adlı bu eser söz konusu<br />
misyonun bir göstergesidir.<br />
Vefatının 850. yıldönümü münasebetiyle 2016 yılının UNESCO tarafından Hoca Ahmed Yesevî Yılı<br />
6
ilan edilmesi, bu değerli büyüğümüzün uluslararası planda tanıtımına katkı sağlayacaktır. Biz de bu faaliyetler<br />
kapsamında bu eseri yayın dünyasına kazandırmaktan onur duyuyoruz.<br />
Ahmed Yesevî Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığı olarak çalışmalarımız bundan sonra daha da<br />
genişleyecek ve yeni eserlerle Hazret-i Türkistân’ın fikirleri dünyâ insanlığına malolacaktır.<br />
Bu eserin devamı niteliğinde başka faaliyetlerimiz de olacaktır. Bu kapsamda Üniversitemiz bünyesinde<br />
yapmayı düşündüğümüz faaliyetlerimizin içinde öncelikli olarak bir Yesevî Külliyatı oluşturmak bulunmaktadır.<br />
Akabinde Hikmetleri ve Yesevî yolunda hikmet yazan kişilerin eserlerinin ilmi ve halka yönelik<br />
neşirlerini hazırlatıp neşretmeyi planlıyoruz.<br />
Burada katkılarından dolayı Sayın Dr. Hayati Bice’ye, Sayın Dr. Mustafa Tatcı’ya, Sayın Prof. Dr.<br />
Necdet Tosun’a, Sayın Prof. Dr. Funda Toprak’a, minyatürleri çizen Sayın Cihangir Ashurov’a, Hikmetlerin<br />
Çağatay Türkçesinde yazımını gerçekleştiren Sayın Ali Rıza Mukaddem’e ve eserin ortaya çıkmasında gayretlerinden<br />
dolayı Sayın Halil Ulusoy’a en kalbi şükranlarımı sunuyorum.<br />
Prof. Dr. Musa Yıldız<br />
Mütevelli Heyet Başkanı<br />
7
Sözbaşı<br />
Pir-i Türkistan Hoca Ahmed Yesevî Müslüman Türk dünyasının manevî hayatında asırlardır etkisi devam<br />
eden bir Hak ârifidir. O, Türk dünyasında ilk defa mukaddes kitabımız Kur’an’dan ve Hz. Peygamber’den aldığı<br />
esasları sevgi ve bilgiyle yoğurarak kendi adıyla anılan Yeseviyye erkanının kaidelerini ortaya koyan kurucu bir<br />
önderdir. Şeriat ve hakikati gönüllerde buluşturan bu kutsal gönüllü zat, başta Yesi ve çevresi olmak üzere devrinde<br />
neşv ü nemâ bulan bütün sapkın fikirlere karşı Hz. Peygamber’in yaşadığı İslâmın özünü telkin ederek XII. asırda<br />
bir çerağ uyandırmış ve bu çerağ büyük bir coğrafyada zaman zaman değişik isimlerle hiç sönmeyerek insanların<br />
gönüllerini aydınlatagelmiştir.<br />
Yesevî’nin menkabevî hayatı Türkistan’dan Balkanlar’a kadar bütün Müslüman Türk yurtlarına yayılmıştır.<br />
Onun Yesi’de bulunan türbesi bugün bütün Türk dünyasının manevî bir merkezi konumundadır.<br />
Hz. Türkistan Çimkent yakınlarında bulunan Sayram’da dünyaya gelmiş, çocukluğu burada geçmiştir. Babası<br />
Sayram’ın âbid ve âlim şahsiyetlerinden Şeyh İbrahim, annesi ise Karasaç lakaplı Ayşe Ana’dır. Soyları Hazret-i<br />
Ali’ye dayanmaktadır. Annesi ve babası, o daha çocuk yaşlarındayken vefat etmiş olup her ikisinin de türbeleri Sayram’da<br />
bulunmaktadır.<br />
Hz. Türkistan Ahmed Yesevî ilk eğitimini kendisi yedi yaşlarında iken vefat eden babası İbrahim Şeyh’den almıştır.<br />
Hikmetlerinde ve menâkıbında beyan edildiği üzere babasının ölümünden sonra ilk mürşidi Arslan Baba’nın<br />
irşâd dairesine girmiştir. Arslan Baba’nın Otırar şehrinde bulunan âbidevî türbesi onun tarihî bir şahsiyet olmasına<br />
delildir. Yesevî Hazretleri Arslan Baba’nın vuslatından sonra ilâhî bir işâretle Buharâ‘ya, oradan da Semerkand’a<br />
gider. Semerkand’da Şeyh Yusuf-ı Hemedanî’ye intisab ederek onun murâkabesinde seyr ü sülûk çıkarır. Merv,<br />
Buhara, Herat, Semerkand gibi merkezleri dolaşarak irşadını tamamlar. Şeyhi Yusuf-ı Hemedanî’nin ölümünden<br />
sonra bir müddet dergâhta halkın irşadıyla meşgul olur. Nihâyet şeyhinin üçüncü halifesi olarak Yesi’ye döner.<br />
Yesevî Hazretleri Arapça ve Farsça eğitimi almakla birlikte hayatının sonuna kadar Türkistan’da ana dili<br />
ile halka hitap eder; yazmış olduğu “hikmetler”iyle güzel ahlak, aşk ve barış dini olan İslâmı anlatır. Yetiştirmiş<br />
olduğu doksan dokuz bin talebesini Hind kıtasından İdil boylarına, Çin Seddinden Tuna kıyılarına kadar uzanan<br />
geniş bir coğrafyaya gönderir.<br />
Dervişleri tarafından sağlığında veya vefatından sonra bazı sözleri ve manzum nutk-ı şerifleri “Dîvân-ı<br />
Hikmet” adıyla derlenmiştir. Bunların bir kısmı günümüze kadar gelmiştir. Bunun dışında ona atfedilen Fakrnâme,<br />
Âdâb-ı Tarîkat, Makâmât-ı Erbaîn gibi risâleler bulunmaktadır. Menâkıbının önemli bir kısmını XVI. asırda yaşayan<br />
Hazînî adlı Yesevî dervişi toplayıp kitaplaştırmıştır.<br />
Yesevî Hazretlerinin İslam tasavvufu ve Türk Kültür tarihi açısından en önemli özelliği İslâm’ı her türlü<br />
sapkın düşüncelerden arınmış olarak tertemiz umdeleriyle ele alıp “Dört kapı-Kırk makam” diye adlandırdığı<br />
Kur’an ve Sünnete uygun temel prensipler üzerine vaz’ etmiş olmasıdır. O, sohbet ve hikmetlerinde bu temel esasları<br />
ilk defa döneminin ve çevresinin anlayabileceği anadili Türkçe’yi esas alarak bir ilki gerçekleştirmiştir. Bu sebeple<br />
Yesevî, Türk Edebiyatı Tarihinde “İlk Türk Mutasavvıfı” olarak haklı bir şöhret kazanmıştır. Hiç şüphesiz bu ifade<br />
Yesevî Hazretlerinden önce bir Türk sûfisinin yetişmediği anlamına gelmeyecektir. Fakat Yesevî Hazretleriyle birlikte<br />
Türkçe bir aşk, irfân ve manâ dili olarak karşımıza çıkmaktadır. Hazret-i Türkistan mahallî Türkçeyi vahyin gücü<br />
ile tezyin ederek semavîleştiren ve anadilini bir “manâ dili” haline getiren ilk Türk mutasavvıfıdır. Diğer taraftan<br />
Pîr-i Türkistan, tesis ettiği ve kendi adına izâfe edilen Yesevîlik bünyesinde yetiştirdiği tevhîd ehli gerçek Hak dostlarını<br />
insanlığa İlâhî aşk, Muhammed (a.s.) sevgisi ile donatmak, vahdet ve adâlet bilincini yaymak, insanlığı ebedî<br />
8
saadetle tanıştırmak için ilâhî bir sevk ile Horasan’dan Anadoluya göndermiş ve İslâm’ı büyük bir coğrafyada tesis<br />
etmeyi başarmıştır.<br />
Malûmdur ki ipekböceği kozasını içerden örer; onun Hazret-i Peygamber’in sünnetine uyarak altmış üç<br />
yaşından itibâren ömrünü halvette geçirmesi esasen pasif bir muvahhid olmasından değil, yetiştirdiği alperenlerin<br />
manevî gıdalarına gönül desteği vermek istemesindendir. Ehlinin malûmudur ki erenlerin halveti maddî gıdanın<br />
kesilmesi, manevî gıda ile beslenilmesi ve bunun insanlık hayrına rahmete dönüştürülmesi hadisesidir. Yesevî Hazretleri’nin<br />
halvet hayatını da bu şekilde anlamak gerekir.<br />
M. 1166 senesinde vuslat ettiği rivayet edilen Hz. Pîr, bugün Türkistan’da Emîr Timur tarafından yaptırılan<br />
türbesinde yatmaktadır. Türbede 1993 senesinde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Kazakistan Cumhuriyeti<br />
yetkililerince restorasyon çalışmalarına başlanmış, zaman zaman bu yenileme çalışmaları devam etmiştir.<br />
Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığı’nın vefatının 850. senesinde “UNESCO 2016 Hoca<br />
Ahmed Yesevî Yılı” anısına hazırlatmış olduğu elinizdeki “Dîvân-ı Hikmet”te Hazret-i Pîr’in hayatını, eserlerini,<br />
tarîkatini anlatan Prof. Dr. Necdet Tosun tarafından yazılmış girişten sonra 252 hikmete yer verilmiştir. Hikmetlerin<br />
Çağatay Türkçesi asıllarının yazımını Ali Rıza Mukaddem yapmış ve Prof. Dr. Funda Toprak tarafından kontrol<br />
edilmiştir. Bu çerçevede bazı hikmetlerin Arap harfli metni farklı sebeplerle konulamamıştır. Eserde, yazmalardan<br />
ve bugüne kadar yapılan neşirlerden tespit edilen 252 hikmetin Türkiye Türkçesine aktarılması Dr. Hayati Bice’nin<br />
himmetleriyle mümkün olmuştur. Burada Türkiye Türkçesine aktarılan metinlerde okuyucu gerek manâ, gerekse<br />
vezin ve kafiye cihetiyle zaman zaman problemlerle karşılaşabilecektir. Bilinmelidir ki hikmetlerin çoğunluğu<br />
zaman içinde tahrif olmuş, sonraki gelen Yesevî dervişlerinin hikmetleriyle karıştırılmış yahut feleğin gadrine<br />
uğrayarak okunamaz hale gelmiştir. Bu hususları dikkate alarak temenni edelim ki yakın zamanlarda bir merd-i<br />
Hudâ çıkarak dünya kütüphanelerindeki bütün “Dîvân-ı Hikmet” yazmalarından hareketle metin tamiri ve tenkidi<br />
yoluyla bir metin hazırlasın! Sayın Bice’nin eldeki kaynak ve imkânlarla hazırladığı bu çalışma şimdilik Türkiye<br />
Türkçesine aktarılan metinlerin en olgunudur. Bu vesile ile metnin ortaya çıkmasında büyük emekleri olan Sayın<br />
Tosun’a, Toprak’a ve Bice’ye kalbi teşekkürlerimizi sunarız. Yine girişte ve hikmetler arasına serpiştirdiğimiz Yesevî<br />
menâkıbından ilhâm alınarak yapılan minyatürler san’atçı Cihangir Ashurov Bey’e aittir. Ahmet Yesevi Üniversitesinin<br />
Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız ve Halil Ulusoy Beylerin gayret ve emekleri olmasaydı bu güzel<br />
eserden mahrum kalacaktık. Burada emeği geçen herkese Ahmed Yesevî’nin torunları olarak bizlerin gönül borcu<br />
vardır; sağ olsunlar var olsunlar.<br />
Ahmed Yesevî Hazretleri ve onu temsil eden hikmet şairleriyle ilgili yapılacak daha pek çok iş bulunmaktadır.<br />
Bu doğrultuda Türkistan’da hikmetleri asıllarından okuyan yırcıların görüntülü tespiti, beste çalışmaları,<br />
yeni ilmî araştırmalar, Yesevî düşüncesini işleyen tematik roman, hikâye ve senaryolar, film ve belgeseller, Yesevî<br />
düşüncesini yansıtan tablolar, hatlar ve diğer görseller, Türk dünyasının şehirlerinde ona izâfeten yaptırılacak olan<br />
anıtlar (vb.) Mütevelli Heyet Başkanlığımızın projeleri içinde yer almaktadır. Bunlar yeni nesillerimizin yetişmesinde<br />
son derece önemlidir.<br />
Bu vesileyle Ulu Pîrimiz Hoca Ahmed Yesevî’nin rûhâniyetine bütün Müslüman Türk dünyası adına selâm<br />
olsun diyor, aşk u muhabbetler niyaz ediyorum vesselâm.<br />
Dr. Mustafa Tatcı<br />
Ocak 2016 / Ankara<br />
9
10
Hoca Ahmed Yesevî<br />
Orta Asya’da İslamiyet’in yayılmaya başlamasıyla birlikte<br />
Hicrî II. (M.VIII.) asırdan itibâren bölgede zahid ve sûfîler de görülmeye<br />
başlamıştır. Bugünkü Türkmenistan sınırları içinde bulunan<br />
Merv şehrinde dünyaya gelen Abdullah b. Mübârek (M.<br />
181/797) hem hadîs âlimi hem de zâhid ve sûfî idi. Merv şehrinde<br />
iki tekke (ribât) kurduğu ve buralarda halkı irşâd ettiği nakledilir.<br />
Özbekistan sınırları içinde bulunan Nahşeb (bugünkü adı<br />
Karşı) ve Tirmiz şehirleri de birçok alîm ve sûfînin yetiştiği bölgelerdi.<br />
“Sûfîyi hiçbir şey bulandıramaz, aksine her şey onunla<br />
saf ve duru hâle gelir.” diyen Ebû Türâb Nahşebî (ö. 245/859-<br />
860) ile velîlik konusundaki fikirleriyle tanınan ve çok sayıda<br />
Arapça tasavvufî eser kaleme alan Hakîm Tirmizî (m. 320/932-<br />
933) bu sûfîlerin en meşhurlarındandır. Hakîm Tirmizî’nin kabri<br />
Tirmiz şehrinde hâlâ önemli bir ziyâretgâhtır.<br />
Buhara ve Semerkand ise hem âlimleri hem de sûfîleriyle<br />
Orta Asya’nın en önemli kültür merkezleriydi. Buhara’nın<br />
Kelâbâz (Kelâbâd) Mahallesi’nde yaşayan Ebû Bekir Muhammed<br />
b. İshâk Kelâbâzî (ö. 380/990) tasavvufun öğretilerini et-<br />
Ta‘arruf li mezhebi ehli’t-tasavvuf isimli Arapça eserinde toplamış,<br />
ayrıca Bahru’l-fevâid isimli eserinde bazı hadislere tasavvufî yorumlar<br />
yapmıştır.<br />
11
Tekke âdâbını tespit eden ve düzenlediği semâ meclislerinde<br />
okuduğu âşıkâne şiirlerle tanınan Ebû Saîd-i Ebü’l-Hayr<br />
(ö. 440/1049), bugün Türkmenistan’da bulunan Meyhene’de<br />
yaşamış ve orada vefat etmiştir. Türkmen halkı arasında “Mene<br />
Baba” lakabıyla anılır. Hayatı, menkıbeleri ve sözleri Muhammed<br />
b. Ebû Ravh Lütfullah’ın (ö. 541/1147) Hâlât u Sühanân’ı<br />
Şeyh Ebû Saîd ve Muhammed b. Münevver’in Esrârü’t-tevhîd<br />
fî makâmâti’ş-Şeyh Ebî Saîd isimli Farsça eserleriyle günümüze<br />
ulaşmıştır. Mevlânâ Celâleddin Rûmî’ye nispet edilen ve: “Yine<br />
gel, yine gel, ne olursan ol, yine gel” diye başlayan meşhur rubâî<br />
de aslında Mevlânâ’dan iki asır önce yaşayan Ebû Saîd-i Ebü’l-<br />
Hayr’ın şiirleri arasında yer almaktadır.<br />
Keşfu’l-mahcûb isimli eserin müellifi Hücvîrî (ö. 465/1072)<br />
Fergana bölgesinde bazı mutasavvıflarla karşılaştığını, buradaki<br />
halkın şeyhlere “Bâb” dediğini nakleder. Aslında bu durum Orta<br />
Asya’daki diğer bölgeler için de geçerlidir. Ahmed Yesevî’nin<br />
bir süre yanında eğitim aldığı Otırarlı Arslan Bâb ile Arslan Bâb<br />
türbesi içinde kabirleri olan Karga Bâb ve Laçin Bâb da bu unvanı<br />
taşımaktaydılar. Nesebnâme’lerde Ahmed Yesevî’nin babası,<br />
dedesi ve diğer bazı akrabalarının “Şeyh” olarak zikredilmesi,<br />
bu bölgede Yesevî’den önce de tasavvufî hareketlerin önemli derecede<br />
etkili olduğunu göstermektedir. Bu şeyh ve Dervîşlerin<br />
göçebe ve yerleşik Türkler arasında, özellikle Sirderya kenarlarında<br />
ve bozkırlarda anlaşılır bir Türkçe ile halka hitâp ederek<br />
İslâm’ı ve tasavvuf ahlâkını yaydıkları anlaşılmaktadır.<br />
Orta Asya genelde fütüvvet ve melâmet vasfıyla öne çıkan<br />
Horasan tasavvuf kültürünün etkisi altındaydı. Bununla birlikte<br />
Semerkand ve Buhara gibi şehirlerde güçlü medreseleri ve<br />
âlimleri olan bu muhit, Horasan’ın kalenderî meşrep sûfîlerinin<br />
yayılması için pek müsait bir zemîn değildi. Orada ancak dinî<br />
kurallara sıkıca bağlı bir tasavvuf anlayışı gelişip yayılabilirdi ve<br />
neticede öyle oldu. Bağdat Nizâmiye Medresesi’nde eğitim görüp<br />
hoca olmuş, sonra Horasan tasavvuf kültüründe yetişmiş bir<br />
sûfî olan Yûsuf Hemedânî, Mâverâünnehr’deki birkaç mürîdine<br />
irşâd izni verip halife olarak tâyin ettiği zamân Orta Asya’nın<br />
12
en önemli iki tasavvuf ekolünün tohumlarını da atmış oluyordu.<br />
Yûsuf Hemedânî’nin (ö. 535/1140) iki önemli mürîdi Hoca<br />
Ahmed Yesevî ve Abdülhâlik Gucdüvânî sonraları Orta Asya’nın<br />
en yaygın tarikatları olan Yeseviyye ve Hâcegân (sonraki<br />
adıyla Nakşbendiyye) isimli tasavvuf ekollerinin kurucusu<br />
olmuşlardır. Yûsuf Hemedânî’nin kaleme aldığı bazı tasavvufî<br />
eserler günümüze ulaşmıştır. Bunlardan en meşhuru Rutbetü’lhayât<br />
isimli Farsça eserdir. Yûsuf Hemedânî’den dinî ve tasavvufî<br />
eğitim aldıktan sonra kendi memleketi olan Yesi’ye dönüp<br />
orada halkı irşâd eden Hoca Ahmed Yesevî, Orta Asya’nın manevî<br />
hayâtında derin izler bırakmış önemli bir mutasavvıftır.<br />
13
Hayatı<br />
Ahmed Yesevî bugün Kazâkistan’ın Çimkent şehri yakınlarında<br />
yer alan Sayram kasabasında dünyaya gelmiş, dinî tasavvufî<br />
eğitimini tamamladıktan sonra yine o bölgedeki Yesi<br />
(bugünkü adıyla Türkistan) şehrine yerleşmiş, uzun yıllar halkı<br />
maneviyat yolunda irşad ettikten sonra burada vefat etmiş bir<br />
mutasavvıftır. Babası İbrahim Şeyh, Sayram ve civarında mürîdleri<br />
olan tanınmış bir sûfî idi. Anne ve babasını küçük yaşta kaybeden<br />
Ahmed Yesevî, bir süre Otırar’daki Arslan Bab isimli şeyhin<br />
yanında dinî-tasavvufî eğitim gördü. Onun da vefat etmesi<br />
üzerine başka şehirlerde eğitimine devâm etti.<br />
Zamanın önemli ilim merkezlerinden Buhara’ya giden<br />
Ahmed Yesevî burada Yûsuf Hemedânî’ye intisap edip mürîdi<br />
oldu. Bazı kaynaklarda Yesevî’nin Şihâbeddin Sühreverdî’ye<br />
(ö. 632/1234) veya Ebû’n-Necîb Sühreverdî’ye (ö. 563/1168-69)<br />
de mürîd olup icâzet aldığı söylenir. Akrabaları arasında başka<br />
şeyhler de olan ve babasının Yesi’deki halifesi Mûsâ Hoca ile<br />
yakınlığı bulunan Ahmed Yesevî’nin bu akraba çevresinden de<br />
önemli derecede tasavvufî eğitim almış olması muhtemeldir.<br />
Eğitimini bitirdikten sonra Yesi’de dergâh kurup insanları<br />
dinî ve ahlâkî yönden yetiştiren Hoca Ahmed Yesevî, tasavvufî<br />
düşüncelerini Türkçe ve sade şiirler ile anlatmış, hikmet adı verilen<br />
bu şiirler zamanla toplanarak Dîvân-ı Hikmet mecmuaları<br />
meydana gelmiştir. Bazı menkıbelerde ağaçtan tahta kaşık yon-<br />
14
tup satarak geçimini temîn ettiği ifade edilmekteyse de, aslında<br />
varlıklı bir aileye mensup olduğu anlaşılmaktadır. Hakkında<br />
nakledilen menkıbelerden anlaşıldığı kadarıyla Yesevî, dergâhtaki<br />
zikir usulü sebebiyle dönemîndeki bazı âlimler tarafından<br />
eleştirilmiştir. O da bazı şiirlerinde samimiyetten uzak âlimler<br />
ile sahte sûfîleri tenkit etmiştir. Sohbetlerinde ve şiirlerinde en<br />
çok işlediği konular Allah ve peygamber sevgisi, fakîr ve yetimleri<br />
korumak, dinî kurallara riayet, güzel ahlâk, zikir, nefs ile<br />
mücadele, kendini eleştirmek (melâmet), ölümü düşünmek, manevî<br />
mertebeler ve bu mertebeleri aşmadan şeyhlik iddiasında<br />
bulunmanın kötülüğü gibi mevzulardı.<br />
Rivâyete göre Ahmed Yesevî altmış üç yaşına geldiğinde<br />
dergâhında yerin altına küçük bir oda şeklinde çilehane yaptırdı.<br />
Ömrünün kalan kısmını çoğunlukla orada ibâdet ve tefekkürle<br />
geçirdi. Geç dönemlere ait bazı kaynaklarda Ahmed Yesevî’nin<br />
Hicrî 562 (M. 1166-67) senesinde vefat ettiği belirtilmiş ise de,<br />
bazı araştırmacılar bu tarihin biraz daha ileriye alınması gerektiğini<br />
düşünmektedirler.<br />
Ahmed Yesevî’nin İbrahim adında bir oğlu olmuşsa da<br />
kendisi hayâttayken vefat etmiştir. Yesevî’nin nesli Gevher isimli<br />
kızından devâm etmiştir. Türkistan, Mâverâünnehir ve Orta Asya’da<br />
olduğu gibi Anadolu’da da kendilerini Ahmed Yesevî’nin<br />
neslinden sayan pek çok ünlü şahsiyet çıkmıştır. Semerkantlı<br />
Şeyh Zekeriyyâ, Üsküplü Şâir Atâ ve Evliya Çelebi bu isimlerden<br />
birkaçıdır.<br />
XIV. yüzyılın sonunda Emîr Timur, Türkistan bozkırlarında<br />
şöhreti ve nüfuzu iyice yayılmış olan Ahmed Yesevî’nin kabrini<br />
ziyaret edip kabrin üstüne bir türbe yapılmasını emretmiş,<br />
birkaç yıl içinde türbe, cami ve dergâhıyla birlikte bir külliye<br />
oluşturmuştur. Bugün bu türbe Orta Asya’nın en önemli ziyaret<br />
yerlerinden biridir. Ahmed Yesevî’nin çilehânesi ile türbesi arasında<br />
yüz metre kadar mesafenin olması, onun ilk ve asıl dergâhının<br />
çilehane bölgesinde olduğunu akla getirmektedir. Vefatından<br />
sonra defnedildiği yere zamanla büyük bir külliye yapılınca<br />
15
kütüphane, aşevi, mescid ve Dervîş hücrelerinden oluşan yeni<br />
ve daha büyük bir dergâh meydana gelmiş olmalıdır.<br />
Ahmed Yesevî’nin Yesi’de irşada başladığı sıralarda Orta<br />
Asya’da İslâmlaşmanın yanı sıra yaygın tasavvuf hareketleri de<br />
vardı. Bu dönemde Yesevî, Taşkent ve Sirderya ötesindeki bozkırlarda<br />
yaşayan göçebe Türkler arasında büyük bir etkiye sahip<br />
olmuştu. İslâm’ın esaslarını, güzel ahlâkı, tasavvufun âdâb<br />
ve erkânını basit ve yalın bir dille öğretiyordu. Bunun için, halk<br />
edebiyatından alınan anlatım teknikleriyle örülmüş hece vezninde<br />
manzumeler söylüyordu. Hikmet adı verilen bu manzumeler,<br />
Dervîşleri vasıtasıyla en uzak Türk topluluklarına kadar ulaştırılıyordu.<br />
Bu sayede Yesevîlik, kısa süre içinde Orta Asya Türkleri<br />
arasında yayıldı.<br />
Mürîdlerinden Sûfî Muhammed Dânişmend’in kaleme aldığı<br />
Mir’âtü’l-kulûb isimli eserde Ahmed Yesevî’den nakledilen:<br />
“Âhir zamanda bizden sonra öyle şeyhler zuhûr edecek ki, şeytân<br />
onlardan ders alacak ve onlar şeytân’ın işini yapacaklar…<br />
Ehl-i Sünnet ve’l-cemâati düşman görüp ehl-i bidat ve dalâleti<br />
sevecekler” şeklindeki sözleri ile bazı Dîvân-ı Hikmet nüshâlarında<br />
yer alan:<br />
“Mürşidlikni da‘vâ kılur şartın bilmes<br />
Helâl harâm, sünnet, bid’at farkın bilmes<br />
Bû-Hanîfe mezhebinde hergiz yürmes<br />
Diger bid‘at mezheplerdin yürürlere”<br />
şeklindeki ifadeleri, diğer Orta Asya Türkleri gibi Ahmed Yesevî’nin<br />
de Sünnî ve Hanefî olduğunu göstermektedir.<br />
Ahmed Yesevî’nin sözlerini ihtivâ eden en eski eserlerden<br />
biri Sûfî Muhammed Dânişmend’in Mir’âtü’l-kulûb isimli Çağatay<br />
Türkçesi ile yazılmış olan eseridir. Yesevî’nin menkıbelerini<br />
ihtivâ eden en eski eser de Hüsâmeddin Sığnâkî’ye (ö. 711/1311-<br />
1312) nisbet edilen Risâle der tercüme-i Ahmed Yesevî adlı Farsça<br />
menâkıptır. Bu eserlerin her ikisi de yayımlanmıştır. Ahmed Yesevî,<br />
hikmetlerdeki düşünceleri ve bilhassa menkıbevî hayâtıyla<br />
Orta Asya tasavvufunun en büyük isimlerinden biri olmuştur.<br />
16<br />
16
17
Eserleri<br />
1. Dîvân-ı Hikmet<br />
Yesevî’nin Türkçe şiirlerini içine alan derlemenin adıdır.<br />
Dîvân-ı Hikmet nüshâları, muhteva bakımından olduğu kadar<br />
dil bakımından da önemli farklılıklar arz eder. Bu durum, hikmetlerin<br />
farklı şâhıslar tarafından yazıldığını veya derlendiğini<br />
gösterir. Bir kısmı kaybolan veya zamanla değişikliğe uğrayan<br />
hikmetler derlenirken yeni hikmetler eklenmiş, böylece ana metin<br />
kısmen aslından uzaklaşmıştır. Bununla birlikte, bütün hikmetlerin<br />
temelinde Yesevî’nin özü Kur’ân ve sünnete dayanan<br />
inanç ve düşünceleri ile tarîkatının esasları bulunur. Hikmetler,<br />
Türkler arasında bir düşünce birliğinin teşekkül etmesi bakımından<br />
çok önemlidir. Dîvân-ı Hikmet, eski ve yeni harflerle birçok<br />
kez yayımlanmıştır.<br />
2. Fakrnâme<br />
Yesevî’ye izâfe edilen ve Çağatay Türkçesi ile yazılmış olan<br />
Fakrnâme, Dîvân-ı Hikmet’in Taşkent ve bazı Kazân baskılarında<br />
yer alır. Müstakil bir risâleden çok Dîvân-ı Hikmet’in mensur<br />
bir mukaddimesi niteliğinde olan Fakrnâme, Kemal Eraslan tarafından<br />
yayımlanmıştır.<br />
18<br />
18
3. Risâle der-Âdâb-ı Tarîkat<br />
Taşkent’te yazma nüshâları bulunan bu küçük Farsça eser,<br />
tarikat âdâbı ve makamları, mürîd mürşid ilişkileri, Dervîşlik,<br />
Allah’ı tanımak ve ilâhî aşk gibi konular hakkındadır. S. Mollakanagatulı<br />
tarafından Kazâk Türkçesi’ne tercüme edilerek yayımlanmıştır<br />
(Almatı 2012).<br />
4. Risâle der-Makâmât-ı Erba‘în<br />
Yesevî’ye nisbet edilen Farsça yazma ve küçük bir eser<br />
olup, şerîat, tarikat, marifet ve hakikattan her biri hakkında onar<br />
makâm olmak üzere toplam kırk makâm ve kâideyi ihtiva etmektedir.<br />
Şimdilik bilinen tek nüshası Kütahya Tavşanlı Zeytinoğlu<br />
İlçe Halk Kütüphânesi’ndedir (nr. 1056, vr. 112a-113a).<br />
19<br />
19
Menkıbeleri<br />
Ahmed Yesevî’nin hayâtı hakkında eski kaynaklardaki bilgiler<br />
oldukça sınırlıdır. O, Türk Dünyası’nda, gerçek hayâtından<br />
ziyade menkıbeleri ile tanınmıştır. Bu menkıbelerden bir kısmı<br />
onun hayâtı ve düşünceleri hakkında fikir verecek nitelikteyken,<br />
diğer bazıları halk muhayyilesinin ürünüdür. Kendisine ait birçok<br />
menkıbeden bazıları şunlardır:<br />
Arslan Bâb, menkıbeye göre, ashâbın önde gelenlerinden<br />
idi. (Bâb, şeyh demektir. Bu kelime sonraları bazı eserlere Baba<br />
diye geçmiştir). Hz. Peygamber’in gazâlarından birinde ashâbı<br />
kirâm aç kalarak peygamberin huzuruna geldiler ve biraz yiyecek<br />
istirham ettiler. Hz. Peygamber’in duâsı üzerine Cebrâil<br />
(a.s) Cennetten bir tabak hurma getirdi. Fakat o hurmalardan bir<br />
tanesi yere düştü. Cebrâil (a.s.) dedi ki: “Bu hurma sizin ümmetinizden<br />
Ahmed Yesevî adlı birinin kısmetidir.” Her emanetin<br />
sâhibine verilmesi tâbiî olduğu için Hz. Peygamber, ashâbından<br />
birini bu iş ile vazifelendirmek istedi. Neticede hurmayı Arslan<br />
Bâb’ın ağzına attı ve çok sonraları yaşayacak olan Ahmed Yesevî’nin<br />
terbiyesi ile meşgûl olmasını söyledi. Dört yüz küsür yıl<br />
yaşayan Arslan Bâb, Sayram’a yahut Yesi’ye geldi ve vazifesini<br />
yerine getirdi.<br />
Bazı soy şecerelerinde Arslan Bâb, Ahmed Yesevî’nin ba-<br />
20<br />
20
ası İbrahim Şeyh’in akrabası olarak görülmektedir. Muhtemelen<br />
Arslan Bâb’ın âlem-i mânâda (rüyada) gördüğü bu hurma<br />
hâdisesi sözlü rivayetlerde değişmiş ve bu menkıbe meydana<br />
gelmiştir.<br />
***<br />
Ahmed Yesevî hazretleri vakitlerini üçe ayırırdı. Günün<br />
büyük bölümünde ibâdet ve zikirle meşgûl olurdu. İkinci kısmında<br />
talebelerine zâhirî ve bâtınî ilimleri öğretirdi. Üçüncü<br />
bölümünde ise alın teri ile geçimini sağlamak üzere tahta kaşık<br />
ve kepçe yaparak bunları satardı. Bir rivayete göre, onun hâlden<br />
anlar bir öküzü vardı. Bu öküzün sırtına bir heybe asar, içine de<br />
yaptığı kaşık ve kepçeleri koyup Yesi çarşısına salıverirdi. Kim<br />
kaşık ve kepçeden alırsa ücretini heybenin gözüne bırakırdı. Mâl<br />
alıp da ücretini vermeyen olursa, öküz o kimsenin peşini bırakmaz,<br />
nereye gitse peşinden o da giderdi. Adam ücreti heybeye<br />
koymadıkça o kimsenin yanından ayrılıp başka yere gitmezdi.<br />
Akşam olunca da Ahmed Yesevî’nin evine gelirdi.<br />
Hârezm’in Urgenc şehrinde İmâm Mervezî (bazı kaynaklarda<br />
Mergazî veya Merâgî) nâmında bir alîm vardı. Ahmed<br />
Yesevî hakkında söylenen uygunsuz sözler ona kadar gitmişti.<br />
Bu sözlere inanıp kendisini imtihan etmek ve şüphesini gidermek<br />
gayesiyle yanına bazı arkadaşlarını alarak yola çıktı. Yesevî’nin<br />
her tarafta talebeleri olduğunu, her zamân sohbetinde<br />
binlerce kişinin hâzır bulunduğunu öğrenmişti. “Ben üç bin mesele<br />
ezberledim, hepsini ayrı ayrı sorar onları imtihan ederim.”<br />
diye düşündü. Bu sırada Ahmed Yesevî hazretleri, tekkesinde<br />
bulunuyordu. Talebesi Sûfî Muhammed Dânişmend’e: “Bakar<br />
mısın, bize kimler geliyor?” buyurdu. Dânişmend, Mervezî’nin<br />
yanındakilerle birlikte ve hâfızasında üç bin mesele ile geldiğini<br />
söyledi. Yesevî’nin emri ile Muhammed Dânişmend, o üç bin<br />
meseleden binini Mervezî’nin hâfızasından sildi. Sonra Yesevî<br />
hazretleri talebelerinden Süleyman Hakîm Ata’ya aynı şekilde<br />
emretti. O da öyle yaptı. Mervezî, hâfızasında kalan bin mesele<br />
ile Yesi’ye geldi. Hoca Ahmed Yesevî’nin yanına gelip: “Allah’ın<br />
kullarını doğru yoldan ayıran sen misin?” dedi. Yesevî hiç kızmadı.<br />
Karşılık da vermedi. “Şimdilik üç gün misafirimiz olun,<br />
21<br />
21
sonra görüşürüz.” buyurdu. Üç gün sonra bir kürsü kuruldu.<br />
Mervezî konûşmak için kürsüye çıktı. Ahmed Yesevî Hakîm<br />
Ata’ya geri kalan bin meseleyi de silmesini söyledi. Hakîm Ata,<br />
Allah Teâlâ’ya duâ etti. Aklındaki bin mesele de silindi. Mervezî,<br />
kürsü üstünde bir şeyler konûşmak istedi. Fakat hâfızasında hiçbir<br />
meselenin bulunmadığını anladı. Kitap ve defterlerini açıp<br />
oradan okumak istedi. Fakat defterindeki yazıların da silinmiş<br />
olduğunu gördü. Sayfalar bomboştu. Bu hâli gören Mervezî kusurunu<br />
anladı, tevbe etti ve Ahmed Yesevî’ye mürîd oldu. Onun<br />
yanında yüksek derecelere ulaştı.<br />
***<br />
Yine bir menkıbeye göre, Yesi şehrine yakın bir yerde Savran<br />
diye bir kasaba vardı. Bura halkının çoğu gayr-i müslim<br />
olup, Müslümân Yesi halkına ve özellikle Ahmed Yesevî hazretlerine<br />
çok düşmandılar. Ahmed Yesevî’nin büyüklüğü, kerâmetleri<br />
etrafa yayıldıkça ve ona bağlı olanların sayısı her geçen<br />
gün arttıkça Savranlılar ziyâdesiyle rahatsız oluyorlar, Hoca<br />
hazretlerine olan düşmanlıkları da artıyordu. Bir gün Ahmed<br />
Yesevî’ye iftira etmek istediler. Bir yere toplandılar. İçlerinden<br />
birinin öküzünü getirip mezbahada kestiler. Sadece ayaklarını<br />
bıraktılar. Ertesi gün de kadıya gidip şikâyet ettiler. Öküzlerinin<br />
çalınıp mezbahada kesildiğini, kanları akarak aceleyle götürüldüğünü,<br />
kan izlerini takip ettiklerini ve öküzlerinin Ahmed Yesevî’nin<br />
tekkesine götürüldüğünü anladıklarını bildirdiler. Kadı,<br />
Ahmed Yesevî’nin tekkesine girip öküzlerini arayabileceklerini<br />
söyleyince tekkeye geldiler ve doğruca gece gizledikleri öküzün<br />
yanına vardılar. Tam maksatlarına kavuşmuş olduklarını zannediyorlardı<br />
ki Yesevî’nin kerâmeti tecellî edip iftirâcıların hepsi<br />
bir anda köpek oldular. O öküz etine hücum edip kısa zamanda<br />
bitirdiler. Böylece esas hâlleri anlaşılmış oldu. Dışarıda kalıp bu<br />
müthiş manzarayı seyredenler hayret, dehşet ve korku içerisinde<br />
Ahmed Yesevî’nin eteklerine yapıştılar. Pişmân olduklarını<br />
bildirip affedilmeleri için yalvarmaya başladılar. Yesevî hazretleri<br />
merhâmet edip duâ etti. Böylece tekrar eski hâllerine döndüler.<br />
Başka bir menkıbeye göre, bu Savranlılar Hoca Ahmed<br />
Yesevî’nin oğlu İbrahim’i öldürmüş ve başını kesip bir havluya<br />
sararak Yesevî’ye kavun diye getirmişlerdi.<br />
22<br />
22
23
***<br />
Başka bir menkıbeye göre, Hoca Ahmed Yesevî bir gün<br />
dergâhının önünde oturuyordu. Yoldan geçmekte olan bir grup<br />
çocuk gördü. Câmiye veya medreseye Kur’ân öğrenmek için giden<br />
bu çocuklar mushaflarını bir kılıf içine koymuş ve boyunlarından<br />
aşağı sarkıtmışken, içlerinden bir tanesi Kur’ân’a olan<br />
saygısından dolayı mushafını başının üzerinde taşıyordu. Ayrıca<br />
medreseden evine dönerken hocasının bulunduğu tarafa sırtını<br />
dönmemek için geri geri yürüyerek gidiyordu. Bu durumu<br />
gören Ahmed Yesevî o çocuğa: “Oğlum! Hocandan, anne ve babandan<br />
izin al, senin dinî eğitimini ben vereyim.” dedi. Çocuk<br />
gerekli izinleri alıp Yesevî’nin dergâhına geldi. Uzun yıllar dinî<br />
eserler okuyup ilim tahsîl etti, ardından mürîd olup maneviyatta<br />
ilerledi. Bu çocuğun adı Süleyman idi. Bir gün Ahmed Yesevî<br />
Süleyman ve diğer birkaç arkadaşını odun toplamak için kıra<br />
gönderdi. Gelen odunlarla yemek pişirilecek ve Dervîşlere, talebelere<br />
ve misafirlere ikrâm edilecekti. Çocuklar odun getirirken<br />
yolda yağmur yağmaya başladı. Süleyman cübbesini (paltosunu)<br />
çıkarıp odunlara sardı. Dergâha geldiklerinde diğer çocukların<br />
getirdiği ıslak odunlar yanmazken Süleyman’ın kuru odunları<br />
yandı. Bunun üzerine Yesevî: “Sen ince düşünceli yani hikmetli<br />
bir iş yapmışsın. Bundan sonra senin adın Hakîm Süleyman<br />
olsun.” dedi. Sonraki yıllarda hocası Ahmed Yesevî’den icazet<br />
(diploma) alan ve Bakırgan denen bölgede yerleştiği için Süleyman<br />
Bakırganî adıyla da anılan bu zât, daha ziyade Hakîm Ata<br />
diye meşhur olmuştur.<br />
***<br />
Ahmed Yesevî, çok sevdiği Hz. Peygamber’in 63 yaşında<br />
vefat ettiğini düşünerek kendisi de bu yaşa geldikten sonra yeryüzünde<br />
fazla dolaşmak istemedi. Vaktinin çoğunu dergâhında<br />
bir yeraltı odası şeklinde oluşturduğu çilehânesinde geçiriyordu.<br />
Önde gelen talebelerinden Seyyid Mansûr Ata bu çilehâneye<br />
ilk defa indiği zamân gördüğü manzaraya üzüldü. “Şeyhim bu<br />
dar yerde sıkıntı içindedir,” diye düşünerek ağlamaya başladı. O<br />
sırada gözünden perdeler açıldı, o daracık zannettiği yeri bir ucu<br />
doğuda, bir ucu batıda gördü ve içinden geçirdiklerinin yanlış<br />
olduğunu anladı.<br />
24<br />
24
***<br />
Bir gün Ahmed Yesevî’nin dergâhında birçok mürîd bir<br />
araya gelmişti. Ancak burası dar bir yer olduğu için mürîdler<br />
çok terlemişler ve ter ortalığa saçılmıştı. Dergâhın alt kısmına<br />
bir küp koyup ağzını açtılar. Sızan ter o küpe doluyor ve küpün<br />
içinde güzel bir şerbete dönüşüyordu. Sûfîler de bu şerbetten içiyorlardı.<br />
Sonradan bu küp, “Aşk Küpü” (Hum-i Aşk) diye meşhur<br />
oldu.<br />
25<br />
25
Türbesi<br />
Hoca Ahmed Yesevî, miladî 1166 yılında vefat ettiğinde,<br />
içinde çilehânesinin de bulunduğu dergâhın 100 metre kadar<br />
uzağına defnedilmiş ve basit bir kâbir - türbe yapılmıştı. Bu ilk<br />
türbe o civarda yaşayan Müslümanlar için kısa zamanda bir ziyaret<br />
mekânı olmuşsa de, çok geçmeden (XIII. yüzyılın başlarında)<br />
ortaya çıkan Moğol istilâsı ve bu istilânın yıkıcı etkileri<br />
bölgeyi olumsuz şekilde etkiledi. XIV. yüzyılın sonlarında Altınorda<br />
devletini yıkıp bu bölgeyi ele geçiren Emir Timur, Moğolistan<br />
hanının kızı Tükel Hanım’ı eş olarak seçip gelin alayını<br />
karşılamak üzere yola çıkmış, yolda Yesi şehrine uğrayıp Hoca<br />
Ahmed Yesevî’nin kabrini ziyaret etmişti. Bu Yesi ziyareti esnasında<br />
Timur’un rüyasında Ahmed Yesevî’yi gördüğü, kendisini<br />
zaferle müjdeleyen Yesevî’ye bir şükrâne olmak üzere, onun<br />
küçük türbesinin yerine büyük bir külliye inşâ edilmesini emrettiği<br />
kaydedilir. Külliyenin yapımı için o dönemde Türkistan<br />
bölgesinin en meşhur mimarlarından olan Hoca Hüseyin Şîrâzî<br />
görevlendirilmişti.<br />
İki kubbeli dikdörtgen bir yapı olan külliyede merkezî bölümün<br />
ortasında büyük bir kazan yer alır. Yedi metalin karışımından<br />
oluşan bu kazanın etrafında bazı duâlar ve kazan ustası<br />
hakkında bilgiler vardır. Önceleri bu kazana hafîf tatlandırılmış<br />
su koyularak Cuma namâzlarından sonra ziyaretçilere ikrâm<br />
edildiği ve şifalı olduğuna inanıldığı ifade edilmektedir. Bu kazan<br />
1934’te Stalin’in emriyle götürüldüğü bir sergiden geri getirilmeyerek<br />
St. Petersburg’daki Leningrad Hermitage müzesi-<br />
26<br />
26
ne konmuş, sonraları Kazâkistan makamlarının gayreti ile 1989<br />
yılında yeniden türbedeki yerini almıştır. Üzerinde büyük bir<br />
kubbe olan bu merkezî bölümün çevresinde mutfak (halımhâne),<br />
mescid, kütüphâne, Dervîş odaları (halvethâne), su kuyusu<br />
odası (kudukhâne) gibi çeşitli maksatlarla planlanmış birçok bölüm<br />
vardır.<br />
Merkezî bölümün bitişiğinde Orta Asya kültüründe evliyâ<br />
türbelerinin sembolü olan bir tuğ (ucunda at kuyruğu kılları,<br />
sancak ve alem olan bir direk) ve bir kapı yer alır. Bu kapı<br />
Ahmed Yesevî’nin mezarının bulunduğu odaya (Gûrhâne) açılmaktadır.<br />
Ahşap oyma işçiliği ürünü olan kapının iç tarafındaki<br />
döküm halkalardan birinde, yapılış tarihi olan hicrî 797 (m. 1395)<br />
tarihi bulunmaktadır. Bu mezar odasının üzerinde küçük kubbe<br />
vardır. Yesevî’nin mezar sandukası, açık yeşil renkte bir taştan<br />
yapılmıştır. Merkezî bölümün yanlarındaki odalardan bazılarında<br />
başka mezarlar da bulunmaktadır. XVI. yüzyıldan itibâren<br />
Kazâk Türklerinden bazı yüksek mevki sâhibi kişiler ve yöneticiler<br />
buralara defnedilmiştir.<br />
Külliyenin etrafı ve üzeri çinilerle süslenmişken, giriş kapısının<br />
bulunduğu cephesi çinisizdir. Bu durum, Timur’un vefatı<br />
üzerine külliye inşaatının bitirilemediği ve çini süslemelerinin<br />
kısmen eksik kaldığı şeklinde açıklanmaktadır. Hatta ana girişin<br />
üstündeki kemer kısmının da Timur’un vefatıyla eksik kaldığı<br />
ve hicrî 1000 (1591-92) senesinde Buhara emîri Abdullah Han’ın<br />
emri ve desteği ile bu kemerin tamamlandığı belirtilmektedir.<br />
Abdullah Han zamanında kurulan iskeleden kalan tahtaların bir<br />
kısmı günümüze kadar ulaşmıştır.<br />
Türbenin dışını çevreleyen üç cephesinde üst kenarı takip<br />
eden kuşak şeklinde çinilerle süslü Kur’ân âyetleri vardır. Bunlar<br />
En’âm sûresinin 59-63. âyetleri arasıdır. Ayrıca dış cephede çinilerle<br />
ve Kûfî hatla Allah, Muhammed, el-Hamdü lillah, Allâhu<br />
Ekber, Lâ ilâhe illallah gibi yazılar işlenmiştir. Türbenin dışında<br />
giriş kapısına bakan bahçedeki küçük türbe, Uluğ Beg’in kızı ve<br />
Ebû’l-Hayr Han’ın eşi olan Râbia Sultân’ın türbesidir.<br />
27<br />
27
Yesevîlik<br />
Ahmed Yesevî’nin ardından mürîdleri vasıtasıyla onun tasavvuf<br />
yolu ve düşünceleri zamanla Orta Asya’nın farklı bölgelerine<br />
yayılmıştır. Bu yolun takipçilerinin mensup olduğu tarîkata<br />
Yeseviyye adı verildiği gibi, cehrî zikir yapmaları sebebiyle Cehriyye<br />
ve mensuplarından çoğunun Türk olması sebebiyle Silsilei<br />
Meşâyıh-ı Türk de denilmiştir. Ahmed Yesevî’nin en meşhur<br />
halifeleri Mansûr Ata, Saîd Ata, Sûfî Muhammed Dânişmend ve<br />
Hakîm Ata’dır. Yesevîlik daha ziyade Hakîm Ata ve talebeleri ile<br />
devâm etmiştir.<br />
Asıl adı Süleyman Bakırgânî olan Hakîm Ata (ö. 582/1186)<br />
tasavvufî eğitimini tamamladıktan sonra Yesi’den ayrılıp Harezm<br />
bölgesine gitmiş ve orada halkı irşâd ile meşgûl olmuştur.<br />
Hocası Ahmed Yesevî gibi hikmet tarzında Türkçe şiirler söyleyen<br />
Hakîm Ata’nın bazı şiirleri Bakırgan Kitabı isimli mecmua<br />
içinde günümüze ulaşmıştır. Âhir Zamân Kitabı, Hazret-i Meryem<br />
Kitabı ve Mi‘râcnâme gibi başka manzum eserleri de olan Hakîm<br />
Ata’nın hayâtı ve menkıbeleri, yazarı belli olmayan Türkçe ve<br />
mensur Hakîm Ata Kitabı’nda toplanmıştır. “Barça yahşı biz<br />
yaman, barça buğday biz samân” yani “herkes iyi biz kötüyüz,<br />
herkes buğday (gibi değerli), biz samanız.” ve “Her gördüğünü<br />
28<br />
28
Hızır bil, her geceyi Kâdir bil.” gibi sözleri meşhurdur. Kabri,<br />
Özbekistan’ın Karakalpakistan özerk bölgesindeki Kongrat şehrindedir.<br />
Hakîm Ata’nın en önemli halifesi Zengî Ata’dır (ö.<br />
656/1258). Taşkent’te yaşayan Zengî Ata’nın çobanlık yaparak<br />
geçimini sağladığı ve şeyhi Hakîm Ata’nın vefatından sonra dul<br />
kalan hanımı Anber Ana ile evlendiği nakledilir. Zengî Ata’nın<br />
meşhur dört halifesi Uzun Hasan Ata, Seyyid Ata, Sadr Ata ve<br />
Bedr Ata’dır. Bunlardan Seyyid Ata ve Sadr Ata’nın Deşt-i Kıpçak’taki<br />
Sarayçık’a gittiği, orada bulunan Altınorda hükümdarı<br />
Özbek Han’ı İslâmiyet’e davet ettiği ve Sadr Ata’nın gösterdiği<br />
kerâmet neticesinde Özbek Han ile birlikte 70.000 kişinin Müslümân<br />
olduğu nakledilir.<br />
Ahmed Yesevî’nin bir diğer icâzetli mürîdi (halifesi) Sûfî<br />
Muhammed Dânişmend Otırar’da dergâh kurup halkı irşad etmiştir.<br />
Dânişmend’in en meşhur talebesi Süzük Ata (bazı kaynaklarda<br />
lakabı Sükçük veya Süksük şeklinde geçer) diye anılan<br />
Şeyh Mustafâ’dır. Şeyh Mustafâ’nın halifesi İbrahim Ata, İbrahim<br />
Ata’nın oğlu İsmail Ata’dır. Babası öldüğünde on yaşında<br />
olan İsmail Ata dinî ve tasavvufî eğitimine Hârezm, Buhara ve<br />
Semerkand’da devâm ettikten sonra Hocend’e gidip Şeyh Maslahat<br />
Hocendî’den hilâfet almış ve kendi memleketi olan Kazıgurt’ta<br />
irşâda başlamıştır. Oğlu ve halifesi Hoca İshak XIV. yüzyılın<br />
ortalarında kaleme aldığı Hadîkatü’l-ârifîn isimli Türkçe<br />
eserinde babası İsmail Ata ve diğer bazı sûfîlerin görüşleri ile<br />
Yesevîlik âdâbına yer vermiştir. İsmail Ata ve oğlu Hoca İshak’ın<br />
kabirleri Kazıgurt yakınlarındaki Turbat’tadır. Yukarıda adı geçen<br />
Süzük Ata’nın Taraz’da yöneticilik yapan “Melikü’z-zühhâd”<br />
lakaplı bir kişiye hilâfet verdiği, bu silsilenin Ebû’n-Nûr<br />
Süleyman Âşîk b. Dâvûd ve Cemâleddin Muhammed Kâşgarî ile<br />
devâm ettiği anlaşılmaktadır.<br />
Yukarıda adı geçen Zengî Ata’nın mürîd ve halifelerinden<br />
Sadr Ata’dan sonra sırasıyla Elemîn Baba (bazı kaynaklarda Eymen<br />
veya Almîn), Şeyh Alî Şeyh ve Mevdûd Şeyh halkı irşâda<br />
29<br />
29
devâm etmişlerdir. Mevdûd Şeyh’ten sonra Yeseviyye silsilesi<br />
iki kola ayrılarak devâm eder: Bunlardan birisi Kemâl Şeyh<br />
Îkânî, diğeri Hâdim Şeyh ile başlamaktadır. Kemâl Şeyh’ten sonra<br />
silsilenin bu kolu şöyle devâm eder: Şeyh Aliâbâdî (Seyyid<br />
Ahmed), Şemseddin Özgendî, Abdâl Şeyh (Şeyh Üveys), Şeyh<br />
Abdülvâsi‘ ve Şeyh Abdülmüheymin. Bu son zâtın XVI. yüzyılda<br />
Taşkent’te yaşadığı bilinmektedir. Bu silsiledeki Şemseddin<br />
Özgendî “Şems-i Âsî” mahlasıyla hikmet tarzında şiirler söylemiştir.<br />
Hâdim Şeyh ile başlayan diğer Yesevî kolu da kendi içinde<br />
ikiye ayrılarak devâm etmiştir: Birinci kol Hâdim Şeyh’in halifelerinden<br />
Şeyh Cemâleddin Kâşgarî Buhârî, Süleyman Gaznevî,<br />
Seyyid Mansûr Belhî (ö. 965/1557) ile devâm ederek Osmanlı<br />
dönemînde İstanbul’u ziyaret eden Nakşibendî ve Yesevî şeyhi<br />
Ahmed b. Mahmûd Hazînî’ye ulaşır. Hazînî’nin eserleri şunlardır:<br />
Cevâhiru’l-ebrâr min emvâci’l-bihâr, Menba‘u’l-ebhâr fî riyâzi’lebrâr,<br />
Huccetü’l-ebrâr, Tesellâü’l-kulûb, Câmi‘u’l-mürşidîn ve Dîvân.<br />
Bu koldaki Cemâleddin Kâşgarî Buhârî’den sonra başka bir alt<br />
kol Şeyh Hudâydâd Buhârî Gazîregî (ö. 939/1532), Mevlânâ Velî<br />
Kûh-i Zerî, Kâsım Şeyh Azîzân Kermînegî (ö. 986/1578-79) ve<br />
Pîrim Şeyh yoluyla devâm ederek Alîm Şeyh lakaplı Muhammed<br />
Alîm Sıddîkî’ye (ö. 1043/1633) ulaşır. Bu son zât, 1033’te<br />
(1624) tamamladığı Lemehât min nefehâti’l-kuds isimli Farsça eserinde<br />
Ahmed Yesevî’den başlayarak kendi dönemîne kadar yaşamış<br />
olan birçok Yesevî şeyhi hakkında mühim bilgiler vermiştir.<br />
Alîm Şeyh’in halifesi olan Mevlânâ Osmân’a intisap ederek<br />
hilâfet almış bulunan Buharalı Mevlânâ Muhammedî İmlâ (ö.<br />
1162/1749-1750) Yesevîliğin yanı sıra Nakşibendiyye’den de icâzetli<br />
idi.<br />
Alîm Şeyh’in halifelerinden Muhammed Şerîf Buhârî (ö.<br />
1109/1697) Farsça olarak kaleme aldığı Huccetü’z-zâkirîn li reddi’l-münkirîn<br />
isimli eserinde hem cehrî zikrin meşrû olduğunu<br />
ispatlamak için deliller getirmiş, hem de önceki Yesevî şeyhleri<br />
hakkında bilgiler vermiştir. Bu zât Yesevîliğin yanı sıra Nakşibendîlik’ten<br />
de icâzetli idi. Hikmet tarzında Türkçe şiirler yazan<br />
30<br />
30
Kul Şerîf’in de bu zât olduğu tahmin edilmektedir. Kendisinden<br />
sonra silsile sırasıyla Fethullah Azîzân ve Lütfullah Azîzân ile<br />
devâm edip Şeyh Hudâydâd b. Taş Muhammed Buhârî’ye (ö.<br />
1216/1801) ulaşır. Tasavvufa dâir birçok eser kaleme alan Şeyh<br />
Hudâydâd’ın Bustânü’l-muhibbîn isimli Türkçe eseri Yeseviyye<br />
tarikatının âdâbı hakkında mühim bilgiler içeren ve cehrî zikrin<br />
önemîni anlatan bir kaynaktır. Onun halifesi Ömer Îşân, Yesevîlikle<br />
birlikte Nakşibendîliğin Müceddidiyye koluna da bağlıydı.<br />
XIX. yüzyılın başlarına kadar izi sürülebilen ve zayıflamış ya da<br />
Nakşibendîliğin içinde erimeye başlamış olsa da silsilesi bilinen<br />
Yesevîlik, bu tarihten sonra yazılı kaynaklarda izlenemez olmuş,<br />
XIX. yüzyılın sonlarında Ruslar’ın Orta Asya’da hâkimiyet kurmasının<br />
ardından da gözden kaybolmuştur.<br />
Yukarıda adı geçen Yesevî şeyhlerinin dışında, kaynaklarda<br />
hayâtı veya silsilesi hakkında yeterli bilgi bulunmayan başka<br />
Yeseviyye mensupları da vardır. Ahmed Yesevî’nin halifelerinden<br />
Baba Maçin ve Yaşlıg Yunus Ata, İsmail Ata’nın mürîdi Otlug<br />
Yunus Ata, Bahâeddin Nakşibend’in kendileriyle görüştüğü<br />
Kusem Şeyh, Halil Ata ve Pehlivan Ata, Emîr Külâl’in oğlu<br />
ile görüşen Kök Ata, Türkistanlı Tonguz Şeyh, sadece Türkçe<br />
konûştuğu için Türkçü Ata diye anılan Taşkentli bir Yesevî şeyhi<br />
bunlardan bazılarıdır.<br />
Yaşayan bir şeyhten tasavvufî eğitim almayıp rüyasında<br />
Ahmed Yesevî’den ya da sonraki Yesevî şeyhlerinden Üveysî<br />
yolla hilâfet aldığını söyleyen kişiler de olmuştur. XV. yüzyılda<br />
Şehrisebz yakınlarında yaşayan ve Hazret Beşîr diye anılan Seyyid<br />
Ahmed Beşîrî (ö. 868/1463) ile XVI. yüzyılda Doğu Türkistan’da<br />
yaşayan ve Yârkend’de vefat eden Muhammed Şerîf Buzurgvâr<br />
(ö. 963/1556-57) bunlardandır. Seyyid Ahmed Beşîrî’nin<br />
hayâtı ve menkıbeleri Nâsır b. Kâsım Türkistânî’nin Heşt Hadîka<br />
veya Hadâiku’l-cinân adıyla anılan Farsça eserinde toplanmıştır.<br />
Muhammed Şerîf Buzurgvâr’ın menkıbeleri ise Muhammed Sıddîk<br />
Zelîlî’nin Türkçe ve manzum olan Tezkire-i Muhammed Şerîf<br />
Buzugvâr isimli eseri ile aynı ismi taşıyan ancak yazarı bilinmeyen<br />
mensur Türkçe bir eserde bir araya getirilmiştir.<br />
31<br />
31
Bazı kaynaklarda Tatar ve Bulgar bölgelerinde yaşayan<br />
Biraş b. Abraş Sûfî, Ufa yakınlarında kabri olan Hüseyin Beg,<br />
Azerbaycan’ın Niyazabad şehrinde türbesi olan Avşar Baba ve<br />
Türkmenistan’da yaşamış olan Gözlü Ata gibi şâhısların Yesevî<br />
şeyhi ya da Dervîşi olduğu İddiâ edilmiştir.<br />
XV. yüzyılın sonlarında kaleme alındığı tahmin edilen Vilâyetnâme’de<br />
Anadolu sûfîlerinden Hacı Bektâş-ı Velî doğrudan<br />
veya dolaylı olarak Ahmed Yesevî’nin halifesi olarak gösterilmişse<br />
de, bu eserden daha önce XIV. yüzyılda yazılan Eflâkî’nin<br />
Menâkıbü’l-ârifîn’inde ve XV. yüzyılda kaleme alınan Âşıkpaşazâde<br />
Târih’inde Hacı Bektâş-ı Velî’nin Vefâiyye tarikatı şeyhi<br />
Baba Rasûl lakaplı Baba İlyâs-ı Horasânî’nin halifesi olduğu açıkça<br />
belirtilmiştir. Ayrıca XVII. yüzyılda kaleme alınan Evliyâ Çelebi<br />
Seyâhatnâmesi’nde Yesevî Dervîşi olarak takdim edilen Geyikli<br />
Baba ve Emirci Sultân’ın (Emîr-i Çîn Osmân) daha eski ve güvenilir<br />
kaynaklar olan Elvan Çelebi’nin Menâkıbü’l-kudsiyye’si ile<br />
Âşıkpaşazâde Târîh’inde Vefâiyye şeyhi Baba İlyâs’ın önde gelen<br />
halifelerinden olduğu ifade edilmektedir. Geç döneme ait ve güvenilirliği<br />
tartışmalı olan Vilâyetnâme ve Seyâhatnâme gibi bazı<br />
kaynaklarda Anadolu’daki bir kısım Vefâiyye mensuplarının<br />
Yeseviyye tarikatından gibi gösterilmesi, XIII. yüzyılda Vefâiyye<br />
şeyhlerinden Baba İlyâs-ı Horasânî’nin Anadolu Selçuklu Devleti<br />
aleyhine başlattığı isyanın oluşturduğu toplumsal psikoloji ile<br />
doğrudan ilişkili olmalıdır. Babaîler İsyanı adı verilen bu hareket<br />
devlet tarafından bastırıldıktan sonra Vefâiyye tarikatına mensup,<br />
özellikle de Babaîler ile ilişkisi bulunan birçok sûfî, isyân<br />
töhmetinden uzak kalmak için tarikatının adını gizlemiş ya da<br />
Ahmed Yesevî yolundan geldiğini öne sürmüş olmalıdır. Sonraki<br />
asırlarda bu söylentiler Vilâyetnâme ve Seyâhatnâme gibi<br />
kitaplara da geçmiştir. Bu sebeple güvenilir kaynaklar ve orijinal<br />
silsilenâmeler bulunmadığı sürece Anadolu ve Balkanlar’da Yesevî<br />
varlığından söz etmek oldukça zordur. XIX. yüzyılın sonlarında<br />
Orta Asya’nın Fergana Vâdisi’nde ve Kırgız bölgelerinde<br />
görülen Laçiler ile Saçlı Îşânlar’ın da Yesevîlikle bağlantısı ispat<br />
edilememiştir. Bunlar Orta Asya Kalenderîlerinin son kalıntıları<br />
olmalıdır.<br />
32<br />
32
33
Yesevîlikte<br />
Tasavvufî Eğitim<br />
İntisap<br />
İntisap, tasavvuf yoluna girmek ve bağlanmak demektir.<br />
Yesevîlikte tasavvufî eğitim intisapla başlar. Hoca İshâk b. İsmail<br />
Ata’nın XIV. yüzyılda Çağatay Türkçesiyle yazdığı Hadîkatü’lârifîn<br />
isimli eserinde anlatıldığına göre, Yesevîlikte intisap merâsimi<br />
şöyle yapılırdı: Şeyh, mürîd olmak niyetiyle gelen kişinin<br />
elini tutar, tevbe etmesini ve Allah’a yönelmesini tavsiye ederek<br />
şu tevbe virdini üç kez okurdu: “Estağfirullâhe’llezî lâ ilâhe<br />
illâ Hû el-Hayye’l-Kayyûm ve es’elühü’t-tevbe”. Sonra eline bir<br />
makas alır ve: “Yâ eyyühe’llezîne âmenû tûbû ilallâhi tevbeten<br />
nasûhâ” (et-Tahrîm, 66/8) âyetini okuyup mürîdin saçından,<br />
önce sağ, sonra sol, sonra da orta taraftan iki üçer adet kıl keserdi.<br />
Bu saç kesme olayı, sembolik olarak mürîdin dünyâ ve dünyevî<br />
şeylerin sevgisini kalbinden kesip atması ve mâneviyata yönelmesi<br />
gerektiğini ifade ederdi. Bunun peşinden şeyh, mürîde<br />
Nâfile namâz kılmayı, sürekli zikretmeyi, şeyhinden izinsiz iş<br />
yapmamayı tavsiye ederdi.<br />
34<br />
34
Zikir<br />
Yesevîlikte toplu ve sesli olarak icra edilen zikre, zikr-i erre<br />
adı verilirdi. Zikr-i erre, Farsça’da “testere zikri” demektir. Zikrin<br />
ilerleyen aşamalarında kelimeler kaybolup sâdece boğazdan<br />
testere sesini andıran bir hırıltı çıktığı için bu şekilde isimlendirilmiştir.<br />
XIII. yüzyılın sonları ile XIV. yüzyılın başlarında yaşadığı<br />
anlaşılan Yesevî şeyhi İsmâil Ata’nın zikir konusunda şöyle<br />
dediği nakledilir: “Demirci demiri ateşte ısıtıp çekiçle dövdüğü<br />
gibi, mürîd de kalbini Hû zikrinin çekici ile dövüp temizlemelidir.”<br />
İsmâil Ata bir mürîdine zikir telkîn ettikten sonra şöyle derdi:<br />
“Ey Dervîş! Tarîkat kardeşi olduk. Benden bir nasîhat kabûl<br />
et: Bu dünyayı yeşil bir kubbe olarak düşün, farz et ki âlemde<br />
sâdece sen varsın, bir de Hak Teâlâ var. O kadar zikret ki, tevhîdin<br />
galebesi ile sadece Hak Teâlâ kalsın, sen aradan çık!” Hoca<br />
İshak b. İsmail Ata, her şeyhin ve mürşidin zikir için Allah’ın<br />
isimlerinden birini tercih ettiğini, Hoca Ahmed Yesevî’nin “Allah”<br />
ve “Hû” şeklinde iki ismi mürîdlere telkin ettiğini, İsmâil<br />
Ata’nın ise “Hû” zikrini tercih ettiğini söyler.<br />
Müellifi bilinmeyen ve Risâle-i Zikr-i Hazret-i Sultânü’l-ârifîn<br />
ismiyle anılan Çağatay Türkçesi’yle yazılmış bir eserde ise Yesevîlerin<br />
zikrinin altı türünden bahsedilir: 1. İsm-i zât zikri: “Allah”<br />
diye zikretmektir. Bu zikir, “Allah Hû, Allah Hû, Yâ Hû, Allah<br />
Hû” şeklinde de icra edilir. 2. İsm-i sıfat zikri: “Hay âh, Hay<br />
âh” diye zikretmektir. Bu zikir öğle namâzından sonra ayakta<br />
(kıyâmî) icra edilir, “Hay” ve “âh” derken beş parmak yumulur.<br />
3. Dûsere zikri: “Hay, âh, Allah, Hay, Hû” ve “Hay, Hayyen,<br />
Hû Allah; Hay, Hayyen, Hû Allah” diye zikretmektir. 4. Zikr-i<br />
Hû: “Hû, Hû, Hû Allah; Hû, Hû, Hû Allah” diye zikretmektir.<br />
5. Zikr-i çaykun: Zikir vaktinde ritim, âhenk ve mûsikînin bir<br />
arada ve uyum içinde devâm etmesi için zâkirin elinde çıngırak<br />
gibi bir âleti hareket ettirmesi, çak çak diye ses çıkarmasıdır. “Hû<br />
(çak), Hû (çak)” diyerek zikredilir. 6. Çehâr darb: “Hay, âh âh<br />
âh, Hay, Hû; Hay, âh âh, âh, Hay, Hû” diye zikretmektir. Bu altı<br />
zikir usûlüne ek olarak bir de “zikr-i kebûter” (güvercin zikri)<br />
vardır ki “Hû, Hû” diye icra edilir.<br />
35<br />
35
Halvet<br />
Dervîşlerin ibâdet ve tefekkür için bir süre yalnız kalmalarına<br />
halvet denir. Yesevîlikte tasavvufî eğitimin önemli<br />
unsurlarından biri de halvettir. Yeseviyye tarîkatında halvetin<br />
geleneksel bir âdâb ve merasimi vardır. Hazînî’nin Cevâhiru’l-ebrâr’da<br />
verdiği bilgiye göre, genel teamülden farklı olarak<br />
Yeseviyye’de halvet grup hâlinde yapılır. Halvete girecek<br />
olan mürîdler, mürşidin muvafakatıyla birgün önceden oruç<br />
tutmaya başlarlar. Halvetten bir gün önce sabâh namâzından<br />
sonra mürîdler zikir ve tekbirlerini çoğaltırlar. Aynı gün ikindi<br />
namâzından sonra halvethânenin kapı, baca, tüm delikleri kapatılır<br />
ve mürîdler güneş batıncaya dek tevbe ve zikirle meşgûl<br />
olurlar. Akşam namâzından sonra iftar için sıcak su getirilir,<br />
mürîdler bununla orucunu açar ve bundan sonra su verilmez.<br />
Ardından kara darıdan halvet çorbası verilir. Tüm halvet ehli<br />
bu çorbayı içtikten sonra harâreti teskin için küçük bir karpuz<br />
ya da ayran verilebilir. Yemekten sonra Kur’ân-ı Kerîm’den bir<br />
sûre, ya da birkaç âyet okunur. Ayakta saf tutup üç kere tekbîr<br />
getirilir, sonra oturulup gece yarısına kadar zikrullâh ile meşgûl<br />
olunur. Bu esnada “hikmet” adı verilen ilâhîler okunur. Ardından<br />
başlar tıraş edilir ve halvethânenin dört yönüne doğru<br />
tekbîr getirilir. Bundan sonra zikirle meşgûl olunur. Kandil sönünce<br />
birkaç sâat istirahat edilir ve görülen rüyalar şeyhe tâbir<br />
ettirilir.<br />
Halvet, gece gündüz bu şekilde kırk gün devâm eder.<br />
Kırk günün sonunda mutfak görevlileri diğerlerinden daha<br />
önce halvethâneden çıkar ve kurbân keserler.<br />
Bu kurbanların kanlarını ve kemiklerini gömerek saklamak<br />
âdettir. Kesilen kurbanların boğazları kebâp yapılarak<br />
soğuk su veya ayranla halvet ehline verilir. O gece sûfîler evlerinde<br />
istirahat eder ve ertesi gün sabâh namâzında duâ ve<br />
zikirlerle halvetin tam olarak bittiği ilân edilmiş olur.<br />
36<br />
36
Sohbet<br />
Bazı Yesevî şeyhleri tasavvufî ve ahlâkî sohbetin önemîni<br />
vurgulamak gayesiyle: “Namâzın kazâsı olur ama sohbetin<br />
kazâsı olmaz.” demişlerdir. Gâfil insanların, hatta bu gâfil insanlara<br />
ait eşyaların bile sûfîlerin mânevî huzûr hâlini bozacağına<br />
inanılırdı. Menkıbeye göre, Hoca Ahmed Yesevî, sohbetinde<br />
beklenen feyz ve huzûr hâli meydana gelmeyince mürîdlerine<br />
tekkeyi araştırmalarını söylemiş, gâfil bir kişinin bastonunu tekkede<br />
unuttuğu görülmüş, bu baston dışarı çıkarılınca feyizli bir<br />
sohbet yapılabilmiştir.<br />
Hilâfet<br />
Tasavvufî eğitimini tamamlayan Dervîş, halkı irşad etme<br />
yetkisi yani hilâfet (icâzet) alır ve halife olurdu. Yesevîlikte icâzet<br />
ve hilâfetin sembolü olarak bu kişiye şeyh tarafından bir asâ hediye<br />
edilirdi. Çobanın koyunları asâ ile güttüğü ve kurtlardan koruduğu<br />
gibi, halife olan kişinin de mânevî terbiyesiyle meşgûl olduğu<br />
kişileri eğitmesi ve nefsin tuzaklarından koruması beklenirdi.<br />
Tasavvufî eğitim mertebelerini tamamlamayan mürîde hilâfet verilmesi<br />
uygun görülmezdi. Bu makamları aştıktan sonra da içinde<br />
kibir duygusunun kalıp kalmadığını anlamak için bazen boynuna<br />
bir sepet asılır ve bir süre dilencilik yapması istenirdi. Hilâfet asâsı<br />
alan kişinin yüksek ahlâka sâhip olması ve Yesevîliğin pîri Hoca<br />
Ahmed Yesevî’yi duadan unutmaması gerekirdi.<br />
Hizmet<br />
Hoca İshâk b. İsmail Ata’nın kaleme aldığı Hadîkatü’lârifîn’in<br />
üçüncü bölümü şeyh ve şeyhlik hakkındadır. Bu bölümde<br />
“şeyhlik, halkı Hakk’a davet etmektir”, “bütün insanlara<br />
şefkatli olmaktır” gibi ifadeler yer alır. İsmail Ata’ya sormuşlar:<br />
“Halkı Hak Teâlâ’ya ulaştıran kaç tane yol vardır?” Şöyle cevâp<br />
vermiş: “Varlıktaki bütün zerreler sayısınca yol vardır. Ama bir<br />
müslümânı rahatlatmak ve ona faydalı olmaktan daha yakın ve<br />
daha iyi bir yol yoktur.”<br />
37<br />
37
Netice olarak Hoca Ahmed Yesevî, şiirleri, fikirleri ve eserleri<br />
ile Orta Asya’da İslâmiyet’in, ahlâk ve maneviyatın yayılmasına<br />
önemli katkıları olmuş bir Allah dostudur. Hikmet tarzı<br />
şiirleri kısa zamanda Anadolu’ya kadar ulaşmış olmalı ki, Yunus<br />
Emre’nin “Bana seni gerek seni” nakaratlı şiiri, Yesevî’nin “Menge<br />
sen ok kerek sen” (Bana sırf sen gereksin) şiirinin mana ve<br />
şekil yönünden tekrarı gibidir. Osmanlı’da özellikle Nakşibendîlere<br />
ait Özbek tekkelerinde Dîvân-ı Hikmet’ten bazı şiirlerin<br />
İlâhî tarzında okunduğu bilinmektedir. Osmanlı son dönemînde<br />
Nakşibendî-Hâlidî şeyhlerinden Hacı Hasan Şükrü Efendi<br />
(ö. 1327/1909) tarafından bazı hikmetler Çağatay Türkçesi’nden<br />
Osmanlı Türkçesine çevrilmiş ve Tercüme-i Dîvân-ı Ahmed-i Yesevî<br />
adıyla yayınlanmıştır (İstanbul 1327/1909). Bu durum Ahmed<br />
Yesevî’nin Orta Asya’dan binlerce kilometre uzaklarda bile<br />
asırlarca unutulmadığını ve fikirlerinden istifade edildiğini göstermektedir.<br />
Yesevî’nin hikmet tarzı şiirleri asırlardan beri Kazâk bozkırlarında<br />
yankılandığı gibi, Özbek köylerinde ve Kırgız çadırlarında<br />
tekrarlanmıştır. Özbekler çayhanelerde Yesevî hikmetleri<br />
okuyanlara “Yesevîhân” adını vermişler, bu hikmetler özellikle<br />
Fergana vadisinde kadınlar arasında da okunmuştur. Kırgızlar’ın<br />
Dîvân-ı Hikmet’i ve Hakîm Ata’nın şiirlerini ihtivâ eden<br />
Bakırgan Kitabı’nı çocuklarına okudukları bilinmektedir. Âhiret’te<br />
Sırât Köprüsü’nde Ahmed Yesevî’nin Kırgızlar’a yardım<br />
edeceği şeklindeki halk inancı da Yesevîliğin Kırgızlar üzerindeki<br />
tesîrini göstermektedir. Bugün Kazâkistan’ın Türkistan (eski<br />
adı Yesi) şehrinde düğün yapan gelin ve damatların Ahmed Yesevî<br />
türbesine gelip duâ etmeleri bile, bu büyük gönül insanının<br />
asırları aşan tesîrinin bir göstergesidir.<br />
38<br />
38
39
Bibliyografya<br />
Babadjanov, Bakhtiyar, “Une Nouvelle Source sur les Rituels<br />
de la Tarîqa Yasawiyya: Le Risâla-yi Dhikr-i Sultân al-Ârifîn”,<br />
Journal of the History of Sûfîsm, 3 (2001), s. 223-228.<br />
Bice, Hayati, Günümüzün Aşk Yolcusuna Dîvân-ı Hikmet,<br />
H.yay., İstanbul 2015. Hoca Ahmed Yesevî, İstanbul 2011.<br />
Buhârî, Seyyid Zinde Alî, Semerâtü’l-meşâyıh, Taşkent, Özbekistan<br />
Fenler Akademisi Bîrûnî Şarkiyat Enstitüsü Ktp., nr.<br />
1336, vr. 1a-291b.<br />
Buhârî, Şeyh Hudâydâd b. Taş Muhammed, Bustânü’l-muhibbîn<br />
(nşr. B. M. Babacanov- M. T. Kadırova), Türkistan 2006, s.<br />
222-224.<br />
Candarbek, Zikiriya, Nasab-nama Nuskaları Cane Turki Tarihı,<br />
Almatı 2002.<br />
DeWeese, Devin, Islamization and Native Religion in the Golden<br />
Horde. Baba Tükles and Conversion to Islam in Historical and Epic<br />
Tradition, Pennsylvania 1994, s. 567-573.<br />
Aynı müellif, “The Mashâ’ikh-i Turk and the Khojagân:<br />
Rethinking the Links Between the Yasavî and Naqshbandî Sûfî<br />
Traditions”, Journal of Islamic Studies, VII/2 (1996), s. 180-207.<br />
Aynı müellif, “The Yasavî Order and Persian Hagiography<br />
in Seventeenth-Century Central Asia”, The Heritage of Sûfîsm III:<br />
Late Classical Persianate Sûfîsm, Oxford 2000, s. 389-414.<br />
Aynı müellif, “Yasaviya”, İslâm na Territorii Bıvşey Rossiyskoy<br />
İmperii, Moskova 2003, fasikül: 4, s. 35-38.<br />
Eraslan, Kemal, “Ahmed Yesevî”, TDV İslâm Ansiklopedisi, İstanbul<br />
1989, II, 159-161.<br />
Hakîm Ata, Bakırgan Kitabı, Kazân 1884.<br />
40<br />
40
Hoca İshâk b. İsmâîl Ata, Hadîkatü’l-ârifîn, Taşkent, Özbekistan<br />
Fenler Akademisi Bîrûnî Şarkiyat Enstitüsü Ktp., nr.<br />
11838, vr. 1b-131a.<br />
Hazînî, Ahmed b. Mahmûd, Cevâhiru’l-ebrâr min emvâci’lbihâr,<br />
İstanbul Üniversitesi Ktp., TY, nr. 3893, vr. 15a- 17b, 25b-<br />
26a.<br />
Hüseynî, Muhammed Şerîf, Huccetü’z-zâkirîn li-reddi’l-münkirîn,<br />
Süleymaniye Ktp., Reşid Efendi, nr. 372, vr. 1b-203b.<br />
Kaya, Önal, Tezkire-i Hakîm Ata: Bir Yesevî Dervîşinin Menkabevî<br />
Hayatı, Ankara 2007.<br />
Kenjetay, Dosay, Hoca Ahmet Yesevî’nin Düşünce Sistemi,<br />
Ankara 2003.<br />
Köprülü, Fuad, Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar, Ankara<br />
1981.<br />
Mevlânâ Safiyyü’d-dîn, Neseb-nâme Tercümesi (hzr. Kemal<br />
Eraslan), İstanbul 1996.<br />
Muminov, Aşirbek ve diğerleri, İslamizatsiya i Sakralnıe Rodoslovnıe<br />
v Sentralnoy Azii, Almatı 2008, II, 188-193.<br />
Rafiu’ddin, Seyfuddin- Nadirhan Hasan, “Hazînî’nin Câmiu’l-Mürşidîn<br />
Adlı Eseri Hakkında”, Tasavvuf: İlmî ve Akademik<br />
Araştırma Dergisi, V/12 (2004), s. 159-166.<br />
Sâfî, Alî b. Hüseyin, Reşehât-ı Aynü’l-hayât (thk. Alî Asgar<br />
Mu‘îniyân), Tahran 2536/1977, I, 17-34, 97, II, 370-372.<br />
Sıddîkî, Muhammed Alîm, Lemehât min nefehâti’l-kuds (nşr.<br />
M. Nezîr Rânchâ), İslamabad 1986.<br />
Tekcan, Münevver, Hakîm Ata ve Bakırgan Kitabı, Selçuk Ün.<br />
Sosyal Bilimler Ens. Konya 1997 (yayımlanmamış doktora tezi).<br />
Tosun, Necdet, “Yesevîliğin İlk Dönemîne Âid Bir Risâle:<br />
Mir’âtü’l-kulûb”, İLAM Araştırma Dergisi, II/2 (1997), s. 41-85.<br />
Aynı müellif.“Ahmed Yesevî’nin Menâkıbı”, İLAM Araştırma<br />
Dergisi, III/1 (1998), s.73-81.<br />
Aynı müellif. “Yeseviyye”, TDV İslâm Ansiklopedisi, İstanbul<br />
2013, c. 43, s.487-490.<br />
Yesevî, Ahmed, Dîvân-ı Hikmet (nşr. R. İsmâîlzâde, K. Kârî,<br />
G. Kambarbekova), Tahran 2000.<br />
Zernûkî, Sûfî Muhammed Dânişmend, Mir’âtü’l-kulûb, İsveç,<br />
Uppsala Üniversitesi Ktp., nr. 472, vr. 158b-177a.<br />
41<br />
41
42
Hikmetler<br />
43
1حکمت<br />
بسم هللا ديب بيان ايالی حکمت ايتيب<br />
طالبالرکا در و گوهر ساچتيم منا<br />
رياضتنی قاتيع تارتيب قانالر يوتوب<br />
مني دفرتی ثانی سوزين آچتيم منا<br />
سوزنی ايدمي هر کيم بولسه ديدار طلب<br />
جاننی جانغه پيوند قيليب رکنی آوالب<br />
غريب يتيم فقريالرنی کونکلني آوالب<br />
کونکلی بوتون خاليقدين قاچتيم منا<br />
قايده کورسنک کونکلی سنوق مرهم بولغيل<br />
انداغ مظلوم يولده قالسه مهدم بولغيل<br />
روز حمشر درکاهیکا حمرم بولغيل<br />
ما و منليک خاليقدين قاچتيم منا<br />
غريب فقري يتيمالرنی رسول سوردی<br />
اوشال تونی معراج چيقيب ديدار کوردی<br />
قايتيب توشوب غريب فقري حالني سوردی<br />
غريبالرنی ايزين ايزالب توشتوم منا<br />
امت بولسنک غريبالرغه تابع بولغيل<br />
آيت حديث هرکيم ايتسه سامع بولغيل<br />
رزق روزی هر نه بريسه قانع بولغيل<br />
قاتع بولوب شوق شرابني ايچتيم منا<br />
مدينهکا رسول باريب بولدی غريب<br />
غريبليغده حمبت تارتيب بولدی حبيب<br />
جفا تارتيب يراتقانغه بولدی قريب<br />
غريب بولوب عقبهالردين آشتيم منا<br />
1. Hikmet<br />
Bismillah deyip beyân ederek hikmet söyleyip<br />
Taleb edenlere inci, cevher saçtım ben işte.<br />
Riyâzeti sıkı çekip, kanlar yutup<br />
‘İkinci defter’in sözlerini açtım ben işte.<br />
Sözü söyledim, her kim olsa cemâle tâlib<br />
Ca’nı ca’na bağlayıp, damarı damara ekleyip,<br />
Garîb, Yetîm, fakirlerin gönlünü okşayıp<br />
Gönlü kırık olmayan kişilerden kaçtım ben işte.<br />
Nerde görsen gönlü kırık, merhem ol sen,<br />
Öyle mazlûm yolda kalsa, yoldaşı ol sen,<br />
Mahşer günü dergâhına yakın ol sen,<br />
Ben-benlik güden kişilerden kaçtım ben işte.<br />
Garîb, fakîr, yetimleri Rasûl sordu<br />
O gece Mirâc’a çıkıp Hakk cemâlini gördü<br />
Geri gelip indiğinde fakîrlerin hâlini sordu<br />
Garîblerin izini arayıp indim ben işte.<br />
Ümmet olsan, garîblere uyar ol sen,<br />
Âyet ve hadîsi her kim dese, duyar ol sen,<br />
Rızk, nasîp her ne verse, tok gözlü ol sen,<br />
Tok gözlü olup şevk şarâbını içtim ben işte.<br />
Medine’ye Rasûl varıp garîb oldu,<br />
Garîblikte sıkıntı çekip sevgili oldu,<br />
Cefâ çekip Yaradan’a yakın oldu,<br />
Garîb olup menzillerden geçtim ben işte.<br />
44
عاقل ايرسنک غريبالرين کونکلني آوله<br />
مصطفی ديک ايلين کيزيب يتيم کاوله<br />
دنياپرست ناجنسالردين بويون تاوله<br />
بوِون تاوالب دريا بولوب تاشتيم منا<br />
عشق بابینی موليم آچقاچ منکا تيکدی<br />
تفراق قيليب حاضر بول ديب بوينوم ايکدی<br />
باران صفت مالمتنی اوقی تيکدی<br />
پيکان آليب يوراک بغرم تيشتيم منا<br />
کونکلوم قاتيغ تيليم اچيغ اوزوم ظامل<br />
قرآن اوقوب عمل قيلمای يالغان عامل<br />
غريب جانيم صرف اياليني يوقتور ماليم<br />
حقدين قورقوب اوتقه تومشای پشتيم منا<br />
آلتميش اوچکا ياشيم ييتی اوتُّوم غافل<br />
حق امرينی حمکم تومتای اوزوم جاهل<br />
روزه مناز قضا قيليب بولدوم کاهل<br />
ميان ايزالب خيشیالردين کيچتيم منا<br />
واه دريغا حمبتنی جامني ايچمای<br />
اهل عيال خامناندين توکال کيچمای<br />
جرم و عصيان گرهالرين مونده چيچمای<br />
شيطان غالب جان برارده شاشتيم منا<br />
اميانيمه چنکال اوروب قيلدی غمناک<br />
پري مغان حاضر بول ديب ساچتی ترياک<br />
شيطان لعني ميندين قاچيب کيتی بیپاک<br />
حبمد هللا نور اميان آچتيم منا<br />
Akıllı isen, Garîblerin gönlünü avla,<br />
Mustafâ gibi yurdunu gezip Yetîm ara,<br />
Dünyaya tapan soysuzlardan yüzünü çevir<br />
Yüz çevirerek deryâ olup taştım ben işte.<br />
Aşk kapısını Mevlâm açınca bana değdi,<br />
Toprak eyleyip “Hâzır ol!” diye boynumu eğdi,<br />
Yağmur gibi melâmetin oku değdi,<br />
Ok saplanıp yürek, bağrımı deştim ben işte.<br />
Gönlüm katı, dilim acı, özüm zâlim;<br />
Kur’ân okuyup amel kılmıyor sahte alîm,<br />
Garîb cânımı harcayayım, yoktur mâlim;<br />
Hakk’tan korkup ateşe düşmeden piştim ben işte.<br />
Altmış üçe yaşım ulaştı, geçtim gâfil;<br />
Hakk emrini sıkı tutmadım, kendim câhil ;<br />
Oruç, namâz kazaya bırakıp oldum ergin;<br />
Kötüyû izleyip iyilerden geçtim ben işte.<br />
Vah ne yazık, sevgi kadehini içmeden,<br />
Çoluk-çocuk, ev-barktan tam geçmeden,<br />
Suç ve isyân düğümünü burada çözmeden<br />
Şeytân gâlip, Cân verirkende şaştım ben işte.<br />
İmânıma çengel vurup gamlı kıldı,<br />
Mürşid-i kâmil hâzır ol!” deyip koku saçtı,<br />
Lânetli şeytân benden kaçıp kirli gitti,<br />
Allah’a hamd olsun, imân nûru açtım ben işte.<br />
45
پري مغان خذمتيده يوکوروب يوردوم<br />
خذمت قيليب کوزوم يوممای حاضر توردوم<br />
مدد قيلدی عزازيلنی قَوالب سوردوم<br />
آندين سونکره قنات قاقيب اوچتيم منا<br />
غريب فقري يتيمالرنی قيلکيل شادمان<br />
حلقه قيليب عزيز جانينک ايال قربان<br />
طعم تابسنک جانينک بيله قيلکيل مهمان<br />
حقدين ايشتيب بو سوزالرنی اَيْدمي منا<br />
غريب فقري يتيمالرنی هر کيم سورار<br />
راضی بولور اول بندهدين پروردکار<br />
ای بيخرب سني بري سبب اوزی اسرار<br />
حق مصطفی پندين ايشتيب ايدمي منا<br />
ييتی ياشده ارسالن بابغه قيلدمي سالم<br />
حق مصطفی امانتني قيلينک انعام<br />
اوشال وقتده مينک بري ذکرين قيلدمي متام<br />
نفسيم اولوب المکانغه آشتيم منا<br />
خرما برييب باشيم سالب نظر قيلدی<br />
بري فرصتده عقبی سری سفر قيلدی<br />
الوداع ديب بو عاملدين گذر قيلدی<br />
مکتب باريب قيناب جوشوب تاشتيم منا<br />
سنت ايرميش کافر بولسه بريمه آزار<br />
کونکلی قاتيغ دل آزاردين خدا بيزار<br />
هللا حقی انداغ قولغه سجّني طيّار<br />
داناالردين ايشتيب بو سوز ايدمي منا<br />
Mürşid-i kâmil hizmetinde gidip yürüdüm;<br />
Hizmet kılıp göz yummadan hâzır durdum;<br />
Yardım etti, şeytânı kovalayıp sürdüm;<br />
Ondan sonra kanat çırpıp uçtum ben işte.<br />
Garîb, fakîr, yetimleri sevindiresin;<br />
Parçalayıp azîz Cânını eyle kurbân;<br />
Yiyecek bulsan, cânın ile misâfir,<br />
Hakk’tan işitip bu sözleri dedim ben işte.<br />
Garîb, fakîr, yetimleri her kim sorar,<br />
Râzı olur o kulundan Rahîm Allah.<br />
Ey habersiz, sen bir sebep, Zât’ı saklar;<br />
Hak Mustafâ öğüdünü işitip dedim ben işte.<br />
Yedi yaşta Arslan Baba’ya verdim selâm,<br />
“Hak Mustafâ emânetini eyleyin armağan”<br />
İşte o zamanda binbir zikrini eyledim tamâm<br />
Nefsim ölüp lâ-mekâna yükseldim ben işte.<br />
Hurma verip, başımı okşayıp nazar eyledi,<br />
Bir fırsatta âhirete doğru sefer eyledi,<br />
“Elvedâ” deyip bu âlemden göç eyledi,<br />
Medreseye varıp, kaynayıp coşup taştım ben işte.<br />
Sünnet imiş, kâfir de olsa, verme zarar,<br />
Gönlü katı, gönül inciticiden Allah şikayetçi,<br />
Allah şâhid, öyle kula “Siccîn” hâzır,<br />
Bilgelerden işitip bu sözü söyledim ben işte.<br />
46
سنتالرين حمکم توتوب امّت بولدوم <br />
يري آستيغه يالغوز کرييب نورغه تولدوم<br />
حق پرستالر مقامیغه حمرم بولدوم<br />
تيغ باطن بريله نفسنی يانچتيم منا<br />
نفسيم ميين يولدين اوروب خوار ايالدی<br />
تيلمور توروب خاليقغه زار ايالدی<br />
ذکر ايتورمای شيطان بريله يار ايالدی<br />
حاضرسني ديب نفس باشنی سانچتيم منا<br />
قول خواجه امحد غفلت بيله عمرونک اوتی<br />
وا حسرتا کوزدين تيزدين قوّت کيتی<br />
وا ويلتا ندامتنی وقتی ييتی<br />
عمل قيلمای کاروان بولوب کوچتيم منا<br />
Sünnetlerini sıkı tutup ümmet oldum,<br />
Yer altına yalnız girip nûra doldum,<br />
Hakk’a tapanlar makâmına mahrem oldum,<br />
Bâtın mızrağı ile nefsi deştim ben işte.<br />
Nefsim beni yoldan çıkarıp hakîr eyledi,<br />
Çırpındırıp halka ağlamaklı eyledi,<br />
Zikr söyletmeyip şeytân ile dost eyledi;<br />
Hazırsın deyip nefs başını deldim ben işte.<br />
Kul Hoca Ahmed, gaflet ile ömrün geçti,<br />
Vah ne hasret, gözden, dizden kuvvet gitti,<br />
Vah ne yazık, pişmanlığın vakti yetişti;<br />
Amel kılmadan Kervân olup göçtüm ben işte.<br />
2حکمت<br />
آيا دوستالر قوالق سالينک آيدوغومغه<br />
نه سببدين آلتميش اوچده کريدمي يريکا<br />
معراج اوزره حق مصطفی روحوم کوردی<br />
اول سببدين آلتميش اوچده کريدمي يريكا<br />
حق مصطفی جربئيلدين قيلدی سؤال<br />
بو نيچوك روح تنغه کريمای تابتی کمال<br />
کوزی ياشليغ حلقه باشليغ قدی هالل<br />
اول سببدين آلتميش اوچده کريدمي يريكا<br />
2. Hikmet<br />
Ey dostlar, kulak verin söylediğime,<br />
Ne sebepten altmış üçte girdim yere?<br />
Mirâc sırasında Hakk Mustafâ rûhumu gördü,<br />
O nedenle altmış üçte girdim yere.<br />
Hakk Mustafâ Cebrâil’den eyledi suâl<br />
“Bu nasıl rûh, bedene girmeden buldu kemâl?”<br />
Gözü yaşlı, önderi halkın, bedeni hilâl;<br />
O nedenle altmış üçte girdim yere.<br />
47
جربيل ايدی امت ايشی سزکا بر حق<br />
کوککا چيقيب مالئكدين آلور سبق<br />
نالشیکا ناله قيلور هفتم طبق<br />
اول سببدين آلتميش اوچده کريدمي يريكا<br />
فرزندمي ديب حق مصطفی قيلدی کالم<br />
آندين سونکره برچه ارواح قيلدی سالم<br />
رمحت دريا تولوب تاش ديب يتّی پيام<br />
اول سببدين آلتميش اوچده کريدمي يريكا<br />
رحم ايچره پيدا بولدوم ندا کيلدی<br />
ذکر ايت ديدی بدنالرمي جنبش قيلدی<br />
فرزندمي ديب حق مصطفی اولوش بردی<br />
اول سببدين آلتميش اوچده کريدمي يريكا<br />
تورت يوز يلدين کيني چيقيب امّت بولغای<br />
نيچه ييلالر يوروب خلقه يول کورکوزکای<br />
اون تورت مينك جمتهدالر خذمت قيلکای<br />
اول سببدين آلتميش اوچده کريدمي يريكا<br />
توقوز آی توقوز کونده يريکا توشتوم<br />
توقوز ساعت تور املادمي کوککا اوچتوم<br />
عرش کرسی پايهسينی باريب قوچتوم<br />
اول سببدين آلتميش اوچده کريدمي يريكا<br />
انا فتحنانی اوقوب معنی سوردوم<br />
پرتو سالدی بيخود بولوب ديدار کوردوم<br />
مالم اوروب اُسکُت ديدی باقيب توردوم<br />
ياشيم ساچيب مضطر بولوب توردمي منا<br />
Cebrâil dedi: “Ümmet işi size tam hakkıdır,<br />
Göğe çıkıp meleklerden alır ders<br />
Feryâdına feryâd eder yedi kat gök... “<br />
O nedenle altmış üçte girdim yere<br />
“Evlâdım” deyip Hakk Mustafâ eyledi kelâm,<br />
Ondan sonra bütün rûhlar eyledi selâm<br />
Rahmet denizi dolup taş, diye yetişti haber,<br />
O nedenle altmış üçte girdim yere.<br />
Rahîm içinde belirdim, ses geldi,<br />
“Zikir söyle!” dedi, organlarım titreyiverdi<br />
Rûhum girdi, kemiklerim ‘‘Allah” dedi;<br />
O sebepten altmış üçte girdim yere.<br />
Dört yüz yıldan sonra çıkıp ümmet olacak,<br />
Nice yıllar dolaşıp halka yol gösterecek,<br />
On dört bin âlimler hizmet eyleyecek,<br />
O nedenle altmış üçte girdim yere.<br />
Dokuz ay ve dokuz günde yere düştüm;<br />
Dokuz sâat duramadım, göğe uçtum;<br />
Arş ve Kürsü derecesini varıp kucakladım;<br />
O sebepten altmış üçte girdim yere.<br />
“İnna fetehnâ”yı okuyup anlam sordum;<br />
Işık saldı, kendimden geçip cemâl gördüm;<br />
Hâcem vurup “Sus’” dedi, bakıp durdum;<br />
Yaşımı saçıp, çâresiz olup durdum ben işte.<br />
48
ايا نادان معنی بول ديب ايدی بيلدمي<br />
آندين سونکره چولالر کيزيب حقنی سوردوم<br />
روزی قيلدی عزازيلنی توتوب مندمي<br />
لنکر توکوب بيلني باسيب يانچتيم منا<br />
ذکرين متام قيليب اوتوم ديوانهکا<br />
حقدين اوزکا هيچ سوزالمای بيکانهکا<br />
مشعني ايزالب شاکرد کريدمي پروانهکا<br />
اخکر بولوب کويوب يانيب اوچتيم منا<br />
نام نشان هيچ قاملدی الال بولدوم<br />
هللا يادين اَيْته اَيْته االّ بولدوم<br />
خالص بولوب مُ لص بولوب هلل بولدوم<br />
فنا يف هللا مقامیغه آشتيم منا<br />
عرش اوستيده مناز اوقوب تيزمي بوکتوم<br />
رازمي ايتيب حقّه باقيب ياشيم توکتوم<br />
يالغان عاشق يالغان صوفی کوردوم سوکتوم<br />
اول سببدين آلتميش اوچده کريدمي يريكا<br />
جاندين کيجمای هو هو ديکان باری يالغان<br />
بو قلتاقدين سورمنك سؤال يولده قالغان<br />
حقنی تابقان اوزی پنهان سوزی پنهان<br />
اول سببدين آلتميش اوچده کريدمي يريكا<br />
بري ياشيمده ارواح منکا اولوش بريدی<br />
ايکی ياشده پيغمربالر کيليب کوردی<br />
اوچ ياشيمده چلنت کيليب حاليم سوردی<br />
اول سببدين آلتميش اوچده کريدمي يريكا<br />
“Ey câhil, gerçek bu!” diye söyledi, bildim;<br />
Ondan sonra çöller gezip Hakk’ı sordum;<br />
Nasîb etti, şeytânı tutup bindim;<br />
Kararlı olup, belini basıp ezdim ben işte.<br />
Zikrini tamâm eyleyip döndüm divâneye;<br />
Hakk’tan başka birşey demeyip bilmeyene,<br />
Mumunu arayıp çırak girdim pervâneye,<br />
Kor ateş olup, kavrulup yanıp söndüm ben işte.<br />
Nam ve nişân hiç kalmadı, “Lâ... Lâ...” oldum;<br />
Allah zikrini diye diye “...illâ...” oldum;<br />
Hâlis olup, muhlis olup “...lillah” oldum;<br />
“Fenâfillah” makâmına geçtim ben işte.<br />
Arş üstünde namâz kılıp dizimi büktüm;<br />
Dileğimi deyip, Hakk’a bakıp yaşımı döktüm;<br />
Yalancı âşık, sahte sûfî gördüm, kötüledim<br />
O nedenle altmış üçte girdim yere.<br />
Cândan geçmeden “Hû-Hû” demenin hepsi yalan,<br />
Bu arsızdan sormayın suâl, yolda kalan;<br />
Hakk’ı bulanın özü gizli, sözü gizli;<br />
O nedenle altmış üçte girdim yere.<br />
Bir yaşımda rûhlar bana pay verdi;<br />
İki yaşta peygamberler gelip gördü;<br />
Üç yaşımda Kırklar gelip hâlimi sordu;<br />
O nedenle altmış üçte girdim yere.<br />
49
تورت ياشيمده حق مصطفی بريدی خرما<br />
يول کورساتيم يولغه کريدی نيچه گمراه<br />
قايده بارسم خضر بابام منکا مهراه<br />
اول سببدين آلتميش اوچده کريدمي يريكا<br />
بيش ياشيمده بيليم باغالب طاعت قيلدمي<br />
تطوع روزه توتوب عادت قيلدمي<br />
کيچه کوندز ذکرين ايتيب عادت قيلدمي<br />
اول سببدين آلتميش اوچده کريدمي يريكا<br />
آلتی ياشده تورمای قاچدمي خاليقدين<br />
کوککا چيقيب درس اورکاندمي ماليكدين<br />
دامني کيسيب مهه اهل عاليقدين<br />
اول سببدين آلتميش اوچده کريدمي يريكا<br />
ييتی ياشده آرسالن بابام ايزالب تابتی<br />
هر سر کوروب پرده برله بوکوب يابتی<br />
حبمد هللا کوردوم ديدی ايزمي اوبتی<br />
اول سببدين آلتميش اوچده کريدمي يريكا<br />
قابض کيليب آرسالن بابام جانني آلدی<br />
حورالر کيليب حرير توندين کفن قيلدی<br />
ييتمش منك فرشتهالر يغيليب کيلدی<br />
اول سببدين آلتميش اوچده کريدمي يريكا<br />
جنازهسني اوقوب يريدن کوتارديالر<br />
بري فرصتده اومچاخ ايچره ييتکورديالر<br />
روحني آلوب علينيکا کريکوزديالر<br />
اول سببدين آلتميش اوچده کريدمي يريكا<br />
Dört yaşımda Hakk Mustafâ verdi hurma.<br />
Yol gösterdim, yola girdi, nice günâhkâr<br />
Nereye varsam Hızır Baba’m bana yoldaş<br />
O nedenle altmış üçte girdim yere.<br />
Beş yaşımda belimi bağlayıp ibâdet eyledim,<br />
Nâfile oruç tutup âdet eyledim<br />
Gece gűndüz zikrini deyip râhat eyledim,<br />
O nedenle altmış üçte girdim yere.<br />
Altı yaşta durmadan kaçtım insanlardan<br />
Göğe çıkıp ders öğrendim meleklerden;<br />
İlgimi kesip bütün tanıdık bağlardan;<br />
O nedenle altmış üçte girdim yere.<br />
Yedi yaşta Arslan Baba’m arayıp buldu;<br />
Her sırrı görüp perde ile sarıp kapadı;<br />
Allah’a hamd olsun, gördüm” dedi, izimi öptü;<br />
O nedenle altmış üçte girdim yere.<br />
Azrâil gelip Arslan Babamın Cânını aldı,<br />
Hûriler gelip ipek kumaştan kefen eyledi,<br />
Yetmiş bin melekler toplanıp geldi.<br />
O nedenle altmış üçte girdim yere.<br />
Namâzını kılıp yerden kaldırdılar<br />
Bir anda cennet içine ulaştırdılar,<br />
Rûhunu alıp “İlliyyîn” cennetine girdirdiler<br />
O nedenle altmış üçte girdim yere.<br />
50
هللا هللا يري آستيده وطن قيلدی<br />
منکر نکري من ربّک ديب سوروغ سوردی<br />
آرسالن بابام اسالمی دين بيان قيلدی<br />
اول سببدين آلتميش اوچده کريدمي يريكا<br />
عاقل ايرسنك ايرانالرکا خذمت قيلغيل<br />
امر معروف قيلغانالرنی عزت قيلغيل<br />
هنی منکر قيلغانالرنی حرمت قيلغيل<br />
اول سببدين آلتميش اوچده کريدمي يريكا<br />
سيکزميده سيکز ياندين يول آچيلدی<br />
حکمت ايت ديب باشالرميغه نور ساچيلدی<br />
حبمد هللا پري مُغان می ايچوردی<br />
اول سببدين آلتميش اوچده کريدمي يريكا<br />
پري مُغان حق مصطفی بيشك بيلينك<br />
قيده بارسنك وصفني ايتيب تعظيم قيلنك<br />
درود ايتيب مصطفیغه امت بولنك<br />
اول سببدين آلتميش اوچده کريدمي يريكا<br />
توقوزومده تولغامندمي توغری يولغه<br />
تربّك ديب آليب يوردی قولدين قولغه<br />
قوامنادمي بو سوزالرکا قاچتيم چولکا<br />
اول سببدين آلتميش اوچده کريدمي يريكا<br />
اون ياشينکده اوغالن بولدونک قل خواجه امحد<br />
خواجهليكکا بنا قويوب قيلمای طاعت<br />
خواجه من ديب يولده قالسنك وای نه حسرت<br />
اول سببدين آلتميش اوچده کريدمي يريكا<br />
Allah, Allah yer altında vatan eyledi<br />
Münker-Nekir “Rabbin kim?” deyip soru sordu;<br />
Arslan Baba’m İslâm’ından beyân eyledi<br />
O nedenle altmış üçte girdim yere.<br />
Akıllı isen, erenlere hizmet eyle<br />
Emr-i Mârûf kılanları azîz eyle,<br />
Nehy-i münker kılanları hürmetli eyle<br />
O nedenle altmış üçte girdim yere.<br />
Sekizimde sekiz yandan yol açıldı;<br />
“Hikmet söyle!” diye, başlarıma nûr saçıldı;<br />
Allah’a hamd olsun, Pîr-i kâmil mey içirdi;<br />
O nedenle altmış üçte girdim yere.<br />
Pîr-i kâmil Hakk Mustafâ, şüphesiz bilin;<br />
Nereye varsan, vasfını söyleyip saygı gösterin<br />
Salât-selâm deyip Mustafâ’ya ümmet olun;<br />
O nedenle altmış üçte girdim yere.<br />
Dokuzumda dolanmadım doğru yola;<br />
Teberrük deyip alıp yürüdü elden ele;<br />
Sevinmedim bu sözlere kaçtım çöle;<br />
O nedenle altmış üçte girdim yere.<br />
On yaşında delikanlı oldun Kul Hoca Ahmed;<br />
Hocalığa binâ koyup, ibâdet eylemeden,<br />
“Hocayım” deyip yolda kalsan, yazık sana,<br />
O nedenle altmış üçte girdim yere.<br />
51
3حکمت<br />
هر صبحدم ندا کيلدی قوالقيمغه<br />
ذکر ايت ديدی ذکرين ايتيب يوردوم منا<br />
عشق سزالرنی کوردوم ايرسه يولده قالدی<br />
اول سببدين عشق دوکانني قوردمي منا<br />
اون بريميده رمحت دريا تولوب تاشتی<br />
هللا ديدمي شيطان مندين يراق قاچتی<br />
های و هوس ما و منليک تورمای کوچتی<br />
اون ايکيمده بو سرالرنی کوردوم منا<br />
اون اوچومده نفس هوانی قولغه آلدمي<br />
نفس باشيغه يوز مينک بال قارماب سالدمي<br />
تکربنی آياغ آستيده باسيب آلدمي<br />
اون تورتومده تفراق صفت بولدمي منا<br />
اون بيشيمده حور و غلمان قرشو کيلدی<br />
باشني اوروب قول قاوشوروب تعظيم قيلدی<br />
فردوس آتليغ جنتیدين حمضر کيلدی<br />
ديدار اوچون بارچهسينی قويدمي منا<br />
اون آلتيمده بارچه ارواح اولوش بريدی<br />
هی هی سزکا مبارك ديب آدم کيلدی<br />
فرزندمي ديب بوينوم قوچوب کونکلوم آلدی<br />
اون يتيمده ترکستانده توردمي منا<br />
اون سيکزده چلنت بيله شراب ايچتيم<br />
ذکرين ايتيب حاضر توروب كوكسوم تيشتيم<br />
روزی قيلدی جنت کيزيب حورالر قوچتيم<br />
حق مصطفی مجالالرين کوردمي منا<br />
3. Hikmet<br />
Her sabâh vakti ses geldi kulağıma,<br />
“Zikr söyle!” dedi, zikrini söyleyip yürüdüm ben işte.<br />
Âşksızları gördüm ise, yolda kaldı;<br />
O sebepten aşk dükkânını kurdum ben işte.<br />
On birimde rahmet deryâsı dolup taştı;<br />
“Allah!” dedim, şeytân benden uzak kaçtı;<br />
Hay u heves, ben-bencillik durmayıp göçtü;<br />
On ikide bu sırları gördüm ben işte.<br />
On üçümde nefsani arzuları ele aldım<br />
Nefs başına yüz bin belâ sarıp saldım;<br />
Kibirlenmeyi ayak altında basıp aldım;<br />
On dördümde toprak gibi oldum ben işte.<br />
On beşimde Hûrî ve gılmân karşı geldi;<br />
Başını eğip, el bağlayıp saygı gösterdi<br />
Firdevs adlı cennetinden haberci geldi;<br />
Cemâli için hepsini terkettim ben işte.<br />
On altımda bütün rûhlar pay verdi;<br />
“Hay hay size mübârek olsun”deyip Âdem geldi;<br />
“Evladım!” deyip, boynuma sarılıp gönlümü aldı;<br />
On yedimde Türkistan’da durdum ben işte.<br />
On sekizde Kırklar ile şarâp içtim;<br />
Zikrini söyleyip, hâzır durup göğsümü deştim;<br />
Nasîb kıldı, cennet gezip hûriler kucakladım;<br />
Hakk Mustafâ cemâllerini gördüm ben işte.<br />
52
اون توقوزده يتميش مقام ظاهر بولدی<br />
ذکرين ايتيب ايچ و تاشيم طاهر بولدی<br />
قايده بارسام خضر بابام حاضر بولدی<br />
غوث الغياث می ايچوردی تويدمي منا<br />
ياشيم ييتی يکرمیکا اوتدمي مقام<br />
حبمد هللا پري خذمتني قيلدمي متام<br />
دنيادهکی قورت قوشالر قيلدی سالم<br />
اول سببدين حقه ياوق بولدمي منا<br />
مؤمن ايرماس حکمت ايشتيب ييغالمای دور<br />
ايرانالرنی ايتغان سوزين تينکالمای دور<br />
آيت حديث گويا قرآن آنکالمای دور<br />
بول روايت عرش اوستيده کوردمي منا<br />
روايتنی کوروب حقه سوزالشتيم مني<br />
يوز مينك تورلوك ماليكکا يوزالشتيم مني<br />
اول سببدين حقنی سوزالب ايزالشتيم مني<br />
جان و دليم انکا فدا قيلدمي منا<br />
قول خواجه امحد ياشينك ييتی يکرمی بري<br />
نه قيلغای سني گناهالرينك تاغدين آغر<br />
قيامت کون غضب قيلسه ربّ قادر<br />
ايا دوستالر نيچوك جواب ايتغوم منا<br />
Ondokuzda yetmiş makâm açığa çıkarıldı<br />
Zikrini söyleyip, iç ve dışım temizlendi;<br />
Nereye varsam, Hızır Baba’m hâzır oldu;<br />
‘Gavslar gavsı’ mey içirdi, doydum ben işte.<br />
Yaşım yetti yirmiye, geçtim makâm<br />
Allah’a hamd olsun, pîr hizmetini tam eyledim<br />
Dünyadaki kurt ve kuşlar eyledi selâm<br />
O nedenle Hakk’a yakın oldum ben işte.<br />
Mümin değil, hikmet işitip ağlamıyor,<br />
Erenlerin söylediği sözü dinlemiyor,<br />
Âyet hâdis, Kur’ân’ı anlamıyor<br />
Bu rivâyeti Arş üstünde gördüm ben işte.<br />
Rivâyeti görüp Hakk’la söyleştim ben,<br />
Yüz bin türlü meleklere yüzleştim ben,<br />
O sebepten Hakk’ı söyleyip izleştim ben<br />
Cân ve gönlümü O’na fedâ kıldım ben işte.<br />
Kul Hoca Ahmed yaşın ulaştı yirmi bire,<br />
Neyleyeceksin, günâhların dağdan ağır;<br />
Kıyâmet günü gazap eylese, Rabbim Kâdir;<br />
Ey dostlar, nasıl cevâp söyleyim ben işte.<br />
53
4حکمت<br />
خوش غايبدين قوالغيمغه اهلام کيلدي<br />
اول سببدين حقّه سيغنيب کيلدمي منا<br />
بارچه بزرگ ييغليب کيليب انعام بريدي<br />
اول سببدين حقه سيغنيب کيلدمي منا<br />
من ييکرمه ايکي ياشده فنا بولدوم<br />
مرهم بولوب چني دردليكکا دوا بولدوم<br />
يالغان عاشق چني عاشقغه کواه بولدوم<br />
اول سببدين حقه سيغنيب کيلدمي منا<br />
ايا دوستالر ياشيم ييتّ ييکرمه اوچ<br />
يالغان دعوي طاعتالرمي بارچهسي پوچ<br />
قيامت کون نه قيلغامين برهنه لوچ<br />
اول سببدين حقه سيغنيب کيلدمي منا<br />
من ييکرمي تورتقه کريدمي حقدين يراق<br />
آخرتقه بارور بولسم قاين يراق<br />
اولکانيمده ييغليب اورونك يوز مينك تياق<br />
اول سببدين حقه سيغنيب کيلدمي منا<br />
جنازمىن آرقاسيندين تاشالر آتينك<br />
اياقيمدين توتوب سودراب گورکا ايلتينك<br />
حقه قوللوق قيلمدينك ديب يانچيب تيفينك<br />
اول سببدين حقه سيغنيب کيلدمي منا<br />
يازوق بيالن ياشيم ييت ييکرمه بيش<br />
سبحان ايکام ذکر اورکاتيب کوکسوم ين تيش<br />
کوکسومدهکي گرهالرمي سني اوزونك ييش<br />
اول سببدين حقه سيغنيب کيلدمي منا<br />
4. Hikmet<br />
Hoş gâipten kulağıma ilhâm geldi,<br />
O nedenle Hakk’a sığınıp geldim ben işte.<br />
Bütün ulular toplanıp gelip armağan verdi,<br />
O nedenle Hakk’a sığınıp geldim ben işte.<br />
Ben yirmi iki yaşta fânî oldum;<br />
Merhem olup gerçek dertliye devâ oldum;<br />
Sahte âşık-gerçek âşığa tanık oldum;<br />
O nedenle Hakk’a sığınıp geldim ben işte.<br />
Ey dostlar, yaşım yetti yirmi üçe,<br />
Yalan davâ, ibâdetlerim tamâmı boş,<br />
Kıyâmet günü çıplak, şaşı neyleyim,<br />
O nedenle Hakk’a sığınıp geldim ben işte.<br />
Ben yirmi dörde girdim, Hakk’tan uzak,<br />
Âhirete varır olsam, hani hazırlık,<br />
Öldüğümde toplanıp vurun yüz bin değnek,<br />
O nedenle Hakk’a sığınıp geldim ben işte.<br />
Cenâzemîn arkasından taşlar atın,<br />
Ayağımdan tutup sürüyerek kabre götürün,<br />
“Hakk’a kulluk kılmadın”deyip çekiştirip tepin,<br />
O nedenle Hakk’a sığınıp geldim ben işte.<br />
Günâh ile yaşım yetti yirmi beşe,<br />
Sübhân Rabbim, zikr öğretip göğsümü deş;<br />
Göğsümdeki düğümleri sen kendin çöz;<br />
O nedenle Hakk’a sığınıp geldim ben işte.<br />
54
مني ييکرمي آلت ياشده سودا قيلدمي<br />
منصور صفت ديدار اوچون غوغا قيلدمي<br />
پريسيز يوروب درد و حالت پيدا قيلدمي<br />
اول سببدين حقه سيغنيب کيلدمي منا<br />
مني ييکرمي ييت ياشده پريين تابتيم<br />
هر نه کوردوم پرده بريله سرين يافتيم<br />
آستانهسني ياستانبان ايزين اوبتيم<br />
اول سببدين حقه سيغنيب کيلدمي منا<br />
مني ييکرمي سکيز ياشده عاشق بولدوم<br />
کيچه يامتاي حمبت تارتيب صادق بولدوم<br />
آندين سونکره درکاهيکا اليق بولدوم<br />
اول سببدين حقه سيغنيب کيلدمي منا<br />
بري کم اوتوز ياشقه کريدمي حاليم خراب<br />
عشق اوتيده بوالملادمي مثل تراب<br />
حاليم خراب بغرمي کباب کوزوم پر آب<br />
اول سببدين حقه سيغنيب کيلدمي منا<br />
اوتوز ياشده اوتون قيليب کويدورديالر<br />
مجله بزرك ييغليب دنيا قويدورديالر<br />
اوروب سوگوب دنيي عقبني قويدورديالر<br />
اول سببدين حقه سيغنيب کيلدمي منا<br />
قول خواجه امحد دنيا قويسنك ايشينك بتار<br />
کوکسونداکي چيقان آهينك عرشقه ييتار<br />
جان بريارده حق مصطفي قولونك توتار<br />
اول سببدين حقه سيغنيب کيلدمي منا<br />
Ben yirmi altı yaşta sevdâ eyledim,<br />
Mansûr gibi Cemâl için kavgâ eyledim,<br />
Pîrsiz yürüyüp dert ve sıkıntı peydâ eyledim<br />
O nedenle Hakk’a sığınıp geldim ben işte.<br />
Ben yirmi yedi yaşta Pîr’i buldum;<br />
Her ne gördüm perde ile sırrı örttüm,<br />
Eşiğine yaslanarak izini öptüm;<br />
O nedenle Hakk’a sığınıp geldim ben işte.<br />
Ben yirmi sekiz yaşta âşık oldum<br />
Gece yatmayıp, mihnet çekip sâdık oldum;<br />
Ondan sonra dergâhına lâyık oldum;<br />
O sebepten Hakk’a sığınıp geldim ben işte.<br />
Yirmi dokuz yaşa girdim, hâlim harâb<br />
Aşk yolunda olamadım misâli toprak<br />
Hâlim harâb bağrım kebâb, gözüm dolu yaş<br />
O nedenle Hakk’a sığınıp geldim ben işte.<br />
Otuz yaşta odun eyleyip yandırdılar,<br />
Bütün ulular toplanıp dünyâyı bıraktırdılar,<br />
Vurup, çekiştirip dünyâ derdini unutturdular,<br />
O sebepten Hakk’a sığınıp geldim ben işte.<br />
Kul Hoca Ahmed dünyâyı bıraksan, işin biter,<br />
Göğsündeki çıkan âhın Arş’a yeter;<br />
Cân verirken Hakk Mustafâ elini tutar<br />
O sebepten Hakk’a sığınıp geldim ben işte.<br />
55
5حکمت<br />
ناکهان تورورميده قموغ بزرك<br />
حق عشقى ىن كونكلوم ايچره سالدى دوستالر<br />
خضر بابام حاضر توروب لطف ايالبان<br />
مدد قيليب ايلكيم توتوب آلدى دوستالر<br />
اوتوز بريده خضر بابام مى ايچوردى<br />
وجودميدين عزازيلىن حق قاچور ديدي<br />
سودا قيلدمي يازوقالرمي حق كيچوردى<br />
آندين سونكره حق يوليغه سالدى دوستالر<br />
اوتوز ايكى ياشده يىت حقدين فرمان<br />
بندهليكکا قبول قيلدمي قيلمه ارمان<br />
جان بريورده بريگوم سينكا نور اميان<br />
غريب جانيم شادمان بولوب كولدى دوستالر<br />
خالقيم دين خرب يىت شاکر بولدوم<br />
هر کيم سوکىت بلكه تبىت صابر بولدوم<br />
بو عاملده هيچ اوخالماى حاضر بولدوم<br />
هاى هوس ما و منليك کيتی دوستالر<br />
اوتوز اوچده ساقى بولوب مى اوالشتيم<br />
جام شراب قولغه آليب تويا ايچتيم<br />
لشكر توزاب شيطان بريله مني اوروشتيم<br />
حبمد هلل ايكى نفسيم اولدی دوستالر<br />
اوتوز تورتده عامل بولوب دانا بولدوم<br />
حكمت ايت ديب سبحان ايدى گويا بولدوم<br />
چلنت بريالن شراب ايچتيم مهراه بولدوم<br />
ايچ و تاشيم حق نوريغه تولدى دوستالر<br />
5. Hikmet<br />
Birdenbire durduğum yerde bütün ulular,<br />
Hakk aşkını gönlüm içine saldı dostlar,<br />
Hızır Babam hâzır olup lutfederek,<br />
Yardım edip, elim tutup aldı dostlar<br />
Otuz birde Hızır Baba’m mey içirdi;<br />
Vücûdumdan şeytânı temiz kaçırdı;<br />
Sevdâlandım, günâhlarımı Hakk affetti<br />
Ondan sonra Hakk yoluna saldı dostlar.<br />
Otuz iki yaşda ulaştı Hakk’tan fermân,<br />
Kulluğa kabûl eyledim, olma Mahzûn,<br />
Cân verirken vereyim sana, imân nûru,<br />
Garîb cânım mutlu olup güldü dostlar.<br />
Hâlık’ımdan haber erişti, şükreden oldum;<br />
Her kim çekiştirdi, belki tepdi, sabreden oldum;<br />
Bu âlemde hiç uyumayıp hâzır oldum;<br />
Hay u heves, ben-bencillik gitti dostlar.<br />
Otuz üçte sâkî olup mey paylaştırdım,<br />
Şarap kadehini ele alıp doyasıya içtim,<br />
Ordu hazırlayıp şeytân ile ben vuruştum,<br />
Allah’a hamdolsun, iki nefsim öldü dostlar.<br />
Otuz dörtte alîm olup ârif oldum;<br />
“Hikmet söyle!” dedi Rabbim, söyler oldum;<br />
Kırklar ile şarâp içtim, yoldaş oldum;<br />
İç ve dışım Hakk nuruyla doldu dostlar.<br />
56
اوتوز بيشده مسجد كرييب دوران سوردوم<br />
طالبالركا عشق دوكانني توال قوردوم<br />
ايگرى يولغه هركيم كريدى سوکتوم اوردوم<br />
عاشقالركا حق دين مژده يىت دوستالر<br />
اوتوز آلت یاشده بولدوم صاحب کمال<br />
حق مصطفي کورسايت الر مينکا مجال<br />
اول سببدين کوزوم ياشليق قامتيم دال<br />
عشق خنجري يوراک بغرمي تيلدي دوستالر<br />
اوتوز ييىت ياشقه کريدمي اويغامنادمي<br />
انصاف قيليب هللا سرى تولغامنادمي<br />
سحر وقت ده زارى قيليب اينكرامنادمي<br />
توبه قيلدمي خواجم قبول قيلدى دوستالر<br />
اوتوز سيكز ياشقه كريدمي عمروم اوتى<br />
ييغالماميو اوالر وقتيم ياوق يىت<br />
اجل كيليب پيمانه سني منكا توتى<br />
بيلماى قالدوم عمروم آخر بولدى دوستالر<br />
اوتوز توقوز ياشقه كريدمي قيلدمي حسرت<br />
وا دريغا اوتى عمروم قاىن طاعت<br />
طاعتليكالر حق قاشيده خوش سعادت<br />
قزيل يوزمي طاعت قيلماى سولدی دوستالر<br />
ساچ و سقال خوب آقاردى کونكلوم قارا<br />
روز حمشر رحم ايتماسنك حامل تباه<br />
سنكا عيان عمل سيز مني کوبتور کناه<br />
مجله ملك يازوقالروم بيلدى دوستالر<br />
Otuz beşte mescide girip devrân sürdüm,<br />
İsteklilere aşk dükkânını dopdolu kurdum;<br />
Eğri yola her kim girdi, çekiştirdim, vurdum;<br />
Aşıklara Hakk’tan müjde ulaştı dostlar.<br />
Otuz altı yaşta oldum kemâl sâhibi,<br />
Hakk Mustafâ gösterdiler bana cemâl;<br />
O sebepten göıüm yaşlı, bedenim bükük,<br />
Aşk hançeri yürek-bağrımı dildi dostlar.<br />
Otuz yedi yaşa girdim, uyanmadım;<br />
İnsâf kılıp Allah’a doğru yola koyulmadım,<br />
Seher vakti ağlayarak inlemedim;<br />
Tevbe ettim, Rabbim kabûl eyledi dostlar.<br />
Otuz sekiz yaşa girdim, ömrüm geçti;<br />
Ağlamayım mı, öleceğim vaktim yakınlaştı;<br />
Ecel gelip kadehini bana tuttu;<br />
Bilmeden kaldım, ömrüm sonu oldu dostlar.<br />
Otuz dokuz yaşa girdim, kıldım hasret;<br />
Vah ne yazık, geçti ömrüm, hani ibâdet<br />
İbâdet edenler Hakk karşısında hoş mutlulukta<br />
Kızıl yüzüm ibâdet eylemeyip soldu dostlar.<br />
Saç-sakalım hep ağardı, gönlüm kara,<br />
Mahşer günü rahmet etmesen, perîşân hâlim,<br />
Sana açıktır, amelsizim, çoktur günâhım;<br />
Bütün melekler günâhlarımı bildi dostlar.<br />
57
پري مغان جرعه سيدين قطره تاتيم<br />
يول تاپاي ديب باشيم بريله تونالر قاتيم<br />
حبمد هلل لطف ايالدى نورکا باتيم<br />
کونكل قوشى المكانغه يىت دوستالر<br />
قيامتىن شدتى ديب عقليم حريان<br />
كونكلوم قورقغان جانيم هورکان خانه ويران<br />
صراط آتليغ كوفروكى دين دليم لرزان<br />
عقليم کيتيب بيهوش بولوب قالدمي دوستالر<br />
قول خواجه امحد قرقغه كريدينك نفسينكىن قرق<br />
مونده ييغالب آخرتده بولكيل اريق<br />
پوست اميان شريعت دور مغزى طريق<br />
طريق کريكان حقدين اولوش آلدى دوستالر<br />
Pîr-i kâmil içkisinden damla tattım;<br />
Yol bulayım deyip başım ile geceleri dondum,<br />
Allah’a hamd olsun, lutf eyledi, nûra battım;<br />
Gönül kuşu Lâmekân’a ulaştı dostlar.<br />
Kıyâmetin şiddetinden aklım şaşkın,<br />
Gönlüm korkmuş, cânım yorgun, yıkık evim,<br />
Sırât adlı köprüsünden paramparça gönlüm,<br />
Aklım gidip, deli olup kaldım dostlar.<br />
Kul Hoca Ahmed, kırka girdin nefsini kır;<br />
Burada ağlayıp âhirette ol tertemiz,<br />
İmân postu şeriattir, aslı tarîkattır,<br />
Tarikata giren Hakk’tan pay aldı dostlar.<br />
6حکمت<br />
يا اهليم محدينك بريله حکمت ايتيب<br />
ذاتی اولوغ خواجم سيغنيب کيلدمي سنکا<br />
توبه قيليب گناهيمدين قورقوب قايتّم<br />
ذاتی اولوغ خواجم سيغنيب کيلدمي سنکا<br />
قرق بريميده اخالص قيلدمي يول تاپای ديب<br />
ايرانالردين هر سر کورسم مني ياپای ديب<br />
پري مُغان ايزين آليب مني اوپای ديب<br />
ذاتی اولوغ خواجم سيغنيب کيلدمي سنکا<br />
6. Hikmet<br />
Yâ İlâhım, hamdın ile hikmet söyledim;<br />
Zâtı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana.<br />
Tevbe kılıp günâhımdan korkup döndüm;<br />
Zâtı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana.<br />
Kırk birimde ihlâs eyledim, yol bulayım deyip,<br />
Erenlerden gördüğüm her sırrı, örteyim deyip,<br />
Pîr-i kâmil izini alıp, öpeyim deyip,<br />
Zâtı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana.<br />
58
قرق ايکيمده طالب بولوب يولغه کريدمي<br />
اخالص قيليب يالغوز حقه کونکل بريدمي<br />
عرشی کرسی لوحدين اوتوب قلم کيزدمي<br />
ذاتی اولوغ خواجم سيغنيب کيلدمي سنکا<br />
قرق اوچومده حقين ايزالب ناله قيلدمي<br />
کوز ياشيمين آقوزوبان ژاله قيلدمي<br />
بيابانالر کيزيب اوزوم واله قيلدمي<br />
ذاتی اولوغ خواجم سيغنيب کيلدمي سنکا<br />
قرق تورتومده حمبتنی بازارينده<br />
يقام توتوب يغالب يوردوم گلزارينده<br />
منصور صفت باشيم برييب عشق دارينده<br />
ذاتی اولوغ خواجم سيغنيب کيلدمي سنکا<br />
قرق بيشيمده سندين حاجت تيالب کيلدمي<br />
توبه قيلدمي هر ايش قيلدمي خطا قيلدمي<br />
يا اهليم رمحتينکنی اولوغ بيلدمي<br />
ذاتی اولوغ خواجم سيغنيب کيلدمي سنکا<br />
قرق آلتيمده ذوق و شوقيم تولوب تاشتی<br />
رمحتينکدين قطره تامدی شيطان قاچتی<br />
حقدين اهلام رفيق بولوب بابني آچتی<br />
ذاتی اولوغ خواجم سيغنيب کيلدمي سنکا<br />
قرق يتيمده يتی ياقدين اهلام ييتی<br />
ساقی بولوب جام شراب خواجم توتی<br />
شيطان کيليب نفس هوانی اوزی يوتّی<br />
ذاتی اولوغ خواجم سيغنيب کيلدمي سنکا<br />
Kırk ikimde istekli olup yola girdim,<br />
İhlâs eyleyip yalnız Hakk’a gönül verdim;<br />
Arş, Kürsü, Levh’ten geçip Kalem’i gezdim;<br />
Zâtı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana.<br />
Kırk üçümde Hakk’ı arayıp feryâd eyledim,<br />
Gözyaşımı akıtarak pınar eyledim,<br />
Kırlarda gezip kendimi dîvâne eyledim;<br />
Zâtı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana.<br />
Kırk dördümde muhabbetni pazarında,<br />
Yakamı tutup, ağlayıp yürüdüm gül bahçesinde,<br />
Mansûr gibi başımı verip aşk dârağacında;<br />
Zâtı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana.<br />
Kırk beşimde Sen’den hâcet dileyip geldim;<br />
Tevbe eyledim her iş yaptım hatâ eyledim,<br />
Yâ İlâhım, rahmetini ulu bildim;<br />
Zâtı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana.<br />
Kırk altımda zevk ve şevkim dolup taştı;<br />
Rahmetinden bir damla düştü, şeytân kaçtı,<br />
Hakk’tan ilhâm arkadaş olup, kapısını açtı;<br />
Zâtı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana.<br />
Kırk yedimde yedi yönden ilhâm ulaştı,<br />
Sâkî olup şarâp kadehini Pîr’im tuttu,<br />
Şeytân gelip nefs ve hevâyı kendisi yuttu,<br />
Zâtı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana.<br />
59
قرق سکزده عزيز جاندين بيزار بولدوم<br />
گنه دردی کسل قيلدی بيمار بولدوم<br />
اول سببدين حقدين قورقوب بيدار بولدوم<br />
ذاتی اولوغ خواجم سيغنيب کيلدمي سنکا<br />
قرق توقزده عشقينك توشدی کويوب ياندمي<br />
جمنون صفت خيل خويشدين قاچيب تاندمي<br />
تورلوك تورلوك جفا تيکدی بويون سوندوم<br />
ذاتی اولوغ خواجم سيغنيب کيلدمي سنکا<br />
ايليکيمده ايرمني ديديم فعليم ضعيف<br />
قان توکمادمي کوزالرميدين بغرمي ايزيب<br />
نفسيم اوچون يورار ايردمي ايتدك گيزيب<br />
ذاتی اولوغ خواجم سيغنيب کيلدمي سنکا<br />
قول خواجه امحد اير بوملسنك اولکان خيشی<br />
قزيل يوزونك قرا ييرده سولغان خيشی<br />
توفراق صفت يير آستيده بولغان خيشی<br />
ذاتی اولوغ خواجم سيغنيب کيلدمي سنکا<br />
Kırk sekizde azîz Cândan şikâyetçi oldum;<br />
Günâh derdi sakat kıldı hasta oldum,<br />
O nedenle Hakk’tan korkup uyumaz oldum<br />
Zâtı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana.<br />
Kırk dokuzda aşkın düştü, tutuşup yandım,<br />
Mansûr gibi eş ve dosttan kaçıp kayboldum,<br />
Türlü türlü cefâ değdi, boyun eğdim,<br />
Zâtı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana.<br />
Elli yaşta “Yiğidim” dedim, amelim zayıf;<br />
Kan dökmedim gözlerimden, bağrımı ezip;<br />
Nefsim için yürür idim, it gibi gezip,<br />
Zâtı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana.<br />
Kul Hoca Ahmed, er olmasan, ölmesi iyi,<br />
Kızıl yüzünün kara yerde solması iyi,<br />
Toprak gibi yer altında olması iyi,<br />
Zâtı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana.<br />
7حکمت<br />
قل هو هللا سبحان هللا ورد ايالسام<br />
بري و بارمي ديدارينكين كورارمن مو<br />
باشدين آياغ حسرتينكده درد ايالسام<br />
بري و بارمي ديدارينكين كورارمن مو<br />
7. Hikmet<br />
“Kul Hûvallâh, sübhânallâh”ı vird eylesem<br />
Bir ve Var’ım cemâlini görür müyüm?<br />
Baştan ayağa hasretinde feryâd eylesem,<br />
Bir ve Var’ım, cemâlini görür müyüm?<br />
60
ايليك بريده چول الر کيزيب کياه يدمي<br />
تاغ الر چيقيب طاعت قيليب کوزوم اويدمي<br />
ديدارينكين كوراملادمي جاندين تويدمي<br />
بري و بارمي ديدارينكين كورارمن مو<br />
ايليك ايكي ياشده كيچتيم خامناندين<br />
خامنانيم نه كورونكاي بلكه جان دين<br />
باش دين كيچتيم جان دين كيچتيم هم اميان دين<br />
بري و بارمي ديدارينكين كورارمن مو<br />
ايليك اوچده وحدت مي دين روزي قيلدي<br />
يولدين آزكان گمراه ايدمي يولغه سالدي<br />
هللا ديدمي لبَّيك ديبان قولوم آلدي<br />
بري و بارمي ديدارينكين كورارمن مو<br />
ايليك تورتده وجودالرمي ناالن قيلدي<br />
معرفت ين ميدانيده جوالن قيلدي<br />
امساعيل ديك عزيز جانني قربان قيلدي<br />
بري و بارمي ديدارينكين كورارمن مو<br />
ايليك بيش ده ديدار اوچون گدا بولدوم<br />
كويدوم ياندوم كل ديك تقي فنا بولدوم<br />
حبمد هللا ديدار ايزالب ادا بولدوم<br />
بري و بارمي ديدارينكين كورارمن مو<br />
ايليك آلت ياشقه ييت مونكلوغ باشيم<br />
توبه قيلدمي آقارموكني كوزده ياشيم<br />
ايرانالردين هبره آملاي كونكلي تاشيم<br />
بري و بارمي ديدارينكين كورارمن مو<br />
Elli birde çöller gezip otlar yedim;<br />
Dağlara çıkıp, tâat kılıp gözümü oydum;<br />
Cemâlini göremedim, cândan doydum;<br />
Bir ve Var’ım, Cemâlini görür müyüm?<br />
Elli iki yaşta geçtim ev-barktan,<br />
Ev-barkım ne demek, belki Cândan;<br />
Baştan geçtim, Cândan geçtim, hem imândan,<br />
Bir ve Var’ım, cemâlini görür müyüm?<br />
Elli üçte vahdet şarâbından nasîb eyledi,<br />
Yoldan azan günâhkâr idim, yola saldı;<br />
“Allah” dedim, “Lebbeyk!” diyerek elimi aldı,<br />
Bir ve Var’ım, Cemâlini görür müyüm?<br />
Elli dörtte bedenlerimi ağlar eyledim,<br />
Mârifetin meydânında gezindim,<br />
İsmâil gibi azîz cânımı kurbân eyledim,<br />
Bir ve Var’ım, Cemâlini görür müyüm?<br />
Elli beşte cemâl için dilenci oldum,<br />
Kavruldum, yandım, gül gibi tâ ki yok oldum,<br />
Allah’a hamdolsun cemâl arayıp edâ oldum,<br />
Bir ve Var’ım, cemâlini görür müyüm?<br />
Elli altı yaşa ulaştı dertli başım,<br />
Tevbe eyledim, akar mı ki gözden yaşım;<br />
Erenlerden nasîb almadan taş gönülüm,<br />
Bir ve Var’ım, cemâlini görür müyüm?<br />
61
ايليك ييت ياشده عمروم ييلديك اويت<br />
ايا دوستالر عمل سيز مني باشيم قايت<br />
حبمد هللا پري مغان قولوم تويت<br />
بري و بارمي ديدارينكين كورارمن مو<br />
ايليك سيكيز ياشقه کريدمي مني بيخرب<br />
قهار ايكان نفسيمين قيل زير و زبر<br />
مهت بريسنك شوم نفسيمکا اورسام ترب<br />
بري و بارمي ديدارينكين كورارمن مو<br />
ايليك توقوز ياشقه يتيم داد و فرياد<br />
جان بريارده جانانيمين قيلمادمي ياد<br />
نه يوز بريله سينكا ايتاي قيلكيل آزاد<br />
بري و بارمي ديدارينكين كورارمن مو<br />
كوزوم يوموب تا آچقونچه يت آلتميش<br />
بيليم باغالب مني قيلمادمي بري خيشي ايش<br />
كيچه كوندوز يب غم يوردوم مني ياز و قيش<br />
بري و بارمي ديدارينكين كورارمن مو<br />
آلتميش بريده شرمنده مني کناهيم دين<br />
ايا دوستالر کوب قورقه مني اهليم دين<br />
جاندين كيچيب پناه تيالي خدامي دين<br />
بري و بارمي ديدارينكين كورارمن مو<br />
آلتميش ايكي ياشده هللا پرتو سالدي<br />
باشدين آياغ غفلت الرمي رها قيلدي<br />
جانيم دليم عقليم هوشيم هللا ديدي<br />
بري و بارمي ديدارينكين كورارمن مو<br />
Elli yedi yaşta ömrüm yel gibi geçti,<br />
Ey dostlar, amelsizim, başım kurudu,<br />
Allah’a hamd olsun, pîr-i kâmil elimi tuttu,<br />
Bir ve Var’ım, cemâlini görür müyüm?<br />
Elli sekiz yaşa girdim, ben habersiz,<br />
Kahhâr Melik’im nefsimi eyle zir ü zeber,<br />
Himmet versen, kötü nefsime vursam teber,<br />
Bir ve Var’ım, Cemâlini görür müyüm?<br />
Elli dokuz yaşa ulaştım, feryâd ve fîgân,<br />
Cân verirken cânânımı akla, getirmedim.<br />
Ne yüz ile sana söyleyeyim, eyle âzâd,<br />
Bir ve Var’ım, cemâlini görür müyüm?<br />
Gözümü yumup tâ açınca erişti altmış,<br />
Bel bağlayıp ben eylemedim bir iyi iş;<br />
Gece gündüz gamsız yürüdüm ben, yaz ve kış;<br />
Bir ve Var’ım, Cemâlini görür müyüm?<br />
Altmış birde pişmânım günâhımdan<br />
Ey dostlar, çok korkuyorum İlâh’ımdan;<br />
Cândan geçip kurtuluş dileyim Allah’ımdan<br />
Bir ve Var’ım, cemâlini görür müyüm?<br />
Altmış iki yaşta Allah ışık saldı,<br />
Baştan ayağa gafletlerim yok eyledi,<br />
Cânım, gönlüm, aklım, şuûrum “Allah!” dedi<br />
Bir ve Var’ım, cemâlini görür müyüm?<br />
62
آلتميش اوچده ندا كيلدي قول يريکا کري<br />
هم جانينك مني جانانينك مني جانينكين بري<br />
هو مششريين قولغه آليب نفسينكين قري<br />
بري و بارمي ديدارينكين كورارمن مو<br />
قول خواجه امحد نفس ين تيفتيم نفس ين تيفتيم<br />
آندين كيني جانانيمين ايزالب تابتيم<br />
اوملاس بورون جان بريماك ين دردين تارتّيم<br />
بري و بارمي ديدارينكين كورارمن مو<br />
Altmış üçte çağrı geldi; “Kul yere gir!,<br />
Hem cânınım, cânânınım, cânını ver,<br />
Hû kılıcını ele alıp nefsini kır…”<br />
Bir ve Var’ım, Cemâlini görür müyüm?<br />
Kul Hoca Ahmed, nefsi teptim, nefsi teptim,<br />
Ondan sonra cânânımı arayıp buldum;<br />
Ölmeden önce cân vermenin derdini çektim,<br />
Bir ve Var’ım, cemâlini görür müyüm?<br />
8حکمت<br />
صبح صادق دوشنبه کون يريکا کريدمي<br />
مصطفىکا مامت توتوب كريدمي منا<br />
آلتميش اوچده سنت ديدى ايشتيب بيلدمي<br />
مصطفىغه مامت توتوب كريدمي منا<br />
يري اوستيده يارانالرمي مامت توتى<br />
عامل مهه سلطانيم ديب نعره تارتى<br />
حقىن تابقان چني صوىفالر قانالر يوتى<br />
مصطفیغه مامت توتوب کريدمي منا<br />
الوداع ديب يري آستيغه قدم قويدوم<br />
ياروق دنيا حرام قيليب حقىن سويدوم<br />
ذکرين ايتيب يالغوز اولوب يالغوز کويدوم<br />
مصطفیغه مامت توتوب کريدمي منا<br />
8. Hikmet<br />
Sabâh erken, pazartesi günü yere girdim,<br />
Mustafâ’ya mâtem tutup girdim ben işte.<br />
Altmış üçte sünnet dedi işitip bildim,<br />
Mustafâ’ya mâtem tutup girdim ben işte.<br />
Yer üstünde dostlarım mâtem tuttu,<br />
Bütün âlem “Sultânım” deyip nâra attı,<br />
Hakk’ı bulan gerçek sûfîler kanlar yuttu,<br />
Mustafâ’ya mâtem tutup girdim ben işte.<br />
“Elvedâ” deyip yer altına ayak bastım,<br />
Aydın dünyâyı Harâm kılıp Hakk’ı sevdim,<br />
Zikrini söyleyip yalnız olup, yalnız yandım,<br />
Mustafâ’ya mâtem tutup girdim ben işte.<br />
63
طه اوقوب تون كيچهالر قامي بولدوم<br />
كيجه مناز کوندوزالرى صامي بولدوم<br />
بو حال برله يري آستيده دامي بولدوم<br />
مصطفىغه مامت توتوب كريدمي منا<br />
آلتميش كيچه آلتميش كوندوز بري يول طعام<br />
تانك آتقونچه مناز اوقوب بري يول سالم<br />
آلتميش اوچده بولدى عمرمي آخر متام<br />
مصطفىغه مامت توتوب كريدمي منا<br />
حق مصطفى روحى کيليب بولدى امام<br />
مجله ملك يري آستيده بولدى غالم<br />
کوب يغالدمي حق مصطفى بريدى انعام<br />
مصطفىغه مامت توتوب كريدمي منا<br />
معراج توىن نور ديدم فرزند ديدی<br />
قولوم توتب امتيم سن امت ديدی<br />
سنتيمىن حمكم توتقيل دلبند ديدی<br />
مصطفىغه مامت توتوب كريدمي منا<br />
قيامتده يول آداشسنك يولغه ساالى<br />
حممد ديب تشنه بولسنك قولونك آالى<br />
فرزندمي ايلكينك توتوب جنّت كراى<br />
مصطفىغه مامت توتوب كريدمي منا<br />
اى يارانالر بو سوز ايشتيب شوقيم آرتدى<br />
امّت ديدى ايچ و تاشيم نورکا باتدى<br />
پرتو ساليب ديداريىن حق كورساتدى<br />
مصطفىغه مامت توتوب كريدمي منا<br />
“Taha” okuyup akşam ve geceler kâim oldum,<br />
Gece namâz gündüzleri oruçlu oldum,<br />
Bu hâl ile yer altında dâim oldum,<br />
Mustafâ’ya mâtem tutup girdim ben işte.<br />
Altmış gece altmış gündüz bir kez yemek,<br />
Tan atana kadar namâz kılıp bir kez selâm,<br />
Altmış üçte oldu ömrüm sonunda tamâm,<br />
Mustafâ’ya mâtem tutup girdim ben işte<br />
Hakk Mustafâ rûhu gelip imâm oldu,<br />
Bütün varlık yer altında köle oldu,<br />
Çok ağladım, Hakk Mustafâ müjde verdi,<br />
Mustafâ’ya mâtem tutup girdim ben işte.<br />
Mirâc gecesi “Gözümün nûru evlâd...” dedi,<br />
Elimi tutup “Ümmetimsin ümmet” dedi,<br />
“Sünnetimi sıkı tutasın gönüldaşım” dedi,<br />
Mustafâ’ya mâtem tutup girdim ben işte.<br />
“Kıyâmette yol kaybedersen yola salayım,<br />
Muhammed deyip susamış olsan elini tutayım,<br />
Evladım deyip elini tutup cennete girdireyim.”<br />
Mustafâ’ya mâtem tutup girdim ben işte<br />
Ey dostlar bu sözü işitip şevkim arttı,<br />
“Ümmet” dedi, iç ve dışım nûra battı,<br />
Nûrunu salıp cemâlini Hakk gösterdi<br />
Mustafâ’ya mâtem tutup girdim ben işte<br />
64
ديدار كوروب روحوم اوچوب عرشقه قوندى<br />
موسى صفت وجودالرمي كويوب ياندى<br />
جمنون صفت خيل خويشدين قاجيب تاندى<br />
مصطفىغه مامت توتوب كريدمي منا<br />
يري آستيده خوارليغ تارتيم كوب مشقت<br />
توشك ياستوق تاشدين قيليب چيكتم حمنت<br />
اى يارانالر بو دنياده يوق فراغت<br />
مصطفىغه مامت توتوب كريدمي منا<br />
تا مشقت تارمتاغونچه وصلى قيدا<br />
خذمت قيلماى درد حالت بوملس پيدا<br />
جان و دلىن تا قيلمسنك حقّه شيدا<br />
مصطفىغه مامت توتوب كريدمي منا<br />
يري آستيغه کريدمي ايرسه بيخود بولدوم<br />
كوزوم آچيب مصطفىىن حاضر کوردوم<br />
عاصى جاىف امّتالرىن حالني سوردوم<br />
مصطفىغه مامت توتوب كريدمي منا<br />
ايا فرزند مندين سورسنك قنی امّت<br />
امّت ديدی کوکسوم توله داغ حسرت<br />
امت اوچن کوب تارته مني حقدين کلفت<br />
مصطفىغه مامت توتوب كريدمي منا<br />
امّتالرمي يازوقالرين هر مجعه کيچ<br />
آليب كيلكاى يا حممد سني موىن چيچ<br />
تا كه يغالب سجده ايالى تنكريغه کيچ<br />
مصطفىغه مامت توتوب كريدمي منا<br />
Cemâlini görüp rûhum uçup arşa kondu,<br />
Mûsâ gibi varlığım tutuştu yandı,<br />
Mecnûn gibi eş ve dosttan kaçıp saklandı,<br />
Mustafâ’ya mâtem tutup girdim ben işte.<br />
Yer altında çok eziyet, zorluk çektim,<br />
Döşek yastık taştan yapıp sıkıntı çektim;<br />
Ey dostlar bu dünyada dinlenmek yok,<br />
Mustafâ’ya mâtem tutup girdim ben işte.<br />
Böyle zorluk çekmedikçe vaslı nerde?<br />
Hizmet kılmadan peydâ olmaz hâl derdi,<br />
Cân ve gönlünü kılmadıkça Hakk’a tutkulu,<br />
Mustafâ’ya mâtem tutup girdim ben işte.<br />
Yer altına girmek ile nefsimden geçtim,<br />
Gözümü açınca Mustafâ’yı hâzır gördüm,<br />
İsyân eden, cefâ veren, ümmetlerin hâlini sordum,<br />
Mustafâ’ya mâtem tutup girdim ben işte<br />
“Ey evlad benden sorsan ümmet hani,”<br />
“Ümmet” dedi göğsüm dolarak hasret yarası,<br />
“Ümmetim için çok çekiyorum Hakk’dan külfet”<br />
Mustafâ’ya mâtem tutup girdim ben işte.<br />
“Ümmetlerimin Günâhlarını her Cumâ affet…”<br />
Alıp geleyim ya Muhammed, sen bunu ayır,<br />
“Ta ki ağlayıp secde eyleyim Rabbim affet…”<br />
Mustafâ’ya mâtem tutup girdim ben işte.<br />
65
هر مجعه کيچ امّتالرىن کناهىىن<br />
آليب کيلكان يا حممد كورکيل موىن<br />
امّتالرينك نيالر قيلور امحد سىن<br />
مصطفىغه مامت توتوب كريدمي منا<br />
مني ملكدين شرم آلور مني اى امتيم<br />
يراتقاندين قورقمس موسني پست مهتيم<br />
كيچه يامتای طاعت قيلسنك خوش دولتيم<br />
مصطفىغه مامت توتوب كريدمي منا<br />
يري آستيغه کريدمي دوستالر ىباختيار<br />
امني دينكالر آل اصحاب هم چهار يار<br />
امتالرىن جرمني کيچکيل پروردگار<br />
مصطفىغه مامت توتوب كريدمي منا<br />
قول خواجه امحد مني دفرتى ثاىن ايتيم<br />
ايكى عامل عشرتالرين مىكا ساتيم<br />
اوملاس بورون جان اچيغني زهرين تاتيم<br />
مصطفىغه مامت توتوب كريدمي منا<br />
“Her Cumâ affet ümmetlerin günâhını…”<br />
Alıp geleyim ya Muhammed sen bunu gör,<br />
Ahmed ümmetlerin neler eyler senin?”<br />
Mustafâ’ya mâtem tutup girdim ben işte.<br />
“Ben melekten utanç duyarım, ey ümmetim…”<br />
Yaratan’dan korkmaz mısın düşük himmetim,<br />
Gece yatmadan ibâdet etsen hoş devletim,<br />
Mustafâ’ya mâtem tutup girdim ben işte.<br />
Yer altına irâdesiz olarak girdim, dostlar,<br />
“Âmin” deyiniz âl ve ashâb ve çehâr-yâr,<br />
Ümmetlerin suçunu Allah’ım bağışla,<br />
Mustafâ’ya mâtem tutup girdim ben işte<br />
Kul Hoca Ahmed ben ‘ikinci defteri’ söyledim<br />
İki âlem eğlencelerini toptan sattım,<br />
Ölmeden önce Cân acısının zehrini tattım,<br />
Mustafâ’ya mâtem tutup girdim ben işte.<br />
9حکمت<br />
ايا دوستالر حسب حاليم بيان ايالي<br />
نه سبب دين حقدين قورقوب غاركا كريدمي<br />
چني دردليك كا بو سوزالرين عيان ايالي<br />
اول سبب دين حقدين قورقوب غاركا كريدمي<br />
9. Hikmet<br />
Ey dostlar hasb-i hâlimi söyleyeyim,<br />
Ne sebepten Hakk’tan korkup kabre girdim,<br />
Gerçek dertliye bu sözümü bildireyim,<br />
O sebepten Hakk’tan korkup kabre girdim.<br />
66
غار ايچينده کيچه کوندوز طاعت قيلدمي<br />
تطوّع مناز اوقوب عادت قيلدمي<br />
هر نه جفا تيكسه آنكا طاقت قيلدمي<br />
اول سبب دين حقدين قورقوب غاركا كريدمي<br />
غار ايچينده مصطفي ين حاضر كوردوم<br />
سالم قيليب ادب بريله بيخود توردوم<br />
عاصي جايف امت الرين حالني سوردوم<br />
اول سبب دين حقدين قورقوب غاركا كريدمي<br />
غاركا كريماك رسول هللا سنت الري<br />
طاعت قيلماق حق رسول ين عادتالري<br />
غريب الركا رحم قيلماق شفقت الري<br />
اول سبب دين حقدين قورقوب غاركا كريدمي<br />
امت بولسنك کيچه کوندوز تينماي ييغال<br />
بغرينك پيشيب اوپكانك تيشيب يوراك دغال<br />
اجل كيلسه مردانه وار بيلينك باغال<br />
اول سبب دين حقدين قورقوب غاركا كريدمي<br />
بري كون سيين عمرونك بركي بولغاي خزان<br />
اجل كيلماي توبه قيلغيل ايا نادان<br />
شايد سينكا رحم ايالكاي ايزمي يزدان<br />
اول سببدين حقدين قورقوب غاركا كريدمي<br />
چني دردليكين ايشي ايرور سوز و کداز<br />
کوز ياشي دور حق قاشيده حتفه نياز<br />
کيچه کوندوز تينماي قيلغيل روزه مناز<br />
اول سببدين حقدين قورقوب غاركا كريدمي<br />
Kâbir içinde gece-gündüz ibâdet eyledim,<br />
Nâfile namâz kılıp adet eyledim,<br />
Her ne cefâ gelse ona dayandım,<br />
O sebepten Hakk’tan korkup kabre girdim.<br />
Kâbir içinde Mustafâ’yı hâzır gördüm,<br />
Selâm verip edep ile şaşırıp kaldım,<br />
Âsî-Câfî ümmetlerinin hâlini sordum,<br />
O sebepten Hakk’tan korkup kabre girdim.<br />
Kabre girmek Rasûlullah sünnetleri,<br />
İbâdet eylemek Hakk Rasûlü’nün âdetleri,<br />
Garîblere rahmet eylemek şefkatleri,<br />
O sebepten Hakk’tan korkup kabre girdim.<br />
Ümmet olsan gece-gündüz dinmeden ağla,<br />
Bağrın pişip ciğerini deşip yürek dağla,<br />
Ecel gelse mertler gibi belini bağla,<br />
O sebepten Hakk’tan korkup kabre girdim.<br />
Bir gün senin ömrünün yaprağı sararınca,<br />
Ecel gelmeden tevbe eyle ey câhil ,<br />
Meğer sana rahmet eyleye Azîm Yezdân,<br />
O sebepten Hakk’tan korkup kabre girdim.<br />
Gerçek dertlinin işidir söz ve icrâat,<br />
Gözyaşıdır Hakk karşısında niyâz armağanı,<br />
Gece-gündüz dinmeden oruç, namâz kıl,<br />
O sebepten Hakk’tan korkup kabre girdim,<br />
67
ايا فرزند امت الرين دردي اورتار<br />
فسق فجور كناه الري تاغ دين آرتار<br />
دين ين قويوب دنيا مالني اوزكا تارتار<br />
اول سببدين حقدين قورقوب غاركا كريدمي<br />
قول خواجه امحد تكبري ايتيب صحبت باشال<br />
هاي هوس من منليك ين يراق تاشال<br />
سحرالرده چار ضرب اوروب تينماي ايشال<br />
اول سبب دين حقدين قورقوب غاركا كريدمي<br />
Ey evlad ümmetlerin derdi örter,<br />
Yanlış, noksan günâhları dağdan artar,<br />
Dini bırakıp dünyâ mâlını kendine çeker,<br />
O sebepten Hakk’tan korkup kabre girdim.<br />
Kul Hoca Ahmed tekbîr deyip sohbete başla,<br />
Hay u heves, ben-benliği uzağa gönder,<br />
Seherlerde dört dövünüp dinmeden çalış,<br />
O sebepten Hakk’tan korkup kabre girdim.<br />
10حکمت<br />
حق تعاىل فضلى بريالن فرمان قيلدى<br />
ايشتيب اوقوب يريكا كريدى قول خواجه امحد<br />
آلتميش اوچده سنتالرين حمكم توتوب<br />
ايشتيب اوقوب بريكا كريدى قول خواجه امحد<br />
يري اوستيده اوملس بورون تريك اولدوم<br />
آلتميش اوچده سنت ديدى ايشتيب بيلدمي<br />
يري آستيده جانيم بيله قوللوق قيلدمي<br />
ايشتيب اوقوب يريكا كريدى قول خواجه امحد<br />
ايرانالردين فيض و فتوح آالملادمي<br />
يوز يكرمه بيشكا کريدمي بيالملادمي<br />
حق تعاىل طاعتالرين قيالملادمي<br />
ايشتيب اوقوب يريكا كريدى قول خواجه امحد<br />
10. Hikmet<br />
Hakk Teâlâ fazlı ile fermân eyledi,<br />
İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed,<br />
Altmış üç yaşta sünnetlerini sıkı tutup,<br />
İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed.<br />
Yer üstünde ölmeden önce diri öldüm,<br />
Altmış üç yaşta sünnet dedi işitip bildim,<br />
Yer altında cânım ile kulluk eyledim,<br />
İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed.<br />
Erenlerden feyz ve fetih alamadım,<br />
Yüz yirmibeş yaşa girdim bilemedim,<br />
Hakk Teâlâ’ya ibâdelerini kılamadım,<br />
İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed.<br />
68
بولغاى مني مو حممدىن خاص امىت<br />
امت ديسه عاصىالرين خوش دولىت<br />
بالدين تاتليغ ايرور منكا بو حمنىت<br />
ايشتيب اوقوب يريكا كريدى قول خواجه امحد<br />
بيزالر اوچون جانالر چيكىت اول حممد<br />
امت بولسنك غم ييمس سني يالغان امت<br />
کيچه کوندوز حاصلالرينك عيش عشرت<br />
ايشتيب اوقوب يريكا كريدى قول خواجه امحد<br />
ايليك ياشده ندا كيلدى اوملك آسان<br />
شرطى اولدور سينده بولسه نور اميان<br />
تانكال بارسنك ديداريغه قيلور مهمان<br />
ايشتيب اوقوب يريكا كريدى قول خواجه امحد<br />
اى مؤمنالر بو دنياىن پاياىن يوق<br />
چني اولورسني هرکيز موىن يالغاىن يوق<br />
كيم بيلمسه و هللا آىن امياىن يوق<br />
ايشتيب اوقوب يريكا كريدى قول خواجه امحد<br />
اصليم تفراق نسليم تفراق برچه دين خوار<br />
باسيب اوتسنك مردار جسميم قيلغوچى عار<br />
کيم عار ايتسه شيطان قومى هوس بار<br />
ايشتيب اوقوب يريكا كريدى قول خواجه امحد<br />
چني ذاکرغه خدا اوزى قيلدى رمحت<br />
تانكال بارسه جنت ايچره بريور خلعت<br />
روز حمشر ديدار كوروب سورگاى دولت<br />
ايشتيب اوقوب يريكا كريدى قول خواجه امحد<br />
Olur muyum Muhammed’in hâs ümmeti,<br />
Ümmet dese âsîlerin hoş devleti,<br />
Baldan tatlıdır bana bu mihneti,<br />
İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed.<br />
Bizler için cânlar çekti o Muhammed,<br />
Ümmet olsan gâm yemezsin sahte ümmet,<br />
Gece gündüz elde ettikleri yeme-içme ve işret,<br />
İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed.<br />
Elli yaşda ses geldi ölmek kolay,<br />
Şartı odur sende olsan imân nûru,<br />
Sabahla gitsen Cemâline eyler konuk,<br />
İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed.<br />
Ey müminler bu dünyânın sonu yok,<br />
Doğru bilirsen aslâ bunun yalanı yok,<br />
Kim bilmese vallahi onun imânı yok,<br />
İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed.<br />
Aslım toprak, neslim toprak, herşeyden âciz,<br />
Basıp geçsen kirli cismin kılacağı âr,<br />
Kim âr etse şeytân kavmi havası var,<br />
İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed.<br />
Gerçek zakire Allah kendi eyledi rahmet,<br />
Sabahla varsa cennet içinde verir hilat,<br />
Mahşer günü Cemâl görüp sorunca devlet,<br />
İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed.<br />
69
بنده بولسنك حمنت تارتقيل غافل آدم<br />
عاقل ايرسنك غنيمت دور سنكا شولدم<br />
امانت دور عزير جانينك يورمه ىب غم<br />
ايشتيب اوقوب يريكا كريدى قول خواجه امحد<br />
آلتميش اوچده سنت بولدى يريكا كريمك<br />
رسول اوچون ايكى عامل بر باد بريمك<br />
عاشقالرىن سنىت دور تريك اوملك<br />
ايشتيب اوقوب يريكا كريدى قول خواجه امحد<br />
امّت بولسنك ايشتيب جانينك بريمس موسني<br />
مصطفىغه جانينك قربان قيلمس موسني<br />
جان نه بولغاى اميانينكىن بريمس موسني<br />
ايشتيب اوقوب يريكا كريدى قول خواجه امحد<br />
قول خواجه امحد آلتميش اوچده غايب بولدی<br />
ادب ساقالب مصطفىغه نايب بولدى<br />
سلطان بولدى حمنت تارتيب تايب بولدى<br />
ايشتيب اوقوب يريكا كريدى قول خواجه امحد<br />
Kul olsan sıkıntı çek gâfil insân,<br />
Akıllı isen ganîmetdir sana şu dem,<br />
Emânetdir azîz cânın yürüme gamsız,<br />
İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed.<br />
Altmış üç yaşta sünnet oldu yere girmek,<br />
Rasûl için iki âlem berbât edivermek,<br />
Âşıkların sünnetidir diri ölmek,<br />
İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed.<br />
Ümmet olsan işitip cânını vermez misin?<br />
Mustafâ’ya cânını kurbân eylemez misin?<br />
Cân ne olacak, imânını vermez misin?<br />
İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed.<br />
Kul Hoca Ahmed altmış üç yaşta gaib oldu,<br />
Edebi koruyup Mustafâ’ya nâib oldu,<br />
Sultân oldu, sıkıntı çekip tayyib oldu,<br />
İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed.<br />
11حکمت<br />
ايا دوستالر پاك عشقنی قولغه آلدمي<br />
بو دنيانی دمشن توتوب يوردوم منا<br />
يقام توتوب حضرتيغه سيغنيب کيلدمي<br />
عشق بابیده منصور صفت بولدوم منا<br />
11. Hikmet<br />
Ey dostlar temiz aşkını ele aldım,<br />
Bu dünyâyı düşman tutup yürüdüm ben işte.<br />
Yakam tutup Hazret’ine sığınıp geldim,<br />
Aşk kapısında Mansûr gibi oldum ben işte<br />
70
عشق يوليده عاشق بولوب منصور اوتی<br />
بيلني باغالب حق عشقینی حمکم توتی<br />
مالمتالر اهانتالر کوب ايشتی<br />
ای مؤمنالر مني هم منصور بولدوم منا<br />
عاشق منصور انا احلقنی تيلکا آلدی<br />
جربيل کيليب انا احلقنی بريکا ايدی<br />
جربيل کيليب باشنك بري ديب يولغه سالدی<br />
دارکا آسيليب ديدارينی کوردوم منا<br />
منصور کيلکاچ دار ايکيليب اوزی آلدی<br />
باطن کوزی آچوقالری حريان قالدی<br />
پرتو ساليب هللا اوزی نظر قيلدی<br />
وا شوقا ديب ديدارينی کوردوم منا<br />
نيدا کيلدی اوشل دارغه کوب بوغماغيل<br />
حمکم تورغيل هريان باقيب سن آغماغيل<br />
تاشقه آيدی امرمي توتوب سني تيکما کيل<br />
لوح احملفوظ ختته سيده کوردوم منا<br />
اوچ يوز مال يغيليب بتی کوب روايت<br />
شريعت دور مني هم بتای بري روايت<br />
طريقتده حقيقتده حق محايت<br />
باشيم برييب حق سرينی بيلدمي منا<br />
انا احلقنی معنیسنی بيلماس نادان<br />
دانا کرياک بو يولالرده پاک مردان<br />
عاقل قولالر حق يادينی ايدی جانان<br />
جاندين کيچيب جانانهنی سويدوم منا<br />
Aşk yolunda âşık olup Mansûr geçti,<br />
Belini bağlayıp Hakk işini sıkı tuttu,<br />
Melâmetler ihânetler çok işitti,<br />
Ey müminler hem Mansûr oldum ben işte.<br />
Âşîk Mansûr “Enel Hakk’ ı dile getirdi,<br />
Cebrâil gelerek “Enel Hakk”ı beraber söyledi,<br />
Cebrâil gelerek başın ver deyip yola saldı,<br />
Darağacına asılıp cemâlini gördüm ben işte.<br />
Mansûr gelince dârağacı eğilip kendi aldı,<br />
Bâtın gözü açık olanlar hayrân kaldı,<br />
Işık salıp Allah kendisi nazâr eyledi,<br />
Ey sevgili deyip cemâlini gördüm ben işte.<br />
Nidâ geldi o dârağacına: “çok boğma” diye,<br />
“Sıkı dur her yan bakıp, sen ağma”diye,<br />
Taşa dedi: “Emrimi tutup sen değmeyesin”<br />
Levh-i Mahfûz tahtasında gördüm ben işte.<br />
Üç yüz molla yığılıp yazdı çok rivâyet,<br />
Şeriatdır ben de yazayım bir rivâyet,<br />
Tarikatda hakikatda haktır himâye etmek,<br />
Başımı verip Hakk sırrını bildim ben işte.<br />
“Enel Hakk’ın anlamını bilmez câhil,<br />
Bilge gerek bu yollarda, mertler denizi,<br />
Akıllı kullar Hakk yâdına “sevgili” dedi,<br />
Cândan geçip Sevgili’yi sevdim ben işte.<br />
71
اميا قيلدمي دانا بولسه معنی آلسون<br />
قال علمدين بتيب ايدمي نشان قالسون<br />
در و گوهر سوزالرمينی ايچکا سالسون<br />
حالدين ايتيب عاشقالرغه بريدمي منا<br />
ايسيز منصور خوارليق بريله بولدی ادا<br />
بري سوز بريله يارانالردين بولدی جدا<br />
حال تيلني هيچ کيم بيلمس تنکرمي کواه<br />
قانالر يوتوب مني هم کواه بولدوم منا<br />
شاه منصورنی انا احلقی بيجا اميس<br />
يولنی تابقان بيزکا اوخشاش کمراه اميس<br />
هر ناجنسالر بو سوزالردين آکاه اميس<br />
آکاه بولوب بوی خدا آلدمي منا<br />
بري تون سحر غريب منصور کوب يغالدی<br />
پرتو ساليب هللا اوزی رحم ايالدی<br />
آندين سونکره چلنت باقب شراب بريدی<br />
داناالرغه بو سوزالرنی ايدمي منا<br />
نادانالرکا ايسيز سوزوم حيف حکمت<br />
آدم مني ديب بيلني باغالر قانی مهت<br />
دنيا اوچون بري برييغه قيلماس شفقت<br />
ظاملالرکا اسري بولوب اولدمي منا<br />
ظاملالرده حدنه بولغای بيزده کناه<br />
درويشالرنی حلقی مردار اومتس دعا<br />
اول سببدين پادشاه قيلور بيزکا جفا<br />
آيت حديث معنیسيدين ايدمي منا<br />
Îmâ eyledim ârif olsa ibret alsın,<br />
Zâhir ilminden yazıp söyledim işâret kalsın,<br />
İnci-gevher sözlerimi gönlüne koysun,<br />
Hâlden deyip Aşıklara verdim ben işte.<br />
Sâhibsiz Mansûr hor görülmekle tam oldu,<br />
Bir söz ile dostlardan ayrı kaldı,<br />
Kalb hâlini hiç kimse bilmez, Tantanık Rabb’im,<br />
Kanlar yutup ben hem tanık oldum ben işte.<br />
Şeyh Mansûr’un “Enel Hakk”ı yersiz değil,<br />
Yolu bulan bize benzer günâhkâr değil,<br />
Her soysuzlar bu sözlerden haberli değil,<br />
Haberli olup Hakk kokusu aldım ben işte<br />
Bir gece seherde garîb Mansûr çok ağladı,<br />
Işık salıp Allah kendisi rahmet eyledi,<br />
Ondan sonra Kırklar bakarak şarâp verdi,<br />
Bilgelere bu sözleri dedim ben işte<br />
Câhillere değil sözüm, dolu hikmet,<br />
İnsanım deyip belini bağlar, hani himmet?<br />
Dünyâ için birbirine eylemez şefkat,<br />
Zâlimlere esîr olup öldüm ben işte.<br />
Zâlimlerde had ne ola, bizde Günâh,<br />
Dervîşlerin huyu kötü, geçmez duâ,<br />
O nedenle Sultân kılar, bize cefâ,<br />
Âyet hadîs anlamından söyledim ben işte.<br />
72
ظامل اکر جفا قيلسه هللا ديکيل<br />
ايلکينك آچيب دعا ايالب بويون سونکيل<br />
حق دادينكکا يتمس بولسه کله قيلکيل<br />
حقدين ايشتيب بو سوزالرنی ايدمي منا<br />
ظامل اکر ظامل ايالسه منکا يغال<br />
ياشينك ساچيب منکا سيغنيب بيلينك باغال<br />
حرام شبهه ترك ايتبان يورك داغال<br />
ظاملالرکا يوز مينك بال بريدمي منا<br />
ظاملالرنی قربی نيدور مني يراتقان<br />
يراتقاننی منظور قيلمای سني اونوتقان<br />
ميندين کيچيب ظاملالرنی ايلکني توتقان<br />
ظاملالرکا اوزوم رواج بريدمي منا<br />
سينکا جزا يراتقانغه يالبارمادينك<br />
هللا ديبان تونالر توروب اينکرامنادينك<br />
حقيقتدين سوزالر ايتيم ايشتمادينك<br />
ظاملالرنی ايلکيلن اوزون قيلدمي منا<br />
ای بیخرب حقه کونکل يوکورمتادينك<br />
دنيا حرام آندين کونکل ساوومتادينك<br />
نفسدين کيچيب هللا سری تولغامنادينك<br />
بو نفس اوچون زار حريان بولدمي منا<br />
ظاملالرنی شکوه قيلمه ظامل اوزونك<br />
خويونک ريا تأثري قيلمس خلقه سوزونك<br />
دنيا مالني توال بريدمي توميس کوزونك<br />
حريصالرنی سجني ايچره سالدمي منا<br />
Zâlim eğer cefâ eylese “Allah” de,<br />
Elini açıp duâ eyleyip sabreyle,<br />
Hakk yardımına yetmez olsa endişe eyle,<br />
Hakk’dan işitip bu sözleri söyledim ben işte.<br />
“Zâlim eğer zulüm eylese Bana ağla,<br />
Yaşını saçarak Bana sığınıp belini bağla,<br />
Harâm şüphe terk ederek yürek dağla..”<br />
Zâlimlere yüzbin belâ verdim ben işte.<br />
Zâlimlerin yakınlığı nedir Ben Yaradan;<br />
Yaradan’ı aklına getirmeden sen unutan,<br />
Benden vazgeçip zâlimlerin elini tutan…”<br />
Zâlimlere kendim kıymet verdim ben işte.<br />
Sana cezâ, Yaradan’a yalvarmadın,<br />
“Allah” deyip geceleri kalkıp inlemedin,<br />
Gerçeklerden sözler söyledim, işitmedin,<br />
“Zâlimlerin elini uzun kıldım ben işte.”<br />
Ey habersiz Hakk’a gönül yürütmedin,<br />
Dünyâ Harâm, ondan gönül soğutmadın,<br />
Nefsden geçip Allah’a doğru yönelmedin,<br />
Bu nefs için ağlamaklı ve şaşkın oldum ben işte<br />
“Zâlimleri şikâyet etme, zâlim kendin,<br />
Huyun riyâ, etki etmez halka sözün,<br />
Dünyâ mâlını dolu verdim doymaz gözün,<br />
Harîsleri “Siccin” içine saldım ben işte.”<br />
73
لعل لبی جنبش قيليب ايدی سنی<br />
جان دليم امتالرمي کوز روشنی<br />
حقه قللوق مينکا امت بولغان قنی<br />
چني امتنی سينه سينه قويدمي منا<br />
قول خواجه امحد حق سوزينی سوزالب اوتی<br />
عني اليقني طريقتده بوزالب اوتی<br />
علم اليقني شريعتنی سوزالب اوتی<br />
حق اليقني حقيقتدين ايدمي منا<br />
Kızıl dudağı hareketlenip Sen’i söyledi,<br />
Cân ve kalbim ümmetlerinin gözaydınlığı,<br />
“Hakk’a kul, bana ümmet olan hani?”<br />
Gerçek ümmetin sinesine koydum ben işte.<br />
Kul Hoca Ahmed Hakk sözünü söyleyip geçti,<br />
Aynel-yakîn tarikatta bozlayıp geçti,<br />
İlmel-yakîn Şeriatı gözleyip geçti,<br />
Hakkel-yakîn hakikatından söyledim ben işte.<br />
12حکمت<br />
تعالی هللا عاشقالرکا بريدی عشقني<br />
شاکر بولوب اورتاب يانيب کويدوم منا<br />
ايکی عامل کوزالرميغه خشخاش دانه<br />
کورومندی يالغوز حقنی سويدمي منا<br />
جاندين کيچيب يالغوز حقنی جانغه قوشتوم<br />
اندين سونکره دريا بولوب تولوب تاشتيم<br />
المکاننی سري ايتيبان مقام آشتيم<br />
دنيا عقبني يوز مينك طالق قويدمي منا<br />
حق آلديده عقل کامل دم اوراملاس<br />
عشق شدّتی طغيان قيلسه بري دم تورماس<br />
پروانه ديك اخکر بولور اوزين بيلماس<br />
بو سرالرنی جانانهدين تويدمي منا<br />
12. Hikmet<br />
Allah Teâlâ Aşıklara verdi aşkını,<br />
Şükreden olup tutuşup yandım ben işte,<br />
İki âlem gözlerime haşhaş tanesi,<br />
Görünmedi yalnız Hakk’ı sevdim ben işte.<br />
Cândan geçip yalnız Hakk’ı câna kattım,<br />
Ondan sonra deryâ olup dolup taştım,<br />
Lâmekân-ı seyrederek makâm aştım,<br />
Dünyâ ardında yüzbin talâk koydum ben işte.<br />
Hakk önünde en üstün akıl bile duramaz,<br />
Aşk şiddeti coşsa bir an durmaz,<br />
Kelebek gibi kor hâline gelip kendini bilmez,<br />
Bu sırları Sevgili’den duydum ben işte.<br />
74
طريقتنی يولالرينی عقبهسی کوب<br />
پاك عشقینی قولغه آملای بوملاس يوروب<br />
ديدارينی کورسه بوملاس تون کون اوتوب<br />
هيچ اوخالمای ديدارينی کوردوم منا<br />
طريقتنی يولی قاتيغ طرفه شاشتيم<br />
باشيم قاتی پري مغان سری قاچتيم<br />
پري ايتاکني توتوب باطن کوزين آچتيم<br />
رسوا بولوب يولالر کيزيب يوردوم منا<br />
طريقتنی يولالريدر قاتيغ عذاب<br />
بو يولالرده نيچه عاشق بولدی تراب<br />
عشق يوليغه هرکيم کريسه حالی خراب<br />
ايرنالردين يولنی سوراب يوردمي منا<br />
طريقتنی يولالريدور طرفه اولوغ<br />
روزی قيلکان بنده سيغه بولغای ياوغ<br />
اوچقونیغه طاقت قيلمس يتی متوغ<br />
ای يارانالر عزيز جاندين تويدمي منا<br />
حقيقتنی معنیسیکا يتکان کشی<br />
بيخود بولوب کويوب يانار ايچی تاشی<br />
قانالر آقار کوزالريدين آقار ياشی<br />
کوز ياشيمنی حتفه قيليب باردمي منا<br />
شريعت دور عاشقالرنی افسانهسی<br />
عارف عاشق طريقتنی دردانهسی<br />
قيده بارسه جانانهسی مهخانهسی<br />
بو سرالرنی عرش اوستيده کوردوم منا<br />
Tarîkatın yollarının ötesi çok,<br />
Temiz aşkını ele almadan yürüyüp olmaz,<br />
Cemâlini görse olmaz gece gündüz uyuyup,<br />
Hiç uyumadan Cemâlini gördüm ben işte.<br />
Tarîkatın yolu çetin sonsuz şaştım,<br />
Başım kurudu Pîr-i Kâmil’e kaçtım,<br />
Pîr eteğin tutup bâtın gözünü açtım,<br />
Rezil olup yollar gezip yürüdüm ben işte,<br />
Tarîkatın yollarıdır çetin azâb,<br />
Bu yollarda nice âşık oldu toprak,<br />
Aşk yoluna her kim girse hâli harâb,<br />
Erenlerden yolu sorup yürüdüm ben işte<br />
Tarîkatın yollarıdır sonsuz yüce,<br />
Nasîb kılan kuluna oldu yakın,<br />
Zerresine dayanamâz yedi cehennem,<br />
Ey dostlar azîz Cândan doydum ben işte.<br />
Hakikatın anlamına yeten kişi,<br />
Şaşkın tutuşup yanar içi dışı,<br />
Kanlar akar gözlerinden akan yaşı,<br />
Gözyaşımı armağan eyleyip vardım ben işte.<br />
Şeriattır âşıkların efsânesi,<br />
Ârif âşık tarikatın inci tanesi,<br />
Nereye gitse Sevgili’si, evdeşi,<br />
Bu sırları arş üstünde gördüm ben işte.<br />
75
حمبتنی باغني کيزمای عاشق بوملس<br />
خوارلق زارلق تارمتاکوجنه نفسينک اوملس<br />
بري قطرهغه قانع بوملای اول در بوملس<br />
قانع بولوب خاص گوهرين آلدمي منا<br />
عشق اوتيغه کويکان عاشق رنکی اوچار<br />
عقبی سری جدل قيليب موندين کوچار<br />
مونده بولغان کرهالرنی آندي آچار<br />
رسول دنيا جيفه ديدی قويدوم منا<br />
حقيقتليق عاشقالرنی رنکی سينوق<br />
آيينهغه نظر قيلسه آندين تانوق<br />
اوزی حريان کونکلی ويران کوزی ياشلوق<br />
قدريتغه حريان بولوب قالدمي منا<br />
هللا ايدی کوب يغالسنك کورکونك مينی<br />
زاری قيلسنك بندم ديبان ايتغوم سنی<br />
جاندين کيچيب مينی استار عاشق قنی<br />
اهلام کيلدی چني قوالقغه آلدی منا<br />
چني کونکلده کويکانالرکا ديدار عطا<br />
يلغان عاشق يولغه کريسه مهه خطا<br />
چني عاشقنی کوزی ياشليغ قدّی دوتا<br />
دوتا بولوب يري آستيغه کريدمي منا<br />
حقيقتليغ چني عاشقغه حتفه بريکوم<br />
روز حمشر نچوک سن ديب حالني سورکوم<br />
شفيع بولوب شفاعتنی اوزوم قيلغوم<br />
رمحتنکدين اميد توتوب کيلدمي منا<br />
Aşkın bağını gezmeden âşık olunmaz,<br />
Hakirlik-ağlamaklık çekmedikçe nefsin ölmez,<br />
Bir damlaya râzı olmadan o inci olmaz,<br />
Râzı olup hâs cevherinden aldım ben işte.<br />
Aşk ateşine yanan âşığın rengi uçar,<br />
Âhirete doğru çekip alıp burada geçer,<br />
Burada olan düğümlerini orada açar,<br />
Rasûl dünyâ leştir dedi bıraktım ben işte.<br />
Gerçek âşıkların rengi soluk,<br />
Aynaya göz atsa ondan parlak,<br />
Özü hayrân gönlü vîrân gözü yaşlı,<br />
Kudretine hayrân olup kaldı ben işte.<br />
Allah dedi “Çok ağlasan göresin Beni,<br />
Ağlayıp inlesen kulum deyip söyleyim seni,<br />
Cândan geçip beni isteyen âşık hani...”,<br />
İlhâm geldi gerçek kulağa aldım ben işte.<br />
Gerçek gönülde yananlara Cemâl armağan,<br />
Yalancı âşık yola girse herşey hatâ,<br />
Gerçek âşığın gözü yaşlı bedeni bükük,<br />
Bükük olup yer altına girdim ben işte.<br />
Hakikatli gerçek âşığa armağan vereyim,<br />
Mahşer günü ‘‘Nasılsın’’ deyip hâlini sorayım,<br />
Şefâatçi olup şefâati kendim kılayım,<br />
Rahmetinden ümîd tutup geldim ben işte.<br />
76
قول خواجه امحد حق يادينی آيغيل مدام<br />
حقدين قورقوب تينمای يغال علی الدوام<br />
مناز اوقوب روزه توتوب هر صبح شام<br />
مونداغ قيليب مرادميغه يتيم منا<br />
Kul Hoca Ahmed Hakk zikrini söyle dâimâ,<br />
Hakk’dan korkup dinmeden ağla boyuna,<br />
Namâz kılıp oruç tutup her sabâh akşam,<br />
Böyle yapıp murâdıma erdim ben işte.<br />
13حکمت<br />
اول قادرمي قدرت برالن نظر قيلدی<br />
خرّم بولوب يري آستيغه کريدمي منا<br />
غريب بندهنك بو دنيادين سفر قيلدی<br />
حمرم بولوب يري آستيغه کريدمي منا<br />
ذاکر بولوب، شاکر بولوب حقنی تابتيم<br />
دنيا عقبی حرام قيليب ينچيب تيفتيم<br />
شيدا بولوب رسوا بولوب جاندين اوتّيم<br />
بیغم بولوب يري آستيغه کريدمي منا<br />
شوملوغوم دين تاغ تاشالر سوکتی مينی<br />
فصيح تيلده سوکوب ايدی حتفنک قانی<br />
عاشق بولسنگ اوّل باريب حقنی تانی<br />
مرهم بولوب يري آستيغه کريدمي منا<br />
سيزنی بيزنی حق يراتی طاعت اوچون<br />
ای بوالعجب ايچمك ييمك راحت اوچون<br />
قالوا بلی ديدی روحوم حمنت اوچون<br />
ادهم بولوب يري آستيغه کريدمي منا<br />
13. Hikmet<br />
O Kâdir’im kudret ile nazar eyledi,<br />
Mutlu olup yer altına girdim ben işte.<br />
Garîb kulun bu dünyâdan göç eyledi,<br />
Mahrem olup yer altına girdim ben işte.<br />
Zikreden olup, şükreden olup Hakkı buldum;<br />
Dünyâ, âhiret harâm eyleyip vurup teptim;<br />
Tutkun olup, rezil olup cândan geçtim;<br />
Gamsız olup yer altına girdim ben işte.<br />
Kötülüğümden dağlar, taşlar çekiştirdi beni,<br />
Açık dilde çekiştirip dedi armağanın hani?<br />
Âşîk olsan, önce varıp Hakk’ı tanı,<br />
Mahrem olup yer altına girdim ben işte.<br />
Sizi, bizi Hakk yarattı ibâdet için;<br />
Ey acâip, içmek, yemek, râhat için;<br />
“Kâlû belâ” dedi rûhum sıkıntı için;<br />
Edhem olup yer altına girdim ben işte.<br />
77
نفسيم مينی کوب يوکورتی حقّه باقمای<br />
کيچه کوندوز بیغم يوردوم ياشيم آقمای<br />
های هوس ما و مننی اوتقه ياقمای<br />
پرغم بولوب يري آستيغه کريدمي منا<br />
قلنی کورسم قلی بولوب خذمت قيلسام<br />
تفراق صفت يول اوستيده يولی بولسام<br />
عاشقالرنی کويوب اوچکان کولی بولسام<br />
مهدم بولوب يري آستيغه کريدمي منا<br />
جاندين کيچيب حمنت تارتيم بندم ديدی<br />
قانالر يوتوب هللا ديدمي رحم ايالدی<br />
دوزخ ايچره قاملسون ديب غميم يدی<br />
خرم بولوب يري آستيغه کريدمي منا<br />
ياشيم يتی آلتميش اوچکا بر کونچه يوق<br />
وا دريغا حقين تامبای کونکلوم سنوق<br />
يري اوستيده سلطان مني ديب بولدوم اولوق<br />
شاکر بولوب يري آستيغه کريدمي منا<br />
شيخ مني ديبان دعوی قيليب يولده قالدمي<br />
فَشُ دستار پوجك پلغه ساتيب کيلدمي<br />
نفسيم مينی هوا قيلدی يولده قالدمي<br />
بيدم بولوب يري آستيغه کريدمي منا<br />
باشيم تفراق اوزوم تفراق جسميم تفراق<br />
حق وصلیکا يتارمني ديب روحوم مشتاق<br />
کويدمي ياندمي بوالملادمي هرکز آفاق<br />
شبنم بولوب يري آستيغه کريدمي منا<br />
Nefsim beni çok yürüttü, Hakk’a bakmadan;<br />
Gece gündüz gamsız yürüdüm, yaşı akmadan;<br />
Hay u heves, ben-benlik ateşe yakmadan;<br />
Gamla dolu olup yer altına girdim ben işte.<br />
Kulu görsem, kulu olup hizmet eylesem,<br />
Toprak gibi yol üstünde yolu olsam,<br />
Âşıkların yanıp uçuşan külü olsam,<br />
Hemdem olup yer altına girdim ben işte.<br />
Cândan geçip sıkıntı çektim, kulum dedi;<br />
Kanlar yutup “Allah” dedim, rahmet eyledi;<br />
Cehennem içinde kalmasın deyip gamımı çekti,<br />
Mutlu olup yer altına girdim ben işte.<br />
Yaşım ulaştı yirmi üçe, bir gün kalmadı,<br />
Vah ne yazık, Hakk’ı bulamayıp gönlüm kırık,<br />
Yer üstünde sultânım deyip oldum ulu,<br />
Şükreder olup yer altına girdim ben işte.<br />
Şeyhim diyerek iddia eyleyip yolda kaldım;<br />
Fes ve sarığı değersiz pûla satıp geldim;<br />
Nefs ve hevâ azdı, yorulup kaldım<br />
Huzûrsuz olup yer altına girdim ben işte.<br />
Başıp toprak, kendim toprak, cismim toprak;<br />
“Hakk vuslatına ererim” diye, rûhum hevesli<br />
Tutuştum yandım, olamadım aslâ tertemiz<br />
Şebnem olup yer altına girdim ben işte.<br />
78
پري مغان نظر قيلدی شراب ايچتيم<br />
شبلی ينکليغ مساع اوروب جاندين کيچتيم<br />
سرمست بولوب ايل خلقدين تانيب قاچتيم<br />
زمزم بولوب يري آستيغه کريدمي منا<br />
قل خواجه امحد ناصح بولسنك اوزونککا بول<br />
عاشق بولسنك جاندين کيچيب بري يولی اول<br />
نادانالرکا ايسنك سوزونك قيلمس قبول<br />
حمکم بولوب يري آستيغه کريدمي منا<br />
Pîr-i Kâmil nazar eyledi, şarâp içtim;<br />
Şiblî gibi semâ vurup cândan geçtim;<br />
Sarhoş olup il ve halktan çekinip kaçtım<br />
Zemzem olup yer altına girdim ben işte.<br />
Kul Hoca Ahmed, öğüt verici olsan, kendine ol;<br />
Âşîk olsan, cândan geçip bir kerecik öl,<br />
Câhillere desen, sözünü eylemez kabûl;<br />
Muhkem olup yer altına girdim ben işte.<br />
14حکمت<br />
آيا دوستالر نادان بريال الفت بولوب<br />
بغرمي كويوب جاندين تويوب اولدوم منا<br />
توغرى ايتسام ايگرى يولغه بوينني تولغار<br />
قانالر يوتوب غم زهريغه تويدوم منا<br />
نادان بريله اوتكان عمرينك نار سقر<br />
نادان بارسه دوزخ اندين قيلغاى حذر<br />
نادان بريله دوزخ سارى قيلمانك سفر<br />
ناذان ايچره خزان ينكليغ سولدوم منا<br />
دعا قيلنك نادانالرىن يوزين کورماى<br />
حق تعاىل رفيق بولسه بري دم تورماي<br />
بيمار بولسه نادانالرىن حالني سورماي<br />
نادانالردين يوز مينك جفا کوردوم منا<br />
14. Hikmet<br />
Ey dostlar câhil ile yakın olup,<br />
Bağrım yanıp Cândan doyup öldüm ben işte,<br />
Doğru söylesem eğri yola boynumu çeker,<br />
Kanlar yutup gâm zehrine doydum ben işte.<br />
Câhil ile geçen ömrüm nar sakar,<br />
Câhil olsan cehennem ondan çekinir,<br />
Câhil ile cehenneme doğru kılmayın sefer,<br />
Câhiller içinde yaprak gibi soldum ben işte.<br />
Duâ edin câhillerin yüzünü görmeyim,<br />
Hakk Teâlâ refîk olsa bir dem durmayayım,<br />
Hasta olsa câhillerin hâlini sormayayım,<br />
Câhillerden yüz bin cefâ gördüm ben işte.<br />
79
داد ايالسام حق دادميکا يتارموکني<br />
کوکسومداکي زنکارالرمي کيتارموکني<br />
مهه نادان بو عاملدين کيتارموکني<br />
نادانالردين يوز مينك جفا کوردوم منا<br />
حق وصليين ايزالب تاپماي حريانه من<br />
تينماي يغالب کونکلي بوزوق ديوانه من<br />
حاليم سورسانک من طالب جانانه من<br />
جانان ايزالب فنا بولوب کيلدوم منا<br />
يري آستيغه قاچيب کريدمي نادانالردين<br />
ايلكيم آچيب دعا تيالب مردانالردين<br />
غريب جانيم يوز تصدق داناالردين<br />
دانا تامبای يري آستيغه كريدمي منا<br />
نادانالرىن ميندين سورمه کوکسوم چقه<br />
حقدين قورقوب مامت قورسم کوالر قهقه<br />
اغزى آچوق نفسى اولوق مثل لقه<br />
نادانالردين قورقوب سينكا کيلدمي منا<br />
طمع قيلمه نادانالردين قدرينك بيلمس<br />
ظلمت ايچره يول اداشسنك يولغه ساملس<br />
بوينونك قشيب زارى قيلسنك قولونك آملس<br />
نادانالرىن شكوه ايالب كيلد.م منا<br />
اوّل آخر خوبالر كيىت قالدمي يالغوز<br />
نادانالردين ايشتمادمي بري خيشى سوز<br />
دانا كيىت نادان قالدى يدمي افسوس<br />
يولين تامباى حريان بولوب قالدمي منا<br />
Haykırsam Hakk imdâdıma yetişir mi ki?<br />
Göğsümdeki paslarım gider mi ki?<br />
Bütün câhiller bu âlemden gider mi ki?<br />
Câhillerden yüz bin cefâ gördüm ben işte<br />
Hakk vuslatını arayıp bulmadan hayrâneyim,<br />
Durmadan ağlayıp gönlü harâb divâneyim,<br />
Hâlimi sorsan ben Sevgili’nin tâlibiyim,<br />
Sevgili arayıp yok olup geldim ben işte.<br />
Yer altına kaçıp girdim câhillerden,<br />
Elim açıp duâ isteyib merd kişilerden,<br />
Garîb cânım yüz tasadduk bilgelerden,<br />
Bilge bulmayıp yer altına girdim ben işte.<br />
Câhilleri benden sorma göğüsüm çıka,<br />
Hakk’dan korkup yas tutsam güler kahkahayla,<br />
Ağzı açık nefsi ulu misli lakka,<br />
Câhillerden korkup Sana geldim ben işte.<br />
Birşey umma câhillerden kadrini bilmez,<br />
Karanlık içinde yol şaşırsan yola salmaz.<br />
Boyun büküp yalvarsan elini tutmaz,<br />
Câhilleri şikayet ederek geldim ben işte.<br />
Önce-sonra iyiler gitti kaldım yalnız,<br />
Câhillerden işitmedim bir güzel söz,<br />
Bilge gitti câhil ler kaldı çektim üzüntü,<br />
Yolu bulamayıp şaşkın olup kaldım ben işte.<br />
80
داغ هجران ايزدى بغرمي قاىن دردمند<br />
دانا تفراق نادانالرىن كوكسي بلند<br />
آيت حديث بيان قيلسام قيلمس پسند<br />
كوكسوم تشينك درد و غمکا تولدمي منا<br />
درد و حالت طغيان قيلدى بارمو طبيب<br />
عرض حاليم منكا ايتاى يالغوز حبيب<br />
برچه طالب اولوش آلدى من ىبنصيب<br />
اولوش استاب دوتا بولوب كيلدمي منا<br />
خامنانينك ترك ايالبان اولوش آلكيل<br />
اى بيخرب دنيا ايشني آرقه سالكيل<br />
هللا سخى لطفني كوروب حريان قالكيل<br />
كورار من ديب فنا بولوب كيلدمي منا<br />
من دفرتی ثاىن ايدمي سزکا يادكار<br />
ارواحيمدين مدد تيالب اوقونك زينهار<br />
دعا قيالى واصل قيلسون پرواردکار<br />
رمحن ايكام عرض ايتكاىل کيلدمي منا<br />
حكمتيمدين هبره آلغان کوزکا سورسون<br />
اخالص برالن کوزکا سورتوب ديدار كورسون<br />
شرطى اولدور رياضتغه بويون سونسون<br />
جانالر چيکيب جانانهىن کوردمي منا<br />
ديدار اوچون گدا بولدمي امني دينكالر<br />
ای طالبالر حاليم کوروب غميم ينكالر<br />
يولده قالغان قول امحدكا يول بريينكالر<br />
يولىن ايزالب گدا بولوب کيلدمي منا<br />
Ayrılık yarası ezdi bağrımı hani dert ortağı,<br />
Bilge toprak, câhillerin göğüsü yüksek,<br />
Âyet, hadîs beyân etsem beğenmez,<br />
Göğsümü deşiniz derd ve gama doldum işte.<br />
Derd ve hâlet azıp coştu var mı tabîb<br />
Arz-ı hâlim sana söyleyim sadece Sevgili,<br />
Bütün tâlipler pay aldı ben nasipsiz,<br />
Pay isteyip iki büklüm olup geldim ben işte.<br />
Evini-barkını terk eyleyip pay al,<br />
Ey habersiz dünyâ işini geriye koy,<br />
Allah sahi lütfunu görüp hayrân kal,<br />
Görürüm deyip yok olup geldim ben işte.<br />
Ben ikinci defteri dedim size yâdigâr,<br />
Rûhumdan meded isteyip okuyun zinhâr,<br />
Duâ eyledim Vâsıl eylesin Allah,<br />
Rahmân Mâlikim arz etmeğe geldim ben işte.<br />
Hikmetimden nasîb alan göze sürsün,<br />
İhlâs ile göze sürüp Cemâl görsün,<br />
Şartı odur riyâzete boyun sunsun,<br />
Cânlar geçip Sevgili’yi gördüm ben işte.<br />
Cemâl için dilenci oldum âmîn deyiniz,<br />
Ey tâlipler hâlimi görüp gamımı yeyiniz,<br />
Yolda kalan Kul Ahmed’e yol veriniz,<br />
Yolu arayıp dilenci olup geldim ben işte.<br />
81
قول خواجه امحد گدا بولسنك حقه بولكيل<br />
باشينك برله ايرانالرکا خذمت قيلكيل<br />
نظر تابسنك حلقه قوروب صحبت قيلكيل<br />
حلقه ايچره آگاه بولوب توردوم منا<br />
Kul Hoca Ahmed dilenci olsan Hakk’a ol,<br />
Başın ile erenlere hizmet kıl,<br />
İlgi bulursan halka kurup sohbet kıl,<br />
Halka içinde âgâh olup durdum ben işte.<br />
15حکمت<br />
فاذکروا هللا كثريا ديب آيت كيلدى<br />
ذکرين ايتيب زارى قيليب يوردوم منا<br />
ديداريىن عاشقالرکا وعده قيلدى<br />
عشق يوليده جانيم برييب يوردوم منا<br />
چني عاشقىن هللا سويوب بندم ديدى<br />
ارا يولده قاملسون ديب غميم ييدى<br />
يالغانچىالر ديدارميىن کورمس ديدى<br />
عشق بابيده حمكم بولوب توردوم منا<br />
عاقل ايرسنك گورستاندين خرب آلغيل<br />
من هم شونداغ بولورمن ديب عربت آلغيل<br />
موتوا قبل ان متوتوا كا عمل قيلغيل<br />
بو حديثىن فكر ايالبان اولدمي منا<br />
خرب بريور فَليَضحَکوا قليال ديب<br />
ينه ايتور وليبكوا كثريا ديب<br />
بو آيتنی معنيسىکا عمل قيل ديب<br />
بو دنياده هيچ كوملايني يوردوم منا<br />
15. Hikmet<br />
Allah’ı çok zikredin” diye Âyet geldi,<br />
Zikrin deyip ağlayıp yürüdüm ben işte.<br />
Cemâlini Aşıklara vaad etti,<br />
Âşîk yolunda cânım verip yürürdüm ben işte.<br />
Sağlam âşıkı Allah sevip kulum dedi,<br />
Ara yolda kalmasın deyip tasasını çekti,<br />
Yalancılar cemâlimi görmez dedi,<br />
Aşk kapısında sağlam olup durdum ben işte.<br />
Akıllı isen kabristandan haber al,<br />
Ben de şunlar gibi olmam deyip ibret al,<br />
“Ölmeden önce ölünüz”e göre amel eyle,<br />
Bu hadîsi fikreyleyip öldüm ben işte.<br />
Haber verir “felyedhakû kalîlen” diye,<br />
Yine der “ve’l-yebkû kesîran” diye,<br />
Bu âyetini anlamına göre amel eyle diye,<br />
Bu dünyada hiç gülmeden yürüdüm ben işte.<br />
82
عملسيزالر قهقه کولور خرم يورور<br />
فرماىنغه بويون سونغان پرغم يورور<br />
کيچه کوندوز ديدهالرى پُرمن يورور<br />
كوز ياشمىن دريا قيليب يوردوم منا<br />
نفسدين کيچوب چني عاشقلر هللا ديدى<br />
سحر توروب چهارضرب اوروب كوزين اويدی<br />
رحم ايالبان هللا اوزى نظر سالدى<br />
آندين سونكره دريا بولوب تاشتيم منا<br />
ظامل نفسيم هيچ قوميايني اوتقه سالدى<br />
وجودالرمي اوز اوزيدين كويوب ياندى<br />
مشرکالرىن امياينىن شيطان آلدى<br />
اعوذ باهلل بسم هللا ديب يوردمي منا<br />
منافقالر دوزخ ايچره كويوب يانغاى<br />
اميان ايلتكان خالص بولوب يانيب چيقای<br />
اميانسيزالر اوّل آخر کويوب يانغاى<br />
اوغانيمدين اميان تيالب يوردمي منا<br />
نفسيمنی هوا قيلدى طرفه شاشتيم<br />
باشيم آليب پري مغان سرى قاچتيم<br />
قول خواجه امحد عقبهالردين يليب آشتيم<br />
اوچقان قوشديك المكانغه آشتيم منا<br />
Amelsizler kahkahayla güler şen yürür,<br />
Fermânına boynunu sunan gamla dolu yürür,<br />
Gece gündüz gözleri yaş dolu yürür,<br />
Gözyaşım deryâ eyleyip yürüdüm ben işte.<br />
Nefsden geçip sağlam âşıklar Allah dedi,<br />
Seher turup dört dövünüp gözünü oydu,<br />
Rahmeyleyip Allah özü nazar eyledi,<br />
Ondan sonra deryâ olup taştım ben işte.<br />
Zâlim nefsim hiç bırakmadan ateşe attı,<br />
Vücûdum kendi kendine tutuşup yandı,<br />
Müşriklerin imânını Şeytân aldı,<br />
Eûzubillah bismillah deyip yürüdüm ben işte.<br />
Münâfıklar cehennem içinde tutuşup yanınca,<br />
İmân eden Hâlis olup yanıp çıkınca,<br />
İmânsızlar önce sonra tutuşup yanınca,<br />
Allahımdan imân dileyip yürüdüm ben işte.<br />
Nefsim benim hevâ kıldı tafta şaştım,<br />
Başım alıp Pîr-i Kâmil tarafına kaçtım,<br />
Kul Hoca Ahmed ötelerden geçip aştım,<br />
Uçan kuş gibi Lâmekân’a aştım ben işte.<br />
83
16حکمت<br />
وا دريغا نچوك قيلغوم غريبليغده<br />
غريبليغده غربت ايچره قالدمي منا<br />
خراسان و شام و عراق نيت قيلوب<br />
غريبليغىن كوب قدريىن بيلدمي منا<br />
نهالر كيلسه كورمك کرياك اول خدادين<br />
يوسفىن آيرديالر اول کنعاندين<br />
توغغان يريمي اول مبارك ترکستاندين<br />
بغرميه تاشىن اوروب کيلدمي منا<br />
غربت تيكدى مصطفىديك ايرانالرغه<br />
اوتوز اوچ مينك صحابه هم يارانالرغه<br />
ابوبكر عمر عثمان مرتضىغه<br />
غربت تيکدى آالرکا ايغوم منا<br />
غربت تيكسه پخته قيلور کوب خامالرىن<br />
دانا قيلور هم خاص قيلور کوب عامالرىن<br />
كيار كري تون تابسه ييور طعامالرىن<br />
آنينك اوچون تركستانغه کيلدمي منا<br />
غريبليغده يوز ييل تورسه ايرور مهمان<br />
ختت و خبت بوستانالرى ايرور زندان<br />
غريبلقده قول بولدى اول حممود سلطان<br />
اى يارانالر غربت ايچره کويدمي منا<br />
غريبليغده آرسالن بابام ايزالب تابىت<br />
هر سر کوروب پرده برله بو كوب يابىت<br />
حبمد هللا كوردوم ديدي ايزمي اوبىت<br />
اوشبو سرنی کوروب حريان قالدمي منا<br />
16. Hikmet<br />
Vah ne yazık, nasıl eyleyim Garîblikte,<br />
Garîblikte gurbet içinde kaldım ben işte.<br />
Horasan ve Şam ile Irak’a niyet eyleyip,<br />
Garîbliğin çok değerini bildim ben işte.<br />
Neler gelse, görmek gerek O Huda’dan;<br />
Yûsuf’unu ayırdılar o Ken’ân’dan;<br />
Doğduğum yer o kutlu Türkistân’dan,<br />
Bağırıma taşı vurup geldim ben işte.<br />
Gurbet değdi Mustafâ gibi erenlere,<br />
Otuz üç bin Sahâbe ve arkadaşlara,<br />
Ebû Bekir, Ömer, Osmân, Murtaza’ya<br />
Gurbet değdi onlara hem, söyleyeyim ben işte.<br />
Gurbet değse, pişkin eyler çok hamları,<br />
Bilge eyler, hem seçkin eyler çok sıradanları,<br />
Giyer çul elbise, bulsa yer yemekleri,<br />
Onun için Türkistan’a geldim ben işte.<br />
Garîblikte yüz yıl dursa, misâfirdir,<br />
Tahtı, bahtı, bağları zindândır,<br />
Garîblikte kul oldu o Mahmûd Sultân;<br />
Ey arkadaşlar, gurbet içinde yandım ben işte.<br />
Garîblikte Arslan Baba’m arayıp buldu;<br />
Gördüğü sırları perde ile sarıp örttü;<br />
“Allah’a hamd olsun, gördüm,” dedi, izimi öptü;<br />
Bu sırları görüp hayrân kaldım ben işte.<br />
84
آرزوليق من قرينداشليغ واليتغه<br />
اولوغ بابام روضهسى آق تربتغه<br />
بابامىن روحى سالدى بو غربتغه<br />
هيچ بيلمامسن نچوك تقصري قيلدمي منا<br />
قول خواجه امحد سوزالكاىن حقىن يادى<br />
ايشيتماكان دوستالريغه قالسون پندى<br />
غربتالنيب اوز شهريغه قيته ياندى<br />
ترکستانده مزار بولوب قالدمي منا<br />
Arzuluyum akrabalık ve dostluğa,<br />
Ulu babamın türbesi o Ak Türbe’ye,<br />
Babamın rûhu saldı beni bu gurbete;<br />
Hiç bilmem, nasıl kusur eyledim ben işte.<br />
Kul Hoca Ahmed, söylediği Hakk’ın yâdı,<br />
İşitmeyen dostlarına kalsın öğüdü,<br />
Gurbete düşüp öz şehrine döndü yine,<br />
Türkistan’da mezar olup kaldım ben işte..<br />
17حکمت<br />
کونكل كوزى يارومتاين طاعت قيلسه<br />
دركاهيكا مقبول اميس بيلدمي منا<br />
حقيقتده بو سوزالرىن پاك اوركانب<br />
المكانده حقدين سبق آلدمي منا<br />
بري و بارمي سبق بريدى پرده آچيب<br />
يري و كوکده توراملادى شيطان قاچيب<br />
عشرت قيليب وَحدت مىدين تويا ايچيب<br />
المكانده حقدين سبق آلدمي منا<br />
مونده جغا چيكانالرغه ديدار ختت<br />
روز حمشر عطا قيلكاى هم ختت خبت<br />
يراتقانده قيلكان اوزى عاشقّه عهد<br />
المكانده حقدين سبق آلدمي منا<br />
17. Hikmet<br />
Gönül gözünü ışıldatmadan ibâdet eylese,<br />
Dergâhına makbûl değil, bildim ben işte.<br />
Hakikatten bu sözleri temiz öğrenip,<br />
Lâmekân’da Hakk’tan dersler aldım ben işte.<br />
Bir ve Var’ım dersler verdi perde açıp;<br />
Yer ve gökte duramadı şeytân kaçıp;<br />
Şölen eyleyip, vahdet meyinden doyasıya içip,<br />
Lâmekân’da Hakk’tan dersler aldım ben işte.<br />
Aşk makâmı türlü makâm, aklın ermez,<br />
Baştan ayağa zorluk, cefâ, sıkıntı gitmez;<br />
Melâmetler, ihânetler eylese, geçmez;<br />
Lâmekân’da Hakk’tan dersler aldım ben işte.<br />
85
کو زالرميدين قانالر توکوب ياد ايتمدمي<br />
يوز مينك تورلوك حمنت سالدينك داد ايتمدمي<br />
سندين قورقوب خسته كونكلوم شاد ايتمدمي<br />
المكانده حقدين سبق آلدمي منا<br />
هللا دردی ساتقون ايرمس ساتيب آلسنك<br />
پري مغان خدمتيده خاك بوملسنك<br />
حق يوليغه کرييب بوملس پاك بوملسنك<br />
المكانده حقدين سبق آلدمي منا<br />
عشق پادشاه عاشق فقري دم اوراملس<br />
حقدين رخصت بوملكونچه سوزال ياملس<br />
حق پنديىن آلغان دنيا ايزال ياملس<br />
المكانده حقدين سبق آلدمي منا<br />
قول خواجه امحد ييىت ياشده سبق آلدمي<br />
سيكزميده دنيا عقبني طالق قويدمي<br />
توقوزومده خداميىن حاضر بيلدمي<br />
المكانده حقدين سبق آلدمي منا<br />
Gözlerimden kanlar döküp yâd etmedim;<br />
Yüz bin türlü sıkıntıya koydun, feryâd etmedim,<br />
Senden korkup hasta gönlümü şâd etmedim,<br />
Lâmekân’da Hakk’tan dersler aldım ben işte.<br />
Allah derdi satılık değildir, satıp alsan;<br />
Pîr-i Kâmilhizmetinde toprak olmasan;<br />
Hak yoluna girmek olmaz, temiz olmasan;<br />
Lâmekân’da Hakk’tan dersler aldım ben işte.<br />
Aşk pâdişâh, âşık fakîr, nefes alamaz;<br />
Hak’tan izin olmadıkça konûşamaz;<br />
Hak öğüdünü alan dünyâ arayamaz,<br />
Lâmekân’da Hakk’tan dersler aldım ben işte.<br />
Kul Hoca Ahmed, yedi yaşta dersler aldım;<br />
Sekizimde dünyâ tasasını terk eyledim;<br />
Dokuzumda Huda’mı hâzır bildim;<br />
Lâmekân’da Hakk’tan dersler aldım ben işte.<br />
18حکمت<br />
خوش غايب دين يتوشت خيشي سوزوم تربّك<br />
عاشق بولسنك اي طالب رياضت ده بيلينك بوك<br />
تونكيچه الر اوخالماي ياش اورين غه قانينك توك<br />
ارسالن بابام سوزالرين ايشيتينکيز تربّك<br />
18. Hikmet<br />
Hoş gâipten yetişti, güzel sözüm teberrük;<br />
Âşîk olsan ey tâlip, riyâzette belini bük.<br />
Geceleri uyumayıp yaş yerine kanını dök;<br />
Arslan Baba’m sözlerini işitiniz teberrük<br />
86
ارسالن بابام ايديالر طالب الرده يوق اخالص<br />
پريينك حاضر بولغانده نه حاجت خضر و الياس<br />
پريغه قدم قويغانده يا ايتمه غوث الغياث<br />
ارسالن بابام سوزالرين ايشيتينکيز تربّك<br />
طالب من ديب ايتورالر وهللا باهلل ناانصاف<br />
ناحمرم غه باقارالر كوزالريده يوق انصاف<br />
كيشي مالني ييورالر چون دل الري امياس صاف<br />
ارسالن بابام سوزالرين ايشيتينکيز تربّك<br />
پري خذمتني قيلدوق ديب طالب مني ديب يورارالر<br />
يييب حرام حريش ين کولباريغه اورارالر<br />
کوزالريده مني يوق حلقه ايچره کريارالر<br />
ارسالن بابام سوزالرين ايشيتينکيز تربّك<br />
ذاكر مني ديب زور اورار چيقماس كوزيدين ياشي<br />
دل الريده غمي يوق ناکه آغريغاي باشي<br />
مكر و حيله قيلورالر معلوم خداغه ايشي<br />
ارسالن بابام سوزالرين ايشيتينکيز تربّك<br />
طالب مني ديب ايتورالر کونکليده يوق ذره نور<br />
چني طالب ين سورسنكيز ايچي تاشي گوهردور<br />
حقه عيان سرالري ييميش الري صفا نور<br />
ارسالن بابام سوزالرين ايشيتينکيز تربّك<br />
صورتالري صويف نقش قيامت دين قورقماس الر<br />
فسق فجور حاصلي کناه الردين هورکماس الر<br />
ايا تسبيح ايلکينده ييغالب ياشني توکماس الر<br />
ارسالن بابام سوزالرين ايشيتينکيز تربّك<br />
Arslan Baba’m dediler; tâliplerde yok ihlâs;<br />
Pîrin hâzır olduğunda ne gerek Hızır İlyâs?<br />
Pîr’e adım attığında anmayın Gavsu’l-gıyâs;<br />
Arslan Baba’m sözlerini işitiniz teberrük.<br />
“Tâlibim” deyip söylerler, vallah, billah insâfsız<br />
Nâmahreme bakarlar, gözlerinde yok insaf;<br />
Kişi mâlını yerler, çünkü gönülleri değil sâf,<br />
Arslan Baba’m sözlerini işitiniz teberrük.<br />
“Pîr hizmetini kıldık”deyip “tâlibim”deyip yürürler;<br />
Yiyip Harâm, mekruhu, torbalarına vururlar,<br />
Gözlerinde yaş yok, halka içine girerler,<br />
Arslan Baba’m sözlerini işitiniz teberrük.<br />
Zâkirim deyip ağlar, çıkmaz gözünden yaşı;<br />
Gönüllerinde gamı yok, her an ağrıya başı;<br />
Oyun-hile kılarlar, mâlum Hudâ’ya işi;<br />
Arslan Baba’m sözlerini işitiniz teberrük.<br />
Tâlibim deyip söylerler, gönlünde yok zerre nûr;<br />
Gerçek tâlibi sorarsanız, içi dışı gevher-inci,<br />
Hakk’a açık sırları, yedikleri safâ-nûr,<br />
Arslan Baba’m sözlerini işitiniz teberrük.<br />
Görünüşü sûfiye benzer, kîyâmetten korkmazlar;<br />
Günâh ve harâm hâsılı, günâhlardan ürkmezler,<br />
Riyâ tesbîhi elinde, ağlayıp yaşını dökmezler;<br />
Arslan Babam sözlerini işitiniz teberrük.<br />
87
ايا تسبيح ايليکينده زنار خيشي بيلسنکيز<br />
حق رضاسي بو تورور عشق سوداسني قيلسنکيز<br />
عشقني آليب حمشرده رسوا بولوب تورسنکيز<br />
ارسالن بابام سوزالرين ايشيتينکيز تربّك<br />
عشقه قدم قويغانالر حق ديدارين كورارالر<br />
موسي صفت حمشرده حق دين سؤال سورارالر<br />
سرمست بولوب وصليده هو ذكريين قورارالر<br />
ارسالن بابام سوزالرين ايشيتينکيز تربّك<br />
انشاء هللا ايتکان ين حقدين تيالب آلورمني<br />
شيطان يوليدين آليب حق يوليغه سالورمني<br />
مدد قيلسه مصطفي کناه الرين تيالرمني<br />
ارسالن بابام سوزالرين ايشيتينکيز تربّك<br />
ارسالن باب ين سورسنكيز پيغمربغه اعتبار<br />
صحابه الر اولوغي خاص بندهء كردکار<br />
ياتقان يريي نامهوار بر کازهء خوار زار<br />
ارسالن بابام سوزالرين ايشيتينکيز تربّك<br />
چهارشنبه کون ايشيتيب ناگاه حضرت بارديالر<br />
ارسالن باب ين اوي غه اولكون مهمان بولديالر<br />
ياتكان يري نامهوار کوروب حريان قالديالر<br />
ارسالن بابام سوزالرين ايشيتينکيز تربّك<br />
اول حممد مصطفي توروب دعا قيلديالر<br />
مالئك الر آمني ديب ايلکني آچيب تورديالر<br />
شونداغ امت بريدينك ديب حق شکريين قيلديالر<br />
ارسالن بابام سوزالرين ايشيتينکيز تربّك<br />
Riyâ tesbîhi elinde, zünnâr iyi bilseniz;<br />
Hak rızâsı budur aşk derdini eyleseniz,<br />
Aşkını alıp mahşerde rezil olup dursanız;<br />
Arslan Baba’m sözlerini işitiniz teberrük.<br />
Aşka adım atanlar, Hakk Cemâlini görürler;<br />
Mûsâ gibi mahşerde Hakk’tan suâl sorarlar;<br />
Sarhoş olup vuslatında Hû zikrini kurarlar;<br />
Arslan Babam sözlerini işitiniz teberrük.<br />
İnşaallah işiteni Hakk’tan dileyip alırım,<br />
Şeytân yolundan alıp Hakk yoluna salarım;<br />
Yardım etse Mustafâ, günâhlarını dilerim;<br />
Arslan Babam sözlerini işitiniz teberrük.<br />
Arslan Babamı sorsanız, Peygamber’e saygılı,<br />
Sahâbeler ulusu, Rabb’in seçkin kulu,<br />
Yattığı yeri perîşân, bir diken kulübesi;<br />
Arslan Baba’m sözlerini işitiniz teberrük.<br />
Çarşamba günü işitip ansızın Hazret vardılar;<br />
Arslan Bâb’ın evine o gün misâfir oldular,<br />
Yattığı yeri perîşân görüp hayrân kaldılar;<br />
Arslan Baba’m sözlerini işitiniz teberrük.<br />
O Muhammed Mustafâ durup duâ eylediler,<br />
Melekler âmîn deyip elini açarak durdular,<br />
“Şöyle ümmet verdin” deyip Hakk şükrünü eylediler,<br />
Arslan Baba’m sözlerini işitiniz teberrük.<br />
88
صحابه الر ايديالر ارسالن بابا دور آتينکيز<br />
عرب الرين اولوغي پاکيزه دور ذاتينکيز<br />
تربيت تن فرض ديدي فرچه ساليب ياتينکيز<br />
ارسالن بابام سوزالرين ايشيتينکيز تربّك<br />
آخر زمان امت الر نقش قيلور اويالرين<br />
نفس هواغه قوانيب بوزار هر دم خويالرين<br />
شان شوکت الر بيالن برپا قيلور بوي الرين<br />
ارسالن بابام سوزالرين ايشيتينکيز تربّك<br />
آخر زمان امت الر دنيا فاين بيلماسالر<br />
کيتکان الرين کوروبان آندين عربت آملاسالر<br />
ايرانالرين قيلغانني کوروب کوزکا ايلماسالر<br />
ارسالن بابام سوزالرين ايشيتينکيز تربّك<br />
خيشي يول الردين آزيب يامان يولغه آوشقان<br />
شيطان لعني پريمي ديب دامين غه ياپوشقان<br />
عزازيل ين پريمي ديب ايرته اخشام کوروشقان<br />
ارسالن بابام سوزالرين ايشيتينکيز تربّك<br />
اميان اسالمني آليب اوملاميني ديب کولوشکان<br />
اوملاميني ديب دنياده موليم بريالن اوروشکان<br />
غافل ليق بريله هر دم عمريين برباد بريکان<br />
ارسالن بابام سوزالرين ايشيتينکيز تربّك<br />
وقت ييتسه عزرائيل امانت ين بري ديکاي<br />
شيطان لعني پريمي ديب جان بريارده کورنکاي<br />
اميان اسالمني آلوب حال دلني سورمکاي<br />
ارسالن بابام سوزالرين ايشيتينکيز تربّك<br />
Sahâbeler dediler: Arslan Baba’dır adınız,<br />
Arapların ulusu, tertemizdir zâtınız,<br />
Ten terbiyesi farz dedi, ferece salıp yattınız;<br />
Arslan Babam sözlerini işitiniz teberrük.<br />
Âhir zamân ümmetleri süslerler evlerini;<br />
Nefs hevâya sevinip bozar her an huylarını;<br />
Şan ve şefkatler ile dik tutar boylarını;<br />
Arslan Baba’m sözlerini işitiniz teberrük.<br />
Âhir zamân ümmetleri, dünyâ fânî, bilmezler;<br />
Gidenleri görerek ondan ibret almazlar;<br />
Erenlerin yaptığını görüp göze iliştirmezler<br />
Arslan Baba’m sözlerini işitiniz teberrük.<br />
İyi yollardan sapıp kötü yola savuşan<br />
Lânetli şeytân Pîrim deyip eteğine yapışan,<br />
Şeytâna Pîrim deyip sabâh akşam görüşen;<br />
Arslan Baba’m sözlerini işitiniz teberrük.<br />
İmân-İslâmını alıp, ölmem deyip gülüşen,<br />
Ölmem deyip dünyada Mevlâm ile vuruşan,<br />
Gâfillik ile her an ömrünü boşa geçiren;<br />
Arslan Baba’m sözlerini işitiniz teberrük.<br />
Vakti gelse, Azrâil, “Emâneti ver!” diyecek;<br />
Lânetli şeytân, Pîrim diye, cân verende görünecek,<br />
İmânını dinini alıp gönül hâlini sormayacak;<br />
Arslan Baba’m sözlerini işitiniz teberrük.<br />
89
توبه قيلسه توبه سني موليم قبول قيلماکاي<br />
هللا ديسه خواجه سي قولني توتوب آملاکاي<br />
جرم عصيان کرهني پريكا باريب چچماکاي<br />
ارسالن بابام سوزالرين ايشيتينکيز تربّك<br />
ييت ياشده ارسالن باب ترکستانغه کيلديالر<br />
باشم قويوب ييغالدمي حاليم کوروب کولديالر<br />
مينك بري ذکرين اورکاتيب مهربانليغ قيلديالر<br />
ارسالن بابام سوزالرين ايشيتينکيز تربّك<br />
کالم قيلدمي خرمادين مينکا وحشت قيلديالر<br />
اي يب ادب کودك ديب عصا آليب سورديالر<br />
وحشت دين قورقمادمي مينكا باقيب تورديالر<br />
ارسالن بابام سوزالرين ايشيتينکيز تربّك<br />
آغزينك آچكيل اي كودك امانتينك برايني<br />
مزاسيين يومتادمي آچ آغزينكه سااليني<br />
حق رسول ين بويروغني امت بولسام قيالين<br />
ارسالن بابام سوزالرين ايشيتينکيز تربّك<br />
اغزمي آچتيم سالديالر خرما ايسي قيلدي مست<br />
ايكي عاملدين كيچيب وهللا بولدوم حق پرست<br />
خواجه مال ييغيلدي آليب يوردي دست بدست<br />
ارسالن بابام سوزالرين ايشيتينکيز تربّك<br />
بابام ايدي اي بالم تكليف قيلمادينك مينكا<br />
يبش يوز ييلدورکاميمده سقالب ايردمي من سينكا<br />
مزاسيين سيز اليب تلقني بريدينكيز مينكا<br />
ارسالن بابام سوزالرين ايشيتينکيز تربّك<br />
Tevbe kılsa, tevbesini Mevlâm kabûl kılmayacak,<br />
Allah dese, Rabbi elini tutup almayacak,<br />
Cürüm ve isyân düğümünü Pîre varıp çözmeyecek,<br />
Arslan Baba’m sözlerini işitiniz teberrük.<br />
Yedi yaşta Arslan Baba Türkistan’a geldiler,<br />
Başımı koyup ağladım, hâlimi görüp güldüler,<br />
Binbir zikrini öğretip merhâmet eylediler;<br />
Arslan Baba’m sözlerini işitiniz teberrük.<br />
Söz eyledim hurmadan bana hiddetlendiler,<br />
“Ey edepsiz çocuk” deyip asâ alıp kovdular,<br />
Hiddetinden korkmadım, bana bakıp durdular,<br />
Arslan Baba’m sözlerini işitiniz teberrük.<br />
Ağzını aç ey çocuk, emânetini vereyim;<br />
Özünü yutmadım, aç ağzına koyayım,<br />
Hak Rasûlün buyruğunu ümmet olsam, işleyeyim”<br />
Arslan Baba’m sözlerini işitiniz teberrük.<br />
Ağzımı açtım, koydular, hurma kokusu eyledi mest;<br />
İki dünyadan geçip vallah oldum Hakk-perest;<br />
Şeyh-molla toplandı, alıp yürüdüler el-ele<br />
Arslan Baba’m sözlerini işitiniz teberrük.<br />
Babam dedi: Ey oğlum, zorluk vermedin bana,<br />
Beş yüz yıldır damakta saklar idim ben sana”,<br />
“Özünü siz alıp kabuğunu verdiniz bana;<br />
Arslan Baba’m sözlerini işitiniz teberrük.<br />
90
بابام ايدي اي بالم قاشيمده تور اوالين<br />
جنازمي ين اوقوب كوم جان تصدق قياليني<br />
مدد قيلسه مصطفي عليني غه كرايني<br />
ارسالن بابام سوزالرين ايشيتينکيز تربّك<br />
ييغالب ايدمي اي بابا ياش کودك مني بيلمامسين<br />
كورونكيزين قزالرمني كوتاريب ساالملاس مني<br />
حق مصطفي سنتني كودك مني بيلماس مني<br />
ارسالن بابام سوزالرين ايشيتينکيز تربّك<br />
بابام ايدي اي بالم ماليك الر يغيلكاي<br />
جربائيل امام بولوب اوزکاالر تابع بولغاي<br />
ميکائيل و اسرافيل کوتاريب کوركا قويغاي<br />
ارسالن بابام سوزالرين ايشيتينکيز تربّك<br />
قول خواجه امحد سوزونکين نادانالرکا ايتماکيل<br />
سوزين ايتيب نادان کا پوچك پل کا سامتاکيل<br />
آچدين اولسنك نامرددين هرکيز منت تارمتاکيل<br />
ارسالن بابام سوزالرين ايشيتينکيز تربّك<br />
Babam dedi: “Ey yavrum, karşımda dur, öleyim;<br />
Namâzını kılıp göm, cânı tasadduk eyleyeyim,<br />
Yardım eylese Mustafâ, İlliyyin Cennetine gireyim”,<br />
Arslan Baba’m sözlerini işitiniz teberrük.<br />
Ağlayarak dedim: Ey Baba, genç çocuğum bilemem<br />
Kabrinizi kazsalar ben götürüp koyamam<br />
Hakk Mustafâ sünnetini, çocuğum, bilemem;<br />
Arslan Baba’m sözlerini işitiniz teberrük.<br />
Babam dedi: Ey yavrum, melekler toplanacak,<br />
Cebrâil imâm olup, diğerleri tâbi olacak;<br />
Mikâil ve İsrâfil kaldırıp kabre koyacak;<br />
Arslan Baba’m sözlerini işitiniz teberrük.<br />
Kul Hoca Ahmed, sözünü câhillere söyleme,<br />
Söz söyleyip, câhile, değersiz pûla satma,<br />
Açlıktan ölsen bile, nâmerdden aslâ minnet çekme,<br />
Arslan Baba’m sözlerini işitiniz teberrük.<br />
91
19حکمت<br />
خضر بابام سالدي ميين اوشبو يولغه<br />
آندين صونكره دريا بولوب تاشتيم دوستالر<br />
شريعت نينك بازاريين سريان قيلدمي<br />
معرفت نينك بوستانيده جوالن قيلدمي<br />
طريقت نينك پيشكاهنده طريان قيلدمي<br />
حقيقت نينك ايثيكيين آچتيم دوستالر<br />
الست مخرين پري مُغان تويا بريدي<br />
ايچار بريدمي مقدارمي چه قويا بريدي<br />
قول خواجه امحد ايج و تاشيم كويا بريدي<br />
طالبالركا در و گوهر ساچتيم دوستالر<br />
19<br />
Hızır Babam koydu beni işte bu yola,<br />
Ondan sonra deryâ olup taştım dostlar,<br />
Şeriatın bostânında cevlân eyledim,<br />
Tarîkatın gülzarında seyrân eyledim,<br />
Hakikatten kanat tutup göklerde uçtum,<br />
Marifetin eşiğini açtım dostlar.<br />
“Elest’ şarâbını Pîr-i Kâmil doyasıya verdi,<br />
İçiverdim mikdârım kadar koyuverdi,<br />
Kul Hoca Ahmed içim dışım yanıverdi,<br />
Tâliplere inci-cevher saçtım dostlar.<br />
20حکمت<br />
حمبتىن جامني ايچكان ديوانهالر<br />
قيامت کون اوت آغزيدين ساچار دوستالر<br />
قدرت بريله يراتيلكان ييىت متوغ<br />
عاشقالرىن نعرهسيدين قاچار دوستالر<br />
دوزخ ييغالب داد ايالكاى خداىيکا<br />
طاقتيم يوق عاشقالرىن بري آهىکا<br />
قاچيب باركاى حق تعاىل پناهىکا<br />
عاشقالرىن ياشى بريالن اوچار دوستالر<br />
20. Hikmet<br />
Muhabbetin kadehini içen dîvâneler,<br />
Kıyâmet günü ağzından ateş saçar dostlar,<br />
Kudret ile yaratılmış yedi cehennem,<br />
Âşıkların nârasından kaçar dostlar.<br />
Cehennem ağlayıp yalvaracak Allah’ına:<br />
Tâkatım yok âşıkların bir âhına.<br />
Kaçıp varayım Hakk Teâlâ penâhına;<br />
Âşıkları yaşı ile söner dostlar.<br />
92
عاشقالرى عشق دوکانني بارسه قوروب<br />
انشاء هللا دوزخ قاچقاي آندين قورقوب<br />
ياشني ساچيب کوکسني آچيب يوزين سوروب<br />
ييىت آمسان طاقت قيلماي کوچار دوستالر<br />
رمحن ايکام ساقى بولوب مي ايچورسه<br />
اهل عيال خامناندين پاك کيچورسه<br />
وجودميدين عزازيلىن حق قاچورسه<br />
جرم عصيان کره الرين آچار دوستالر<br />
عشق بايبين حق يوزيغه وا ايالسه<br />
خاص عشقىىن کونكل ايچره جا ايالسه<br />
لطف ايالسه ايکي عامل شاه ايالسه<br />
عاشقالري حق سريغه اوچار دوستالر<br />
سبحان ايكام بري قطره مى قيلسه انعام<br />
ذکر سرىن ايته ايته قيلسام متام<br />
حور و غلمان مجله ملك انكا غالم<br />
اومچاخ ايچره حرير تونالر بچار دوستالر<br />
هللا ديبان گوردين قوپسه عامل کويار<br />
خاص بندم ديب رمحان ايکام يالغوز سويار<br />
ياش اورنيغه قانني توکوب يوزىن بويار<br />
محدين ايتسه شيطان لعني قاچار دوستالر<br />
مني ايتمادمي هللا اوزي وعده قيلدى<br />
يولسيز ايدمي لطف ايالبان يولغه سالدي<br />
غريب بولوب ناله قيلدمي قولوم آلدي<br />
انداغ عاشق شوق شرابني ايچار دوستالر<br />
Âşıkları aşk dükkânını varsa kurup,<br />
Yaşını saçıp, göğsünü açıp, yüzünü sürüp,<br />
İnşaallah, cehennem kaçacak ondan korkup,<br />
Yedi semâ tâkat eylemeyip göçer dostlar.<br />
Rahmân Rabb’im sâkî olup mey içirse,<br />
Çoluk-çocuk, ev-barktan tam geçirse<br />
Vücûdumdan şeytânı Hakk kaçırsa,<br />
Cürüm ve isyân düğümlerini açar dostlar.<br />
Aşk kapısını Hakk yüzüne açık eylese,<br />
Hâs aşkını gönül içine yerleşik eylese,<br />
Lutf eylese, iki âlemde sultân eylese,<br />
Âşıkları Hakk’a doğru uçar dostlar.<br />
Sübhân Rabb’im bir katre mey eylese armağan,<br />
Sır zikrini diye diye eylesem tamâm,<br />
Hûrî-gılmân bütün melekler ona köle<br />
Cennet içinde ipek giysiler biçer dostlar.<br />
Allah diyerek kabirden kalksa, âlem yanar,<br />
Seçkin kulum deyip Rahmân Rabb’im, yalnız sever;<br />
Yaş yerine kanını döküp yüzünü boyar,<br />
Hamdini söylese lânetli şeytân kaçar dostlar.<br />
Ben demedim, Allah kendi vaad eyledi,<br />
Yolsuz idim, lutf eyleyerek yola koydu,<br />
Garîb olup feryâd eyledim, elimi aldı,<br />
Öyle âşık şevk şarâbını içer dostlar.<br />
93
قول خواجه امحد عشق سيزالرىن ايشى دشوار<br />
تانكالر بارسه حق كورسامتس انكا ديدار<br />
عرش کرسى لوح قلم مهه بيزار<br />
عشق سيزالرکا دوزخ بابني آچار دوستالر<br />
Kul Hoca Ahmed, aşksızların işi kötü,<br />
Sabâha varsa, Hakk göstermez ona Cemâl,<br />
Arş ve Kürsű, Levh ve Kalem hepsi bîzâr;<br />
Aşksızlara cehennem kapısını açar dostlar.<br />
21حکمت<br />
عاصي جايف قلونك کيلدي دركاهنك كا<br />
قولوم توتوب يولغه سالكيل انت اهلادي<br />
ايرك ليك قادر ييغالب کيلدمي باركاهنك كا<br />
قولوم توتوب يولغه سالكيل انت اهلادي<br />
تون كيچه الر تانك آتقونچه يامتاق ايشيم<br />
سحر توروب راز ايتمادي مونكلي باشيم<br />
ندامت ده آقارموکني كوزده ياشيم<br />
قولوم توتوب يولغه سالكيل انت اهلادي<br />
يولسيز يولغه كريدمي دوستالر حاليم خراب<br />
خلقدين سورسام هيچ كيم بريماس مينكا جواب<br />
خالقيم سني يول كورساتكيل عاليجناب<br />
قولوم توتوب يولغه سالكيل انت اهلادي<br />
خجالت ده قورقوب كيلدمي گناهيمدين<br />
ذايت اولوغ پروردكار اهليم دين<br />
ندا کيلدي نوميد قومياي درکاهيمدين<br />
قولوم توتوب يولغه سالكيل انت اهلادي<br />
21. Hikmet<br />
Âsî, câfî kulun geldi dergâhına,<br />
Elimi tutup yola koy “Ente’l-Hâdî”,<br />
Kudretli Kâdir ağlayıp geldim kapına,<br />
Elimi tutup yola koy “Ente’l-Hâdî”,<br />
Geceleri tan atana kadar yatmak işim,<br />
Seherde kalkıp duâ etmedi dumanlı başım,<br />
Pişmânlıkta akar mı ki gözde yaşım,<br />
Elimi tutup yola koy Ente’l-Hâdî”,<br />
Yolsuz yola girdim dostlar hâlim harâb,<br />
Halktan sorsam hiç kimse vermez bana cevâp,<br />
Hâlık`ımsın yol göster bana yüce Yaradan,<br />
Elimi tutup yola koy Ente’l-Hâdî”,<br />
Utanarak korkup geldim günâhımdan,<br />
Zâtı yüce bağışlayan Allah`ımdan,<br />
Nidâ geldi ümidsiz bırakmayıp dergâhımdan”,<br />
Elimi tutup yola koy Ente’l-Hâdî”,<br />
94
ييغالب كيلدمي حضرتينك کا ايا شاهيم<br />
قبساب كيلدمي قرانغولوق چيقيل ماهيم<br />
پادشاهيم سني بري و بارمي تكيه كاهيم<br />
قولوم توتوب يولغه سالكيل انت اهلادي<br />
باشدين اياغ بولدي گناه قايده باراي<br />
يول اداشكان ايتديك بولوب کيمدين سوراي<br />
بو حال بريالن ديدارينكين قايدين كوراي<br />
قولوم توتوب يولغه سالكيل انت اهلادي<br />
مني بري كيتسام ايلييك اياق مجله کواه<br />
رمحت ايتيب سني كيچماسنك حاليم تباه<br />
شرمنده مني درمانده مني كوبتور كناه<br />
قولوم توتوب يولغه سالكيل انت اهلادي<br />
گناه دردي بيمار قيلدي طبيبم سني<br />
حمبوب سني درمانيم سني حبيبم سني<br />
يولده قالدمي حاليم سورار رفيقم سني<br />
قولوم توتوب يولغه سالكيل انت اهلادي<br />
فاسق فاجر رمحتينكدين نوميد امياس<br />
سيندين اوزكا هيچ كيم ميين يولغه ساملاس<br />
لطف ايتمسنك مشكل الرمي آسان بوملاس<br />
قولوم توتوب يولغه سالكيل انت اهلادي<br />
هيچ كيشي يوق يريده كوكده سني سني قادر<br />
شكم يوقتور بو سوزم ده اوزونك ناظر<br />
هم يكّه سني يگانه سني بيشك حاضر<br />
قولوم توتوب يولغه سالكيل انت اهلادي<br />
Ağlayıp geldim Hazretine ey sultânım,<br />
Sarıp geldi karanlık, çıkayım,<br />
Sultânımsın Bir ve Var’ım tekkegâhım,<br />
Elimi tutup yola koy Ente’l-Hâdî”,<br />
Baştan ayağa oldu günâh nereye gideyim,<br />
Yolunu yitiren köpek gibi olup kimden sorayım,<br />
Bu hâl ile Cemâlini nereden göreyim,<br />
Elimi tutup yola koy “Ente’l-Hâdî”,<br />
Ben sıkı tutsam el-ayak cümle güvâh,<br />
Rahmet edip sen affetmesen hâlim perîşân,<br />
Mahcûbum, derdliyim çoktur günâh,<br />
Elimi tutup yola koy “Ente’l-Hâdî”,<br />
Günâh derdi hasta eyledi tabîbimsin,<br />
Sevdiğimsin, dermânımsın, sevgilimsin,<br />
Yolda kaldım hâlimi soran yoldaşımsın,<br />
Elimi tutup yola koy “Ente’l-Hâdî”,<br />
Fâsık, fâcir rahmetinden ümîdsiz değil,<br />
Sen’den başka hiç kimse beni yola koymaz,<br />
Lutfetmesen müşküllerim kolay olmaz,<br />
Elimi tutup yola koy “Ente’l-Hâdî”,<br />
Hiç kimse yok yerde gökde Sen’sin Kâdir,<br />
Şüphem yoktur bu sözümde özün şâhid,<br />
Hem teksin, bir tanesin şüphesiz hâzır,<br />
Elimi tutup yola koy “Ente’l-Hâdî”,<br />
95
مني يولونكده باش بريمادمي قادر خدا<br />
باش نه بولغاي غريب جانيم يوز مينك فدا<br />
درد هم اوزونك درمان اوزونك لطفونك دوا<br />
قولوم توتوب يولغه سالكيل انت اهلادي<br />
جان و اميان غذاسيدور سينينك ذوقينك<br />
جانيم برييب ساتقون آالي سيين عشقينك<br />
روز حمشر شفيع بولغاي سيين شوقينك<br />
قولوم توتوب يولغه سالكيل انت اهلادي<br />
قل هو هللا سبحان هللا دين قمچي سي<br />
روزه مناز تسبيح هتليل حق ايلچي سي<br />
پري مغان طالب الري يول باشچي مي<br />
قولوم توتوب يولغه سالكيل انت اهلادي<br />
انت اهلادي انت احلق ين ذکرين ايتسام<br />
هادي بولسنك ايدي يولدين راستقه قيتسام<br />
هر ذكريين تيلكا آليب نعره تارتسام<br />
قولوم توتوب يولغه سالكيل انت اهلادي<br />
انت اهلادي انت احلق ين ذكري قوي<br />
پري مغان سوزالريدين آلسه فتوي<br />
باطن الري روشن بولوب بولور خيشي<br />
قولوم توتوب يولغه مالكيل انت اهلادي<br />
قول خواجه امحد رمحتينكدين اميد توتاي<br />
خواجم مين بندم ديسه شكرين ايتاي<br />
بندم دمياي يوز اوكورسه نيچوك ايتاي<br />
قولوم توتوب يولغه مالكيل انت اهلادي<br />
Ben yolunda baş vermedim Kâdir Allah,<br />
Baş ne olsun Garîb cânım yüzbin fedâ,<br />
Dert hem özün, dermân özün lûtfun devâ,<br />
Elimi tutup yola koy “Ente’l-Hâdî”,<br />
Cân ve imân gıdâsıdır Sen’in zevkin,<br />
Cânım verip satın alayım Sen’in aşkını,<br />
Mahşer günü şefâatçi olsun Sen’in şevkin,<br />
Elimi tutup yola koy “Ente’l-Hâdî”,<br />
“Kul Huvallah Sübhânallah” din kamçısı,<br />
Oruç, namâz, tesbîh, tehlîl Hakk elçisi,<br />
Pîr-i kâmil tâliplerin yol başçısı,<br />
Elimi tutup yola koy “Ente’l-Hâdî”,<br />
“Ente’l-Hâdî Ente’l-Hakk”ın zikrini desem,<br />
Hâdî olsa idin eğri yoldan doğruya dönsem,<br />
Hû zikrini dile alıp nara çeksem,<br />
Elimi tutup yola koy “Ente’l-Hâdî”,<br />
“Ente’-Hâdî Ente’l-Hakk”ın zikri kavi,<br />
Pîr-i kâmil sözlerinden alsa fetvâ,<br />
Bâtınları aydınlanıp olur güzel,<br />
Elimi tutup yola koy “Ente’l-Hâdî”,<br />
Kul Hoca Ahmed rahmetinden ümîd tutayım,<br />
Hacem benim kulum dese şükrünü edeyim,<br />
Kulum demeyip yüz çevirse nasıl diyeyim,<br />
Elimi tutup yola koy “Ente’l-Hâdî”,<br />
96
22حکمت<br />
خوش قدرتليغ پروردكار بري و بارمي<br />
قولوم توتوب يولغه سالكيل انت اهلادي<br />
ذايت اولوغ رمحن ايكام هم جبارمي<br />
قولوم توتوب يولغه سالكيل انت اهلادي<br />
سحر وقتده ييغالب توكسام قانالر کوزدين<br />
کونكلم آچيب آکاه بوالي خيشي سوزدين<br />
قدرتيغه حمو بوليب کيتاي اوزدين<br />
قولوم توتوب يولغه سالكيل انت اهلادي<br />
اجابت ين اندين تيالب قيل مناجات<br />
حاجتينكين روا قيلغاي قاضي حاجات<br />
رمحت دريا تولوب تاشر يتسه فرات<br />
قولوم توتوب يولغه سالكيل انت اهلادي<br />
اي داد ايكام هيچ يتمادي سينكا دادمي<br />
يري و كوك ين ناالن قيلدي بول فريادمي<br />
روز حمشر قيچقريغاميو کيل آزادمي<br />
قولوم توتوب يولغه سالكيل انت اهلادي<br />
بنده بولسنك ذکرين ايغيل قولونك آلسون<br />
يولدين آزسنك رهرب بولوب يولغه سالسون<br />
سحرالرده زاري قيلغيل رمحي کلسون<br />
قولوم توتوب يولغه سالكيل انت اهلادي<br />
انت اهلادي انت احلق ين ذکري هللا<br />
حق ذکريين ايغيل تينماي بولغونك آكاه<br />
رحيم موليم نظر قيلسه اولور ناكاه<br />
قولوم توتوب يولغه سالكيل انت اهلادي<br />
22. Hikmet<br />
Hoş kudretli Allah, Bir ve Var’ım,<br />
Elimi tutup yola koy “Ente’l-Hâdî”,<br />
Zâtı yüce Rahmân Rabb’im hem Cebbâr’ım,<br />
Elimi tutup yola koy “Ente’l-Hâdî”,<br />
Seher vaktinde ağlayıp döksem kanlar gözden,<br />
Gönlüm incinip uyanık olsun güzel sözden,<br />
Kudretine mahvolup gideyim özden,<br />
Elimi tutup yola koy “Ente’l-Hâdî”,<br />
Cevâbı ondan dileyip eyle duâ,<br />
İhtiyacını hâzır eyleyince ihtiyaç gideren,<br />
Rahmet deryâsı dolup taşar yetse fırat,<br />
Elimi tutup yola koy “Ente’l-Hâdî”,<br />
Ey imdâda yetici hiç ulaşmadı sana imdâdım,<br />
Yer ve göğü ağlattı bu feryâdım,<br />
Mahşer günü haykırayım mı gel azâdım,<br />
Elimi tutup yola koy Ente’l-Hâdî”,<br />
Kul olsan zikrini de elini tutsun,<br />
Yoldan sapsan rehber olup yola koysun,<br />
Seherlerde ağla rahmeti gelsin,<br />
Elimi tutup yola koy “Ente’l-Hâdî”,<br />
“Ente’l-Hâdî Ente’l-Hakk” Allah’ın zikri,<br />
Hakk zikrini söyle dinmeden olasın uyanık,<br />
Râhim Mevlâm nazar kılsa olur ansızın,<br />
Elimi tutup yola koy “Ente’l-Hâdî”.<br />
97
انت اهلادي انت احلق ين ذكري دلده<br />
بيلماس نادان ذكرين ايتيب ظاهر تيلده<br />
مني مني ديكان شيخ زمان آب و گيلده<br />
قولوم توتوب يولغه سالكيل انت اهلادي<br />
انت اهلادي انت احلق ين ذكري اولوغ<br />
حق ذكريين ورد ايالكان كونكلي سنوغ<br />
ورد ايالماي شيخ مني ديسه جايي متوغ<br />
قولوم توتوب يولغه سالكيل انت اهلادي<br />
اي يرانالر نفس ايلكيدين آرمانده مني<br />
عصيان يوكي دوتا قيلدي درمانده مني<br />
عاجز قولونك هر نه قيلسنک فرمانده مني<br />
قولوم توتوب يولغه سالكيل انت اهلادي<br />
قول خواجه امحد نفس دين اولوغ بال بوملاس<br />
يول اوستيندا تفراق بولسام كافر اوملاس<br />
يري و کوك دين طعمه بريسام هركيز تومياس<br />
قولوم توتوب يولغه سالكيل انت اهلادي<br />
“Ente’l-Hâdî Ente’l-Hakk”ı kalb zikrinde,<br />
Bilmez câhil zikrini deyip zâhir dilde,<br />
Benim diyen şimdiki şeyh su ve toprakta,<br />
Elimi tutup yola koy “Ente’l-Hâdî”.<br />
“Ente’l-Hâdî Ente’l-Hakk”ın zikri ulu,<br />
Hakk zikrini vird eyleyenin gönlü kırık,<br />
Vird eylemeyip “şeyhim” dese yeri cehennem,<br />
Elimi tutup yola koy “Ente’l-Hâdî”.<br />
Ey dostlar nefs elinden perîşânım,<br />
İsyân yükü belimi büktü dertliyim,<br />
Âciz kulunum ne eylesen emrindeyim,<br />
Elimi tutup yola koy “Ente’l-Hâdî”.<br />
Kul Hoca Ahmed nefsden büyük belâ olmaz,<br />
Yol üstünde toprak olsam kâfir olmaz,<br />
Yer ve gökten yemek versem aslâ doymaz,<br />
Elimi tutup yola koy “Ente’l-Hâdî”.<br />
23 حکمت<br />
قد علمنا انت يف کل امور<br />
انت کايف انت عايف يا غفور<br />
کايف يف الغيب هو من يف احلضور<br />
انت کايف انت عايف يا غفور<br />
23. Hikmet<br />
“Kad alimna ente fi külli umur”,<br />
Sensin Kâfî, sensin Âfî yâ Gafûr,<br />
“Kâfî fil-gayb hüve men fi’l-huzur”,<br />
Sensin Kâfî, sensin Âfî yâ Gafûr.<br />
98
مصطفي در حالت نزع ايرديالر<br />
بري کروه ين عاصي ديب قايغورديالر<br />
امتيم واي امتيم ديب ايديالر<br />
انت کايف انت عايف يا غفور<br />
بيزين سويدي اوز کاالرين سوميدي<br />
هم اتا اناسينی هم سوميدي<br />
يرلقادمي دميا گونچه قوميدي<br />
انت کايف انت عايف يا غفور<br />
حق تعايل دين ندا کيلدي انکا<br />
امتينك اشني حواله قيل مينکا<br />
مجله سني باغشاليني انده سينکا<br />
انت کايف انت عايف يا غفور<br />
ايدي مندين سونکره امت بولغوسي<br />
فرض و سنت ين قويوب فسق ايتكوسي<br />
اکثر امت دين اميان کيتکوسي<br />
انت کايف انت عايف يا غفور<br />
امتيم امتالر ايچره صايف دور<br />
نياليني کوبراکي عاصي جايف دور<br />
قادرمي اوز وعده سيغه وايف دور<br />
انت کايف انت عايف يا غفور<br />
مسکني امحد سني بو يازوق زهريدين<br />
قوتولونك ايچسنك شراب مهريدين<br />
کرچه کوب قورقوم اهليم قهريدين<br />
انت کايف انت عايف يا غفور<br />
Mustafâ naz makâmı hâline erdiler,<br />
Bir topluluğu âsî deyip kaygı ettiler,<br />
“Ümmetim, vay ümmetim deyip” söylediler,<br />
Sensin Kâfî, sensin Âfî yâ Gafûr.<br />
Bizi sevdi başkalarını sevmedi,<br />
Hem anne hem babasını da sevmedi,<br />
Bağışladım diyene kadar bırakmadı,<br />
Sensin Kâfî, sensin Âfî yâ Gafûr.<br />
Hakk Teala’dan nidâ geldi O’na;<br />
“Ümmetimin işini bırak bana<br />
Hepsini bağışlayayım orada sana.”<br />
Sensin Kâfî, sensin Âfî yâ Gafûr<br />
Dedi “Benden sonra ümmetimin olacağı<br />
Farz ve sünneti bırakıp günâh işleyeceği<br />
Ümmetim çoğundan imanın gideceği... “<br />
Sensin Kâfî, sensin Âfî yâ Gafûr<br />
“Ümmetim ümmetler içinde saftır<br />
Neyleyim ki çoğu âsî-câfîdir<br />
Kâdir Mevlâm öz vadesine vefalıdır.”<br />
Sensin Kâfî, sensin Âfî yâ Gafûr<br />
Miskîn Ahmed sen bu günâh zehrinden<br />
Kurtulursun içsen rızâ şarâbından<br />
Lâkin çok korkarım Allahım kahrından<br />
Sensin Kâfî, sensin Âfî yâ Gafûr<br />
99
24حکمت<br />
خداوندا مينی سالغيل اوز يولونكکا<br />
نفس ايلکيده هارب ادا بولدمي منا<br />
فسق فجور تولوب تاشيب حددين آشتی<br />
غرقاب بولوب عصيان ايچره قالدمي منا<br />
دنيا جنس طالب بولوب ايتديك يوردمي<br />
استاب آنی آرقاسيدين تون کون قودمي<br />
امرين تومتای حق يوليغه کوزم يومدمي<br />
قايده بارای ايا دوستالر نيتکوم منا<br />
نفس شيطان اسري قيلدی آدم اوغلني<br />
شرتاليني باغالب آلدی ايکی قولني<br />
نه مشکل دور اونك وسولنی بيلمای يولني<br />
وا دريغا حسرت بيالن بارغوم منا<br />
يوق منينکديك شوم بال عامل ارا<br />
هيچ بوملدی ميندين رضا خلق خدا<br />
اميدی بولدی آخر مينی يوزوم قرا<br />
وا ويلتا اوّل نيکا بولدمي منا<br />
عطا قيلغان عزيز جانىن بيلمادمي مني<br />
ظاهر باطن حاضر سني ديب تورمدمي مني<br />
قرا يوزم درکاهينكکا سورمدمي مني<br />
يا ربنا هر نه قيلسنك کيلدمي منا<br />
طاقتيم يوق اکر باقسم گناهيمكا<br />
قيالي توبه قاچيب کيلدمي پناهنككا<br />
رمحت بريالن نظر قيلغيل خواجه امحدكا<br />
هر نه قيلسنك من بينوا کيلدمي منا<br />
24. Hikmet<br />
Allahım beni salasın öz yoluna,<br />
Nefs elinde harâb tamâm oldum ben işte,<br />
Fısk ve fücûr dolup taşıp haddini aştı,<br />
Boğularak isyân içinde kaldım ben işte.<br />
Kirli dünyaya tâlip olup it gibi yürüdüm,<br />
İsteyip onu arkasından gece gündüz kovaladım,<br />
Emrini tutmayıp Hakk yoluna gözümü yumdum,<br />
Nereye gideyim ey dostlar nideyim ben işte.<br />
Nefs şeytân esîr kıldı Âdem oğlunu,<br />
Develer gibi bağlayıp aldı iki kolunu,<br />
Ne zordur sağ ve solu bilmeden yolunu,<br />
Vah ne yazık hasret ile gideceğim ben işte.<br />
Yok benim gibi kötü belâ âlem içinde,<br />
Hiç olmadı benden râzı halk ve Allah,<br />
Şimdi oldu sonunda benim yüzüm kara,<br />
Vah vay önceden oldum niye ben işte.<br />
Bağışladığı azîz cânı bilmedim ben,<br />
Zâhir-bâtîn hazırsın deyip durmadım ben,<br />
Kara yüzümü dergâhına sürmedim ben,<br />
Ya Rabbim her ne yaparsan geldim ben işte.<br />
Dayanma gücüm yok eğer baksam günahıma,<br />
Tövbe eylemeğe kaçıp geldim penâhına,<br />
Rahmet ile nazar eyle Hoca Ahmed’e,<br />
Her ne yaparsan ben bînevâ geldim ben işte.<br />
100
25حکمت<br />
رمحن ايکام رمحتينکين جاري قيلغيل سحرده<br />
عصيان اليي غه باتدمي ياري بريکيل سحرده<br />
استغفر و استغفارين قيلغيل يراق شيطاندين<br />
شيطان سيين آزغورور پناه بريکيل سحرده<br />
اميد بريالن کيليب مني درکاهنکا اهليم<br />
بدکرده ام بدکردار قولوم آلغيل سحرده<br />
توبه قيلدمي تيليمده دليم قورقماس خدايدين<br />
هم رمحت هم ديدار عطا قيلغيل سحرده<br />
يول سيز يولغه يول يوردوم غفلت ده عمروم اويت<br />
يا قادر ذواجلالل يولغه سالغيل سحرده<br />
سني سني مينينک پناهيم غضب قيلمه اهليم<br />
يا داناي کل حال حاليم سورغيل سحرده<br />
باشدين آياق گناهيم ايکي جهان غه سيغماس<br />
بندنک عاصي کناه کار پنهان قيلغيل سحرده<br />
تاغ دين آغر پرگناهيم عذر ايتارکا تيليم يوق<br />
گناهيم ين باغشالب يکسان قيلغيل سحرده<br />
گناهيم غه اقرار مني حاضر سني و ناظر سني<br />
قولوم آلغيل يا جبار يولغه سالغيل سحرده<br />
غريب مني و يب کس مني بيچاره مني هم فقري<br />
سيندين اوزکا کيميم بار رحم ايالکيل سحرده<br />
25. Hikmet<br />
Rahmân Rabbim rahmetini cârî eyle seherde;<br />
İsyân batağına battım, yardım et seherde.<br />
İstağfir ve istiğfarı eyle uzak şeytândan;<br />
Şeytân seni azdırır, selamet ver seherde.<br />
Ümit ile gelmişim dergâhına Allah’ım<br />
Günâhkârım, isyankâr elimi tut seherde.<br />
Tevbe eyledim dilimde, gönlüm korkmaz Hudâ’dan,<br />
Hem rahmet ve cemâli armağan eyle seherde.<br />
Yolsuz yola yol yürüdüm, gaflette ömrüm geçti;<br />
Ey Kâdir-i zülcelâl, yola sal seherde.<br />
Sensin benim sığınağım, gazap eyleme Allah’ım,<br />
Ey bütün hâlleri bilen, hâlimi sor seherde.<br />
Baştan ayağa günâhım iki cihana sığmaz,<br />
Kulun âsî, günâhkâr, gizli eyle seherde.<br />
Dağdan ağır günâhım, özür demeğe dilim yok;<br />
Günâhımı bağışlayıp, yerle bir eyle seherde.<br />
Günâhımı itirâf ederim, hazırsın hem fakîr,<br />
Elimi tut ey Cebbâr, yola koy seherde.<br />
Garîbim ve kimsesizim, biçâreyim ve nâzırsın;<br />
Senden başka kimim var, rahmet eyle seherde.<br />
101
مني عاصي مني پرگناه محد و ثنا ايتماس مني<br />
تاووق جانورين کورکيل ثنا ايتور سحرده<br />
قول خواجهامحد حقدين قورقکيم قورقماسامياينيوق<br />
آلدينکده دور اول متوغ حاضر بولغيل سحرده<br />
Ben âsîyim, Günâh dolu, hamd ve senâ söylemem,<br />
Horozları gör, senâ söyler seherde.<br />
Kul Hoca Ahmed Hakk’tan kork, kim korkmaz imânı yok,<br />
Önündedir o cehennem, hâzır ol seherde.<br />
26 حکمت<br />
رحيم موليم رمحی بريله ياد ايالسه<br />
نه يوز بريله حضرتیغه بارغوم منا<br />
توبه قيليب ايگری يولدين راستغه قايتيب<br />
نه يوز بريله حضرتیغه بارغوم منا<br />
حق بندهسني نامهالرين قولغه بريسه<br />
حق اهليم رمحی بريله رمحت قيلسه<br />
پري مغان هادی بولوب يولغه سالسه<br />
نه يوز بريله حضرتیغه بارغوم منا<br />
بري کون بولوب اجل وقتی ياوق يتسه<br />
سينکا مينکا اصل وطن حکمني ايتسه<br />
اوملای توروب جان اچيغني زهرين تاتسه<br />
نه يوز بريالن حضرتیغه بارغوم منا<br />
سرداش بولغان مهراهالرينک شاشب کيتی<br />
جدل قيليب عقبهالردين آشيب کيتی<br />
چار ضرب اوروب درياالرديک تاشيب کيتی<br />
نه يوز بريالن حضرتیغه بارغوم منا<br />
26. Hikmet<br />
Rahîm Mevlâm rahmi ile yâd eylese,<br />
Ne yüz ile Hazret’ine varayım ben işte,<br />
Tövbe ederek eğri yoldan doğruya dönüp,<br />
Ne yüz ile Hazret’ine varayım ben işte.<br />
Hakk bağlısının risâlelerini ele verse,<br />
Hakk ilâhım rahmi ile rahmet etse,<br />
Pîr -i kâmil doğru yolu gösterip yola koysa,<br />
Ne yüz ile Hazret’ine varayım ben işte.<br />
Birgün olup ecel vakti yakın yetse,<br />
Sana bana asıl vatan hükmünü söylese,<br />
Ölmeden kalıp cân acısının zehrini tatsa,<br />
Ne yüz ile Hazreti’ne varayım ben işte.<br />
Sırdaş olan yoldaşlarını şaşıp gitti,<br />
Çabalayarak ötelerden aşıp gitti,<br />
Dört dövünüp deryâlar gibi taşıp gitti,<br />
Ne yüz ile Hazretine varayım ben işte.<br />
102
وا ويلتا کيچه کوندوز قيلمای طاعت<br />
حق رسول امت اوچون ييمای نعمت<br />
ايچميش ييميش نعمتالری قيغو حمنت<br />
نه يوز بريالن حضرتیغه بارغوم منا<br />
حق رسول دنيا اوچون قيغورمدی<br />
امت تيالب اوزکا سوزکا دم اورمدی<br />
دنيا ايچره حلظه آرام اول کورمدی<br />
نه يوز بريالن حضرتیغه بارغوم منا<br />
وا دريغا حمشر کونی ظاهر بولسه<br />
تنکری اوزی قاضی بولوب ناظر بولسه<br />
ميان ايشيم قيلمشالرمي حاضر بولسه<br />
نه يوز بريالن حضرتیغه بارغوم منا<br />
کيچه کوندوز تينمای يغال قول خواجه امحد<br />
درود ايتيب حق رسولغه بولغيل امت<br />
هادی بولوب امت ديسه خوش سعادت<br />
نه يوز بريالن حضرتیغه بارغوم منا<br />
Vah yazıklar gece gündüz etmeden ibâdet,<br />
Hakk Rasûlü ümmet için yemeden nimet,<br />
İçtiği yediği nimetleri kaygı ve sıkıntı,<br />
Ne yüz ile Hazret’ine varayım ben işte.<br />
Hakk Rasûlü dünyâ için kaygılanmadı,<br />
Ümmet dileyip başkaca sözden bahsetmedi,<br />
Dünyâ üzerinde bir an râhat o görmedi,<br />
Ne yüz ile Hazret’ine varayım ben işte.<br />
Vah ne yazık mahşer günü zâhir olsa,<br />
Tanrı Zâtı hakem olup nâzır olsa,<br />
Kötü işlerimi işlediğim hâzır olsa,<br />
Ne yüz ile Hazret’ine varayım ben işte.<br />
Gece gündüz dinmeden ağla Kul Hoca Ahmed,<br />
Sâlât söyleyip Hakk Rasûl’e ol ümmet,<br />
Doğru yola iletip ümmet dese hoş mutluluk,<br />
Ne yüz ile Hazret’ine varayım ben işte.<br />
27حکمت<br />
رمحتينکدين نوميد قيلمه من غريبىن<br />
آرام آملاى ييغالب دعا قيالى سنكا<br />
كيچهالري بيدار بولوب تانك آتقونچه<br />
يومماى کوزىن ييغالب دعا قيالى سنكا<br />
27. Hikmet<br />
Rahmetinden ümidsiz kılma ben garîbi,<br />
Dinlenmeden ağlayıp duâ eyleyim sana,<br />
Geceleri uykusuz kalıp tan atana dek,<br />
Yunmadan gözümü ağlayıp duâ eyleyim sana.<br />
103
درکاهنكکا اميدى كيليب بيليم باغالب<br />
جان کويدوروب يوراك بغرمي توتوب داغالب<br />
يقام توتوب اوتكان ايشكا چندان ييغالب<br />
اخالص بيالن ييغالب دعا قيالى سنكا<br />
کونكل باغى سبز ايكانده بيلماى يوردوم<br />
عمرمي کلی خزان بولدى اميدى تويدوم<br />
دنيا تاشالب دين يوليغه قدم قويدوم<br />
هزار داستان ييغالب دعا قيالى سنكا<br />
بو يولالرده جانىن اسراب بوملس ايرمش<br />
جان اسراغان بو يولالرکا كريمس ايرمش<br />
سود و زيان بولغانىن بيلمس ايرمش<br />
بو حال برالن ييغالب دعا قيالى سنكا<br />
قول خواجه امحد نفس تاغىدين چيقيب آشىت<br />
فنا ىف هللا مقامىغه ياوقالشىت<br />
يوراك بغرمي جوش اوروبان قيناب تاشىت<br />
بو حال برالن ييغالب دعا قيالى سنكا<br />
Dergâhına şimdi gelerek belimi bağlayıp,<br />
Cânı yakıp yürek-bağrımı tutup dağlayıp,<br />
Yakamı tutarak geçen işe çokça ağlayıp,<br />
İhlâs ile ağlayıp duâ eyleyim sana.<br />
Gönül bâğı yeşil iken bilmeden yürüdüm,<br />
Ömrüm geçti hazân oldu şimdi duydum,<br />
Dünyâyı terk edip din yoluna adım attım,<br />
Binbir defa ağlayıp duâ eyleyim sana.<br />
Bu yollarda cânı saklamak olmazmış,<br />
Cânını esîrgeyen bu yollara girmezmiş,<br />
Kâr-zarar olduğunu bilmezmiş,<br />
Bu hâl ile ağlayıp duâ eyleyim sana.<br />
Kul Hoca Ahmed nefs dağından çıkıp aştı,<br />
Fenafillâh makâmına yakınlaştı,<br />
Yürek-bağrım coşarak kaynayıp taştı,<br />
Bu hâl ile ağlayıp duâ eyleyim sana.<br />
28 حکمت<br />
عمرمي آخر بولغانده نه قيلغامين خدايا<br />
جان آلغوچى كيلكانده نه قيلغامين خدايا<br />
جان بريمكىن و مهدين عزازيلىن زمخىدين<br />
شفقت بوملسه سندين نه قيلغامين خدايا<br />
28. Hikmet<br />
Ömrüm sona erdiğinde ne eylerim Allah’ım;<br />
Cân alıcı geldiğinde ne eylerim Allah’ım?<br />
Cân vermenin vehminden, Azrâil’in zahmetinden,<br />
Şefkat olmasa senden, ne eylerim Allah’ım?<br />
104
جان بريمك ايشى دشوار آسان قيلغيل يا جبار<br />
سندين اوزكا يوق غمخوار نه قيلغامين خدايا<br />
جانيم جدا بولغانده تنيم مونده قالغانده<br />
ختته اوزره آلغانده نه قيلغامين خدايا<br />
عاجز بولوب ياتقانده فرشتهالر كريكانده<br />
من ربك ديب سورکانده نه قيلغامين خدايا<br />
ايلتيب کوركا قويغانده يىت قدم يانغانده<br />
سورغوچىالر كريكانده نه قيلغامين خدايا<br />
من ربّك ديب تورغانده قرا کوندور اوشنده<br />
ربّينك كمدور ديكانده نه قيلغامين خدايا<br />
قول خواجه امحد سن بنده نفس ايلكيده شرمنده<br />
حمشر كونی بولغانده نه قيلغامين خدايا<br />
Cân vermek işi zor, kolay eyle yâ Cebbâr,<br />
Senden başka yok gâm gideren, ne eylerim Allah’ım?<br />
Cânım ayrı olduğunda, bedenim burada kaldığında,<br />
Sal üzere aldığında ne eylerim Allah’ım?<br />
Âciz olup yattığımda, melekler girdiğinde,<br />
“Rabbin kimdir?”diye soranda ne eylerim Allah’ım?<br />
Götürüp kabre koyduğunda, yedi adım döndüğünde,<br />
Sorucular girdiğinde ne eylerim Allah’ım?<br />
“Rabbin kimdir?” deyip durduğunda, kara gündür o anda,<br />
“Rabbin kimdir?” dediğinde ne eylerim Allah’ım?<br />
Kul Hoca Ahmed sen kul, nefs elinde pişmân,<br />
Mahşer günü olduğunda ne eylerim Allah’ım?<br />
29حکمت<br />
قهارآتليغ قهرينكدين قورقوب ييغالر خواجه امحد<br />
رمحن آتليغ رمحينكدين اميد توتار خواجه احمد<br />
کناهيم كوب آهليم كيچوركاى سني کناهيم<br />
برچه قولالر ايچيده عاصى قولدور خواجه امحد<br />
29. Hikmet<br />
Kahhâr adlı kahrından korkup ağlar Hoca Ahmed;<br />
Rahmân adlı rahmından ümit tutar Hoca Ahmed;<br />
Günâhım çok Allah’ım, bağışlayasın günâhım,<br />
Bütün kullar içinde âsî kuldur Hoca Ahmed.<br />
105
منافقالر يورارالر فسق و فجور قيلورالر<br />
حرام شبهه ييورالر قورقوب ييغالر خواجه امحد<br />
طريقتىن بيلمادمي حقيقتغه كريمادمي<br />
پري بويروغني تومتهدمي عذرى کوبتو خواجه امحد<br />
آخر زمان بولغاندور پادشاه ظامل بولغاندور<br />
حرام شبهه تولغاندور حريان بولور خواجه امحد<br />
شرمنده عاصى قول مني عشق يوليده بلبل مني<br />
آرسالن بابکا قول مني قولنك بولور خواجه امحد<br />
قول خواجه امحد طاعت قيل ييغالمقىن عادت قيل<br />
بالکيلسه طاعت قيل حقدين بولور خواجه امحد<br />
Münâfıklar yürürler, fısk ve fücûr kılarlar,<br />
Harâm, şübhe yerler; korkup ağlar Hoca Ahmed.<br />
Tarikati bilmedim, hakikate girmedim,<br />
Pîr buyruğunu tutmadım, özürü çoktur Hoca Ahmed.<br />
Âhir zamân olmuştur, sultân zâlim olmuştur,<br />
Harâm, şübhe dolmuştur, şaşkın olur Hoca Ahmed.<br />
Pişmân olmuş âsî kulum, aşk yolunda bülbülüm,<br />
Arslan Baba’ya köleyim, kölen olur Hoca Ahmed.<br />
Kul Hoca Ahmed ibâdet eyle, ağlamağı âdet eyle,<br />
Belâ gelse tahammül eyle, Hakk’tan olur Hoca Ahmed.<br />
30حکمت<br />
کونكلوم قوشي اوچار دامي قنات توقوب<br />
ايكي كوزوم ندامتده قانالر توکوب<br />
تن اولتوروب رياضتده تيزين چوکوب<br />
يا اهلي عفو قيلغيل گناهيم ين<br />
نادان ليقده قيلغان ايشيم بارچه خطا<br />
توبه تقصري ايالمادمي يقام توتا<br />
گردنيمكا طوق ينكليغ سالب فوطا<br />
يا اهلي عفو قيلغيل گناهيم ين<br />
30. Hikmet<br />
Gönlüm kuşu uçar her zamân kanat çırpıp,<br />
İki gözüm pişmânlıkta kanlar döküp,<br />
Bedeni öldürüp riyâzette dizini çöküp,<br />
Ya Allah’ım affeyle günâhımı.<br />
Câhillikte işlediğim işim hepsi hatâ,<br />
Kusurlardan tevbe eylemedim yakamı tutarak,<br />
Gerdânıma tavuk gibi koyup fota,<br />
Ya Allah’ım affeyle günâhımı.<br />
106
دنيا سويوب دين سوداسني اوتكاريب مني<br />
يازوق يوکني ايا دوستالر بتكاريب مني<br />
دركاهنکا معصيت الر كيلتوروب مني<br />
يا اهلي عفو قيلغيل گناهيم ين<br />
شوم دنياغه کونكل باغالب کاهل بولدوم<br />
عشرت بيالن وا دريغه جاهل بولدوم<br />
بو دنياين اوتاريين ايندي بيلدمي<br />
يا اهلي عفو قيلغيل گناهيم ين<br />
كونكل ملكني تومتش اوخشار ظلمت توين<br />
من ليك ايچره پيدا بولور ما و مين<br />
پري خذمت يراق قيلور بيزدين آين<br />
يا اهلي عفو قيلغيل گناهيم ين<br />
قول خواجه امحد گناهي کا قايل ايرور<br />
هر کيم هللا ديسه آنكا ياري بريور<br />
ايرانالرين صحبت كا مايل ايرور<br />
يا اهلي عغو قيلغيل گناهيم ين<br />
Dünyâyı sevip din derdini attım,<br />
Günâh yükünü ey dostlar çıkardım,<br />
Dergâhına kötülükler getirdim,<br />
Ya Allah’ım affeyle günâhımı.<br />
Kötü dünyaya gönül bağlayıp ergin oldum,<br />
Eğlence ile vah yazık câhil oldum,<br />
Bu dünyânın geçiciliğini şimdi bildim,<br />
Ya Allah’ım affeyle günâhımı.<br />
Gönül mülkünü tutmuş okşar karanlık gecesi,<br />
Benlik içinde ortaya çıkar ben-benliği,<br />
Pîr hizmeti uzak eyler bizden onu,<br />
Ya Allah’ım affeyle günâhımı.<br />
Kul Hoca Ahmed günâhına aklı erer,<br />
Her kim Allah dese ona varır,<br />
Erenlerin sohbetine eğilimlidir,<br />
Ya Allah’ım affeyle günâhımı.<br />
31حکمت<br />
مينك تومن تورلوك خطاالر ميندين اوتسه عفو قيل<br />
گوفتگوي نارواالر ميندين اوتسه عفو قيل<br />
کر تالوت قيلمشيم ده بو کالم هللا ين<br />
سهو عصيان خطاالر ميندين اوتسه عفو قيل<br />
31. Hikmet<br />
Bin tümen türlü hatâlar benden geçse affeyle,<br />
Ne denli kötü ameller benden geçse affeyle,<br />
Eğer tilâvet ettiğimde bu Allah kelâmını,<br />
Yanlış, isyân ve hatâlar benden geçse affeyle,<br />
107
اوقوغانده غافل اوتسه يا غلط نقصان بيله<br />
هر نيچوك بيجا جباالر ميندين اوتسه عفو قيل<br />
مد بيالن اعراب و تشديدالرين تغري ايالسام<br />
بو كالمه هر خطاالر ميندين اوتسه عفو قيل<br />
فحش اوقوسام بري كلمه سيين يا بري حرف ين<br />
مونداغ ناتام دعاالر ميندين اوتسه عفو قيل<br />
آيت وعده وعيدين قيلسام مني تفرقه<br />
فهم قيلماي نارساالر ميندين اوتسه عفو قيل<br />
عزت اكرام قرآن ين جبا کيلتورمسام<br />
يب ادب ليك يب اباليغ ميندين اوتسه عفو قيل<br />
حضر تينكده مني كيب قولين خطاسي کوب ايرور<br />
رو سياه ليك هر خطاالر ميندين اوتسه عفو قيل<br />
خواجه امحد مسكيين نقصاين كوبتور دنياده<br />
كرچه يارب مينك خطاالر ميندين اوتسه عفو قيل<br />
Okuduğunda gâfil geçse veya yanlış noksan ile<br />
Her nasıl yerli-yersizler benden geçse affeyle,<br />
Med ile irâb ve teşdidleri değişik eylesem,<br />
Bu kelâma her hatâlar benden geçse affeyle.<br />
Yanlış okusam bir kelime veya bir harfini,<br />
Böyle eksik duâlar benden geçse affeyle,<br />
Vaâd ayeti vaâdini eylemesem ben fark,<br />
Anlamayıp bazı şeyler benden geçse affeyle.<br />
Kurân’ın izzet ve ikrâmını yerine getirmesem,<br />
Edepsizlik, akılsızlık benden geçse affeyle,<br />
Hazretinde ben gibi kulun hatası çoktur,<br />
Yüz karası her hatâlar benden geçse affeyle.<br />
Hoca Ahmed Miskîn’in noksânî çoktur dünyada,<br />
Gerçi ya Rab binlerce hatâ benden geçse affeyle.<br />
32حکمت<br />
اهلى قادرا پروردكارا<br />
رحم قيل بندنكا اى كردکارا<br />
سغنيدمي حضرتينکكا اى اهلى<br />
ياراتقان مجله عاملىن پناهى<br />
32. Hikmet<br />
Ya İlâhî, Kâdir, Allah’ım,<br />
Rahmet eyle kuluna ey Rahmân,<br />
Sığındım Zât’ına ey Allah’ım,<br />
Yaradan bütün âlemîn penâhı.<br />
108
اجابت سندين و مندين مناجات<br />
اى اهلى ذواجلالل مجله حاجات<br />
اهلى حاجتيمىن سن روا قيل<br />
كرميسن لطف ايله دردمي دوا قيل<br />
كرم برله كيچوركيل اى اريغ ذات<br />
عذاب آخرتدين قيلغيل آزاد<br />
اهلى شر شيطاندين سن اسره<br />
قموغ يازوقالرميدين هم سن اسره<br />
قموغ يازوقالرميدين توبه قيلدمي<br />
كه مست ايردمي كه من آندين آييلدمي<br />
دميايدور من بىن جاندين آيرمه<br />
وىل آخرده امياندين آيرمه<br />
اهلى برچه ىن فرياديغه ييت<br />
قموغ بيچارهالرىن داديغه ييت<br />
قلونك عاصى ىن سن هر حاجتني بري<br />
بو درد ىب دوامكا سن دوا بري<br />
اهلى سن كيچوركيل طاقتيم يوق<br />
سىن آلدينكده اليق طاعتيم يوق<br />
اهلى ذات پاكينك حرمتيدين<br />
ايريكيل بيزىن شيطان زمحتيدين<br />
İcâbet Sen’den ve başvurmak bendendir,<br />
Ey İlâh-ı Zül-celâl bütün hâcetlerde.<br />
İlâhi hâcetimi Sen kolaylaştırır,<br />
Kerîm’sin lûtf eyle derdime devâ eyle.<br />
Kerem ile affeyle ey Ârif Zât,<br />
Âhiret azabından azâd eyle.<br />
İlâhî şeytânın şerrinden Sen sakla,<br />
Bütün günâhlarımdan hem Sen sakla.<br />
Bütün günâhlarımdan tevbe eyledim,<br />
Ki aklım başta değildi ben ondan ayıldım.<br />
Demiyorum beni cândan ayırma,<br />
Son günümde imândan ayırma.<br />
İlâhî herkesin feryâdına yetiş,<br />
Bütün çâresizlerin imdâdına yetiş.<br />
Âsî kulunun Sen her hâcetini ver,<br />
Bu devâsız derdliye Sen devâ ver.<br />
İlâhî Sen affeyle takâtım yok,<br />
Senin önünde lâyık ibâdetim yok,<br />
İlâhî pak Zât’ının hürmetinden,<br />
Uzaklaştır bizi şeytânın sıkıntısından.<br />
109
اهلى برچه نی قلوقغه خاص ايت<br />
مين مندين آليب بري يول خالص ايت<br />
منكا توفيق سو يدين سن ايچورکيل<br />
كرم برله کناهيم ىن کيچورکيل<br />
که بيلماس ده کناه بسيار قيلدمي<br />
كونكلالرىن بوزوب آزار قيلدمي<br />
كه هر عاصى ايرور رمحتكا اليق<br />
كيل اى احد دعاغه بول موافق<br />
İlâhî herkesi kulluğa hâs eyle,<br />
Beni benden alıp bir kez özgür eyle.<br />
Bana tevfîk suyundan Sen içir,<br />
Kerem ile günâhımı affeyle.<br />
Ki bilmeden sayısız günâh işledim,<br />
Gönülleri yıkıp mahzûn eyledim.<br />
Ki her âsî rahmete layıktır,<br />
Gel ey Ahmed duâya ol muvafık.<br />
33حکمت<br />
عشق يوليده فنا بوالى حق بري و بار<br />
هرنه قيلسنك عاشق قيلغيل پرورديکار<br />
ايلكيم آچيب دعا قيالى ايزمي جبار<br />
هر نه قيلسنك عاشق قيلغيل پرورديکار<br />
عشقى تيكسه کويدور كوسى جان و تن ىن<br />
عشقى تيكسه ويران قيلور ما و من ىن<br />
عشق بوملسه تانيب بوملس موليم سىن<br />
هر نه قيلسنك عاشق قيلغيل پرورديکار<br />
عشق دفرتی سيغماس دوستالر درکاهىکا<br />
مجله عاشق يغيليب بارکاى باركاهىکا<br />
يىت دوزخ طاقت قيلمس بري آهىکا<br />
هرنه قيلسنك عاشق قيلغيل پرورديکار<br />
33. Hikmet<br />
Aşk yolunda yok olayım Hakk Bir ve Var,<br />
Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah’ım.<br />
Elimi açıp duâ kılayım, Azîm Cebbâr,<br />
Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah’ım.<br />
Aşkı değse, yakıcısı cân ve bedeni,<br />
Aşkı değse, vîrân eyler ben-benliği,<br />
Aşk olmasa, bulup olmaz Mevlâ’m seni;<br />
Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah’ım.<br />
Aşk defteri sığmaz dostlar dergâhına;<br />
Cümle âşık yığılıp varır bargâhına<br />
Yedi cehennem dayanamâz bir âhına;<br />
Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah’ım.<br />
110
خاص عشقينكىن کورسات مينكا شاکر بوالی<br />
اره قويسه زکرياديك ذاکر بوالى<br />
ايوب صفت بالسيغه صابر بوالى<br />
هرنه قيلسنك عاشق قيلغيل پرورديکار<br />
عشق درديىن طلب قيلدمي درماىن يوق<br />
عشق يوليده جان بريکان ىن ارماىن يوق<br />
بو يولالرده جان بريمسه امكاىن يوق<br />
هرنه قيلسنك عاشق قيلغيل پرورديکار<br />
قايدين تاپاى عشقينك توشىت قرارمي يوق<br />
عشق ثناسني کوىن توىن قويارمي يوق<br />
درکاهينکدين اوزكا يرکا بارارمي يوق<br />
هرنه قيلسنك عاشق قيلغيل پرورديکار<br />
عشق بازارى اولوغ بازار سودا حرام<br />
عاشقالرکا سيندين اوزكا غوغا حرام<br />
عشق يوليغه كريکانالركا دنيا حرام<br />
هرنه قيلسنك عاشق قيلغيل پرورديکار<br />
عاشقليقىن دعوی قيليب يوراملادمي<br />
نفسدين کيچيب مني امرىىن قيالملادمي<br />
نادانليقده حق امريىن بيالملادمي<br />
هرنه قيلسنك عاشق قيلغيل پرورديکار<br />
قول خواجه امحد عشقدين قاتيغ بال بوملاس<br />
مرهم سورمه عشق درديغه دوا بوملاس<br />
کوز ياشيدين اوزکا هيچکيم کواه بوملاس<br />
هرنه قيلسنك عاشق قيلغيل پرورديکار<br />
Hâs aşkını göster bana, şükreder olayım,<br />
“Erre” koysa, Zekeriyya gibi zikreder olayım,<br />
Eyyûb gibi belâsına sabreder olayım,<br />
Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah’ım.<br />
Aşk derdini talep eyledim, dermânı yok;<br />
Aşk yolunda Cân verenin korkusu yok;<br />
Bu yollarda Cân vermese, imkânı yok;<br />
Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah’ım.<br />
Nereden bulayım, aşkın düştü, kararım yok;<br />
Aşk yakarışını gece gündüz bırakacağım yok;<br />
Dergâhından başka yere varacağım yok;<br />
Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah’ım.<br />
Aşk pazarı ulu pazar, sevdâ Harâm;<br />
Aşıklara senden başka kavgâ Harâm;<br />
Aşk yoluna girenlere dünyâ Harâm;<br />
Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah’ım.<br />
Aşıklığı davâ kılıp yürüyemedim;<br />
Nefsden geçip ben emrini kılamadım;<br />
Câhillikte Hakk emrini bilemedim;<br />
Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah’ım.<br />
Kul Hoca Ahmed aşktan ağır belâ olmaz;<br />
Merhem sürme, aşk derdine devâ olmaz;<br />
Göz yaşından başka bir şey tanık olmaz;<br />
Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah’ım.<br />
111
34 حکمت<br />
ايا شاهي دو عامل پادشاهي<br />
ايرورسن بنده ين پشت پناهي<br />
تيالب دامي سيين اول ذات پاكينك<br />
شياطني شريدين بريكيل پناهي<br />
بو شيطان شريدين كيمكا قاچارمني<br />
سيين آلدينكده دور سري کماهي<br />
خداوندا سينكا مني ياندمي اميدي<br />
اوزونك سني بارچه كا رازق اهلي<br />
كراماً كاتبني آتليغ فرشته<br />
بيابان قم الريدين كوب كناهي<br />
حممد کيم ايرور هادي عامل<br />
اوشل كونده بوالدور دادخواهي<br />
اوقوب نامين کورسام هيچ عمل يوق<br />
باشيم قويي ساليب بولغوم تباهي<br />
که مني ديرمني بو ايش ين قيلغانيم يوق<br />
متام اعضاالرمي بولغاي كواهي<br />
اولوم ين دستيدين هيچكيم قوتوملاس<br />
قلنكدر بول باشينكا کي کالهي<br />
34. Hikmet<br />
Ey sultânım iki cihân hakanı,<br />
Sensin kulunun arkası, sığınağı,<br />
Dileyip dâimâ senin o temiz zatını,<br />
Şeytanlar şerrinden ver kurtuluşu,<br />
Bu şeytânın şerrinden kime kaçarım,<br />
Senin elindedir sırrı kemâhi,<br />
Allah’ım sana ben yandım şimdi,<br />
Özündür herkese rızk veren Allah,<br />
“Kirâmen kâtibîn” adlı melek,<br />
Çöl kumlarından çok günâhı.<br />
Muhammed ki âleme yol göstericidir,<br />
O günde olacaktır yardımcı.<br />
Okuyup kitâbımı görsem hiç amel yok,<br />
Başımı önüme eğip olacağım pişmân.<br />
Ki ben derim “bu işi yaptığım yok”,<br />
Bütün organlarım olacaktır şâhid.<br />
Ölümün elinden hiç kimse kurtulmaz,<br />
Kalender ol başına giy külâhı.<br />
112
جهنم اوستيده تارتيغ صراطي<br />
كوروب بنده اورار افسوس آهي<br />
خواجه امحد يسوي سني ييغال دامي<br />
اسيغ قيلماس سينکا تنکالکي آهي<br />
Cehennem üstüne kurulu sıratı,<br />
Görüp kullar eyler fîgân-âhı.<br />
Hoca Ahmed Yesevî sen ağla dâimâ,<br />
Sâhiblik etmez sana yarınki âhı.<br />
35 حکمت<br />
عشقنك قيلدي شيدا ميين مجله عامل بيلدي ميين<br />
قايغو سينسني توين کوين مينکا سينوق کرکسني<br />
تعايل هللا زهي معين سني ياراتدنك جسم و جاين<br />
قولليق قيالم توين کوين مينکا سينوق کرکسني<br />
كوزم آچدمي سيينكوردميكلّکونكلين سينکا بريدمي<br />
اوروغالرمي تركني قيلدمي مينکا سينوق کرکسني<br />
سوزالسام منيتيليمده سنيكوزالسام منيكوزميده سني<br />
كونكليمدههمجانيمدهسنيمينكاسينوقکرکسني<br />
فدا بولسون سينكا جانيم توكار بولسانك مينم قانيم<br />
مني قولنك مني سني سلطامن مينكا سينوقکرکسني<br />
عامل الركا كتاب کرياك صوفيالرغه مسجد کرياك<br />
جمنون الرغه ليلي كرياك مينكا سينوق کرکسني<br />
غافل الركا دنيا كرياك عاقل الرکا عقيب کرياك<br />
واعظ الرغه منرب كرياك مينكا سينوق کرکسني<br />
35. Hikmet<br />
Aşkın eyledi şeydâ beni cümle, âlem bildi beni,<br />
Kaygım sensin gece gündüz, bana sen gereksin.<br />
Taâla’llah Zîhî ma ni, sen yarattın cisim ve cânı,<br />
Kulluk eyleyim gece gündüz, bana sen gereksin.<br />
Gözüm açtım seni gördüm, bütün gönülü sana verdim,<br />
Akrabalarımı terk eyledim, bana sen gereksin.<br />
Söylesem ben dilimdesin, gözlesem ben gözümdesin,<br />
Gönlümde hem cânımdasın, bana sen gereksin.<br />
Fedâ olsun sana cânım, döker olsan benim kanım,<br />
Ben kulunum sen sultânım, bana sen gereksin.<br />
Âlimlere kitap gerek, sûfîlere mescid gerek,<br />
Mecnûn’lara Leylâ gerek, bana sen gereksin.<br />
Gafıllere dünyâ gerek, akıllılara âhiret gerek,<br />
Vaizlere minber gerek, bana sen gereksin.<br />
113
عامل باري اومچاخ بولسه مجله حورالر قارشو کيلسه<br />
هللا مينكا روزي قيلسه مينكا سينوق کرکسني<br />
اومچاخ كرم جوالن قيالم نه حورالرغه نظر قيالم<br />
آين موين مني نه قيالم مينكا سينوق کرکسني<br />
خواجه امحد دور مينم آتيم توين کوين ينار اومت<br />
ايكي جهانده اميدمي مينكا سينوق کرکسني<br />
Âlem bütün cennet olsa, bütün hûrîler karşılamağa gelse,<br />
Allah bana nasîp eylese, bana sen gereksin.<br />
Cennete gireyim cevlân eyleyim, ne hûrîlere nazar eyleyim<br />
Onu bunu ben ne eyleyim, bana sen gereksin.<br />
Hoca Ahmed benim adım, gece gündüz yanar odum,<br />
İki cihânda umudum, bana sen gereksin.<br />
36حکمت<br />
حممدين بيلينك ذايت عرب دور<br />
طريقتين يويل کل ادب دور<br />
حقيقت بيلمكان آدم اميس دور<br />
بيلينكز هيچ نيمه کا اوخشاماس دور<br />
بيلينك بيچون ايرور هم يب چکونه<br />
و يب شبهه ايرور هم يب منونه<br />
قهرالنسه قيلور يري بريله يکسان<br />
بوالدور زلزله يري بريله آمسان<br />
بريور بولسه توکامنس نعمت بار<br />
رحم قيلسه بيلينكيز رمحت بار<br />
36. Hikmet<br />
Muhammed’in bilin zâtı Araptır,<br />
Tarîkatın yolu bütün edeptir.<br />
Hakikat bilmeyen insân değildir<br />
Biliniz hiçbir şeye benzemezdir.<br />
Bilin be-çün olur hem bi-çigüne;<br />
Ve bi-şübhe olur hem bî-numûne<br />
Kahırlansa, eyler yer ile yeksân;<br />
Olmakta zelzele yer ile gökler.<br />
Rahmet eylese, biliniz, rahmeti var;<br />
Verir olsa, tükenmez nimeti var.<br />
114
حممدين صفت قيلسم کمينه<br />
اناسيين آيت بيلكيل امينه<br />
اتاسي آيت عبدهللا ايکان دور<br />
انادين توغمايني اولكان ايكاندور<br />
حممدين بابسي ساقالغاندور<br />
يالنكاچ آچالرين يوقالکاندور<br />
بابسني بيلسنکيز عبداملطلب<br />
کونكلده ساقالكاي سيز خيشي بيليب<br />
باباسيين اتاسي ايردي هاشيم<br />
ايشيتكانده اقادور کوزده ياشيم<br />
بيلينك تورتونچي سي دور عبد مناف<br />
آالرين بيلسه هر کيم کونكلي دور صاف<br />
رسول ين بيلسه هر کيم تورت پشتني<br />
قيامتده كزار سيكز هبشتني<br />
باباسي ييت ياشيده اولوب دور<br />
رسولين عمي سيکا برييب دور<br />
ابوطالب علي ين آته سي دور<br />
قاموغ اعرايب الرين کاته سي دور<br />
ابوطالب بوالدور ايش باشيده<br />
حممد اولتورور دامي قاشيده<br />
Muhammed’i târif eylesem kemîne,<br />
Anasının adı bil Âmine<br />
Babasının adı Abdullah’tır<br />
Anadan doğduğunda anası ölmüştür.<br />
Muhammed’i dedesi korumuştur<br />
Çıplak açları yoklayandır.<br />
Dedesi biliniz Abdulmuttalîb;<br />
Gönülde saklayınız iyi bilip.<br />
Dedesinin babası idi Hâşim;<br />
İşitince akmakta gözde yaşım.<br />
Biliniz dördüncüsüdür Abdulmenâf;<br />
Onları bilse her kim, gönlüdür sâf.<br />
Rasûl’un bilse her kim dört ceddini,<br />
Kıyâmette gezer sekiz cennetini<br />
Babası yedi yaşında ölmüştür;<br />
Rasul’u amcasına vermiştir.<br />
Ebû Tâlib Alî’nin babasıdır;<br />
Bütün Arabların büyüğüdür.<br />
Ebû Tâlib olmakta iş başında,<br />
Muhammed oturur dâimâ karşısında<br />
115
حممدين ياشي اون يت بولدي<br />
که اول وقتده خدجيه آين کوردي<br />
حممدين بيلينك کيم مثل شونقار<br />
خدجيه آين کوروب بوالدور زار<br />
خدجيه کونکليده آين سويادور<br />
حممد عشقيده ايچي کويادور<br />
کيچه کوندوز تيالر آين خدادين<br />
بيلينکيز عاقبت تابت مرادين<br />
کورونکيزالر خداين شيوه سيين<br />
حممد باقغان ايکان تيوه سي ين<br />
خدجيه غه رسول چاكر بولوبتور<br />
بو باعث بريله بيل آين آليب دور<br />
خدجيه ين خدا خبتني آچيب دور<br />
رسول ين باشيغه درالر ساچيب دور<br />
رسول ين ياشالري قرقه يتيب دور<br />
كه اندين سونك خدادين وحي يتيب دور<br />
كه آندين سونك حممد بولدي پادشاه<br />
رسول ين كونكليده يار بولدي هللا<br />
حممدين ايشني هللا بيتوردي<br />
خاليق بارچه سي اميان کيتوردي<br />
Muhammed’in yaşı on yedi oldu;<br />
Ki o vakit Hatice O’nu gördü.<br />
Muhammed’i bilin ki şâhın misâli<br />
Hatice O’nu görüp olmakta ağlamaklı.<br />
Hadîce gönlünde O’nu sevmektedir<br />
Muhammed Aşkında içi yanmaktadır.<br />
Gece gündüz diler O’nu Allah’tan;<br />
Biliniz sonunda buldu murâdın.<br />
Görünüz Allah’ın işini<br />
Muhammed bakmakta iken devesini,<br />
Hatice’ye Rasûl çâker olmuştur,<br />
Bu sebeple bil sen O’nu almıştır.<br />
Hatice’nin Allah bahtını açmıştır;<br />
Rasûl’un baçına inciler saçmıştır.<br />
Rasûl’un yaşları kırka varmıştır,<br />
Ki ondan sonra Allah’dan vahy yetmiştir.<br />
Ki ondan sonra Muhammed oldu sultân<br />
Rasûl’un gönlünde yâr oldu Allah.<br />
Muhammed işini Allah yazdırdı;<br />
İnsanların hepsi imân getirdi.<br />
116
رسول ين باشيده بولدي عمامه<br />
كمال تابت اوتوز اوچ مينك صحابه<br />
رسول غه بارچه سي خذمت قيالدور<br />
ادب بريالن يوروب عزت قيالدور<br />
رسول آلديغه بري يتيم كيليب دور<br />
غريب و مبتال مني ديب ايتيب دور<br />
رحم قيلدي رسول آين حاليغه<br />
تيالكانني آين بريدي قوليغه<br />
رسول ايدي انكا مني هم يتيم مني<br />
يتيم ليكده غريبليغ ده يتيب مني<br />
حممد ايديالر هر کيم يتيم دور<br />
بيلينكالر اول ميين خاص امتيم دور<br />
يتيمين كورسنكيز آعريتمنکيزالر<br />
غريبين كورسنكيز داغ ايتمنکيزالر<br />
يتيمالر بو جهانده خوار ايكاندور<br />
غريبالرين ايشي دشوار ايكاندور<br />
غريبالرين ايشي دامي سلوك دور<br />
تريك ايرمس غريب مثل اولوك دور<br />
خداييغه غريبالر بيلكولوك دور<br />
غريبين ايرته اخشام سوركولوك دور<br />
Rasûl’un başında oldu imâme;<br />
Kemâl buldu otuz üç bin Sahâbe.<br />
Rasûl’a hepsi hizmet eylemektedir,<br />
Edep ile yürüyüp izzet eylemektedir.<br />
Rasûl önüne bir Yetîm gelmiştir<br />
Garîb ve müptelâyım deyip söylemiştir.<br />
Râhim eyledi Rasûl onun hâline;<br />
Dileğini onun verdi eline.<br />
Rasûl dedi ona: “Ben de yetimim;<br />
Yetimlikte, Garîblikte yetişmişim.”<br />
Muhammed demiştir: “Her kim yetimdir,<br />
Biliniz, o benim hâs ümmetimdir.”<br />
Yetimi görseniz, incitmeyiniz;<br />
Garîbi görseniz, dağ etmeyiniz.<br />
Yetimler bu cihânda ezilmiştir,<br />
Garîblerin işi zordur.<br />
Garîblerin işi dâimâ riyâzettir<br />
Diri değil, Garîb ölü gibidir.<br />
Allah’a Garîbler bellidir<br />
Garîbi sabâh akşam sormuştur.<br />
117
صفت قيلسام علي شري خدادور<br />
که مششري بريله كافرين قرادور<br />
کافرالرين قيلور اميانغه دعوت<br />
بريادور هر زمان اسالمكا قوّت<br />
که مؤمن بولغانني آليب كيالدور<br />
قبول قيلماغانني چاپيب كيالدور<br />
که مششري قولغه آليب مينسه دلدل<br />
توشادور قوم کافرالرغه غلغل<br />
قوليده كي يراغي ذوالفقاري<br />
چاپوشقانده اوزالور قرق قاري<br />
عليين بار ايدي اون سيكيز اوغلي<br />
اين هر قايسي سي دور كاته توغلي<br />
علي اسالم اوچون قانالر يوتادور<br />
که اسالم توغي ين حمكم توتادور<br />
خواجه امحد بيل غريبليككا توشوب دور<br />
رسول اوالديغه سوزالر قاتيب دور<br />
Târif eylesem, Alî Allah’ın arslanıdır<br />
Ki kılıç ile kâfiri kırmıştır.<br />
Kâfirleri eyler imâna dâvet;<br />
Vermektedir her zamân İslâm’â kuvvet.<br />
Ki mümin olanını alıp gelmektedir;<br />
Kabûl kılmayanını kırıp gelmektedir.<br />
Ki kılıç ele alıp binse Düldül’e<br />
Düşmektedir kâfir kavimlerine velvele<br />
Elindeki silâhı Zülfikâr’ı,<br />
Savaşanda uzar kırk arşın.<br />
Alî’nin var idi on sekiz oğlu;<br />
Onun her hangisidir büyük tuğlu,<br />
Alî İslâm için kanlar yutmaktadır;<br />
İslâm’ın tuğunu sıkı tutmaktadır.<br />
Hoca Ahmed bil garîbliğe düşmüştür,<br />
Rasûl evlâdına sözler katmıştır.<br />
37حکمت<br />
الكذاب ال امىت دئدى بيلينك حممد<br />
يالغانچىالر قومىىن امّت دميس حممد<br />
37. Hikmet<br />
“El-kezzâbu lâ ûmmeti” dedi, bilin Muhammed;<br />
Yalancılar kavmini ümmet demez Muhammed.<br />
118
توغرى يوركان قليىن حقىن ايزالب يوىلىن<br />
راست يوركان قليىن امت ديكاى حممد<br />
هركيم امّت من ديسه رسول ايشني قوميسه<br />
شفاعت كوىن بولسه حمروم قوميس حممد<br />
تنكرى تعاىل سوزين رمول هللا سنتني<br />
اينامناكان امتني امت دميس حممد<br />
امّت من ديب يورورسن بويروغينی قيلمس سن<br />
نچوك امد توتارسن آنده سورمس حممد<br />
مشكل دور عاصى بنده امت دميسه آنده<br />
رسوا بولور حمشرده امت دميس حممد<br />
امّت ديكاى حممد چني سوزالسه قول امحد<br />
تانكال بولسه قيامت حمروم قوميس حممد<br />
Doğru giden kulunu, Hakk’ın arayıp yolunu,<br />
Doğru yürüyen kulunu ümmet diyecek Muhammed.<br />
Her kim “Ümmetim” dese, Rasûl işini bırakmasa<br />
Şefâat günü olsa, mahrûm bırakmaz Muhammed.<br />
Tanrı Teâlâ sözünü, Rasûlullah sünnetini<br />
İnanmayan ümmetini ümmet demez Muhammed.<br />
Ümmetim diye yürürsün, buyruğunu yapmazsın,<br />
Nasıl ümit edersin, orada sormaz Muhammed.<br />
Müşküldür âsî kul, ümmet demese orada,<br />
Rezil olur mahşerde, ümmet demez Muhammed.<br />
Ümmetim der Muhammed, gerçek söylese Kul Ahmed,<br />
Sabâha olsa Kıyâmet mahrûm bırakmaz Muhammed.<br />
38حکمت<br />
نور خدا دوست خدا اول مصطفي<br />
كيم الر اوچون کيلدي رسول بيلكدينكز مو<br />
درود خدا ورد خدا حق مصطفي<br />
كيم الر اوچون کيلدي رسول بيلكدينكز مو<br />
38. Hikmet<br />
Allah nûru, Allah dostu o Mustafâ<br />
Kimler için geldi Rasûl bildiniz mi?<br />
Allah selâmı, Allah zikri Hakk Mustafâ,<br />
Kimler için geldi Rasûl bildiniz mi?<br />
119
كيم الر اوچون كريان قيلدي کوزالريين<br />
امت اوچون بريان قيلدي اوزالريين<br />
امت بولسانك انكال اوشبو سوزالريين<br />
كيم الر اوچون کيلدي رسول بيلكدينكز مو<br />
ييغالي ييغالي يوز كوزالري ششت كورينك<br />
قيام توروب اياغالري ششت كورينك<br />
امت اوچون قايغو حمنت چيكت كورينك<br />
كيم الر اوچون کيلدي رسول بيلكدينكز مو<br />
ايا دوستالر موين بيلور امت قاين<br />
اكر بيلسنك آندين ارتوق نعمت قاين<br />
قيامت کون آندين اوزا شفقت قاين<br />
كيم الر اوچون کيلدي رسول بيلكدينكز مو<br />
امت بولوب رسول قدرين بيلدينكزمو<br />
تن جان بريله سنت الرين قيلدينكزمو<br />
رسول اوچون زار اينکرابان اومتدينك مو<br />
كيم الر اوچون کيلدي رسول بيلكدينكز مو<br />
هيهات هيهات سعادت دور اول مصطفي<br />
هيهات هيهات غنيمت دور اول مصطفي<br />
هيهات هيهات عنايت دور اول مصطفي<br />
كيم الر اوچون کيلدي رسول بيلكدينكز مو<br />
قول خواجه امحد سوزالر سوزونك تليم قفا<br />
امت الرمي قيلغيل وفا قيلمه جفا<br />
امت كا مونداغ ديدي حق مصطفي<br />
كيم الر اوچون کيلدي رسول بيلكدينكز مو<br />
Kimler için yaşlı eyledi gözlerini,<br />
Ümmet için yanık eyledi özlerini,<br />
Ümmet olsan anla bu sözlerini,<br />
Kimler için geldi Rasûl bildiniz mi?<br />
Ağlaya ağlaya yüz gözleri şişti görün,<br />
Kıyâmda durup ayakları şişti görün,<br />
Ümmet için kaygı sıkıntı çekti görün,<br />
Kimler için geldi Rasûl bildiniz mi?<br />
Ey dostlar bunu bilir ümmet hani,<br />
Eğer bilsen ondan fazla nimet hani,<br />
Kıyâmet günü ondan geçen şefkat hani,<br />
Kimler için geldi Rasûl bildiniz mi?<br />
Ümmet olup Rasûl değerini bildiniz mi?<br />
Ten-cân ile sünnetlerini yaptınız mı?<br />
Rasûl için ağlayıp inleyerek geçtiniz mi?<br />
Kimler için geldi Rasûl bildiniz mi?<br />
Heyhat heyhat sâadetdir o Mustafâ,<br />
Heyhat heyhat ganîmettir o Mustafâ,<br />
Heyhat heyhat inâyettir o Mustafâ,<br />
Kimler için geldi Rasûl bildiniz mi?<br />
Kul Hoca Ahmed söyler sözünle dilim kefâ,<br />
Ümmetlerim eyle vefâ kılma cefâ,<br />
Ümmetine böyle dedi Hakk Mustafâ,<br />
Kimler için geldi Rasûl bildiniz mi?<br />
120
39حکمت<br />
بيزدين درود بسيار يا مصطفى حممد<br />
حتيات ىب مشار يا مصطفى حممد<br />
يا سيد املرسلني يا خامت النبيني<br />
يا هادى املضلني يا مصطفى حممد<br />
يا ايها املدثر حق ايدى قم فانذر<br />
و ربک فكرب يا مصطفى حممد<br />
حضرتده سني معظم قربتده سني مكرم<br />
انبياغه مقدم يا مصطفى حممد<br />
سني سني حبيب خالق حق درکاهىغه اليق<br />
خالصة خاليق يا مصطفى حممد<br />
اصل وجود آدم مرسل نىب خامت<br />
راز هنانغه حمرم يا مصطفى حممد<br />
طوبی قاب قوسني قمری باغ کونني<br />
برچه غه قرت عينني يا مصطفى حممد<br />
عرشى كرسيدين آشقان حضرتيكا اوالشقان<br />
توقسان مينك راز ايتوشكان يا مصطفى حممد<br />
يري کوك ايرور مأمورينك صحابهالر منظورينك<br />
مجله امت مغفورينك يا مصطفى حممد<br />
39. Hikmet<br />
Bizden sonsuz Selâm yâ Mustafâ Muhammed,<br />
Tahiyyat-ı bî şumar yâ Mustafâ Muhammed.<br />
Yâ Rasûller Efendisi, yâ Nebilerin sonuncusu,<br />
Yâ sapıtmışların doğrultucusu yâ Mustafâ Muhammed.<br />
Ya “Eyyühel müddessir” Hakk dedi “Kum feenzir”,<br />
“Ve rabbike fekebbir” yâ Mustafâ Muhammed.<br />
Yüce hazrettesin keremli gurbettesin,<br />
Peygamberlerin öncüsü yâ Mustafâ Muhammed.<br />
Sen’sin Hâlık’ın sevgilisi, Hakk dergâhına lâyık,<br />
Yaratılmışların özü yâ Mustafâ Muhammed.<br />
İnsan varlığının aslı, Rasûl ve nebîlerin sonuncusu,<br />
Gizli niyâza mâhrem yâ Mustafâ Muhammed.<br />
“Kâbe-kavseyn”in tubası, kevneyn bağının ayı,<br />
Herkese kurret ayneyn yâ Mustafâ Muhammed.<br />
Arş ve kűrsiden aşan Hazret’ine ulaşan,<br />
Doksan bin niyâz söyleyen yâ Mustafâ Muhammed.<br />
Yer gök yürür me’mûrundur, sahâbeler manzurun,<br />
Bütün ümmet mağfurun yâ Mustafâ Muhammed.<br />
121
هر کيمکا بولسه ميلينک کوتارور حق عذابني<br />
عامل سينينک طفيلينک يا مصطفى حممد<br />
هر كيم سينكا سيغينور متوغدين اول قوتولور<br />
اومچاخ سرى اوالنور يا مصطفى حممد<br />
جانيم فداسى قيلسام خوشنودلوقيىن آلسام<br />
ارمان يوق ايردی اولسام يا مصطفى حممد<br />
کرچه كوبتور گناهيم كيچوركاى سني اهليم<br />
سني سني ميىن پناهيم يا مصطفى حممد<br />
يارب نچوك قيلغاميني شفاعتني قولكاى مني<br />
امىتدين بولغاميني يا مصطفى حممد<br />
امتدين بولغانالر شفاعتني قولغانالر<br />
اهل هبشت بولغانالر يا مصطفى حممد<br />
امحد مرادی سني سني ذكرى و يادى سني سني<br />
ايشالر كشادى سني سني يا مصطفى حممد<br />
Her kime olsa meylin kaldırır Hakk Azâbını,<br />
Âlem senin tufeylin yâ Mustafâ Muhammed.<br />
Her kim sana sığınır cehennemden o kurtulur,<br />
Cennet’e doğru yollanır yâ Mustafâ Muhammed.<br />
Cânımı fedâ eylesem hoşnûdluğunu alsam,<br />
Üzüntü yoktur ölsem yâ Mustafâ Muhammed.<br />
Gerçi çoktur günâhım affedesin Allah’ım,<br />
Sensin benim sığınağım yâ Mustafâ Muhammed.<br />
Yâ Rab nasıl eyleyim şefâatini alayım,<br />
Ümmetinden olayım yâ Mustafâ Muhammed.<br />
Ümmetinden olanlar Şefâatini alanlar,<br />
Cennet ehli olanlar yâ Mustafâ Muhammed.<br />
Ahmed’in murâdı sensin zikri ve yâdı sensin,<br />
İşlerin anahtarı sensin yâ Mustafâ Muhammed.<br />
40حکمت<br />
اون سيكز مينك عاملغه سرور بولغان حممد<br />
اوتوز اوچ مينك اصحابغه رهرب بولغان حممد<br />
يالنكاچ آچليقغه قناعت ليک حممد<br />
عاصى جاىف امتغه شفاعت ليک حممد<br />
40. Hikmet<br />
On sekiz bin âleme server olan Muhammed;<br />
Otuz üç bin ashâba rehber olan Muhammed.<br />
Çıplaklık ve açlığa kanaatlı Muhammed;<br />
Âsî, câfi ümmete şefâatlı Muhammed.<br />
122
تونالر ياتيب ايومس تالوت ليک حممد<br />
غريب برله يتيمغه مروّت ليک حممد<br />
يولدين آزغان گمراهغه هدايت ليک حممد<br />
مهم توشسه هر كيمكا كفايت ليک حممد<br />
ابوجهل هلبغه سياست ليک حممد<br />
مالمتىن صابوىن سالمت ليک حممد<br />
مناز روزه قيلغوچى عبادت ليک حممد<br />
تينماى تسبيح ايتكوچى رياضت ليک حممد<br />
ملعون لعني شيطانغه سياست ليک حممد<br />
شريعتىن يوليغه عنايت ليک حممد<br />
طريقتغه رهنما ارادت ليک حممد<br />
حقيقتكا مقتدا اجازت ليک حممد<br />
دعاالرى مستجاب اجابت ليک حممد<br />
ميانليغغه خيشيليق كرامت ليک حممد<br />
توفيق بريکان ظاملكا جاللت ليک حممد<br />
سجده قيلغان ايکيليب اطاعت ليک حممد<br />
بيش وقت مناز قيلغانده امامت ليک حممد<br />
معراج آشيب بارغانده شهادت ليک حممد<br />
عرش کرسی بازاری عنايت ليک حممد<br />
سيکيز هبشت ايکاسی واليت ليک حممد<br />
Geceleri yatıp uyumaz, tilâvetli Muhammed;<br />
Garîb ile yetime mürüvvetli Muhammed.<br />
Yoldan azan günâhkâra hidâyetli Muhammed;<br />
Muhtâç düşse herkese, kifâyetli Muhammed.<br />
Ebû Cehl ve Ebû Leheb’e siyâsetli Muhammed;<br />
Melâmetin sabunu, selâmetli Muhammed.<br />
Namâz, oruç kılıcı, ibâdetli Muhammed;<br />
Dinmeyip tesbîh söyleyici, riyâzetli Muhammed<br />
Lânetli, lanetlenmiş şeytâna siyâsetli Muhammed;<br />
Şeriatın yoluna inâyetli Muhammed.<br />
Tarikate yol gösterici, irâdetli Muhammed;<br />
Hakikate muktedâ, icâzetli Muhammed.<br />
Duâları müstecap, icâbetli Muhammed;<br />
Kötülüğe iyilik, kerâmetli Muhammed.<br />
Tevfîk veren zâlime, celâletli Muhammed;<br />
Secde kılan eğilip, itâatlı Muhammed.<br />
Beş vakit namâz olduğunda imâmetli Muhammed;<br />
Mirâc aşıp vardığında şehâdetli Muhammed.<br />
Arş ve Kürsü pazarı, inâyetli Muhammed;<br />
Sekiz cennet sâhibi velâyetli Muhammed.<br />
123
41. Hikmet 41حکمت<br />
مسکني امحد قليغه کتابت ليک حممد<br />
يتيم فقري غريبغه سخاوت ليک حممد<br />
باشيغه توشوب نعرة سوداى حممد<br />
من آىن اوچون كوييده شيداى حممد<br />
كيم امىت دور محد و ثنا تينماين ايتور<br />
پاكا صمدا قيل مىن رسواى حممد<br />
كونكلومكا ساليب عشق حمبتىن اهليم<br />
قيلغيل مىن سني عاشق يكتای حممد<br />
مانندة جمنون كيچوروب ايكى جهاندين<br />
ديوانه قيليب قيل مىن رسواى حممد<br />
اولتوركيل كويدوركيل هر حمنىت سالغيل<br />
اول روز جزا قيل مىن شيداى حممد<br />
دامي غم امت يدى و ميادى نعمت<br />
کرامىت دور سن قاىن غم های حممد<br />
امت ديبان كيچه كوندوز يدى حسرت<br />
كوكسيدين چقارور پر خوىن دهلاى حممد<br />
امت کناهيىن تيالب او شاهى شاهنشاهى<br />
اول روزى جزا بوالر اول دادخواهى حممد<br />
Miskîn Ahmed kuluna kitâbetli Muhammed;<br />
Yetîm, fakîr, garîbe sehâvetli Muhammed.<br />
Başıma düşüp nara-ı sevdâ-yı Muhammed,<br />
Ben onun için yolunda şeydâ-yı Muhammed.<br />
Kim ümmeti ise durmadan hamd ve senâ söyler,<br />
Yâ Samed eyle beni nisva-ı Muhammed.<br />
Gönlüme koyup aşk sevdâsını Allah’ım,<br />
Eyle beni sen âşık-ı yektâ-yı Muhammed.<br />
Mecnûn misâli geçirip iki cihândan,<br />
Divâne eyleyip eyle beni rüsvâ-yı Muhammed.<br />
Öldür, yandır, her sıkıntıyı gönder,<br />
O cezâ günü eyle beni şeydâ-yı Muhammed.<br />
Her zamân ümmet derdini yedi, yemedi nimet,<br />
Kerâmetidirsin hani gamhâ-yı Muhammed.<br />
Ümmet diyerek gece gündüz çekti hasret,<br />
Göğsünden çıkarır pûrhûn-ı dilhâ-yı Muhammed.<br />
Ümmetin günâhını dileyip o Şâhların Şâhı,<br />
O cezâ günü yok bizde pervâ-yı Muhammed.<br />
124
كيچكيل مهه دين ايزله حممدىن رضاسني<br />
وهللا بوالسن حلظه ده كوياى حممد<br />
سندين تيالكيم بولدور اى خالق بيچون<br />
سالغيل قوالغيمغه مىن غوغاى حممد<br />
من اورکواليني خوش كرمينكدين سىن هللا<br />
بري قطره تاتورغيل منكا دريا حممد<br />
يول بريکوچى رمحن رحيم غافر ستار<br />
قيلمه مىن شرمندة گمراهى حممد<br />
بري قطرة مى اوّل جام الستدين منكا انعام<br />
قيلغيل بوالين محدينكا داناى حممد<br />
روى سيهنك سور قدمى پري مغانغه<br />
لطف ايتسه بريور ديدة بيناى حممد<br />
مقصودميه يتكور مىن اى خالق بيچون<br />
من در طلب زلف مسن ساى حممد<br />
يوزدين كوتاريب پردهىن امحد سرى باقغيل<br />
من بندة اول موى سيه پاى حممد<br />
مسكني يسوى آرزوى روضة حضرت<br />
بولغاميو مُيَسّر خاك كف پاى حممد<br />
Vazgeç herşeyden ara Muhammed’in rızasını,<br />
Vallahi bulasın anında gûyâ-yı Muhammed.<br />
Sen’den dileğim budur ey Hâlık,<br />
Koy kulağıma benim gavgâ-yı Muhammed.<br />
Ben savrulayım hoş keremînden senin Allah,<br />
Bir damla tatdır bana deryâ-yı Muhammed.<br />
Yol verici Rahmân-Rahîm, Gafur ve Settâr,<br />
Kılma beni pîşmân-ı gümrâh-ı Muhammed.<br />
Bir damla su o elest kadehinden bana bağış,<br />
Eyle olayım hamdine dânâ-ı Muhammed.<br />
Kara yüzünü sür Pîr -i Kâmil’in ayak izine,<br />
Lutfetse verir dide-i bînâ-yı Muhammed.<br />
Maksadıma erdir beni ey Hâlık,<br />
Ben tâlibiyim zülf-ü semen sâ Muhammed.<br />
Yüzden kaldırıp perdeyi Miskîn’e doğru bak,<br />
Ben o kuluyum o mûy-ı siyâh pâ-yı Muhammed.<br />
Miskîn Yesevî arzû-yı ravza-ı Hazret,<br />
Olur mu müyesser hak-i kef i pa-ı Muhammed.<br />
125
42حکمت<br />
کوركان زمان اينانكان ابابكر صديق دور<br />
اوستون بولوب تيانكان ابابكر صديق دور<br />
مونكالشقانده ييغالكان قلوقغه بيل باغالغان<br />
ايچي بغري ين داغالغان ابابكر صديق دور<br />
بري قوليدين قيتماکان سرين هر کيز ايتماکان<br />
غافل بولوب يامتاكان ابابكر صديق دور<br />
جان جانانغه قاوشورکان قزين قولدين تابشورکان<br />
قول قاوشوروب يالباركان ابابكر صديق دور<br />
ايتكان سوزيكا ييتكان نفس هوادين كيتكان<br />
حق رسول ين بريکيتكان ابابكر صديق دور<br />
حممدكا قني اتا قيلكان اميس هيچ خطا<br />
بوينيغه سالغان پوطا ابابكر صديق دور<br />
قول خواجه امحد قيل تصديق يار غارين قيل تفريق<br />
عارفليكده بيل صادق ابابكر صديق دور<br />
42. Hikmet<br />
Gördüğü zamân inanan Ebâ Bekr-i Sıddîk’dır<br />
Üstün olup dayanan Ebâ Bekr-i Sıddîk’dır;<br />
Dertleşende ağlayan, kulluğa bel bağlayan,<br />
İç bağrını dağlayan Ebâ Bekr-i Sıddîk’dır;<br />
Bir sözünden dönmeyen, sırrını aslâ demeyen,<br />
Gâfil olup yatmayan Ebâ Bekr-i Sıddîk’dır;<br />
Cân cânana kavuşturan, kızını elden veren,<br />
El bağlayıp yalvaran Ebâ Bekr-i Sıddîk’dır;<br />
Dediği sözüne yeten, nefs ve hevâdan giden,<br />
Hak Rasûl’u güçlendiren Ebâ Bekr-i Sıddîk’dır;<br />
Muhammed’e kayınbaba, kılmış değil hiç hatâ,<br />
Boynuna koyan futa Ebâ Bekr-i Sıddîk’dır;<br />
Kul Hoca Ahmed tasdîk eyte, mağara dostunu ayrı tut,<br />
Âriflikte bil sâdık Ebâ Bekr-i Sıddîk’dır;<br />
43حکمت<br />
ايكنچي سي يار بولغان عدالت ليک عمردور<br />
مؤمن ليغ ده يار بولغان عدالت ليک عمر دور<br />
43. Hikmet<br />
İkincisi dost olan adâletli Ömer’dir;<br />
Müminlikte dost olan adâletli Ömer’dir.<br />
126
بالل غه اذان ايتورکان شريعت ين بيلدوركان<br />
دين سوزيين اوقتورکان عدالت ليک عمر دور<br />
کعبه ايشيكني آچدركان بارچه بت ين سيندورکان<br />
رسولكونكلني تيندوركان عدالت ليک عمر دور<br />
شريعت ين باش توتقان طريقت ين راست توتقان<br />
حقيقت ين خوب بيلكان عدالت ليک عمر دور<br />
اوغلني چرالب كيلتورکان دره اوروب اوت اولتوركان<br />
عدل قيليب يول سورکان عدالت ليک عمر دور<br />
چراغ بولوب اومچاکان دين يوليدين يامناکان<br />
ناحق ايشين ايتماكان عدالت ليک عمر دور<br />
مسکني امحد قيلکيل ياد قيلكيل عجزينکين بنياد<br />
شايد روحي شاد قيلكاي عدالت ليک عمر دور<br />
Bilal’e ezan okutan, şeriatı bildiren,<br />
Din sözünü anlatan adâletli Ömer’dir.<br />
Kâbe kapısını açtıran, bütün putları kırdıran,<br />
Rasûl gönlünü dindiren adâletli Ömer’dir.<br />
Şeriâtı gözeten, tarikatı doğru tutan,<br />
Hakîkati iyi bilen adâletli Ömer’dir.<br />
Oğlunu azarlayıp getiren, kırbaç vurup öldüren,<br />
Adalet eyleyip yol soran adâletli Ömer’dir.<br />
Çıra olup sönmeyen, din yolundan dönmeyen,<br />
Haksız işi eylemeyen adaledi Ömer’dir.<br />
Miskîn Ahmed eyle yâd, eyle aczini beyân,<br />
Belki rûhu eyler şâd, adâletli Ömer’dir.<br />
44حکمت<br />
اوچونچي دوست يار بولغان عثمان باحيا دور<br />
هر نفس ده يار بولغان عثمان باحيا دور<br />
حق رسول ين دامادي دينميزين آبادي<br />
بنده الرين آزادي عثمان باحيا دور<br />
44. Hikmet<br />
Üçüncü dostu yar olan hayâ sâhibi Osmân’dır<br />
Her nefeste yar olan hayâ sâhibi Osmân’dır.<br />
Hak Rasûl’ûn damadı, dinimizin âbadı,<br />
Kölelerin azad edicisi hayâ sâhibi Osmân’dır.<br />
127
اوقوغاين شاطيب آيت حديث كاتيب<br />
منرب اوزره خطييب عثمان باحيا دور<br />
مناجايت کوه طور آلغانالري ايكي نور<br />
ايتقانالري بارچه در عثمان باحيا دور<br />
کوبالر االرکا کيلدي قومياديالر شهزاده<br />
شهيد بولدي دهه ده عثمان باحيا دور<br />
توصيف قيلدينك عثمانين خواجه امحد سني اين<br />
يوقتور شك و گماين عثمان باحيا دور<br />
Okuduğu şâtibi, âyet, hadîs kâtibi,<br />
Minber üstünde hatibi hayâ sâhibi Osmân’dır.<br />
Münâcâtı kûh-ı Tûr, aldıkları iki nûr,<br />
Dedikleri bütün inci hayâ sâhibi Osmân’dır.<br />
Çoklar gelip yaya, koymadılar şehzâde,<br />
Şehîd eylediler orada, hayâ sâhibi Osmân’dır.<br />
Târif eyledin Osmân’ı, Hoca Ahmed sen onu,<br />
Yoktur şüphesi, gümânı, hayâ sâhibi Osmân’dır.<br />
45حکمت<br />
تورتونچي سي يار بولغان شري خدا علي دور<br />
هم معراجده يار بولغان شري خدا علي دور<br />
ايتكان سوزي رمحاين كورسنك يوزي نوراين<br />
کورسنک يوزين نوراين کافرالرين قراين<br />
مهت قوري بيليده موليم يادي تيليده<br />
ذوالفقاري ايلكيده شري خدا علي دور<br />
منيب چيقسه دلدلغه يريكا توشار زلزله<br />
كافرالرغه غلغله شري خدا علي دور<br />
45. Hikmet<br />
Dördüncüsü dost olan Hakk arslanı Alî’dir,<br />
Hem Mirâc’da yar olan Hakk arslanı Alî’dir.<br />
Dediği sözü rahmânî, görsen yüzü ûrânî,<br />
Kâfîrlerin kıranı Hakk arslanı Alî’dir.<br />
Himmet kuşağı belinde, Mevlâ’m yâdı dilinde,<br />
Zülfikâr’ı elinde Hakk arslanı Alî’dir.<br />
Binip çıksa Düldül’e, yere düşer zelzele,<br />
Kâfirlere velvele, Hakk arslanı Alî’dir.<br />
128
دمشن الركا مقابل بولدي كافرغه قاتل<br />
زايل قيلكان باطل ين شري خدا علي دور<br />
رمحت قيلكاي بري و بار هرنه قيلسه ايركي بار<br />
خواجه امحدكا مددكار شري خدا علي دور<br />
Düşmanlara mukâbil, oldu kâfire kâtil,<br />
Kılan bâtılı zâil Hakk arslanı Alî’dir.<br />
Rahmet eyleye Bir ve Var, her ne kılsa gücü var,<br />
Hoca Ahmed’e mededkâr Hakk arslanı Alî’dir.<br />
46حکمت<br />
بري كون كيلدي ابوبكر سلمان بيالن<br />
حق مصطفي رازين آچت رمحن بيالن<br />
بارچه بارور بو دنيادين ارمان بيالن<br />
ايلكني بولوب حقه واصل بوملاق اوچون<br />
عزرائل بري كون كيلدي فرمان بيالن<br />
فاطمه سالم بريدي اكرام بيالن<br />
حق مصطفي مشغول بولدي اميان ييالن<br />
اسّيغ تن دين عزيز جان ين بريماق اوچون<br />
رسول ايدي صحابه الر حبيل بولونك<br />
آخرت قه اوالندوق سيز انوق بيلينك<br />
روزه توتونك مناز اوقونك زكوه بريينك<br />
جهنمدين اوزين آزاد قيلماق اوچون<br />
دوشنبه كون حق مصطفي دنيا قويدي<br />
حق تعايل فرماين غه بويون سوندي<br />
ابن عباس سوين قويدي علي يودي<br />
اومچاخ اجيره حله تونني كيماق اوچون<br />
46. Hikmet<br />
Bir gün geldi Eba Bekr Selmân ile<br />
Hakk Mustafâ niyâzını açtı Rahmân ile<br />
Herkes gider bu dünyada üzüntü ile<br />
Elin olup Hakk’a Vâsıl olmak için.<br />
Azrâil bir gün geldi fermân ile<br />
Fatıma Selâm verdi ikrâm ile<br />
Hakk Mustafâ meşgûl oldu imân ile<br />
Sıcak bedenden azîz cânı vermek için.<br />
Rasûl dedi “Sahâbeler sessiz olun,<br />
Âhirete yollandık siz açık bilin,<br />
Oruç tutun, namâz kılın, zekât verin,<br />
Cehennemden özünü azad eylemek için...”<br />
Pazartesi günü Hakk Mustafâ dünyâyı bıraktı,<br />
Hakk Teâlâ fermânına boyununu sundu,<br />
İbn-i Abbâs suyunu koydu, Alî yıkadı,<br />
Cennet içinde hulle giysisini giymek için.<br />
129
هللا ديبان صحابه الر تربانديالر<br />
پيغمربين جنازه سني کوتارديالر<br />
اول سدره املنتهي غه اشورديالر<br />
عرش اوستيغه تيكوروبان قومياق اوچون<br />
آمسانده كي فرشته الر يريكا ايندي<br />
پيغمربين نوري بريالن عامل تولدي<br />
بابام تيو فاطمه کريان قالدي<br />
باباسيدين يتيم بولوب قاملاق اوچون<br />
قول خواجه امحد گوهر ينكليغ حكمت ايدي<br />
ايرانالركا خذمت قيليب نظر تابدي<br />
توقسان توقوز مينك حكمت ايتيب داستان قيلدي<br />
داستان قيليب بوستان ايچره يورماق اوچون<br />
Allah diyerek sahâbeler hareketlendiler,<br />
Peygamberin cenâzesini kaldırdılar,<br />
O “Sidretü’l-müntehâ”ya aşırdılar,<br />
Arş üstüne çıkararak koymak için.<br />
Göklerdeki melekler yere indi,<br />
Peygamberin nûru ile âlem doldu,<br />
“Babam” diye Fâtıma ağladı,<br />
Babasından Yetîm olup kalmak için.<br />
Kul Hoca Ahmed inci gibi hikmet söyledi,<br />
Erenlere hizmet eyleyip nazar buldu,<br />
Doksan dokuz bin hikmet deyip destân eyledi,<br />
Destân eyleyip cennet bahçesi içine yürümek için.<br />
47حکمت<br />
اول الست بربکم ديکاننده<br />
قالوا بلي ديكانيمين بيالملاس من<br />
و مادينکم ديبان ينه سوركاننده<br />
دينيم اسالم ديكانيمين بيالملاس من<br />
اهليم دين ينه اوچ يول كيلدي خطاب<br />
مؤمن ارواح ربيم سني ديب بريدي جواب<br />
جواب ايتماکاين كافر قيلدي ايزمي وهاب<br />
مني هم جواب ايتكانيم ين بيالملاس من<br />
47. Hikmet<br />
O “elestü bi-Rabbiküm?” dediğinde,<br />
“Kâlû belâ” dediğimi bilemezdim,<br />
“Vemâ dînuküm” diyerek yine sorduğunda,<br />
“Dinim İslâm” dediğimi bilemezdim.<br />
Allah’ımdan yine üç defa geldi hitâp,<br />
Mümin rûhlar “Rabbimsin” deyip verdi cevâp,<br />
Cevâp vermeyeni kâfir eyledi Azîm Vehhâb,<br />
Ben de cevâp verdiğimi bilemezdim.<br />
130
مجله روح كا شول ساعتده فرمان ييت<br />
فرمان بولغاچ دم اومتاين صف قورولدي<br />
كافر چپده مؤمن بنده اونكده توردي<br />
قايسي طرف تورکانيمين بيالملاس من<br />
سجده قيلديب حقدين ينه فرمان بولدي<br />
سجده قيليب بارچه مؤمن اولوش آلدي<br />
سجده قيلماي قالغانالري كافر بولدي<br />
مني هم سجده قيلغانيمين بيالملاس من<br />
اي مؤمن الر ومهي بريالن بولدوم كريان<br />
بو غم بريالن عقليم حريان يوراكيم قان<br />
تندين اوقوب دالدين اوتوب اورتادي جان<br />
نيچوك عالج ايتارميين بيالملاس من<br />
خدامي ين قدريت غه ييتيب بوملاس<br />
شقي سعيد امر قيلدي بيليب بوملاس<br />
طاقت قيليب خلق ايچنده توزوب بوملاس<br />
قايسي طرف كيتارميين بيالملاس من<br />
بريين گرب و بريين ترسا جهود قيلدي<br />
بريين مؤمن بريين كافر يهود قيلدي<br />
عزازيل ين دركاهيدين مردود قيلدي<br />
نه سبب دين قيلغاين ين بيالملاس من<br />
گناهيم كوب تاغ دين آغري طاعتيم آز<br />
طاعت قيلماي عمروم اويت قيش و هم ياز<br />
دركاهي كا بارور بولسام يوقتور نياز<br />
نه يوز بريالن بارارميين بيالملاس من<br />
Bütün ruhlara o sâatte fermân ulaştı,<br />
Fermân olunca, an geçmeden saf kuruldu,<br />
Kâfir solda Müslümân kullar sağda durdu,<br />
Hangi tarafta durduğumu bilemezdim.<br />
Secde eyle diye Hakk’tan yine fermân oldu,<br />
Secde eyleyip bütün müminler pay aldı,<br />
Secde eylemeyip kalanları kâfir oldu,<br />
Ben de secde eylediğimi bilemezdim.<br />
Ey müminler şüphe ile oldum giryân,<br />
Bu gâm ile aklım hayrân yüreğim kan,<br />
Vücuddan geçip gönülden geçip çırpındı Cân,<br />
Nasıl ilâç edeceğimi bilemezdim.<br />
Allah’ımın kudretine yetişip olmaz,<br />
İsyânkâr-itâatkâr emir kıldı bilip olmaz,<br />
Tâkat yetirip halk içinde gezip olmaz,<br />
Hangi tarafa gideceğimi bilemezdim.<br />
Birisini gebr ve birisini tersâ, cühûd eyledi,<br />
Birisini mümin birisini kâfir, yahûdî eyledi,<br />
Şeytânı dergâhından kovulmuş eyledi,<br />
Hangi sebepten eylediğini bilemezdim.<br />
Günâhım çok dağdan ağır ibâdetim az,<br />
İbâdet eylemeyip ömrüm geçti kış ve de yaz,<br />
Dergâhına gidecek olsam yoktur niyâz,<br />
Ne yüz ile gideceğimi bilemezdim.<br />
131
جاندين كيچكان چني عاشق الر اوزين كوردي<br />
روز ازل ينه بريين عاشق قيلدي<br />
لطف كرم ايالب آنكا عشقني سالدي<br />
آنده ديدار كورارميين بيالملاس من<br />
زاهد قيلدي ينه بريين طاعت اوچون<br />
زاهد ينه طاعت قيلمس راحت اوچون<br />
حور غلمان طويب ولدان جنت اوچون<br />
زاهد ديدار كورارميين بيالملاس من<br />
آخرت ين يراغي ين قيالملادمي<br />
يول الر اوزاق يول آزوقني آالملادمي<br />
جاندين كيچيب حق امريين قيالملادمي<br />
آزوق سزين بارارميين بيالملاس من<br />
تومياي قالدمي دم اومتايني عمرمي اويت<br />
ملك املوت کيلماكي هم ياووق ييت<br />
ايا دوستالر عمل سيز مني باشيم قايت<br />
نه حال بريله كيتارميين بيالملاس من<br />
بري فرصتده ييتب کيلماي اومتاي ساعت<br />
هيبت كا يري و كوكالر قيلماس طاقت<br />
فرمان بولسه اهليم دين ملك املوت<br />
نيچوك طاقت قيالرميين بيالملاس من<br />
جان آلورغه اول عزرائيل کيليب تورسه<br />
جانينك بري ديب هيبت بريله بري چنك اورسه<br />
اوچ يوز آلتميش تامورالرمي ترتار بولسه<br />
نه حال بريله بارارميين بيالملاس من<br />
Cândan geçen gerçek âşıklar özünü gördü,<br />
Ezel günü yine birisini âşık eyledi,<br />
Lütuf kerem eyleyip ona aşkını saldı,<br />
Orada cemâl göreceğimi bilemezdim.<br />
Zâhid eyledi yine birisini ibâdet için,<br />
Zâhid yine ibâdet eylemiş râhat için,<br />
Hûrî-gılmân, tûbâ dolu cennet için,<br />
Zâhid cemâl göreceğimi bilemezdim.<br />
Âhiretin ışığını temîn eyleyemedim,<br />
Yollar uzak yol azığını alamadım,<br />
Cândan geçip Hakk emrini yapamadım,<br />
Azıksız gideceğimi bilemezdim.<br />
Doymadan kaldım bir nefes geçmeden ömrüm geçti,<br />
Ölüm meleği gelmesi hem yakınlaştı,<br />
Ey dostlar amelsizim başım dondu,<br />
Ne hâl ile gideceğimi bilemezdim.<br />
Bir fırsatta yetişip gelmeyip geçmeyip sâat,<br />
Haşmetine yer ve gökler eylemez Tâkat,<br />
Fermân olsa Allah’ımdan ölüm meleği,<br />
Nasıl Tâkat yetireceğimi bilemezdim.<br />
Cân almağa o Azrâil gelip dursa,<br />
Cânını ver diye haşmet ile bir ses çıkarsa,<br />
Üçyüz altmış damarlarım titrer olsa,<br />
Ne hâl ile gideceğimi bilemezdim.<br />
132
اهل عيال يوزونك ساري باقيب تورکاي<br />
باقيب توروب سوز ايتورغه تيلينك کيلماي<br />
رحم ايتمسه يقني ايشينك يراق بولغاي<br />
حريان بولوب نيتارميين بيالملاس من<br />
خدامي ين امري بريله جانيم آلسه<br />
جانيم آنده باريب تنيم مونده قالسه<br />
رنكيم مثل برك خزان ينكليغ سولسه<br />
اميان بريله بارارميين بيالملاس من<br />
اهل عيال قورشاب تورکاي ييغالب سيين<br />
يوغوچي الر ختته اوزره آلغاي سيين<br />
سوين قويوب پاك ايالكاي ظاهرمي ين<br />
باطينيمين يوغاين ين بيالملاس من<br />
آندين سونكره کفن تونني کيدورکايالر<br />
پاك ناپاك ميين ساليب چولغاکايالر<br />
باش آياغيم حمكم توتوب باغالکايالر<br />
توبه تونني کيكانيمين بيالملاس من<br />
تورت آياغ ليغ تابوتيمين كيلتورکاي الر<br />
ميين ساليب تورت طرفدين کوتارکاي الر<br />
ثنا ايتيب جنازه م ين اوقوکاي الر<br />
مني هم ثنا ايتارميين بيالملاس من<br />
آندين سونكره ميين ساليب روان بولسه<br />
ييتمش ايكي يرده ميندين سؤال سورسه<br />
جواب بريديب فرشته الر وحشت قيلسه<br />
نيچوك جواب بريارميين بيالملاس من<br />
Çoluk-çocuk yüzüne doğru bakıp durunca,<br />
Yakıp durup söz demeğe dilin gelmeyince,<br />
Rahmet etmese yakın işin ırak olunca,<br />
Şaşkın olup ne yapacağımı bilemezdim.<br />
Allah’ımın emri ile cânımı alsa,<br />
Cânım oraya gidip bedenim burada kalsa,<br />
Rengim yaprak misâli hazân gibi sararsa,<br />
İmân ile gideceğimi bilemezdim.<br />
Çoluk-çocuk bekleyip durunca ağlayıp seni,<br />
Yıkayıcılar tahta üzerine alınca seni,<br />
Suyu döküp pak eyleyince zâhirimi,<br />
Bâtınımı yıkadığını bilemezdim.<br />
Ondan sonra kefen elbisesini giydirseler,<br />
Temiz-kirli beni koyup sarmalasalar,<br />
Başımı-ayağımı sıkı tutup bağlasalar,<br />
Tevbe elbisesini giydiğimi bilemezdim.<br />
Dört ayaklı tabutumu getirseler,<br />
Beni koyup dört tarafımdan kaldırsalar,<br />
Duâ edip cenâze namâzımı kıldırsalar,<br />
Ben de duâ edeceğimi bilemezdim.<br />
Ondan sonra beni koyup revân olsa,<br />
Yetmiş iki yerde benden soru sorsa,<br />
Cevâp ver deyip melekler korku salsa,<br />
Nasıl cevâp vereceğimi bilemezdim.<br />
133
تابوت بريله آليب تورسه کور باشنده<br />
يارانالرمي ييغالب توركاي کوب قاشيمده<br />
يالغوز ييغالب قورغوم ايل باشيمده<br />
آنده نيچوك قيالرميين بيالملاس من<br />
ميين قويوب ييت قدم كيتار بولسه<br />
منكر نكري اوشال دمده كرييب كيلسه<br />
من ربك ديب فرشته الر باقيب تورسه<br />
ربيم هللا ديكانيمين بيالملاس من<br />
قول خواجه امحد منزل خطر يول الر يراق<br />
بارور يرينك ياووق تورور بارمو يراق<br />
توبه قيليب اوزين بيلكان آلدي يراق<br />
مني هم توبه قيلغانيمين بيالملاس من<br />
Tabut ile alıp dursa kâbir başında,<br />
Dostlarım ağlayıp durunca çok karşımda,<br />
Yalnız ağlayıp kalacağım el başımda,<br />
Orada ne yapacağımı bilemezdim.<br />
Beni bırakıp yedi adım gider olsa,<br />
Münker-nekir o zamân girip gelse,<br />
“Men Rabbûk” diye melekler bakıp dursa,<br />
“Rabbim Allah” dediğimi bilemezdim.<br />
Kul Hoca Ahmed menzil tehlikeli yollar uzak,<br />
Gideceğin yerin yakındır var mı çâre,<br />
Tevbe eyleyip özünü bilen aldı tedbir,<br />
Ben de tevbe eylediğimi bilemezdim.<br />
48حکمت<br />
حمبت ين درياسيده غواص بولوب<br />
معرفت ين گوهريين آلغوم كيلور<br />
طريقت ين ميدانيده پرواز قيليب<br />
اول طويب درخت غه قونغوم کيلور<br />
اول طويب درخت ين ايكسه بتماس<br />
هللا ديكان عاشق قول دين تقصري كيلماس<br />
چني عاشق ايران هركيز يولده قاملاس<br />
عاشق بولوب هللا يادين ايغوم كيلور<br />
48. Hikmet<br />
Muhabbetin deryâsında dalgıç olup,<br />
Marifetin cevherini alasım gelir,<br />
Tarîkatın meydânında kanat çırpıp,<br />
O tûbâ dallarına konasım gelir.<br />
O tûbâ dallarını ekse yetişmez,<br />
Allah diyen âşık kuldan hatâ gelmez,<br />
Gerçek âşık eren aslâ yolda kalmaz,<br />
Âşîk olup Allah yâdını diyesim gelir.<br />
134
عاشق قولالر حق ياديدين خايل امياس<br />
حقيقت ليغ بو دنياغه ميل قيلماس<br />
چني عاشقالر دنيا عقبني هركيز آملاس<br />
مني تقي بو دنياين قويغوم كيلور<br />
جتلي ين نوري بريالن عقلي شاشقان<br />
آهلل تيو كونكل باغالب طورغه آشقان<br />
حمبت ين اويت بريالن قيناب تاشقان<br />
مني تقي هللا تيو بارغوم كيلور<br />
هللا يادي كونكل الرين قيلدي خرّم<br />
بلخ ملكي ين تاشالب كليم کيدي ادهم<br />
كليم كييب هدايت كا اوردي قدم<br />
هدايت كا انداغ قدم اورغوم كيلور<br />
کليم كيكان اول عزيزالر حقه ياقار<br />
چون سرالري دوکان ايچره حقين تاپار<br />
آه الريدين تليم تاغ الر سيزيب آقار<br />
سليم بولوب اول كليم ين کيکوم کيلور<br />
سليم بولوب صاف بولدي جنيد شبلي<br />
نفسني تيفيب قهر قيلدي حسن بصري<br />
خلق ين قويوب فنا بولدي ذوالنون مصري<br />
عزيزالركا متابعت قيلغوم كيلور<br />
هللا يادي تكربين اويني بوزدي<br />
مشايخ الر بو حلقه ين كوركلوك توزدي<br />
چون هو ديدمي معصيت الر توزكا توزدي<br />
مني هم تقي اول حلقه ده بولغوم كيلور<br />
Âşîk kullar Hakk yâdından uzak değil,<br />
Gerçekten bu dünyaya meyletmez,<br />
Gerçek âşıklar dünyâ derdini aslâ almaz,<br />
Ben dahi bu dünyâyı koyasım gelir.<br />
Tecellînin nûru ile aklı şaşan,<br />
Allah diye gönül bağlayıp Tûr’a aşan,<br />
Muhabbetin âteşi ile kaynayıp taşan,<br />
Ben dahi Allah diye varasım gelir.<br />
Allah yâdı gönülleri kıldı sevinçli,<br />
Belh ülkesini terkedip abâ giydi Edhem,<br />
Abâ giyip hidayete bastı ayak,<br />
Hidayete onun gibi ayak basasım gelir.<br />
Abâ giyen o azîzler Hakk’a yakar,<br />
Çünkü sırları dükkân içinde Hakk’ı bulur,<br />
Ahlarından dilim dağlar sızıp akar,<br />
Selîm olup o abâyı giyesim gelir.<br />
Selîm olup saf oldu Cüneyd Şiblî,<br />
Nefsini tepip kahr eyledi Hasan Basrî,<br />
Halkı bırakıp yok oldu Zünnûn Mısrî,<br />
Azîzlere itâat edesim gelir.<br />
Allah yââdı tekebbürün evini yıktı,<br />
Şeyhler bu halkayı görkemli düzenledi,<br />
Çünkü Hû dedim kötülükler doğruya yöneldi,<br />
Ben dahi o halkada olasım gelir.<br />
135
شوق شرابني ايچتيم ايرسه قيلدي خراب<br />
حمبت ين اويت بريالن بغرمي كباب<br />
ديداريين روزي قيلسه ايذمي وهاب<br />
دارالسالم سرايي غه كريكوم كيلور<br />
قول خواجه امحد گوهر ينکليغ حكمت ايدي<br />
عزيزالرين مدح بريالن سوزين يايدي<br />
اوزون تون ين كون کا اوالب قيام توردي<br />
دعا اوقوب روان حكمت ايغوم كيلور<br />
Şevk şarâbını içtim ise kıldı harâb,<br />
Muhabbetin âteşi ile bağrım kebâb,<br />
Cemâlini nasîb eylese Azîm Vehhâb,<br />
Darûsselâm sarâyına giresim gelir.<br />
Kul Hoca Ahmed cevher gibi hikmet söyledi,<br />
Azîzlerin medhi ile sözünü yaydı,<br />
Uzun geceyi gündüze ekleyip Kıyâmda durdu,<br />
Duâ okuyup durmadan hikmet söyleyesim gelir.<br />
49حکمت<br />
قايو يريده عزيزالرين مجعي بولسه<br />
اوشال يريده حال علميين ايغوم كيلور<br />
االرين صحبت ين خوشالسم مني<br />
اوزوم ين اوزالريغه قاتقوم كيلور<br />
خوش صحبت ليغ درويشالرکا جانيم بريسام<br />
هر بري باسقان ايزالريين كوزكا سورسام<br />
خذمت قيليب خيشيالردين دعا آلسام<br />
اندين سونكره شوق شرابني تاتقوم كيلور<br />
شوق شرابني ايچكان قيلور دنيا طالق<br />
خضر بابام كيليب آنكا بريور سباق<br />
دنيا تيفيب قيليب يوركيل يوز مينك طالق<br />
شونداغ ايركا عزيز جانيم بري كوم كيلور<br />
49. Hikmet<br />
Hangi yerde azîzlerin toplantısı olsa,<br />
O şu yerde hâl ilmini söyleyesim gelir,<br />
Onların sohbetinden hoşlansam ben,<br />
Özümü özlerine katasım gelir.<br />
Hoş sohbetli Dervîşlere cânımı versem,<br />
Her bir bastıkları izi göze sürsem,<br />
Hizmet kılıp iyilerden duâ alsam,<br />
Ondan sonra şevk şarâbını tadasım gelir.<br />
Şevk şarâbını içen kullar dünyâyı boşar,<br />
Hızır babam gelip ona verir ders,<br />
Dünyâyı tepip, yürü eyleyip yüz bin talak,<br />
Şöyle ere azîz cânımı veresim gelir.<br />
136
وا دريغا خوبالر مهه ييغالب اويت<br />
اناسيدين توغدي ايرسه مامت تويت<br />
کوزوم يوموب تا آچقونچه عمرمي اويت<br />
بو دنياين پوچك پلغه ساتقوم کيلور<br />
تيلي بريله امت مني ديب يالغان سوزالر<br />
کيشي مالني آملاق اوچون هزيان سوزالر<br />
حاليل ين مونده تاشالب حرام كوزالر<br />
نادانالرغه بو سوزالرين ايغوم کيلور<br />
زمانه آخر بولسه عاقل کيتكاي<br />
آدم اوغلي بري برييين توتوب ييكاي<br />
دنيا اوچون اميان اسالم دينني ساتقان<br />
عاقلالرغه بو سوزالرين ايغوم كيلور<br />
مالئك الر ييغليب بو كون صحبت قوردي<br />
رقص مساع اورمق اوچون يوكوروب يوردي<br />
معراج اوزره حق مصطفي موين كوردي<br />
اميدي مني هم رقص مساع اورغوم كيلور<br />
حق مصطفي بيخود بولوب اوزدين كيت<br />
جربيل كيليب حق مصطفي باشني تويت<br />
سبحان ايكام قدرت بيالن ذکر اوركايت<br />
امت بولسام مني هم ذكرين ايغوم كيلور<br />
عاشق بولسنك کوز ياشينكين ساحيب يور کيل<br />
بايزيد ديك دنيا عقبني تيفيب يوركيل<br />
ادهم صفت ختت خبت دين کيچيب يوركيل<br />
مهت بريسنك دنيا عقبني تبكوم کيلور<br />
Vah yazık iyiler hepsi ağlayıp geçti,<br />
Anasından doğdu ise mâtem tuttu,<br />
Gözüm yumupta açana kadar ömrüm geçti,<br />
Bu dünyâyı geçmez akçeye satasım gelir.<br />
Dili ile ümmetim diye yalan söyler,<br />
Kişi mâlını almak için saçma-sapan sözler,<br />
Hâlini burda bırakıp Harâm gözler,<br />
Câhillere bu sözleri diyesim gelir.<br />
Zamâna âhir olsa akıl gider,<br />
Âdemoğlu birbirini tutup yer,<br />
Dünyâ için İmân-İslâm dinini satar,<br />
Akıllılara bu sözleri diyesim gelir.<br />
Melekler toplanıp bir gün sohbet kurdu,<br />
Raks ve semâ yapmak için sür’âtle yürüdü,<br />
Miraç sırasında Hakk Mustafâ bunu gördü,<br />
Şimdi ben de raks ve semâ edesim gelir.<br />
Hakk Mustafâ kendinden geçip özünden gitti,<br />
Cebrâil gelip Hakk Mustafâ’nın başını tuttu,<br />
Sübhân Melik’im kudret ile zikir öğretti,<br />
Ümmet olsam ben de zikrini diyesim gelir.<br />
Âşîk olsan gözyaşını saçıp yürü,<br />
Bâyezîd gibi dünyâ derdini tepip yürü,<br />
Edhem gibi taht ve kısmetden geçip yürü,<br />
Himmet versen dünyâ derdini tepesim gelir.<br />
137
قول خواجه امحد دنيا کورسنك زينهار قاچقيل<br />
ذکرين ايتيب طريقت ين يولني آچقيل<br />
آيت حديث سوزي بريله دينار ساچقيل<br />
ايرانالردين در و گوهر آلغوم کيلور<br />
Kul Hoca Ahmed dünyâyı görsen sakın, kaç,<br />
Zikrini deyip tarikatın yolunu aç,<br />
Âyet hadîs sözü ile para saç,<br />
Erenlerden inci ve cevher alasım gelir.<br />
50حکمت<br />
حمبت ين بوستاين غه بلبل كيب<br />
سحرالرده ناله ايالب قونغوم کيلور<br />
اوشل وقت ده اهليم ين مجايل ين<br />
معين کوزي بريله عيان کورکوم كيلور<br />
مردان ايرور حق يويل ين باشچي الري<br />
مريد بريله خدا آرا ايلچه الري<br />
وحدانيت درياسيين يولچي الري<br />
آستانه ده باريب دربان بولغوم كيلور<br />
حق وصالني تيالکانالر توين كوين<br />
تينماي جاين بريله ايتور ذکر هوين<br />
حقدين اهلام يتيب كيلور بيلسنك موين<br />
آخرت ين آزوقي ين آلغوم كيلور<br />
مَوَدَّت ين عصاسيين الكا آليب<br />
سعادتين خرقه سيين تن کا ساليب<br />
حمبت ين يونكي بريالن قناتالنيب<br />
معرفت ين بوتاغي غه قونغوم كيلور<br />
50. Hikmet<br />
Muhabbetin bahçesine bülbül gibi,<br />
Seherlerde feryâd edip konasım gelir,<br />
O vakitde Allah’ımın cemâlini,<br />
Mânâ gözü ile açıkça göresim gelir.<br />
Merdlerdir Hakk yolunun başçıları,<br />
Mürîd ile Allah arasında elçileri,<br />
Vahdâniyet deryâsının yolcuları,<br />
Dergâhında varıp kapıcı olasım gelir,<br />
Hakk’a kavuşmayı dileyenler gece ve gündüz,<br />
Dinmeyip cânı ile söyler Hû zikrini,<br />
Hakk’dan ilhâm yetişip gelir bilsen bunu,<br />
Âhiretin azığını alasım gelir.<br />
Muhabbetin asâsını elime alıp,<br />
Saâdetin hırkasını vücûduma koyup,<br />
Muhabbetin çekimi ile kanatlanıp,<br />
Marifetin dalına konasım gelir.<br />
138
ايرانالر بارچه باروب بولدي مزار<br />
قاتيغ النيب اي دوستالرمي بولکيل بيدار<br />
موسي صفت طور تاغيده كوروب ديدار<br />
رَبِّ اُنْظُرْ اِلَيكَ ديب ايغوم کيلور<br />
وا دريغا ايسز عمروم بريدمي ييلکا<br />
عبادتدين هيچ نيمه يوق باقسم قول کا<br />
قوللوق قورين کيچ باغالدمي اميدي بيل کا<br />
مهت قيليب پري خذمتني قيلکوم کيلور<br />
خوش معجزه بريدي اميان عطاسيين<br />
تنيم جانيم دليم روحوم سوداسيين<br />
سر قوالغني آليب ناله نداسيين<br />
ندا ايشتيب جانيم فدا قيلغوم کيلور<br />
قول خواجه امحد دون اهلي دين بيل ايرمس اول<br />
رياضت سيز هيچ عاملني كور گوزمس اول<br />
هللا دميك مؤمن قول غه عار اميس اوار<br />
حق ياديغه جانيم قربان قيلغوم کيلور<br />
Erenlerin hepsi gidip oldu mezar,<br />
Hüzünlenip ey dostlarım olun uykusuz,<br />
Mûsâ gibi Tûr dağında görüp cemâl,<br />
“Rabbi enzur İleyk” deyip söyleyesim gelir.<br />
Vah ne yazık sâhipsiz ömrümü verdim yele,<br />
İbâdetten hiçbir şey yok baksam ele,<br />
Kulluk kemerini geç bağladım şimdi bele,<br />
Himmet kılıp Pîr hizmetini yapasım gelir.<br />
Hoş mucize verdi imân armağanını,<br />
Tenim, cânım, gönlüm, rûhum sevdâsını,<br />
Sır kulağını alıp feryâd sesini,<br />
Ses işitip cânımı Fedâ eylesim gelir.<br />
Kul Hoca Ahmed dünyâ ehlinden bil değil O,<br />
Riyâzetsiz hiç âlemi göstermez O,<br />
Allah demek mümin kula âr değil o,<br />
Hakk yâdına cânımı kurbân edesim gelir.<br />
51حکمت<br />
حمبت ين بازارينده جوالن قيليب<br />
آخرتين سوداسيين باشالسام من<br />
بو دنيانينك عزت الرين آرقه تشالب<br />
خارليق زارليق يول الريين خوشالسم من<br />
51. Hikmet<br />
Muhabbetin pazarında dolaşarak,<br />
Âhiretin sevdâsını başlasam ben,<br />
Bu dünyânın izzetlerini arkaya atarak,<br />
Horlanma-ağlama yollarını hoşlasam ben.<br />
139
بو يول الرده خارليق زارليق دركار ايرميش<br />
تسبيح هتليل روزه مناز بيكار ايرميش<br />
يالغانچيدين خدا رسول بيزار ايرميش<br />
يالغان مناز رياالرين تاشالسام من<br />
چني كونكل ده مناز قيلغيل خدا بيلسون<br />
خلق ايچنده رسوا بولغيل عامل کولسون<br />
تفراق صفت خارليق تارتقيل نفسنك اولسون<br />
مهت بريسنك نفسيم تيفب يغالسام من<br />
دوستالرميين رسوا قيلغان نفس هوا<br />
آنينك اوچون شيطان لعني قيلور غوغا<br />
لطف ايالسنك من منليكين قيالي ادا<br />
رياضت ده جانيم قيناب ايشالسام من<br />
عشق يوليده قطره قطره قانالر يوتاي<br />
رمحن آتليغ رمحتنكدين اميد توتاي<br />
جام شراب تويا بريسنك جاندين اوتاي<br />
حسرتنكده ايكي كوزوم ياشالسام من<br />
نفسيم ميين اوتديك يانيب يوليم اوردي<br />
يوز مينك تورلوك طعام تيالب دوكان قوردي<br />
آغزين آچيب هر ايشيك کا ميين سوردي<br />
مهت بريسنك ايت نفسيم ين اوشالسام من<br />
عشقيم تاشت روحم قاچت قايدين تاپاي<br />
آرقاسيدين عشق آتين مينيب چاپاي<br />
كيمين كورسام خضر بيلب قولني توتاي<br />
خضر و الياس مدد قيليب اوشالسام من<br />
Bu yollarda horlanma-ağlama kârlı imiş,<br />
Tesbîh, tehlîl, oruç, namâz kâr etmezmiş,<br />
Yalancıdan Allah, Rasûlü şikâyetçi imiş,<br />
Yalan namâz riyâlarını bıraksam ben.<br />
Gerçek gönülde namâz kıl ki Allah bilsin,<br />
Halk içinde rüsvâ ol ki âlem gülsün,<br />
Toprak gibi hor görül ki nefsin ölsün,<br />
Himmet versen nefsimi yenip ağlasam ben.<br />
Dostlarımı rezil eyleyen nefs ve hevâ,<br />
Onun için lanetli şeytân eyler kavgâ,<br />
Lutfeylesen ben-benliği eyleyim tamâm,<br />
Riyâzette cânım incitip işlesem ben.<br />
Aşk yolunda damla damla kanlar yutarım,<br />
Rahmân adı rahmetinden ümit tutayım,<br />
Şarap kadehini doyasıya versen cândan geçeyim,<br />
Hasretinde iki gözümü yaşlasam ben.<br />
Nefsim benim ateş gibi yanıp yolumu kesti,<br />
Yüz bin türlü yemek isteyip dükkân kurdu,<br />
Ağzını açıp her kapıya beni sürdü,<br />
Himmet versen köpek nefsimi yakalasam ben.<br />
Aşkım taştı, rûhum kaçtı nereden bulayım,<br />
Arkasından aşk atını binip koşayım,<br />
Kimi görsem Hızır bilip elini tutayım,<br />
Hızır ve İlyâs yardım edip yakalasam beni.<br />
140
گناهيم كوب يريكا سيغماس كيم کا ايتاي<br />
توبه قيليب ايكري يولدين راست كا قيتاي<br />
ندامت ده ايت الرمي ين اوزوب تارتاي<br />
صد دريغ ديب بارماق الرمي تيشالسام مني<br />
گناه قيليب توبه قيلماي حددين آشتيم<br />
نفسيم ميين طغيان قيلدي طرفه شاشتيم<br />
حبمد هللا پريي مغان ساري قاچتيم<br />
قولغه آليب نفس بدين اوشالسام من<br />
قول خواجه هر بري سوزونك دردكا درمان<br />
طالب الركا بيان قيلسام قاملاس آرمان<br />
تورت مينك تورت يوز حكمت حقدين فرمان<br />
فرمان بولسه تا اولكونچه سوزالسام من<br />
Günâhım çok yere sığmaz kime söyleyeyim,<br />
Tevbe eyleyip eğri yoldan doğruya döneyim,<br />
Pişmânlıkta etlerimi koparıp çekeyim,<br />
“Sad dirîğ” deyip parmaklarımı dişlesem beni.<br />
Günâh işleyip tevbe etmeden sınırdan aştım,<br />
Nefsim beni isyân ettirdi turfa şaştım,<br />
Allah’a hamdolsun ki Pîr-i Kâmil’e doğru kaçtım,<br />
Ele alıp kötü nefsi yakalasam ben.<br />
Kul Hoca Ahmed her bir sözün derde dermân,<br />
Tâliplere beyân eylesem kalmaz sıkıntı,<br />
Dört bin dört yüz hikmet söyledim Hakk’tan fermân,<br />
Fermân olsa ta ölene kadar söylesem ben.<br />
52حکمت<br />
وحدت مخي آچيلدي ميخانه غه کريسام مني<br />
بري جام ايچيب شول مي دين مست حريان بولسام مني<br />
اوشل مي نينک مزاسي ايچ بغرمي ين قان قيلدي<br />
بغري قانيم آقوزوب جانان سري بارسام مني<br />
ساقي سوندي هر نفس کيفيت نينک شرابني<br />
سرمست بولوب اوشل دم ناله فرياد اورسام مني<br />
انسانيت يقاسني شوق آتشي کويدوردي<br />
وحدانيت درياسني اوشل دمده سورسام مني<br />
52. Hikmet<br />
Vahdet küpü açıldı, meyhâneye girsem ben;<br />
Bir kadeh içip şu meyden mest ve hayrân olsam ben.<br />
O meyin lezzeti iç-bağrımı kan eyledi,<br />
Bağır kanımı akıtıp cânâna doğru varsam ben.<br />
Sâkî sundu her nefes keyfıyetin şarâbını,<br />
Sarhoş olup o an feryâd-fîgân eylesem ben.<br />
İnsaniyet yakasını şevk âteşi yandırdı<br />
Vahdâniyet deryâsını o anda sorsam ben.<br />
141
اول دريانينک موجيدين تيکماي غواص در آملاس<br />
جانني کيچيب دور اوچون حبر قعريغه جومسام مني<br />
خواجه امحد نينک مخيده حمبت نينک شرايب<br />
عاشق الرغه شول مي دين مرادينچه بريسام مني<br />
O deryânın dalgalanışından değme dalgıç inci almaz;<br />
Cândan geçip inci için deryâ içine dalsam ben.<br />
Hâce Ahmed’in küpünde muhabbetin şarâbı,<br />
Aşıklara şu meyden murâdınca versem ben.<br />
53حکمت<br />
هللا ديكان بنده ين جاين جنتده كوردوم<br />
حور غلمان مجله سني قارشو آلدينده کوردوم<br />
فاذکروين ذكريين ايتكان قولالر داميا<br />
مجله سني مهراهي هبشت عدنيده كوردوم<br />
توين كوين اوخالماي هو ذكريين ايتقانالر<br />
مالئك الر مهراهي عرشين اوستيده كوردوم<br />
خري سخا قيلغانالر يتيم کونکلني آلغانالر<br />
چهار يارالر مهراهي کوثر لبنده كوردوم<br />
قاضي بولغان عاملالر پاره رشوت ييكانالر<br />
انداغ عامل جاي ين نار سقرده كوردوم<br />
مفت بولغان عامل الر ناحق فتوي بريكانالر<br />
انداغ مفت جاين ين صراط كوفروكده كوردوم<br />
53. Hikmet<br />
Allah diyen kulun yerini cennette gördüm;<br />
Hûrî ve gılmân hepsini karşısında hizmette gördüm.<br />
“Fezkûrunî” zikrini söyleyen kulların dâimâ<br />
Tamamını yoldaş olup “Adn” cennetinde gördüm.<br />
Gece gündüz uyumadan Hû zikrini söyleyenler,<br />
Melekler yoldaşı, Arş’ın üstünde gördüm.<br />
Hayır ve cömertlik eyleyenler, yetîm gönlünü alanlar,<br />
Çehâr-yârlar yoldaşı, Kevser dudağında gördüm.<br />
Kâdı olan âlimler, para-rüşvet yiyenler,<br />
Öyle kâdı yerini sakar ateşinde gördüm.<br />
Müftü olan âlimler, haksız fetvâ verenler,<br />
Öyle müftü yerini Sırât köprüsünde gördüm.<br />
142
ظامل بولوب ظلم ايتكان مؤمن الرين آغريتكان<br />
قرا يوزلوك حمشرده قولني آرقه ده كوردوم<br />
مجاعت کا بارمايني ترك مناز قيلغانالر<br />
شيطان بريله بري يريده درك اسفل ده كوردرم<br />
قول خواجه امحد كان آچت در گوهرين ساچت<br />
تينكالمكان بو سوزين غفلت ايچنده كوردوم<br />
Zâlim olup zulmeden, yetîm gönlünü ağrıtan,<br />
Kara yüzlü mahşerde, kolunu arkada gördüm.<br />
Cemâata gitmeyip namâzı terk eyleyenler<br />
Şeytân ile bir yerde, derk-i esfel’de gördüm.<br />
Kul Hoca Ahmed hazîne açtı, inci ve cevher saçtı<br />
Dinlemeyen bu sözü, gaflet içinde gördüm.<br />
54 حکمت<br />
يولغه كريكان ايرانالردين يول ين سورماي<br />
ييغالماميو اي دوستالرمي خطا قيلدمي<br />
حق ذكريين کيچه كوندوز ورد ايالماي<br />
ايا دوستالر اوز جانيمه جفا قيلدمي<br />
هللا يادي كونكل الرين روشن قيلغان<br />
عاشق الرغه خدا اوزي وعده قيلغان<br />
عشق نسيمي مصطفي غه حتفه كيلكان<br />
اول سببدين كوز ياشيمين كواه قيلدمي<br />
هللا ايتور عاشق الرمي براق سوار<br />
حق ذکريين ايتكانالرکا رمحت ياغار<br />
كوب ييغالغان ديدارميين يب شك كورار<br />
روز حمشر ديدارميين عطا قيلدمي<br />
54. Hikmet<br />
Yola giren erenlerden yolu sormadan,<br />
Ağlamayım mı, ey dostlarım, hatâ eyledim,<br />
Hakk zikrini gece gündüz vird etmeden,<br />
Ey dostlarım, öz cânıma cefâ eyledim.<br />
Allah yâdı gönülleri aydınlatan,<br />
Aşıklara Allah kendisi vaad eyleyen,<br />
Aşk rüzgârı Mustafâ’ya armağan gelen;<br />
O sebepten gözyaşımı şâhid eyledim.<br />
Allah der ki: Âşıklarım Burâk’a biner;<br />
Hakk zikrini diyenlere rahmet yağar<br />
Çok ağlayan cemâlimi şüphesiz görür<br />
Mahşer günü cemâlimi hediye eyledim. “<br />
143
وعده قيلدي عاشق الرغه يوز مينك براق<br />
عامل خلقي مالمت آنكا يراق<br />
بو عاملده ايل كوزيكا ياتغان چراق<br />
عقيب ايچره يوز مينك کوشك الر بنا قيلدمي<br />
دردسيز آدم آدم ايرمس موين آنكالنك<br />
عشق سيز آدم حيوان جنسي موين تينكالنك<br />
کونكلونكيزده عشق بوملسه منكا ييغالنك<br />
كريان الرغه خاص عشقيم ين عطا قيلدمي<br />
بنده بولسنك من منليك ين زينهار تاشال<br />
سحرالرده جانينك قيناب تينماي ايشال<br />
يولدين آزغان كمراهالرين يولغه باشال<br />
بري نظرده دل الريين صفا قيلدمي<br />
چني دردليك کا اوزوم دارو اوزوم درمان<br />
هم عاشق مني هم معشوق مني ازووم جانان<br />
رحم ايالمي آتيم رمحن ذاتيم سبحان<br />
بري نظرده باطن الرين صفا قيلدمي<br />
تانك آتقونچه حق ياديين آيغان كيشي<br />
تاغ چول ين بوستان قيلور آقان ياشي<br />
هللا ايتور اوزكا بريله يوقتور ايشي<br />
اول عاشق ين خاليق دين جدا قيلدمي<br />
عشق ياديين يريکا سالسام يري کوتارماس<br />
دفرت قيلسام تا تريك سني بيتيب بوملاس<br />
حقين بيلكان بيك و خان و خلقين بيلماس<br />
اول بنده مين اوز يولومده دوتا قيلدمي<br />
Vaad eyledi Aşıklara yüz bin Burâk;<br />
Âlem halkı melâmeti O’na uzak;<br />
Bu âlemde el gözüne yanan çıra<br />
Âhiret içinde yüzbin köşkler binâ eyledim.<br />
Dertsiz insân insân değil, bunu anlayın,<br />
Aşksız insân hayvân cinsi, bunu dinleyin,<br />
Gönlünüzde aşk olmasa, bana ağlayın,<br />
Ağlayanlara gerçek Aşkımı hediye eyledim.<br />
Kul olsan, ben-benliği sakın bırak,<br />
Seherlerde Cânını incitip dinmeden çalış,<br />
Yoldan sapan günâhkârları yola yönelt,<br />
Bir nazarda gönüllerini safâ eyledim.<br />
Gerçek dertliye kendim ilâç, kendim dermân;<br />
Hem âşıkım, hem mâşukum, kendim cânân;<br />
Rahmet eyleyim, adım Rahmân, zâtım Sübhân;<br />
Bir nazarda içlerini safâ eyledim.<br />
Tan atana kadar Hakk zikrini diyen kişi,<br />
Dağ ve çölü bostân eyler akan yaşı;<br />
Allah der, başka birşeyle yoktur işi;<br />
O âşıkı ahâlîden ayrı eyledim.<br />
Aşk yâdını yere koysam, yer kaldırmaz;<br />
Defter kılsam, diri oldukça, bitip olmaz;<br />
Hakk’ı bilen, beyi, hanı, halkı bilmez;<br />
O kulumu öz yolumda iki büklüm eyledim<br />
144
مال و پلين پروا قيلماس عاشق کيشي<br />
يول اوستيده تفراق بولوب عزيز باشي<br />
آندين سونكره نورغه تولور ايچي تاشي<br />
تانكال بارسه حمشر ارا پادشاه قيلدمي<br />
حق دين قورقوب مال و پلين سومياکان ين<br />
حقين ايتيب بري دم ياتيب اومياکان ين<br />
ياتسه قوبسه حق ذكريين قومياکان ين<br />
آچتيم باطن كوزالريين بينا قيلدمي<br />
روزه توتوب خلق غه ريا قيلكانالرين<br />
مناز اوقوب تسبيح قولغه آلكانالرين<br />
شيخ مني تيو اوزيكا بينا قويغانالرين<br />
آخر دمده امياين دين جدا قيلدمي<br />
حقه عاشق بولوب ايدي قول خواجه امحد<br />
صدقي بريالن ايشيتكانكا يوز مينك رمحت<br />
دعا قيالي کورمكايالر حمنت زمحت<br />
عاقل ايرسنك بري سوز بريالن ادا قيلدمي<br />
Mâl ve pulu dert eylemez âşık kişi;<br />
Yol üstünde toprak olup azîz başı;<br />
Ondan sonra nûra dolar içi dışı;<br />
Sabâha varsa, mahşer yerinde Sultân eyledim.<br />
Hakktan korkup mâl ve parayı sevmeyeni,<br />
Hakk’ı deyip bir an yatıp uyumayanı,<br />
Yatsa, kalksa, Hakk zikrini bırakmayanı<br />
Açtım bâtın gözlerini binâ eyledim.<br />
Oruç tutup halka Riyâ eyleyenleri<br />
Namâz kılıp tesbîh ele alanları,<br />
Şeyhim diye başka binâ koyanları<br />
Son anda imânından ayrı eyledim.<br />
Hakk’a âşık olup dedi Kul Hoca Ahmed;<br />
Sıdkı ile işitene yüzbin rahmet;<br />
Duâ eyleyim, görmeyeler sıkıntı, zahmet;<br />
Akıllı isen, bir söz ile tamâm eyledim.<br />
55حکمت<br />
ايزمي يادي اولوغ ياددور ايتور بولسم<br />
عسل ينكليغ سچوك بولور تيليم منينك<br />
اوزوم فقري قيلدمي مُقر بولدوم حقري<br />
قنات قاقار اوچار قوشديك كونكلوم منينك<br />
55. Hikmet<br />
Azîm zikri yüce zikirdir, söyler olsam,<br />
Ballar gibi tatlı olur dilim benim.<br />
Kendim fakîr, ikrâr eyledim, oldum hakîr<br />
Kanat çırpıp uçar, kuş gibi gönlüm benim.<br />
145
تورلوك عيشيم تورلوك ايشيم مونكلوغ باشيم<br />
ايردي جانيم كيت هوشوم آقت ياشيم<br />
يازوق بيالن تولدي توكال ايچي تاشيم<br />
يب نيازمي آجا بريسون يوليم منينك<br />
كوزوم توشت كونكلوم اوچت عرشقه آشت<br />
عمرمي کيچت نفسيم قاچت حبرمي تاشت<br />
کاروان کوچت منزل آشت هاريب توشت<br />
سر اوالشت نيتاك بولغاي حاليم منينك<br />
صورت مونده سريت آنده قدرتينده<br />
اوزون تونده ياروق كونده كونكلوم آنده<br />
يورار تونده بولوب بنده باري قانده<br />
سورسه انده يازوق تورور تيليم منينك<br />
ايچتيم شراب بولدمي خراب اصليم تراب<br />
کيلدمي كوراب كونكلوم سراب عشقه پراب<br />
حقدين خطاب كيلسه كورماس قولالر عذاب<br />
بوالق ينكليغ آقار كوزدين ياشيم منينك<br />
توشتيم اوزار براق توزار كيمسه بازار<br />
دنيا بازار ايچره كرييب قولالر آزار<br />
باشيم بيزار ياشيم سيزار قانيم توزار<br />
آتيم امحد تركستاندور ايليم منينك<br />
Türlü aşım, türlü işim, dertli başım;<br />
Ayırdı cânım, gitti şuûrum, aktı yaşım;<br />
Günâh ile doldu bütün içim, dışım;<br />
Niyâzsızım, açıversin yolumu benim.<br />
Gözüm düştü, gönlüm uçtu, Arş’a aştı;<br />
Ömrüm geçti, nefsim kaçtı, denizim taştı;<br />
Kervân göçtü, menzil aştı, yorulup düştü<br />
Sır ulaştı, nasıl olacak hâlim benim?<br />
Sûret burada, siret orada, kudretinde;<br />
Uzun gecede, aydınlık günde, gönlüm orada;<br />
Yürür gecede, olup kul, hepsi nerede,<br />
Sorsa orada, günâhkârdır dilim benim.<br />
İçtim şarâp, oldum harâb, aslım toprak,<br />
Geldim körab, gönlüm serâb, Âşka pür-âb,<br />
Hak’tan hitâp gelse, görmez kullar azâp;<br />
Pınar gibi akar gözden yaşım benim.<br />
Düştüm uzar, Burâk tozar, gitse pazar;<br />
Dünyâ pazar, içine girip kullar azar;<br />
Başım dertli, yaşım sızar, kanım tozar<br />
Adım Ahmed, Türkistan’dır ilim benim.<br />
146
56حکمت<br />
تينماين حضرتنكده هللا ديسام<br />
زار اينكرابان ذاكر بولوب ريب ديسام<br />
قول بولوب قولليقينكده بويون سونسام<br />
بو ايش بريله يارب سيين تابقاميو من<br />
زكريا تيك بو باشيمغه ارّه قويسام<br />
ايوب تيك بو تنيمغه قورتين قويسام<br />
موسي تيك طور طاغيده طاعت قيلسام<br />
بو ايش بريله يارب سيين تابقاميو من<br />
يونس تيك دريا ايچره بالق بولسام<br />
يوسف تيك قدوق ايچره تون كون بولسام<br />
يعقوب تيك يوسف اوچون زار اينكراسام<br />
بو ايش بريله يارب سيين تابقاميو من<br />
شبلي تيك عاشق بولوب مساع اورسام<br />
بايزيد تيك تون كون تينماي کعبه بارسام<br />
کعبه کا يوزوم سورتيب زار اينكراسام<br />
بو ايش بريله يارب سيين تابقاميو من<br />
معروف تيك اوشبو يولغه قدم قويسام<br />
منصور تيك جاندين كيچوب دارده قونسام<br />
دار اوزره شوقالنيبان حقين ايسام<br />
بو ايش بريله يارب سيين تابقاميو من<br />
قول خواجه امحد قوللوق ايچره ضابط بولسام<br />
ذکر ايتيب ذاکر بولوب ريب ديسام<br />
ذكرنده شوقالنيب كويوب يانسام<br />
بو ايش بريله يارب سيين تابقاميو من<br />
56. Hikmet<br />
Durmadan Hazretinde Allah desem,<br />
Ağlayıp inleyerek zâkir olup Rabb’im desem,<br />
Kulu olup kulluğunda boyun sunsam,<br />
Bu iş ile yâ Rab, seni bulur muyum?<br />
Zekeriyyâ gibi bu başıma bıçkı koysam,<br />
Eyyub gibi bu bedenime kurtu koysam,<br />
Mûsâ gibi Tûr dağında ibâdet eylesen,<br />
Bu iş ile yâ Rab, seni bulur muyum?<br />
Yûnus gibi deniz içinde balık olsam,<br />
Yûsuf gibi kuyu içinde gece-gündüz olsam,<br />
Yâkûb gibi Yûsuf için ağlayıp inlesem,<br />
Bu iş ile yâ Rab, seni bulur muyum?<br />
Şiblî gibi âşık olup semâ vursam,<br />
Bâyezîd gibi gece gündüz dinlenmeden Kâbe’ye varsam,<br />
Kabeye yüzümü sürüp ağlayıp inlesem,<br />
Bu iş ile yâ Rab, seni bulur muyum?<br />
Mârûf gibi işbu yola adım atsam,<br />
Mansûr gibi cândan geçip dârağacına konsam,<br />
Dârağacı üzere şevklenerek Hakk’ı desem,<br />
Bu iş ile yâ Rab, seni bulur muyum?<br />
Kul Hoca Ahmed, kulluk içre sâbit olsam,<br />
Zikrinde deyip, zâkir olup, Rabb’im desem,<br />
Zikirinde şevklenerek kavrulup yansam,<br />
Bu iş ile yâ Rab, seni bulur muyum?<br />
147
57حکمت<br />
آللهيمين ايزالرمن ايزين آليب کيتارمن<br />
دائم سين ايتورمن ال اله اال هللا<br />
قيدين آين تاپارمن جامن قربان قيلورمن<br />
قربان بولوب کتارمن ال اله اال هللا<br />
جان دليم براين بريب باقيب توراين<br />
جان دليم کويوب دور کويوب بريان بولوبدور<br />
جانيم برالن ايتاين ال اله اال هللا<br />
عاشق ايکي يب سامان يوقتور درديغه درمان<br />
ايتا کورونک يب ارمان ال اله اال هللا<br />
امحد ابن ابراهيم اوشبو سوزين خوب ايدي<br />
ايتا کورونک جانالرمي ال اله اال هللا<br />
57. Hikmet<br />
Allah’ımı ararım izine düşüp giderim,<br />
Dâimâ Sen’i söylerim “Lâ ilâhe illâllah”,<br />
Nereden O’nu bulurum cânımı kurbân eylerim,<br />
Kurbân olup giderim “Lâ ilâhe illâllah”.<br />
Cân ve gönlümü vereyim verip bakıp durayım,<br />
Cân ve gönlüm yanmıştır yanıp biryân olmuştur,<br />
Cânım ile diyeyim “Lâ ilâhe illâllah”<br />
Âşîk ili servetsiz yoktur derdine dermân,<br />
Diye durun yorulmadan “Lâ ilâhe illâllah”,<br />
Ahmed ibn İbrâhim iş bu sözü güzel dedi,<br />
Diye görün cânlarım “La ilâhe illlâllah”.<br />
58حکمت<br />
ناکهان تورورميده کونكلوم ايچره<br />
حق موليم ين نظركاهي توشت بولغاي<br />
قرق ييلليق زنكار باسقان كونكلوم ملكني<br />
حق ياديين نوري برله آچت بولغاي<br />
ذاكرالري مجع بولوب توزومليشده<br />
ذكر مساع دين توسوين قورومليشده<br />
بو دين عقيب دنياسيدين اورومليشده<br />
کونكل قوشي حضرت تبا اوچت بولغاي<br />
58. Hikmet<br />
Ansızın uyandığımda gönlüm içinde,<br />
Hakk Mevlâ’mın nazargâhı oluverdi,<br />
Kırk yıllık zincir çöktü gönül ülkeme,<br />
Hakk zikrinin nûru ile açtı olmalı.<br />
Zâkirleri toplanıp dizildiğinde,<br />
Zikir ve semâdan meclis kurulduğunda,<br />
Boyun ukbâ dünyâsından ayrıldığında,<br />
Gönül kuşu Hazret yönüne uçtu olmalı.<br />
148
هيچ بيلماس مني نيچوك بولغاي ميين ايشيم<br />
انينك اوچون آقار دامي کوزده ياشيم<br />
سحرالرده قوپوب حقدين تيالمشيم<br />
فرشته الر آميين غه توشت بولغاي<br />
مونكلوغ جانغه يقني تورور حق درکاهي<br />
ندامتده يتارموكني بريار اهي<br />
قايسي كونكل بولسه حق ين نظركاهي<br />
حق نظري ايچكا تولوب تاشت بولغاي<br />
حق ايشني حقليق اوچون بيورديالر<br />
اوزالريين خلق الر ارا يتورديالر<br />
حمنت الرين نعمت ينکليغ کوتارديالر<br />
بغري قانليغ كوزي ياشليغ تولدي بولغاي<br />
حمب قولالر حمبويب غه قايرديالر<br />
دنيا قويوب دين ايشي غه اوکورديالر<br />
عاشق قولالر هللا تيو تربانديالر<br />
شيطان ين زهري ياريليب قاچت بولغاي<br />
هللا ديكيل اي قول امحد! اوزونك بيلكيل<br />
اوزونك بيلمش علمينك برله عمل قيلكيل<br />
اولوغ کيچيك يارانالردين عذر قيلكيل<br />
سني بيلماسده سيندين خطا كيچت بولغاي<br />
Hiç bilmem nasıl olacak benim işim,<br />
Onun için akar dâimâ gözde yaşım,<br />
Seherlerde kalkıp Hakk’tan dilemişim,<br />
Melekler “Âmin’ine düştü olmalı.<br />
Mahzûn câna yakındır Hakk dergahı,<br />
Pişmânlıkta yeter mi ki birer âhı,<br />
Hangi gönül olsa Hakk nazargâhı,<br />
Hakk nazarı içe dolup taştı olmalı.<br />
Hakk işini Hakk için buyurdular,<br />
Özlerini halklar arasına yetirdiler,<br />
Sıkıntılarını nimet gibi kaldırdılar,<br />
Bağrı kanlı gözü yaşlı doldu olmalı.<br />
Seven kullar sevdiğine kayırdılar,<br />
Dünyâyı bırakıp din işine yöneldiler,<br />
Âşîk kullar Allah diye hareketlendiler,<br />
Şeytânın zehri yarılıp kaçtı olmalı.<br />
Allah de ey Kul Ahmed özünü bil,<br />
Özünü bilince ilmin ile amel kıl,<br />
Büyük küçük dostlarından özür eyle,<br />
Sen bilmezken senden hatâ geçdi olmalı.<br />
149
59حکمت<br />
ايا دوستالر يوراك بغرمي بولدي کباب<br />
حقيقت ليغ عاشق جان دين اويت بولغاي<br />
عشق پرتوي كونكل ملكني قيلدي خراب<br />
اول سبب دين عقل هوشوم كيت بولغاي<br />
عشق سيز کيشي آدم ايرماس انكالسنكيز<br />
يب حمبت شيطان قومي تينكالسنكيز<br />
عشق دين اوزكا سوزين اکر سوزالسنكيز<br />
ايليكينکزدين اميان اسالم کيت بولغاي<br />
ميخانه غه كريكان عاشق سري عيان<br />
بغري پيشيب ياشي اقيب قيلور افغان<br />
بيخود يورار قايده بارسه خانه ويران<br />
بيشك بيلنك وحدت مي دين تاين بولغاي<br />
عشق توشت بو باشيمغه حريان بولدوم<br />
خامناندين كيچيب تقي سرسان بولدوم<br />
ايكي عامل برباد اوروب عريان بولدوم<br />
چيقان آهيم نه فلك كا يت بولغاي<br />
عاقل ايرسنك حقدين اوزکا سوزالر حرام<br />
تا تريك سني پري خذمتني قيلغيل مدام<br />
هللا ديسنك شيطان لعني سينكا غالم<br />
هللا دمياس دين الريين سايت بولغاي<br />
عمري ضايع اوتكانالر عشق ين بيلماس<br />
جاندين کيچکان ديوانه ين كوزکا ايلماس<br />
هو صحبتني قورغان يريكا قاچيب کيلماس<br />
جاين كونكلي تاشدين برت قايت بولغاي<br />
59. Hikmet<br />
Eyâ dostlar yürek bağrım oldu kebâb,<br />
Vefalı âşık Cândan geçti olmalı,<br />
Aşk ışığı gönül ülkesini eyledi harâb,<br />
O sebepten aklım-fikrim gitti olmalı.<br />
Aşksız kişi insân değildir anlasanız,<br />
Muhabbetsizler şeytân kavmi dinleseniz,<br />
Aşkdan başka sözü eğer söyleseniz,<br />
Elinizden imân-İslâm gitti olmalı.<br />
Meyhâneye giren âşıkın sırrı ortada,<br />
Bağrı pişip yaşı akıp eyler fîgân,<br />
Boşuna yürür nerede gitse evi vîrân,<br />
Şüphesiz bilin vahdet meyinden tattı olmalı.<br />
Aşk düştü bu başıma hayrân oldum,<br />
Ev-barkımdan geçip sersem oldum,<br />
İki âlemi terkedip üryân oldum,<br />
Çıkan âhım ne göklere yetti olmalı.<br />
Akıllı isen Hakk’ın başka sözler harâm,<br />
Diri oldukça Pîr hizmetini eyle tamâm,<br />
Allah desen lânetli şeytân sana köle,<br />
Allah demezler dinlerini sattı olmalı.<br />
Ömrü boşa geçenler zâyi eyleyenler aşkı bilmez,<br />
Cândan geçen dîvâneyi göze almaz,<br />
“Hû” sohbetini kuran yere kaçıp gelmez,<br />
Cân ve gönlü taştan beter katı olmalı.<br />
150
هللا سويکان بنده دامي ييغالب يورار<br />
حقدين قورقوب رازين ايتيب سحر تورار<br />
حييي صفت تينماي ييغالب مامت قورار<br />
بو دنياين آرقه تاشالب آين بولغاي<br />
عاشق الرين ايشي ايرور سوز و گداز<br />
عاشق الرين حاجت الري روزه مناز<br />
روز حمشر كوز ياشي دور حقه نياز<br />
عارف عاشق درد و امل تاريت بولغاي<br />
عاشق الرين آغزي خندان ديل لرزان<br />
هللا اوچون کوزده ياشي بغري بريان<br />
جاين ذاکر كونكلي شاكر فكري جانان<br />
انشاء هللا قيل كوفروكي اويت بولغاي<br />
عاشقالري خلق ايچنده كويوب ييغالر<br />
ظاهر خنده باطن الري يوراك داغالر<br />
اجل استاب اوملاك اوچون بيلني باغالر<br />
معشوقي غه عرض حالني ايت بولغاي<br />
عاشق الري مالمت دين قامچاس بولور<br />
نادانالركا باطن سرين امچاس بولور<br />
هر نامردكا در و گوهر سامچاس بولور<br />
اوزي اوقوب خون زرداب يويت بولغاي<br />
پري مغان سويكان عاشق هواسي يوق<br />
يوز مينك تورلوك طاعت قيلسه بناسي يوق<br />
اي دوستالرمي عشق درديين دواسي يوق<br />
تونالر قوبوب پري ايتاکني تويت بولغاي<br />
Allah’ın sevdiği kul dâim ağlayıp yürür,<br />
Hakk’tan korkup niyâzını deyip seherde kalkar,<br />
Yahyâ gibi dinmeyip ağlayıp mâtem tutar,<br />
Bu dünyanı arkaya kaldırıp attı olmalı.<br />
Âşıkların işidir sûz ve güdâz,<br />
Âşıkların ihtiyâçları oruç, namâz,<br />
Mahşer günü gözyaşıdır Hakk’a niyâz,<br />
Ârif âşık derd ü elem çekti olmalı.<br />
Âşıkların ağzı güler gönlü ağlar,<br />
Allah için gözde yaşı bağrı biryân,<br />
Cânı zikreder, gönlü şükreder, fikri sevgili,<br />
Allah dilerse kıl köprüyü geçti olmalı.<br />
Âşıkları halk içinde yanıp ağlar,<br />
Zâhiren güler bâtınları yürek dağlar,<br />
Ecel kovalayıp ölmek için belini bağlar,<br />
Sevgilisine arz-ı hâlini dedi olmalı.<br />
Âşıkları melâmetden kaçmaz olur,<br />
Câhillere bâtın sırrını açmaz olur,<br />
Her nâmerde inci-cevher saçmaz olur,<br />
Özü okuyup kan zehir yuttu.<br />
Pîr-i Kâmil’in sevdiği âşık hevâsı yok,<br />
Yüz bin türlü ibâdet eylese binâsı yok,<br />
Ey dostlarım aşk derdinin devâsı yok,<br />
Geceleri kalkıp Pîr eteğini tuttu olmalı.<br />
151
پري مغان نظر قيلسه بريكاي دوا<br />
هاي هوس ما و منليك بولغاي ادا<br />
آندين سونكره شيطان لعني سيندين جدا<br />
تار حلده اميان بريالن يايت بولغاي<br />
قول خواجه امحد حق سوزيين سوزالر مدام<br />
حق دين اوزكا سوزالر باري ايرميش حرام<br />
روزي قيلسه اورنونك بولغاي دارالسالم<br />
مغفرت ين درياسيغه بايت بولغاي<br />
Pîr-i Kâmilin nazar eylese verir devâ,<br />
Hay u heves, ben-benlik olur tamâm,<br />
Ondan sonra lanetli şeytân senden uzak,<br />
Dar kabirde imân ile yattı olmalı.<br />
Kul Hoca Ahmed Hakk sözünü söyler dâimâ,<br />
Hakk’dan başka sözler hepsi imiş harâm,<br />
Râzı olsa yerin olur Dârü’s-selâm,<br />
Mağfiretin deryâsına battı olmalı.<br />
60حکمت<br />
حق تعايل پرتو سالدي جانيم كويدي<br />
کيلينك ييغلينك ذاکر قولالر ذکر ايتاليك<br />
سحر وقتده پري مغان باقيب سوردي<br />
کيلينك ييغلينك ذاکر قولالر ذکر ايتاليك<br />
ذاکرالرغه وعده قيلدي قادر خدا<br />
کور ايچنده عطا قيلدي حوري لقا<br />
ذاكرالرين تورار جاي دارالبقا<br />
کيلينك ييغلينك ذاکر قولالر ذکر ايتاليك<br />
ذاكر بولسه شاكر بولسه يريي جنت<br />
قانالر آقسه کوزالريدين قيلماس منت<br />
امت بولسنك ذكرين ايتماك سيزکا سنت<br />
کيلينك ييغلينك ذاکر قولالر ذکر ايتاليك<br />
60. Hikmet<br />
Hakk Teâlâ nûr saldı cânım tutuştu,<br />
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim,<br />
Seher vaktinde Pîr-i Kâmil bakıp sordu,<br />
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim.<br />
Zâkirlere vaad eyledi Kâdir Allah,<br />
Kâbir içinde armağan eyledi “hûr u lîkâ”,<br />
Zâkirlerin varacağı yer “Dârü’l-bekâ”,<br />
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim.<br />
Zâkir olsa, şükredici olsa yeri cennet,<br />
Kanlar aksa gözlerinden eylemez minnet,<br />
Ümmet olsan zikrini söylemek size sünnet,<br />
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim.<br />
152
ذاکرالركا خدا اوزي وعده قيلدي<br />
فَاذکُروين اَذكُركُم آيت كيلدي<br />
فردوس آتليغ جنت دين حمضر كيلدي<br />
کيلينك ييغلينك ذاکر قولالر ذکر ايتاليك<br />
ذاکرالري هر نفس ده ذكرين ايتار<br />
توبه قيليب ايکري يولدين راست غه قيتار<br />
ذکرين ايتسه آسته آسته شوقي آرتار<br />
کيلينك ييغلينك ذاکر قولالر ذکر ايتاليك<br />
ذاکرالري حلقه ايچره پرتو كورار<br />
آنينك اوچون حلقه ايچره اوزين اورار<br />
معشوقي ين کوركان زمان جانني بريار<br />
کيلينك ييغلينك ذاکر قولالر ذکر ايتاليك<br />
يالغان عاشق معشوقيدين جانني ايار<br />
عقيب يولني آرقه تاشالب دنيا سويار<br />
هو حلقه سني قورغان يريدين ايالر فرار<br />
کيلينك ييغلينك ذاکر قولالر ذکر ايتاليك<br />
الكذاب ال امت ديدي سرور<br />
بو سوزالركا يول بري کوچي هادي رهرب<br />
يالغاجني ين امت دمياس اول پيغمرب<br />
کيلينك ييغلينك ذاکر قولالر ذکر ايتاليك<br />
رمحن ايكام چني عاشق ين يولني آچار<br />
حمبت ين شوقي بريله ياشني ساچار<br />
هللا تيو قايده بارسه شيطان قاچار<br />
کيلينك ييغلينك ذاکر قولالر ذکر ايتاليك<br />
Zâkirlere Allah özü vaad eyledi,<br />
“Fezkürunî ezkürkum” diye âyet geldi,<br />
Firdevs adlı cennetinden mazhar geldi,<br />
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim.<br />
Zâkirleri her nefesde zikrini söyler,<br />
Tevbe eyleyip eğri yoldan doğruya döner,<br />
Zikrini söylese yavaş yavaş şevki artar,<br />
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim.<br />
Zâkirleri halka içinde nûr görür,<br />
Onun için halka içine özünü vurur,<br />
Sevgilisini gördüğü zamân cânını verir,<br />
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim.<br />
Yalan âşık sevgilisinden cânını esîrger,<br />
Âhiret yolunu arkaya atıp dünyâyı sever,<br />
Hû halkasının kurulduğu yerden eyler firâr,<br />
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim.<br />
“el-Kezzâbu lâ-ümmetî” dedi Server,<br />
Bu sözlere yol verici Hâdî, Rehber,<br />
Yalancıya ümmet demez O Peygamber,<br />
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim.<br />
Rahmân Melik’im gerçek âşıkın yolunu açar,<br />
Muhabbetin şevki ile yaşını saçar,<br />
Allah diye nerede gitse şeytân kaçar,<br />
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim.<br />
153
ذاکرالري ذکرين ايتيب ناله قيلور<br />
كوز ياشيين سريغ يوزكا ژاله قيلور<br />
بيابان الر كيزيب اوزن واله قيلور<br />
کيلينك ييغلينك ذاکر قولالر ذکر ايتاليك<br />
ذاکر قولالر حق فرمانني حمكم توتار<br />
اخالص بريالن هللا تيو قانالر يوتار<br />
حلقه ايچره كريكان وقتده جاندين اوتار<br />
کيلينك ييغلينك ذاکر قولالر ذکر ايتاليك<br />
يب طهارت ذکر ايكان گا لعنت ياغار<br />
اوشل كوين بولغان فرزند شيطان توغار<br />
اوالر وقتده اوّل كيليب شيطان باقار<br />
کيلينك ييغلينك ذاکر قولالر ذکر ايتاليك<br />
يب طهارت ذكرين ايتكان اميان ايتماس<br />
اوالر وقتده حق مصطفي قولني تومتاس<br />
سبحان ايكام کناهيين هرکيز اومتاس<br />
کيلينك ييغلينك ذاکر قولالر ذکر ايتاليك<br />
مؤمن بولسنك يب طهارت ذكرين ايتمه<br />
كرامت الر ايتيب خلقه دينينك سامته<br />
مسلمانليغ دعوي قيليب کافر كيتمه<br />
کيلينك ييغلينك ذاکر قولالر ذکر ايتاليك<br />
ذاكر بولسنك ذكرين ايتماي هرکيز يامته<br />
نادان بريله ناجنس الركا هيچ سوز قامته<br />
منافق الر حالدين سورسه بري سوز ايتمه<br />
کيلينك ييغلينك ذاکر قولالر ذکر ايتاليك<br />
Zâkirleri zikrini deyip feryâd eder,<br />
Gözyaşını sarı yüze süs eyler,<br />
Kırlarda gezip özünü Mecnûn eyler,<br />
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim.<br />
Zâkir kullar Hakk fermânını sağlam tutar,<br />
İhlâs ile Allah diye kanlar yutar,<br />
Halka içine girdiği vakitde cândan geçer,<br />
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim.<br />
Tahâretsiz zikir söyleyene lânet yağar,<br />
İşte o gün olan çocuk şeytân doğar,<br />
Öleceği vakitde önce gelip şeytân bakar,<br />
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim.<br />
Tahâretsiz zikrini söyleyen imân etmez,<br />
Öleceği vakitde Hak Mustafâ elini tutmaz,<br />
Sübhân Melik’im günâhım aslâ bağışlamaz,<br />
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim.<br />
Mümin olsan tahâretsiz zikrini söyleme,<br />
Kerâmetler söyleyip halka dinini satma,<br />
Müslümanlık iddia edip kâfir gitme,<br />
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim.<br />
Zâkir olsan zikrini demeden aslâ yatma,<br />
Câhil ile soysuzlara hiç söz katma,<br />
Münâfıklar hâlden sorsa bir söz deme,<br />
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim.<br />
154
قول خواجه امحد يامانالرين مياين سني<br />
يارچه بغداي ايل تومتاكاي مساين سني<br />
يولدين آزغان كمراه الرين ناداين سني<br />
کيلينك ييغلينك ذاکر قولالر ذکر ايتاليك<br />
Kul Hoca Ahmed kötülerin kötüsü sen,<br />
Herkes buğday el tutmaya samanı sen,<br />
Yoldan sapan günâhkârların câhili sen,<br />
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim.<br />
62حکمت<br />
خالقيمين ايزالرمني تون کون جهان ايچينده<br />
تورت ياشيمدين يول ايندي کون مکان ايچينده<br />
تورت دين ييت کا يتيم توقوزين گذر ايتدمي<br />
اوندين ايکي کا کيلدمي حر کيوان ايچينده<br />
اوچ يوز التميش سوکيچتيم تورت يوز قرق تورت تاغ آشتيم<br />
وحدت شرابني ايچتيم توشتوم ميدان ايچينده<br />
چونکه توشتوم ميدان غه ميدان ين توال کوردوم<br />
يوزمينک عارف ين سوردوم بارچه جوالن ايچينده<br />
غواص حبريکا کريدمي وجود شهريين کيزدمي<br />
درين صدفده کوردوم گوهر ين کان ايچينده<br />
عرش کرسي ين يوردوم لوح قلم ين کوردوم<br />
وجود شهريين کيزدمي ايدي بو جان ايچينده<br />
جان ين کوردوم جانانده عشق ين کوردوم ميدانده<br />
عاشق الرنينک ميداين مجله بوستان ايچينده<br />
62. Hikmet<br />
Hâlık’ımı ararım gece gündüz cihân içinde;<br />
Dört yanımdan yol indi evren ve mekân içinde.<br />
Dörtten yediye yettim, dokuzu geçip gittim,<br />
Ondan ikiye geldim çerh-i keyvân içinde.<br />
Üç yüz altmış su geçtim, dört yüz kırk dört dağ aştım,<br />
Vahdet şarâbını içtim, düştüm meydân içinde.<br />
Çünkü düştüm meydana, meydânı dolu gördüm,<br />
Yüz bin arifi sordum, bütün cevlân içinde.<br />
Dalgıç denizine girdim, varlık şehirini gezdim,<br />
İnciyi sedefte gördüm, cevheri hazîne içinde.<br />
Arş ve Kürsü’yü yürüdüm, Levh ve KÂlem i gördüm,<br />
Varlık şehrini gezdim, söyledim bu cân içinde.<br />
Cânı gördüm cânanda, aşkı gördüm meydanda,<br />
Âşıkların meydânı cümle bostân içinde.<br />
155
ايرين کوردوم ايرکاشتيم ايستادو کوم ين سوردوم<br />
بارچه سي سينده ديدي قالدمي حريان ايچينده<br />
حريان بولوبان قالدمي بيهوش بولوبان تالدمي<br />
اوزوم ين دردکا سالدمي تاپتيم درمان ايچينده<br />
سري استارمي بلبل آچليب دور قيزيل گل<br />
هر گل ين خايل کورمه گل ين گلزار ايچينده<br />
مسکني خواجه امحد جاين هم گوهر دور هم کاين<br />
مجله آنينک مکاين اول المکان ايچينده<br />
Eri gördüm erleştim, istediğimi sordum,<br />
Hepsi sende dedi, kaldım hayrân içinde,<br />
Hayrân olarak kaldım, şuûrsuz olarak daldım,<br />
Kendimi derde saldım, buldum dermân içinde.<br />
Seyr ister mi bülbül açılmıştır kızıl gül<br />
Her gülü uzak görme gülü gül bahçesi içinde.<br />
Miskîn Hoca Ahmed cânı, hem cevherdir hem hazîne,<br />
Herşey O’nun mekânı, O lâ-mekân içinde.<br />
63حکمت<br />
سحرالرده قوپوب ييغالب دعا قيلسام<br />
دوستالر خواجم ميين بندم ديكاميوکني<br />
ياش اورنيغه قانيم توكوب دعا قيلسام<br />
دوستالر خواجم ميين بندم ديكاميوکني<br />
دركاهيغه باشيم قويوب ناله قيلسام<br />
كوز ياشيم ين آقوزبان ژاله قيلسام<br />
بيابانالر كيزيب اوزوم واله قيلسام<br />
دوستالر خواجم ميين بندم ديكاميوکني<br />
قايدا بارسام يادين ايتيب ييغالسام مني<br />
خذمتيدا بيليم حمكم باغالسام مني<br />
حسرتيده يوراك بغرمي داغالسام مني<br />
دوستالر خواجم ميين بندم ديكاميوکني<br />
63. Hikmet<br />
Seherlerde kalkıp ağlayıp duâ eylesem,<br />
Dostlar Hocam bana bağlım der mi ki?<br />
Yaş yerine kanımı döküp duâ eylesem,<br />
Dostlar Hocam bana bağlım der mi ki?<br />
Dergâhına başımı koyup feryâd etsem,<br />
Göz yaşımı akıtarak süs eylesem,<br />
Çölleri gezip özümü mecnûn eylesem,<br />
Dostlar Hocam bana bağlım der mi ki?<br />
Nerede gitsem yâdını deyip ağlasam ben,<br />
Hizmetinde belimi sağlam bağlasam ben,<br />
Hasretinde yürek-bağrımı dâğlasam ben,<br />
Dostlar Hocam bana bağlım der mi ki?<br />
156
هرکون يوز مينك قولوم آچيب آمني ديسام<br />
موسي صفت طور تاغيدا رازين ايتسام<br />
توقسان توقوز رازين ايتيب جانيم بريسام<br />
دوستالر خواجم ميين بندم ديكاميوکني<br />
بايزيد ديك ييتميش يويل اوزوم ساتسام<br />
هللا تيو دردي بيالن اولوب كيتسام<br />
رياضت ده اريب آزيب آچيب قاتسام<br />
دوستالر خواجم ميين بندم ديكاميوکني<br />
هللا اوچون فرزندالرمي يتيم قيلسام<br />
رياضت ده سونكاكالرمي حليم قيلسام<br />
اهل عيال خامنانيم غنيم قيلسام<br />
دوستالر خواجم ميين بندم ديكاميوکني<br />
هللا ديكان بنده الرين قويل بولسام<br />
عاشق الرين کويوب اوچكان كلي بولسام<br />
يول اوستيده تفراق صفت يويل بولسام<br />
دوستالر خواجم ميين بندم ديكاميوکني<br />
هللا هللا جانيم هللا دليم هللا<br />
سيندين اوزکا پناهيم يوق وهللا باهلل<br />
ييغالب کيلدمي دركاهينكا شيء هلل<br />
دوستالر خواجم ميين بندم ديكاميوکني<br />
خيشي الرين صحبتنده ذاكر بولسام<br />
هر نه جفا تيكسه مينكا شاكر بولسام<br />
ايوب صفت بالسيغه صابر بولسام<br />
دوستالر خواجم ميين بندم ديكاميوکني<br />
Her gün yüz bin elimi açıp “âmîn” desem,<br />
Mûsâ gibi Tûr dağında niyâzını desem,<br />
Doksan dokuz niyâzını deyip cânımı versem,<br />
Dostlar Hocam bana bağlım der mi ki?<br />
Bâyezîd gibi yetmiş yolu özüm satsam,<br />
Allah diye derdi ile ölüp gitsem,<br />
Riyâzette yorulup, şaşıp, acıyıp donsam,<br />
Dostlar Hocam bana bağlım der mi ki?<br />
Allah için evlâtlarımı Yetîm eylesem,<br />
Riyâzette kemiklerimi hamûr eylesem,<br />
Ehil-ıyâl ev-barkımı düşman eylesem,<br />
Dostlar Hocam bana bağlım der mi ki?<br />
Allah diyen kulların kulu olsam,<br />
Âşıkların yanıp savrulan külü olsam,<br />
Yol üstünde toprak gibi yolu olsam,<br />
Dostlar Hocam bana bağlım der mi ki?<br />
Allah, Allah, cânım Allah, dilim Allah,<br />
Sen’den özge sığınağım yok Vallah-Billâh,<br />
Ağlayıp geldim dergâhına “Şey’en lillâh...”<br />
Dostlar Hocam bana bağlım der mi ki?<br />
İyilerin sohbetinde zâkir olsam,<br />
Her ne cefâ değse bana şükreder olsam,<br />
Eyyûb gibi belâsına sabreder olsam,<br />
Dostlar Hocam bana bağlım der mi ki?<br />
157
آستاننكغه باشيم قويوب توبه قيلسام<br />
غيبت قيلغان تيل الرمي ين يوز مينك تيلسام<br />
گناه قيلغان بندالرميين پاره قيلسام<br />
دوستالر خواجم ميين بندم ديكاميوكني<br />
توبه قيلدمي توبه قيلدمي قبول قيلغيل<br />
توب قبول قيلماس بولسانك جانيم آلغيل<br />
يولده قالدمي يولده قالدمي قوليم آلغيل<br />
دوستالر خواجم ميين بندم ديكاميوكني<br />
هللا اوچون مردانه وار جانيم بريسام<br />
اهل عيال خانيمانيمين تاشالب كيتسام<br />
جان نه بولغاي اميانيمدين بلكه اوتسام<br />
دوستالر خواجم ميين بندم ديكاميوكني<br />
سحرالرده ايرته قوپوب حقه يانسم<br />
اولوغ كيچيك گناه الردين توبه قيلسم<br />
زاري قيليب حضرتيكا بويون سونسم<br />
دوستالر خواجم ميين بندم ديكاميوكني<br />
قهار ايكام سندين قورقوب اويغانسام مني<br />
گناهيم غه اقرار قيليب اينكراسام مني<br />
سحرالرده يقام اوشالب يالبارسام مني<br />
دوستالر خواجم ميين بندم ديكاميوكني<br />
تاشقني كيلكان درياالرده يوزالسام مني<br />
آزيب قالغان بوته الردك بوزالسام مني<br />
اوالر وقتده مينك بري آتينك سوزالسام مني<br />
دوستالر خواجم ميين بندم ديكاميوكني<br />
Eşiğine başımı koyup tevbe eylesem,<br />
Gıybet yapan dillerimi yüz bin dilsem,<br />
Günâh işleyen organlarımı parça eylesem,<br />
Dostlar Hocam bana bağlım der mi ki?<br />
Tevbe eyledim, tevbe eyledim kabûl eyle,<br />
Tevbemi kabûl eylemez olsan cânımı al,<br />
Yolda kaldım, yolda kaldım, elimi al,<br />
Dostlar Hocam bana bağlım der mi ki?<br />
Allah için mertler gibi cânımı versem,<br />
Ehl-i âyâl, ev-barkımı bırakıp gitsem,<br />
Cân ne ola imânımdan belki geçsem,<br />
Dostlar Hocam bana bağlım der mi ki?<br />
Seherlerde erken kalkıp Hakk’a yansam,<br />
Büyük küçük günâhlardan tevbe eylesem,<br />
Ağlayıp Hazretine boyun sunsam,<br />
Dostlar Hocam bana bağlım der mi ki?<br />
Kahhâr Melik’im senden korkup uyansam ben,<br />
Günâhımı kabûl edip inlesem ben,<br />
Seherlerde yakamı tutup yalvarsam ben,<br />
Dostlar Hocam bana bağlım der mi ki?<br />
Taşkın gelen deryâlarda yüzsem ben,<br />
Kaybolup kalan develer gibi böğürsem ben,<br />
Öleceğim vakitte binbir adını söylesem ben,<br />
Dostlar Hocam bana bağlım der mi ki?<br />
158
وا ويلتا ندامت ديب قورقوب قوپسام<br />
پري مغان دركاهيين تينماي اوپسام<br />
خيشي الرين خاكپاي بولوب اولسام<br />
دوستالر خواجم ميين بندم ديكاميوكني<br />
تانك آتقونچه ييغالب تينماي قورقوب چقسام<br />
سبحان دردين آيتيب دوام اينكراب چقسام<br />
تفراق صفت عاجز بولوب خوارليق تارتسام<br />
دوستالر خواجم ميين بندم ديكاميوكني<br />
قول خواجه امحد جانينك بريكيل مردانه وار<br />
جاندين كيچيب يولغه كريسنك كوركونك ديدار<br />
مرادينكين بريور سينكا پروردکار<br />
دوستالر خواجم ميين بندم ديكاميوكني<br />
Vah yazıklar pişmânlık deyip korkup kalksam,<br />
Pîr-i Kâmil dergâhını durmadan öpsem,<br />
İyilerin ayak tozu olup ölsem,<br />
Dostlar Hocam bana bağlım der mi ki?<br />
Tan atana kadar ağlayıp dinmeden korkup çıksam,<br />
Sübhân derdini deyip devamlı inleyip çıksam,<br />
Toprak gibi âciz olup hor görülsem,<br />
Dostlar Hocam bana bağlım der mi ki?<br />
Kul Hoca Ahmed cânını ver mertler gibi,<br />
Cândan geçip yola girsen göresin cemâl,<br />
Murâdını verir sana Allah,<br />
Dostlar Hocam bana bağlım der mi ki?<br />
64حکمت<br />
بو عاملده حقدين قورقوب زار اينكراسام<br />
آخرت ده روحوم آرام آالرموكني<br />
ايرانالرين باسقان ايزين کوزکا سورسام<br />
پري مغان ميين يولغه ساالرموكني<br />
باشيم برييب بيليم باغالب قيلسام اخالص<br />
نفس شيطان چنكاليدين بولسام خالص<br />
جان بريارده مدد قيلسه خضر الياس<br />
غوث الغياث ختم يس قيالرموكني<br />
64. Hikmet<br />
Bu âlemde Hakk’tan korkup ağlayıp inlesem,<br />
Âhirette rûhum râhat bulur mu ki?<br />
Erenlerin bastığı izini göze sürsem,<br />
Pîr-i kâmil beni yola salar mı ki?<br />
Başımı verip belimi bağlayıp kılsam ihlâs,<br />
Nefs-şeytân çengelinden kurtulsam,<br />
Cân verirken yardım etse Hızır-İlyâs,<br />
Gavslar gavsı “Yasin hatmi” kılar mı ki?<br />
159
تاغ چول الر کناهيم دين قيلماس طاقت<br />
هر کون يوز مينك جرم عصيان مينكا عادت<br />
بو ايش بريالن آخرت ده بارمو راحت<br />
توبه قيلسام عادتالرمي قاالرموكني<br />
آستانه کا باشيم قويوب زاري قيلسام<br />
غريب يتيم باشني سيالب دعا آلسام<br />
حقدين قورقوب دنيا ايشني آرقه سالسام<br />
خواجم مين حال دليم سورارموكني<br />
آدم صفي سنت الرين تيل كا آلسام<br />
يا ربّنا ظلمنا ديب ناله قيلسام<br />
بيابانده كوز ياشيين ژاله قيلسام<br />
بريو بارمي ميين يولغه ساالرموكني<br />
سحرالرده زاري قيليب ييغالسام مني<br />
جان بريارده بيليم حمكم باغالسام مني<br />
شوقي بريالن يوراك بغرمي داغالسام مني<br />
حق چراغي قربمي ايچره يانارموکني<br />
باشيم تنيم تفراق قيليب فنا بولسام<br />
ديدار تيالب حسرتيده ادا بولسام<br />
اهل عيال خامنان دين جدا بولسام<br />
دوستالر خواجم مينكا رمحي كيالرموكني<br />
شيطان لعني يولدين اوردي حاليم تباه<br />
ييغالماميو نفسيم ميين قيلدي هوا<br />
عامل خلقي باسيب اوتسه ميين اي وا<br />
كافر نفسيم عزازيلدين تانارموكني<br />
Dağ ve çöller günâhımdan eylemez tâkat,<br />
Hergün yüzbin Günâh, isyân bana adet,<br />
Bu iş ile Âhirette var mı râhat,<br />
Tevbe eylesem adetlerim kalır mı ki?<br />
Dergâhına başımı koyup ağlasam,<br />
Garîb-Yetîm başını okşayıp duâ alsam,<br />
Hakk’tan korkup dünyâ işini arkaya koysam,<br />
Hocam benim gönlümün hâlini sorar mı ki?<br />
Âdem Safi sünnetlerini dile alsam,<br />
“Yâ Rabbenâ zalemnâ” deyip feryâd etsem,<br />
Kırlarda göz yaşımı akıtsam,<br />
Bir ve Var’ım beni yola salar mı ki?<br />
Seherlerde feryâd edip ağlasam ben,<br />
Cân verirken belimi sıkı bağlasam ben,<br />
Şevki ile yürek bağrımı dâğlasam ben,<br />
Hakk ışığı kabrim içinde yanar mı ki?<br />
Başımı, bedenimi toprak eyleyip yok olsam,<br />
Cemâl dileyerek hasretinde tamâm olsam,<br />
Ehil-ıyâl ev-barkımdan ayrı düşsem,<br />
Dostlar Hocam bana rahmet eyler mi ki?<br />
Lânetli şeytân yoldan çıkardı hâlim perîşân,<br />
Ağlamayayım mı nefsim beni eyledi hevâ,<br />
Âlem halkı çiğneyip geçse beni lâyık,<br />
kâfir nefsim şeytândan ayrılır mı ki?<br />
160
غريب جانيم حق يوليده نذر ايالسام<br />
شاه حسني ديك كربالده سوساب اولسام<br />
حق شرابني اچارمني ديب تشنه کيتسام<br />
آنده بارسام سوسون الرمي قانارموکني<br />
اصحاب الر ديك دين تالشيب باشم بريسام<br />
شهربانو امام الر ديك ييغالب يورسام<br />
هللا اوچون كافرالركا اسري بولسام<br />
رمحن ايكام سينكا مقبول بوالرموکني<br />
شرمنده مني شرمنده مني قولوم آلکيل<br />
يولدين آزغان درمانده مني يولغه سالكيل<br />
هللا ديبان فنا بولدوم رحم ايالکني<br />
عاصي الرغه فيض فتوح بريارموكني<br />
اي عاصي الر توبه قيلغيل حق ايشتسون<br />
نالنكيزدين يري و كوك الر ناله قيلسون<br />
مالئك الر حقدين تيالب اولوش بريسون<br />
اولوش آلغان قول ين غمي بوالرموكني<br />
عقليم حريان كوزوم کريان خانه ويران<br />
حق يوليين بيالملاس مني اوزوم نادان<br />
اي طالب الر يب طاقت مني قايدا جانان<br />
جانانيم دين هيچ كيم خرب بيالرموكني<br />
جانانه ين تاپاي ديسنك سحر تورغيل<br />
عاشق الرنينك جملسي كا اوزونك اورغيل<br />
حقين ايزالب ييغالب يوروب مامت قورغيل<br />
مامت قورماي طريقت كا كرارموکني<br />
Garîb Cânımı Hak yolunda adak eylesem,<br />
Şâh Hüseyn gibi Kerbelâ’da susayıp ölsem,<br />
Hakk şarâbını içerim deyip hevesli gitsem,<br />
Orada varsam sussuzluğum kanar mı ki?<br />
Sahâbe gibi din için savaşıp başımı versem,<br />
Şehr-i banu imâmlar gibi ağlayıp yürüsem,<br />
Allah için kâfirlere esîr olsam,<br />
Rahmân Melik’im sana makbûl olur mu ki?<br />
Dertliyim, mahcûbum elimden tut,<br />
Yoldan sapmış dertliyim yola sal,<br />
Allah diyerek yok oldum rahmet eyle,<br />
Âsîlere feyz-fetih verir mi ki?<br />
Ey âsîler tevbe eyleyin Hakk işitsin,<br />
Feryâdınızdan yer ve gökler feryâd eylesin,<br />
Melekler Hakk’tan dileyip pay versin,<br />
Pay alan kulun gamı olur mu ki?<br />
Aklım şaşkın, gözüm yaşlı, evim vîrân,<br />
Hakk yolunu bilemiyorum özüm câhil,<br />
Ey tâlipler güçsüzüm nerde sevgili,<br />
Sevgilimden hiç kimse haber bilir mi ki?<br />
Sevgiliyi bulayım desen seherde kalk,<br />
Âşıkların meclisine özünü vur,<br />
Hakk’ı arayıp ağlayıp yürüyüp yas tut,<br />
Yas tutmadan tarikata girer mi ki?<br />
161
حق وصلي غه ييتاي ديسنك زاري قيلكيل<br />
ذكرين ايتيب ايرانالرغه ياري بريکيل<br />
جفا تارتيب ايرانالردين اولوش آلكيل<br />
اولوش آملاي ديداريين کورارموكني<br />
قول خواجه امحد هرنه ديرسني بوهلوس سني<br />
حقدين قورقوب آخرت قه غم ييماس سني<br />
باشينك بريله تونالر قايتيب هو دمياس سني<br />
بوهلوس ين خواجه م قبول قيالرموکني<br />
Hakk’ın vuslatına ereyim desen ağla,<br />
Zikrin deyip erenlere yardım et,<br />
Cefâ çekip erenlerden pay al,<br />
Pay almadan cemâlini görer mi ki?<br />
Kul Hoca Ahmed her ne dersen heveskârsın,<br />
Hakk’tan korkup âhirete gâm çekmezsin,<br />
Başın ile geceler donup “Hû” demezsin,<br />
Heveskârı Hocam kabûl kılar mı ki?<br />
65حکمت<br />
هر صبحدم بوينوم قيسيب ربّيم ديسام<br />
ربّيم مين مرادمي ين بريار موکني<br />
قانالر توکوب کوزالرميدين زار اينکراسام<br />
تنکرمي مين حال دليم سورار موکني<br />
حمبّت ين ميدانيدا جان اويناتسام<br />
منصور صفت باشيم برييب دار اويناسام<br />
يوز مينک تورلوک جفا تارتيب جان قيناسام<br />
عاجز قولونک مجالينکين کورار موکني<br />
يا ربنا ذکرين ايتيب ذاکر بولسام<br />
سانسيز حمنت باشقه آليب شاکر بولسام<br />
خيشي الرين صحبتيده حاضر بولسام<br />
مسکني بنده نک فيض فتوح آالر موکني<br />
65. Hikmet<br />
Her sabâh vakti boynumu büküp “Rabbim”desem,<br />
Rabbim benim murâdımı verir mi ki?<br />
Kanlar döküp gözlerimden ağlayıp inlesem,<br />
Tanrım benim gönlümün hâlini sorar mı ki?<br />
Muhabbetin meydânında cân oynatsam,<br />
Mansûr gibi başımı verip dârağacını oynatsam,<br />
Yüz bin türlü cefâ çekip cân incitsem,<br />
Âciz kulun cemâlini görür mü ki?<br />
“Yâ Râbbenâ”zikrini deyip zâkir olsam,<br />
Sayısız sıkıntıyı başa alıp şükreder olsam,<br />
İyilerin sohbetinde hâzır olsam,<br />
Fakîr kulun feyz-fetih alır mı ki?<br />
162
زاهدالر ديک مناز اوقوب طاعت قيلسام<br />
عاشق الر ديک يغالماغين عادت قيلسام<br />
اوز يرميده غريب ليکين راحت بيلسام<br />
درکاهيده خواجه م قبول قيالر موکني<br />
يکيت ليکده طاعت قيليب ايکيلمدمي<br />
قريب چوکتيم رياضتده بوکوملادمي<br />
الال ايتيب االّ هللا ده سوکوملدمي<br />
خضر بابام اوز يوليغه آالر موکني<br />
بو دنياده مني ديک عاصي هرکيز بوملاس<br />
مونداغ کناه ترسا جهمود کافر قيلماس<br />
اولوب بارسام دوزخ ايچره اورون بريماس<br />
توبه قيلسام خواجم قبول قيالر موکني<br />
حاجت تيالب درکاهيغه يغالب کيلدمي<br />
جان دين کيچيب بيليم حمکم باغالب کيلدمي<br />
عيب يابقوچي ستارليغينک آنکالب کيلدمي<br />
قان يغالسام حاجت روا بولغاي موکني<br />
قيزيل يوزوم رياضتده سارغامتادمي<br />
سحرلرده غريب جانيم اينکرامتادمي<br />
هرکون تيپيب ايت نفسيم ين اورکامتادمي<br />
هللا ديسام کافر نفسيم اوالر موکني<br />
قول خواجه امحد کونکل کوزي آچيلغاميو<br />
تيل الرميدين درّ کوهر ساچيلکاميو<br />
کوب يغالسام کناه الرمي توکولکاميو<br />
اوشل وقت ين منکا عطا قيلور موکني<br />
Zâhidler gibi namâz kılıp ibâdet eylesem,<br />
Âşıklar gibi ağlamayı âdet eylesem,<br />
Öz yurdumda garîbliği râhat bilsem,<br />
Dergâhına Hocam kabûl eyler mi ki?<br />
Yiğitlikte ibâdet eyleyip eğilmedim,<br />
“Karîb” çöktim riyâzetde bükülmedim,<br />
“Lâ-Lâ” deyip “İllallâh”da sokulmadım,<br />
Hızır babam öz yoluna alır mı ki?<br />
Bu dünyada benim gibi âsî aslâ olmaz,<br />
Böyle günâh tersâ, cühûd, kâfir eylemez,<br />
Ölüp gitsem cehennem içine yer vermez,<br />
Tevbe eylesem Hocam kabûl eyler mi ki?<br />
Hacet dileyip dergâhına ağlayıp geldim,<br />
Cândan geçip belimi sıkı bağlayıp geldim,<br />
Ayıp örtücü “Settâr”lığını anlayıp geldim,<br />
Kan ağlasam hâcet hâzır olur mu ki?<br />
Kızıl yüzümü riyazetde sarartmadım,<br />
Seherlerde garîb cânımı inletmedim,<br />
Her gün tepip it nefsimi incitmedim,<br />
Allah desem kâfir nefsim ölür mü ki?<br />
Kul Hoca Ahmed gönül gözü açılır mı?<br />
Dillerimden inci mücevher saçılır mı?<br />
Çok ağlasam günâhlarım dökülür mü?<br />
O vakit bana armağan eyler mi ki?<br />
163
66حکمت<br />
سن سن مين پناهيم ديب يولغه کريسام<br />
بري و بارمي مين يولوم آچار موکني<br />
حرام شبهه قرانغولوق باسقان کونکلوم<br />
روشن بولوب درّ گوهر ساچار موکني<br />
نظر قيلسه خسته کونکلوم روشن بولور<br />
يوز مينک خطا يازوقالرمي پنهان بولور<br />
لطف ايالسانک يوز مينک عاصي خندان بولور<br />
نظر تابکان چراغ هرکيز اوچار موکني<br />
اعوذ باهلل من الشيطان الرجيم ديسام<br />
طاعت برله سونکا کلرمي حليم قيلسام<br />
اهل عيال خامنانيم يتيم قيلسام<br />
شيطان لعني مندين يراغ قاچار موکني<br />
يول آستيده عزيز باشيم تفراغ قيلسام<br />
جان دليم حق يوليغه شيدا قيلسام<br />
ذکرين ايتيب مردار تنيم آفاق قيلسام<br />
الست مخرين مسکني بنده نک ايچار موکني<br />
هللا ديبان حضرتينکا سيغينيب بارسام<br />
حمبت شوقي برله کوکسوم يارسام<br />
دردينک تارتيب محدينک ايتيب آچيليب بارسام<br />
وجودميدين بو عقبه الر کوچار موکني<br />
تاغدين آغر عصيانيم بار اوتاي ديسام<br />
گناهيم کوب يرکا سيغماس تيپاي ديسام<br />
باشيم آليب بيابانالر کيتاي ديسام<br />
رمحن تنکرمي گناهيمدين اوتار موکني<br />
66. Hikmet<br />
Sensin benim sığınağım deyip yola girsem,<br />
Bir ve Var`ım benim yolumu açar mı ki?<br />
Harâm, şüphe, karanlık basan gönlüm,<br />
Aydınlanıp inci-cevher saçar mı ki?<br />
Nazar eylese hasta gönlüm aydın olur,<br />
Yüz bin hatâ, günâhlarım gizli olur,<br />
Lutfeylesen yüz bin âsî sevinçli olur,<br />
Nazarı değdiği kandîl aslâ söner mi ki?<br />
“Eûzu billahi mineşşeytanirrâcîm” desem,<br />
İbâdet ile kemiklerimi hamûr eylesem,<br />
Ehil-ıyâl, ev-barkımı yetîm eylesem,<br />
Lânetli şeytân benden uzak kaçar mı ki?<br />
Yol altında azîz başımı toprak eylesem,<br />
Cân ve gönlümü Hakk yoluna tutkun eylesem,<br />
Zikrini deyip pis bedenimi appak eylesem,<br />
Elest şarâbını fakîr kulun içer mi ki?<br />
Allah dedi Hazret’ine sığınıp varsam,<br />
Muhabbet şevki ile göğsümü yarsam,<br />
Derdini çekip hamdını deyip açılıp varsam,<br />
Vücûdumdan bu kaygılar göçer mi ki?<br />
Dağdan ağır isyanım var geçeyim desem,<br />
Günâhım çok, yere sığmaz bulayım desem,<br />
Başım alıp kırlara gideyim desem,<br />
Rahmân Allah’ım günâhımdan geçer mi ki?<br />
164
طريقتين بازاريده سودا قيلسام<br />
منصور ينکليغ انا احلقين غوغا قيلسام<br />
خذمت قيليب درد حالت بيان قيلسام<br />
کوکسومداکي گره لرين آچار موکني<br />
قول خواجه امحد زاهد بولوب مسجد کريسام<br />
خواب غفلت حرام قيليب قامي بولسام<br />
شبه آليب قيامتدين قورقوب يورسام<br />
اومچاخ ايچره حور غلمان قوچار موکني<br />
Tarîkatın pazarında sevdâ eylesem,<br />
Mansûr gibi “Enel-Hakk”ı kavgâ eylesem,<br />
Hizmet eyleyip hâl derdini beyân eylesem,<br />
Göğsümdeki kürrelerini açar mı ki?<br />
Kul Hoca Ahmed zâhid olup mescide girsem,<br />
Gaflet uykusunu harâm eyleyip kâim olsam,<br />
İbret alıp kıyâmetden korkup varsam,<br />
Cennet içinde Hûrî-gılmân kucaklar mı ki?<br />
67حکمت<br />
نيت قيلدوق كعبه کا رضا بولونك دوستالرمي<br />
يا اولكامييز كيلكامييز رضا بولونك دوستالرمي<br />
نيت قيلدوق كعبه کا حق مصطفي روضه کا<br />
نصيب قيلغاي بارچه كا رضا بولونك دوستالرمي<br />
نصيب بولسه بارکامييز نصيب بولسه کيلکامييز<br />
اجل ايسته اولکامييز رضا بولونک دوستالرمي<br />
قدرت بولسه يورونکيز کوچ بوملاسه تورونکيز<br />
دعا قيله کورونکيز رضا بولونک دوستالرمي<br />
رضا بولونك اوزوم دين خيشي ميان سوزوم دين<br />
اوتونك ميين يوزم دين رضا بولونك دوستالرمي<br />
67. Hikmet<br />
Niyet eyledik Kâbe’ye, râzı olun, dostlarım;<br />
Ya ölürüz, geliriz, râzı olun, dostlarım.<br />
Niyet kıldık Kâbe’ye, Hakk Mustafâ ravzasına;<br />
Nasîp kıla herkese, râzı olun, dostlarım.<br />
Nasîp olsa, varırız; nasîp olsa, geliriz<br />
Ecel yetse ölürüz; râzı olun, dostlarım.<br />
Kudret olsa, yürüyün; güç olmasa, durunuz;<br />
Duâ kıla görünüz, râzı olun, dostlarım.<br />
Râzı olun özümden, iyi-kötü sözümden,<br />
Geçin benim yüzümden, râzı olun, dostlarım.<br />
165
دوستالر بيزين يوقالغاي فاسق الر كوب اوخالكاي<br />
مسجد ساري كيلماكاي رضا بولونك دوستالرمي<br />
سردين بولدي اشارت مونده قيلدوق عمارت<br />
دوستالر قيلغاي عبادت رضا بولونك دوستالرمي<br />
کعبه ساري کوچالوك ظامل الردين قاچالوق<br />
اوغل قيزدين کيچالوك رضا بولونك دوستالرمي<br />
تيليم سورسام قرار يوق غريب اولسه سورار يوق<br />
ييميشالرده حالل يوق رضا بولونك دوستالرمي<br />
کيچت قولنك جانيدين چيقت خلقين سانيدين<br />
دوستالر بارکاي سونكيدين رضا بولونك دوستالرمي<br />
خواجه امحد يوم كوزونكين خلقه ايتکيل سوزونکين<br />
کعبه غه سورت يوزونکين رضا بولونك دوستالرمي<br />
Dostlar bizi yoklarlar, fâsıklar çok uyurlar,<br />
Mescid tarafına gelmezler; râzı olun, dostlarım.<br />
Sırdan oldu işâret, burada eyledik imaret,<br />
Eyleye Rasûl Şefâat, râzı olun, dostlarım.<br />
Kâbe’ye doğru göçelim, zâlimlerden kaçalım,<br />
Oğul kızdan geçelim, râzı olun, dostlarım.<br />
Dilim sorsam, karar yok; garîb ölse, sorar yok;<br />
Yenilenlerde helâl yok, râzı olun, dostlarım.<br />
Geçti kulun cânından, çıktı halkın sayısından,<br />
Dostlar gider ardından, râzı olun, dostlarım.<br />
Hoca Ahmed, yum gözünü, halka söyle sözünü,<br />
Kâbe’ye sür yüzünü, râzı olun, dostlarım.<br />
68حکمت<br />
کوزوم منليك دليم غمليك جان املليك<br />
نيچوك عالج ايتارميىن بيلمام دوستالر<br />
بو حسرتده ندامت ده ياشيم آقيب<br />
قايو طرف کيتارميىن بيلمام دوستالر<br />
68. Hikmet<br />
Gözüm yaşlı, gönlüm gamlı, cân elemli,<br />
Nasıl ilâç edeceğimi bilmem dostlar,<br />
Bu hasretde, pişmânlıkta yaşım akarak,<br />
Hangi tarafa gideceğimi bilmem dostlar,<br />
166
تورلوك تورلوك عالمتالر بولدي پيدا<br />
يوراکيمده جاحتالر بولدي پيدا<br />
بو دنياده حلظه فارغ بوملاغ قيدا<br />
نيچوك عالج ايتارميىن بيلمام دوستالر<br />
هللا اوچون فرزندالرمي يتيم قيلسام<br />
جاندين کيچيب مالدين کيچيب غريب بولسام<br />
بيابانده يالغوز قاز ديك ناله قيلسام<br />
نيچوك عالج ايتارميىن بيلمام دوستالر<br />
خاص قولالرديك کيچهالرى قامي بولسام<br />
مردانالرديك کوندوزالرى صامي بولسام<br />
کيچهالرى آرام آملاى ربيم ديسام<br />
نيچوك عالج ايتارميىن بيلمام دوستالر<br />
ختم عصيان بيحد ساچتيم طاعتيم آز<br />
اوتى عمروم غفلت بيالن هم قيش و ياز<br />
ياقني تورور جامن قوشى قيلسه پرواز<br />
نيچوك عالج ايتارميىن بيلمام دوستالر<br />
قول خواجه امحد خذمتيده جان بريمسه<br />
دهقان ايرمس كيتمان چابيب نان بريمسه<br />
وا بوملغاي گل غنجهسى من بوملسه<br />
نيچوك عالج ايتارميىن بيلمام دوستالر<br />
Türlü türlü belirtiler oldu peydâ,<br />
Yüreğimde cerâhâtlar oldu peydâ,<br />
Bu dünyada bir an râhat olmak nerede,<br />
Nasıl ilâç edeceğimi bilmem dostlar.<br />
Allah için evlatlarımı yetîm etsem,<br />
Cândan geçip, mâldan geçip garîb olsam,<br />
Kırlarda yalnız kaz gibi feryâd etsem,<br />
Nasıl ilâç edeceğimi bilmem dostlar.<br />
Hâs kullar gibi geceleri kaim olsam,<br />
Mertler gibi gündüzleri oruç tutsam,<br />
Geceleri dinlenmeden “Rabbim” desem,<br />
Nasıl ilâç edeceğimi bilmem dostlar.<br />
İsyân tohumlarını sayısız saçtım ibâdetim az,<br />
Geçti ömrüm gaflet ile hem kış hem de yaz,<br />
Yakındır cânımın kuşu uçup kılsa pervâz,<br />
Nasıl ilâç edeceğimi bilmem dostlar.<br />
Kul Hoca Ahmed hizmetinde cân vermese,<br />
Çiftçi değil ketman koşup ekmek vermese,<br />
Yazık, olmaz gül goncası su olmasa,<br />
Nasıl ilâç edeceğimi bilmem dostlar.<br />
167
69حکمت<br />
مركب الغر يوکوم آغري اوزوم غمكني<br />
حسرت بيالن عقل هوشيم کيت متكني<br />
اوتوب کاروان كوزدين غايب بولدي ساكن<br />
بارور جامي بيالملاس مني قيان اميدي<br />
عبث اويت ايسز عمروم رسواليقده<br />
هيچ بوملادمي زمان ترس خداليقده<br />
دامي يوردوم نفسيم اوچون گداليقده<br />
هر نه قيلغان سوداالرمي زيان اميدي<br />
بو حالت ده اول عزرائيل كيلسه ناکاه<br />
اسيغ تندين جان ين آلسه بريكيل پناه<br />
شيطان آليب اميانيمين قيلسه رسوا<br />
برادرالر ارا يولده مني قالغان اميدي<br />
بو حالت ده سوز ايتورغه يوقتور فرمان<br />
اوچوب قالغاي وجود ايچره مشع اميان<br />
قزيل گل ديك اوشبو يوزنك بولور سامان<br />
يقني بولغونك يري آستيغه هنان اميدي<br />
زن فرزند اغا اينينك ييغالب توركاي<br />
مرياث ديبان مال ملكونك بولوب آلكاي<br />
ايلتيب سين قرا يريكا تيقيب کومكاي<br />
طعمه قيلغاي قريش آتليغ ييالن اميدي<br />
كيل اي خائف بو ايشالردين خرب آلكيل<br />
توبه قيليب دنيا قويوب حقين سويكيل<br />
قول خواجه امحد بو دنيادين اوتوب يانكيل<br />
شايد قيلغاي نظر پري مغان اميدي<br />
69. Hikmet<br />
Merkep yaralı, yüküm ağır, kendim gamlı<br />
Hasret ile akıl ve şuûrum gitti temkin;<br />
Geçip kervân gözden kayboldu mu ki?<br />
Gideceğim yeri bilemem ne yan şimdi.<br />
Boşuna geçti sâhibsiz ömrüm rezillikte<br />
Hiç olmadım zamân tersi Allah yolunda<br />
Dâimâ yürüdüm nefsim için kölelikte<br />
Her ne işlediğim sevdâlarım ziyân şimdi<br />
Bu durumda o Azrâil gelse ansızın,<br />
Sıcak bedenden cânı alır vah ne yazık,<br />
Şeytân alıp imânımı, eyler rezil,<br />
Kardeşler, ara yolda kaldım şimdi.<br />
O durumda söz söylemeğe yoktur dermân,<br />
Sönüp kalır vücûd içinde imân mumu,<br />
Kızıl gül gibi yüzün olur samân misâli,<br />
İhtarlayıp oldun yer altında gizli şimdi.<br />
Kadın-evlat, büyük-küçük toplanıp gelir,<br />
Mirâs diyerek mâl ve mülkünü bölüp alır;<br />
İt gibi sürüyüp kara yere seni gömer,<br />
Lokma yapar karış adlı yılan şimdi.<br />
Gel ey korkak, bu işlerden haber al,<br />
Tevbe eyleyip dâimâ Allah’a doğru var,<br />
Kul Hoca Ahmed, dünyalıktan geçip yan,<br />
Meğer kıla Pîr-i Kâmil nazar şimdi.<br />
168
70حکمت<br />
عقيب خربين ايشيتيب دنياين ساليب كيتارم<br />
توشدوم ايرانالر حبريكا دنياين ساليب كيتارم<br />
ايرانالر دنيا دميادي دنيا غمني ييمادي<br />
حقدين اوزكاين دميادي دنيا ساليب كيتارم<br />
موسي عمران قاملادي ختت سليمان قاملادي<br />
مينك ياشليغ لقمان قاملادي دنيا ساليب كيتارم<br />
دنيا ديكان ازار ايرميش عاقل قولالر بيزار ايرميش<br />
جاهل الر بريله يار ايرميش دنيا ساليب كيتارم<br />
سلطان خواجه امحد يسوي ايدي بو حكمتين متام<br />
ايشيتسون ديب مجله جهان دنياين ساليب كيتارم<br />
70. Hikmet<br />
Ahiret haberini işitip dünyâyı bırakıp giderim,<br />
Düştüm erenler denizine, dünyâyı bırakıp giderim.<br />
Erenler dünyâ demedi, dünyâ gamını yemedi,<br />
Hakk’tan özgeyi demedi, dünyâyı bırakıp giderim.<br />
Mûsâ, İmrân kalmadı, taht-ı Süleymân kalmadı,<br />
Bin yaşlı Lokmân kalmadı, dünyâyı bırakıp giderim.<br />
Dünyâ diyen huzûrsuz imiş akıllı kullar şikâyetçi imiş,<br />
Câhiller ile dost imiş dünyâyı bırakıp giderim.<br />
Sultân Hoca Ahmed Yesevî söyledi bu hikmeti tamâm,<br />
İşitsin diye bütün cihân, dünyâyı bırakıp giderim.<br />
71حکمت<br />
خوشالمايدور عامل الر سيزين آيغان تورکيين<br />
عارف الردين ايشتسنك آچار کونکل ملکي ين<br />
آيت حديث معين سي توركي بولسه موافق<br />
معين سي کا يتكانالر يريکا قويار بورکي ين<br />
قاضي مفت مالالر شريعت راهين<br />
عارف عاشق آليب دور طريقت ين اركي ين<br />
عمل قيلغان عامل الر دينميزين چراغي<br />
براق مينار حمشرده ايگري قويار بورکي ين<br />
71. Hikmet<br />
Hoş görmemekte âlimler sizin dediğiniz Türkçe’yi,<br />
Âriflerden işitsen açar gönül ülkesini,<br />
Âyet hadîs anlamı Türkçe olsa uygundur,<br />
Manâsına yetenler yere koyar börkünü...<br />
Kâdı, müftü, mollalar şeriatın yolunu,<br />
Ârif âşık almıştır tarikatın arkını,<br />
Amel işleyen âlimler dinimizin çırağı,<br />
Burâk biner mahşerde eğri koyar börkünü...<br />
169
عمل قيلسه عامل الر دين و آيني ياروقي<br />
كورسه بولور االرين رنگ رويي کورکي ين<br />
عمل قيلماي قال علمني اوقوي بيلماي قالغانالر<br />
آرقه سيغه كوتارور قرق ايشك يوکي ين<br />
خو اجه مني ديب الف اورمه اوشبو دنيا يب پايان<br />
بيالمني ديب ايتماسني کونکلداکي چرکي ين<br />
رهنمادور خواجه امحد گلستان معرفت<br />
سوزالر سوزي حقيقت آچار کونكل ملكي ين<br />
مسكني ضعيف خواجه امحد يت پشتينك کا رمحت<br />
فارسي تيل ين بيليبان خوب ايتادور تورکي ين<br />
Amel eylese âlimler dini ve ayın aydınlığı,<br />
Görse olur onların görklü yüzünün rengi...<br />
Amel işlemeyip “zâhir” ilmini bilmeyip kalanlar,<br />
Arkasına yükler kırk eşeğin yükünü...<br />
Hocayım deyip lâf vurma bu dünyâ dayanıksız,<br />
Biliyorum diye söylemesin gönüldeki çirkini,<br />
Yol göstericidir Hoca Ahmed marifetin gülistânı,<br />
Sözler sözü gerçek açar gönül ülkesini...<br />
Miskîn, zayıf Hoca Ahmed yedi ceddine rahmet,<br />
Farsça dilini bilerek güzel söylemekte Türkçe’yi...<br />
72حکمت<br />
اي دوستالرمي اولسام مني بيلمام که حاليم نه بولور<br />
کورکه کرييب ياتسام مني بيلمام که حاليم نه بولور<br />
ايلتيب حلدکا قويسه الر ارقه غه باقماي يانسه الر<br />
سوروغ سؤاليم سورسه الر بيلمام که حاليم نه بولور<br />
کريسه قريش آتليق ييالن چولغانسه تنکا شول زمان<br />
قاملاس بوتون بري استخوان بيلمام که حاليم نه بولور<br />
مجله يغيليب مور و مار اطرافيمده نيش اورار<br />
مشکل ايرور بس کار بار بيلمام که حاليم نه بولور<br />
72. Hikmet<br />
Ey dostlarım, ölsem ben, bilmem ki hâlim ne olur;<br />
Kabre girip yatsam ben, bilmem ki hâlim ne olur.<br />
Götürüp kabre koysalar, arkaya bakmadan dönseler,<br />
Soru-suâlim sorsalar, bilmem ki hâlim ne olur.<br />
Girse karış adlı yılan, dolansa bedene şu zamân,<br />
Kalmaz bütün bir organ, bilmem ki hâlim ne olur.<br />
Bütün yığılıp kurt-böcek, etrâfımda oyuk açar<br />
Müşküldür o hâlde kâr zarar, bilmem ki hâlim ne olur.<br />
170
هيچکيلمادي ميندين صواب آنده نه بريکومدور جواب<br />
کر قيلسه الر يوز مينک عذاب بيلمامکه حاليم نه بولور<br />
بولسه قيامت کوين حاضر بولور بارچه الري<br />
قيلغان عمل الرينک قاين بيلمام که حاليم نه بولور<br />
اي قول امحد سني بو کون قيلغيل عبادت تون کون<br />
دمياکيل عمروم دور اوزون بيلمام که حاليم نه بولور<br />
Hiç gelmedi benden sevâb, orada ne vereceğim cevâp,<br />
Eğer eyleseler yüz bin azâb, bilmem ki hâlim ne olur.<br />
Olsa kıyâmet günü, hâzır olur tamâmı,<br />
İşlediğin amellerin hani; bilmem ki hâlim ne olur.<br />
Ey Kul Ahmed, sen bu gün, eyle ibâdet gece ve gündüz,<br />
Deme ki ömrümdür uzun, bilmem ki hâlim ne olur.<br />
73حکمت<br />
نيچه ييليق مهربانيم جان ايديالر دوستالرمي<br />
بو وجودوم شهريين فاين قيالدور دوستالرمي<br />
بو قفس ين طوطي سي پرواز ايتادور اوچكايل<br />
بري قرانغو شعله سيز يريكا بارادور دوستالرمي<br />
اي مين يارانالرمي مهت توتونك اميانيمه<br />
دمشنيم اميانيمه زمحت بريادور دوستالرمي<br />
اوشبو جان بيزالر بيالن بري نيچه ييل الر بار ايدي<br />
حق تعايل حكمي بريالن عزم ايتادور دوستالرمي<br />
بو ميين اعضاالرمي جانيم بيالن شادمان ايدي<br />
جان چيقارغه كلّ اعضام ترتاشادور دوستالرمي<br />
امر حقه بارچه خلق عاملني بولدي رضا<br />
اول حقيقت بندهالر دامي رضادور دوستالرمي<br />
73. Hikmet<br />
Nice yıllık mihribânım cân idiler dostlarım;<br />
Bu vücûdum şehrini fânî eylemektedir dostlarım.<br />
Bu kafesin kuşu havalanmakta uçmağa;<br />
Bir karanlık ışıksız yere varmaktadır, dostlarım.<br />
Ey benim dostlarım, himmet tutun imânıma;<br />
Düşmanım imânıma zahmet vermektedir, dostlarım.<br />
İşbu cân bizler ile nice yıllar var idi;<br />
Hakk Teâlâ hükmü ile azmetmektedir dostlarım.<br />
Bu benim organlarım cânım ile mutlu idi;<br />
Cân çıkmağa bütün organlarım titreşmektedir dostlarım.<br />
Hakk emrine bütün âlemlerin halkı oldu râzı;<br />
O gerçek kullar dâimâ râzıdır, dostlarım.<br />
171
قول خواجه امحد طوطيسي پرواز ايتادور اوچكايل<br />
نيالسون مسکني حکم خدادور دوستالرمي<br />
74حکمت<br />
عمروم ضايع غفلت بيله ييلديک اويت<br />
حسرتينک ده کوزدين ياشيم قان ديک کيت<br />
بيلدمي دوستالر بو عقليم اميدي ييت<br />
سحرالرده قوپوب طاعت قيلغوم کيلور<br />
سحرالرده قرآن اوقوب ثنا قيلسام<br />
حضرتينک کا قول کوتاريب دعا قيلسام<br />
زاري قيليب بو جانيم ين فدا قيلسام<br />
سحرالرده قوپوب طاعت قيلغوم کيلور<br />
حرص هوا نفس يوليين قومياق کرياک<br />
منصور يانکليغ دار باشيغه مينماق کرياک<br />
نسيمي ديک جان آچيغني چيکماق کرياک<br />
سحرالرده قوپوب طاعت قيلغوم کيلور<br />
فاذکروين اَذکُرکُم آيت دين<br />
اميان بولدي حق تعايل طاعت دين<br />
کيچماک اوشبو نفس نينک راحت دين<br />
سحرالرده قوپوب طاعت قيلغوم کيلور<br />
زاهدالرکا زهد و عمل تقوا کرياک<br />
رياضتليق عاشق الرغه فتوا کرياک<br />
اول طريقت ايربولغانکا دعوا کرياک<br />
سحرالرده قوپوب طاعت قيلغوم کيلور<br />
Kul Hoca Ahmed kuşu havalanmaktadır uçmağa,<br />
Neylesin Miskîn Hakk’ın hükmüdür, dostlarım.<br />
74. Hikmet<br />
Ömrüm bitti gaflet ile yel gibi geçti,<br />
Hasretinde gözden yaşı kan gibi gitti,<br />
Bildim dostlar bu aklım şimdi yetti,<br />
Seherlerde kalkıp tâat eyleyesim gelir.<br />
Seherlerde Kur’ân okuyup yakarsam,<br />
Hazret’ine el kaldırıp duâ eylesem,<br />
Ağlayıp bu cânımı fedâ eylesem,<br />
Seherlerde kalkıp tâat eyleyesim gelir.<br />
Hırs-hevâ-nefs yolunu bırakmak gerek,<br />
Mansûr gibi dârağacı başına binmek gerek,<br />
Nesîmi gibi cân acısını çekmek gerek,<br />
Seherlerde kalkıp tâat eyleyesim gelir.<br />
“Fezkûrunî ezkürküm” âyetinden,<br />
İmân oldu Hakk Teâlâ tâatinden,<br />
Geçmek gerek bu nefsin râhatından,<br />
Seherlerde kalkıp tâat eyleyesim gelir.<br />
Zâhidlere zühd, amel ve takvâ gerek,<br />
Riyazetli Aşıklara fetvâ gerek,<br />
O tarikat er olana davâ gerek,<br />
Seherlerde kalkıp tâat eyleyesim gelir.<br />
172
اريتور دل زنکارين هو هو يادي<br />
عاشق الرين کيچه کوندوز هو مرادي<br />
هو هو تيو جان بريکاي سني قول امحدي<br />
سحرالرده قوپوب طاعت قيلغوم کيلور<br />
Temizler gönül pasını “Hû-Hû” zikri,<br />
Âşıkların gece-gündüz “Hû” murâdı,<br />
“Hû-Hû” diye cân veresin Kul Ahmedî,<br />
Seherlerde kalkıp tâat eyleyesim gelir.<br />
76حکمت<br />
هر کيم قيلسه طريقت ين دعواسيين<br />
اوّل قدم شريعت کا قومياق کرياك<br />
شريعتنينك ايشالرين ادا قيليب<br />
آندين سونكره بو دعواين قيلماق کرياك<br />
شريعتسز دم اورماسالر طريقتده<br />
طريقتسز دم اورماسالر حقيقتده<br />
اوشبو يول الر يريي بيلنور شريعتده<br />
مجله سيين شريعتدين سورماق کرياك<br />
آندين سونكره بر اير کرياك ارادت ليك<br />
بومليش بولسه اول بر ايردين اجازت ليك<br />
شريعتده راست موافق کرامت ليك<br />
اوشال ايرنينك ايتاكين تومتاق كرياك<br />
كيم بيلماين بو يول الرين شيخ مني ديسه<br />
كرامتدين واليت غه خرب بريسه<br />
باطل ايرور اكر روح االمني ايرسه<br />
اوزين آنداغ باطل الردين سامچاق كرياك<br />
76. Hikmet<br />
Her kim eylese tarikatın dâvâsını,<br />
İlk adımı şeriata koymak gerek,<br />
Şeriatın işlerini tamâm eyleyip,<br />
Ondan sonra bu davâyı kılmak gerek.<br />
Şeriatsız söz etmezler tarikatta,<br />
Tarikatsız söz etmezler hakikatta,<br />
İş bu yolların yeri bilinir şeriatta,<br />
Hepsini şeriattan sormak gerek.<br />
Ondan sonra bir er gerek irâdeli,<br />
Olmuş olsa o bir erden icâzetli,<br />
Şeriatte doğru uygun kerâmetli,<br />
Öyle erin eteğinden yapışmak gerek.<br />
Kim bilmeden bu yolları şeyhim dese,<br />
Kerâmetten veliliğe haber verse,<br />
Bâtıldır eğer rûhü’l-emîn bile ise,<br />
Özünü öyle bâtıllardan korumak gerek.<br />
173
ارادت سيز اجازت سيز مرشد بيلماس<br />
طريقتنينك يول الريين هرکيز بيلماس<br />
مبتدع دور ارادت كا اليق ايرماس<br />
آنداغ الردين يراغ يراغ قامچاق كرياك<br />
ارادت ين بريکيل اهل اجازت کا<br />
قامي بولغيل توين كوين رياضت کا<br />
سانيب اين قوللوغي ين عبادت كا<br />
قوللوغي ده بيل ين باغالب تورماق كرياك<br />
آندين سونكره جماهده تونني کييب<br />
رياضت ين بوته سيده ايريب آقيب<br />
من منليك دين اوتوب اوزي ين صاف قيليب<br />
عزت رختني ساتيب خوارليق آملاق کرياك<br />
اوشبو تورور ايرانالرين قيلغانالري<br />
طالب الرغه بيلسون ديبان ايغانالري<br />
راست دور بو سوز بيلكيل يوقتور يالغانالري<br />
جان قالقي بريالن موين بيلماك کرياك<br />
صدقي بريله هر كيم قبول قيلسه موين<br />
اعتقادي بريله بولسه توين كوين<br />
يادي بريله مشغول بولسه يلدا توين<br />
ايرانالردين مهت ياري قوملاق كرياك<br />
ارادت سيز اوشبو يولغه کريماديالر<br />
انابت سيز يولغه قدم قومياديالر<br />
اجازت سيز يرمي نفس اورماديالر<br />
مريد بولغان بو صفت ليغ بوملاق کرياك<br />
İrâdesiz, icâzetsiz mürşid olmaz,<br />
Tarîkatın yollarını aslâ bilmez,<br />
Mübtedidir irâdeye lâyık değil,<br />
Böylelerinden bucak bucak kaçmak gerek.<br />
İrâdeyi ver icâzet ehline,<br />
Kâim ol gece-gündüz riyâzete,<br />
Sayıp onun kulluğunu ibâdete,<br />
Kulluğunda beli bağlayıp durmak gerek.<br />
Ondan sonra mücâhede elbisesini giyip,<br />
Riyâzetin potasında eriyip akıp,<br />
Ben-benlikten geçip özünü saf kılıp,<br />
İzzet râhatını satıp horlanmayı almak gerek.<br />
İşte budur erenlerin yaptıkları,<br />
Tâliplere bilsin diyerek söyledikleri,<br />
Doğrudur bu söz bilesin yoktur yalanları,<br />
Cân kulağı ile bunu bilmek gerek.<br />
Sadakat ile her kim kabûl eylese bunu,<br />
İtikâdı ile olsa gece-gündüz,<br />
Zikri ile meşgûl olsa uzun geceleri,<br />
Erenlerden himmet yarı eylemek gerek.<br />
İrâdesiz bu yola girmediler,<br />
İnâdesiz yola adım koymadılar,<br />
İcâzetsiz yarım nefes almadılar,<br />
Mürîd olan bu sıfatlı olmak gerek.<br />
174
هر كيم كريسه اوشبو يولغه بيلني باغالب<br />
قول خواجه امحد کرياك اوزين خادم ايالب<br />
نيّت ين خدايي غه درست ايالب<br />
توجه ين عزيزالرکا قيلماق کرياك<br />
Her kim girse bu yola belini bağlayıp,<br />
Kul Hoca Ahmed gerek özünü kul eyleyip,<br />
Niyetini Allah’ına dürüst eyleyip,<br />
Teveccühü azîzlere eylemek gerek.<br />
77حکمت<br />
شريعتين شرايطني بيلکان عاشق<br />
طريقتين مقاميين بيلور دوستالر<br />
طريقتين ايشالريين ادا قيليب<br />
حقيقتين درياسيغه باتار دوستالر<br />
ديداريين کوروب بوملس تون کون اويوب<br />
پاك عشقيين قولغه آملاي بوملس يوروب<br />
حقيقتين درياسيين خطري کوب<br />
هيچ اوخالماي ديداريين کوردوم دوستالر<br />
ايا عاشق بو دنياده حمنت تارتقيل<br />
تارتقان جرب و جفاالرين راحت بيلكيل<br />
هو صحبتني قورغان يريكا اوزونك اورغيل<br />
اوركان عاشق مراديغه يتار دوستالر<br />
بو يولالرين غذاسي دور قيغو حمنت<br />
حمنت تارتيب جفا چيكان كورار راحت<br />
سحرالرده زاري قيلغان خوش سعادت<br />
هو هو تيو بو دنيادين اوتار دوستالر<br />
77. Hikmet<br />
Şeriatın şartlarını bilen âşık,<br />
Tarîkatın makâmını bilir dostlar,<br />
Tarikat işlerini tamâm eyleyip,<br />
Hakikatın deryâsına batar dostlar.<br />
Cemâlini görmek olmaz gece gündüz uyuyup,<br />
Temiz aşkını ele almadan, olmaz yürüyüp,<br />
Hakikatın deryâsının tehlikeleri çok,<br />
Hiç uymadan cemâlini gördüm dostlar.<br />
Ey âşık bu dünyada sıkıntı çek,<br />
Çektiğin sıkıntı ve eziyetleri râhatlık bil,<br />
“Hû” sohbetini kuran yere kendini vur,<br />
Vuran âşık murâdına yeter dostlar.<br />
Bu yolların belâsıdır kaygı sıkıntı,<br />
Sıkıntı çekip cefâ çeken görür râhat,<br />
Seherlerde ağlamak güzel saâdet,<br />
“Hû-Hû’ diye bu dünyadan geçer dostlar.<br />
175
چني دل بريله ييغالغانالر كوركاي لقا<br />
سبحان ايكام ديداريين قيلغاي عطا<br />
قالوزسيز يولغه كريمنك عني خطا<br />
يولغه كريكان منزلالردين اوزار دوستالر<br />
وا دريغا اويت عمروم بيلماي قالدمي<br />
بو دنيا اسبايبين قولغه آلدمي<br />
دنيا ايزالب دين ايشين آرتقه سالدمي<br />
بيالملس مني حاليم نيچوك بولور دوستالر<br />
حمبتين شرايب دين تامتاغانالر<br />
بايزيد ديك هر کون اوزين سامتاغانالر<br />
بو دنياين عزيت دين اومتاکانالر<br />
حيوان ايرور بلكه اندين برت دوستالر<br />
عاشق بولسانك عشق يوليغه قويغيل قدم<br />
دنيا عقبني طالق قويغيل مثل ادهم<br />
عاقل ايرسنك دنيا اوچون ييماكيل غم<br />
قيامت کون جزاالرين بريار دوستالر<br />
سر شرابني ايچکان عاشق اوزين بيلمس<br />
بو دنياين عزتالرين کوزکا ايلمس<br />
يوز مينك دانا ناصح بولسه پندين آملس<br />
وا شوقا ديب اوزين بيلماي يورار دوستالر<br />
روز الست خدا اوزي ندا قيلغان<br />
قالوا بلي ديبان روحالر جواب بريکان<br />
حضرت تبا روحالر اوچون قارشو کيلكان<br />
انداغ عاشق حق مجالني کورار دوستالر<br />
Gerçek gönül ile ağlayanlar göre cemâl,<br />
Sübhân Rabb’im eyleye armağan,<br />
Kılavuzsuz yola girmen aynı hatâ,<br />
Yola giren menzillerden geçer dostlar.<br />
Vah ne yazık geçti ömrüm bilmeden kaldım,<br />
Bu dünyânın sebeplerini ele aldım,<br />
Dünyâyı arayıp din işini arkaya koydum,<br />
Bilemem hâlim nice olur dostlar.<br />
Muhabbetin şarâbından tatmayanlar,<br />
Bâyezîd gibi her gün özünü satmayanlar,<br />
Bu dünyânın izzetinden geçmeyenler,<br />
Hayvandırlar belki ondan beter dostlar.<br />
Âşîk olsan aşk yoluna koy adımı,<br />
Dünyâ kaygısını boşayıp koy Edhem gibi,<br />
Akıllı isen dünyâ için yeme gâm,<br />
Kıyâmet günü cezâlarını verir dostlar.<br />
Sır şarâbını içen âşık kendini bilmez,<br />
Bu dünyânın izzetlerini gözüne iliştirmez,<br />
Yüz bin bilge nasîhat etse öğüt almaz,<br />
“Vâ şevkâ”deyip kendini bilmeden yürür dostlar.<br />
“Elest” günü Allah kendi nidâ eyledi,<br />
Kâlû belâ” deyip rûhlar cevâp verdi,<br />
Hazrete doğru rûhlar uçup karşısına geldi,<br />
Öyle âşık Hakk cemâlini görür dostlar.<br />
176
قول خواجه امحد عاشق بولسنك دنيا قويغيل<br />
آخرتين عذايب دين قايغو ييكيل<br />
ايرانالرين قيلغانالرين سني هم قيلغيل<br />
خذمت قيلغان آخر مراد تاپار دوستالر<br />
Kul Hoca Ahmed âşık olsan dünyâyı bırak,<br />
Âhiretin azabından kaygı ye,<br />
Erenlerin yaptıklarını hem sen de yap,<br />
Hizmet eyleyen sonunda murâd bulur dostlar.<br />
78حکمت<br />
كيلينك دوستالر هللا يادين دامي ايتينك<br />
هللا يادي كونكل ملكني آچار دوستالر<br />
استغفر استغفارين تينماي ايتينك<br />
شيطان لعني تن ملكي دين قاچار دوستالر<br />
شيطان لعني سيزکا دمشن حاضر بولونك<br />
کيچه هللا کوندوز هللا ايتيب كويونك<br />
تار حلدکا کرار وقتده نوركا تولونك<br />
ماليكالر هللا نورين ساچار دوستالر<br />
هللا نوري قرب ايچيين روشن قيلكاي<br />
ماليكالر تيكراسيده روزن قويكاي<br />
مؤمن بنده كوروب اين حريان قالکاي<br />
بو عاملين روشنيدين کيچار دوستالر<br />
بارچه ارواح ييغليب كيلكاي مباركکا<br />
خاليقالر مشغول بولكاي تباركکا<br />
دعا قيليب يانغاندين سونك قالوريکا<br />
مجله ارواح سويونوب بري بري قوچار دوستالر<br />
78. Hikmet<br />
Gelin dostlar Allah zikrini dâimâ söyleyin,<br />
Allah zikri gönül ülkesini açar dostlar,<br />
Estağfirullah ve istağfârı dinmeden söyleyin,<br />
Lânetli şeytân beden ülkesinden kaçar dostlar.<br />
Lânetli şeytân size düşman, hâzır olun,<br />
Gece Allah gündüz Allah deyip ölün,<br />
Dar kabre gireceğiniz vakit nûra dolun,<br />
Melekler Allah nûrunu saçar dostlar.<br />
Allah nûru kâbir içini aydın kılınca,<br />
Melekler karşısında revzen koyunca,<br />
Mümin kul görüp onu hayrân kalınca,<br />
Bu âlemîn ışığından geçer dostlar.<br />
Bütün rûhlar toplanıp gelince mübâreğe,<br />
Yardımcılar meşgûl olunca tebareğe,<br />
Duâ kılıp yandıktan sonra kalır tek başına,<br />
Cümle rûhlar sevinip bir bir kucaklar dostlar.<br />
177
ييت قدم قويغاندين سونك منكر نکري<br />
هيبت بريالن كرييب كيلكاي قيليب قهري<br />
ايكي کوزي اوتديك يانيب اوقراب تورير<br />
نورين کوروب تعظيم قيليب قاچار دوستالر<br />
منكر نکري سورماي چيقيب ناله قيلغاي<br />
کوز ياشيين آقوزوبان ژاله قيلغاي<br />
حق ياديين ايتيب اوزين واله قيلغاي<br />
پرواز قيليب هوا سري اوچار دوستالر<br />
Yedi adım attıktan sonra Münker-Nekir,<br />
Heybet ile girip gelince kılıp kahır,<br />
Ki gözü ateş gibi yanıp bakıp durur,<br />
Nûrunu görüp saygı gösterip kucaklar dostlar.<br />
Münker-Nekir sormadan çıkıp feryâd edince,<br />
Gözyaşını akıtarak süs eyleyince,<br />
Hakk yâdını söyleyip özünü mecnûn edince,<br />
Kanatlanıp havaya doğru uçar dostlar.<br />
79حکمت<br />
يراتقان بري و بارمي يولني ايزالب<br />
شيطان لعني يولالرى دين قايتينك دوستالر<br />
اخالص بريالن حمبتىن جامني ايچيب<br />
جان و دلده حي ذكريىن ايتينك دوستالر<br />
حي ذكرين ايتيب ايچكان جام شراب<br />
يول اوستيده عزيز باشى مثل تراب<br />
هللا اوچون حاىل خراب بغرى كباب<br />
جان و دلده حي ذكريىن ايتينك دوستالر<br />
آستانهغه باشيم قويوب زارى قيلسام<br />
حلقه قوروب كيم ذکر ايتسه يارى بريسام<br />
ذكرين ايتيب اول صحبتده درالر تريسام<br />
جان و دلده حي ذكريىن ايتينك دوستالر<br />
79. Hikmet<br />
Yaratan Bir ve Var’ımın yolunu arayıp,<br />
Lânetli Şeytânın yollarından dökün dostlar,<br />
İhlâs ile aşkın şarâbını içip,<br />
Cân ve gönülde Hayy zikrini deyin dostlar.<br />
Hayy zikrini deyip şarâp kadehini içenin,<br />
Yol üstünde azîz başı toprak gibi,<br />
Allah için hâli harâb bağrı kebâb,<br />
Cân ve günülde Hayy zikrini deyin dostlar.<br />
Eşiğine başımı koyup ağlasam,<br />
Halka kurarak kim zikretse oraya varsam,<br />
Zikrin deyip o sohbetten inciler dersem,<br />
Cân ve gönülde Hayy zikrini deyin dostlar.<br />
178
عمل قيلماي عامل علمني باسيب يورکاى<br />
اولوب بارسه تار حلدده جاىن کويکاى<br />
هللا رسول دينينك کيم ديب هيبت قيلکاى<br />
جان و دلده حي ذكريىن ايتينك دوستالر<br />
منكر نكري من ربك ديب سؤال قيلغاى<br />
قال علميدين بري نكتهسى كار قيلماغاى<br />
وا حسرتا عملسيزالر نيچوك قيلغاى<br />
جان و دلده حي ذكريىن ايتينك دوستالر<br />
هللا ديكان قند و عسل پيدا قيلدى<br />
آخرتده هللا بريله سودا قيلدى<br />
عمل قيلغان چني عاملىن دانا قيلدى<br />
جان و دلده حي ذكريىن ايتينك دوستالر<br />
قالينك چراغ حالينك پلته ياغى ياشينك<br />
نچه ايتسام هبره آملس كونكلى تاشينك<br />
يول اوستيده تفراق اولسون عزيز باشينك<br />
جان و دلده حي ذكريىن ايتينك دوستالر<br />
ايسز عامل عمل قيلماى يولده قالور<br />
اوقوب اوقماى دنيا مالني قولغه آلور<br />
من منليكدين ايسز عمرين ضايع قيلور<br />
جان و دلده حي ذكريىن ايتينك دوستالر<br />
ظاهر بوزوب باطن توزه عامل بولسنك<br />
روز حمشر قولونك توتقاى تانكال بارسنك<br />
وا ويلتا ندامت ديب يولده قالسنك<br />
جان و دلده حي ذكريىن ايتينك دوستالر<br />
Amel işlemeyen alîm ilmini çiğneyip yürür,<br />
Ölüp varsa dar kabirde cânı yanar,<br />
Allah, Rasûl, dinin ne deyip korkuya düşer,<br />
Cân ve gönülde Hayy zikrini deyin dostlar.<br />
Münker Nekir Rabbin kim ?” diye sorunca,<br />
Zâhir ilminden bir noktası kâr eylemeyince,<br />
Vah yazık amelsizler nasıl yapacak,<br />
Cân ve gönülde Hayy zikrini deyin dostlar.<br />
Allah diyen şeker ve bal hazırladı,<br />
Âhirette Allah ile sevdâ eyledi.<br />
Amel işleyen gerçek âlimi bilge kıldı,<br />
Cân ve gönülde Hayy zikrini deyin dostlar.<br />
Kalbin kandîl, hâlin fitil, yağı göz yaşım,<br />
Ne kadar söylesem nasîb almaz taş gönülün,<br />
Yol üstünde toprak olsun azîz başın,<br />
Cân ve gönülde Hayy zikrini deyin dostlar.<br />
Essiz alîm amel işlemeyip yolda kalır,<br />
Okuyup okumadan dünyâ mâlını ele alır.<br />
Ben-benlikten essiz ömrünü harcar,<br />
Cân ve günülde Hayy zikrini deyin dostlar.<br />
Zâhiri bozup batını düzelten alîm olsan,<br />
Mahşer günü elinden tuta tanla varsan,<br />
Vah yazıklar pişmânım deyip yolda kalsan,<br />
Cân ve gönülde Hayy zikrini deyin dostlar.<br />
179
عامل اولدور مناز اوقوب طاعت قيلسه<br />
حقدين قورقوب آخرتىن غمني ييسه<br />
قرآن اوقوب حقدين قورقوب زار اينكراسه<br />
جان و دلده حي ذكريىن ايتينك دوستالر<br />
آنداغ عامل ايكى کوزى گريان بولدور<br />
سحرالري ايرته قوپوب ناالن قيلور<br />
حق يوليده كويوب يانيب بريان بولور<br />
جان و دلده حي ذكريىن ايتينك دوستالر<br />
خوارليق تارتقيل كافر نفسينك باشى قاتسون<br />
دامي مدام بو دنيادين ييغالب اوتسون<br />
تفراق بولغيل عامل سىن باسيب اوتسون<br />
جان و دلده حي ذكريىن ايتينك دوستالر<br />
خوارليق تارتيب حق مصطفى امت ديدى<br />
عاصى جاىف امتالرين غمني ييدى<br />
آننك اوچون امتالرى قوت آلدى<br />
جان و دلده حي ذكريىن ايتينك دوستالر<br />
امت اوچون بغريده يوق ذره بوتون<br />
امت ديسه دماغىدين چقاى توتون<br />
حق تعاىل قيلغاميو ديب بيزىن اوتون<br />
جان و دلده حي ذكريىن ايتينك دوستالر<br />
قول خواجه امحد آالى ديسنك حقدين اولوش<br />
بايزيدديك نفسينك بيله تون كون اوروش<br />
اى بيخرب امت ايرسنك بولدور روش<br />
جان و دلده حي ذكريىن ايتينك دوستالر<br />
Alîm odur namâz kılıp ibâdet etse,<br />
Hakk’dan korkup Âhiretin tasasını çekse,<br />
Kur’ân okuyup Hakk’dan korkup ağlayıp inlese,<br />
Cân ve gönülde Hayy zikrini deyin dostlar.<br />
Öyle âlimin iki gözü yaşlı olur,<br />
Seherlerde erken kalkıp ağlar,<br />
Hakk yolunda tutuşup yanıp biryân olur,<br />
Cân ve gönülde Hayy zikrini deyin dostlar.<br />
Horluk çek kâfir nefsinin başı donsun,<br />
Dâimâ, sürekli bu dünyadan ağlayıp geçsin,<br />
Toprak ol herkes seni basıp geçsin,<br />
Cân ve gönülde Hayy zikrini deyin dostlar.<br />
Horluk çekip Hakk Mustafâ ümmet dedi,<br />
Âsî, cefâ edici ümmetinin tasasını çekti,<br />
Onun için ümmetleri kuvvet aldı,<br />
Cân ve gönülde Hayy zikrini deyin dostlar.<br />
Ümmet için bağrında yok zerre bütün,<br />
Ümmet dese dimâğından çıkar duman,<br />
Hakk Teâlâ kılar mı deyip bizi odun,<br />
Cân ve gönülde Hayy zikrini deyin dostlar.<br />
Kul Hoca Ahmed alayım desen Hakk’dan hisse,<br />
Bâyezîd gibi nefsinle gece gündüz vuruş,<br />
Ey habersiz, ümmet isen budur reviş,<br />
Cân ve gönülde Hayy zikrini deyin dostlar.<br />
180
81 حکمت<br />
ديدار اوچون جانين قربان قيلماکونچه<br />
امساعيل ديك ديدار آرزو قيلمنك دوستالر<br />
جاندين کيچيب طريقتکا کريماکونچه<br />
عاشق مني ديب يالغان دعوى قيلمنك دوستالر<br />
عاشقليق اولوغ دعوي قيلسنك موىن<br />
حمنت بريله سنار ايرميش موليم سيىن<br />
رنج حمنت بريله بولسنك توين کوىن<br />
معشوقينکدين کونکل اوزکا قيلمنك دوستالر<br />
منليک بريله طريقتکا کريماديالر<br />
جاندين کيچماى يولغه قدم قومياديالر<br />
نفس اولتورماى تسليم فنا بوملادىالر<br />
خام طمع ليغ بريله يولغه کريمنك دوستالر<br />
اوشبو عشقىن يوىل تيليم بوملق ترور<br />
مونده يغالب آخرتده كوملاق ترور<br />
کل رنكالري زعفران ديك سوملاق ترور<br />
مونداغ بوملاي عاشق مني ديب ايتمانك دوستالر<br />
مرشدالرىن خذمىتىن قيل اختيار<br />
اوزلوکوم دين يولغه کريدمي دميه زهنار<br />
خيشى بيلسنك طريقتىن خطري بار<br />
قالوزسيز اوشبو يولغه كريمنك دوستالر<br />
مرشدالرکا خذمت قيلسنك نفسكا آفت<br />
تيکمه نادان بو يولالرده قيلمس طاقت<br />
صادق قولالر بو يولالر ىن بيلور راحت<br />
تريك اوملاى ديدار آرزو قيلمنك دوستالر<br />
81. Hikmet<br />
Cemâl için cânı kurbân eylemedikçe<br />
İsmâil gibi cemâl arzû eylemeyin dostlar.<br />
Cândan geçip tarikata girmedikçe<br />
Âşıkım deyip yalan davâ eylemeyin dostlar.<br />
Aşıklığı ulu davâ, eylesen bunu;<br />
Mihnet ile sınar imiş Mevlâ’m seni;<br />
Cefâ ve sıkıntı ile olsan gece gündüz<br />
Sevgiliden gönül özge eylemeyin dostlar.<br />
Benlik ile tarikate girmediler,<br />
Cândan geçmeyip yola adım koymadılar,<br />
Nefsi öldürmeyip teslîm-fânî olmadılar,<br />
Ham tamahkârlık ile yola girmeyin dostlar.<br />
İşbu Aşkın yolu dilim olmaktır,<br />
Burada ağlayıp âhirette gülmektir.<br />
Gül renkleri zeferân gibi solmaktır.<br />
Böyle olmadan, âşıkım, deyip söylemeyin dostlar.<br />
Mürşidlerin hizmetini eyle alışkanlık,<br />
Kendiliğimden yola girdim, deme sakın,<br />
İyi bilsen, tarikatın tehlikeleri var,<br />
Kılavuzsuz işbu yola girmeyin dostlar.<br />
Mürşidlere hizmet eylesen, nefse âfet;<br />
Değme câhil bu yollarda eyleyemez Tâkat,<br />
Sâdık kullar bu yolları bilir râhat;<br />
Diri ölmeden cemâl arzû eylemeyin dostlar,<br />
181
الكذاب ال امىت ديدى سيزکا<br />
اول حممد حق رسوىل ديدى بيزکا<br />
يالغانچىغه جنت يوقتور وهللا آنكا<br />
يالغان سوزالب اميانسيزين كيتمنك دوستالر<br />
خامنانني ترك ايتماسدين کورمس ديدار<br />
ديدار کوراى ديكان عاشق بولور بيدار<br />
آنداغ عاشق آخر كورکاى آنده ديدار<br />
ديدار كورماى سردين خرب توينمك دوستالر<br />
سردين معىن تومياكانالر بيكانه دور<br />
اول عاشقىن مكانالرى ويرانه دور<br />
عشق يوليده جان بريكانالر جانانه دور<br />
جاندين كيچماي جاندين خرب بيلمنك دوستالر<br />
قول خواجه امحد اوزدين كيچماي دعوى قيلمه<br />
خلق ايچيده عاشق مني ديب تيلکا آمله<br />
عاشق ليغ اولوغ ايشدور غافل بومله<br />
غافل بولوب حق ديدارين کورمنك دوستالر<br />
“El-kezzâbu lâ-ümmetî” dedi size;<br />
O Muhammed Hakk Rasûlü idi bize;<br />
Yalancıya cennet yoktur, vallahi ona<br />
Yatan konûşup imânsız olarak gitmeyin dostlar.<br />
Ev-barkını terk etmedikçe görmez cemâl,<br />
Cemâl göreyim diyen âşık olur uykusuz,<br />
Öyle âşık sonunda görecek orada cemâl,<br />
Cemâl görmeden sırdan haber duymayın dostlar.<br />
Sırdan anlam duymayanlar yabancıdır,<br />
O âşıkın mekânları vîrânedir,<br />
Aşk yolunda cân verenler sevgilidir,<br />
Cândan geçmeden cândan haber bilmeyin dostlar.<br />
Kul Hoca Ahmed, kendinden geçmeden iddia eyleme,<br />
Halk içinde âşıkım deyip, dile alma;<br />
Âşıklık ulu iştir, gâfil olma;<br />
Gâfil olup Hakk cemâlini görmeyin dostlar.<br />
82حکمت<br />
حقه يانيب مؤمن بولسنك طاعت قيلغيل<br />
طاعت قيلغان حق ديدارين کورار دوستالر<br />
يرز مينك بال باشقه توشسه اينكرامنكيل<br />
اندين سونكره عشق سريين بيالر دوستالر<br />
82. Hikmet<br />
Hakk’a yanıp mü’min olsan, ibâdet eyle,<br />
İbâdet eyleyen Hakk cemâlini görür dostlar.<br />
Yüz bin belâ başa düşse, inleme<br />
Ondan sonra aşk sırrını bilir dostlar.<br />
182
عاشقالري زار ايكرابان يولغه كريدي<br />
هر نه جفا تيكسه آين حق دين بيلدي<br />
راضي بولوب يري آستيغه حاضر بولدي<br />
زار ييغالبان سحرالرده قوپار دوستالر<br />
ايا دوستالر هيح بيلمدمي من يولومين<br />
سعادتقه باغالمدمي من بيليمين<br />
غيبت سوزدين هيچ ييغمادمي من تيليمين<br />
نادانليقيم ميين رسوا قيلدي دوستالر<br />
کيچه كوندوز يبغم يوردوم ذكرين ايتماي<br />
جهد ايالبان توين كوين فکرين ايتماي<br />
حمبتين بازارينده اوزين سامتاي<br />
نفسيم ميين يوز مينك طعام تيالر دوستالر<br />
نفسينكين سن اوز رأييكا قوميه زينهار<br />
ييماي ايچماي طاعت بريله بولغيل بيدار<br />
آخر بري كون كورساتكوسي سينكا ديدار<br />
بيدار بولغان انده ديدار كورار دوستالر<br />
ايا غافل حق ذكريين تيلدين قوميه<br />
دنياليقدين بري ذره سني قولغه آمله<br />
ايرانالرين آرقاسيدين هرکيز قامله<br />
يولغه کريكان آخر مراد تاپار دوستالر<br />
وا دريغا ارمان بيله عمرمي كيچت<br />
نفسيم ميين طغيان قيلدي حددين آشت<br />
جانيم قوشي پرواز قيلسه روحوم قاچت<br />
غافل يورکان عمرين ييل كا ساتار دوستالر<br />
Âşıkları ağlayıp inleyerek yola girdi;<br />
Her ne cefâ dokunsa, onu Hakktan bildi;<br />
Râzı olup yer altına hâzır oldu;<br />
Ağlayarak seherlerde kalkar dostlar.<br />
Ey dostlar, hiç bilmedim ben yolumu;<br />
Sâadete bağlamadım ben belimi;<br />
Gıybet sözden hiç sakınmadım ben dilimi;<br />
Câhilliğim beni rezil eyler dostlar.<br />
Gece gündüz gamsız yürüdüm, zikrini demeyip,<br />
Gayret eyleyerek gece gündüz fikrini etmeyip,<br />
Muhabbetin pazarında özü satmayıp,<br />
Nefsim benim yüz bin lokmaya böler dostlar.<br />
Nefsini sen kendi arzûsuna bırakma sakın,<br />
Yemeyip içmeyip ibâdet ile ol uykusuz,<br />
Sonunda bir gün gösterecek sana cemâl,<br />
Uykusuz olan orada cemâl görür dostlar.<br />
Ey gâfil, Hakk zikrini dilden bırakma,<br />
Dünyalıktan bir zerreyi ele alma;<br />
Erenlerin arkasından aslâ kalma;<br />
Yola giren sonunda murâd bulur dostlar.<br />
Vah ne yazık, derd ile ömrüm geçti;<br />
Nefsim benim coşup taştı, haddini aştı<br />
Cânım kuşu havalansa, rûhum kaçtı;<br />
Gâfil yürüyen ömrünü yele satar dostlar.<br />
183
ديدار كوراي ديكان قولالر بيدار بولور<br />
يورسه قوبسه ياتسه تورسه ذکرين ايتور<br />
ايچي تاشي انداغ قولين نورکا تولور<br />
هللا نورين انداغ قولغه ساچار دوستالر<br />
عارف عاشق اوز جاينين اوتقه ياقمس<br />
يبدردالرکا عشق چقماقني ياقيب چيقمس<br />
دنيا کيليب جلوه قيلسه قيا باقمس<br />
عشقسيز کشي هباميدين برت دوستالر<br />
قول خواجه امحد بنده بولسنك ييغالب يورکيل<br />
حمبتين جملسيغه اوزونك اورغيل<br />
قيامتين شدتيدين مامت قورغيل<br />
مامت قورغان سردين خرب آلور دوستالر<br />
Cemâl göreyim diyen kullar uykusuz olur;<br />
Yürüse-dursa, yatsa-kalksa, zikrini söyler<br />
İçi-dışı öyle kulun nûra dolar;<br />
Allah nûrunu öyle kula saçar dostlar.<br />
Ârif âşık öz cânını ateşe yakmaz,<br />
Dertsizlere çakmağını yakıp çakmaz,<br />
Dünyâ gelip cilve eylese dönüp bakmaz,<br />
Aşksız kişi hayvandan beter dostlar.<br />
Kul Hoca Ahmed, kul olsan, ağlayıp yürü,<br />
Muhabbetin meclisine kendini vur,<br />
Kıyâmetin şiddetinden mâtem kur,<br />
Mâtem kuran sırdan haber alır dostlar.<br />
83حکمت<br />
فَليَعلَموُن العاملون ين اوقور عليم<br />
معين سني اوقماي اين بولور ظاليم<br />
معين سني اوقماي الرنينک توين کليم<br />
انداغ عامل عامل بولور دوستالرميا<br />
عامل اول دور خشت يستانيب حتصيل قيلسه<br />
کيچه کوندوز تنکري سيغه زاري قيلسه<br />
فليضحکوا اياتيين تفسري قيلسه<br />
انداغ عامل عامل بولور دوستالرميا<br />
83. Hikmet<br />
“Fe’l-ya’lemûne’l-âlimûn”i okur alîm,<br />
Manâsını bilmeyen onun olur zâlim,<br />
Manâsını anlayanların giysisi abâ,<br />
Öyle alîm, gerçek alîm olur dostlarıma.<br />
Alîm odur hişt yastanıp tahsîl eylese,<br />
Gece gündüz Rabbine ağlasa,<br />
“Fe’l-yedhakû” âyetini tefsîr eylese,<br />
Öyle alîm, gerçek alîm olur dostlarıma.<br />
184
وليبکوا کثريا ديب تنکري ايدي<br />
معين اوقّان عامل تينماي ييغالب ايردي<br />
ييغالي ييغالي کوزالري اعمي بولدي<br />
انداغ عامل عامل بولور دوستالرميا<br />
عامل اول دور شريعت ده جوالن قيلسه<br />
طريقت نينک بازاريغه اورنن سالسه<br />
حمبت نينک درياسيدين گوهر آلسه<br />
انداغ عامل عامل بولور دوستالرميا<br />
عامل مني ديب کتاب اوقور معين اوقماس<br />
کوب آيت نينک معين سيين هرکز بيلماس<br />
تکرب من منليک ين ديين تومتاس<br />
عامل ايرماس جاهل تورور دوستالرميا<br />
تکربّ عزازيلغه ين الر قيلدي<br />
تکربّ دين طوقي لعنت انکا سالدي<br />
فرشته الر کوروب انده سجده قيلدي<br />
سجده قيليب امان بولدي دوستالرميا<br />
علم ايکي دور تن و جانغه رهرب تورور<br />
جان عاملي حضرتيغه ياقني تورور<br />
حمبت نينک شرابيدين ايچيب تورور<br />
انداغ عامل عامل بولور دوستالرميا<br />
تن عاملي ظاملالرغه اوخشار ايرميش<br />
برآءتين آيتيده چون بويورميش<br />
دوزخ ايچره تينماي دامي کويار ايرميش<br />
زهري زقوم ايچيب دامي دوستالرميا<br />
“Ve’l-yebkû kesîran” diye Allah söyledi,<br />
Manâsını anlayan alîm dinmeden ağladı,<br />
Ağlaya ağlaya gözleri kör oldu,<br />
Öyle alîm, gerçek alîm olur dostlarıma.<br />
Alîm odur şeriatta sefer eylese,<br />
Tarîkatın pazarına yerini koysa,<br />
Muhabbetin deryâsıdan inci alsa,<br />
Öyle alîm, gerçek alîm olur dostlarıma.<br />
Âlimim diye kitap okur Manâsını bilmez,<br />
Çoğu ayetin Manâsını aslâ bilmez,<br />
Büyüklenme, ben-benliği dini tutmaz,<br />
Alîm değil câhildir dostlarıma.<br />
Büyüklenme şeytâna neler eyledi,<br />
Büyüklendiğinden lanet arzûsunu ona saldı,<br />
Melekler görüp orada secde eyledi,<br />
Secde eyleyip âmîn oldu dostlarıma.<br />
İlim ikidir beden ve câna rehberdir,<br />
Cân âlimi Hazretine yakındır,<br />
Muhabbetin şarâbından içer,<br />
Öyle alîm, gerçek alîm olur dostlarıma.<br />
Beden âlimi zâlimlere benzermiş,<br />
Berâetin âyetinde çünkü buyurmuş,<br />
Cehennem içinde dinmeden devamlı yanarmış,<br />
Zakkum zehri içip devamlı dostlarıma.<br />
185
قول خواجه امحد عاملالرغه خذمت قيلغيل<br />
عاملالر سوزين ايشتيب عمل قيلغيل<br />
عمل قيليب حق يوليده جانينک بريکيل<br />
عملسيزالر ديدار کورماس دوستالرميا<br />
Kul Hoca Ahmed âlimlerin hizmetini eyle,<br />
Âlimler sözünü işitip amel eyle,<br />
Amel eyleyip Hakk yolunda cânını ver,<br />
Amelsizler cemâl görmez dostlarıma.<br />
84حکمت<br />
حمبتىن شراىب دين ايچورمسه<br />
جان دليم حسرت بيالن كيتار دوستالر<br />
هللا يادين ورد ايالماي اولوب كيتسام<br />
ايسز عمروم ارمان بريله اوتار دوستالر<br />
هللا ديكان چني عاشقالر براق مندى<br />
معشوقيدن حمنت يتسه بويون سوندى<br />
طريقتىن بازارينده جوالن قيلدى<br />
حقيقتىن درياسيدين اوتار دوستالر<br />
حقيقتىن درياسيدين آلغان كشى<br />
اوزى مونكلوغ كونكلى سينوق كوزده ياشي<br />
خوارليق زارليق مشقت دور دامي ايشى<br />
ديداريين طلب قيليب تاپار دوستالر<br />
حقيقتليغ عاشقالرىن نفسى اولوك<br />
اوچ يوز آلتمش تورت يوز قرق تورت مهه سلوك<br />
سوزى شرين خلق خوشي يوز مينك تورلوك<br />
بو دنياىن بوچك پلغه ساتار دوستالر<br />
84. Hikmet<br />
Muhabbetin şarâbından içirmese,<br />
Cân ve gönlüm hasret ile gider dostlar,<br />
Allah zikrini vird eylemeden ölüp gitsem,<br />
Essiz ömrüm zahmet ile geçer dostlar.<br />
Allah diyen gerçek âşıklar Burâk’a bindi,<br />
Sevgilisinden mihnet yetse boyun sundu,<br />
Tarîkatın pazarında sefer eyledi,<br />
Hakikatın deryâsından geçer dostlar.<br />
Hakikatın deryâsından alan kişi,<br />
Özü mahzûn gönlü kırık gözde yaşı,<br />
Hor görülmek-ağlamak meşakkattir dâimâ işi,<br />
Cemâlini taleb eyleyip bulur dostlar.<br />
Hakikatlı âşıkların nefsi ölü,<br />
Üç yüz altmış dört, yüz kırk dört bütün sülûk,<br />
Sözü tatlı, huyu ve şuûru yüz bin türlü,<br />
Bu dünyâyı değersiz paraya satar dostlar.<br />
186
عارف عاشق بوالى ديسنك امل تارتغيل<br />
حق وصلىغه يتاى ديسانك تونالر قاتغيل<br />
بو دنياىن عشرتىين تاشالب آتغيل<br />
تاشالب آتسانك ما و منليك كيتار دوستالر<br />
قيامتىن شدتىىن بيلماکانالر<br />
قاتيغ عذاب تار حلددين قورقماغانالر<br />
حق قهريدين قورقوب ياشني توكماكانالر<br />
دوزخ ايچره يوز مينك عذاب تارتار دوستالر<br />
وا دريغا اوتى عمرمي بيالملادمي<br />
جاندين کيچيب حضرت سري باراملادمي<br />
نفسيدين كيچيب حق امريىن قيالملادمي<br />
اولوب بارسام حسرت مينكا يتار دوستالر<br />
اوتى عمروم شريعتکا يتاملادمي<br />
شريعتسيز طريقتکا اوتاملادمي<br />
حقيقتسيز معرفتكا باتاملادمي<br />
قاتيغ يولدور پريسيز نيچوك اوتار دوستالر<br />
قول خواجه امحد نفسيم سالدي اوشبو يولغا<br />
آنينك اوچون قاچتيم دوستالر چولدين چولغه<br />
هللا ديب هيچ باقمادمي اونك سولغه<br />
هللا ديكان شوق شرابني ايچار دوستالر<br />
Ârif âşık olayım desen elem çek,<br />
Hakk vuslatına yeteyim desem geceleri don,<br />
Bu dünyânın eğlencesini boşlayıp,<br />
Boşlayıp atsa ben-benlik gider dostlar.<br />
Kıyâmetin şiddetini bilmeyenler,<br />
Şiddedi azâblı dar kabirden kormayanlar,<br />
Hakk kahrından korkup yaşını dökmeyenler,<br />
Cehennem içinde yüz bin azâb çeker dostlar.<br />
Vah ne yazık geçti ömrüm bilemedim,<br />
Cândan geçip Hazret’e doğru varamadım,<br />
Nefsden geçip Hakk emrini yapamadım,<br />
Ölüp varsam hasret bana yeter dostlar.<br />
Geçti ömrüm şeriata yetemedim,<br />
Şeriatsız tarikata geçemedim,<br />
Hakikatsız marifete batamadım,<br />
Sarp yoldur Pîrsiz nasıl geçer dostlar.<br />
Kul Hoca Ahmed nefsim saklı bu yola,<br />
Onun için kaçtım dostlar çölden çöle,<br />
Allah deyip hiç bakmazdım sağ ve sola,<br />
Allah diyen şevk şarâbını içer dostlar.<br />
187
85حکمت<br />
روح قوشيين ترتار بولسه بال پري<br />
پرواز قيليب عرشدين عرشقه قونار دوستالر<br />
قول مني ديكان دامي تينماي ذكرين ايتار<br />
عشق اويتغه بغري کويوب فرياد ايتار<br />
بيخربالر عمرين بيلماي ييل كا ساتار<br />
غفلت بريالن جهنمكا كيتار دوستالر<br />
آخر زمان شيخي توزار صورتالرين<br />
زهد تقوي قيلماي بوزار سريتالرين<br />
کرامت دير خواب غعلت رؤيتالرين<br />
ريا بريله خلقه اوزين ساتار دوستالر<br />
ايا غافل عمرينك سين اوتار ييلديك<br />
کوز ياشينكين آقوز دامي آب سيل ديك<br />
سيين سويار درکاهيده مثل قول ديك<br />
خواجه سويسه سيين آزاد ايتار دوستالر<br />
غفلت بريله عمرينك سين اوتار بيلکيل<br />
جانينك بريله پري خذمتني توروب قيلکيل<br />
اندين سونكره درکاهيکا اليق بولکيل<br />
خدمت قيلكان مراديغه يتار دوستالر<br />
85. Hikmet<br />
Rûh kuşunun titrer olsa kol ve kanadı,<br />
Havalanarak arştan arşa konar dostlar.<br />
Kulum diyen dâimâ dinmeden zikrini söyler,<br />
Aşk ateşine bağrı yanıp feryâd eder,<br />
Habersizler bağrı ömrünü bilmeden yele satar,<br />
Gaflet ile cehenneme gider dostlar.<br />
Âhir zamân şeyhi düzeltir sûretini,<br />
Zühd ve takvâ kılmayıp bozar iç âlemîni,<br />
Kerâmet der gaflet uykusunda gördüklerini,<br />
Riyâ ile halka kendini satar dostlar,<br />
Ey gâfil ömrün senin geçer yel gibi,<br />
Göz yaşını akıt dâimâ sel suyu gibi,<br />
Seni sever dergâhında kul misâli gibi,<br />
Hoca sevse seni azâd eder dostlar,<br />
Gaflet ile ömrün senin geçer bil,<br />
Cânın ile pîr hizmetini kalkıp eyle,<br />
Ondan sonra dergâhına lâyık ol,<br />
Hizmet eyleyen murâdına yeter dostlar,<br />
188
قول خواجه امحد حكمت ايتيب يغال سحر<br />
ايرانالرين الفاظي دين آليب خرب<br />
سوز اصليين بيلكانالرکا اصل گوهر<br />
ظاهريغه باقغان قوروغ قاالر دوستالر<br />
Kul Hoca Ahmed hikmet söyleyip ağla seher,<br />
Erenlerin sözlerinden alıp haber,<br />
Sözün aslını bilenler için incinin aslı,<br />
Zâhirine bakan mahrûm kalır dostlar.<br />
86حکمت<br />
عشق سريىن بيان قيلسام عاشقالرکا<br />
طاقت قيلماي باشني آليب کيتار دوستالر<br />
تاغ تاشقه باشني اوروب بيخود بولوب<br />
اهل عيال خامناندين اوتار دوستالر<br />
عشق شدتى باشقه توشسه عاشق نيالر<br />
بيكانهالر تاشالر آتيب آنکا كوالر<br />
ديوانه ديب باشني ياريب قانغه بوالر<br />
شاكر بولوب محد ثنا ايتار دوستالر<br />
عشقسيزالرىن هم جاىن يوق هم امياىن<br />
رسول هللا سوزين ايدمي معىن کاىن<br />
نيچه ايتسام ايشيتكوچى بيلكان قاىن<br />
بيخربكا ايتسام كونكلى قاتار دوستالر<br />
عشق گوهري توبسيز دريا ايچره پنهان<br />
جاندين کيچيب گوهر آلغان بولدى جانان<br />
بوهلوسالر عاشق مني ديب يولده قالغان<br />
دين الريىن پوچك پلغه ساتار دوستالر<br />
86. Hikmet<br />
Aşk sırrını beyân eylesem Aşıklara,<br />
Tâkat eylemeyip, başını alıp gider dostlar.<br />
Dağa, taşa başını vurup, şuûrsuz olup<br />
Çoluk-çocuk, ev-barktan geçer dostlar.<br />
Aşk şiddeti başa düşse, âşık neyler;<br />
Yabancılar taşlar atıp ona güler,<br />
Divâne deyip başını yarıp kana bular,<br />
Şükreder olup hamd ve senâ söyler dostlar.<br />
Âşksızların hem cânı yok, hem imânı;<br />
Rasûlullah sözünü dedim, mânâ hani,<br />
Nice desem, işitici, bilen hani?<br />
Habersize desem, gönlü katılaşır dostlar.<br />
Aşk cevheri dipsiz deniz içinde gizli,<br />
Cândan geçip cevher alan oldu sevgili,<br />
Heveskârlar âşıkım deyip, yolda kalan;<br />
Dinlerini değersiz pûla satar dostlar.<br />
189
اوتقه كويدوم جاندين تويدوم حريان بولدوم<br />
بو نچوك اوت کومياي يامناي بر يان بولدوم<br />
حمبتىن آتني ايشتيب کريان بولدوم<br />
كوزى كريان مراديغه يتار دوستالر<br />
زار ييغالبان زار ايكرا کيل رمحى کيلسون<br />
يول اداشسنك رمحى کيليب يولغه سالسون<br />
آمني دينکالر پري مغان قولونك آلسون<br />
خذمت قيلغان مراديغه يتار دوستالر<br />
زمانه آخر بولدي خويونك کيت<br />
رسول هللا وعدهالري ياوق ييت<br />
خاص قولالري خيشى سوزکا قوالق تويت<br />
ميان قولالر کوندين کونکا برت دوستالر<br />
كل يوم برت ديدي حق مصطفى<br />
امت بولسنك قوالق سالغيل اهل وفا<br />
خيشىالرين اجرين بريور بزکا جزا<br />
قيامت کون جزاالرين تارتار دوستالر<br />
فاسق فاجر هوا قيليب يريىن بامساس<br />
روزه مناز قضا قيليب مسواك آمساس<br />
رسول هللا سنتالرين کوزکا آملاس<br />
کناهالري كوندين کونكا آرتار دوستالر<br />
دنيادارالر مالني کوروب هوا قيلور<br />
من منليكدين اول دعوي خدا قيلور<br />
اوالر وقتده اميانيدين جدا قيلور<br />
جان برياده حسرت بريالن کيتار دوستالر<br />
Ateşe yandım, cândan doydum, hayrân oldum,<br />
Bu nasıl ateş, tutuşup yanmadan biryân oldum;<br />
Muhabbetin adını duyup gözü yaşlı oldum;<br />
Gözü yaşlı olan murâdına yeter dostlar.<br />
Çok ağlayıp, çok inle ki rahmeti gelsin;<br />
Yol şaşırsan, rahmeti gelip yola koysun<br />
Âmin deyiniz Pîr-i Kâmil elini alsın<br />
Hizmet eyleyen murâdına yeter dostlar.<br />
Hem zamân âhir oldu, hoyun gitti;<br />
Rasûlullah’ın vadeleri yakın yetti<br />
Seçkin kulları iyi söze kulak tuttu;<br />
Kötü kullar günden güne beter dostlar.<br />
“Küllü yevmin beterün” dedi Hakk Mustafâ;<br />
Ümmet olsan, kulak verin, vefalılar,<br />
İyilerin ecrini verir, kötüye cezâ,<br />
Kıyâmet günü cezâlarını çeker dostlar.<br />
Fâsık, fâcir günâha girip yeri basmaz,<br />
Oruç-namâz kazâ eyleyip misvâk asmaz;<br />
Rasûlullah sünnetlerini göze almaz,<br />
Günâhları günden güne artar dostlar.<br />
Dünyâ sevenler mâlını görüp heves eyler,<br />
Ben-benlikden o Tanrılık iddiası eyler,<br />
Ölür vakitte imânından ayrı eyler,<br />
Cân verirken hasret ile gider dostlar.<br />
190
قموغ دنيا ييقانالرىن وهللا کوردوم<br />
اوالر وقتده قالي سني ديب حالني سوردوم<br />
شيطان ايدى امياىنغه چنکال اوردوم<br />
جان چيغارده يغالى يغالى كيتار دوستالر<br />
قول خواجه امحد عاشق بولسنك جانينككويسون<br />
صدقينك بريالن هللا ديكيل تنكري بيلسون<br />
دعا قيلغيل مؤمن قولالر دنيا قويسون<br />
دنيا قويغان آخرتقه يتار دوستالر<br />
Bütün dünyâyı yığanları vallahi gördüm;<br />
Öleceği vakitte, “Nasılsın” deyip hâlini sordum;<br />
Şeytân dedi: “İmânına çengel vurdum. “<br />
Cân çıkarken ağlaya ağlaya gider dostlar.<br />
Kul Hoca Ahmed, âşık olsan, cânın yansın;<br />
Sıdkın ile Allah de ki Tanrı bilsin;<br />
Duâ eyle mü’min kullar dünyâyı bıraksın;<br />
Dünyâyı bırakan âhirete yeter dostlar.<br />
87حکمت<br />
قايو ملوق خالقيغه مطيع بولسه<br />
عامل خلقي اوشل قولين سويار دوستالر<br />
يادين ايتيب بغري پيشيب ايچي كويسه<br />
دم اورسه سانسيز اوچقون اوچار دوستالر<br />
تيلي كونکلي سري بريالن ذاكر بولوب<br />
اوچ يوز آلتميش متورالري قانغه تولوب<br />
يازي قيشني بلبلالرين واله بولوب<br />
سريا قيليب شاخ دين شاخقه قونار دوستالر<br />
بو کونكل بوستانيدور عجب بوستان<br />
ايچنده سرياشورالر هزار دستان<br />
کورنور هر شاخ اوزره تورلوك الوان<br />
نعمتالرين بيشكانيين کورار دوستالر<br />
87. Hikmet<br />
Hangi mahlûk Yaradan’ına itâatkâr olsa,<br />
Âlem halkı o kulu sever dostlar,<br />
Zikrini deyip bağrı pişip içi yansa,<br />
Dem vurduğunda sayısız uçkun uçar dostlar.<br />
Dili, gönlü sırrı ile zikreder olup,<br />
Üç yüz altmış damarları kana dolup,<br />
Yaz kış bülbül gibi feryâd ederek,<br />
Öterek daldan dala konar dostlar.<br />
Bu gönlün bahçesidir garîb bahçe,<br />
İçinde ötüşürler binlerce destân,<br />
Görünür her dal üzerinde türlü renkler,<br />
Nimetlerin olgunlaştığını görür dostlar.<br />
191
ظاهر نعمت شکريين غافل بيلماس<br />
باطن داغني قياس برله کورسه بوملاس<br />
ظاهر کوزي غفلت برله باقيب کورماس<br />
ظاهر کوزي آچلسه اول کورار دوستالر<br />
باطن کوزي آچلسه مجله پرده<br />
آچلور کيتار قاملاس حجاب سرده<br />
جان نينك کوزي حريان بولور اوشل يريده<br />
باقيب اميان نوري بريله کورار دوسنالر<br />
قول خواجه امحد يسوي نينك اوشبو سوزي<br />
عجب ايرمس باقيب کورسه سردين کوزي<br />
فناليق مقامينده اوزنينك اوزي<br />
فناليق ايچره باقيب کورار دوستالر<br />
Açıktaki nimetlerin şükrünü gâfil bilmez,<br />
Gizlenmiş olanları kıyâs ile görse olmaz,<br />
Zâhir gözü gaflet ile bakıp görmez,<br />
Bâtın gözü açılsa o görür dostlar.<br />
Bâtın gözü açılsa bütün perdeler,<br />
Açılır gider, kalmaz örtü sırda,<br />
Cânın gözü hayrân olur işte o yerde,<br />
Bakarak imân nûru ile görür dostlar.<br />
Kul Hoca Ahmed Yesevî’nin iş bu sözü,<br />
Acâib değildir bakıp görse sırdan gözü,<br />
“Yokluk” makamında özün özü,<br />
“Yokluk” içeri bakıp görür dostlar,<br />
88حکمت<br />
حمبتىن جامني ايچيب رقص ايالكان<br />
ديوانه ليغ مقامىغه كريدى دوستالر<br />
آچ و توقلوق سود و زيان هيچ بيلماكان<br />
سرمست بولوب رقص مساع اوردى دوستالر<br />
رقص مساع اوركانالركا دنيا حرام<br />
اهل عيال خامناندين کيچت متام<br />
سحر وقتده حقه سيغنيب ييغالر مدام<br />
اندين سونكره رقص مساع اوردى دوستالر<br />
88. Hikmet<br />
Muhabbetin kadehini içip rakseyleyen,<br />
Dîvânelik makâmına girdi dostlar,<br />
Aç ve tokluk, kâr ve zarar hiç bilmeyen,<br />
Sarhoş olup raks ve semâ yaptı dostlar.<br />
Raks ve semâ yapanlara dünyâ Harâm,<br />
Çoluk-çocuk, ev-barktan geçti tamâm,<br />
Seher vakti Hakk’a sığınıp ağlar dâimâ,<br />
Ondan sonra raks ve semâ yaptı dostlar.<br />
192
رقص مساع اوركان عاشق اوزين بيلماس<br />
بيهوش يورار دنيا مالني قولغه املاس<br />
يوز مينك آدم تقصري ديسه مغرور بوملاس<br />
دنيا تيفيب رقص مساع اوردى دوستالر<br />
دنيا تيفماى رقص مساع اوركان جاهل<br />
حق ياديىن بري دم ايتماى يورور غافل<br />
درويش مني دير دنيا سرى کونكلى مايل<br />
دنيا اوچون رقص مساع اوردى دوستالر<br />
اوزدين کيتماي رقص مساع اورماق خطا<br />
سبحان ايكام انكا قيلمس اميان عطا<br />
طاعت قيلسه دلالريىن قيلمس صفا<br />
ريا قيليب رقص مساع اوردى دوستالر<br />
واي اوشنداغ نادانالردين اميد قيلمانك<br />
فيض فتوح آلورمني ديب يوکروب يلمنك<br />
نفسى اولوغ شرعى بوزوغ وىل بيلمنك<br />
شيطان لعني نوخته اورماى ميندى دوستالر<br />
اوزدين كيتماى رقص ايالسه هللا بيزار<br />
مساعيدين يري تربانيب تارتقاى آزار<br />
دعا قيالى كورسامتسون انكا ديدار<br />
دين دين کيچيب رقص مساع اوردي دوستالر<br />
ديوانه ليغ غالب کيلماى مساع اورار<br />
حق مصطفى چهار ياردين بيزار يورار<br />
باشدين اياغ كناهالرى حاضر تورار<br />
كناه تيالب رقص مساع اوردي دوستالر<br />
Raks ve semâ yapan âşık kendini bilmez,<br />
Şuûrsuz yürür dünyâ mâlını ele almaz,<br />
Yüz bin adam “affet” dese mağrûr olmaz,<br />
Dünyâyı tepip raks ve semâ yaptı dostlar.<br />
Dünyâ tepmeden ıaks ve semâ yapan câhil,<br />
Hakk yâdını bir an demeyip, yürür gâfil,<br />
Dervîşim der, dünyaya doğru gönlü eğilimli;<br />
Dünyâ için raks ve semâ yaptı dostlar.<br />
Kendinden geçmeyip raks ve semâ yapmak hatâ;<br />
Sübhân Melik’im ona kılmaz imân armağan<br />
İbâdet eylese, günüllerini eylemez safâ;<br />
Riyâ eyleyip raks ve semâ yaptı dostlar.<br />
Vay şöyle câhillerden ümîd eylemeyin,<br />
Feyz ve fetih alırım deyip yürüyüp almayın,<br />
Nefsi büyük, şeriatı bozuk velî bilmeyin,<br />
Lânetli şeytân gem vurmadan bindi dostlar.<br />
Kendinden geçmeden raks eylese, Allah şikâyetçi,<br />
Semâsından yer hareketlenip çekince sıkıntı,<br />
Duâ kılayım; göstermesin ona cemâl,<br />
Dinden geçip raks ve semâ yaptı dostlar.<br />
Dîvânelik gâlip gelmeden semâ yapar,<br />
Hakk Mustafâ ve çehâr-yârdan şikâyetçi yürür,<br />
Baştan ayağa günâhları hâzır durur,<br />
Günâh dileyip raks ve semâ yaptı dostlar.<br />
193
شبلى عاشق مساع اوردى پرتو کوروب<br />
مصطفىىن حاضر كوروب سؤال سوروب<br />
دنيا عقبني آرقه تاشالب كوزين يوموب<br />
انداغ قولالر رقص مساع اوردى دوستالر<br />
شبلى عاشق ييغالب ايدى ايا رسول<br />
بيطاقت مني مساع اورسام هم مني ملول<br />
رسول ايدى انشاء هللا قيلكاى قبول<br />
رخصت تيالب رقص مساع اوردى دوستالر<br />
قول خواجه امحد رقص مساع هركيمكا يوق<br />
تقليد بريله اورسه مساع كريكاى متوق<br />
بو روايت پنهان ايردى ايتسام قموق<br />
حقىن تابيب رقص مساع اوردى دوستالر<br />
Şiblî âşık semâ eyledi nûr görüp,<br />
Mustafâ’yı hâzır görüp, soru sorup,<br />
Dünyâ derdini arkada bırakıp gözünü yumup,<br />
Öyle kullar raks ve semâ yaptı dostlar.<br />
Şiblî âşık ağlayıp dedi: ‘Ey Rasûl,<br />
Tâkatsizim, semâ yapsam, ben de melûl...”,<br />
Rasûl dedi: “İnşâallah, eyleye kabûl...’,<br />
Ruhsat dileyip raks ve semâ yaptı dostlar.<br />
Kul Hoca Ahmed, raks ve semâ herkese yok,<br />
Taklit ile yapsa semâ, gire cehenneme,<br />
Bu rivâyet gizli idi, söylesem hepsini,<br />
Hakkı bulup raks ve semâ yaptı dostlar.<br />
89حکمت<br />
اولياالر ايتكان وعده كيلدى بولغاى<br />
قيامتىن کوىن ياوق بولدى دوستالر<br />
عاقل قولالر بولغاىن ىن بيلدى بولغاى<br />
خلق ايلدين مهر شفقت كيىت دوستالر<br />
اولوغ کيچيك يارانالردين ادب كيىت<br />
قني و ضعيف جوانالردين حيا كيىت<br />
احليا من االميان ديب رسول ايتدى<br />
حياسيز قوم عجايبالر بولدى دوستالر<br />
89. Hikmet<br />
Evliyâların dediği vâde gelmiş oldu,<br />
Kıyâmetin günü yakın oldu dostlar,<br />
Akıllı kullar olduğunu bilmiş oldu,<br />
Halk ve ilden sevgi ve şevkat gitti dostlar.<br />
Ulu küçük yaranlardan edeb gitti,<br />
Kız ve zayıf gençlerden hayâ gitti,<br />
“Hayâ imândandır” diye Rasûl dedi,<br />
Hayâsız kavim acâipler oldu dostlar.<br />
194
مسلمان مسلمان ىن قيلدى قاتل<br />
ناحق توتوب حق ايشالرين قيلدى باطل<br />
مريد پريغه قيلماديالر يوزى خاطر<br />
عجب شوملوغ زمانهالر بولدى دوستالر<br />
اهل دنيا خلقميزده سخاوت يوق<br />
پادشاهالرده وزيرالرده عدالت يوق<br />
درويشالرىن دعاسيده اجابت يوق<br />
تورلوك بال خلق اوستيغه ياغدى دوستالر<br />
آخر زمان عاملالرى ظامل بولدى<br />
خوش آمد ايتكوچىالر عامل بولدى<br />
حقىن ايتكان درويشالركا غنيم بولدى<br />
عجب شوملوغ زمانهالر بولدى دوستالر<br />
قيامت كون ياوق ييىت قالغاىن يوق<br />
قول امحدىن ايتكان سوزين يالغاىن يوق<br />
اوز اوزيغه بري نصيحت قيلغاىن يوق<br />
نصيحتين خلقه ايتيب كيىت دوستالر<br />
Müslümân müslümânı eyledi kâtil,<br />
Haksızı tutup haklı işleri kıldı bâtıl,<br />
Mürîd Pîrine kılmadı yüz ve hatır,<br />
Nasıl kötü zamanlar oldu dostlar.<br />
Dünyâ ehli halkımızda cömertlik yok,<br />
Pâdişâhlarda vezirlerde adâlet yok,<br />
Dervîşlerin duasında kabûl edilme yok,<br />
Türlü belâ halk üstüne yağdı dostlar.<br />
Âhir zamân bilginleri zâlim oldu,<br />
Hoşgeldin deyiciler bilgin oldu,<br />
Hakk’ı söyleyen dervîşlere düşman oldu,<br />
Nasıl kötü zamanlar oldu dostlar.<br />
Kıyâmet günü yaklaştı kaldığı yok,<br />
Kul Ahmed’in dediği sözün yalanı yok,<br />
Kendi kendine bir nasîhat eylediği yok,<br />
Nasîhatı halka söyleyip gitti dostlar.<br />
90حکمت<br />
بيزدين سالم دوستالرغه طلب يولني قومياسون<br />
ديدار طلب قيليب الر هرکيز غافل بوملاسون<br />
غافل تامباس حق يولني آنده تامباس الر اورون<br />
ايچي تاشي کويوبان سحرالرده يامتسون<br />
90. Hikmet<br />
Bizden selâm dostlara, talep yolunu bırakmasın;<br />
Cemâl talep eyleseler, aslâ gâfil olmasın.<br />
Gâfil bulmaz Hakk yolunu, orada bulmazlar makâm,<br />
İçi dışı yanarak seherlerde yatmasın.<br />
195
يادي بريالن بولسه الر ديدار آرزو قيليب الر<br />
هر چند خوارليق کورسه الر کونکل اوزکا بوملاسون<br />
عاشق الرغه دنياده خوارليق زارليق مالمت<br />
مالمت سيز حمنت سيز عاشق مني ديب ايتماسون<br />
شريعت ده جتريد دور دنياسيين ترک ايتماک<br />
ترک ايتمايني تن جانني جتريد بولدوم دمياسون<br />
طريقت ده تنئ جانني ترک ايتماک مشکل دور<br />
ترک ايتمايني تن جانني سيوندورمني دمياسون<br />
حقيقت ده حرام دور بري خدادين اوزکاسي<br />
آنداغ بوملاي عاشق الر ديدار آرزو قيلماسون<br />
آنداغ رسول مصطفي دنيا مالني سوميادي<br />
امت بولسانک رسول کا دنيا مالني سومياسون<br />
مسکني امحد يسوي سالم ايتدي دوستالرغه<br />
اوشبو سوزنينک معين سني طالببولسه آنکالسون<br />
Yâdı ile olsalar, cemâl arzû eyleseler,<br />
Her ne kadar hor görülseler, gönül başka olmasın.<br />
Aşıklara dünyada hor görülme, ağlama, melâmet;<br />
Melâmetsiz, mihnetsiz âşıkım deyip söylemesin.<br />
Şeriatte tecriddir dünyasını terk etmek;<br />
Terk etmeden dünyâyı Hakk’ı sevdim demesin.<br />
Tarikatte beden ve cânını terk etmek müşküldür,<br />
Terk etmeden beden ve cânını seninimdir demesin.<br />
Hakikatte harâmdır bir Allah’dan başkası;<br />
Öyle olmadan âşıklar cemâl arzû eylemesin.<br />
Öyle Rasûl Mustafâ dünyâ mâlını sevmedi;<br />
Ümmet olsan Rasûl’e, dünyâ mâlını sevmesin.<br />
Miskîn Ahmed Yesevî selâm dedi dostlara;<br />
İşbu sözün mânâsını tâlip olsa anlasın,<br />
91حکمت<br />
ديداريىن طلب قيلسنك اى ذاکرالر<br />
جاندين کيچيب حلقه ايچره کورونك ديدار<br />
شوقينك بيله هللا ايتيب راست كا قايتيب<br />
تون اويقوسني حرام ايالب بولكيل بيدار<br />
91. Hikmet<br />
Cemâlini talep eyleseniz ey zakirler,<br />
Cândan geçip halka içinde görün cemâl,<br />
Şevkin ile Allah deyip, doğruya dönüp,<br />
Gece uykusunu harâm eyleyip olun uykusuz.<br />
196
بيدارالركا حق رمحىت بولور ياوق<br />
بيدارالرىن کونکلی سنوق کوزى ياشليق<br />
من منليك ىن جزاسيىن بريکاى متوق<br />
تكربّ نی دوزخ ايچره حاىل دشوار<br />
سيندين بورون يارانالرينك قيان کيىت<br />
بو دنياغه ميل قيلماى ييغالب اوتى<br />
عمرينك آخر بولدى نوبت سينكا يىت<br />
کناهنكکا توبه قيلكيل اى بد کردار<br />
نفسينك سيىن باقيب تورسنك نيالر دميس<br />
زارى قيلسنك هللا سرى بيون سومنس<br />
قولغه آلسنك يبان قوشديك قولغه قومنس<br />
قولغه آليب تون اويقوسني قيلكيل بيدار<br />
نفس يوليغه کريكان کشى رسوا بولور<br />
يولدين آزيب تايب توزوب کمراه بولور<br />
ياتسه قوبسه شيطان بيله مهراه بولور<br />
نفسىن تبكيل نفسىن تبكيل ای بد كردار<br />
نفسينك سيىن آخر دمده گدا قيلكاى<br />
دين اوى ىن غارت قيليب ادا قيلكاى<br />
اوالر وقتده اميانينكدين جدا قيلكاى<br />
عاقل ايرسنك نفس بددين بولكيل بيزار<br />
فرعون قارون شيطان سوزين حمکم توتدى<br />
بول سببدين يري ياريلدى آىن يوتدى<br />
موسي کليم ناصح بولوب سوزالر ايتدی<br />
قوالق تومتاى اول ايكىسى اولدى مردار<br />
Uykusuzlara Hakk rahmeti olur yakın,<br />
Uykusuzların gönlü kırık, gözü yaşlı,<br />
Ben-benliğin cezâsını verecek cehennem,<br />
Kibirlinin cehennem içinde hâli perîşân.<br />
Senden önce dostların nereye gitti;<br />
Bu dünyaya meyletmeyip ağlayıp geçti<br />
Ömrün son buldu, sıra sana yetti;<br />
Günâhına tevbe eyle, ey kötülükler işleyen.<br />
Nefsin senin, bakıp dursan, neler demez;<br />
Ağlasan Allah’a doğru boyun bükmez<br />
Ele alsan, yaban kuşu gibi ele konmaz;<br />
Ele alıp gece uykusunu, eyle uykusuz.<br />
Nefs yoluna giren kişi rezil olur,<br />
Yoldan çıkıp, kayıp, tozup günâhkâr olur,<br />
Yatsa, kalksa şeytân ile yoldaş olur,<br />
Nefsi tep, nefsi tep, ey kötülükler işleyen.<br />
Nefsin seni son anda köle eyler,<br />
Din evini yağma eyleyip tamâm eyler,<br />
Öldüğünde imânından ayrı eyler,<br />
Akıllı isen, kötü nefsten ol şikâyetçi.<br />
Fir’avn, Kârûn şeytân sözünü sıkı tuttu;<br />
Bu sebepten yer yarıldı onu yuttu;<br />
Mûsa Kelîm öğüt verici olup sözler söyledi,<br />
Kulak tutmadan o ikisi öldü murdar.<br />
197
کناهننككا توبه قيليب ييغالب يورغيل<br />
كيتارمني ديب يول باشيغه باريب تورغيل<br />
كيتكانالرىن كوروب سني هم عربت آلغيل<br />
عربت آلسنك يامتيش يريينك بولور گلزار<br />
مؤمن قولالر درد حالت پيدا قيلدى<br />
حق يوليدا جان و دلىن شيدا قيلدى<br />
دنيا تاشالب آخرتىن سودا قيلدى<br />
سودا قيلسنك حور و غلمان بارى طيار<br />
قول خواجه امحد نفس ايلکيدين قيلورمني داد<br />
پري مغان بولغاى موکني انکا جالّد<br />
بيخربالر ايشتماسالر داد و فرياد<br />
قان يغالغيل ايشيتسون اول پرورديکار<br />
Günâhına tevbe eyleyip ağlayıp yürü,<br />
Giderim deyip yol başına varıp dur,<br />
Gidenleri görüp sen de ibret al,<br />
İbret alsan, yattığın yerin olur gül bahçesi.<br />
Mü’min kullar dert ve hâlet peydâ eyledi,<br />
Hakk yolunda cân ve gönlü şeydâ eyledi,<br />
Dünyâyı bırakıp âhireti sevdâ eyledi,<br />
Sevdâ eylesen, Hûrî-gılmân hepsi hâzır.<br />
Kul Hoca Ahmed, nefs elinden eylerim feryâd ,<br />
Pîr-i Kâmil olur mu ki ona cellâd;<br />
Habersizler işitmezler fîgân ve feryâd ,<br />
Kan ağla, işitsin o ulu Allah.<br />
92-حکمت<br />
ايرانالر مجال کورار درويشالر صحبتنده<br />
ايرانالر جملسينده نور ياغار صحبتنده<br />
نه تيلهسه اول بولور درويشالر صحبتنده<br />
هر سرالر ظاهر بولور درويشالر صحبتنده<br />
هر کيم صحبتنکا کيلدي ايراندين اولوش آلدي<br />
بات کيلدي بيليش بولدي درويشالر صحبتنده<br />
هر کيم صحبتکا کيلدي کونکليغه معين يوتت<br />
اصحاب الر مراد تابت درويشالر صحبتنده<br />
92. Hikmet<br />
Erenler cemâl görür dervîşler sohbetinde;<br />
Erenler meclisinde, nûr yağar sohbetinde.<br />
Ne dilese o olur dervîşler sohbetinde;<br />
Her sırlar açık olur dervîşler sohbetinde.<br />
Her kim sohbete geldi, erenden pay aldı,<br />
Yabancı geldi, biliş oldu dervîşler sohbetinde.<br />
Her kim sohbete geldi, gönlüne sır ulaştı,<br />
Dostlar murâd buldu dervîşler sohbetinde.<br />
198
عام کيلسه خاص بولور يولدوز کيلسه آي بولور<br />
مس کيلسه آلتون بولور درويشالر صحبتنده<br />
کرب حسدالر اوالر ايچيکا معين توالر<br />
کوز آچيب حقين کورار درويشالر صحبتنده<br />
رسولغا وحي کيلدي باشيدين تاجيين آلدي<br />
قوبت خادم ليق قيلدي درويشالر صحبتنده<br />
قول خواجه امحد صحبتده دم اورار مناجاتده<br />
زهي خوش دور سعادت درويشالر صحبتنده<br />
Sıradan kişi gelse, seçkin olur; yıldız gelse, ay olur;<br />
Bakır gelse altın olur dervîşler sohbetinde.<br />
Kibir ve hasedler ölür, içine sır dolar,<br />
Göz açıp Hakk’ı görür dervîşler sohbetinde.<br />
Rasûl’e vahiy geldi, başından tâcını aldı,<br />
Kalktı hizmetçilik yaptı dervîşler sohbetinde.<br />
Kul Hoca Ahmed sohbette, dem vurur münâcâtta,<br />
Zîhî hoş saadette dervîşler sohbetinde.<br />
93حکمت<br />
نه خوش تاتليق حق يادي سحر وقت بولغانده<br />
بالدين سچوک هو آيت سحر وقت بولغانده<br />
سحر وقت تورغانالر جانني فدا قيلغانالر<br />
عشق اوتيده کويکانالر سحر وقت بولغانده<br />
سحر وقت خوش ساعت تورغانغه بولغاي راحت<br />
آچيلور دولت سعادت سحر وقت بولغانده<br />
هر کون کويار بو جانيم قولليق سز يوق درمانيم<br />
سني کيچورکيل گناهيم سحر وقت بولغانده<br />
اميان مشعني ياندورسنک روح قوشنيکويدورسنک<br />
خداينکا سيغني سانک سحر وقت بولغانده<br />
93. Hikmet<br />
Ne hoş tatlık Hakk yâdı seher vakti olanda;<br />
Baldan tatlı Hû adı seher vakti olanda.<br />
Seher vakti kalkanlar, cânı fedâ eyleyenler,<br />
Aşk ateşinde yananlar seher vakti olanda.<br />
Seher vakti hoş sâat, kalkana olur râhat,<br />
Açılır devlet, saâdet seher vakti olanda.<br />
Her gün yanar bu cânım, kulluksuz yok dermânım,<br />
Sen bağışla günâhım seher vakti olanda.<br />
İmân mumunu yandırsan, rûh kuşunu tutuştursan,<br />
Allah’ına sığınsan seher vakti olanda.<br />
199
قول خواجه امحد ساعت بري ذره يوق طاعت<br />
ذکر جان ين راحت سحر وقت بولغانده<br />
Kul Hoca Ahmed sâati, bir zerre yok ibâdeti,<br />
Zikri cânın rahatı seher vakti olanda<br />
94حکمت<br />
هر حلقهسي قورولدي اي درويشالرکيلينكالر<br />
حق سفرهسي يايلدي آندين اولوش آلينكالر<br />
قال علمين اوقوبان حال علميكا يتيبان<br />
يوقلوق ايچره ياتبان بارليقالردين آلينكالر<br />
يرتيب شفقت پرده سني تيالب ديدار وعدهسني<br />
آچيب کونکل ديده سني مشاهده قيلينكالر<br />
هو ارّه سني آليبان نفس باشيغه ساليبان<br />
توين کوين طالبالر جانين قربان قيلينكالر<br />
حلقه ايچره هو دينکيز عشق اوتيغه يانينكيز<br />
تن جان بريالن طالبالر تكبري باشالب ايتينكالر<br />
هو هو تيو زار اينکراب هو دميکده معين بار<br />
ديداريدين اميد وار رمحتيدين آلينكالر<br />
قول خواجه امحد قول بولغان يول اوستيدهکل بولغان<br />
طالبالرغه مل بولغان اندين عربت آلينكالر<br />
94. Hikmet<br />
Hû halkası kuruldu, ey dervîşler, geliniz,<br />
Hakk sofrası yayıldı, ondan pay alınız.<br />
Zâhir ilmini okuyarak, hâl ilmine ulaşarak,<br />
Yokluk içine batarak varlıklardan alınız.<br />
Yırtıp şefkat perdesini, dileyip cemâl vadesini,<br />
Açıp gönül gözünü müşâhede eyleyiniz.<br />
Hû bıçkısını alarak, nefs başına salarak,<br />
Gece gündüz tâlipler, cânı kurbân eyleyiniz.<br />
Halka içinde “ Hû “ deyiniz, aşk ateşine yanınız,<br />
Beden-cân ile tâlipler, tekbîr başlayıp deyiniz.<br />
“Hû-Hû “diye inleyip, “ Hû “demekte mânâ var,<br />
Cemâlinden ümitli, rahmetinden alınız.<br />
Kul Hoca Ahmed kul olan, yol üstünde kül olan,<br />
Tâliplere mül olan, ondan ibret alınız.<br />
200
95حکمت<br />
اوّل هو آخر هو ديب بيخود بولکيل<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
ظاهر هو باطن هو ديب يولغه کريکيل<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
ال اله اال هللا ديب زاري قيلكيل<br />
حق ذکريين هر كيم ايتسه ياري بريكيل<br />
پري مغان خذمتينه يوکوروب يوركيل<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
تيلده آلكيل ال اله اال هللا<br />
ايچكا سالغيل هر نفسده بولكيل آکاه<br />
پري مغان نظر قيلكاي سنكا ناکاه<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
ادهم صفت سوا بولوب دنيا تيبكيل<br />
كيمين کورسنك خضر بيليب قولني اوپكيل<br />
مجالين كوراي ديسنك سحر قوب غيل<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
هللا ديكان بنده الرين قويل بولكيل<br />
تفراق صفت يول اوستيده يويل بولكيل<br />
عاشق الرين كويوب اوچكان كلي بولكيل<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
ذاکر بولوب شاكر بولوب حقين سويكيل<br />
سحر وقتده قوپوب نفسنك کوزين اويكيل<br />
بايزيد ديك عاشق بولوب دنيا قويكيل<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
95. Hikmet<br />
Evveli Hû, Âhiri Hû deyip perîşân ol,<br />
Hakk cemâlini göstermezse ben ne olayım,<br />
Zâhiri Hû, Bâtını Hû deyip yola gir,<br />
Hakk cemâli göstermese perîşân olunur.<br />
“Lâ ilâhe illâllah” deyip ağla,<br />
Hakk zikrini her kim dese oraya git,<br />
Mürşid-i Kâmil hizmetine gidip yürü,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur,<br />
Dile al “Lâ İlâhe İllallah”ı,<br />
Akla koy her nefesde ol uyanık,<br />
Pîr-i Kâmil nazar eyleyince sana ansızın,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur.<br />
Edhem gibi uzak olup dünyâyı tep,<br />
Kimi görsen Hızır bilip elini öp,<br />
Cemâlini göreyin desen seherde kalk,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur.<br />
Allah diyen kulların kulu ol,<br />
Toprak gibi yol üstünde yolu ol,<br />
Âşıkların yanıp savrulan külü ol,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur,<br />
Zâkir olup şükreder olup Hakk’ı sev,<br />
Seher vaktinde kalkıp nefsinin gözünü oy,<br />
Bâyezîd gibi âşık olup dünyâyı bırak,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur.<br />
201
يورسنك تورسنك ياتسنك قوبسنك حقين ايتسنك<br />
ذاكر بولوب شاكر بولوب جاندين اوتسنك<br />
وهللا باهلل دنيا حرام تاشالب آتسنك<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
حق وصلي غه يتاي ديسنك سحر ييغال<br />
هللا تيو يوراك بغرينك اوتقه داغال<br />
مهت قورين جان بيلي كا حمكم باغال<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
ادهم صفت بو دنيادين كونكل اوزكيل<br />
حرص هوا تكربين اوين بوزكيل<br />
حمبت ين درياسينه چوموب يوزكيل<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
كيچه کوندوز آخرت ين غمني ييكيل<br />
توت اويقوين حرام قيليب طاعت قيلكيل<br />
حمبت ين شوقي بريالن کوکسونك ياركيل<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
اهل هوا من منليكدين قاچيب يوركيل<br />
اهلني تابسنك كوزده ياشنك ساچيب يورکيل<br />
حمبت ين شرايب دين ايچيب يوركيل<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
ايا دوستالر بو دنيادين ييغالب اوتينك<br />
فاين تورور بو دنيادين كيچيب كيتينك<br />
حمبت نينك جامني آليب مي نوش ايتينك<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
Yürüsen, dursan; yatsan, kalksan Hakk’ı söylesen,<br />
Zâkir olup, şükreder olup cândan geçsen,<br />
Vallahi-Billahi dünyâ harâm bırakıp atsan,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur.<br />
Hakk vaslına ereyim desen seherde ağla,<br />
Allah diye yürek-bağrın ateşe dağla,<br />
Himmet kemerinicân beline sıkı bağla,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur.<br />
Edhem gibi bu dünyadan gönül kopar,<br />
Hırs ve hevâ, tekebbürün evini boz,<br />
Muhabbetin deryâsına batıp yüz,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur.<br />
Gece-gündüz âhiretin gamını çek,<br />
Gece uykusunu harâm eyleyip ibâdet eyle,<br />
Muhabbetin şevki ile göğsünü yar,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur.<br />
Harâm ehli, ben-benlikten kaçıp yürü,<br />
Ehlini bulursan gözde yaşını saçıp yürü,<br />
Muhabbetin şarâbından içip yürü,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur.<br />
Ey dostlar bu dünyadan ağlayıp geçin,<br />
Fânîdir bu dünyadan geçip gidin,<br />
Muhabbetin kadehini alıp mey için,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur,<br />
202
کيچه هللا كوندوز هللا تينماي ايتكيل<br />
کيچه الري بيدار بولوب قانالر يوتكيل<br />
بو دنياين عزت الرين تاشالب اوتكيل<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
پري مغان ايتاکي ين حمکم توتقيل<br />
معرفت ين بازاريده اوزونك ساتقيل<br />
مي نوش ايتيب مساع قيليب ذکرين ايتقيل<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
يا ربنا ظلمنا ديب ناله قيلغيل<br />
کوز ياشينكين هر طرفقه ژاله قيلغيل<br />
حق ياديين ايتيب اوزونك واله قيلغيل<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
درد حالت پيدا قيليب يولغه کريکيل<br />
پروانه ديك مشع ين کوروب اوزونك اوركيل<br />
قايدا بارسنك ذکرين ايتيب دوكان قورکيل<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
حمبت ين ميدانيده باش اويناسنك<br />
هو هو تيو ذكرين ايتيب جان قيناسنك<br />
ديدار تيالب قان ياش توكوب زار ايتنكراسنك<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
ايرانالرين آستانه سني سقالب ياتقيل<br />
سحرالرده چار ضرب اوروب ايرته قوپقيل<br />
زاري قيليب فنا بولوب جاندين اوتقيل<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
Gece Allah, gündüz Allah dinmeden söyle,<br />
Geceleri uykusuz olup kanlar yut,<br />
Bu dünyânın izzetlerini bırakıp geç,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur.<br />
Pîr-i Kâmil eteğini sıkı tut,<br />
Marifetin pazarında özünü sat,<br />
Mey içerek semâ eyleyip zikrini söyle,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur.<br />
“Ya Rabbenâ zalemnâ” deyip feryâd eyle,<br />
Göz yaşını her tarafa şebnem eyle,<br />
Hakk zikrini deyip özünü yok eyle ,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur.<br />
Dert hâli ortaya çıkarıp yola gir,<br />
Pervâne gibi mumu görüp özünü vur,<br />
Nereye gitsen zikrini deyip pazar kur,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur.<br />
Muhabbetin meydânında baş oynatsan,<br />
“Hû-Hû “ diye zikrini deyip cânı incitsen,<br />
Cemâl dileyip kan-yaş döküp ağlayıp inlesen,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur.<br />
Erenlerin dergâhını bekleyip yat,<br />
Seherlerde dört dövünerek erken kalk,<br />
Ağlayıp yok olarak cândan geç,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur.<br />
203
تفراق صفت خوارليق تارتقيل نفسينك اولسون<br />
خلق ايچينده رسوا بولكيل عامل كولسون<br />
چني كونكلده ييغالر كوركيل خدا بيلسون<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
کوز ياشينكين دريا قيلغيل رمحي كيلسون<br />
غريب بولوب يولدا ياتقيل قولونك آلسون<br />
پنهان يوروب طاعت قيلغيل تنكري بيلسون<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
هجران توين آهينك بريالن اوتالر ياققيل<br />
كوز ياشينكين برقي بريالن چقماق چاققيل<br />
ايرانالرين صحبتيده ايريب آققيل<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
اي ناانصاف دنيا فاين حقه يانغيل<br />
بنده بولسونك حق ذکريين تينماي آيتقيل<br />
پري مغان خذمتيدا جفا تارتغيل<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
هللا تيو فنا بولكيل بغرينك کويسون<br />
تونالر قوپوب طاعت قيلغيل تنكري سويسون<br />
آندين سونكره خاص بزرك الر نظر قيلسون<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
تون کيچه الر بيدار بولوب سحر توركيل<br />
عاشق بولسنك امسعيل ديك جاندين اوتكيل<br />
قول آياغينك حمكم بوغوب امرين توتكيل<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
Toprak gibi hor görül nefsin ölsün,<br />
Halk içinde rezil ol âlem gülsün,<br />
Gerçek gönülde ağlayıp gör Allah bilsin,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur.<br />
Gözyaşını deryâ eyle rahmeti gelsin,<br />
Garîb olup yolda yat elini tutsun,<br />
Gizlice yürüyüp ibâdet eyle Allah bilsin,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur.<br />
Hicrân gecesi âhın ile âteşler yak,<br />
Gözyaşının şavkı ile çakmak çak,<br />
Erenlerin sohbetinde eriyip ak,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur.<br />
Ey insâfsız dünyâ fânî Hakk’a yan,<br />
Kul olsan Hakk zikrini dinmeden söyle,<br />
Pîr-i Kâmil hizmetinde cefâ çek,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur.<br />
Allah diye yok ol bağrın yansın,<br />
Geceleri kalkıp ibâdet eyle Allah sevsin,<br />
Ondan sonra hâs büyükler nazar eylesin,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur.<br />
Geceleri uykusuz olup seherde kalk,<br />
Âşîk olsan İsmail gibi Cândan geç,<br />
Kol ve ayağını sağlam boğup emrini tut,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur,<br />
204
رياضت ين قتيغ تارتيب جانالر قينا<br />
ميدان ايچره باشينك بريب باشينك اوينا<br />
عيش دين كيچيب مال اورنيغه زقوم چينا<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
فرهاد صفت حمنت تارتيب تاغالر كيسكيل<br />
بايزيد ديك تونالر قوپوب اوزونك آسكيل<br />
جنيد ديك چول الر کيزيب خارالر باسكيل<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
حق رمحت اولوغ دريا بري قطره بس<br />
قطره سيدين هبره آلغان قيلماس هوس<br />
ما و منليك سيندين كيتار مثل مكس<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
حق رمحت اولوغ دريا قابل بولغيل<br />
طالب ايسنك حق ساريغه مايل بولغيل<br />
زهد تقوي دامي قيليب نايل بولغيل<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
الال ايتيب اال هللا غه شيدا بولغيل<br />
منصور صفت انااحلقّ ديب غوغا قيلغيل<br />
كريان بولوب کوز ياشينكين دريا قيلغيل<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
اي بيخرب غفلت بيالن اويقوده سني<br />
دنيا تيالب كيچه كوندوز قايغوده سني<br />
طاعت قيلماي سوزالر سوزلب بيهوده سني<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
Riyâzeti sıkı çekip cânlar incit,<br />
Meydan içinde başını verip başını oyna,<br />
Yemeden geçip mâl yerine zakkum çiğne,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur.<br />
Ferhâd gibi sıkıntı çekip dağları kes,<br />
Bâyezîd gibi geceleri kalkıp özünü as,<br />
Cüneyd gibi çöller gezip derdler bas,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur.<br />
Hakk rahmeti ulu deryâ bir damla yeter,<br />
Katresinden nasîp alan eylemez heves,<br />
Ben ve bencillik senden gider sinek gibi,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur.<br />
Hakk rahmeti ulu deryâ kabûl eyle,<br />
Tâlip isen Hakk’a doğru meyilli ol,<br />
Zühd-takvâ dâimâ eyleyip nâil ol,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur.<br />
“Lâ-Lâ”deyip “İllallah”a tutkun ol,<br />
Mansûr gibi “Enel-Hak” deyip kavgâ eyle,<br />
Giryân olup gözyaşını deryâ eyle,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur.<br />
Ey habersiz gaflet ile uykudasın,<br />
Dünyâyı dileyip gece-gündüz kaygıdasın,<br />
İbâdet eylemeyip sözler söyleyip boşunasın,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur.<br />
205
تاشدين توشك يستوق قيليب طاعت قيلسنك<br />
حق امريغه راضي بولوب بويون سونسنك<br />
اوالر وقتده اميان آريغ قولغه السلنک<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
قول خواجه امحد نصيحت ين اوزونكا قيل<br />
اي بيخرب خلقين قويوب اوزونكين بيل<br />
تاغ دين آغري گناهينك بار اوزونكا كيل<br />
حق مجالني کورسامتسه ضامن بوالي<br />
96حکمت<br />
تينماى عاشق هو ديرالر خداىيغه يالباريب<br />
يورور آىن عشقيده كيچه كوندوز سارغايب<br />
زار ييغالتيب عاشقىن عشق ايلكيده خدامي<br />
عشق يوليده مالمت آنكا كورور مناسب<br />
منصور بري كون ييغالدى ايرانالر رحم ايالدى<br />
چلنت شربت ايچوردى منصورغه مهرين ساليب<br />
منصور ايتور انا احلق ايرانالر ايشى برحق<br />
مالالر ايتور ناحق كونكلى كا ميان آليب<br />
ايتماكيل انا احلق ديبكافر بولدونك منصور ديب<br />
قرآن ايچره بولدور ديب اولدورديالر كوبالشيب<br />
بيلماديلر مالالر انا احلقىن معىن سني<br />
قال اهلىكا حال علمني حق كورمدى مناسب<br />
Taştan döşek-yatak eyleyip ibâdet eylesen,<br />
Hakk emrine râzı olup boyun sunsan,<br />
Ölür vakitte temiz imânı ele alsan,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur.<br />
Kul Hoca Ahmed nasîhatı özüne eyle,<br />
Ey habersiz halkı bırakıp özünü bil,<br />
Dağdan ağır günâhın var özüne gel,<br />
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur.<br />
96. Hikmet<br />
Dinmeden âşıklar Hû derler Allah’ına yalvarıp;<br />
Yürür O’nun aşkında, gece gündüz sararıp.<br />
Çok ağlatıp âşıkı aşk elinde Allah’ım<br />
Aşk yolunda melâmeti ona görür münâsip.<br />
Mansûr bir gün ağladı, erenler rahm eyledi,<br />
Kırklar şerbet içirdi Mansûr’a değerini koyup<br />
Mansûr der “ Ene’l-Hak’ ; erenler işi doğru;<br />
Mollalar der: “Doğru değil” gönlüne kötü gelip.<br />
Söyleme “Ene’l-Hak”, “kâfir oldun Mansûr”deyip<br />
“Kur’ân içinde budur” deyip, öldürdüler taş atıp.<br />
Bilmediler mollalar “Enel-Hakk’ın mânâsını<br />
Zâhir ehline hâl ilmini Hakk görmedi münâsip.<br />
206
روايتالر بيتيلدى حالني آىن بيلمادى<br />
منصورديك اولياىن قويديالر دارغه آسيب<br />
افسانهدور شريعت فرزانهدور حقيقت<br />
دردانهدور طريقت، عاشقالرغه مناسب<br />
خلق عامل ييغيلدى منصور ديب فرياد قيلدی<br />
منصورىن يارانالرى قالدى آنده ييغالشيب<br />
توبه قيلغيل خواجه امحد بولغای حقدين عنايت<br />
يوز مينك وىلالر اوتى سرىن سرکا اوالشيب<br />
Rivâyetler yazıldı, hâlini onun bilmedi,<br />
Mansûr gibi velîyi koydular dârağacına asıp.<br />
Rivâyettir şerîat, hikmettir hakikat,<br />
Mücevherdir tarikat, Aşıklara münâsip.<br />
Âlem halkı yığıldı, Mansûr deyip feryâd eyledi<br />
Mansûr’un dostları kaldı orada ağlaşıp.<br />
Tevbe eyle Hoca Ahmed, ola Hakk’tan inâyet,<br />
Yüz bin velîler geçti sırrı sırra ekleyip.<br />
97حکمت<br />
اون سيکيز منک عاملده حريان بولغان عاشقالر<br />
تامباي معشوق چراغني سرسان بولغان عاشقالر<br />
هردم باشي اورگولوب کوزي حلقه تيلمروب<br />
هو هو تيو چور کولوب کريان بولغان عاشقالر<br />
کويوب يانوب کل بولغان عشقيده بلبل بولغان<br />
کيمين کورسه قول بولغان مردان بولغان عاشقالر<br />
يول اوستيده خاك بولغان سينهالري چاك بولغان<br />
ذكرين ايتيب پاك بولغان ناالن بولغان عاشقالر<br />
97. Hikmet<br />
On sekiz bin âlemde hayrân olan âşıklar,<br />
Bulmayıp sevgilinin ışığını sersem olan âşıklar.<br />
Her ân başı dönerek, gözü halka çevrilip,<br />
“Hû-Hû” diye kavrulup giryân olan âşıklar.<br />
Tutuşup yanıp kül olan, aşkında bülbül olan,<br />
Kimi görse kul olan, merd olan âşıklar<br />
Yol üstünde toprak olan, göğüsleri parçalanan,<br />
Zikrini söyleyip temiz olan ağlar olan âşıklar.<br />
207
مهّت قورين باغالغان يوراك بغرين داغالغان<br />
فرياد اوروب ييغالغان کريان بولغان عاشقالر<br />
كاهي يوزي سارغايب کاهي يوليده غريب<br />
تسبيحالري يا حبيب جوالن بولغان عاشقالر<br />
امحد سني هم عاشق بول صدقينك بريله صادق بول<br />
دركاهيغه اليق بول جانان بولغان عاشقالر<br />
Himmet kuşağını bağlayan, yürek-bağırını dağlayan,<br />
Feryâd edip ağlayan, giryân olan âşıklar.<br />
Bazen yüzü sararıp, bazen yolunda Garîb,<br />
Tesbîhleri yâ Habîb; dolaşan âşıklar.<br />
Ahmed sen hem âşık ol, sıdkın ile sâdık ol,<br />
Dergâhına lâyık ol, cânân olan âşıklar.<br />
98حکمت<br />
يول اوستيده اولتوروب يولين سورکان درويشالر<br />
عقبيدين خرب ايشتيب يولغه کريکان درويشالر<br />
عصاالري ايلکينده مهت قوري بيلينده<br />
ايزمي يادي تيلينده هللا ديكان درويشالر<br />
خرقهالري کري چفان کونكليده يوز مينك عيان<br />
بيلينكز ايکي جهان کوزکا ايلمس درويشالر<br />
درويش حق ننك منظوري ذکري تورور گلزاري<br />
حقين يادي اسراري خوب ادبليغ درويشالر<br />
يازوقوم کوب يوالمتس اسباب داروسني تامباس<br />
کوزده ياشني قورومتس ياشي اقغان درويشالر<br />
سري بريالن سوزالرالر تيلکا حكمت توزارالر<br />
عشق بريالن جان كيزارالر رنگي سريغ درويشالر<br />
98. Hikmet<br />
Yol üstünde oturup yolu soran dervîşler;<br />
Ahiretten haber duyup yola giren dervîşler.<br />
Asâları elinde, himmet kuşağı belinde,<br />
Rabb’im yâdı dilinde, Allah diyen dervîşler.<br />
Hırkaları solgun cüppe, gönlünde yüz bin gerçek,<br />
Biliniz, iki cihânı göze iliştirmez dervîşler.<br />
Dervîş Hakk’ın nazar eylediği, zikridir gül bahçesi,<br />
Hakk’ın yâdı sırları, tam edepli dervîşler.<br />
Günâhım çok yol vermez, dostlar dermânını bulmaz,<br />
Gözde yaşını kurutmaz yaşı akan dervîşler.<br />
Sırrı ile söylerler, dile hikmet dizerler,<br />
Aşk ile Cân gezerler rengi sarı dervîşler.<br />
208
ايت نفسيين اولدورور قيزيل يوزين سولدورور<br />
خواجه امحد قول بوتورور ساتب يسون درويشالر<br />
İt nefsini öldürür, kızıl yüzünü soldurur,<br />
Hoca Ahmed kuldur, satıp yesin dervîşler.<br />
99حکمت<br />
حق قولالري درويشالر حقيتتين بيلمشالر<br />
حقه عاشق بولغانالر حق يوليغه کريمشالر<br />
حق يوليغه کرکانالر هللا تيو يورکانالر<br />
ايرانالر ايزين ايزالب مملکت دين کيچميشالر<br />
عامل فخري مصطفي انداغ ايدي مرحبا<br />
معراج توين ايت فخر فقري يويلين آمليشالر<br />
کونکل بريماي دنياغه شروع قيلماي حرامغه<br />
حقين سويکان عاشقالر حاليقدينکيچميشالر<br />
دنيا منينك ديکانالر جهان مالني آلغانالر<br />
کرکس قوشديك بولوبان اول حرامغه بامتيشالر<br />
مال مفت بولغانالر ناحق دعوي قيلغانالر<br />
آقين قرا قيلغانالر اول متوغغه کريميشالر<br />
قاضي امام بولغانالر ناحق دعوي قيلغانالر<br />
اول محارديك بولوبان يوك آستيده قامليشالر<br />
حرام ييكان حاكمالر رشوت آليب ييكانالر<br />
اوز بارماقني تيشالبان قورقوب توروب قامليشالر<br />
99. Hikmet<br />
Hakk kulları dervîşler hakîkati bilmişler<br />
Hakk’a âşık olanlar Hakk yoluna girmişler.<br />
Hakk yoluna girenler, Allah diye yürüyenler<br />
Erenler izini izleyip memleketten geçmişler.<br />
Evrenin övüncü Mustafâ, öyle dedi merhaba,<br />
Mirâc gecesi deyip fakr yolunu almışlar.<br />
Gönül vermeyip dünyaya, el uzatmayıp harâma,<br />
Hakk’ı seven âşıklar ahâlîden geçmişler<br />
Dünyâ benim diyenler, cihân mâlını alanlar,<br />
Kerkenez kuşu gibi olup o harâma batmışlar.<br />
Molla, müftü olanlar, yanlış fetvâ verenler<br />
Akı kara eyleyenler o cehenneme girmişler.<br />
Kâdı, imâm olanlar, haksız dâvâ eyleyenler<br />
O eşek gibi olarak yük altında kalmışlar.<br />
Harâm yiyen hâkimler, rüşvet alıp yiyenler<br />
Kendi parmağını dişleyip korkup durup kalmışlar.<br />
209
تاتليغ تاتليغ ييكانالر تورلو ك تورلوك کيكانالر<br />
آلتون ختت اولتوركانالر تفراق آستني قامليشالر<br />
مؤمن قولالر صادقالر صدقي بريله تورکانالر<br />
دنيالغني صرف ايتيب اومچاخ حورين قومچيشالر<br />
قول خواجه امحد بيلميش سني حق يوليغهکريميش سني<br />
حق يوليغه کريکانالر حق ديدارين کورميشالر<br />
Tatlı tatlı yiyenler, türlü türlü giyenler,<br />
Altın tahta oturanlar toprak altında kalmışlar.<br />
Mümin kullar, sâdıklar, sıdkı ile duranlar<br />
Dünyalığını sarf edip cennet hûrîsini kucaklamışlar<br />
Kul Hoca Ahmed bilmişsin, Hakk yoluna girmişsin,<br />
Hakk yoluna girenler Hakk cemâlini görmüşler.<br />
100حکمت<br />
خوش غايب دين ييتوشت بري مجاعه درويشالر<br />
باطينيده هو ديرالر سري پنهان درويشالر<br />
تينماي روان يورارالر تنسه تكبري ايتورالر<br />
تابسه صحبت قورارالر خوش صحبت ليغ درويشالر<br />
جندهالري پرصالح تسبيحالري اال هللا<br />
خذمت قيلور هر صباح بال خوردور درويشالر<br />
ژندهالري کري چفان كونكليده يوز مينك ارمان<br />
اوشبو دنيا يب پايان کوزکا ايلمس درويشالر<br />
ژندهالري ايكنيده عصاالري ايلکيده<br />
ايزد يادي کونكليده هللا ديو درويشالر<br />
اصل فقري بيلسهالر وجود شهرين کيزسهالر<br />
ظاهر باطن توزسهالر سعادتليغ درويشالر<br />
100. Hikmet<br />
Hoş gâibden yetişti bir cemâat dervîşler,<br />
Bâtınında Hû derler sırr-ı pinhân dervîşler.<br />
Durmadan revân yürürler dursa tekbîr söylerler,<br />
Bulsa sohbet kurarlar hoş sohbetli dervîşler.<br />
Heybeleri dolu barış tesbîhleri “Lâ ilâhe illâllah”,<br />
Hizmet eder her sabâh belâ çekicidir dervîşler.<br />
Heybeleri solgun cüppe gönlünde yüz bin derd,<br />
İşte bu dayanıksız dünyâ göze iliştirmez dervîşler.<br />
Heybeleri omuzunda asaları elinde,<br />
Rabbim yâdı gönlünde Allah diye dervîşler.<br />
Aslen fakîr olsalar varlık âlemîni gezseler,<br />
Zâhir-bâtîn düzseler saâdetli dervîşler.<br />
210
مشايخالر سر اسرار خذمتيده بول زينهار<br />
پيغمربدين يادکار قالغان ترور درويشالر<br />
قول خواجه امحد مسکني بول مسکنيالردين معين سور<br />
درويشليکين بيل حضور هو قوشيدور درويشالر<br />
Şeyhler sır saklar hizmetide ol zinhâr,<br />
Peygamberden yâdigâr kalmışlardır dervîşler.<br />
Kul Hoca Ahmed miskîn ol miskînlerden mânâ sor,<br />
Dervîşliği bil huzûr Hû kuşudur dervîşler.<br />
101حکمت<br />
غريبليغ ده غريب بولكان غريبالر<br />
غريبالر حايلين بيلكان غريبالر<br />
سبب بريله يراق يريكا باريبان<br />
قرينداش قدريين بيلكان غريبالر<br />
سوساكانده سوكا حمتاج بولغان<br />
تريكده زار اولوب اولكان غريبالر<br />
کشي بيلمس غريبالر حايل نيدور<br />
مكر بيلكاي غريب بولغان غريبالر<br />
غريبليغ قاتيغ ايشدور اي عزيزمي<br />
كيم اول يبقدر اوالر مسكني غريبالر<br />
کيل اميدي امحدا اوزونكا باقغيل<br />
غريبسني سن غريب مسكني غريبالر<br />
101. Hikmet<br />
Garîblikte garîb olan garîbler,<br />
Garîblik hâlini bilen garîbler.<br />
Sebep ile uzak yere gidince,<br />
Kardeş kadrini bilen garîbler.<br />
Susayınca suya Muhtâç olan,<br />
Diriyken ağlayıp ölen garîbler.<br />
Kimse bilmez garîblerin hâli nicedir,<br />
Meğer bilse garîb olan garibler.<br />
Garîblik zor iştir ey azîzim,<br />
Kim o kıymetsiz olur miskîn garîbler.<br />
Gel şimdi Ahmed kendine bak,<br />
Garîbsin sen garîb miskîn garîbler.<br />
211
سبحان ايذمي فرمان قيلسه قدرت بيله<br />
عاشق الري غوغا قيليب يورور بولغاي<br />
حمشركاهده افغان قيليب ياشني توكوب<br />
ايلكا اوزين كمراه قيليب يورور بولغاي<br />
عاشق الرين حق قاشيده يوز نازي بار<br />
نعره تارتسه ذره هركيز قاملاس ينار<br />
روزه مناز تسبيح الري پروردكار<br />
باطن الري كويا قيليب يورور بولغاي<br />
عاشق الرين كوز ياشيدور باغ و بستان<br />
انده سريار علي الدوام هزار داستان<br />
ظاهرالرين بوزوب يورار خانه ويران<br />
حق قدرتني انشا قيليب يورور بولغاي<br />
بيخود بولوب كويوب يورار مست و حريان<br />
هللا تيو کوزده ياشي بغري بريان<br />
نعره اوروب فرياد ايتيب قيلور افغان<br />
هللا يادين ثنا قيليب يورور بولغاي<br />
قادر ايكام قدرت بيله صلح ايالسه<br />
جنّت ايچره كريار عاشق امر ايالسه<br />
نعره تارتيب فرياد ايتيب ورد ايالسه<br />
مي نوش ايتيب مساع قيليب يورور بولغاي<br />
كيچه کوندوز ييغال دامي بريدم تينماي<br />
تيلدين هللا يادين ايتيب هارب تاملاي<br />
کوزده ياشي آقماس هرکيز بغري کومياي<br />
ياشني آليب كواه قيليب يورور بولغاي<br />
Sübhân Rabb’im fermân eylese kudret ile<br />
Âşıkları kavgâ eyleyip yürür olur.<br />
Mahşer yerinde fîgân eyleyip, yaşını döküp,<br />
Ele kendini günâhkâr gösterip yürür olur.<br />
Âşıkların Hakk karşısında yüz nâzı var,<br />
Nâra çekse, zerre aslâ kalmaz, yanar,<br />
Oruç, namâz, tesbîhleri “Allah “;<br />
Bâtınlarını söyler kılıp yürür olur.<br />
Âşıkların göz yaşıdır bâğ ve bostân;<br />
Bülbülleri söyler devamlı binlerce destân;<br />
Dışlarını bozup yürür, hâne vîrân;<br />
Hakk kudretini söyleyerek yürür olur.<br />
Şuûrsuz olup, yanıp yürür mest ve hayrân;<br />
“Âllah” diye gözde yaşı, bağrı biryân;<br />
Nara vurup feryâd edip eyler fîgân<br />
Allah zikrini niyâz eyleyip yürür olur.<br />
Kâdir Melik’im kudret ile sulh eylese,<br />
Cennet içine girer âşık emr eylese,<br />
Nara çekip, feryâd edip vird eylese,<br />
Mey içerek, semâ eyleyip yürür olur.<br />
Gece gündüz ağla dâimâ bir an dinmeden,<br />
Dilden Allah yâdını söyleyip yorulup kalmadan<br />
Gözde yaşı akmaz aslâ bağrı yanmadan;<br />
Yaşını alıp tanık eyleyip yürür olur.<br />
212
حمبت ين براقي ين مينيب يوركان<br />
آنداغ عاشق طريقت ده جوالن قيلكان<br />
سر شرابني ايچيب ازل روحي قانغان<br />
عشق بابيده ندا قيليب يورور بولغاي<br />
دوزخ ايچره كريسه عاشق پروا قيلماس<br />
كوروب بيليب مال ملكين قولغا آملاس<br />
حور و قصور غلمان الرين کوزكا ايلماس<br />
فرياد ايتيب غوغا قيليب يورور بولغاي<br />
قهار ايكام قدرت بيله ندا قيلسه<br />
ديدار اوچون كويكانالرمي کيل کيل ديسه<br />
كوز ياشيين آقوزوبان فرياد قيلسه<br />
عقل هوشني دانا قيليب يورور بولغاي<br />
رمحن ايكام رمحي بريله ندا قيلكاي<br />
حزين ندا ايشتيب عاشق جاين كريكاي<br />
صفّاً صفّاً بولوب عاشق باش کوتارکاي<br />
عاشق اوزين يكتا قيلسه يورور بولغاي<br />
حقين تاپکان ديوانه الر بيهوش سوزالر<br />
درد حالت پيدا قيليب يورور بولغاي<br />
مقامالري بلند مقام عرش ين کوزالر<br />
خلقّه اوزين رسوا قيليب يورور بولغاي<br />
ايلدين قاچيب تاغ چوليين قيلغاي وطن<br />
چول الر آرا مهراه الري زاغ زغن<br />
کيتار بولسه چورک ايکين آنکا کفن<br />
طيور وحشي مهراه قيليب يورور بولغاي<br />
Muhabbetin Burâk binip yürüyen,<br />
Öyle âşık tarikatte dolaşan,<br />
Sır şarâbını içip ezelde rûhu kanan,<br />
Aşk kapısında seslenip yürür olur.<br />
Cehenneme girse âşık, pervâ eylemez,<br />
Görüp, bilip mâl ve mülkünü ele almaz;<br />
Hûrî, köşkler, gılmânları göze iliştirmez<br />
Feryâd edip kavgâ kılıp yürür olur.<br />
Kahhâr Melik’im kudret ile nidâ eylese,<br />
Cemâl için yananlarım, “gel gel” dese,<br />
Göz yaşını akıtarak feryâd eylese,<br />
Akıl ve Şuûrunu bilge eyleyip yürür olur.<br />
Rahmân Melik’im rahmeti ile nidâ eyler,<br />
Hazîn nidâ işitip âşık cânı yanar;<br />
Saf saf olup âşıkları baş kaldırır,<br />
Aşk kendini tek eyleyip yürür olur.<br />
Hakk’ı bulan dîvâneler şuûrsuzca konûşur,<br />
Derd hâlini ortaya çıkarıp yürür olmalı,<br />
Makamları yüce makâm Arş’ı gözler,<br />
Halka kendini rüsvâ eyleyip yürür olmalı.<br />
Yurttan kaçıp dağ çölünü eyleyince vatan,<br />
Çöller içinde yoldaşları karga ve çaylak,<br />
Gider olsa çörek dikeni ona kefen,<br />
Türlü Vahşî hayvânı yoldaş kılıp yürür olmalı.<br />
213
مونداغ بوملاي جان معشوقني تابيب بوملاس<br />
بويولالرين عقيب سي کوب شيب بوملاس<br />
جاندين کيچماي وحدت ميدين ايچيب بوملاس<br />
مي نوش ايتيب مساع قيليب يورور بولغاي<br />
جانان ين تاپکان کيشي اوزين بيلماس<br />
عامل خلقي طالب بولسه قاچيب کيلماس<br />
يوز مينک ناصح بولسه آنينک پندين آملاس<br />
ايلکا اوزين رسوا قيليب يورور بولغاي<br />
يوز مينک عاشق يانسه کويسه بولور خرم<br />
حق ياديين هر کيم ايتسه بولور مهدم<br />
روز حمشر ديداريغه بولور حمرم<br />
جان اميان فدا قيليب يورور بولغاي<br />
هللا اوچون جانني برکان ضايع قاملاس<br />
ايکي عامل آنکا بوستان هرکيز اوملاس<br />
چني عاشقين سري پنهان خلق بيالملاس<br />
کوز ياشيين کواه قيليب يورور بولغاي<br />
عاشق اوملس قري بوملس عشقي جوان<br />
خلق ايچنده آغزي خندان کويار پنهان<br />
چول الر کيزيب يولالر يوروب حق المکان<br />
حق عشقيين ثنا قيليب يورور بولغاي<br />
عشق باغيين کيزکان عاشق اوزين بيلمس<br />
کيچه کوندوز مست حريان اوزکا کيلمس<br />
کوز ايستار خاليقّه الفت بوملس<br />
حق وصلي ين پناه قيليب يورور بولغاي<br />
Böyle olmayınca cân dostunu bulmak olmaz,<br />
Bu yolların kaygısı çok acele olmaz,<br />
Cândan geçmeyince vahdet meyini içmek olmaz,<br />
Mey içerek semâ eyleyerek yürür olmalı.<br />
Cânanı bulan kişi özünü bilmez,<br />
Âlem halkı tâlip olsa kaçıp gelmez,<br />
Yüz bin nasîhatçı olsa onun öğüdünü almaz,<br />
Yurda özünü rüsvâ eyleyip yürür olmalı.<br />
Yüz bin âşık yansa yakılsa olur mutlu,<br />
Hakk zikrini her kim dese olur dostu,<br />
Mahşer günü cemâline olur sırdaş,<br />
Cân ve imânını fedâ eyleyip yürür olmalı.<br />
Allah için cânını veren boşa vermez,<br />
İki cihân ona bostân aslâ ölmez,<br />
Gerçek âşıkın sırrı gizlidir halk bilemez,<br />
Gözyaşını tanık eyleyip yürür olmalı.<br />
Âşîk ölmez ihtiyarlamaz aşkı taze,<br />
Halk içinde ağzı güler yanar gizli,<br />
Çöller gezip yollar yürüyüp “Hakk la-mekân”,<br />
Hakk Aşkını yakararak yürür olmalı.<br />
Aşk bağını gezen âşık özünü bilmez,<br />
Gece-gündüz mest ve hayrân kendine gelmez,<br />
Göz ister kullara yakınlık duymaz,<br />
Hakk vaslını maksat eyleyip yürür olmalı,<br />
214
چني دردليکالر بيدردليکين کوزکا ايلمس<br />
زاهد عابد مسلکالرين تيلکا آملاس<br />
قيده کورسه عشق سيزالرين نظر قيلماس<br />
چني دردليککا دوا قيليب يورور بولغاي<br />
عاشق الرين بيلکانالرين خلق بيلماس<br />
حور غلمان مجله ملک خيل کيالملاس<br />
سقاهُم رَهبّم ين آرزو قيلماس<br />
ديداريغه وفا قيليب يورور قيلغاي<br />
حور غلمان انطهودردين آليب کيلکاي<br />
رضوان ملک قدح سنوب تعظيم قيلغاي<br />
عاشق الري کوزين ميوب بيهوش بولغاي<br />
وا شوقا ديب قرب ايچنده يورور بولغاي<br />
حق متاشا قيليب انکا رمحت قيلغاي<br />
کور ايچنده پرتو ساليب شفقت قيلغاي<br />
يتمش فريق مالئکين الفت قيلغاي<br />
لطف کرم عطا قيليب يورور بولغاي<br />
عاشق کويار جاندين کويار حقين سويار<br />
هللا اوچون دنيا عقبني طالق قويار<br />
باغرين تيشيب باشدين آياغ قانغه بويار<br />
عاشق اوزين يکتا قيليب يورور بولغاي<br />
آيا دوستالر عشق اهليين ساماين يوق<br />
دوا سورمنک عشق دردين هواسي يوق<br />
بو يولالرده عاشق اولسه تاواين يوق<br />
جان ين تندين جدا قيليب يورو بولغاي<br />
Gerçek dertliler dertsizliği göze almaz,<br />
Zâhid-âbid mesleklerini dile almaz,<br />
Fayda görse aşksızlara bakış iliştirmez,<br />
Gerçek dertliye devâ eyleyip yürür olmalı.<br />
Âşıkların bildiklerini halk bilemez,<br />
Hûrî, gılmân bütün melekler yanına gelemez,<br />
“Sekahüm rabbihüm”ü arzû eylemez,<br />
Cemâline vefâ eyleyip yürür olmalı.<br />
Hûrî, gılmân “entahur”dan alıp gelince,<br />
Rıdvân melek kadeh sunup hürmet eyleyince,<br />
Âşıkları gözünü yumup şuûrsuz olunca,<br />
“Va şevkâ” deyip içinde yürür olmalı.<br />
Hakk temâşâ eyleyip ona rahmet eyleyince,<br />
Kâbir içinde nûr yollayıp şefkat eyleyince,<br />
Yetmiş bölük melekleri yakınlaşınca,<br />
Lütuf ve kerem armağan eyleyip yürür olmalı.<br />
Âşîk yanar cândan yanar Hakk’ı sever,<br />
Allah için dünyâ kaygısını boşlar,<br />
Bağrını deşip baştan ayağa kana boyar,<br />
Âşîk olup tek eyleyip yürür olmalı.<br />
Ey dostlar Aşk ehlinin serveti yok,<br />
Devâ sormayın Aşk derdinin devâsı yok,<br />
Bu yollarda âşık olsa dönüşü yok,<br />
Cânı bedenden ayrı eyleyip yürür olmalı.<br />
215
تين جدا اوتده کويکان جاين اوزکا<br />
حکمت اوقور طالب بولوب يتسه سوزکا<br />
کيم ين کورسه ايزين آليب سورار کوزکا<br />
عقل هوشني دانا قيليب يورور بولغاي<br />
بو هوشين تين کويسه جاين کومياس<br />
اول سببدين عشق قدريغه يتيب بوملاس<br />
ايرانالر صحبتيکا قاچيب کيلماس<br />
زرق دعا ريا قيليب يورور بولغاي<br />
بو عاملدين سوا قيلغان هللا اوزي<br />
اي امتالر حق مصطفي ايغان سوزي<br />
روز حمشر روشن بولغاي حقه يوزي<br />
دين دل الري روشن قيليب يورور بولغاي<br />
عاشق الرين تريک اولکان جاين جدا<br />
پرواز قيليب اوچاي ديسه ساقالر خدا<br />
دين دل الري روشن توتوب بولسه بينا<br />
عاشقالري حريان بولوب يورور بولغاي<br />
عاشق بولوب حكمت ايدي قول خواجه امحد<br />
صدقي بريالن ايشيتكانكا يوز مينك رمحت<br />
اميان عطا قيلغاي تنكرمي تاج دولت<br />
عاشق دلني صفا قيليب يورور بولغاي<br />
Bedeni büyük ateşte bırakan cânı başka,<br />
Hikmet okur tâlip olur yetse söze,<br />
Kimi görse izini alıp sürer göze,<br />
Akıl ve Şuûrunu bilge eyleyip yürür olmalı.<br />
Heveskârı bedeni yansa cânı yanmaz,<br />
O sebepten aşkın değerine yetip olmaz,<br />
Erenler sohbetine kaçıp gelmez,<br />
Zikir, duâ Riyâ eyleyip yürür olmalı.<br />
Bu âlemden ayrı eyleyen Allah özünü,<br />
Ey ümmetler Hakk Mustafâ’nın dediği sözü,<br />
Mahşer günü aydın ola Hakk’a yüzü,<br />
Din yolunda aydın eyleyip yürür olmalı.<br />
Âşıkların diri ölen cânı ayrı,<br />
Kanat çırpıp uçayım dese esîrger Allah,<br />
Din gönlünü aydınlatıp tutup olsa tamâm,<br />
Âşıkları şaşkın olup yürür olmalı.<br />
Âşîk olup hikmet söyledi Kul Hoca Ahmed;<br />
Sıdkı ile işitene yüz bin rahmet;<br />
İmân armağan eyler Allah’ım, tâc ve devlet;<br />
Âşîk gönlünü safâ eyleyip yürür olur.<br />
216
103حکمت<br />
حمبت ين شوقي بريله يار استاکيل<br />
روزه مناز اوغانيم ين فرضي بولغاي<br />
حمشركاه ده عديل بريله سورار بولسه<br />
عاشق الرين بري خداي غه عرضي بولغاي<br />
عرضي شولدور خدايي غه مينك داد ايتار<br />
حاليم کور ديب ياشني ساچيب فرياد ايتار<br />
نعره تارتيب حمشرکاه ين آباد ايتار<br />
عاشق الرين بري خداي غه عرضي بولغاي<br />
چني عاشق الر دامي ترييك اولکان امياس<br />
ارواح الري يري آستيغه كريكان امياس<br />
زاهد عابد بو معين ين بيلكان امياس<br />
چني عاشق الر خاليق ين خضري بولغاي<br />
يازوق الردين قورقوب اوزي ييغالب تورار<br />
روز حمشر نتارمني ديب قانالر يوتار<br />
صراط آتليغ كذركاه ده ياشي قاتار<br />
خواجه سيغه شكست ليغ عرضي بولغاي<br />
ذره عشقي كيمكا توشسه ناالن قيلور<br />
كوز ياشني آقوزوبان عمان قيلور<br />
هر نه تابسه حق يوليده احسان قيلور<br />
خبيل الرين عداويت بغضي بولغاي<br />
عاشق الرين ياش اورين غه قاين آقغاي<br />
ماليك الر هر طرفدين نورالر ياققاي<br />
غافل بولسه حاضر بول ديب اوزي باققاي<br />
چني عاشق الر بو دنياين چغذي بولغاي<br />
103. Hikmet<br />
Muhabbetin şevki ile yâr iste,<br />
Oruç, namâz Rabb’imin farzı olur,<br />
Mahşer yerinde adâleti ile sorar olsa,<br />
Âşıkların bir Allah’a arzı olur.<br />
Arzı şudur: Allah’a bin imdâd eder,<br />
“Hâlimi gör” deyip, yaşını saçıp feryâd eder;<br />
Nâra çekip mahşer yerini bayındır eder;<br />
Âşıkların gönlünün âhı borcu olur.<br />
Gerçek âşıklar dâimâ diri, ölmüş değil;<br />
Rûhları yer altına girmiş değil;<br />
Zâhid âbid bu mânayı bilmiş değil;<br />
Gerçek âşıklar ahâlinin Hızır’ı olur<br />
Günâhlardan korkup kendisi ağlayıp durur;<br />
Mahşer günü ne yaparım deyip kanlar yutar,<br />
Sırât adlı güzergâhta başı uyuşur,<br />
Rabb’ine âcizlik arzı olur.<br />
Zerre aşkı kime düşse, ağlar eyler,<br />
Göz yaşını akıtarak ummân eyler,<br />
Her ne bulsa, Hakk yoluna ihsân eyler,<br />
Cimrilerin düşmanlığı-buğzu olur.<br />
Âşıkların yaş yerine kanı akar,<br />
Melekler her taraftan nûrlar yakar,<br />
Gâfil olsa, “Hâzır ol” deyip kendi bakar;<br />
Gerçek âşıklar bu dünyânın süsü olur.<br />
217
اهل دنيا آخرت دين پرواسي يوق<br />
روحي تنها اميان اسالم مهراسي يوق<br />
طريقت يول اداشقان هيچ پرواسي يوق<br />
بنده مني دير تيلي بريله آغزي بولغاي<br />
کيچه هللا کوندوز هللا تينماي يورار<br />
هللا مشعي پروانه ديك اوزين اورار<br />
ليلي جمنون فرهاد شريين دورين سورار<br />
حق تعايل عاشق الرين سوزي بولغاي<br />
عاشق كويسه خاص معشوقي بريكا کويكاي<br />
جمازيالر کومياي تورور جاندين تويكاي<br />
چني عاشق الر کويكان سري پرنور بولكاي<br />
اول سببدين معشوقي غه نازي بولغاي<br />
اوتقه يامناس سالسه اوتدين عاشق کيشي<br />
يري و كوكين بوستان قيلغاي آقغان ياشي<br />
هللا ديسه بيشك يارور ايچي تاشي<br />
کومياق يامناق عاشق الركا بازي بولغاي<br />
مجله عاشق ييغيليب باركاي درکاهي غه<br />
ياشني ساچيب افغان قيليب بارکاهي غه<br />
ييت دوزخ طاقت قيلماس بري آهي غه<br />
رمحن ايكام عاشق الرکا قاضي بولغاي<br />
صلح ايالسه عاشق الري قبول قيلماس<br />
حور غلمان جنت بريسه کوزکا ايلماس<br />
ديدار تيالب باشالريين يريدين آملاس<br />
عاشق الري ديدار کوروب راضي بولغاي<br />
Dünyâ ehlinin âhiretten korkusu yok;<br />
Rûhu yalnız, imân-İslâm yoldaşı yok;<br />
Tarikat yolunu şaşıran hiç korkusu yok;<br />
Kulum der, dili ile ağzı olur.<br />
Gece Allah, gündüz Allah dinmeden yürür;<br />
Allah mumu, pervâne gibi kendini vurur;<br />
Leylâ-Mecnûn, Ferhâd-Şîrîn devrini sürer;<br />
Hakk Teâlâ âşıkların sevgilisi olur.<br />
Âşîk yansa, hâs sevgilisi ile yanar;<br />
Sahteler yanmadan durur, cândan doyar;<br />
Gerçek âşıklar yandıkça pür-nûr olur<br />
O sebepten mâşûkuna nâzı olur.<br />
Ateşe koysa, ateşten yanmaz âşık kişi;<br />
Yer ve göğü bostân kılar akan yaşı;<br />
Allah dese, şüphesiz parlar içi-dışı;<br />
Yakılmak-yanmak Aşıklara adet olur.<br />
Bütün Âşıklar yığılıp varır dergâhına,<br />
Yaşını saçıp efgân eyleyip bargâhına,<br />
Yedi cehennem dayanamâz bir âhına,<br />
Rahmân Melik’im âşıklara hâkim olur.<br />
Sulh eylese âşıkları kabûl eylemez,<br />
Hûrî-gılmân, cennet verse, göze iliştirmez,<br />
Cemâl dileyip başlarını yerden almaz;<br />
Âşıkları cemâl görüp râzı olur.<br />
218
عاشق الرين ييت كوك کا ييتار آهي<br />
هللا ديسه يكسان بولور هر گناهي<br />
عاشق الرين رمحان ايكام تكيه کاهي<br />
عزيز باشي خاليق ين ايذي بولغاي<br />
عاشق الرين کوب کويدرکان حق ديداري<br />
آنينك اوچون تينماي ييغالب قيلور زاري<br />
وعده قيلغان عاشق الري كورار آين<br />
حق مجايل كوز ياشيين مزدي بولغاي<br />
عاشق الري حقه باقيب نعره تارتار<br />
ماليك الر حتفه قيليب حقه ايتار<br />
شوق شرابني ايچكان عاشق شوقي آرتار<br />
شور افغان خاليق ين توزي بولغاي<br />
مي جان خبش ايچكان عاشق آنده سلطان<br />
انينك اوچون حق يوليده جاين قربان<br />
تانكال بارسه ديداريغه قيلور مهمان<br />
زمستانده مي ايچورسه يازي بولغاي<br />
پنهان يورور کيمين كورسه عاشق قيلور<br />
لطف ايالسه كذاب الرين صادق قيلور<br />
حقدين قورقان درکاهي غه اليق قيلور<br />
ظاهر اعمي باطن ايچره كوزي بولغاي<br />
عاشق يانار خلقدين تانار هللا راضي<br />
عاشق ليق ين آرزو قيلغان شهيد غازي<br />
حاجت ايرماس عاشق الركا کوب و آزي<br />
قطره ياشي حق موليم ين نذري بولغاي<br />
Âşıkların yedi göğe ulaşır âhı;<br />
Allah dese, yerle bir olur her günâhı;<br />
Âşıkların Rahmân Melik’im sığınağı,<br />
Azîz başı ahâlînin nezri olur.<br />
Âşıkları çok yandıran Hakk cemâli,<br />
Onun için dinmeden ağlayıp döker gözyaşı feryâd,<br />
Vaad ettiği âşıkları görür O’nu,<br />
Hak cemâli göz yaşının bedeli olur.<br />
Âşıkları Hakka bakıp nâra çeker,<br />
Melekler hediye eyleyip Hakka söyler;<br />
Şevk şarâbını içen âşıkın şevki artar,<br />
Karışıklık-feryâd ahâlînin tuzu olur.<br />
Cân verici meyden içen âşık orada Sultân;<br />
Onun için Hakk yolunda cânı kurbân;<br />
Sabâha varsa, cemâline eyler konuk,<br />
Kış mevsiminde mey içirse, yazı olur.<br />
Gizli yürür kimi görse, âşık eyler,<br />
Lutfeylese, yalancıları sâdık eyler,<br />
Hakk’tan korkanı dergâhına lâyık eyler,<br />
Zahiren görmez, bâtın içinde gözü olur.<br />
Âşîk yanar, halktan kopar, Allah râzı;<br />
Aşıklığı arzû kılan Şehîd, gâzî,<br />
Gerekli değil Aşıklara çoğu-azı,<br />
Damla yaşı Hakk Mevlâ’mın nezri olur.<br />
219
جنون ايچره باشني يارغاي قاين جاري<br />
ذكرين ايتسه هللا اوزي بري و باري<br />
سحرالرده قان ييغالماق كار و باري<br />
عاشق الري هركون يوز مينك غازي بولغاي<br />
قول خواجه امحد مايل يوقتور نذري باشي<br />
تانكال بارسه خواجه سيغه حتفه ياشي<br />
عجز و نياز شکسته ليغ قيلغان ايشي<br />
اشك سرخي روي زردي عذري بولغاي<br />
Delilik içinde başını yaranın kanı gider,<br />
Zikrini söylese, Allah kendisi Bir ve Var’ı,<br />
Seherlerde kan ağlamak kâr ve varı;<br />
Âşıkları her gün yüz bin gâzî olur.<br />
Kul Hoca Ahmed, malı yoktur, adağı başı,<br />
Sabâha ulaşsa, Rabb’ine armağan yaşı;<br />
Acz ve niyâz, kırılmışlık eylediği işi;<br />
Kanlı yaşı, sarı yüzü özrü olur.<br />
104حکمت<br />
شريعت كا مرشد بولغان عاشق قولالر<br />
شريعت دين آلور منزل آالر ايرميش<br />
منازيغه شروع قيلغان مؤمن قولالر<br />
اومجاخ اوين اميد توتوب تورار ايرميش<br />
ملك املوت فرمان بريله جانيم آلسه<br />
اغا ايين بارچه ييغليب قويوب يانسه<br />
ييت قدم باسقان دين سونك خبب بريسه<br />
منكر نكري كرييب سؤال سورار ايرميش<br />
منكر نكري سؤال سورور بولسه<br />
اول اوتلوغ عمود بريله اورور بولسه<br />
ياشني ياشناب جان تنيم اوتقه يانسه<br />
قيناب جانيم تار حلدده کويار ايرميش<br />
104. Hikmet<br />
Şeriatta mürşid olan garîb kullar,<br />
Şeriattan onlar menzil alır olmalı,<br />
Namâzına titiz olan mümin kullar,<br />
Cennet evini ümîd edip durur olmalı.<br />
Ölüm meleği emir ile cânım alsa,<br />
Ağabey-kardeş herkes toplanıp tutuşup yansa,<br />
Yedi adım attıktan sonra kalır olsa,<br />
Münker-Nekir girip soru sorur olmalı.<br />
Münker-Nekir girip soru sorar olsa,<br />
O ateşli mızrak ile vurur olsa,<br />
Başım yanıp cânım tenim ateşe yansa,<br />
İncitip cânım dar kabirde yanar olmalı.<br />
220
تورت يوز قرق پيغمرب مرسل نيب<br />
قاملاديالر بو دنيادين اويت باري<br />
کل نفس ذائقه املوت آيت<br />
قرآن ايچره مونداغ خرب بريور ايرميش<br />
شريعت دين طريقت دين بيان قيلدي<br />
حقيقت دين قرآن سوزي کالم بولدي<br />
بول جهان غه حممد ين نوري تولدي<br />
اول نوريالن ايکي جهان يارور ايرميش<br />
خوش دولت دور واليتده پادشاه بولسه<br />
عادل بولوب بري مؤمن ين قاضي قيلسه<br />
اوشل قاضي بارچه ايل ين راضي قيلسه<br />
راضي ليق دين اومجاخ اوين آالر ايرميش<br />
مؤمن قولالر مناز اوقوب بولسه فارغ<br />
اول قول ين مونده بولغاي رنکي ساريغ<br />
اول خذمتدين حق قاشيده بولوب اليغ<br />
حور قيزالري قرشو کيليب قوچار ايرميش<br />
جاهل کيشي مناز قدرين قچان بيلور<br />
هر منازده اميان باشدين تازه بولور<br />
صلوه ديسه غافل باشني بورکاب اويور<br />
غافل قولالر عمرين ييل کا ساتار ايرميش<br />
قول خواجه امحد قول من ديسنك طاعت قيلكيل<br />
قيامت ين كونکالريين ياوق بيلکيل<br />
حقه ياقني بوالي ديسنك جانينك بريکيل<br />
طاعت قيلغان حقه ياوق بوالر ايرميش<br />
Dört yüz kırk dört peygamber, mürsel, nebi,<br />
Kalmadı bu cihânda geçti hepsi,<br />
“Külli nefsin zaikatül mevt” âyeti,<br />
Kur’ân içinde ondan haber verir olmalı.<br />
Şeriattan tarikattan beyân oldu,<br />
Hakikattan Kur’ân sözü kelam oldu,<br />
Bu cihâna Muhammed’in nûru doldu,<br />
O nûr ile iki cihân aydınlanır olmalı,<br />
Hoş devlettir velilikte önder olsa,<br />
Âdil olup bir mümini kâdı eylese,<br />
O kâdı bütün halkı râzı eylese,<br />
Râzılıktan cennet evini alır olmalı.<br />
Mümin kullar namâz kılıp olsa uzak,<br />
O kulun rengi olur böyle sarı,<br />
O hizmeti Hakk önünde olsa lâyık,<br />
Hûrî kızları karşılayıp kucaklar olmalı.<br />
Câhil kimse namâzın kadrini nereden bilir,<br />
Her namâzda imân baştan tazelenir,<br />
“Es-salât” dese gâfil başını çevirip uyur,<br />
Gâfillikden ömrünü yele satar olmalı.<br />
Kul Hoca Ahmed kulum desen ibâdet eyle,<br />
Kıyâmetin geleceğini yakın bil,<br />
Hakka yakın olayım desen ibâdet eyle,<br />
İbâdet eyleyen Hakk’a yakın olur olmalı.<br />
221
105حکمت<br />
عزرائيل بري کون کيلور شدت بريالن<br />
اسيغ تن دين عزيز جان ين بريماق كرياك<br />
بيش کونلوك نقد عمري ين قولدين برييب<br />
چاره تامباي آخر بري کون اوملاق کرياك<br />
اوغول قيزينك ييغالب قالسه فرياد اوروب<br />
مال ملكينك مونده قالسه حريان بولوب<br />
دمشن الرينك قوانشور سيين كوروب<br />
بويون سونوب اوزاليبان يامتاق کرياك<br />
مرياث ديبان باش اياغينك باغالكايالر<br />
اسيغ سوين باشدين قويوب چايقاكايالر<br />
تورت طرف دين آسته آسته اوشالکايالر<br />
آلت قريش بوزدين كفن قيلماق کرياك<br />
جنازنك ين اولوغ كيچيك كوتارسه الر<br />
كورستانغه قراب سيين يوروتسه الر<br />
ييتميش يريده سؤال سورسه فرشته الر<br />
بري بري اين جوايب ين بريماق كرياك<br />
خاليق ين مزاريده عمارت ين<br />
كورونك انده تورلوك تورلوك عالمت ين<br />
حلد آتليغ دروازهء قيامت ين<br />
سياست ليغ اويغه باريب کريماك كرياك<br />
كرييب كورسنك قرانغولوق يوقتور چراق<br />
ايچي توله حسرت ايرور اوتلوغ فراق<br />
اولكون سينكا کيم قيلكوسي انده يراق<br />
تا قيامت تانك آتقونچه يامتاق کرياك<br />
105. Hikmet<br />
Azrâil birgün gelir şiddet ile<br />
Sıcak bedenden azîz cânı vermek gerek,<br />
Beş günlük geçici ömrü elden çıkarıp,<br />
Çâre bulmadan âhir bir gün ölmek gerek.<br />
Oğul-kızın ağlayıp kalsa feryâd edip,<br />
Mâl ve mülkün burada kalsa şaşkın olup,<br />
Düşmanların sevinir seni görüp,<br />
Boynunu sunup uzanarak yatmak gerek.<br />
Mirâs diyerek baş-ayağını bağlayalar,<br />
Sıcak suyu başdan döküp yıkayalar,<br />
Dört taraftan yavaş yavaş tutalar,<br />
Altı karış bezden kefen eylemek gerek.<br />
Cenâzeni büyük-küçük kaldırsalar,<br />
Kabristana bakıp seni yürütseler,<br />
Yetmiş yerde soru sorsa melekler,<br />
Bir bir onun cevâbını vermek gerek.<br />
Ahâlînin mezârında imâreti,<br />
Görün orada türlü türlü alameti,<br />
Kâbir adlı kıyâmet penceresini,<br />
Siyâsetli eve varıp girmek gerek.<br />
Girip görsen karanlık yoktur ışık,<br />
İçi dolusu hasretdir ateşli ayrılık,<br />
O gün sana kim eyleye sana yardım,<br />
Ta kıyâmet tan atana kadar yatmak gerek,<br />
222
عمرينك آخر بولغوسي دور بري کون متام<br />
بو ايش بريالن بارسنك اكر دارالسالم<br />
حالل قويوب يكان بولسنك دامي حرام<br />
عذايب ين باريب انده تارمتاق کرياك<br />
قول خواجه امحد توبه قيلغيل اوملاس بورون<br />
قيزيل يوزونك كورده ياتيب سوملاس بورون<br />
ييالن چيان كورينك ايچره توملاس بورون<br />
قضا كيلسه رضا بولوب تورماق کرياك<br />
Ömrün sonunda olacaktır bir gün tamâm,<br />
Bu iş ile gitsen eğer selâm “yurdu”,<br />
Helâli bırakıp yemiş olsan dâimâ harâm,<br />
Azâbını gidip orada çekmek gerek.<br />
Kul Hoca Ahmed tevbe eyle ölmeden önce,<br />
Al yanağın kabirde yatıp solmadan önce,<br />
Yılan-çıyan kabrin içine dolmadan önce,<br />
Kazâ kılsa râzı olup durmak gerek.<br />
106حکمت<br />
قرا کوندور اوشال ساعت که دنيادين سفر قيلسانك<br />
زن فرزند و مال ملكنك بار سندين گذر قيلسانك<br />
سين قومياس اجل هرکيز نيچه حكمنك روان بولسه<br />
حكومت بريله عاملين اكر زير و زبر قيلسانك<br />
حماصل دور خاليقغه اجل مثل سپاه الر ديك<br />
غضب بريله آلور جانينك نچه مازاريالر قيلسانك<br />
بولوبدور بارچه غه فرمان اولومين شربتني ايچمك<br />
قاچوب آندين قوتوملسسني نيچه آندين حذر قيلسانك<br />
خاليقنينك مزاريغه باريب بري بري متاشا قيل<br />
اولوكالردين آلوب عربتكرياك بغرنككباب قيلسانك<br />
106. Hikmet<br />
Kara gündür o sâat ki dünyadan sefer eylesen,<br />
Kadın-evlâd, mâl ve mülkün hepsinden geçer olsan.<br />
Seni koymaz ecel aslâ, ne kadar hükmün geçerli olsa;<br />
İdare ile âlemi eğer altın ve yakut eylesen.<br />
Muhassıldır ahâlîye ecel tıpkı askerler gibi;<br />
Gazap ile alır cânını, ne kadar inlesen.<br />
Olmuştur herkese fermân ölümün şerbetini içmek;<br />
Kaçıp ondan kurtulmazsın, ne kadar ondan çekinsen.<br />
Ahâlînin mezarına varıp bir bir temâşâ eyle,<br />
Ölülerden ibret almak gerek bağrını kebâb eylesen.<br />
223
مهيشه خيشيليق قيلغيل كيرتسني اوشبو دنيادين<br />
قيامت آب رويي غه كرياك خون جگر قيلسانك<br />
خدا فرمانيين توتقان بولور اول اولياالردين<br />
بولورسني اولياالردين رياضت کوبراك قيلسانك<br />
قوامنه مال و ملكنك كا قورتور بو اجل آخر<br />
قرا يريكا كريرسني اخر نيچه ما كرّ و فر قيلسانك<br />
خواجه امحد معصيت بريله حياتنك قيلمغيل ضايع<br />
بولورسني اليق حضرت اكر طاعت سحر قيلسانك<br />
Her zamân iyilik eyle, gidersin işbu dünyadan;<br />
Kıyâmet yüz suyuna gerek ciğerini kan eylesen.<br />
Allah emrini tutan olur o evliyâlardan;<br />
Olursun evliyâlardan, riyâzeti çokça eylesen.<br />
Sevinme mâl ve mülküne, kurutur bu ecel sonunda,<br />
Kara yere girersin sonunda, ne kadar kâr ve kazanç eylesen.<br />
Hoca Ahmed kötülük ile hayâtını eyleme zâyi;<br />
Olursun Hazret’e lâyık, eğer seherde ibâdet eylesen.<br />
107حکمت<br />
کيلينك دوستالر بارچه توروب ايتايليك<br />
يادي بيزين ياروغلوققه تارتار ايرميش<br />
يادي بريالن شروع قيلغان عاشق الرين<br />
نيازالري کوندين کونكا آرتار ايرميش<br />
کيمکه ايتسه حق ياديين بغري كويوب<br />
کوز ياشيين باران قيليب رنكي سولوب<br />
اوز ياقاسني يانکلدمي ديب اوزي توتوب<br />
آنداغ عاشق سر شرابني تاتار ايرميش<br />
اوشبو يول ين مزاسيين بيلماکانالر<br />
اوز ياقاسني توتوب توبه قيلماکانالر<br />
دنياسيغه مغرور بولوب يوروكانالر<br />
حيوان ايرور بلكه آندين برت ايرميش<br />
107. Hikmet<br />
Gelin dostlar hep birtikte durup söyleyelim,<br />
Zikir bizi aydınlığa çeker imiş,<br />
Zikri ile devâm eden âşıkların,<br />
Niyâzları günden güne artar imiş.<br />
Kim ki söylese Hakk zikrini bağrı yanıp,<br />
Göz yaşını yağmur eyleyip rengi solup,<br />
Öz yakasını yanıldım diye özü tutup,<br />
Öyle âşık sır şarâbını tadar imiş.<br />
Bu yolun lezzetini bilmeyenler,<br />
Öz yakasını tutup tevbe etmeyenler,<br />
Dünyalığına mağrûr olup yürüyenler,<br />
Hayvândır, belki ondan beter imiş.<br />
224
عشق سوداسي کيمکا توشسه خانه ويران<br />
کيچه کوندوز ديدار تيالب يورار حريان<br />
عشق يوليده کوزي ياشليغ بغري بريان<br />
شيدا بولوب اوزين ايزالب يورار ايرميش<br />
ايا دوستالر قبساب كيلدي قرانغولوق<br />
اميدمي بار اول ايزمي دين هم ياروغلوق<br />
طريقت ين بازاري دور هم قوروغلوق<br />
نيازليق قول کرييب سودا ايتار ايرميش<br />
قول خواجه امحد عربت آلغيل صد هزاردين<br />
نيازسيزالر هبره آملاس اول بازاردين<br />
فاضلليق ده قروغ قالور اول نظردين<br />
نادان عمرين پوچك پل غه ساتار ايرميش<br />
Aşk sevdâsı kime düşse evi vîrân,<br />
Gece-gündüz cemâl isteyip yürür hayrân,<br />
Aşk yolunda gözü yaşlı bağrı yanık,<br />
Tutkun olup özünü arayıp yürür imiş.<br />
Ey dostlar kabsab geldi karanlık,<br />
Ümîdim var o Rabb’imden hem aydınlık,<br />
Târikatın pazarıdır hem kuruluk,<br />
Niyâzlı kul girip sevdâ eder imiş.<br />
Kul Hoca Ahmed ibret al sed hezârdan,<br />
Niyâzsızlar nasîp almaz o pazardan,<br />
Fazıllıkda uzak kalır o nazardan,<br />
Câhil ömrünü değersiz pûla satar imiş.<br />
108حکمت<br />
كيلينك ييغلينك ذاکر قولالر ذکر ايتالوك<br />
ذاكرالرين خدا بيشك سويار ايرميش<br />
عشق سيزالرين امياين يوق اي يارانالر<br />
دوزخ ايچره تينماي دامي کويار ايرميش<br />
حمبت ليك عاشق الرين خدا سويدي<br />
آنينك اوچون دنيا عقبني طالق قويدي<br />
جاندين کيچيب ياشني ساچيب عاشق بولدي<br />
روز حمشر ديداريين کورار ايرميش<br />
108. Hikmet<br />
Gelin toplanın zâkir kullar, zikr söyleyelim;<br />
Zâkirleri Allah şüphesiz sever imiş.<br />
Aşksızların imânı yok ey arkadaşlar;<br />
Cehennem içinde dinmeden devamlı yanar imiş.<br />
Muhabbetli âşıkları Allah sevdi;<br />
Onun için dünyâ derdini boşadı<br />
Cândan geçip, yaşını saçıp âşık oldu;<br />
Mahşer günü cemâlini görür imiş.<br />
225
عاشق الرين چني دوستيغه جاين قربان<br />
شوقي بريالن آين ايزالب قيلور افغان<br />
عشق سوداسي باشقه توشسه خانه ويران<br />
شيدا بولوب آين ايزالب يورار ايرميش<br />
عاشق بولسنك كيچه کوندوز تينماي ييغال<br />
پري مغان خذمت غه بيلينك باغال<br />
کويوب پيشيب دردي بريله کوکسنك داغال<br />
داغده كيتكان وصاليين کورار ايرميش<br />
حقين سويکان عاشق الري تابت مراد<br />
يالغان عاشق بولوب يورمه تانکال اويات<br />
قيليچ دين تيز قيل کفروكين آيت صراط<br />
يالغان دعوي قيلغان اومتاي قاالر ايرميش<br />
عاشق بولسنك يالغان دعوي قيلمه زهنار<br />
يالغان دعوي قيلغانالردين خدا بيزار<br />
قهار ايکام قهر ايالسه آيت قهّار<br />
قيامت کون يوزي قرا قوبار ايرميش<br />
عاشق الري كيچه ييغالب سحر قوبار<br />
سر شرابني ايچكان عاشق سرين ياپار<br />
هر کيم سوكسه بلكه تبسه قولني اوپار<br />
آنداغ ايرانالر فيض فتوح آالر ايرميش<br />
حمبت دين خرب آلغان جان ين بيلماس<br />
باشني کيتسه تاياري يوق جان ين بيلماس<br />
عشق كالمي ذوق طعامي نان ين بيلماس<br />
هو هو تيو ذکرين ايتيب يورار ايرميش<br />
Âşıkların gerçek dostuna cânı kurbân;<br />
Şevki ile onu arayıp eyler feryâd<br />
Aşk sevdâsı başa düşse evi vîrân<br />
Tutkun olup, onu arayıp yürür imiş.<br />
Âşîk olsan, gece gündüz dinmeden ağla;<br />
Pîr-i Kâmil hizmetine belini bağla;<br />
Yanıp pişip derdi ile göğsünü dağla;<br />
Dağda giden visalini görür imiş.<br />
Hakk’ı seven âşıkları buldu murâd;<br />
Sahte âşık olup yürüme, sabâha ayıp<br />
Kılıçtan keskin kıl köprünün adı Sırât;<br />
Yalan dâvâ eyleyen geçemeyip kalır imiş.<br />
Âşîk olsan, yalan dâvâ eyleme sakın<br />
Yalan dâvâ eyleyenlerden Allah bîzâr<br />
Kahhâr Melik’im kahr eylese, adı Kahhâr;<br />
Kıyâmet günü yüzü kara kalkar imiş.<br />
Âşıkları gece ağlayıp seherde kalkar<br />
Sır şarâbını içen âşık sırrı örter;<br />
Her kim söğse, belki tepse, elini öper<br />
Öyle erenler feyiz-fetih alır imiş.<br />
Muhabbetten haber alan cânı bilmez;<br />
Başı gitse, yâri olmadıkça cânı bilmez;<br />
Aşk kelâmı, zevk yemeği, ekmeği bilmez;<br />
“Hû” ”Hû” diye zikrini söyleyip yürür imiş.<br />
226
عاشق الرين كوزي كريان بغري بريان<br />
پرواسي يوق ناموسي يوق يورار عريان<br />
ايل كوزيكا تفراق دين كم سري پنهان<br />
جاين بريله يادين ايتيب يورار ايرميش<br />
توغري يورکان عاشق الردين خدا راضي<br />
عاشق ايشي آسان امياس قيلمه بازي<br />
يالغانچي الر عاشق مني دير هللا قاضي<br />
اميانيين پوچك پل غه ساتار ايرميش<br />
عاشقليق ين آسان ايشي باش بريمك ليك<br />
منصور صفت اوزدين کيچب جان بريمك ليك<br />
موتوا قبل ان متوتوا خاك بوملك ليك<br />
عاشق الري اوملاس بورون اوالر ايرميش<br />
سودا قيلسنک آخرت ين سوداسيين<br />
باشقه آمله بو دنياين غوغاسيين<br />
عمل قيلغيل جنت آلكيل ماسواسيين<br />
جنت آلغان ديداريين کورار ايرميش<br />
قول خواجه امحد عاشق بولسانك جاندينكيچكيل<br />
آندين سونكره شوق شرابني تويا ايچکيل<br />
کناهنكين سبك قيليب مونده اوچكيل<br />
عاشق الري اومجاخ ايچره اوچار ايرميش<br />
Âşıkların gözü yaşlı, bağrı yanık;<br />
Çekinmesi yok, utanması yok, yürür çıplak<br />
Halk gözünde topraktan değersiz, sırrı gizli<br />
Cânı ile zikrini söyleyip yürür imiş.<br />
Doğru yürüyen âşıklardan Allah râzı;<br />
Âşîk işi kolay değil; eyleme heves,<br />
Yalancılar âşıkım der, Allah hâkim,<br />
İmânını değersiz pûla satar imiş.<br />
Âşıklığın kolay işi, baş verme,<br />
Mansûr gibi kendinden geçip Cân verme,<br />
“Mûtû kalbe ente mûtû” toprak olma,<br />
Âşıkları ölmeden önce ölür imiş.<br />
Sevdâ eylesen âhiretin sevdâsını,<br />
Başa alma dünyânın kavgâsını,<br />
Amel eyle cennet al mâsivâsını,<br />
Cennet alan cemâlini görür imiş.<br />
Kul Hoca Ahmed âşık olsan, cândan geç,<br />
Ondan sonra şevk şarâbını doyasıya iç,<br />
Günâhını hafîf eyleyip burada uç,<br />
Âşıkları cennet içinde uçar imiş.<br />
227
109حکمت<br />
طريقت کا شريعت سيز کريكانالرين<br />
شيطان کيليب امياين ين آلور ايرميش<br />
اوشبو يولين پريسيز دعوي قيلكانالرين<br />
سرسان بولوب ارا يولده قالور ايرميش<br />
طريقت کا سياست ليغ مرشد کرياك<br />
اول مرشدکا اعتقادليغ مريد کرياك<br />
خذمت قيليب پري رضاسني تاپماق کرياك<br />
مونداغ عاشق حق دين اولوش آالر ايرميش<br />
پري رضاسي حق رضاسي بولور دوستالر<br />
حق تعايل رمحتيندين آلور دوستالر<br />
رياضت ده سر سوزيدين بيلور دوستالر<br />
آنداغ قولالر حقّه ياووق بولور ايرميش<br />
اوشبو يولغه اي برادر پريسيز کريمه<br />
حق ياديدين حلظه غافل بولوب يورمه<br />
ماسواکا عاقل ايرسنك كونكل بريمه<br />
شيطان لعني اوز يوليغه سالور ايرميش<br />
ايا دوستالر هيچ بيلمادمي مني يولوم ين<br />
سعادت غه باغالمدمي مني بيليم ين<br />
ماسوادين هيچ ييغمادمي مني تيليم ين<br />
نادان ليقيم ميين رسوا قيلور ايرميش<br />
شريعتين طريقتين بيالي ديسنك<br />
طريقتين حقيقت كا اوالي ديسنك<br />
بو دريادين در و گوهر آالي ديسنك<br />
جان دين کيچکان خاص الري آلور ايرميش<br />
109. Hikmet<br />
Tarikate şeriatsiz girenlerin,<br />
Şeytân gelip imânını alır imiş.<br />
İşbu yolu Pîrsiz iddia eyleyenleri,<br />
Şaşkın olup ara yolda kalır imiş.<br />
Tarikate siyâsetli mürşid gerek;<br />
O mürşide itikâtli mürîd gerek;<br />
Hizmet kılıp Pîr rızâsını bulmak gerek;<br />
Böyle âşık Hakk’tan pay alır imiş.<br />
Pîr rızâsı Hakk rızâsı olur dostlar;<br />
Hakk Taâlâ rahmetinden alır dostlar;<br />
Riyâzette sır sözünden bilir dostlar;<br />
Öyle kullar Hakk’a yakın olur imiş.<br />
İşbu yola ey kardeş Pîrsiz girme;<br />
Hak yâdından bir an gâfil olup yürüme;<br />
Mâsivâya -akıllı isen-, gönül verme;<br />
Lânetli şeytân kendi yoluna salar imiş.<br />
Ey dostlar, hiç bilmedim ben yolumu;<br />
Saâdete bağlamadım ben belimi;<br />
Mâsivâdan hiç çekmedim ben dilimi;<br />
Câhilliğim beni rezil eyler imiş.<br />
Şeriati, tarikati bileyim desen,<br />
Tarikati hakikate ulayım desen,<br />
Bu dünyadan inci ve cevher alayım desen,<br />
Cândan geçen seçkinleri alır imiş.<br />
228
عاشق قولالر کيچه کوندوز هرکيز تينماس<br />
بري ساعت حق ياديدين غافل قومياس<br />
انداغ قول ين سبحان ايكام ضايع قومياس<br />
دعا قيلسه اجابتليغ بولور ايرميش<br />
وآه دريغا كيچت عمروم غفلت بيالن<br />
سني کيچورکيل کناهالرمي رمحت بيالن<br />
قول خواجه امحد سنكا ياندي حسرت بيالن<br />
اوز اوزيغه اوزي يانيب کويار ايرميش<br />
Âşîk kullar gece gündüz aslâ dinmez;<br />
Bir sâati Hak yâdından gâfil olmaz;<br />
Öyle kulu Sübhân Melik’im ziyânda bırakmaz<br />
Duâ eylese, icâbetli olur imiş.<br />
Vah ne yazık, geçti ömrüm gaflet ile<br />
Sen bağışla günâhlarımı rahmet ile<br />
Kul Hoca Ahmed sana yandı hasret ile<br />
Kendi kendisine kendisi yanıp yakılır imiş.<br />
110حکمت<br />
قدرت بريالن فرمان قيلدي موليم بيزکا<br />
يريده کوکده جانليق ملوق قاملاس ايرميش<br />
قابض قيلدي عزرائيلين عامل اوزره<br />
عزيز جان ين آملاغونچه قومياس ايرميش<br />
ياشيم ميين ياش بولور ديب ايتور ايردمي<br />
هر نه حاصل بولسه آز ديب ايتور ايردمي<br />
تورلوک تورلوک دعوي اشالر قيلور ايردمي<br />
اميدي بيلدمي مني ايتکان ديک بوملاس ايريش<br />
دنيا ميين ملکوم ديکان سلطانالرغه<br />
عامل مالني سانسيز ييغيب آلغانالرغه<br />
عيش عشرت بريله مشغول بولغانالرغه<br />
اولوم کيلسه بريي وفا قيلسام ايرميش<br />
110. Hikmet<br />
Kudret ile fermân eyledi Mevlâ’m bize,<br />
Yerde gökte cânlı mahlûk kalmaz imiş.<br />
Cân alıcı eyledi Azrâil’i âlem üzerinde,<br />
Azîz cânı almadıkça koymaz imiş.<br />
Yaşım benim küçük olur deyip söyler idim;<br />
Her ne hâsıl olsa, az deyip söyler idim;<br />
Türlü türlü davâ işleri eyler idim;<br />
Şimdi bildim, benim dediğim gibi olmaz imiş.<br />
Dünyâ benim mülküm diyen sultânlara,<br />
Âlem mâlını sayısız yığıp alanlara,<br />
Yeme ve içme ile meşgûl olanlara,<br />
Ölüm gelse, biri vefâ eylemez imiş.<br />
229
مغرور بوملانک اي دوستالرمي عشرت ايتيب<br />
کيچه کوندوز يالغان ايتيب بيخود ياتيب<br />
جان آلغوچي کيلور ايرميش بري کون ييتيب<br />
مونداغ يريده غافل يورسه بوملاس ايرميش<br />
قول خواجه امحد اوالرينکين بيال کورکيل<br />
آخرتين يراغيين قيال کورکيل<br />
بارورمني ديب يول باشنده يورا کورکيل<br />
ملک املوت کيلسه فرصت قومياس ايرميش<br />
Mağrûr olmayın, ey dostlarım, eğlenip<br />
Gece gündüz yalan söyleyip, boşuna yatıp;<br />
Cân alıcı gelir imiş bir gün yetip;<br />
Böyle yerde gâfil yürüse olmaz imiş.<br />
Kul Hoca Ahmed, öleceğini bile gör,<br />
Âhiretin hazırlığını kıla gör,<br />
Varırım deyip yol başında yürüye gör,<br />
“Ölüm meleği” gelse, fırsat bırakmaz imiş.<br />
112حکمت<br />
کل من عليها فان آيتنده<br />
بري خدادين اوزکا ملوق اوالر ايرميش<br />
اسرافيل صورين آليب هورکاننده<br />
کوردين ينه تريکوزوبان قويار ايرميش<br />
ايليك مينك ييل باشنده تورکاننده<br />
آندين کني عرصاتکا سورگاننده<br />
يالنك باش و يالنك اياغ يورکاننده<br />
آدم اوغلي بيهوش ينكليغ بوالر ايرميش<br />
اوّل حساب ايالکاي طهارت دين<br />
ايکنچي حساب ايالر منازينكدين<br />
اوچونچي حساب ايالر حالل حرامينك دين<br />
مني مني ديكان حريان بولوب قاالر ايرميش<br />
112. Hikmet<br />
“Külli men aleyha fan” âyetinde,<br />
Bir Allah’dan başka mahlûk ölür imiş,<br />
İsrâfil Sűr’u alıp üflediğinde,<br />
Kabirden yeni deri giydirilerek kopar imiş.<br />
Elli bin yıl kâbir başında durduğunda,<br />
Ondan sonra Arasât’a sürdüğünde,<br />
Yalın baş ve çıplak ayak yürüdüğünde,<br />
Âdem oğlu deli gibi olur imiş.<br />
Önce hesâp eyleyince tahâretden,<br />
İkinci hesâp eyler namâzından,<br />
Üçüncü hesâp eyler helâl-haramından,<br />
“Ben-ben” diyen şaşkın olup kalır imiş<br />
230
حساب ايالب يوروتكايالر حمشر ساري<br />
خاليق الر قدم اورکاي ناچار باري<br />
معاينه انده کورکاي دوزخ ناري<br />
االمان ديب اورکوشوبان تورار ايرميش<br />
مجله امّت يوز يكرمه مينك صف بولغايالر<br />
اطرافيدين فرشته الر صف توزكايالر<br />
اَين املفر نداسيين ييتکورکايالر<br />
قاچب قوتولوب بوملاس ديبان ايتار ايرميش<br />
اول وقتده ندا کيلکاي وامتازوا اليوم<br />
اوشل كونده دستكري بولغاي مناز صوم<br />
عقل هوشينك کيتب انده قاملكاي فهم<br />
تيل الل بولوب سوزال ياملاي قاالر ايرميش<br />
بارچه خلقالر آدم اتا سري بارکاي<br />
اي اتاميز اميدي بيزين قولالنك ديكاي<br />
نافرمانليغ ميندين اويت فرزند ديكاي<br />
ابراهيم كا بارالوك ديب ايتار ايرميش<br />
ابراهيم كا باريب ايتكاي آدم اتا<br />
شفاعت قيل بوالرين سني باريب حاال<br />
اول هم ايتور سيزده نو قرب آدم اتا<br />
موسي سري بارالوك ديب ايتار ايرميش<br />
موسي ديكاي ربّ ارين ديدمي اولكون<br />
خجالت دين چقانيم يوق تا اوشبو کون<br />
بارالوك حممدكا بولوب واژکون<br />
بارچه الري حضرت ساري بارار ايرميش<br />
Hesâbı yapıp yürütünce mahşere doğru,<br />
Ahâli adım atınca çâresiz hepsi,<br />
Apaçık orada görünce cehennem ateşini,<br />
“Amân” diye çığrışarak durur imiş.<br />
Bütün ümmet yüz yirmi bin saf olunca,<br />
Etrafında melekler saf tufunca,<br />
“Eyne’l-mefer?” nidâsını ulaştırınca,<br />
Kaçıp kurtulmak olmaz deyip söyler imiş.<br />
O vakitde çağrı gelince “Vemtazül-yevm”,<br />
O günde korunak olunca namâz-oruç,<br />
Aklın ve şuûrun gidip orada kalmayınca idrâk,<br />
Dil suskun olup konûşamadan kalır imiş.<br />
Bütün halklar Âdem Ata’ya doğru ardınca gidince,<br />
“Ey babamız şimdi bizi kolla” deyince,<br />
“Ruhsat yok, benden geçti evlat” deyince,<br />
“İbrâhim’e gidelim”deyip söyler imiş.<br />
İbrâhim’e gidip söyleyince Âdem Ata,<br />
“Şefâat eyle bunlara sen hepsi hatâ”<br />
O da der “Sizden yakın Âdem Ata”<br />
“Mûsâ tarafına gidelim”deyip söyler imiş.<br />
Mûsâ deyince “-Rabbi erini-” dedim o gün,<br />
Âcizlikten çıktığım yoktur işte bugün,<br />
Gidelim Muhammed’e olup mahzûn”<br />
Hepsi Hazret’e doğru gider imiş.<br />
231
موسي ديكاي يا حممد اورغيل قدم<br />
امت الرينك دوزخ ايچره بولدي عدم<br />
حممد هم ابا قيليب توركاي اولدم<br />
موسي قومياي ايكاوالري بارار ايرميش<br />
تاجني آليب كيسو ساليب عرش آستنده<br />
نعره تارتيب ييغالب تورکاي او شل كونده<br />
يا قادرا يا غفورا ديكاننده<br />
يا حبيبيم باش کوتار ديب ايتار ايرميش<br />
آليب كيلكيل امتينكين دركامهغه<br />
باغشاليني بارچه سيين مني سزالرغه<br />
داخل قيالي مجله سيين جنتيم غه<br />
مونداغ ديبان حقدين ندا کيالر ايرميش<br />
زاهد عابد خاص قول الردين علماين<br />
آليب کيلکاي درکاهي غه اوشبو الرين<br />
تنكرمي ايغاي يا حممد عاصي قاين<br />
عاصي اليق امياس ديبان ايتار ايرميش<br />
عاصي جايف اليق ديکان رمحتيم کا<br />
داخل ايتاي مني اوالرين جنتيم کا<br />
کناه الرين باغشاليني بارين سينکا<br />
رسول خرم بولوب يوکوروب کيالر ايرميش<br />
موسي بريالن رسول هللا يوروب كيلکاي<br />
عاصي جايف امت الرمي يورونك ديکاي<br />
کناه الرينك عفو ايالبدي قادر حي<br />
هبشت ايچره آلدين ساليب کرار ايرميش<br />
Mûsâ deyince “Yâ Muhammed ayak bas,<br />
Ümmetlerin cehennem içinde yok oldu”<br />
Muhammed’de ibâ eyleyip durunca o an,<br />
Mûsâ bırakmayınca birlikte varır imiş.<br />
Tâcını alıp kısıp koyup arş altında,<br />
Feryâd edip ağlayıp durunca işte o günde,<br />
“Ya Kâdir, Yâ Gafûr” dediğinde,<br />
“Ya Habibim başını kaldır”deyip söylerimiş.<br />
Alıp gel ümmetini dergâhıma,<br />
Bağışlayım hepsini ben sizlere,<br />
Dâhil eyleyim hepsini cennetime<br />
Böyle diyerek Hakk’tan nidâ gelir imiş.<br />
Zâhid, âbid, hâs kullardan, âlimleri,<br />
Alıp gelince dergâhına işte bunları,<br />
Rabbim der ki “Ya Muhammed âsîler hani?”<br />
“Âsî lâyık değil” deyip söyler imiş.<br />
Âsî-câfî lâyık” deyince “rahmetime”<br />
Yine der “Dâhil edeyim ben onları cennetime,<br />
Günâhlarını bağışlayım hepsini sana”<br />
Rasûl memnun olup gelîr imiş.<br />
Mûsâ ile Rasûlullah yürüyüp gelince,<br />
“Âsî-câfî ümmetlerim! Yürüyün” deyince,<br />
“Günahlarınızı affeyledi Kâdir, Hayy”<br />
Cennet içine önden gelip girer imiş.<br />
232
قول خواجه امحد قيامت دين ايدي موين<br />
حكمت قيليب خاليقه يايدي موين<br />
اولوغ اولوغ کتابالريدين ايدي مدين<br />
اوقوغاندين دعا طمع قيالر ايرميش<br />
Kul Hoca Ahmed kıyâmetten söyledi bunu,<br />
Hikmet eyleyip ahâlîye yaydı bunu,<br />
Ulu ulu kitaplardan söyledi bunu,<br />
Okuyandan duâ talep eder imiş.<br />
113حکمت<br />
ال اله اال هللا ديكان قول ين آغزيدين<br />
بري ياشل قوش بولوبان اوچار ايرميش<br />
قناتالري توقوغلوق در ياقوت دين<br />
پرواز قيليب عرشدين عرشکا اوچار ايرميش<br />
اول قوشقه قدرت بريالن مينك تيل بريکاي<br />
بارچه تيلده اوشال قولين حقدين قولكاي<br />
رباين غه چنكايل ين اوروب يولغاي<br />
توين کوين يارلقه ديب ايتار ايرميش<br />
ايا دوستالر اوشال قوشين عياينين<br />
مني ايتاين سيز تينكالنكيز بياينين<br />
کوب نادانالر بيلماس اول قوش پاياينين<br />
قولونك توتوب هبشت ايچره کرار ايرميش<br />
اول قوش ايتور هركيز تينمام مني بري زمان<br />
تا بريمسه قادر منكا داراالمان<br />
هيچ قاملاكاي بو کونكلده ذرّه كمان<br />
آندين سونكره قرار تاپيب قونار ايرميش<br />
113. Hikmet<br />
“Lâ ilâhe illâllah” diyen kulun ağzından,<br />
Bir yeşil kuş olarak uçar imiş,<br />
Kanatları dokunmuş inci yakutdan,<br />
Kanatlanıp arştan arşa uçar imiş.<br />
O kuşa kudret ile bin dil verince,<br />
Bütün dillerde o kulu Hakk’dan isteyince,<br />
Rabbânî çengelini vurup yolunca,<br />
Gece-gündüz âffeyle” deyip söyler imiş.<br />
Ey dostlar o kuşun gerçeğini,<br />
Ben söyleyim siz dinleyin beyânını,<br />
Çok câhiller bilmez o kuşun değerini,<br />
Elini tutup cennet içine girer imiş.<br />
O kuş der aslâ dinmeden ben bir zamân,<br />
Tâ vermese Kâdir bana emniyet yurdu,<br />
Hiç kalmayınca bu gönülde zerre şüphe,<br />
Ondan sonra karar bulup konar imiş.<br />
233
روزه توتوب مناز اوقوب توبه قيلغان<br />
سحر توروب هللا تيو قولّوق قيلغان<br />
مشايخالر خذمتين متام قيلغان<br />
آنداغ قولالر حق ديدارين کورار ايرميش<br />
بو يسوي مسكني امحد حريان قاليب<br />
ال اله اال هللاين تيل كا آليب<br />
حق ذکريين جان دل غه واصل قيليب<br />
اوچ قوشيين المكانده كورار ايرميش<br />
Oruç tutup namâz kılıp tevbe eyleyen,<br />
Seherlerde kalkıp Allah diye kulluk eyleyen,<br />
Şeyhlerin hizmetini tamâm eyleyen,<br />
Öyle kullar Hakk cemâlini görür imiş.<br />
Bu Yesevî Miskîn Ahmed hayrân kalıp,<br />
“Lâ İlâhe illallah”ı dile alıp,<br />
Hakk zikrini cân ve gönlüne Vâsıl eyleyip,<br />
Uç kuşu mekânsızlıkta görür imiş.<br />
114حکمت<br />
هللا يادي نورين کيمکا عطا قيلسه<br />
نفس هوا من منليک دين قالور ايرميش<br />
بنده اکر ذاکر بولوب هللا ديسه<br />
تومتيش کونکل زنکارين آچار ايرميش<br />
فاذکروين اَذکُرکم ايشتيب ندا<br />
ذکرين ايتيب امرين توتوب مشاهدا<br />
کرييب گورکا تارتيب تورلوک جماهدا<br />
عاشق جانالر سر شرابني ايچار ايرميش<br />
عاشق الرغه بولوب حق نينک عنايت<br />
باطن ايچره آچلور کشف کرامت<br />
دل الريغه ساچيب هر دم حق رمحت<br />
فنا بولوب ماسوادين کيچار ايرميش<br />
114. Hikmet<br />
Allah yâdı nûrunu kime armağan eylese,<br />
Nefs, hevâ, ben-benlikten kalır imiş,<br />
Kul eğer zâkir olup Allah dese,<br />
Tutmuş gönül pasını giderir imiş.<br />
“Fezkürûnî ezkürkum”işitip nidâ,<br />
Zikrini söyleyip emrini tutup müşâhede,<br />
Girip kabre çekip türlü mücâhede,<br />
Âşîk cânlar sır şarâbını içer imiş.<br />
Aşıklara olup Hakkın inâyeti,<br />
Bâtın içinde açılır keşif ve kerameti,<br />
Dillerine saçıp her an Hakk rahmeti,<br />
Fânî olup mâsivâdan geçer imiş.<br />
234
کشف االسرار بولوب باطن کوزي آچيب<br />
حق عاشقي بو دنياين تاشالب قاچيب<br />
نفس هوا کوزين اويوب رسن کيسيب<br />
زايل بولوب شيطان آندين قاچار ايرميش<br />
بيلکيل اميدي قول خواجه امحد عشقدين انکالب<br />
جاندين کيچيب اوشبو يولغه کونکل باغالب<br />
دريغ عمروم ضايع اويت يتو ييغالب<br />
ندامت نينک هواسيدين اوچار ايرميش<br />
Sırları keşfeder olup bâtın gözünü açıp,<br />
Hakk âşıkı bu dünyâyı terkedip kaçıp,<br />
Nefs-hevâ gözünü oyup boynunu kesip,<br />
Mahvolup şeytân ondan kaçar imiş.<br />
Bildi şimdi Kul Hoca Ahmed aşkdan anlayıp,<br />
Cândan geçip bu yola gönül bağlayıp,<br />
Eyvâh ömrüm zâyi oldu diye ağlayıp,<br />
Pişmanlığın acısından uçar imiş.<br />
115حکمت<br />
عارف عاشق شوقي برله قيامت كون<br />
خدايي غه حبث و جواب قيلور ايرميش<br />
بو عاملده تارتقان جور و جفاالرين<br />
کوکسني ياروب حق قاشيغه ساالر ايرميش<br />
بو عاملده قيلدينك ميين خلق غه رسوا<br />
ديدارمي ين کورساتاي ديب قيلدينك شيدا<br />
عامل خلقني دمشن قيليب سالدينك غوغا<br />
خداي غه باريب عرضه بوالر ايرميش<br />
ديدارمي ين آرزو قيلسنك كيچه يامته<br />
بو دنيانينك طعمه سيدين ذرّه تامته<br />
حالدين سورسه نادانالركا سرين سامته<br />
مونداغ ايرالر فيض فتوح آالر ايرميش<br />
115. Hikmet<br />
Ârif âşık şevki ile kıyâmet günü,<br />
Allah’a konûşup cevâp verir imiş,<br />
Bu Âlemde çektiği cefâ ve eziyetleri,<br />
Göğsünü yarıp Hakk karşısına koyar imiş.<br />
Bu âlemde eyledin beni halka rüsvâ,<br />
Cemâlimi göstereyim deyip eyledin tutkun,<br />
Âlem halkını düşman eyleyip saldın kavgâ,<br />
Allah’a gidip arzeder olur imiş.<br />
Cemâlimi arzû edersen gece yatma,<br />
Bu dünyânın lokmasından zerre tatma,<br />
Hâlden sorsa câhillere sırrı satma,<br />
Böyle erler feyz ve fetih alır imiş.<br />
235
ديدارمي ين طلب قيلسنك عرشقه باققيل<br />
عرش اوستيده آهنك بريله اوتالر ياققيل<br />
امت بولسنك حممدغه قپوق قاققيل<br />
سبحان ايكام چني عاشق ين سينار ايرميش<br />
ايشيتيب عاشق رقص و مساع اورغاي<br />
ييت کوکدين ماليك الر ييغليب کيلکاي<br />
عرش کرسي لوح قلم داد ايالکاي<br />
يري تيربانيب حقّه زاري قيالر ايرميش<br />
اي يري و کوك عاشق الردين حذر قيلينك<br />
اوتلوغ آهي چيقار بولسه حاضر بولينك<br />
کوك کا باقيب نعره تارتسه قورقوب تورينك<br />
بري آه اورسه عامل يكسان بوالر ايرميش<br />
چني عاشق الر ضعيف بولوب سالم قيلكاي<br />
قدرت بيالن پرده ايچره عليك آلغاي<br />
ديدار اوچون كويكان الرمي كيل كيل ديكاي<br />
لطفني کوروب چني عاشق الر تيالر ايرميش<br />
صفّاً صفّاً عاشق الركا ندا كيلکاي<br />
يوز يكرمي مينك عاشق تيكني صفي بولكاي<br />
جنت كري ديب اهليم دين ندا كيلكاي<br />
جنّت كريماي ديداريين كورار ايرميش<br />
ندا كيلكاي ماليك كا زجنر سالكيل<br />
زجنر ساليب حمشرکاه ده آليب يوركيل<br />
ديدار اوچون کويكان الرمي معلوم قيلكيل<br />
عاشق الري بيخود بولوب يورار ايرميش<br />
Cemâlimi talep edersen arşa bak,<br />
Arş üstünde ahın ile ateşler yak,<br />
Ümmet olsan Muhammed’in kapısını çal,<br />
Sübhân Melik’im gerçek âşıkları sınar imiş.<br />
İşitince âşık raks ve semâ edince,<br />
Yedi gökten melekler yığılıp gelince,<br />
Arş, Kürsi, Levh-i Mahfûz, kalem feryâd eyleyince,<br />
Yer hareketlenip Hakk’a ağlar imiş.<br />
Ey yer ve gök Âşıklardan çekinin,<br />
Ateşli âhı çıkar olsa hâzır olun,<br />
Göğe bakıp feryâd etse korkup durun,<br />
Bir “âh” çekse âlem yerle bir olur imiş.<br />
Gerçek âşıklar zayıf olup selâm edince,<br />
Kudret ile perde ötesine onları alınca,<br />
Cemâl için yananlarım “gel-gel” deyince,<br />
Lütfun görüp gerçek âşıklar diler imiş.<br />
Saf saf dizilen âşıklara nidâ gelince,<br />
Yüz yirmi bin âşık tek saf olunca,<br />
“Cennetime gir” deyip Allah’ımdan nidâ gelince,<br />
Cennete girmeden cemâlini görür imiş.<br />
Nidâ gelince meleklere zincir vur,<br />
Zincir vurup mahşer yerine alıp yürü,<br />
Cemâl için yananlarımı belli eyle,<br />
Âşıkları kendinden geçip yürür imiş.<br />
236
ايتكان الرين قيلغان عاشق ديدار كوركاي<br />
واصل بولوب حمشر آرا دوران سوركاي<br />
افغاين دين ييت دوزخ اورتاب يانغاي<br />
ملك کيليب آنکا تعظيم قيالر ايرميش<br />
عاشق الرين هيبت دين مالك قاچغاي<br />
قورقوب باريب دوزخ ايچره اوتالر ساچقاي<br />
وهم بريله زهر زقوم تويا ايچكاي<br />
قدريت غه حريان بولوب قاالر ايرميش<br />
ملک الردين عاشقي کوب اي يب خرب<br />
بري آه اورسه عامل بولور زير و زبر<br />
زاهد عابد سالک الرين عشق برت<br />
عشق سيز آدم وهللا يولده قاالر ايرميش<br />
قول خواجه امحد ديدار ايزالب گدا بولکيل<br />
کيچکيل اهل عيالنکدين جدا بولکيل<br />
هللا حقي بوالر دمشن سوا بولکيل<br />
جدا بولغان ديداريين کورار ايرميش<br />
Dediklerini yapınca âşık cemâl görünce,<br />
Vâsıl olup mahşerde devrân sürünce,<br />
Feryâdından yedi cehennem karışıp yanınca,<br />
Melek gelip ona saygı gösterir imiş.<br />
Âşıkların heybetinden melek kaçınca,<br />
Korkup gidip cehennem içine ateşler saçınca,<br />
Vehim ile zakkum zehrini doyasıya içince,<br />
Kudretine hayrân olup kalır imiş.<br />
Meleklerinden aşığı çok ey habersiz,<br />
Bir “ahh” eylese âlem olur altın ve mücevher,<br />
Zâhid, âbid, sâliklerin âşkı beter,<br />
Aşksız Âdem vallahi yolda kalır imiş,<br />
Kul Hoca Ahmed cemâl arayıp fakîr ol,<br />
Geç çoluk-çocuğundan ayrı kal,<br />
Allah hakkı bunlar düşman, uzak ol,<br />
Ayrı kalan cemâlini görür imiş.<br />
116حکمت<br />
هر كشى كورسه مجالنك دنيا ايشني برباد ايتار<br />
كيچه كوندوز تنه بيلماس خدايىن ياد ايتار<br />
كيم آننك كوينده بولسه حق آننك كونكلنده دور<br />
هر سارى بارسه اوشال يارى بيالن پرواز ايتار<br />
116. Hikmet<br />
Her kişi görse cemâlin dünyâ işini berbât,<br />
Gece-gündüz dinebilmeden Allah’ını yâd eder.<br />
Kim O’nun yolunda olsa Hakk onun gönlündedir,<br />
Her nereye gitse o yârı ile kanatlanır,<br />
237
كاشكى مني دامي سنك يادنك بيالن بولغاى ايدمي<br />
باقشنك يوز مينك ميننكداك بنده ىن آزاد ايتار<br />
معرفت ميداىن ايچره بو كونكلىن شاد ايتيب<br />
دنياسني ترك ايلكانالر حق بيالن سودا ايتار<br />
عارف اول دور بولسه عاشق حلقه ده جوالن ايتيب<br />
استعانتىن تيالب اول پريىن قالقان ايتار<br />
خوش عجايب و غرايب بو خدانينك ايشالرى<br />
بريسني کويا قيلوبن بريسني کنک کر ايتار<br />
كورکيل اوشبو دنيا ايچون كوب جفاالر ايلسانك<br />
آخرى هيچ اوشبو دنيا يري بيالن يكسان ايتار<br />
كيچه كوندوز آرزو قيلسانك آنينك ديداريىن<br />
صاف قيلغيل بو كونكلىن بري کوىن دربار ايتار<br />
اى قول امحد سني يوروب غمكنيكونكلىن اوالغيل<br />
اهل دل بولغان کشی غمكني كونكلىن شاد ايتار<br />
Keşke ben dâimâ senin yâdın ile olsaydım,<br />
Bakışın yüzbin benim gibi kulunu azad eder.<br />
Marifet meydânı içinde bu gönlünü şâd edip,<br />
Dünyasını terk eyleyenler Hakk ile sevdâ eder.<br />
Ârif odur olsa âşık halkada yer alarak,<br />
Yardımını dileyip o mürşidi kalkan eder.<br />
Ne hoş, ilginç, garîbtir Hakk’ın işleri,<br />
Birisini konûşkan eyleyip birisini dili tutulmuş eder.<br />
Gör bu dünyâ için çok cefâlar eylesen,<br />
Sonu hiç; bu dünyâ yer ile yeksân eder,<br />
Gece-gündüz arzû eylesen O’nun cemâlini,<br />
Saf eyle bu gönlünü birgün maksada erdirir.<br />
Ey Kul Ahmed sen yürüyüp gamlı gönülü avla,<br />
Gönül ehli olan kişi gamlı gönülü şâd eder.<br />
117 حکمت<br />
مالمتغه مخر ايچکان ديداريغه باتيا<br />
پري قوليدين مي ايچکان انواريغه باتيا<br />
آقمان بيالن قارامان کوب کوروب ايدي دوران<br />
مهت قيليب اتاغه ايت صورتليک بولديا<br />
117. Hikmet<br />
Melâmet şarâbından içen cemâline battı ya,<br />
Mürşid elinden mey içen nurlarına battı ya.<br />
Ak yüzlü ile kara yüzlü çok görmüştü devrân,<br />
Himmet eyleyip ataya köpek görünümlü oldu ya.<br />
238
ابراهيمغه شک قيلغان اوت ياقيب گل آچيلغان<br />
اينامنسنک کيليب باق کوروب بيليب ايديا<br />
شيطان يوليغه کريکان امحدکا تاشالر آتغان<br />
حتت الثري تکنده دمدار بولوب ياتديا<br />
اولياغه ييتکانالر دنيا سيدين اوتکانالر<br />
اخالص ليق قول خلق ايچره مراديغه ييتديا<br />
قول خواجه امحد اوزينک بيلکناهنکين حاضر قيل<br />
غفلت بيالن يامتاغيل شيطان ميندين قاچديا<br />
İbrâhim’den şüphe eden ateş yakınca gül açılan,<br />
İnanmazsan gelip bak görüp bilip dedi ya.<br />
Şeytân yoluna giren; Ahmed’e taşlar atan,<br />
Toprağın altında tek başına yalnız olup yattı ya.<br />
Evliyâya yetişenler dünyasından geçenler,<br />
İhlâslı kul halk içinde murâdına yetti ya.<br />
Kul Hoca Ahmed özünü bil günâhını hâzır kıl,<br />
Gaflet ile yatma şeytân benden kaçtı ya.<br />
118 حکمت<br />
حاجت ايرماس عشق درديغه دوا سورمق<br />
ويران ايتيب کيتکان ايرميش دواسي يوق<br />
جانينك قيناب ياشينك آقيب هوشينك کيتيب<br />
عشق درديدين دوستالر قاتيغ بالسي يوق<br />
هر کيم کويار جانغه آالر عشق ين اوتني<br />
جاين کويسه اعضاسيدين چيقار توتون<br />
بغري اين صد پاره دور يوقتور بوتون<br />
خلق غه ظاهر کورونوب تورکان يراسي يوق<br />
جاندين کيچماي تامباس هرکيم جانانه ين<br />
کوروب مهت قيلماق كرياك پروانه ين<br />
کوروب بيليب اوتقه اوردي اوز جاين ين<br />
سود و زيان بريله هرکيز پرواسي يوق<br />
118. Hikmet<br />
Gerekli değil Aşk derdine devâ sormak,<br />
Virân edip gidenimiş devâsı yok,<br />
Cânını incitip yaşın akıp aklın gidip,<br />
Aşk derdinden dostlar acı belâsı yok.<br />
Her kim yanar câna alır aşkın ateşini,<br />
Cânı yansa uzuvlarından çıkar duman,<br />
Bağrı onun paramparçadır yoktur bütün,<br />
Halka zahiren görünüp duran yarası yok.<br />
Cândan geçmeyince bulmaz her kim cânanını,<br />
Görüp himmet eylemek gerek pervâneyi,<br />
Görüp bilip ateşe vurdu öz Cânını,<br />
Kâr-zarar ile aslâ çekincesi yok.<br />
239
انچه يوردونك انچه توردونك اي بيخرب<br />
نفس شيطان ايشالريدين قيلغيل حذر<br />
بيزدين بورون تيليم كاروان قيلغان سفر<br />
ايتا کيتكان بو دنيانينك وفاسي يوق<br />
ايتيب اوتکان ايرانالردين يول ين سورکيل<br />
سحرالرده اوره قوبوب چار ضرب اورغيل<br />
هو صحبتني قورغان يريکا اوزونك اوركيل<br />
يولغه کريكان ايرانالرين هواسي يوق<br />
قول خواجه امحد ايدي دوستالر ايشيتنك موين<br />
قاف تاغي ديك تاشالر تيكسه چيقماس اوين<br />
کيمكا ايتيب کيمكا ييغالي عشق درديين<br />
وهللا باهلل عشق درديين دواسي يوق<br />
O kadar yürüdün o kadar durdun ey habersiz,<br />
Nefis-şeytân işlerinden eyle endişe,<br />
Bizden önce dilim Kervân kılınca sefer,<br />
Söyleye gider bu dünyânın vefâsı yok.<br />
Deyip geçen erenlerden yolu sorasın,<br />
Seherlerde erken kalkıp dört dövünesin,<br />
“Hû” sohbetini kuran yere özünü vurasın,<br />
Yola giren erenlerin hevâsı yok.<br />
Kul Hoca Ahmed söyledi dostlar işitin bunu,<br />
Kaf dağı gibi taşlar değse çıkmaz sesi,<br />
Kime söyleyip kime ağlayıp aşk derdini,<br />
Vallahi-billahi aşk derdinin devâsı yok.<br />
119حکمت<br />
اي كونكل قيلدي ينك گناه هركيز پشيمان بوملادينک<br />
صويف مني ديب الف اوروب طالب جانان بوملادينك<br />
حيف عمرونك اويت بري حلظه كريان بوملادينك<br />
صويف نقش بولدونك ويل هركيز مسلمان بوملادينك<br />
صويف ليغ شونداغ مو دور دامي ايشينك غفلت بيالن<br />
دانهء تسبيح قولونكده تيل الرينك غيبت بيالن<br />
سلهء چل پيچ اورارسني نفس بد عزت بيالن<br />
صويف نقش بولدونك ويل هركيز مسلمان بوملادينك<br />
119. Hikmet<br />
Ey gönül işledin Günâh aslâ pişmân olmadın,<br />
Sûfîyim deyip lâf edip yarın tâlibi olmadın.<br />
Yazık ömrün geçti bir an giryân olmadın,<br />
Sûfî-nakş oldun velî, aslâ müslümân olmadın.<br />
Sûfîlik öyle midir dâimâ işin gaflet ile<br />
Tesbîh tanesi elinde dillerin gıybet ile<br />
“Çilpeç sillesi” vurursun kötü nefs izzet ile<br />
Sûfî-nakş oldun velî aslâ müslümân olmadın.<br />
240
صويف بولسنك صاف بولغيل جرم عصيان بوملاسون<br />
طاعت تقوي قيليب کونكلونك پريشان بوملاسون<br />
جان دلده ييغالغيل حمشرده يالغان بوملاسون<br />
صويف نقش بولدونك ويل هركيز مسلمان بوملادينك<br />
صويف ليق شرطي دورور تونالر قوبوب قان ييغالماق<br />
هر جفاغه صرب ايتوبان بيليين حمكم باغالماق<br />
طالب هللا بولوب هر خيشي سوزين سوزالماق<br />
صويف نقش بولدونك ويل هركيز مسلمان بوملادينك<br />
صوفيا طاعت قيلورسني بارچه سي عجب و ريا<br />
جان و دل دنياغه مغرور تيل الرينكده آه و آه<br />
جان بريورده بولغونك نور امياندين جدا<br />
صويف نقش بولدونك ويل هركيز مسلمان بوملادينك<br />
صويف بوملاي نيالسون اويده قيلورغه ايشي يوق<br />
صويف ليغ دعوي قيلور خلق غه بريورغه آشي يوق<br />
آه و آه ديرالر ينه كوزيده قطره ياشي يوق<br />
صويف نقش بولدونك ويل هركيز مسلمان بوملادينك<br />
صويف بولوب نفس اوچون هر دم ايشينک کا باقه سني<br />
نذر آليب كيلدميو ديب هر دم كشيكا باقه سني<br />
لعنت هللا ين بوينونك كا هر دم تاقه سني<br />
صويف نقش بولدونك ويل هركيز مسلمان بوملادينك<br />
صويف مني ديب الغ اورارسني سوز افغانينك قاين<br />
اشك سرخ و روي زرد و چشم خونبارينك قاين<br />
مرشد كامل مكمل راه مردانينك قاين<br />
صويف نقش بولدونك ويل هركيز مسلمان بوملادينك<br />
Sûfî olsan saf ol ki suç ve isyân olmasın,<br />
İbâdet-takvâ eyleyip gönlün perîşân olmasın,<br />
Cân ve gönülde ağla ki mahşerde yalan olmasın,<br />
Sûfî-nakş oldun velî, aslâ müslümân olmadın.<br />
Sûfîlik şartıdır geceleri kalkıp kan ağlamak,<br />
Her cefâya sabrederek belini sağlam bağlamak,<br />
Allah isteklisi olup her iyi sözü söylemek,<br />
Sûfî-nakş oldun velî, aslâ müslümân olmadın.<br />
Ey sûfî ibâdet eylersin hepsi kibir ve riyâ,<br />
Cân ve gönül dünyaya mağrûr dillerinde ah-vah,<br />
Cân verirken olacağın imân nûrundan ayrı,<br />
Sûfî-nakş oldun velî, aslâ müslümân olmadın.<br />
Sûfî olmayıp neylesin evde yapacak işi yok,<br />
Sûfîlik iddiası eder halka vermeğe aşı yok,<br />
Ah-vah derler yine gözünde damla yaşı yok,<br />
Sûfî-nakş oldun velî, aslâ müslümân olmadın.<br />
Sûfî olup nefs için her dem kapıya bakasın,<br />
Adak alıp geldi mi deyip her dem kişiye bakarsın,<br />
Allah’ın lanetini boynuna her dem takarsın,<br />
Sûfî-nakş oldun velî, aslâ müslümân olmadın.<br />
Sûfîyim deyip söz edersin söz ve figânın hani,<br />
Aşk-ı surh ve gözünden akan kanlı yaşın hani,<br />
Mükemmil mürşid-i Kâmil yol göstericin hani,<br />
Sûfî-nakş oldun velî, aslâ müslümân olmadın.<br />
241
صوفيا يب غم يورارسني دانهء تسبيح آليب<br />
دنياغه مغرور بولوب دين ايشين آرقه ساليب<br />
قورقغيل اميدي قورقغيل اميدي خداغه يالباريب<br />
صويف نقش بولدونك ويل هركيز مسلمان بوملادينك<br />
صويف بولوب مال كس آملاق اوچون قيلدينك جدل<br />
ظاهرينك صويف منادور باطنينك دون و دغل<br />
اي بيخرب اي بيخرب شرمنده سني روز ازل<br />
صويف نقش بولدونك ويل هركيز مسلمان بوملادينك<br />
دانهء تسبيح آليب ايل كوزيغه خوب صويف سني<br />
نفس بدين آلديده ترسا جهودين تويف سني<br />
بنده ليغ قيلينك خداغه يوخسه سك كويف سني<br />
صويف نقش بولدونك ويل هركيز مسلمان بوملادينك<br />
صوفيا اوز طورينكا يالغوز خداغه بنده سني<br />
اصلينكا باقسنك اكر عامل ايچنده كنده سني<br />
پر گناه و پر خطر عاصي و شرمنده سني<br />
صويف نقش بولدونك ويل هركيز مسلمان بوملادينك<br />
صوفيا قيلدينك حمبت دعوي سني ديوانه بول<br />
مال و ملك و خامناندين كيچكيل و بيكانه بول<br />
كيم خدا ديب سوزالسه مينك اوركولوب پروانه بول<br />
صويف نقش بولدونك ويل هركيز مسلمان بوملادينك<br />
صوفيا دعوي عشق قيل بارچه دين بيزار بول<br />
اويقوين ايالب حرام تونالر قوبوب بيدار بول<br />
دردي يوق بيدردين كورسنك قاچقيل آزار بول<br />
صويف نقش بولدونك ويل هركيز مسلمان بوملادينك<br />
Ey sûfî gamsız yürürsün tesbîh tanesi alıp,<br />
Dünyaya mağrûr olup din işini arkaya atıp,<br />
Kork şimdi kork şimdi Allah’a yalvarıp,<br />
Sûfî-nakş oldun velî, aslâ müslümân olmadın.<br />
Sûfî olup mâl almak için eyledin savaş,<br />
Zâhirin sûfî gibidir bâtının uygun değil,<br />
Ey habersiz, ey habersiz mahcûpsun ezel gününden,<br />
Sûfî-nakş oldun velî, aslâ müslümân olmadın.<br />
Tesbîh tanesini alıp halk gözüne iyi sûfîsin,<br />
Kötü nefsin önünde tersâ, cühûdun birisin,<br />
Kulluk eyleyin Hakk’a yoksa segi kûfîsin,<br />
Sûfî-nakş oldun velî, aslâ müslümân olmadın.<br />
Ey sûfî öz tavrına yalnız Allah’a kulsun,<br />
Aslına baksan eğer Âlem içinde birsin,<br />
Günâhkâr ve hatalı hem âsî ve mahcûpsun,<br />
Sûfî-nakş oldun velî, aslâ müslümân olmadın.<br />
Ey sûfî kıldın muhabbet dâvâsını dîvâne ol,<br />
Mâl ve mülk ev barkdan geç ve ilgisiz ol,<br />
Kim Allah diye söylese bin dönüp pervânesi ol,<br />
Sûfî-nakş oldun velî, aslâ müslümân olmadın.<br />
Ey sûfî aşk dâvâsını eyle herşeyden bîzâr ol,<br />
Uykuyu eyleyip Harâm geceleri kalkıp uyanık ol,<br />
Derdi yok dertsizi görsen kaç ve uzak ol,<br />
Sûfî-nakş oldun velî, aslâ müslümân olmadın.<br />
242
امحد سني صويف بولسنك صويف ليغ اسان امياس<br />
حق رسول صويف بولوب دنيا مالني سويكان امياس<br />
دنياين سويكان كيشي بيشك بيلينك انسان امياس<br />
صويف نقش بولدونك ويل هركيز مسلمان بوملادينك<br />
Ey Ahmed sen Sûfî olsan sûfîlik kolay değil,<br />
Hakk Rasûlü Sûfî olup dünyâ mâlını sevmiş değil,<br />
Dünyâyı seven kişi şüphesiz bilin insân değil,<br />
Sûfî-nakş oldun velî, aslâ müslümân olmadın.<br />
120حکمت<br />
عاشق ليق ين دعوي سيين قيلغان کشي<br />
معشوقيدين ذره غافل بولغاين يوق<br />
عشق گوهري توب سيز دريا ايچره پنهان<br />
جاندين کيچماي اول گوهردين آلغاين يوق<br />
گوهر آلور غواص اکر جاندين کيچسه<br />
شيدا بولوب عشق شرابني هر کيم ايچسه<br />
نيچه آيالر نيچه کونالر اکر اوتسه<br />
عشق ين گلي آچيليب هرکيز سولغاين يوق<br />
عاشق بولوب تاپاي ديسنك حقين يولني<br />
اسراغني سني عشق باغيده اسرار گلني<br />
حمبت برالن سنار ايرميش خيشي قولني<br />
چني عشق ين اندين کونکلي قالغاين يوق<br />
حمنت ين درياسيدا موج اورغوسي<br />
علم عمل قيل قال الر شوق اولکوسي<br />
يو تنکزکا کيم کرييبان کيم چيقغوس<br />
عاشق قولالر معشوقيدين قالغاين يوق<br />
120. Hikmet<br />
Âşıklığın dâvâsını güden kişi,<br />
Maşuk’undan zerre gâfil olduğu yok,<br />
Aşk incisi dipsiz deniz içinde gizli,<br />
Cândan geçmeyince o inciden aldığı yok.<br />
İnci alır dalgıç eğer Cândan geçse,<br />
Tutkun olup aşk şarâbını her kim içse,<br />
Nice aylar nice günler eğer geçse,<br />
Aşkın gülü açılıp aslâ solduğu yok.<br />
Âşîk olup bulayım desen Hakk’ın yolunu,<br />
Saklayasın sen aşk bağında sırların gülünü,<br />
Sıkıntı ile sınar imiş iyi kulunu,<br />
Gerçek âşıkın ondan günlünün kaldı yok.<br />
Sıkıntının deryâsında çalkalanası,<br />
İlim ve amel, söz ve işler şevk ölgüsü,<br />
Bu denize kim girerek kim çıkası,<br />
Âşîk kulların mâşûkundan kaldığı yok.<br />
243
قول خواجه امحد قبول قيلدي امياغليق ين<br />
قبول قيلدي عشق اويت غه کومياغليق ين<br />
جانني برييب ساتقون آلدي کومياغليق ين<br />
چني سوزوم دور هرکيز آين يالغاين يوق<br />
Kul Hoca Ahmed kabûl eyledi gizliliği,<br />
Kabûl eyledi aşk ateşinde yanmaklığı,<br />
Cânını verip satın aldı yanmaklığı,<br />
Gerçek sözümdür aslâ onun yalanı yok.<br />
121حکمت<br />
عاشق کيشيالر کيچه الري يامتسه هبراق<br />
هر درد و امل تيکسه فغان ايتمسه هبراق<br />
باشيين ياريب قانغه بوياب قيلسه ستم الر<br />
اوردي ميين ديب ظامله سوز قامتسه هبراق<br />
درويش بولوبان خلق ايچيده تسبيح اوکوروب<br />
صويف بولوب عامل غه اوزين سامتسه هبراق<br />
اوتكان صويف الر ايل کوزيدين يورماين قاچت<br />
حقين تيالکان خلق ايچيده يورمسه هبراق<br />
هر يريده خدا حاضر و ناظر كلدرورالر<br />
بيجا اوتوروب حقين بلند ايتمسه هبراق<br />
صويف بولوبان صاف بول اي بندهء هللا<br />
صويف بولوب اول يالغان دمي اومتسه هبراق<br />
هللا ديسه قيلسه هنان بدعت بسيار<br />
آنداغ صويف الر روزه مناز تومتسه هبراق<br />
121. Hikmet<br />
Âşîk kişiler geceleri yatmasa iyidir,<br />
Her derd ve elem gelse feryâd etmese iyidir.<br />
Başını yarıp kana boyayıp eylese sitemler,<br />
Vurdu bana diye zâlime söz katmasa iyidir.<br />
Dervîş olarak halk içinde tesbîh çevirip,<br />
Sûfî olarak âleme özünü satmasa iyidir.<br />
Geçen sûfîler halk gözünden yürümeyip kaçtı,<br />
Hakk’ı dileyen halk içinde yürümese iyidir.<br />
Her yerde Allah hâzır ve nâzırdır derler,<br />
Boş yere oturup Hakk’ı uzak etmese iyidir.<br />
Sûfî olarak saf ol ey Allah’ın kulu,<br />
Sûfî olup o yalan demi geçmese iyidir.<br />
Allah dese eylese gizli sayısız bid’atı,<br />
Öyle sûfîler oruç, namâz kılmasa iyidir.<br />
244
هر کيمين اوز يوليده ايالي شيدا<br />
ديوانهء ژوليده ين عيب ايتمسه هبراق<br />
حقين تنوکان اوزکاين هرکيز تانومسالر<br />
هللا دمياکان بولسه اين اولکاين هبراق<br />
صويف بوله سني هاي هوس قيلماغيل اصال<br />
ايت نفسي اوچون بنده که قان تومتسه هبراق<br />
رزّاق ديدينك بريدي سينکا رزق فراوان<br />
شيطان سوزيکا بنده قالق ساملسه هبراق<br />
حقدين ايشتيب ايدي موين امحد مسکني<br />
چني بنده سيين سينه سيدين کيتمسه هبراق<br />
Her kimi öz yolunda eyleyince tutkun,<br />
Sevgilinin dîvânesini ayıp etmese iyidir.<br />
Hakk’ı tanıyanlar özgeleri aslâ tanımazlar,<br />
Allah demeyen olsa onun ölmesi iyidir.<br />
Sûfî olasın hay u heves eyleme aslâ,<br />
Köpek nefsi için kullara kan tutmasa iyidir.<br />
Rezzak dedin verdi sana rızık ve nasîp,<br />
Şeytân sözüne kul kulak asmasa iyidir.<br />
Hakk’dan işitip söyledi bunu Miskîn Ahmed,<br />
Gerçek bağlısının sinesinden gitmese iyidir.<br />
122حکمت<br />
ايا دوستالر عشق غواصي بوملاکونچه<br />
وحدانيت درياسيغه كريسه بوملاس<br />
اول درياين گوهريدور حق وصايل<br />
جاندين كيچيب كريمكونچه کورسه بوملاس<br />
مهت قورين جان بيلي غه حمكم چاملاي<br />
ماسواين حمبتني اوزدين ساملاي<br />
کوز ياشيين نياز ايالب رازين ايتماي<br />
اسرار يولني مردان الردين بيلسه بوملاس<br />
122. Hikmet<br />
Ey dostlar aşk dalgıçı olmayınca,<br />
Vahdaniyet deryâsına girse olmaz,<br />
O deryânın gevheridir Hakk visâli,<br />
Cândan geçip girmeyince görse olmaz,<br />
Himmet kemerini cân beline sağlam sarmayınca,<br />
Mâsivânın muhabbetini özden salmayınca,<br />
Gözyaşını niyâz eyleyip yakarışını söylemeden,<br />
Sırlar yolunu merdlerden bilse olmaz.<br />
245
حيِبُّهُم شرايب ين ايچماكونچه<br />
و حيِبُّونه لباسيين كيماكونچه<br />
رياضت ين پوته سيين بوغماغونچه<br />
حق مجالني مرادينچه کورسه بوملاس<br />
يل مَعَ هللاِ مقامي غه بارماكونچه<br />
اَنْ متَُوتوا سرايغه کريمكونچه<br />
فنا يف هللا درياسيغه چومماغونچه<br />
بقا باهلل گوهريدين آلسه بوملاس<br />
شريعت ين سالحي ين كيماكونچه<br />
طريقت ين براقي غه مينماكونچه<br />
جذب جنون عاملي غه بارماکونچه<br />
حقيقت ين ميداين غه کريسه بوملاس<br />
مردانالرين مرادي دور حق ديداري<br />
حق ديداري كرياك بولسه بول بيداري<br />
قول خواجه امحد سحر وقتيده قيلغيل زاري<br />
بيدار بوملاي حق مجالني كورسه بوملاس<br />
“Yuhibbuhum” şarâbını içmeyince,<br />
“Ve yuhibbunehu” libâsını giymeyince,<br />
Riyâzetin boynunu boğmayınca,<br />
Hakk cemâlini murâdınca görse olmaz.<br />
“Limâ Allah” makâmına varmayınca,<br />
“Ente mûtû” sarâyına girmeyince,<br />
“Fenâfillah” deryâsına batmayınca,<br />
“Bekâbillah” gevherinden alsâ olmaz.<br />
Şeriatın kisvesini giymeyince,<br />
Tarîkatın Burâk’ına binmeyince,<br />
Cezbe ve coşku âlemîne gitmeyince,<br />
Hakikatın meydânına girse olmaz.<br />
Mertlerin murâdıdır Hakk’ın cemâli,<br />
Hakkın cemâli gerek olsa ol uykusuzlardan,<br />
Kul Hoca Ahmed seher vaktinde dök gözyaşı,<br />
Uykusuz olmadan Hakk cemâlin görse.<br />
123حکمت<br />
حمبت ين درياسيغه جومّاغونچه<br />
اي دوستالرمي عشق گوهرين آلسه بوملاس<br />
تانك آتقونچه فرياد اوروب زار اينکراماي<br />
صراف بولوب عشق درديين بيلسه بوملاس<br />
123. Hikmet<br />
Muhabbetin deryâsına batmayınca,<br />
Ey dostlarım aşk mücevherini alsa olmaz,<br />
Tan atana kadar feryâd edip ağlayıp inlemedikçe,<br />
Sarrâf olup aşk derdini bilse olmaz.<br />
246
عشق درديين بيلكان کيشي دنيا تيبار<br />
ايرانالرين ايزين آليب تينماي اوپار<br />
حمبت ين شوقي بريالن ياشني سيپار<br />
ياشي آقماي رياضت ده سولسه بوملاس<br />
حقه عاشق درويش الري سنك حمك<br />
بو عاملده مكان قيلماس جاين فلك<br />
نفسي اولوك کونكل ترييك مثل ملك<br />
مونداغ بوملاي سردين هبره آلسه بوملاس<br />
جاندين کيچيب باش اويناماي خالص بوملاس<br />
ترييك اوملاي جمازيغه راست سوزالماس<br />
حقيقت ين شاهي بريله راز ايتاملاس<br />
خالص بوملاي دنيا عقبني سالسه بوملاس<br />
اخالص کرياك ايا طالب عاشق بولسانك<br />
جاندين کيچيب حمنت تارتيب صادق بولسانك<br />
آندين سونكره دركاهي کا اليق بولسانك<br />
اليق بوملاي ديداريين کورسه بوملاس<br />
عاشق الرکا درد و بال آفت کرياك<br />
حقدين بيزار تن بريورغه راحت كرياك<br />
مالمت کا اهانت کا طاقت كرياك<br />
طاقت قيلماي حقه عاشق بولسه بوملاس<br />
عشق سيزالرين كوردوم دوستالر حريان يورور<br />
مؤمن مني ديب اميانالري ويران يورور<br />
روز حمشر ديدار كورماي سرسان يورور<br />
پري مغان نظر قيلماي کورسه بوملاس<br />
Aşk derdini bilen kişi dünyâyı bulur,<br />
Erenlerin izin alıp dinmeden öper,<br />
Muhabbetin şevki ile yaşını döker,<br />
Yaşı akmadıkça riyâzette solsa olmaz.<br />
Hakk’a âşık dervîşleri sengi mahek,<br />
Bu âlemde yerleşmez feleğin cânı,<br />
Nefsi ölü gönlü diri sanki melek,<br />
Böyle olmadan sırdan nasîp alsa olmaz.<br />
Cândan geçip baş oynamadan hâlis olmaz,<br />
Diri ölmeden örnek diye doğru söylemez,<br />
Hakikatın şâhı ile niyâz edemez,<br />
Hâlis olmadan dünyâ derdini koysa olmaz.<br />
İhlâs gerek ey tâlib âşık olsan,<br />
Cândan geçip sıkıntı çekip sâdık olsan,<br />
Ondan sonra dergâhına lâyık olsan,<br />
Lâyık olmadan cemâlini görse olmaz.<br />
Aşıklara derd ve belâ âfet gerek,<br />
Hakk’dan yakınarak cân vermeğe râhat gerek,<br />
Melâmete, ihanete tâkat gerek,<br />
Tâkat eylemeden Hakk’a âşık olsa olmaz.<br />
Aşksızları gördüm dostlar şaşkın yürür,<br />
Müminim deyip imânları vîrân yürür,<br />
Mahşer günü cemâl görmeden sersem yürür,<br />
Pîr-i Kâmil nazar eylemeden görse olmaz.<br />
247
عاشق الري حمنت استار جاندين بيزار<br />
روزه مناز تسبيح الري پروردكار<br />
تينماي كويار طاعت الري حق سني ديدار<br />
يار استماي بنده مينديب تورسه بوملاس<br />
طريقت ين شوقي ذوقي کومياك يامناق<br />
حقدين قاچقان ناجنس الردين قاچيب تامناق<br />
يوز مينك تورلوك جفا تيكسه بويون سومناق<br />
بويون سومناي عشق دوكانني قورسه بوملاس<br />
نادان کيم ديب سورسه ايتينك بيخربالر<br />
حقدين قورقماي ناجنس الرين سوراب ايزالر<br />
آيت حديث بيان قيلسنك قاتيغ سوزالر<br />
مهدم بولوب نادان بريله تورسه بوملاس<br />
زينهار زينهار قاچيب يورکيل بولسه نادان<br />
حق ياديين ايتسه هر کيم اوشل مردان<br />
جان ين جانغه پيوند قيلسه اوشل ايشان<br />
اورسه سوکسه اول عزيزدين تانسه بوملاس<br />
تربّك دور اول عزيزدين اولوش آلينك<br />
ياستانيبان آستانه سني يويل سورينك<br />
يول کورساتسه جان دل ين برباد بريينك<br />
برباد بريماي عشق يوليغه كريسه بوملاس<br />
عاشق الرين خلق ايچينده سرّي پنهان<br />
آهي سردي کوك كا يتار رنكي خزان<br />
كوزي کريان بغري بريان خانه ويران<br />
مونداغ بوملاي حق يويل ين بيلسه بوملاس<br />
Âşıkları sıkıntı ister Cândan şikâyetçi,<br />
Oruç, namâz, tesbîhleri Allah,<br />
Dinmeden yanar ibâdetleri Hak sen cemâl,<br />
Yâr istemeden kulunum deyip dursa olmaz.<br />
Tarîkatın şevki, zevki yakılmak yanmak,<br />
Hakk’dan kaçan soysuzlardan kaçıp uzaklaşmak,<br />
Yüz bin türlü cefâ değse boyun sunmak,<br />
Boyun sunmadan aşk pazarını kursa olmaz.<br />
Câhil kim deyip sorsa söyleyin habersizler,<br />
Hakk’dan korkmadan soysuzları sorup arar,<br />
Âyet-hadîs beyân eyleyin kesin sözler,<br />
Hem-dem olup câhil ile dursa olmaz.<br />
Sakın sakın kaçıp yürü olsa câhil,<br />
Hakk’ın zikrini söylese her kim odur mert,<br />
Cânı câna bağlasa odur hoca,<br />
Vursa, çekiştirse o azîzden kaçsa olmaz.<br />
Mübarektir o azîzden pay alınız,<br />
Arayıp dergâhının yolunu sürün,<br />
Yol gösterse cân ve gönülü Berbâd verin,<br />
Berbâd vermeden aşk yoluna girse olmaz.<br />
Âşıkların halk içinde sırrı gizli,<br />
Âhı serdi göğe ulaşır solgun rengi,<br />
Gözü yaşlı bağrı yanık evi vîrân,<br />
Böyle olmadan Hakk yolunu bilse olmaz.<br />
248
قول خواجه امحد زاهد بومله عاشق بولكيل<br />
بو يول الرده يب باك يورمه صادق بولكيل<br />
ليلي جمنون فرهاد شريين وامق بولكيل<br />
عاشق بوملاي حق ديدارين کورسه بوملاس<br />
Kul Hoca Ahmed zâhid olma âşık ol,<br />
Bu yollarda yalnız yürüme sâdık ol,<br />
Leylâ-Mecnûn, Ferhât-Şîrîn, Vâmık ol,<br />
Âşîk olmadan Hakk cemâlin görse olmaz.<br />
124حکمت<br />
معرفت ين منربيغه مينماکونچه<br />
شريعت ين ايشالريين بيلسه بوملاس<br />
شريعت ين ايشالريين ادا قيلماي<br />
طريقت ين ميداين غه کريسه بوملاس<br />
طريقت ده تورلوك ادب بيلماکونچه<br />
نفسي بريله حماربه قيلماکونچه<br />
عشق يوليغه اوزين اليق ايتماکونچه<br />
حقيقت ين سرالريين بيلسه بوملاس<br />
شريعت ده مراد اولدور يولغه کريماك<br />
طريقت ده مراد اولدور نفسدين کيچماك<br />
حقيقت ده عزيز جان ين فدا قيلماك<br />
جاندين کيچماي عشق شرابني ايچسه بوملاس<br />
بو ريا بوملاي شيخ مني ديبان دعوي قيلکان<br />
اوزي قيلماي خلق الر ارا وعظني ايغان<br />
سوزي يالغان دنيا اوچون عمل قيلکان<br />
دنيا قومياي حال علمي ين بيلسه بوملاس<br />
124. Hikmet<br />
Marifetin minberine binmeyince,<br />
Şeriatın işlerini bilse olmaz,<br />
Şeriatın işlerini tamâm eylemeyince,<br />
Tarîkatın meydânına girse olmaz.<br />
Tarikatda türlü adâbı bilmeyince,<br />
Nefsi ile muharebe kılmayınca,<br />
Aşk yoluna özünü lâyık etmeyince,<br />
Hakikatın sırlarını bilse olmaz.<br />
Şeriatta maksat odur yola girmek,<br />
Tarikatta maksat odur nefsden geçmek,<br />
Hakikatta azîz cânı fedâ eylemek,<br />
Cândan geçmeden aşk şarâbını içse olmaz,<br />
Kâmil olmadan “şeyhim” diye iddia eden,<br />
Kendi yapmadan halk içinde vaaz edip söyleyen,<br />
Sözü yalan dünyâ için amel işleyen,<br />
Dünyâyı bırakmayınca “hâl” ilmini bilse olmaz.<br />
249
ايرانالر اوشبو يولغه قدم اوردي<br />
جماهده مونكي بريله عمل قيلدي<br />
مکاشفه باطن ايچره معلوم بولدي<br />
مونداغ بوملاي درکاهي غه ييتسه بوملاس<br />
ين عمل دور ايرمني تيو دعوي قيلماق<br />
سجاده ين خلق الر ارا تورکا ساملاق<br />
اوزي بيلماي بو معين کا نفسني اورماق<br />
غواص بوملاي در گوهرين آلسه بوملاس<br />
وحدانيت کيمه سيين سرّين بيلماي<br />
عشق اسرار سوزالريدين خرب آملاي<br />
جتريد تفريد ايشالريين ادا قيلماي<br />
او توحيدين ميوه سيدين آلسه بوملاس<br />
قول خواجه امحد جتريد تفريد اميد قيلغيل<br />
مصطفي ين سورالريغه عمل قيلغيل<br />
توبه ديبان تونالر قوبوب زار اينكراكيل<br />
زار ييغالماي ديداريين کورسه بوملاس<br />
Erenler bu yola adım attı,<br />
Mücâhede derdi ile amel eyledi,<br />
Mükâşefe bâtın içinde malûm oldu,<br />
Böyle olmayınca dergâhına yetse olmaz.<br />
Ne iştir erim diye iddia eylemek,<br />
Seccadeyi halk içinde Tûr’a koymak,<br />
Kendisi bilmeden bu mânâya nefsini vurmak,<br />
Dalgıç olmadan inci-cevherini alsa olmaz.<br />
Vahdaniyet gemisinin sırrını bilmeden,<br />
Aşk-sırlar sözlerinden haber almadan,<br />
Tecrîd-tefrîd işlerini tamâm eylemeden,<br />
O tevhîdin meyvesinden alsa olmaz.<br />
Kul Hoca Ahmed Tecrîd-tefrîd ümîd eyle,<br />
Mustafâ’nın sözlerine amel eyle,<br />
Tevbe diyerek geceleri görüp ağlayıp inle,<br />
Ağlayıp inlemeden cemâlini görse olmaz.<br />
125حکمت<br />
دوستالريغه آچدمي ايذمي گوهري ين<br />
آسان ليق بريله او گوهردين آلسه بوملاس<br />
جفا چيكماي حمنت تارمتار خذمت قيلماي<br />
اوشبو پريين سرايي غه کريسه بوملاس<br />
125. Hikmet<br />
Dostlarına açtım Rabb’im cevherini,<br />
Kolaylık ile o cevherden alsa olmaz,<br />
Cefâ çekmeden mihnet çekmeden hizmet kılmadan,<br />
Bu Pîr‘in sarâyına girse olmaz.<br />
250
عاشق قول الر حلّه کييب براق مينار<br />
حور و قصور اونك سونك فرشته الر<br />
اول براقغه باقيب انده حريان قاالر<br />
عاشق بوملاي اول براق قه مينيب بوملاس<br />
رمحان ايكام رحم قيليب کريگوز يولغه<br />
رمحتينكدين مژده بريکيل عاصي قول غه<br />
يولدين آزغان قول الرينكين سالكيل يولغه<br />
قالوزسز اوشبو يولغه کريسه بوملاس<br />
حمبت ين درياسيغه چوموب باتقيل<br />
عاشق الرين صحبت غه اوزونك قاتقيل<br />
حمبت ين بازاريغه اوزونك ساتقيل<br />
اوزين سامتاي حق رمحتني آلسه بوملاس<br />
ايرانالرين ايزين ايزالب يولغه کريسنك<br />
کيچكيل فاين دنياسيدين چني قول بولسنك<br />
قالوزسيز اوشبو يولغه کريار بولسنك<br />
ايزالب اين تامباغونچه کريسه بوملاس<br />
حمبت ين درياسيغه آچكيل کوزين<br />
توبه قيليب حق يوليغه آلكيل اوزين<br />
حمبت ين درياسيغه سال كيل اوزين<br />
توبه قيلماي بو سوداين قيلسه بوملاس<br />
شريعت نينك ميدانيغه ارزين ساملاي<br />
طريقت نينك بوستانيده جوالن قيلماي<br />
حقيقت نينك درياسيدين گوهر آملاي<br />
معوفت آدابيين بيلسه بوملاس<br />
Âşîk kullar kaftan giyip Burâk biner,<br />
Hûrî ve hizmetçiler sağ ve solu melekler,<br />
O Burâk’a bakıp orada hayrân kalır,<br />
Âşîk olmadan o Burâk’a binip olmaz.<br />
Rahmân Melik’im rahmet eyleyip girdir yola,<br />
Rahmetinden müjde ver âsî kula,<br />
Yoldan şaşıran kullarını koy yola,<br />
Kılavuzsuz bu yola girse olmaz.<br />
Muhabbetin denizine gömülüp bat,<br />
Âşıkların sohbetine özünü kat,<br />
Muhabbetin pâzârına özünü sat,<br />
Özünü satmadan Hakk rahmetin alsa olmaz.<br />
Erenlerin izini arayıp yola girsen,<br />
Geç fânî dünyadan gerçek kul olsan,<br />
Kılavuzsuz bu yola girer olsan,<br />
Arayıp onu bulmadıkça girse olmaz.<br />
Muhabbetin deryâsına aç gözünü,<br />
Tevbe eyleyip Hakk yoluna al özünü,<br />
Muhabbetin deryâsına sal özünü,<br />
Tevbe eylemeden bu sevdâyı gütse olmaz.<br />
Şeriatın meydânına özünü koymadan,<br />
Tarîkatın bahçesinde dolaşmadan,<br />
Hakikatın deryâsından cevher almadan,<br />
Marifet adâbını bilse olmaz.<br />
251
قول خواجه امحد حق يوليده تورغيل مدام<br />
عاشق الركا درمان بريكيل علي الدوام<br />
عاشقالرين آرزوسيدور دارالسالم<br />
عاشق بوملاي دارالسالم کريسه بوملاس<br />
Kul Hoca Ahmed Hakk yolunda dur dâimâ,<br />
Aşıklara dermân ver devamlı olarak,<br />
Âşıkların arzusudur Selâm yurdu,<br />
Âşîk olmadan Selâm yurduna girse olmaz.<br />
126حکمت<br />
عشق دعوي سني قيلكان عاشق كريان بولور<br />
بو دنياين غربت دين اولسه بوملاس<br />
هوشي كيتيب بغري اين بريان بولور<br />
حيا كيتيب پرده سيين ترسه بوملاس<br />
بو دنياين عشريت دين كيچكان كيشي<br />
بيخود يورار تينماي آقار کوزدين ياشي<br />
واله بولوب حريان يورار ياز و قيشي<br />
وحشي ينكليغ ايلدين چقار يورسه بوملاس<br />
کيچه کوندوز کوزده ياشني ژاله قيلکان<br />
فرياد اوروب سحرالرده واله بولکان<br />
کوکسني تيشيب چار ضرب اوروب ناله قيلکان<br />
مونداغ ايرين درکاهيدين کيتسه بوملاس<br />
کيچه توروب يرماي تينماي ييغالکانالر<br />
عشق اويت غه يوراك بغرين داغالکانالر<br />
رسوا بولوب سردين معين انکالکانالر<br />
خلق ايچيده رسوا بولوب يورسه بوملاس<br />
126. Hikmet<br />
Aşk dâvâsını güden âşık Giryân olur,<br />
Bu dünyânın gurbetinden ölse olmaz,<br />
Şuûrunu kaybedip onun bağrı yanık olur,<br />
Hayâ gidip perdesini dürse olmaz.<br />
Bu dünyânın eğlencesinden geçen kişi,<br />
Başıboş yürür dinmeden akar gözden yaşı,<br />
Âşîk olup şaşkın yürür yaz ve kışı,<br />
Vahşî gibi elden çıkar yürüse olmaz.<br />
Gece-gündüz gözde yaşı pınar eyleyen,<br />
Feryâd edip seherlerde âşık olan,<br />
Bağrını deşip dört dövünüp feryâd eden,<br />
Böylesi erin dergâhından gitse olmaz.<br />
Gece kalkıp yürümeden, durmadan ağlayanlar,<br />
Aşk ateşine yürek-bağrını dağlayanlar,<br />
Rüsvâ olup sırdan Mânâ anlayanlar,<br />
Halk içinde rüsvâ olup yürüse olmaz.<br />
252
هللا يادين ايتيب يوروب زاري قيلکان<br />
کوزده ياشني آقوزبان جاري قيلکان<br />
سرسان بولوب قباب بريله يوروش قيلکان<br />
آنداغ ايردين جدا بولوب يورسه بوملاس<br />
عاشق الرداي دامي مدام حقين ايزالر<br />
ظاهر يوروب باطننده عرشين کوزالر<br />
طالب الرکا آيت حديث سوزين سوزالر<br />
سر سوزيين نادانالرغه ايتسه بوملاس<br />
قايده بارسه عشق دوکانني انده قوردي<br />
ليلي جمنون بو دنياين دورين سوردي<br />
شيخ منصور انااحلق ديب غوغا قيلدي<br />
وفا قيلکان ايرانالردين يانسه بوملاس<br />
سردين معين توميکانالر بيكانه دور<br />
اول عاشق الر مکانالري ويرانه دور<br />
قايده بارسه مهخانه سي جانانه دور<br />
تونالر قومباي عاشق مني ديب يورسه بوملاس<br />
غواص بوملاي گوهر اوچون دريا چومماس<br />
جاندين کيچماي چومغونچه هرکيز آملاس<br />
بري قطره غه قانع بوملاي اول درّ بوملاس<br />
قانع بوملاي شوق شرابني ايچسه بوملاس<br />
قول خواجه امحد الهوت ارا مقام تومتاي<br />
فنا يف هللاِ مقاميدين ييليب اومتاي<br />
پري مغان قطره سيدين جرعه يومتاي<br />
يل مع هللا مقامي غه ييتسه بوملاس<br />
Allah zikrini deyip yürüyerek ağlayan,<br />
Gözden yaşını akıtarak devâm eden,<br />
Sersem olup tanla beraber yürüyen,<br />
Öyle erden ayrı olup yürüse olmaz.<br />
Âşıklar her zamân devamlı, Allah’ı arar,<br />
Zâhiri bırakıp bâtında arşı gözler,<br />
Tâliplere Âyet-hadîs sözlerini söyler,<br />
Sır sözünü câhillere söylese olmaz.<br />
Nereye gitse aşk pazarını orada kurdu,<br />
Leylâ-Mecnûn bu dünyânın devrini sürdü,<br />
Şeyh Mansûr “Ene’l-Hakk” deyip kavgâ eyledi,<br />
Vefâ eyleyen erenlerden yansa olmaz.<br />
Sırdan anlam duymayanlar yabancıdır,<br />
O âşıkların mekânı vîrânedir,<br />
Nereye gitse evdeşi sevgilidir,<br />
Geceleri kalkmayıp aşıkım deyip yürüse olmaz,<br />
Dalgıç olmadan mücevher için denize dalınmaz,<br />
Cândan geçmeden, dalmadıkça aslâ alınmaz,<br />
Bir damlaya kanâat etmeden o inci olmaz,<br />
Kanâat etmeden şevk şarâbını içse olmaz.<br />
Kul Hoca Ahmed kâbir içinde makâm tutmayınca,<br />
“Fenâfillah” makamından aşıp geçmeyince,<br />
Pîr-i Kâmilin damlasından yudum yutmadan,<br />
“Lima Allah”makâmına erse olmaz.<br />
253
127حکمت<br />
هللا يادن ايتور قولالر معين بريالن<br />
يب معين کا هرکيز قوالق ساملاس بولور<br />
هللا ديکان عاشق قولالر دامي مدام<br />
حق ياديدين ذرّه غافل بوملاس بولور<br />
حق ياديدين ذرّه غافل بوملاغانالر<br />
ياتسه قوپسه حق ذکريين قومياغانالر<br />
وهللا باهلل دنيا حرام آملاغانالر<br />
کور ايچينده اول قول هرکيز اوملاس بولور<br />
معرفت نينک بوستانيده جانني بريکان<br />
حمبت نينک ميدانيده باش اويناغان<br />
حقيقت نينک درياسيدين گوهر آلغان<br />
غواص يانکليغ اول دريادين چيقماس بولور<br />
ايرانالر اول درياغه چومدي بايتّ<br />
کيچه کوندوز تينماي بري دم يادن ايت<br />
اوملاس بورون جان آچغني زهرين تايت<br />
آخرت اسبابين ساملاس بولور<br />
غافل بوملاس حق ياديدين تون الر متام<br />
لقمه حالل طلب قيلور ييميش حرام<br />
درويش کرياک اوشبو صفت بريله مدام<br />
قول بولوب قولوغيدين تامناس بولور<br />
قول بولوب قوللوق قيلور خواجه سيغه<br />
تنني جانني آياماس اول موالسيغه<br />
صابر بولوب اميد توتار وعده سيغه<br />
جفاسيدين چني عاشق الر قايتماس بولور<br />
127. Hikmet<br />
Allah yâdını söyler kullar mânâ ile<br />
Mânasıza aslâ kulak salmaz olur.<br />
Allah diyen âşık kullar dâimâ-devamlı<br />
Hakk yâdından zerre gâfil olmaz olur.<br />
Hakk yâdından zerre gâfil olmayanlar,<br />
Yatsa, kalksa, Hakk zikrini bırakmayanlar,<br />
Vallah, billâh dünyâ harâm, almayanlar,<br />
Kâbir içinde o kul aslâ ölmez olur.<br />
Mârifetin bostânında cânını veren,<br />
Muhabbetin meydânında baş oynayan,<br />
Hakîkatin denizinden cevher alan<br />
Dalgıç gibi o denizden çıkmaz olur.<br />
Erenleri o denize daldı, battı;<br />
Gece gündüz dinmeden bir an, zikrini söyledi<br />
Ölmeden önce cân acısının, zehrini tattı;<br />
Âhiret hazırlıklarını koymaz olur.<br />
Gâfil olmaz Hakk yâdından geceleri tamâm;<br />
Helâl lokma talep eyler, yemez harâm;<br />
Dervîş gerek işbu sıfat ile dâimâ<br />
Kul olarak kulluğundan caymaz olur.<br />
Kul olarak kulluk eyler Rabb’ine<br />
Tenini, cânını esîrgemez o Mevlâ’sına;<br />
Sabreder olup umut tutar vaadine<br />
Cefasından gerçek âşıklar dönmez olur.<br />
254
جفا چيکماي عاشق بوملاس تينکال غافل<br />
جفا چيکيب صابر بولغيل بومله جاهل<br />
رضا بولوب قوللوق قيلغان بولور عاقل<br />
جاهل آدم بري برييدين يامناس بولور<br />
قول مني تيو حق امري ين قيلماغانالر<br />
قدرتيين کوروب عربت آملاغانالر<br />
اميان اسالم احکام الرين بيلماکانالر<br />
اولوغ کونده قيزيل يوزلوک بوملاس بولور<br />
حق يوليين شوقي کوبتور بيلکانالرکا<br />
قورقونچ بيالن ييتکيل اوشل اولکانالرکا<br />
آسان کورنور قول ين مدام يورکانالرکا<br />
مونداغ قول الر کور عذابني بيلماس بولور<br />
قول خواجه امحد هللا ديکيل ياشينک آقّاي<br />
اوتکان عارف مهت قيليب قولونک توتقاي<br />
رمحي کيلسه رحيم موليم رحم قيلغاي<br />
خواجه قولني هرکيز ضايع قومياس بولور<br />
Cefâ çekmeden âşık olmaz, dinle gâfil<br />
Cefâ çekip sabreder ol, olma câhil;<br />
Râzı olup kulluk eyleyen olur akıllı<br />
Câhil insân birbirinden ayrılmaz olur.<br />
Kulum diye Hakk emrini kılmayanlar<br />
Kudretini görüp ibret almayanlar,<br />
İmân-İslâm kurallarını bilmeyenler<br />
Ulu günde kızıl yüzlü olmaz olur.<br />
Hak yolunun şevki çoktur bilenlere;<br />
Korku ile ulaş o ölenlere;<br />
Kolay görünür yolu dâimâ yürüyenlere;<br />
Böyle kullar kâbir azâbını bilmez olur.<br />
Kul Hoca Ahmed, Allah de, yaşın aka<br />
Giden ârif himmet eyleyip elini tuta<br />
Rahmeti gelse, Rahîm Mevlâ’m rahmet eyleye<br />
Allah kulunu aslâ kayıpta koymaz olur.<br />
128حکمت<br />
ايا دوستالر بو يول الرنينک عقبسي کوب<br />
اوتسه بوملاس پري خذمتني قيلماغونچه<br />
يوز مينک بال حمنت آفت خطري کوب<br />
تويسه بوملاس پري خذمينت قيلماغونچه<br />
128. Hikmet<br />
Ey dostlar bu yolların ukbâsı çok,<br />
Geçse olmaz Pîr hizmetini kılmadıkça,<br />
Yüz bin belâ, sıkıntı, âfet tehlikesi çok,<br />
Duysa olmaz Pîr hizmetini kılmadıkça.<br />
255
شريعت سيز طريقت کا اوتوب بوملاس<br />
حقيقت سيز معرفت کا ييتيب بوملاس<br />
پريسيز هرکيز شوق شرابني تاتيب بوملاس<br />
تاپسه بوملاس پري خذمينت قيلماغونچه<br />
نادان الرکا سر معين ين ايتيب بوملاس<br />
در گوهرين مهره کا ساتيب بوملاس<br />
ادهم صفت دنيا عقبني ييتيب بوملاس<br />
ييتيب بوملاس پري خذمينت قيلماغونچه<br />
سرسيز يوز مينک طاعت قيلدمي يولدين آزدمي<br />
راحله سيز يولغه کرييب تاليب توزدوم<br />
پريي مغان نظر قيلدي نفس دين سيزدمي<br />
سيزسه بوملاس پري خذمينت قيلماغونچه<br />
وا دريغا تومياي قالدمي عمروم اويت<br />
نفس هوا اورتا آليب ميين يويت<br />
حبمد هللا پريي مغان قولوم تويت<br />
توتسه بوملاس پري خذمينت قيلماغونچه<br />
و هللا تاهلل مث باهلل سرسيز بوملاس<br />
سرسيز يوز مينک طاعت قيلسانک مقبول بوملاس<br />
نيچه ايتسام بيخربالر موين بيلماس<br />
بيلسه بوملاس پري خذمينت قيلماغونچه<br />
جاندين کيچماي باش اويناماي يولغه ساملاس<br />
اعتقادينک تام بوملسه قولونک آملاس<br />
طالب الرده کيتسه هوا قدرت بوملاس<br />
کيچسه بوملاس پري خذمينت قيلماغونچه<br />
Şeriatsız tarikata geçmek olmaz,<br />
Hakikatsız marifete yetmek olmaz,<br />
Pîrsiz aslâ şevk şarâbını tatmak olmaz,<br />
Tatsa olmaz Pîr hizmetini kılmadıkça.<br />
Câhillere mânâ sırrını deyip olmaz,<br />
İnci, mücevheri ucuza satmak olmaz,<br />
Edhem gibi dünyâ kaygısını yetmek olmaz,<br />
Yetse olmaz Pîr hizmetini kılmayınca.<br />
Sırsız yüz bin ibâdet eyledim yoldan şaştım,<br />
Yol göstericisiz yola girip şaşırıp kaldım,<br />
Pîr-i Kâmil nazar eyledi nefsden sezdim,<br />
Sezse olmaz Pîr hizmetini kılmadıkça.<br />
Vah ne yazık duymadan kaldım ömrüm geçti,<br />
Nefs-hevâ ortaya alıp beni yuttu,<br />
Allah’a şükürler Pîr-i Kâmil elimden tuttu,<br />
Tutsa olmaz Pîr hizmetini kılmadıkça.<br />
Vallahi, Tallahi, hayır Billahi sırsız olmaz,<br />
Sırsız yüz bin ibâdet eylesen makbûl olmaz,<br />
Ne kadar desem habersizler bunu bilmez,<br />
Bilse olmaz Pîr hizmetini kılmadıkça.<br />
Cândan geçmeyip, baş oynamadan yola iletmez,<br />
İnancın tam olmasa elinden tutmaz,<br />
Tâliblerden gitse heves, kudret olmaz,<br />
Geçse olmaz Pîr hizmetini kılmadıkça.<br />
256
ايا طالب اوملاس بورون اوال کورکني<br />
خيشي الرنينک خاک پاي بوال کورکني<br />
توفراق بولوب فيض و فتوح آال کورکني<br />
آلسه بوملاس پري خذمينت قيلماغونچه<br />
حقيقت نينک يول الريده يوز مينک خطر<br />
بيلني باغالب يولغه کريکان آخر يتار<br />
سر ايشيکني ياستانغانالر مراد تاپار<br />
تاپسه بوملاس پري خذمينت قيلماغونچه<br />
مرادينک کا يتاي ديسنک بولغيل بيدار<br />
اهل عيال خامناندين بولغيل بيزار<br />
آخر بري کون کورساتکوسي سينکا ديدار<br />
کورسه بوملاس پري خذمينت قيلماغونچه<br />
هللا ديکيل جانينک کويوب اوت الر چيقسون<br />
هو ديکانده سونکاک الرينک بارين چاقسون<br />
بغرينک تيشيب اوبکانک شيشيب ايريب آقسون<br />
آقسه بوملاس پري خذمينت قيلماغونچه<br />
اوشبو يولغه قدم قويغان جاندين کيچت<br />
ذکرين قلبني ايتا ايتا کوکسني تيشت<br />
آندين سونکره جانان باقيب ايشک آچت<br />
آچسه بوملاس پري خذمينت قيلماغونچه<br />
يوز مينک مناجت آ يتيب ييغالي سينکا خدا<br />
حرص هوا من منليکدين قيلغيل جدا<br />
لطف ايالسنک من منليک ين قيالي ادا<br />
قيليب بوملاس پري خذمينت قيلماغونچه<br />
Ey tâlip ölmeden önce öledür,<br />
İyilerin ayağının tozu oladur,<br />
Toprak olup feyz-fetih aladur,<br />
Alsa olmaz Pîr hizmetini kılmadıkça.<br />
Hakikatın yollarında yüz bin tehlike,<br />
Belini bağlayıp yola giren sonunda ulaşır,<br />
Sır eşiğine başvuranlar murâd bulur,<br />
Bulsa olmaz Pîr hizmetini kılmadıkça,<br />
Murâdına yeteyim desen olasın uykusuz,<br />
Çoluk-çocuk, ev-barkından olasın şikâyetçi,<br />
Sonunda bir gün gösterecektir sana cemâl,<br />
Görse olmaz Pîr hizmetini kılmadıkça.<br />
Allah de ki cânın yanıp ateşler çıksın,<br />
“Hû” dediğinde kemiklerin hepsi kırılsın,<br />
Bağrın deşip dalağın şişip eriyip aksın,<br />
Aksa olmaz Pîr hizmetini kılmadıkça.<br />
Bu yola adım atan cândan geçti,<br />
Kalb zikrini diye diye göğsünü deşti,<br />
Ondan sonra Sevgili bakıp kapı açtı,<br />
Açsa olmaz Pîr hizmetini kılmadıkça.<br />
Yüz bin duâ deyip ağlayım sana Allah,<br />
Hırs ve hevâ, ben-benlikten eyle uzak,<br />
Lutfeylesen ben-benliği eyleyim tamâm,<br />
Eylemek olmaz Pîr hizmetini kılmadıkça.<br />
257
رمحان ايکام رمحتينک کا اليق قيلغيل<br />
برقي يانکليغ مهت برييب عاشق قيلغيل<br />
تا اولکونچه صدقيم بريله صادق قيلغيل<br />
بولسه بوملاس پري خذمينت قيلماغونچه<br />
قول خواجه امحد هللا دمياي نه ايش قيالي<br />
عمليم يوق زار اينکراماي نه ايش قيالي<br />
حقدين قورقوب قان ييغالماي نه ايش قيالي<br />
قيليب بوملاس پري خذمينت قيلماغونچه<br />
Rahmân Melik’im rahmetine lâyık eyle,<br />
Berki gibi himmet verip âşık eyle,<br />
Ta ölene kadar sıdkım ile Sâdık eyle,<br />
Olsa olmaz Pîr hizmetini kılmadıkça.<br />
Kul Hoca Ahmed Allah demeyip ne iş eyleyim,<br />
Amelim yok inleyip ağlamayı, ne iş eyleyim,<br />
Hakk’tan korkup kan ağlamayıp ne iş eyleyim,<br />
Eylese olmaz Pîr hizmetini kılmadıkça.<br />
129حکمت<br />
تطوّع روزه توتار خلقالرغه شيخ ليق ساتار<br />
علمي يوق عاميدين برت آخر زمان شيخ الري<br />
بيلي كا فوطه چالور اوزين کيشي سانور<br />
عرصاتده اوقتانور آخر زمان شيخ الري<br />
باشيغه دستار اورار علمي يوق نيكا يرار<br />
اوقي يوق ياسني قورار آخر زمان شيخ الري<br />
االييدين آل قيلور معمله ين مال قيلور<br />
ايسسز عمرين ييل قيلور آخر زمان شيخ الري<br />
شيخ ليق اولوغ تورور حضرتكا ايليتكان ايش تورور<br />
آش بريماس بغري تاش تورور آخر زمان شيخ الري<br />
129. Hikmet<br />
Nâfile oruç tutar halklara şeyhlik satar,<br />
İlmi yok âmâdan beter âhir zamân şeyhleri,<br />
Beline kuşak bağlar özünü adam sanır,<br />
Arasât’da bırakılır âhir zamân şeyhleri.<br />
Başına sarık vurur ilmi yok neye yarar,<br />
Oku yok yayını çeker âhir zamân şeyhleri,<br />
Alayından al eyler muameleni mâl eyler,<br />
Sâhibsiz ömrünü yel eyler âhir zamân şeyhleri.<br />
Şeyhlik uludur Hazret’e ulaştıran iştir,<br />
Aş vermez bağrı taştır âhir zamân şeyhleri,<br />
258
مسكني امحد قنده سني حق يولنده نيده سني<br />
علمينك يوق نه سانده سني آخر زمان شيخ الري<br />
Miskîn Ahmed nerdesin Hakk yolunda ne edesin,<br />
İlmin yok ne hâldesin âhir zamân şeyhleri.<br />
130حکمت<br />
حمبت ين كوچه سيين كيزكان عارف<br />
خيشي بيلور خم كانالرين عالمتني<br />
ارادت دين قول الريغه حربه آليب<br />
دفعني ايالر مضرت ين سالمتني<br />
انداغ عاشق اياقيغه باشني قويسه<br />
بنا قومياي نفس هواين کوزين اويسه<br />
شوق شرابني ايچيب تاکه روحي قانسا<br />
هيچ آغزندين ساملاس توبه ندامتني<br />
يولني تابيب باطن كوزي آچيلكانالر<br />
خار خسديك اياغ آست يانچيلكانالر<br />
برك گلديك سولوب توزوب ساچيلكانالر<br />
عار آملاس اول خاليق ننك مالمتني<br />
صويف کرياك باطيين ين قيلسه صايف<br />
طاعت قيلسه مانندهء بشر حايف<br />
اندين سونكره وعده سيغه بوالر وايف<br />
بيشك کورار هر كيم کشف کرامتني<br />
رجال ال تلهيهم ديب ايدي خدا<br />
اوشل مردان ماسوي دين بولور جدا<br />
ذکرين ايتيب هر نفسده اولسه روا<br />
تاپار هردم غوث الغياث جاللتني<br />
130. Hikmet<br />
Muhabbetin sokağını gezen ârif,<br />
İyi bilir sâdıkların belirtisini,<br />
İrâdeden ellerine harbe alıp,<br />
Defin eyler zararlının selâmetini.<br />
Öyle âşık ayağına başını koysa,<br />
Birşey bırakmadan nefs-hevanın gözünü oysa,<br />
Şevk şarâbın içip ta ki rûhu kansa,<br />
Hiç dilinden bırakmaz tevbe pişmanlığını.<br />
Yolunu bulup bâtın gözü açılanlar,<br />
Hâr u haşak gibi ayak altına serilenler,<br />
Gül yaprağı gibi solup kuruyup saçılanlar,<br />
Eremez o kulun melâmetine.<br />
Sûfî gerek bâtınını eylese sâfî,<br />
İbâdet eylese Bişr-i Hâfî misâli,<br />
Ondan sonra vadesine olur vefâlı,<br />
Şüphesiz görür herkes keşif ve kerâmetini.<br />
“Ricâlün fa tülhihim” deyip söyledi Allah,<br />
O yiğit mâsîvadan olur ayrı,<br />
Zikrini deyip her nefesde olsa hâzır,<br />
Bulur her zamân gavslar gavsı celâletini,<br />
259
الهوت ارا مريد اكر مقام توتسه<br />
درويش ليكده قرق تورت مقام آندين اوتسه<br />
شيخ مني تيو بنا قيوب اوتين يوتسه<br />
يب مشقت تامباس اميان حالوتني<br />
دور اياغي ييتيب كيلدي اي بيخرب<br />
ايچرور قومياس نيچه اكر قيلسنك حذر<br />
وا حسرتا اميانينكده كوبتور خطر<br />
قوتوملاس سني بريماي آين امانتني<br />
قول خواجه امحد ظاهر اعمي يول اداشت<br />
طالب الرين صحبت دين يراق قاچت<br />
قريب چوكوب حق يوليغه عقلي شاشت<br />
تانكال بارسه كورماس کورين فراغتني<br />
Kâbir içre mürîd eğer makâm tutsa,<br />
Dervîşlikte kırkdört makâm ondan geçse,<br />
Şeyhim deyip ortaya çıkıp âteşi yutsa,<br />
Meşakkatsiz bulmaz imân hoşluğunu.<br />
Devr ayağı yetip geldi ey habersiz,<br />
İçirir koymaz nice eğer çekinsen,<br />
Vah yazık imânında çoktur tehlike,<br />
Kurtulamazsın vermedikçe onun emânetini.<br />
Kul Hoca Ahmed zâhir amâsı yolu şaşırdı,<br />
Tâliplerin sohbetinden uzak kaçtı,<br />
İhtiyârlayıp çöküp Hakk yoluna aklı şaştı,<br />
Seherle varsa görmez körün feragatini.<br />
131حکمت<br />
ايسيز بو طريقت نينک تانسوق ايدي<br />
دوستالرمي اراميزده ايدالمناس اول<br />
کرايدي بوملاس ايردي عاشق الرده<br />
نيچه يول کرکالر اورنني کريالمناس اول<br />
اول ايرنينک گلي اول شريعت دور<br />
ميوه سي تات ليق لقمه طريقت دور<br />
کيم قول نينک قويل بولسه حقيقت دور<br />
قاف تاغني توکال يوتسه تورالمناس اول<br />
131. Hikmet<br />
Eşsiz bu tarikatın sonu nerede,<br />
Dostlarım aramızda dolaşmaz o,<br />
Eğer gezseydi olmazdı âşıklarda,<br />
Nice yol kirler yerini kirlenmez o.<br />
O erin gülü o şeriattır,<br />
Meyvesi tatlı tarikat lokmasıdır,<br />
Kim kulunun kulu olsa hakikattır,<br />
Kâf dağını toptan yutsa turlanmaz o.<br />
260
نشانني ايتا کيت عاشق الري<br />
ايستايو بولدي آنينک صادق الري<br />
بولدوق ديب ايتماديالر اليق الري<br />
کورکانني کورکان يريده سوالمناس اول<br />
سوز تاشته بولسه ايچده مزه بوملاس<br />
ايچمي قوروق بولسه انده مزه بوملاس<br />
نيچه الر آرزو قيليب هبره آملاس<br />
دعويکا معين آليب يوزالمناس اول<br />
قاموغ اعضا صورتيدين تيل کيچماغونچه<br />
موتوا قبل ان متوتوا بوملاغونچه<br />
ظاهريده باش کوزيين يومّاغونچه<br />
باطينده ايچ کوزي کورکامناس اول<br />
اميکاک سيزين يتمکليکي ايرماس آسان<br />
نيچوک چنکر يتماکونچه خم مخدان<br />
بوملاغونچه بويول ايچره مونکلوغ حريان<br />
قوروق اوتون کومياغونچه کورالمناس اول<br />
قول خواجه امحد قاتيغ النيب کوي سني اميدي<br />
ايچي تاشينک خام قاملاسون پيش سني اميدي<br />
دوستالر مينکا سوزيين ايت سني اميدي<br />
يوق ايرسه معرفتنک تورالمناس اول<br />
132حکمت<br />
دم بو دم دور اوزکا دم ين دم دميه<br />
دنيادين يب غم اوتارسني غم دميه<br />
Belirtisini söyleyerek gitti âşıkları,<br />
İsteyip oldu onun sâdıkları,<br />
Olduk diye söylemediler layıkları,<br />
Gördüğünü gördüğü yerde söylenmez o.<br />
Söz dışta olsa içte lezzet olmaz,<br />
İçi kuru olsa orada lezzet olmaz,<br />
Niceleri arzû eyleyip nasîp almaz,<br />
İddiâ ile manâsını arayıp bulunmaz o.<br />
Bütün organ derdinden dil geçmedikçe,<br />
“Mûtû kable ente mûtu” olmadıkça,<br />
Zahirinde baş gözünü yummadıkça,<br />
Batında kalb gözüyle görünmez o.<br />
Sabırsızın ulaşması değildir kolay,<br />
Nasıl acı meyve yutmayınca hamlarından,<br />
Olmadıkça bu yol üzere dertli, şaşkın,<br />
Kuru odun yanmadıkça alevlenmez o.<br />
Kul Hoca Ahmed sıkılarak yansın şimdi,<br />
İç ve dışın ham kalmasın pişsin şimdi,<br />
Dostlar bana sözünü söylesin şimdi,<br />
Yoksa marifetini ele vermez o.<br />
132. Hikmet<br />
Dem bu demdir başka demi dem deme,<br />
Dünyadan gamsız geçersin gâm deme.<br />
261
کوميسه جان دلينك هم استخوان<br />
كوز ياشينك آقان بيله سني من دميه<br />
خواه کولسه ييغالسه عاشق ايلي<br />
چهرهء سرخني كوروب يب غم دميه<br />
اصل نسلينك قطرهء آب مين<br />
خس ين کورسنك سني اوزونكدين كم دميه<br />
آدميده ذره معين بوملاسه<br />
سني اين آدم كوروب آدم دميه<br />
تومياسه سر معين دين آدم امياس<br />
سني اين صورت کوروب حمرم دميه<br />
کر يوراكده بوملاسه يوز داغ درد<br />
زهنار قاچکيل اين مهدم دميه<br />
تيکسه بيلكان آبدار خنجري<br />
جان بريور جانانه غه مرهم دميه<br />
دوستالر ديوانه ايرماس هر کيشي<br />
عز و جاه دين کيچماسه آدم دميه<br />
مثل دريا يوزيده يورکان خسي<br />
هاي هوي ديکان بيالن حمکم دميه<br />
امحدا توتقيل غنيمت هر نفس<br />
يارسيز اوتكان بو دم ين دم دميه<br />
Yanmasa cân ve gönlün hem bedenin,<br />
Göz yaşının akması ile sen nem deme.<br />
Kahkahayla gülse ağlasa âşık idi,<br />
Râhat yüzünü görüp gamsız deme.<br />
Aslın-neslin erlik suyu damlası,<br />
Hâsı görsen sen özünden eksik deme.<br />
Âdem oğlunda zerre kadar mânâ olmasa,<br />
Sen onu adam görüp adam deme.<br />
Duymasa mânâ sırrından adam değildir,<br />
Sen onun sûretini görüp mahrem deme.<br />
Eğer yürekte olmasa yüz derd yarası,<br />
Sakın, kaç onu hem-dem deme.<br />
Değse bilen âbdâr hançeri,<br />
Cân verir cânân merhem deme.<br />
Dostlar dîvâne değildir her kişi,<br />
“Azze ve celle”den geçmese Âdem deme.<br />
Deryâ üzerinde yürümüş hâsı,<br />
“Hayy-Hû” demek ile Dervîş deme.<br />
Ey Ahmed ganîmet bil her nefesi,<br />
Yârsız geçen bu demi dem deme.<br />
262
133حکمت<br />
حمبت سيز خاليقدين هر كيم قاچسه<br />
عارفالرين صحبتيدين جوالن قيلور<br />
اورتاب کويوب عشق يولده ياشني ساچسه<br />
سبحان ايكام عرش اوستيده مهمان قيلور<br />
بندم ديكاي كويكان الرين سويوب هللا<br />
حق كورساتكاي ديداريين وهللا، باهلل<br />
قايده بارسه تسبيحالري شيئا هلل<br />
هر نه تابسه حق يوليده احسان قيلور<br />
ذاكر بولوب ذکرين ايتسه کيلکاي ندا<br />
شيطان لعني ييتمش فرسنك بولغاي جدا<br />
دردي بولسه حق درديغه بريکاي دوا<br />
انداغ قولين اوزي ايزالب جانان قيلور<br />
تون سحرالر حق اويغاتيب قان ييغالتار<br />
بيدار قيليب اوز عشقي غه بيل باغالتار<br />
دواسي يوق دردين برييب زار اينكراتار<br />
مونده ييغالب انده بارسه سلطان قيلور<br />
حقه عاشق بولغان قولالر دامي بيدار<br />
رضوان امياس مقصودالري ايرور ديدار<br />
اهل عيال خامناندين بولور بيزار<br />
امساعيل ديك عزيز جانني قربان قيلور<br />
شيخ مني تيو باش کوتارکان حقه رقيب<br />
من ليك قيليب سبحاين غه بوملاس حبيب<br />
بيدار بولوب دردسيزالرکا بولغان طبيب<br />
بو دنياين مؤمن الر کا زندان قيلور<br />
133. Hikmet<br />
Muhabbetsiz kişilerden her kim kaçsa,<br />
Âriflerin sohbetinde dolaşır,<br />
Yanıp yakılıp yolunda yaşını saçsa,<br />
Sübhân Melik’im Arş üstünde konuk eyler.<br />
Kulum diyerek yananları sevip Allah,<br />
Hakk gösterecek cemâlini Vallah-billâh.<br />
Nerede gitse, tesbîhleri “Şe’y en li’llâh”<br />
Her ne bulsa, Hakk yolunda ihsân eyler.<br />
Zâkir olup zikrini dese, gelecek nidâ;<br />
Lânetli şeytân yetmiş fersah olsun ayrı<br />
Derdi olsa, Hakk derdine verecek devâ;<br />
Öyle kulu kendisi arayıp cânan eyler.<br />
Geceleri seherlerde Hakk uyandırıp kan ağlatır,<br />
Uykusuz eyleyip kendi aşkına bel bağlatır,<br />
Devâsı yok derdi verip ağlatıp inletir;<br />
Burada ağlayıp orada gitse, sultân eyler.<br />
Hakk’a âşık olan kullar dâimâ uykusuz,<br />
Cennet değil arzuları, verir cemâl,<br />
Çoluk-çocuk, ev-barktan olur şikâyetçi;<br />
İsmâil gibi azîz cânını kurbân eyler.<br />
Şeyhim diye baş kaldıran Hakk’a rakîp;<br />
Benlik eyleyip Sübhân’ına olmaz sevgili<br />
Uykusuz olup derdsizlere olan tabîb;<br />
Bu dünyâyı müminlere zindân eyler.<br />
263
اي مؤمن الر طاعت قيليب طايامننكالر<br />
امانت دور عزيز جانغه اينامننك الر<br />
حرام حريش ييغميش مالغه اينامننك الر<br />
مال الرينكين قريش آتليغ ييالن قيلور<br />
بو دنياغه بنا قويغان قارون قاين<br />
دعوي قيلكان فرعون بيله هامان قاين<br />
وامق عذرا فرهاد شريين جمنون قاين<br />
قهر ايالسه بري حلظه ده يكسان قيلور<br />
هيچ بيلديكمو آدم اوملاي قالغاين ين<br />
بو دنياين وفاسيين بيلکاين ين<br />
دنيا طلب بوي خدا آلغاين ين<br />
هللا ديسنك كوز ياشينكين باران قيلور<br />
عشق درديغه دوا سورغان حاضر تيلبه<br />
ظاهرده يوق باطن ايچره قيلور جلوه<br />
مغز سرينك بغرينك ايچره قيلور غلبه<br />
عشق درديغه دوا قيلسه رمحن قيلور<br />
کيمين کورسنك بو يولالرده يالغان عاشق<br />
ظاهر صويف باطن ايچره ايرماس صادق<br />
انينك اوچون معشوقيغه بوملاس اليق<br />
يالغانچي ين روز حمشر سرسان قيلور<br />
تن سوزالمس جان سوزالمس اميان سوزالر<br />
جاندين كيچكان چني عاشق الر حقين كوزالر<br />
عارفالرکا خذمت قيليب يولني توزالر<br />
اول عاشق ين خاليققه سلطان قيلور<br />
Ey mü’minler, ibâdet eyleyip dayanmayın;<br />
Emanettir, azîz câna inanmayın;<br />
Harâm-mekrûh yığmış mala inanmayın<br />
Mallarını “karış” adlı yılan eyler.<br />
Bu dünyaya binâ koyan Kârûn hani,<br />
Dâvâ eyleyen Fir’avn ile Hâmân hani,<br />
Vâmık-Azrâ, Ferhâd-Şîrîn, Mecnûn hani;<br />
Kahreylese, bir lahzada yerle bir eyler.<br />
Hiç bildin mi insanoğlunun ölmeyip kaldığını,<br />
Bu dünyânın vefâsını bildiğini,<br />
Dünyâ isteklisinin Hakk kokusunu aldığını<br />
Allah desen, göz yaşını yağmur eyler.<br />
Aşk derdine devâ soran hâzır tilbe,<br />
Zâhirde yok bâtın içinde eyler cilve,<br />
Mazı sarın hepsinin içinde eyler gâlip,<br />
Aşk derdine devâ eylese Rahmân eyler.<br />
Kimi görsen, bu yollarda sahte âşık;<br />
Zâhir sűfî, bâtın içinde değil sâdık;<br />
Onun için sevdiğine olmaz lâyık<br />
Yalancıyı mahşer günü şaşkın eyler.<br />
Ten söylemez, cân söylemez, imân söyler<br />
Cândan geçen gerçek âşıklar Hakk’ı gözler;<br />
Âriflere hizmet eyleyip yolunu düzler<br />
O âşıkı ahâlîye sultân eyler.<br />
264
عاشق بولسنك کيچه كوندوز عشق استاکيل<br />
طاعت قيلکيل کيچه قوپوب هيچ يامتاكيل<br />
عاقل بولسنك نادانالركا سن ايتماكيل<br />
چني درويشالر طاعت الرين پنهان قيلور<br />
درويش بولسنك طاعت قيلکيل قيلمه ريا<br />
هر کوشه ده طاعت قيلکيل تنکر مي کواه<br />
يالغان درويش قايده بارسه رزق و دعوا<br />
عادل پادشاه طاعتالرين عصيان قيلور<br />
واي اوشنداغ درويش الردين پناه بريكيل<br />
اول نادانغه الفت قيلماي جانيم آلكيل<br />
ايا حمبوب يولده قالدمي يولغه سالكيل<br />
توبه ليقين خواجم جاين بستان قيلور<br />
درويش مني ديب طاعت قيلور خلق ايچنده<br />
ريا قيليب يوکوروب يورار انده مونده<br />
هللا اوچون طاعت قيلكان درويش قنده<br />
چني درويشالر تاغ چول ين مكان قيلور<br />
عاشق بولسنك عشق يوليده فنا بولكيل<br />
ديدار ايزالب حسرتيده ادا بولكيل<br />
مرهم بولوب چني دردليك کا دوا بولكيل<br />
خلق خوشين جان آلورده آسان قيلور<br />
عاشقالري حقه باقيب نعره تارتار<br />
حمبت ين درياسيغه چوموپ باتار<br />
گوهر آليب معشوقيغه رازين ايتار<br />
قطره ياشي يريکا تامسه عمان قيلور<br />
Âşîk olsan, gece gündüz aşk iste,<br />
İbâdet eyle, gece kalkıp hiç yatma,<br />
Akıllı olsan, câhillere sır söyleme,<br />
Gerçek dervîşler ibâdetlerini gizli eyler.<br />
Dervîş olsan, ibâdet eyle, eyleme riyâ;<br />
Her köşede ibâdet eyle Tanrı’m tanık<br />
Sahte dervîş nereye gitse, zevk ve dâvâ;<br />
Âdil pâdişâh ibâdetlerini isyân eyler.<br />
Vay, o türlü dervîşlerden kurtuluş ver,<br />
O câhile ülfet eylemeyip, cânımı al,<br />
Ey sevgili, yolda kaldım, yola koy,<br />
Tevbe edenin Rabhim yerini bostân eyler.<br />
Dervîşim deyip ibâdet eyler halk içinde;<br />
Riyâ eyleyip dolaşıp yürür orada burada;<br />
Allah için ibâdet eyleyen dervîş nerede?<br />
Gerçek dervîşler dağ ve ovayı mekân eyler.<br />
Âşîk olsan, aşk yolunda yok ol,<br />
Cemâl arayıp hasretinde tamâm ol,<br />
Merhem olup gerçek dertliye devâ ol,<br />
Güzel huyluyu cân alırken asân eyler.<br />
Âşıkları Hakk’a bakıp nâra atar,<br />
Muhabbetin denizine dalıp batar;<br />
Cevher alıp sevdiğine derdini söyler,<br />
Damla yaşı yere damlasa, ummân eyler.<br />
265
عاشقالرکا بريدي عشقني کويدورکايل<br />
زليخاديك قدين دوتا قيلدرکايل<br />
رياضتده رنك رويني سولدورکايل<br />
چني عاشقين رنك رويني سامان قيلور<br />
عاشقالري حق قهريدين قورقوب ترتار<br />
يري و كوکده ماليكالر ييغالب تورار<br />
کاهي قيزيل كاهي سريغ بولوب يورار<br />
ناله قيليب يري و كوكين لرزان قيلور<br />
عاشقالرين خاص معشوقي سحرخيزالر<br />
ندا قيلکان يا عبدي ديب باطن كوزالر<br />
عشق شديت طغيان قيلسه دردي زورالر<br />
قايده سينديب يوراك بغرين بريان قيلور<br />
قايده سينديب قايده سني ديب عاشق ايتار<br />
عاشقالرده حد نه بولغاي معشوق ايتار<br />
آغزي ايتمس تيلي ايتماس ديل ايتار<br />
اوچ يوز التميش متورالري لرزان قيلور<br />
عاشقالرين قيامت کون حالني سورکاي<br />
چني عاشقين کوکسني ياريب داغني كوركاي<br />
پاك آغزيدين كفكي آقيب يوكروب يورکاي<br />
کيمكا بريسه پاك عشقيين حريان قيلور<br />
عاشقالرين طلبالري جام شراب<br />
معشوقيغه ييتماك اوچون بغري کباب<br />
روحالريين غذاسي دور چنك رباب<br />
آهي چيقسه ييت اقليم ويران قيلور<br />
Aşıklara verdi aşkını yandırmağa,<br />
Züleyha gibi vücûdunu iki büklüm eylemeğe,<br />
Riyâzette yüzünün rengini soldurmağa,<br />
Gerçek âşıkın yüzünün rengini samân eyler.<br />
Âşıkları Hakk kahrından korkup titrer;<br />
Yer ve gökte melekler ağlayıp durur;<br />
Bazen kızıl, bazen sarı olup durup<br />
Feryâd eyleyip yer ve göğü lerzân eyler.<br />
Âşıkların gerçek sevgilisi seherde bekler,<br />
Nidâ eyleyince “yâ kulum” deyip bâtın gözler,<br />
Aşk şiddeti coşsa derd-i zârlar,<br />
Nerdesin deyip yürek-bağrını biryân eyler.<br />
Nerdesin?” deyip, nerdesin?” deyip âşık söyler;<br />
Âşıklarda had ne ola, mâşûk söyler;<br />
Ağzı demez, dili demez, gönlü söyler;<br />
Üç yüz altmış damarları lerzân eyler<br />
Âşıkların kıyâmet günü hâlini soracak,<br />
Gerçek âşıkın göğsünü yarıp dâğını görecek,<br />
Temiz ağzından köpüğü akıp yürüyüp görecek,<br />
Kime verse temiz aşkını, hayrân eyler.<br />
Âşıkların istekleri şarâp kadehi,<br />
Sevgilisine ermek için bağrı kebâb;<br />
Rûhlarının gıdâsıdır çeng ve rebap;<br />
Âhı çıksa, yedi iklimi vîrân eyler.<br />
266
قدرت بريله هرنه قيلسه ايرك ليك اوزي<br />
قدرتيدين معلوم تورور قيش و يازي<br />
اي ناانصاف هللا بيله قيلمه بازي<br />
قهار ايكام جانليغالرين بيجان قيلور<br />
ييغالمقين هر آدمغه بريکان قاين<br />
يغالماقليغ آسان امياس بغر قاين<br />
كوز ياشينكين ريا قيلمه حقين تاين<br />
حق تعايل سويكانالرين گريان قيلور<br />
قول خواجه امحد بنده مني ديب اورمكيل الف<br />
ريا بريالن قيلغان طاعت بارچه كذاف<br />
شريعتده طريقتده كارينك خالف<br />
آخرتده كذابالرين عريان قيلور<br />
Kudret ile her ne eylese, Kâdir özü;<br />
Kudretinden mâlumdur kış ve yazı;<br />
Ey insâfsız, Allah ile eyleme iddia<br />
Kahhâr Melik’im cânlıları cânsız eyler.<br />
Ağlamayı her insâna veren hani;<br />
Ağlamaklık kolay değil, bağrı hani,<br />
Göz yaşını riyâ eyleme, Hakk’ı tanı,<br />
Hakk Teâlâ sevdiklerini giryân eyler.<br />
Kul Hoca Ahmed, kulum deyip vurma lâf;<br />
Riyâ ile eylediğin ibâdetin hepsi boş;<br />
Şeriatte, tarikatte kazancın şüpheli;<br />
Âhirette yalancıları üryân eyler<br />
134حکمت<br />
حمبت ين بوستانيده هزار داستان<br />
بلبل الري سريار آنده افغان قيلور<br />
معرفت ين ميدانيده جوالن قيلغان<br />
کيچه کوندوز کوز ياشيين عمان قيلور<br />
اول بلبل ين آوازيين ايشتكان الر<br />
تكربين تاغني كسيب اوشاتكانالر<br />
بو دنياين مزاسيين اونوتقانالر<br />
فرياد اوروب ييغالب کوزين گريان قيلور<br />
134. Hikmet<br />
Muhabbetin bahçesinde binlerle destân,<br />
Bülbülleri şakıyıp orada fîgân eyler,<br />
Marifetin meydânında dolaşan eyleyen,<br />
Gece gündüz gözyaşını deniz eyler.<br />
O bülbülün feryâd ını işitenler,<br />
Kibirin dağını kesip benzetenler,<br />
Bu dünyânın lezzetini unutanlar,<br />
Feryâd edip ağlayıp gözünü giryân eyler.<br />
267
عاشق قولالر بو دنياين کوزکا ايلماس<br />
دنيا عشقني زاهد قولالر تيل کا آملاس<br />
کيچه کوندوز مست و حريان اوزکا کيلماس<br />
ديدار تيالب كوکسني تيشيب ناالن قيلور<br />
وا دريغا کيچت عمروم تومياي قالدمي<br />
راحله سيز يولغه کرييب هاريب قالدمي<br />
مهت قورين بيلکا حمكم چاليب آلدمي<br />
اوزي سويكان عاشقالرين سرسان قيلور<br />
ايا عاشق كيچه كوندوز تينماي ييغال<br />
کويوب پشيب يوراك بغرينك ايزيب داغال<br />
اجل ييتسه مردانه وار بيلينك باغال<br />
مونداغ عاشق بارسه انده مهمان قيلور<br />
شيخ منصور اوز باشيين دارده کوردي<br />
پرتو سالدي حق ديدارين انده کوردي<br />
بيخود بولوب اوزين بيلماي افغان قيلدي<br />
وا ذوقا ديب اوزين بيلماي جوالن قيلور<br />
شيخ شبلي عاشق بولوب بيلماي اويت<br />
شيخ بايزيد ييتميش يويل اوزين ساتدي<br />
بو دنياين عزت الرين تاشالب آيت<br />
اوتكان ايشقه ندامت ديب افغان قيلور<br />
انداغ ايرالر صحبت ين تابقان کيشي<br />
مست و حريان بولوب يورار ياز و قيشي<br />
سحرالرده چار ضرب اورمق اين ايشي<br />
ظاهر خنده باطن الرين پنهان قيلور<br />
Âşîk kullar bu dünyâyı göze iliştirmez,<br />
Dünyâ aşkını zâhid kullar dile almaz,<br />
Gece gündüz mest ve hayrân kendine gelmez,<br />
Cemâl dileyip göğsünü deşip ağlar eyler.<br />
Vah ne yazık geçti ömrüm doymadan kaldım,<br />
Rehbersiz yola girip yorulup kaldım,<br />
Hikmet kemerin bele sağlam bağladım,<br />
Kendini seven âşıkları darmadağın eyler.<br />
Ey âşık gece gündüz dinmeden ağla,<br />
Yanıp pişip yürek bağrını ezip dağla,<br />
Ecel yetse merdcesine belini bağla,<br />
Böyle âşık varsa orada konuk eyler.<br />
Şeyh Mansûr öz başını darağacında gördü,<br />
Nûr gönderdi Hakk cemâlini orada gördü,<br />
Şuûrsuz olup kendini bilmeden feryâd eyledi,<br />
Vâ şevkâ diye kendini bilmeden dolaşır.<br />
Seyh Şiblî âşık olup bilmeden geçti,<br />
Şeyh Bâyezîd yetmiş yol kendini sattı,<br />
Bu dünyânın izzetlerini kaldırıp attı,<br />
Geçen içe pişmânlık diye feryâd eyler.<br />
Eyle erlerin sohbetini bulan kişi,<br />
Elest ve hayrân olup yürür yaz ve kışı,<br />
Seherlerde dört döğünmek onun işi,<br />
Zâhir neşeli bâtınlarını gizli eyler.<br />
268
مونداغ بوملاي حق وصلي غه ييتيب بوملاس<br />
رسوا بوملاي سردين معين اليب بوملاس<br />
هو ذکريين ايتيب دامي تيلدين قومياس<br />
ومهي بريالن دلالريين لرزان قيلور<br />
قول خواجه امحد بو حكمت ين كيمكا ايدينك<br />
عارف مني ديب خاليقغه اوقوب يايدينك<br />
تأثري قيلماس عاملالرغه ايغان پندينك<br />
عارف اولدور تن ملكي ين ويران قيلور<br />
Böyle olmadan Hakk vuslatına ermek olmaz,<br />
Rüsvâ olmadan sırdan mânâ almak olmaz,<br />
Hû zikrini deyip dâimâ dilden bırakmaz,<br />
Hayâli ile dillerini lerzân eyler.<br />
Kul Hoca Ahmed bu hikmeti kime söyledin,<br />
Ârifim diye ahâlîye okuyup yaydın,<br />
Tesîr eylemez âlimlere söylediğin öğüdün,<br />
Ârif odur beden mülkünü vîrân eyler.<br />
135حکمت<br />
جتلّي ين مقامي دور عجب مقام<br />
اول مقامده عاشق قولالر جوالن قيلور<br />
قي کونكل کا جتلي سني پرتو سالسه<br />
بيخود بولوب اوزين بيلماي افغان قيلور<br />
اول مقام ين يولالريين رهزين بار<br />
قالوزسيز يولغه كريسه يولدين آزار<br />
وسواس ايالب شيطان لعني دينني بوزار<br />
اون يوليغه ساليب آين حريان قيلور<br />
اول مقام ين بيلدوركايل رهرب کرياك<br />
طريقت ين بيشه سيده صفدر كرياك<br />
اوشبو يول ين ضبط ايالكان سرور كرياك<br />
انداغ مرشد اومجاق ملكني طريان قيلور<br />
135. Hikmet<br />
Tecellînin makâmıdır acaip makâm;<br />
O makâmda âşık kullar dolaşır<br />
Hangi gönüle tecellîsinin nûrunu gönderse<br />
Şuûrsuz olup kendini bilmeden feryâd eyler<br />
O makâmın yollarının rehzeni var,<br />
Kılavuzsuz yola girse, yoldan şaşar,<br />
Vesvese eyleyip lânetli şeytân dinini bozar,<br />
Kendi yoluna koyup onu şaşkın eyler.<br />
O makâmı bildiren rehber gerek;<br />
Tarîkatın ön safında safder gerek;<br />
İşbu yolu zabteyleyen server gerek;<br />
Öyle mürşid cennet mülkünü hâzır eyler.<br />
269
اول مقام غه ييتكان عاشق شراب ايچار<br />
خامنانني برباد برييب جاندين كيچار<br />
شوق قناتني حضرت تبا توقوب اوچار<br />
عرش کرسي لوح قلم طريان قيلور<br />
ديدار تيالب ترك ايالسنك ماسواين<br />
اوملاس بورون وجودنكي ايال فاين<br />
وَاَهنْ ارٌ مِنْ عَسَلٍ مُصَفَّاين<br />
امجاخين خاص قويل غه احسان قيلور<br />
اول مقام ين توحيد آتليغ درخت بار<br />
سايه سيده عاشق قولالر براق سوار<br />
هر بري شاخي مينك ييل چيليق يول ين توتار<br />
هر قايسي سي اوز اوزيكا عنوان قيلور<br />
اول درخت ين ميوه سيدين تاتقان قولالر<br />
دنياسيين آخرت قه ساتقان قولالر<br />
گور ايچيده آسايش ده ياتقان قولالر<br />
سحرالرده كوز ياشيين عمان قيلور<br />
مهت قورين قول خواجه امحد بيل كا باغال<br />
حمبت ين اويت بريله يوراك داغال<br />
يقانک توتوب تانك آتقونچه تينماي يغال<br />
شايد سنكا رحم ايالبان جانان قيلور<br />
O makâma eren âşık şarâp içer;<br />
Ev-barkını yağmaya verip Cândan geçer;<br />
Şevk kanadını Hazret’e doğru tutup uçar;<br />
Arş ve Kürsü, Levh ve Kalem tayrân eyler.<br />
Cemâl dileyip terk eylesen mâsivâyı;<br />
Ölmeden önce vücûdunu eyle fânî;<br />
“Ve enhârun min aselin musaffa” yı;<br />
Cennetini hâs kuluna ihsân eyler.<br />
Ol makâmın tevhîd adlı ağacı var;<br />
Gölgesinde âşık kullar Burâk’a biner;<br />
Her bir dalı bin yıl kadarlık yolu tutar;<br />
Herhangisi kendi kendine ünvân eyler.<br />
O ağacın meyvesinden tadan kullar,<br />
Dünyasını âhirete satan kullar,<br />
Kâbir içinde huzûr içinde yatan kullar<br />
Seherlerde göz yaşını ummân eyler.<br />
Himmet kuşağını Kul Hoa Ahmed bele bağla;<br />
Muhabbetin âteşi ile yürek dağla;<br />
Yakanı tutup tan atana kadar dinmeden ağla;<br />
Meğer sana rahmet ederek cânân eyler.<br />
270
136حکمت<br />
اوشبو سرين بيلمکان جاهل كشي<br />
درويشالرين قدريين قاچان بيلور<br />
تيل اوچيده امت مني ديب دعوي قيلور<br />
مصطفي ين قدريين قاچان بيلور<br />
طريقتين لذيت دين تاتقان كشي<br />
دنياسين دين يوليده ساتقان كشي<br />
کيچه کوندوز كوزده ياشي آققان كشي<br />
بو دنياين قدريين قاچان بيلور<br />
کيچه کوندوز طاعت قيلسه اوشال عاشق<br />
بو دنياده كناهي دين بولور فارق<br />
درويشالرين غيبت قيلغان اول منافق<br />
معرفتين قدريين قاچان بيلور<br />
دنيا مالني ييغيب يول ين يتورکانالر<br />
ايسز عمرين کفر ايچنده كيچورکانالر<br />
قالوزسيز بيابانده يوروكانالر<br />
حمبت ين قدريين قاچان بيلور<br />
کوب كشيالر دعوي قيلور نفس كوزاتيب<br />
ييب ايچيب حيوان کيب تونالر ياتيب<br />
روزه تومتس زکوه بريمس هم اويانيب<br />
حق تعايل قدريين قاچان بيلور<br />
کل متقي آل مني ديب ايدي رسول<br />
اي قول امحد بو حديث ين قيلغيل قبول<br />
سويري خلقي قبول قيلماي بولدي ملول<br />
جاهل خلقي پري قدريين قاچان بيلور<br />
136. Hikmet<br />
Bu sırrı bilmeyen câhil kişi<br />
Dervîşlerin değerini ne zamân bilir?<br />
Dil ucuyla ümmetim diye iddia eder<br />
Mustafâ’nın değerini ne zamân bilir?<br />
Tarîkatın lezzetinden tadan kişi<br />
Dünyasını din yolunda satan kişi<br />
Gece-gündüz gözde yaşı akan kişi<br />
Bu dünyânın değerini ne zamân bilir?<br />
Gece-gündüz ibâdet eylese o âşık,<br />
Bu dünyada günâhından olur uzak,<br />
Dervîşleri gıybet eden o münâfık,<br />
Marifetin değerini ne zamân bilir?<br />
Dünyâ mâlını yığıp yolu yitirenler,<br />
Kısa ömrünü küfr içinde geçirenler,<br />
Kılavuzsuz kırlarda yürüyenler,<br />
Muhabbetin değerini ne zamân bilir?<br />
Çok kişiler iddia eder nefsini gözetip,<br />
Yeyip-içip hayvân gibi geceleri yatıp,<br />
Oruç tutmaz, zekât vermez hem utanıp,<br />
Hakk Teâlâ’nın değerini ne zamân bilir?<br />
“Külli muttaki âlimen” diye söyledi Rasûl,<br />
Ey Kul Ahmed bu hadisi eyle kabûl,<br />
Suyri halkı kabûl eylemeyip oldu melûl,<br />
Câhil halkı Pîr değerini ne zamân bilir?<br />
271
137حکمت<br />
سبحان ايذمي بنده سيکا لطف ايالسه<br />
ايچي ياروب تاشي کويوب بريان بولور<br />
پري ايتاكني توتوب عاشق يولغه کريسه<br />
حقين ايزالب ايكي کوزي گريان بولور<br />
جاندين کيچماي عشق سريين بيلسه بوملاس<br />
مالدين كيچماي من منليكين قويسه بوملاس<br />
شرمي بوملاي يالغوز اوزين سويسه بوملاس<br />
انداغ عاشق ايل كوزيدين پنهان بولور<br />
جانينك قيناب زقوم چيناب عاشق بولكيل<br />
ياشينك توكوب كوزونك سوالب صادق بولكيل<br />
اندين کني دركاهي غه اليق بولكيل<br />
جانينك بريسنك رحم ايالسه جانان بولور<br />
عشق يوليده کيچه کوندوز ييغالغانالر<br />
جاندين كيچيب بيلني حمكم باغالغانالر<br />
خذمت قيليب حق سريين آنكالغانالر<br />
تون اويقوين حرام قيليب ناالن بولور<br />
وا دريغا عشق يوليده جامن بريماي<br />
غواص بولوب دريا ايچره گوهر تريماي<br />
حقدين اوزکا غفلت الرين يراق ساملاي<br />
تانكال بارسه ندامت الر چندان بولور<br />
عاشق بولسنك بايزيدديك اوزونك ساتقيل<br />
وهللا باهلل دنيا حرام تاشالب آتقيل<br />
قانالر توکوب کوزالرينكدين تونالر قاتقيل<br />
بري حلظه ده شيطان ملكي ويران بولور<br />
137. Hikmet<br />
Sübhân Rabb’im kuluna lutf eylese,<br />
İçi aydınlanıp, dışı yanıp biryân olur.<br />
Pîr eteğini tutarak âşık yola girse,<br />
Hakk’ı izleyip iki gözü giryân olur.<br />
Cândan geçmeden aşk sırrını bilse olmaz;<br />
Maldan geçmeden ben-benliği koysa olmaz;<br />
Utangaç olmadan yalnız kendini sevse olmaz;<br />
Öyle âşık halk gözünden gizli olur.<br />
Cânını incitip zakkum çiğneyip âşık ol,<br />
Yaşını döküp gözünü sulayıp sâdık ol,<br />
Ondan sonra dergâhına lâyık ol,<br />
Cânını versen rahmet eylese cânân olur.<br />
Aşk yolunda gece gündüz ağlayanlar,<br />
Cândan geçip belini sıkı bağlayanlar,<br />
Hizmet eyleyip Hakk sırrını anlayanlar<br />
Gece uykusunu harâm eyleyip ağlar olur.<br />
Vah ne yazık, aşk yolunda cânını vermeden,<br />
Dalgıç olup deniz içinden cevher dermeden,<br />
Hakk’tan başka gafletleri uzaklaştırmadan<br />
Sabâha varsa, pişmânlıklar pek çok olur.<br />
Âşık olsan, Bâyezid gibi kendini sat,<br />
Vallah-billâh dünyâ harâm, kaldırıp at,<br />
Kanlar döküp gözlerinden geceleri don,<br />
Bir anda şeytân mülkü vîrân olur.<br />
272
تانك آتقونچه ذکريز ايتكيل جانينك بريله<br />
تاغ چول ين بستان قيلغيل قانينك بريله<br />
تاشدين قاتيغ تاشقه ياتقيل يانينك بريله<br />
يولدين آزغان يوزمينك غافل مردان بولور<br />
تاشدين قاتيغ تاشين سورکان بيخربالر<br />
عقيب ايشني آرقه تاشالب دنيا ايزالر<br />
آيت حديث بيان قيلسام قاتيغ سوزالر<br />
ظاهر آدم باطن الري شيطان بولور<br />
ذكرين آيغيل قانالر آقسون سوزالرينكدين<br />
حكمت آيغيل درالر تامسون سوزالرينكدين<br />
كل الر اونسون هر بري باسقان ايزالرينكدين<br />
گل کا باقسنك كل آچيليب بوستان بولور<br />
سحرالرده ايرته توروب قانالر يوتكيل<br />
پري مغان ايتاكي ين حمكم توتكيل<br />
حقه عاشق بولغان بولسنك جاندين اوتكيل<br />
جاندين كيچماي چني عاشق الر عريان بولور<br />
بو دنياده فقريليک ين عادت قيلكان<br />
خوارليغ تارتيب مشقت ين راحت بيلكان<br />
قول خواجه امحد خيشي الركا خذمت قيلكان<br />
قيامت کون انداغ كشي سلطان بولور<br />
Tan atana kadar zikrini söyle, cânın ile<br />
Dağ ve ovayı bostân eyle, kanın ile<br />
Taştan katı taşa yat, yanın ile<br />
Yoldan çıkan yüz bin gâfil yiğit olur.<br />
Taştan katı taşı süzen habersizler,<br />
Âhiret işini geri bırakıp dünyâyı arar<br />
Âyet, hadîs beyân eylesem, sert konûşur<br />
Dışı insân, içleri şeytân olur.<br />
Zikrini söyle, kanlar aksın gözlerinden,<br />
Hikmet söyle, inciler damlasın sözlerinden,<br />
Güller bitsin, her bir bastığın izlerinden,<br />
Güle baksan, gül açılıp bostân olur.<br />
Seherlerde erken kalkıp kanlar yut,<br />
Pîr-i Kâmil eteğini sağlam tut,<br />
Hakk’a âşık olmuş olsan, cândan geç,<br />
Cândan geçen gerçek âşıklar üryân olur.<br />
Bu dünyada fakîrliği âdet eyleyen<br />
Hakirlik çekip meşakkati râhat bilen,<br />
Kul Hoca Ahmed, iyilere hizmet eyleyen,<br />
Kıyâmet günü öyle kişi sultân olur.<br />
273
138حکمت<br />
عارف عاشق جان ملكيده امل تارتسه<br />
اون سيكز مينك قاموغ عامل غلغل بولور<br />
کونكل قوشي شوق قناتني توقوب اوچسه<br />
مجله وجود يادين سريار بلبل بولور<br />
حمبت ين ميداين غه اوزين سالسه<br />
معرفت ين ميداين غه اوزين اورسه<br />
سر شرابني ايچيب عاشق روحي قانسه<br />
مودت ين گلزاريده خوش گل بولور<br />
ايرانالر حق ياديدين غافل بوملاس<br />
رجال التلهيهم دير خالق الناس<br />
ايران يولني توتقان هركيز يولده قاملاس<br />
اول حضرتده سر اسراري مقبول بولور<br />
الست مخرين کيمکا بريسه اوشال ساقي<br />
بال مدام ايچيب اسرار منكو باقي<br />
تنني جانني کويدوروب شوق احراقي<br />
ايچيدين كويار ياقيلور هم كل بولور<br />
ظاهرين آيت بريالن بيزه کانالر<br />
باطن الرين آيت بريله توزه کانالر<br />
شوق اويت ين ايچ كونكل كا كيزاکانالر<br />
ماسوي بريالن قاچان مشغول بولور<br />
طريقت دور بو يول آتني بيلسه درويش<br />
معرفت ين متاعيدين آلسه درويش<br />
اوزكا يول الر باد هوا سانسه درويش<br />
حقيقت ين ميدانيده اير اول بولور<br />
138. Hikmet<br />
Ârif âşık cân yurdunda elem çekse,<br />
On sekiz bin bütün evren gül bahçesi olur.<br />
Gönül kuşu şevk kanadını çırpıp uçsa,<br />
Bütün varlık yâdını söyler bülbül olur.<br />
Muhabbetin meydânına kendisini koysa,<br />
Mârifetin meydânına kendini vursa,<br />
Sır şarâbını içip âşık rûhu kansa,<br />
Meveddettin gülzârında hoş gül olur.<br />
Erenleri Hak yâdından gâfil olmaz;<br />
“Ricâlun lâ tulhihim” der Hâliku’n-nâs<br />
Eren yolunu tutan aslâ yolda kalmaz;<br />
O hazrette sır esrârı makbûl olur.<br />
“Elest” şarâbını kime verse o sâkî,<br />
Devamlı içip saklar ölümsüz bâkî;<br />
Tenini cânını yakarak şevk ihrâkı;<br />
İçten yanar yıkılarak hem kül olur.<br />
Dışını adı ile bezeyenler,<br />
İçlerini âteşi ile düzenleyenler,<br />
Şevk ateşini gönülün içine yerleştirenler,<br />
Masîvâ ile ne zamân meşgûl olur?<br />
Tarikattir bu yol, adını bilse dervîş,<br />
Mârifetin mallarından alsa dervîş,<br />
Başka yollar kötülük yeli; sansa dervîş,<br />
Hakîkatin meydânında er o olur.<br />
274
قاتيغ النيب قول خواجه امحد يولغه كريکيل<br />
قولين كورسنك قويل بولوب معين سورکيل<br />
يا اهليم روزي قيلسه معين آلكيل<br />
معين سوراب معين آلغان چني قول بولور<br />
Dayanarak Kul Hoca Ahmed, yola gir<br />
Kulu görsen, kulu olup mânâ sor<br />
Yâ İlâhım, nasîp kılsa, mânâ al<br />
Mânâ sorup mânâ alan gerçek kul olur.<br />
139حکمت<br />
سحر وقتده قوپوب ييغالب ناله ايال<br />
نالشينك دين يري و كوکالر نوا قيلسون<br />
حقه سيغنيب کوز ياشينكين ژاله ايال<br />
آندين سونكره حق دردينك کا دوا قيلسون<br />
چني دردليك ين هللا سويوب بندم ديدي<br />
اوچ يوز آلتميش باقيب اين غمني يدي<br />
ماليك الر ياشني آليب حتفه قيلدي<br />
قان ييغالغيل ياشينك آليب کواه قيلسون<br />
يوز مينك گناه صادر بولدي بيالملادينك<br />
توبه قيليب دركاهي كا کيالملادينك<br />
خذمت قيليب خيشي دعا آالملادينك<br />
يازوق الردين سيين نه ديب سوا قيلسون<br />
بو عاملده رسوا بولوب قان يومتسنك<br />
شريعت ده طريقت ده پري تومتسنك<br />
حقيقت ده جان تندين پاك اومتسنك<br />
غفلت الردين سين نه ديب جدا قيلسون<br />
139. Hikmet<br />
Seher vakti kalkıp ağlayıp, feryâd eyle;<br />
Feryâdından yer ve gökler nevâ eylesin<br />
Hakk’a sığınıp göz yaşını çağlayan eyle;<br />
Ondan sonra Hakk derdine devâ eylesin.<br />
Gerçek dertliyi Allah sevip kulum dedi,<br />
Üç yüz altmış bakıp onun gamını yedi,<br />
Melekler yaşını alıp armağan eyledi,<br />
Kan ağla yaşını alıp tanık eylesin.<br />
Yüz bin günâh işlendi, bilemedin;<br />
Tevbe eyleyip dergâhına gelemedin;<br />
Hizmet eyleyip iyi duâ alamadın;<br />
Günâhlardan seni ne diye sivâ eylesin?<br />
Bu âlemde rezil olup kan yutmasan,<br />
Şeriatte, tarikatte Pîr tutmasan,<br />
Hakikatte cândan, tenden tam geçmesen,<br />
Gafletlerden seni ne diye ayrı eylesin?<br />
275
ايرانالرين قيلغان الريين قيالملسنك<br />
پريسيز يوروب ورد اوراد بيالملاسنك<br />
استعانت تيالب دعا آالملسنك<br />
خاص بزرك الر سيين نه ديب دعا قيلسون<br />
دام تزوير قويوب خلقين يولدين اوردونك<br />
شيخ قيليب ريا بريله دوکان قوردونك<br />
عشرت قيليب شيطان بريله دوران سوردونك<br />
ديداريغه سيين نه ديب روا قيلسوق<br />
لطف كرم حق يارايت سيزالر اوچون<br />
جان و دلده خذمت قيلماي سيزالر زبون<br />
هللا اوچون حبث ايتارمني تبقون سخون<br />
ناپاك الركا نه ديب لطفني عطا قيلسون<br />
كيچه يامتاي خواب غفلت حرام قيلسه<br />
ذكر قلب و ذكر سرين متام قيلسه<br />
مينك بري آتني تسبيح ايتيب كالم قيلسه<br />
بنده نه ديب دركاهي كا خطا قيلسون<br />
امر معروف هني منكر بيليب قيلسه<br />
ياتسه قوبسه بري خداي ين حاضر بيلسه<br />
تا اولكونچه خواجه سيغه خذمت قيلسه<br />
قُوَّت بريور آين نه ديب دوتا قيلسون<br />
يب مناز و يب طاعت كا بريماس قُوَّت<br />
فعلي ضعيف اوزي معيوب بريماس مهت<br />
رزقي ناقص اوزي ناجنس كورماس دولت<br />
اول فاسق ين دلني نه ديب صفا قيلسون<br />
Erenlerin yaptıklarını yapamasan,<br />
Pîrsiz yürüyüp vird ve evrâd bilemesen.<br />
Yardım dileyip duâ alamasan,<br />
Seçkin ulular sana ne diye duâ eylesin?<br />
Tezvîr ağı koyup halkı yoldan çıkardın,<br />
Şeyhlik kılıp riyâ ile pazar kurdun;<br />
Gönül eğlendirip şeytân ile devrân sürdün<br />
Cemâline sen ne diye lâyık eylesin?<br />
Lütuf ve keremi Hakk yarattı sizler için<br />
Cân ve gönülde hizmet eyleyip sizler alçak<br />
Allah için bahsederim bulasın sahun<br />
Temiz olmayanlara ne diye lütfunu hediye eylesin?<br />
Gece yatmayıp gaflet uykusunu harâm eylese<br />
Kalb zincirini, sır zikrini tamâm eylese<br />
Bin bir adını tesbîh edip söz eylese<br />
Kul ne diye dergâhına hatâ eylesin?<br />
Emr-i mârûf, nehy-i münker bilip eylese,<br />
Yatsa, kalksa bir Allah’ı hâzır bilse<br />
Ölene kadar Rabbine hizmet eylese<br />
Kuvvet verir, onu ne diye iki büklüm eylesin?<br />
Namâzsıza, ibâdetsize vermez kuvvet;<br />
Ameli zayıf, kendisi ayıplıya vermez himmet;<br />
Rızkı noksan, kendisi soysuz olan görmeye devlet;<br />
O fâsıkın gönlünü ne diye safâ eylesin?<br />
276
حيف آدم اوز قدريين اوزي بيلماس<br />
من ليك قيليب خيشي الرين كوزکا ايلماس<br />
هو صحبتني قوركان يريكا قاچيب كيلماس<br />
اول يب وفا عهده نه ديب وفا قيلسون<br />
آدم اول دور فقري بولوب يولده ياتسه<br />
تفراق صفت عامل اين باسيب اوتسه<br />
يوسف صفت برادري قول ديب ساتسه<br />
قول ين قويل اول قول نه ديب هوا قيلسون<br />
شوقي ذوقي حمبت دين عيان قيلغيل<br />
عاشق الركا عشق اويت دين بيان قيلغيل<br />
خوارليق زارليق مشقت ين نشان قيلغيل<br />
چني عاشق الر اوتدين نه ديب حذر قيلسون<br />
هللا ديبان اوتقه كريدي خليل هللا<br />
اوشل اوتين بستان قيلدي كورونك هللا<br />
بوينني قسيب ييغالب ايدي شيئا هلل<br />
فقري مسكني اونده نه ديب هوا قيلسون<br />
حقه عاشق صادقالري يورور خلوت<br />
تانكال بارسه حق قاشيده كورار عزّت<br />
جنت كرييب ديدار كورار عيش راحت<br />
پنهان يورار خلقه نه ديب ريا قيلسون<br />
قول خواجه امحد درد حالت پيدا قيلغيل<br />
جان و دلين حق يوليده شيدا قيلغيل<br />
دردين تارتيب روز حمشر غوغا قيلغيل<br />
درد بوملسه موليم كيمكا شفا قيلسون<br />
Yazık, insân kendi kadrini kendi bilmez;<br />
Benlik kılıp iyileri göze iliştirmez<br />
Hû sohbetini kuran yere kaçıp gelmez;<br />
O vefâsız ahde ne diye vefâ eylesin?<br />
İnsan odur, fakîr olup yerde yatsa,<br />
Toprak gibi âlem onu basıp geçse,<br />
Yûsuf gibi kardeşi köle diye satsa;<br />
Kulun kulu, o gün ne diye hevâ eylesin?<br />
Şevki, zevki muhabbetten ayân eyle,<br />
Aşıklara aşk ateşinden beyân eyle,<br />
Hor görülme-ağlama, meşakkatı nişân eyle,<br />
Gerçek âşıklar ateşten ne diye çekinsin?<br />
Allah diyerek ateşe girdi Halilullah,<br />
O âteşi bostân kıldı, görün, Allah,<br />
Boyun büküp ağlayıp dedi: “Şey’en li’llâh”<br />
Fakîr, miskîn orada ne diye hevâ eylesin?<br />
Hakka âşık sâdıkları yürür yalnız,<br />
Sabâha varsa, Hak önünde görür izzet,<br />
Cennete girip cemâl görür, ikrâm ve râhat,<br />
Gizli yürür, halka ne diye riyâ eylesin?<br />
Kul Hoca Ahmed, hâlet derdi peydâ eyle,<br />
Cân ve gönlü Hakk yolunda tutkun eyle,<br />
Derdini çekip mahşer günü kavgâ eyle,<br />
Dert olmasa, Mevlâ’m kime şifa eylesin?<br />
277
140حکمت<br />
عشق دعوي سني منكا قيلمه يالغان عاشق<br />
عاشق بولسنك بغرينك ايچره کوز قاين يوق<br />
حمبت ين شوقي بريله جان بريمسه<br />
ضايع کيچار عمري اين يالغاين يوق<br />
عشق باغي ين حمبت تارتيب کوکارمتسنك<br />
خوارليق تارتوب شوم نفسينکين اولدورمسنك<br />
هللا ديوب ايچ کا نورين تولدورمسنك<br />
وهللا باهلل سينده عشق ين نشاين يوق<br />
حق ذكريين مغز جاندين چيقارمسنك<br />
اوچ يوز آلتميش متورالرينك تيربامتسنك<br />
تورت يوز قرق تورت سونكارالرينك كل قيلمسنك<br />
يالغانچيدور حققه عاشق بولغاين يوق<br />
نفسدين کيچيب قناعت ين پيشه قيلغان<br />
هرکيم تيبسه راضي بولوب بويون سونغان<br />
خيشي الرغه خذمت قيليب دعا آلغان<br />
انداغ عاشق حمشر کوين آرماين يوق<br />
راحت تاشالب جان حمنتني خوشالكانالر<br />
سحرالرده جانني قيناب اشالكانالر<br />
هاي هوس ما و مني ين ثاشالکانالر<br />
چني عاشق دور هركيز آين يالغاين يوق<br />
عشق درديين يب دردالرکا ايتيب بوملاس<br />
بو يول الرين عقبه سي كوب اوتوب بوملاس<br />
عشق گوهرين هر نامردکا ساتيب بوملاس<br />
بيخربالر عشق قدريين بيلكاين يوق<br />
140. Hikmet<br />
Aşk dâvasını bana kılma, sahte âşık;<br />
Âşîk olsan, bağrın içinde göz kanı yok.<br />
Muhabbetin şevki ile cân vermese,<br />
Boşa geçer ömrü onun, yalanı yok.<br />
Aşk bağını sıkıntı çekip yeşertmesen,<br />
Hor görülse kötü nefsini öldürmesen,<br />
“Allah” diyerek içe nûru doldurmasan,<br />
Vallah, billâh sende aşkın eseri yok.<br />
Hakk zikrini cân içinden çıkarmasan,<br />
Üç yüzaltmış damarlarını kımıldatmasan,<br />
Dört yüz kırk dört kemiklerini kul eylemesen,<br />
Yalancıdır Hakk’a âşık olduğu yok.<br />
Nefsten geçip kanâatı huy edinen,<br />
Her kim tepse, râzı olup boyun sunan,<br />
İyilere hizmet eyleyip duâ alan;<br />
Öyle âşıkın mahşer günü üzüntüsü yok.<br />
Râhatı bırakıp cân sıkıntısını hoşlayanlar,<br />
Seherlerde cânını incitip çalışanlar<br />
Hay u heves, ben-benliki terkedenler,<br />
Gerçek âşıktır, aslâ onun yalanı yok.<br />
Aşk derdini dertsizlere söyleyip olmaz;<br />
Bu yolların engeli çok, geçip olmaz;<br />
Aşk cevherini her nâmerde satıp olmaz;<br />
Habersizlerin aşk kadrini bildiği yok<br />
278
عشقه توشتونك اوتقه توشتونك کويوب اولدونك<br />
پروانه ديك جاندين کيچيب اخکر بولدونك<br />
دردکا تولدونك غم کا سولدونك تيلبه بولدونك<br />
عشق دردين سورسنك هرکيز درماين يوق<br />
باشينك کيتار بو يول الرده حاضر بولغيل<br />
عشق يوليده اوملاس بورون زينهار اولغيل<br />
پري ايتاکني حمكم توتوب خذمت قيلغيل<br />
خذمت قيلغان هرکيز يولده قالغاين يوق<br />
عاشق ايرماس جانانيکا جان بريمسه<br />
دهقان ايرماس كتمان چابيب نان بريمسه<br />
مونده ييغالب آخرت ده جان بريمسه<br />
يولدا قالغان بوي خدا آلغاين يوق<br />
اي بيخرب عشق اهليدين بيان سورمه<br />
درد استاکيل عشق درديغه درمان سورمه<br />
عاشق بولسنك زاهدالردين نشان سورمه<br />
بو يول الرده عاشق اولسه تاواين يوق<br />
زاهد بومله عابد بومله عاشق بولكيل<br />
حمنت تارتيب عشق يوليده صادق بولكيل<br />
نفسين تيفيب درکاهي غه اليق بولكيل<br />
عشق سزالرين هم جاين يوق امياين يوق<br />
عشق سوداسي کيمکا توشسه رسوا قيلور<br />
پرتو سالب حق اوزيغه شيدا قيلور<br />
جمنون صفت عقلني آليب ليال قيلور<br />
هللا حقي بو سوزالرين يالغاين يوق<br />
Aşka düştün, ateşe düştün, yanıp öldün;<br />
Pervâne gibi cândan geçip kor ateş oldun;<br />
Derde doldun, gama soldun, tilbe oldun;<br />
Aşk derdini sorsan, aslâ dermânı yok.<br />
Başın gider bu yollarda, hâzır ol,<br />
Âşîk yolunda ölmeden önce muhakkak öl,<br />
Pîr eteğini sıkı tutup hizmet eyle,<br />
Hizmet eyleyenin aslâ yolda kaldığı yok.<br />
Âşîk değil, sevdiğine cân vermese,<br />
Köylü değil, saban koşturup ekmek vermese,<br />
Burada ağlayıp âhirette cân vermese,<br />
Yolda kalanın Allah kokusunu aldığı yok.<br />
Ey habersiz, aşk ehlinden beyân sorma,<br />
Dert iste, aşk derdine dermân sorma,<br />
Âşîk olsan, zâhidlerden nişân sorma,<br />
Bu yollarda âşık ölse, tavanı yok.<br />
Zâhid olma, âbid olma, âşık ol,<br />
Mihnet çekip aşk yolunda sâdık ol,<br />
Nefsi tepip dergâhına lâyık ol,<br />
Âşksızların hem cânı yok, imânı yok.<br />
Aşk sevdâsı kime düşse, rezil eyler,<br />
Nûr gönderip Hakk kendine tutkun eyler,<br />
Mecnûn gibi aklını alıp Leylâ eyler,<br />
Allah tanık bu sözlerin yalanı yok.<br />
279
قول خواجه امحد جاندين كيچيب يول غه كريكيل<br />
آندين سونكره ايرانالرين يولدن سوركيل<br />
هللا ديبان حق يوليده جانينك بريكيل<br />
بو يول الرده جان بريماسنك امكاين يوق<br />
Kul Hoca Ahmed, cândan geçip yola gir,<br />
Ondan sonra erenlerin yolunu sor,<br />
Allah diyerek, Hakk yolunda cânını ver,<br />
Bu yollarda cân vermesen, imkânı yok.<br />
141حکمت<br />
توبه قيليب حقّه يانغان عاشقالرغه<br />
اومچاخ ايچره تورت اريغ ده شربىت بار<br />
توبه قيلماى حقه يامناکان غافلالرغه<br />
تار حلدده قاتيغ عذاب حسرتى بار<br />
اومچاخ ملكني اومان قولالر توبه قيلسون<br />
توبه قيليب حضرتىغه ياوق بولسون<br />
حور قصور غلمان ولدان خادم بولسون<br />
الوان الوان کيار تشريف خلعىت بار<br />
توبه قيلغان عاشقالرغه نوری ايرور<br />
توىن كوىن صامي بولسه كونكلى يارور<br />
قچان اولوب كورکا کريسه کورى کينكرور<br />
اوغان ايزمي رحيم رمحن رمحىت بار<br />
توبهسيزالر بو دنيادين كيچماس بيلور<br />
اولوب بارسه کور عذابني كورمس بيلور<br />
قيامت كون تانك عرصات آمتس بيلور<br />
هيهات هيهات نوحه فرياد کونالری بار<br />
141. Hikmet<br />
Tevbe eyleyip Hakk’a yanan Aşıklara,<br />
Cennet içinde dört pınarda şerbeti var.<br />
Tevbe kılmayıp Hakk’a yanmayan gâfillere,<br />
Dar kabirde sert azâb hasreti var.<br />
Cennet mülkünü uman kullar tevbe eylesin,<br />
Tevbe eyleyip Hazret’ine yakın olsun;<br />
Hûrî kusûr, gılmân, vildân hizmetçi olsun<br />
Rengârenk giyer şeref kaftanı var.<br />
Tevbe eyleyen Aşıklara nûru erer,<br />
Gece gündüz oruçlu olsa, gönlü ışır,<br />
Ne zamân ölüp kabre girse, kabri genişler;<br />
Kâdir Rabb’im, Rahîm, Rahmân rahmeti var.<br />
Tevbesizler bu dünyadan geçmez sanır,<br />
Ölüp gitse, kâbir azâbını görmez sanır,<br />
Kıyâmete gün Arasât’ın tanı atmaz sanır,<br />
Heyhat-heyhat, feryâd -fîgân günleri var.<br />
280
مناز روزه توبه اوزره بارغانالرغه<br />
حق يوليغه کريب قدم قويغانالرغه<br />
اوشبو توبه بريله آنده بارغانالرغه<br />
يارلقامنيش قولالر بريالن صحبتی بار<br />
مناز بريله روزهالرى اوتن االر<br />
عامل خلقى سويونوب اىن حقدين تيالر<br />
قيامت کون كوروب آىن آالر تينكالر<br />
نه قول ايرميش بو سعادت نصرتی بار<br />
اول اريغالر كيمكا تورور بيلكيل آىن<br />
توبه قيلغان عاشقالرکا ايچورور آىن<br />
توبهسيزالر اول اريغ دين ايچمس وىل<br />
انكا ايچورور زهر زقوم شربىت بار<br />
قيامتىن بري كوىن ايليك مينك ييلچه بولور<br />
بو دنياىن سانچه ييل نيچه بولور<br />
قيامت كون ييتميش مينك ييل اوتده قالور<br />
توبه قيلكان قولالر كوميس مهلىت بار<br />
هر كيم حقىن قوىل بولسه حقه يانسون<br />
حقه يامنس اوزين ديكان نارى بارسون<br />
قول خواجه امحد نچوك مونده اورون تابسون<br />
كيچه کوندوز قورقه تورور هيبىت بار<br />
Namâz, oruç, tevbe üzere varanlara,<br />
Hakk yoluna girip adım atanlara<br />
Bu tevbe, ile oraya varanlara,<br />
Bağışlanmış kullar ile sohbeti var.<br />
Namâz ile oruçları ateşini alır,<br />
Âlem halkı sevinip onu Hakk’dan diler,<br />
Kıyâmet günü görüp onu onlar dinler,<br />
Ne kul imiş bu saâdet, nusreti var.<br />
O pınarlar kimedir, bil onu<br />
Tevbe kılan Aşıklara içirir onu;<br />
Tevbesizler o pınardan içmez suyu;<br />
Ona içirir zehir-zakkum şerbeti var.<br />
Kıyâmetin bir günü elli bin yıl kadar olur,<br />
Bu dünyânın sayısı ile bil nice olur,<br />
Kıyâmet günü yetmiş bin yıl ateşte kalır,<br />
Tevbe eyleyen kullar yanmaz mühleti var.<br />
Her kim Hakk’ın kulu olsa, Hakk’a yansın,<br />
Hakk’a yanmaz kendisi diyen ötye gitsin,<br />
Kul Hoca Ahmed nasıl burada makâm bulsun;<br />
Gece gündüz korka durur, korkusu var.<br />
281
142حکمت<br />
حكمت بريالن اول عدم دين بار ايالدي<br />
اون سكيز مينك قاموغ عامل حريان ايرور<br />
قالوا بلي ديكان قولالر اولوش آلدي<br />
سكوت ايتكان قولالر ديين ويران ايرور<br />
حق تعايل اميان عطا قيلدي بيزكا<br />
اول مصطفي رسويل ايدي بيزكا<br />
درود ايتسك قوت بريور دينميزکا<br />
يوق ايرسه قيلغانالرمي يالغان ايرور<br />
اول الست بربکم ديدي خدا<br />
قالوا بلي دييان روح الر قيلدي صدا<br />
ييغالب کيلدوك ايشكينك کا مجله گدا<br />
لطف ايالسنك يوز مينك عاصي خندان ايرور<br />
توبه قيلسام کيچارموكني قادر اله<br />
يوق ايرسه نيتكوم انده مني رو سياه<br />
تانكال بارسام ايليك آياغ بارچه كواه<br />
حق قاشيده برچه ايشالر آسان ايرور<br />
ييغالماميو اويت عمروم ايا شاهيم<br />
قبساب كيلدي قرانغولوق چيقيل ماهيم<br />
سيندين اوزكا يوق پناهيم، تکيه گاهيم<br />
كيچه كوندوز تيالکانيم اميان ايرور<br />
امت اوچون رسول دامي قايغو ييدي<br />
تيالب امت كناهي ين حقدين آلدي<br />
كيچه كوندوز قامي توردي تنكرمي بيلدي<br />
تيلده امت مني دير دلده يالغان ايرور<br />
142. Hikmet<br />
Hikmet ile o yokluktan var eyledi;<br />
On sekiz bin cümle âlem hayrândır.<br />
“Kâlû belâ” diyen kullar pay aldı;<br />
Sükût eden kulların dini vîrândır.<br />
Hakk Teâlâ imân armağan eyledi bize;<br />
O Mustafâ Hakk Rasûlu idi bize;<br />
Salât-selâm söylesen, kuvvet verir dinimize;<br />
Yok ise, benim yaptıklarım yalandır.<br />
Önce “elestü bi-Rabbikum?” dedi Hudâ<br />
“Kâlû belâ” diyerek rûhlar eyledi sedâ;<br />
Ağlayıp geldik eşiğine bütün kullar<br />
Lutfeylesen, yüz bin âsî sevinçlidir.<br />
Tevbe eylesem, bağışlar mı Kâdir İlâh;<br />
Yok ise ne yaparım orada, ben yüzü siyâh;<br />
Sabâha varsam, el ve ayak bütün tanık;<br />
Hakk önünde bütün işler kolaydır.<br />
Ağlamayım mı, geçti ömrüm, ey sultânım;<br />
Kabsab geldi karanlık, çık ayım<br />
Senden başka yok kurtarıcım, sığınağım;<br />
Gece gündüz dilediğim imândır.<br />
Ümmet için Rasûl dâimâ kaygı çekti<br />
Dileyip ümmet günâhını Hakk’tan aldı;<br />
Gece gündüz namâzda durdu, Tanrı’m bildi;<br />
Dilde ümmetim der, gönülde yalandır.<br />
282
امت بولسنك مصطفي غه پي رو بولغيل<br />
ايغانالرين جان دلده سني هم قيلغيل<br />
كيچه قامي كوندوزالري صامي بولغيل<br />
چني امت ين رنكي مثل سامان ايرور<br />
سنت الرين حمكم توتوب امت بولغيل<br />
كيچه كوندوز درود ايتيب الفت بولغيل<br />
نفس ين تيفيب حمنت ييتسه راحت بيلكيل<br />
انداغ عاشق ايكي كوزي كريان ايرور<br />
قول خواجه امحد نفس دين مدام سوا بولغيل<br />
كويوب پشيب دردي بريالن ادا بولغيل<br />
كيچه كوندوز تينماي ييغالب گدا بولغيل<br />
دردين تارتسنك خواجه سيندين رضا ايرور<br />
Ümmet olsan, Mustafâ’ya bağlı ol,<br />
Dediklerini cân ve gönülde sen de eyle,<br />
Gece namâzda, gündüzleri oruçlu ol,<br />
Gerçek ümmetin rengi tıpkı samândır.<br />
Sünnetlerini sıkı tutup ümmet ol,<br />
Gece gündüz salât-selâm söyleyip yakın ol,<br />
Nefsi tepip mihnet yetse, râhat ol,<br />
Öyle âşık iki gözü giryândır.<br />
Kul Hoca Ahmed, nefsten dâimâ ayrı ol,<br />
Kavrulup pişip derdi ile tamâm ol,<br />
Gece gündüz dinmeden ağlayıp kul ol,<br />
Derdini çeksen, Tanrı senden râzıdır.<br />
143حکمت<br />
هبشت دوزخ تالشور تالمشقده بيان بار<br />
دوزخ ايتور مني آرتوق مينده فرعون هامان بار<br />
هبشت ايتور نه ديرسني سوزىن بيلمای ايتورسني<br />
سينده فرعون بولسه مينده يوسف کنعان بار<br />
دوزخ ايتور مني آرتوق خبيل قولالر مينده بار<br />
خبيلالرىن بويىن ده اوتلوغ زجنري كشان بار<br />
هبشت ايتور مني آرتوق پيغمربالر مينده بار<br />
پيغمربالر آلديده کوثر و حور غلمان بار<br />
143. Hikmet<br />
Cennet cehennem çekişir, çekişmekte beyân var;<br />
Cehennem der: “Ben üstünüm, bende Firavn, Hâmân var”<br />
Cennet der: “Ne dersin, sözü bilmez söylersin;<br />
Sende Firavn olsa, bende Yûsuf Kenân var.”<br />
Cehennem der: “Ben üstünüm, cimri kullar bende var<br />
Cimrilerin boynunda ateşli zincir-kelepçe var.”<br />
Cennet der: “Ben üstünüm, peygamberler bende var;<br />
Peygamberler önünde Kevser, hûrî-gılmân var.”<br />
283
دوزخ ايتور مني آرتوق ترسا جهود مينده بار<br />
جهود ترسا آلديده تورلوك عذاب سوزان بار<br />
هبشت ايتور مني آرتوق مؤمن قولالر مينده بار<br />
مؤمنالرىن آلديده تولورك نعمت الوان بار<br />
دوزخ ايتور مني آرتوق ظامل قولالر مينده بار<br />
ظاملالرکا بريورکا زهر زقوم چندان بار<br />
هبشت ايتور مني آرتوق عامل قولالر مينده بار<br />
عاملالرىن كونكلى ده آيت حديث قرآن بار<br />
دوزخ ايتور مني آرتوق منافقالر مينده بار<br />
منافقالر بويىن ده اوتدين اشكل کشان بار<br />
هبشت ايتور مني آرتوق ذاکر قولالر مينده بار<br />
ذاکرالرىن کونكلی ده ذکر اهلى سبحان بار<br />
دوزخ ايتور مني آرتوق ىبمنازالر مينده بار<br />
ىبمنازالر بويىن ده ييالن بيالن چيان بار<br />
هبشت ايتور مني آرتوق ديدار كورمك مينده بار<br />
ديداريىن کورساتورغه رحيم آتليغ رمحن بار<br />
دوزخ انده تيك توردى هبشت عذريىن ايدى<br />
قول خواجه امحد نه بيلدى بيلدورکوچى يزدان بار<br />
Cehennem der: “Ben üstünüm, tersâ, cuhûd bende var<br />
Cühûd tersâ önünde türlü azâb-inleme var.”<br />
Cennet der: “Ben üstünüm, mü’min kullar bende var;<br />
Müminlerin önünde türlü nimet-elvan var.”<br />
Cehennem der: “Ben üstünüm, zâlim kullar bende var<br />
Zâlimlere vermeğe zehir, zakkum çokça var.”<br />
Cennet der: “Ben üstünüm, alîm kullar bende var<br />
Âlimlerin gönlünde âyet, hadîs, Kur’ân var.”<br />
Cehennem der “Ben üstünüm, münâfıklar bende var<br />
Münâfıklar boynunda ateşten tasma-kelepçe var. “<br />
Cennet der: “Ben üstünüm, zâkir kullar bende var<br />
Zâkirlerin gönlünde Sübhân’ın zikri ve fikri var.”<br />
Cehennem der “Ben üstünüm, namâzsızlar bende var<br />
Namâzsızlar boynunda yılan ile çıyan var.”<br />
Cennet der ki: “Ben üstünüm, cemâl görmek bende var<br />
Cemâlini göstermeğe Rahîm adlı Rahmân var.<br />
Cehennem orada tek durdu, cennet özrünü söyledi,<br />
Kul Hoca Ahmed ne bildi, bildirici Yezdân var.<br />
284
144حکمت<br />
بيشک بيلنك بو دنيا برچه خلقدين اوتارا<br />
اينامنکيل مالينکا بري کون قولدين کيتارا<br />
آتا آنا قرينداش قيان کيتی فکر قيل<br />
تورت آياغليغ چوبني آت بري کون سنکا يتارا<br />
دنيا اوچون غم ييمه حقدين اوزکاين دميه<br />
کشی مالینی ييمه صراط اوزره توتارا<br />
اهل عيال قرينداش هيچ کيم بوملايدور يولداش<br />
مردانه بول غريب باش عمرينك يلديك اوتارا<br />
قل خواجه امحد طاعت قيل عمرينک بيلمام نچه ييل<br />
اصلينك بيلسنك آب گل ينه گلکا کيتارا<br />
144. Hikmet<br />
Şüphesiz bilin, bu dünyâ bütün halktan geçer ha;<br />
İnanma malına, bir gün elden gider ha.<br />
Ata, ana, kardeşler nereye gitti, fikir eyle<br />
Dört ayaklı tahta at bir gün sana yeter ha.<br />
Dünyâ için gâm yeme, Hakk’tan başkasını deme,<br />
Kişi mâlını yeme, Sırât üzerinde tutar ha.<br />
Çoluk-çocuk, kardeş hiç kimse olmuyor yoldaş,<br />
Yiğit ol garîb baş, ömrün yel gibi geçer ha.<br />
Kul Hoca Ahmed ibâdet eyle, ömrün bilmem kaç yıl,<br />
Aslını bilsen su ve toprak, yine toprağa gider ha.<br />
285
145. Hikmet<br />
Ey mü’min, gir yola murâd isteyip,<br />
Cân denizinden geç Rahîm Rahmân için.<br />
Günâhına pişmân ol sıdkın ile<br />
Tevbe eyle rahm edici Gufrân için.<br />
Tende cânın mihmandır nice günler,<br />
Kan ağla kaygu ile uzak geceler.<br />
Nasıl olur hâlim deyip uzak yollar,<br />
Belki kabûl eyler sen gibi hayrân için.<br />
Lutf eylese, müşkül işler olur kolay,<br />
Kâdir İzim kulum dese kalmaz emel,<br />
Nimet verir dünyâ içre türlü renkli,<br />
Binâ eyledi sekiz cennet konuklar için.<br />
Zâhid kullar takvâ eyleyip namâz kılar,<br />
Nasîb eylese orada varıp hûriler kucaklar,<br />
Âşîk kullar Mansûr gibi cândan geçer,<br />
Kurbân olur dârağacı üstünde cânân için.<br />
Harâmdır âşıklara başkası Hûdâ’dan,<br />
Hatadır taleb eylese her iki cihân.<br />
Muhabbetsiz tâatların heves rüzgârı,<br />
Mağrûr olma dünyâ, ukbâ, rıdvân için.<br />
Ya Rabbenâ, iyi bilirsin bütün sırları,<br />
Çoktur burada suç ve isyân, etme izhâr,<br />
Kahreyleme ben âsîye İzim Cebbâr,<br />
Bağışla o Furkan hürmeti için.<br />
286
Kul Hoca Ahmed, lâf vurarak dedin bunu,<br />
Lâf vurursun muhabbetden, ahdin hani?<br />
Ne erenler bu dünyadan oldu fânî,<br />
Nefs elinde oldun hayvân misâli için.<br />
146. Hikmet<br />
Âşıkları zikrin deyip yorulmazmış,<br />
Gittiği yöne yiğit olur, dönmezmiş.<br />
Halka bulsa, âşık işe yorulmazmış,<br />
Kehf iti gibi Ârif namından kalmazmış.<br />
Ârif namına erişenler lezzet buldu,<br />
Lezzet bulup, Hak yolunda rızâ buldu.<br />
Cisim ve cânını fedâ edip gaza buldu,<br />
Gerçek âşıklar vursa-çekiştirse aldırmazmış.<br />
Kıtmir itden ibret al âşık isen,<br />
Aksaklanıp yoldan kalma sâdık isen.<br />
Erler sever güzel kula lâyık isen,<br />
Lâyık olan kullar yolda kalmazmış.<br />
Başarı dileyip erenlere yakınlaş,<br />
Gönül çözüp alakadan soğuklaş,<br />
Dünyâyı bırakıp, âhirete azıklan,<br />
Azık alan ara yolda kalmazmış.<br />
287
Âşîk kullar cefâ çekse, kanlar yutar,<br />
Her ne cefâ değse, onu râhat tutar,<br />
Mihnet çekmeden, cefâ çekmeden nasıl yeter,<br />
Bu durumda olan âşık kalmazmış.<br />
Âşîk kullar inlerler gündüz-gece dinmeden,<br />
Zar inleyerek nara vurur bağrı dolmadan,<br />
Zâkir kullar “erre” çeker dâimâ yorulmadan,<br />
Sohbet bulsa cân oynatıp yorulmazmış.<br />
Erişenler iyilere zâyi kalmaz,<br />
Sıdkı ile gerçek ihlâslı bulmadan kalmaz,<br />
Gerçek yollara kadem koyan vursa dönmez,<br />
Tâlib kullar matlûbundan kalmazmış.<br />
Kul Hoca Ahmed, âriflere mâil ol,<br />
Her ne dese, kabûllenip kâil ol,<br />
Hizmet edip yürüp gidip sâil ol,<br />
Hizmet eden murâdına yetermiş.<br />
147. Hikmet<br />
Âhir zamân şeyhlerinden söz edeyim,<br />
İmân-İslâm bilmeden şeyhlik kılar imiş,<br />
İlim öğrenmez, amel eylemez, ma’nâ anlamaz,<br />
Âhiretde kara yüzlü olur imiş.<br />
288
Şeyhim diye mihrâb içre otururlar,<br />
Halka içre halka zahmet yetirirler,<br />
Hay u Hû deyip sermestliğin bildirirler,<br />
Öyle câhil nasıl şeyhlik kılar imiş.<br />
Böyle şeyhin kıyâmetde yüzü kara,<br />
Nâdânlıkda şeyhlik eyler, işi riyâ,<br />
Mahşer günü rezil olur, gözü âmâ,<br />
Evvel-âhir dalâlette olur imiş.<br />
Şeyh olmağa cem’ül-cem en alt makâm,<br />
Hâzır olup, uyanık olsan dâimâ,<br />
Pîr hizmetini nice yıllar etse tamâm,<br />
Yok ise, dâl u muzill olur imiş.<br />
Câhil şeyhler kulaksız, kuyruksuz eşek olur,<br />
Himmetleri dünyâ mâlını yığar olur,<br />
Cemâati yoldan azdırıp gider olur,<br />
Öyle şeyhler hayvânâttan beter imiş.<br />
Özlerini halklar ara tutsa ulu,<br />
Batınları içre yoktur zerre fürû,<br />
Ben yüceyim deyip yürüyenlerin yeri tamu<br />
Cehennem içre acı azâb çeker imiş.<br />
Ayıbını dese, öfkelenip çıkışırlar,<br />
Kendini bilmeden yanlış işe yürürler<br />
Kara yüzlü mahşer günü duruşurlar<br />
Nedâmette başı donup yürür imiş.<br />
289
Ey mü’minler, işte o şeyhin beyânını,<br />
Ben söyleyim, güzel dinleyin âyânını,<br />
Kıyâmetde yüklenir mürîd günâhını,<br />
Sırât üzre titreyip-sallanıp durur imiş.<br />
Böyle şeyhin aklına deyin ahmak,<br />
Körlükle şeyhlik eylermiş mutlak.<br />
Bâtın içre ona değer dâim tokmak,<br />
Kıyâmette hasret kılıp yürür imiş.<br />
Gerçek şeyh olsa, dünyâ mâlını sevmez, bilin,<br />
Vücûdu girse, cehennem içre yanmaz, bilin,<br />
“Allah” deyip geceleri uyumaz, bilin,<br />
Yüzünü görsen, dolunay gibi olur imiş.<br />
Elini tutsan dünyâ değeri gönülden gider,<br />
Halkasında ben-benlik cümle gider,<br />
Nazar eylese, iki âlem işin biter,<br />
Öyle mürşid lâ-mekânda yürür imiş.<br />
Şeyhlik adını ona eylemektir vebâl.<br />
Cân verirken imânına korku ve zevâl.<br />
Âhirette ona o her dem azâb,<br />
Rahmân Melikim, böyle kuldan bîzâr imiş.<br />
Âdem isen, doğru yolda yürüye gör,<br />
Peygamberin kılmışların kıla gör,<br />
Cân u dilde tabîatın diye gör,<br />
Bu yolu yürüyen maksûduna yeter imiş.<br />
290
Kul Hoca Ahmed, eğer olsa aklın Selîm,<br />
Kuru ateşe tekke kılmak büyük intikam.<br />
Tevbe kılsan, eğer kabûl eyler Rahîm,<br />
Tevbe eylesen, Hûdâ rahmet eyler imiş.<br />
148. Hikmet<br />
Aklım gitti, başım döndü, nasıl söyleyim?<br />
Rahmân Melikim, ara yolda kaldım ben işte.<br />
Ömrüm geçti, vaktim yetişti, nereye gideyim?<br />
Rahmân Melikim, ara yolda kaldım ben işte.<br />
Vah ne yazık, tan sökenece kalkıp yattım,<br />
Şeytân ile işret eyleyip, dinimi sattım,<br />
Bu âlemde Hakk’ı sevmeden gamsız geçtim,<br />
Rahmân Melikim, ara yolda kaldım ben işte.<br />
Günâhımdan dağ ve düzler korkuya düştü,<br />
Hangi yere gideyim, günâhlarımı melek bildi,<br />
Kâtibleri şâhid olup, yazıya geçirdi,<br />
Rahmân Melikim, ara yolda kaldım ben işte.<br />
Günâhım çok yalvarayım dergâhına,<br />
Yakamı tutup, ağlayıp gideyim bargâhına,<br />
Settâr Melikim, yol göstersen gümrâhına,<br />
Rahmân Melikim, ara yolda kaldım ben işte.<br />
291
Tevfîk verse boynum eğip yola gireyim,<br />
Hizmet kılıp erenlerdin yolu sorayım.<br />
Senin benim penâhımsın, nereye varayım?<br />
Rahmân Melikim, ara yolda kaldım ben işte.<br />
Ey Kâdir (Allah), günahımdın utançlıyım,<br />
Elim tutup afv etmesen, dermânsızım,<br />
Âciz kulunum, her ne eylesen emrindeyim,<br />
Rahmân Melikim, ara yolda kaldım ben işte.<br />
Günâhım var nihâyetsiz, sana malûm,<br />
Müştakınım, kıyâmetde kılma mahrûm,<br />
El kavuşturup özrümü söyleyim garîb, mazlûm,<br />
Rahmân Melikim, ara yolda kaldım ben işte.<br />
Yüz bin-yüz bin günâhımdan lütfun yüce,<br />
Lânetli şeytân yoldan koysa, etmem itibâr,<br />
Binbir adını tesbîh eylesem, ağzımda şeker,<br />
Rahmân Melikim, ara yolda kaldım ben işte.<br />
Günâhımdan ayıplıyım, adın Rahîm,<br />
Rahmetinden katre versen, adın Kerîm,<br />
Dergâhına ağlayıp geldim, Hayy u Kadîm,<br />
Rahmân Melikim, ara yolda kaldım ben işte.<br />
Kul Hoca Ahmed, günahkârım başım eğik,<br />
Mahşer günü pak etmese Kevser suyu,<br />
Âsî, câfî, tersâ, yahûdî, işi-ahlâkı;<br />
Rahmân Melikim, ara yolda kaldım ben işte.<br />
292
149. Hikmet<br />
Aşkım taştı, bağrım şişti, rûhum kaçtı,<br />
Ağlamayım mı, cân mahremîni bulamadım işte?<br />
Aklım şaştı, dalağım şişti, haddini aştı,<br />
Ağlamayım mı, cân mahremîni bulamadım işte?<br />
Muhabbetin câmını içip dîvâneyim,<br />
Mecnûn gibi akraba ve dostlardan uzağım.<br />
Ey yârânlar, mumun görüp pervâneyim,<br />
Ağlamayım mı, cân mahremîni bulamadım işte?<br />
Yürek parça, gönlüm yara, aklım hayrân,<br />
Dîdâr arayıp fenâ olan hâne-vîrân,<br />
Nereye varsam, mâtem tutup gözüm giryân,<br />
Ağlamayım mı, cân mahremîni bulamadım işte?<br />
Aşk ateşine yanan âşık bilmez özünü,<br />
Bilinçsiz yürür, ahâlîye demez sözünü.<br />
Hakk’a bakar, dünyâ tarafına salmaz gözünü,<br />
Ağlamayım mı, cân mahremîni bulamadım işte?<br />
Tan atana dek yaşım akar, hâlim harâb,<br />
Gönlüm kırık, rengim sarı, bağrım kebâb,<br />
Hak tarafına köle olsan elini çabuk tut,<br />
Ağlamayım mı, cân mahremîni bulamadım işte?<br />
Bahtım kara, bir katre mey tadamadım,<br />
Eş-çocuk, ev-barkdan geçemedim,<br />
Cândan geçip Pîr eteğini tutamadım,<br />
Ağlamayım mı, cân mahremîni bulamadım işte?<br />
293
Kötü tâlihliyim, yetmez ele benim kadehim,<br />
Tâatim yok, a’mâ sıfat bulmam yolum,<br />
Bülbül gibi feryâd kıldım, gelmez gülüm,<br />
Ağlamayım mı, cân mahremîni bulamadım işte?<br />
Vah ne yazık, şevk ateşine yanmadan geçtim,<br />
Dünyâ dileyip yalnız Hakk’ı sevmeden geçtim,<br />
Gaflet ile Pîr eteğin tutmadan geçtim,<br />
Ağlamayım mı, cân mahremîni bulamadım işte?<br />
Türlü-türlü alâmetler oldu, dostlar,<br />
Rastlık gidip, yalan da’va doldu, dostlar,<br />
Hak Mustafâ dedikleri geldi, dostlar,<br />
Ağlamayım mı, cân mahremîni bulamadım işte?<br />
Hak Mustafâ dedikleri bil nasîhat,<br />
Yazık ki insân, bir-birine kılmaz izzet.<br />
Mescid girip, tâat kılmayıp kılır gıybet,<br />
Ağlamayım mı, cân mahremîni bulamadım işte?<br />
Kul Hoca Ahmed, kulum dersen, sözün yalan,<br />
Bu dünyada senin gibi yoktur yolda kalan,<br />
Hakk’dan geçip, şeytân ile ülfet olan,<br />
Ağlamayım mı, cân mahremîni bulamadım işte?<br />
294
150. Hikmet<br />
Tevbe eyleyip Hakk’a yansam olur mu ki,<br />
Tevbesizken ölüp gitsem, neylerim ben işte?<br />
Pîr-i mugan beni yola koyar mı ki,<br />
Yola girmeden ölüp gitsem, neylerim ben işte?<br />
Kötü sözden bu dilimi şimdi tutsam,<br />
Eğri yola girenleri vurup-söksem.<br />
Namâz kılıp, riyâzette belim büksem,<br />
Belim bükmeden ölüp gitsem, neylerim ben işte?<br />
Tevbe eylesem, Pîr-i mugan çeker mi ki?<br />
Günden-güne tâatlarım artar mı ki?<br />
Nefsim beni kötü yoldan döner mi ki,<br />
Döndürmeden ölüp gitsem, neylerim ben işte?<br />
Tevbe eylesem, Hocam kabûl eder mi ki?<br />
Bütün Nâdân bu dünyadan geçer mi ki?<br />
Hasret ile gaflet tanı atar mı ki??<br />
Tan atmadan ölüp gitsem, neylerim ben işte?<br />
Azrâil bir gün gelse cân almağa,<br />
O hâletde mecâl olmaz söz demeğe.<br />
Azrâil koymaz seni dem vurmağa,<br />
Dem vuramadan ölüp gitsem, neylerim ben işte?<br />
Eş-çocuk, ev-barkın durup kalır,<br />
Hepsinin hesâbını senden alır.<br />
Hâlin nasıl geçer imiş, Tanrım bilir,<br />
Bu hâletde ölüp gitsem, neylerim ben işte?<br />
295
İmanlı kul ölüp gitse, cennete girince,<br />
Cennet girip, hûriler ile işret kılınca.<br />
Her yanından Rizvân gelip selâm edince,<br />
Cevâb diyemeden ölüp gitsem, neylerim ben işte?<br />
Hakk kulunun nâmelerini ele verir,<br />
Hâs kulları ele alıp onu okur.<br />
Uçar kuş gibi pervâz kılıp kanat çırpar,<br />
Pervâz kılmadan ölüp gitsem, neylerim ben işte?<br />
Kul Hoca Ahmed, tevbe eyle ölmeden önce,<br />
Hak Teâlâ sorgu-suâl kılmadan önce.<br />
Mahşer günü terâzisini kurmadan önce,<br />
Amel kılmadan ölüp gitsem, neylerim ben işte?<br />
151. Hikmet<br />
Âriflerin sohbetinden behre alan,<br />
Hûdâsına yakın oldu, bildim ben işte.<br />
Pîr-i Kâmil mükemmile hizmet eyleyip,<br />
İhlâs ile sır-esrârın bildim ben işte.<br />
Sır-esrârın bilenlere, rahmet inâm,<br />
Hâs bendem deyip Hakk göndermiş bin yol selâm,<br />
Ondan sonra Hakk’tan gelince O’na haber,<br />
Hâzır durup arş üstünde gördüm ben işte.<br />
296
Arş üstünde namâz kılıp, dizim büktüm,<br />
Niyâzımı deyip, Hakk’a bakıp yaşım döktüm,<br />
Sahte âşık, sahte sufî gördüm, yerdim,<br />
Mâşûkuma bin bir suâl kıldım ben işte.<br />
Suâlime Hakk’dan geldi güzel cevâp,<br />
Mahşer günü amelini kılmam hesâp,<br />
Kudret ile kâtib yazıp verdi hitâp,<br />
Hak “Kul!” dedi, ta’zîm ile okudum ben işte.<br />
Yolsuz idim, uluğ babam kıldı meded,<br />
Duâ kılıp, hâs büyükler verdi kuvvet,<br />
Hızır babam hâzır olup, kıldı şefkat,<br />
Şefkatinden erdemler gördüm ben işte.<br />
Erdemi size söyleyim halk-ı cihân,<br />
Bendesine nidâ geldi, Hakk’dan pinhân,<br />
“Gel kulum!” deyip seher sesler Hak mihribân,<br />
Koşup-yürüyüp, erenlerden sordum ben işte.<br />
Hangi tâlib hikmetimi tutsa azîz,<br />
Nereye varsa, başı azîz, sözi lezîz,<br />
Yahşi sözü fehm eylemez her terbiyesiz,<br />
O sebebden bilge izleyip yürüdüm ben işte.<br />
Meyhâneye giren bilir mey kadrini,<br />
Aşktan haber alan bilir ney kadrini,<br />
Her soysuzdan sorsan bilmez aşk kadrini,<br />
Aşk kadrini bilenlerden sordum ben işte.<br />
297
Ben defter-i sânî dedim, ver kulak,<br />
Kan-yaş döküp ağlamazlar misli bulak,<br />
Bende olsan, dünyâ derdini eyle talak,<br />
Talak eyleyip dîdârını gördüm ben işte.<br />
Hak Teâlâ âşıklara verdi aşkın,<br />
Tâlîblere tuhfe verdi şevk u zevkin,<br />
Yalancılara şeytân verdi riyâ telkin,<br />
Riyâlıyı sözler ile vurdum ben işte.<br />
Riyâ kılan şeyhi gördüm, bîzâr oldum,<br />
Zerre payı değdi bana, hasta oldum,<br />
Hak yolunda sermest idim, huşyâr oldum,<br />
Onun için düşman tutup yürüdüm ben işte.<br />
Kul Hoca Ahmed, tâat kılsan, pinhân kıl,<br />
Leb nâmahrem, dem nâmahrem, özün bil,<br />
Belki dil hem nâmahremdir, hâzır ol,<br />
Hakk’dan özge talebleri sordum menâ.<br />
152. Hikmet<br />
Evvel senin hamdini söyleyim, Kâdir Hûdâ,<br />
Sen zebanım câri eyle hâzır ilâh.<br />
Günâh derdi hasta etti, ver devâ,<br />
Günâhımdan sana ağlayıp geldim ben işte.<br />
298
Günâhımı beyân eylesem, yere sığmaz,<br />
Senden özge kime gideyim, elimi almaz,<br />
Hâdî özün, sensiz hiç kimse yola koymaz,<br />
Günâhımdan sana ağlayıp geldim ben işte.<br />
Günahkârım, her ne olsam sana oldum,<br />
Rahmân Melik’im, yüz çevirme, sığınıp geldim.<br />
Ey Sevgili, lutf etmesen, yolda kaldım,<br />
Günâhımdan sana ağlayıp geldim ben işte.<br />
Ya İlâhî, günâhımdan dermânsızım,<br />
Sana lâyık amel etmeyip hüsrândayım.<br />
Her ne eylesen, özün eyle, ayıplıyım,<br />
Günâhımdan sana ağlayıp geldim ben işte.<br />
Günâhımı her kim görse, benden bîzâr,<br />
Lutf ve kerem özün eylesen, hepsi zarar.<br />
Yaprak bitmez yere baksan, olur gülzâr,<br />
Günâhımdan sana ağlayıp geldim ben işte.<br />
Sen azadlık berâtını versen kolay,<br />
Rahmet deryâ katre damlasa, hâlim handân.<br />
Feyz u fütûh dola versen cânım kurbân,<br />
Günâhımdan sana ağlayıp geldim ben işte.<br />
Tevbe edip, günâhımdan sana ağlayım,<br />
Muhabbetin âteşi ile yürek dağlayım.<br />
Hak yolunda başım verip, imân oynayım,<br />
Günâhımdan sana ağlayıp geldim ben işte.<br />
299
Kul olsan, tevbe eyle hâla fırsat,<br />
Yiğitlikte riyâzet kıl, an ganîmet.<br />
Yaşlanıp-yıkılıp eylemezsin Hakk’a tâat,<br />
Günâhımdan sana ağlayıp geldim ben işte.<br />
İki âlem kulunumdur, Gaffârımsın,<br />
Şeytân lanetli yoldan çevirse, derdime çaresin.<br />
Yere sığmaz günâh kıldım, Settârımsın,<br />
Günâhımdan sana ağlayıp geldim ben işte.<br />
Bu yolların ukbâsı çok başım dondu,<br />
Ağlamayım mı, garîbliğin oku deldi.<br />
Benden önce bütün tâlib Hakk’a yetti,<br />
Günâhımdan sana ağlayıp geldim ben işte.<br />
Cânım tanık, cismim günâh, gönlüm günâh,<br />
Ne dil ile burada ben deyim sana, “İlâh”.<br />
Ben ağlamayım kim ağlasın, hâlim berbât?<br />
Günâhımdan sana ağlayıp geldim ben işte.<br />
Tenim isyân, sözüm yalan, kârım hatâ,<br />
Günâhım çok sınırsızdır, vah hasretâ.<br />
Rahmet lutfun kamu kılsan bize lütuf,<br />
Günâhımdan sana ağlayıp geldim ben işte.<br />
Rahmân Melikim nefsi verdin bana, La-La,<br />
Ne dil ile söyleyim sana hamd ü senâ.<br />
Dergâhına ağlayıp geldim, ver devâ,<br />
Günâhımdan sana ağlayıp geldim ben işte.<br />
300
Ey yârânlar, kâfir nefse altmış baş var,<br />
Her başında yüz bin şeytân askeri var.<br />
Hâs ulular nefs elinde toprakdan hor,<br />
Günâhımdan sana ağlayıp geldim ben işte.<br />
Riyâzeti kırk gün çekip bir baş gitti,<br />
Fecr vakti bakıp gördü: onaylayıp çıktı.<br />
Garîb Edhem nefs elinde türlü şaştı,<br />
Günâhımdan sana ağlayıp geldim ben işte.<br />
Elin açıp, münâcâtını Hakk’a kıldı,<br />
Cân u dilde tevbe edip, Bilinçsiz oldu.<br />
Nedâmetde saç ve sakal yolup aldı,<br />
Günâhımdan sana ağlayıp geldim ben işte.<br />
Garîb Edhem nefs elinde feryâd eyledi,<br />
Tahtdan geçip, Rahmân’ını yâd eyledi.<br />
Garîb, yetîm gönlün avlayıp, şâd eyledi,<br />
Günâhımdan sana ağlayıp geldim ben işte.<br />
Dergâhına ağlayıp geldi Kul Hoca Ahmed,<br />
Ümîdim çok, kıyâmetde kılsan rahmet.<br />
Çekincem yok lanetli şeytân kılsa zahmet,<br />
Günâhımdan sana ağlayıp geldim ben işte.<br />
301
153. Hikmet<br />
Aşk derdini aşıklara ödül verdi,<br />
Şevk ateşinde tutuşup-yanıp yandım ben işte.<br />
Muhabbetin şarâbını doyasıya verdi,<br />
Sermest olup raks ve semâ vurdum ben işte.<br />
Aşkı düştü garîb başa, duramadım,<br />
Halk içinde tâkat kılıp yürüyemedim.<br />
Mecnûn sıfat helu heşim göremedim,<br />
Bozkırı vatan kılıp yürüdüm ben işte.<br />
Bozkırın kumlarını göze sürdüm,<br />
“Cândan geç!” diye nidâ geldi cândan geçtim.<br />
Bu dünyada yüz bin türlü cefâ çektim,<br />
Elhamdülillah vefâsını gördüm ben işte.<br />
Gözüm açtım, Leylâ demeden Allah dedim,<br />
Dünyâ demeyip âhiretin gamın yedim.<br />
Şüphe getirmeyip birliğine boyun sundum,<br />
Ta ölene dek bir ahdimde durdum ben işte.<br />
İhlâsımı görüp mâşûk elimi aldı,<br />
Feyz ve fetih dolu verip yola saldı.<br />
Boynum eğip bencillik yeksan kıldı,<br />
Toprak olup ölmezden önce öldüm ben işte.<br />
Aşıklara aşkın verip âşık kıldı,<br />
Rahmân Melikim öz yoluna sâdık kıldı,<br />
Gerçek tâlîbi dergâhına lâyık kıldı,<br />
Lâyık olup tarikata girdim ben işte.<br />
302
Aşk hançeri göğsüm deşti, kıldı harâb,<br />
Ağlamayım mı, şevk ateşinde bağrım kebâb.<br />
Mihnet çektim hiç vermedi (menge) şarâb,<br />
Çöller ara hasret kılıp yürüdüm ben işte.<br />
Hâs aşkından behre alan hayrân olur,<br />
Rüsvâ olup, halk içinde vîrân olur.<br />
Dîdârını taleb kılıp giryân olur,<br />
Ağlayı-ağlayı Hakk kokusu aldım ben işte.<br />
Aşk hânesi bağrım içre mekân kıldı,<br />
Gam ve şükrü aklımı alıp şaşkın kıldı.<br />
Kimden ağlayım, her ne kıldı, cânân kıldı?!<br />
Cânanıma arz alalı geldim ben işte.<br />
Kul Hoca Ahmed, dediğin sözün baldan Şîrîn,<br />
Gözün yaşlı,gönlün kırık, sözün hazîn.<br />
İnşaallah, olasın Âhir Hakk’a yakın,<br />
Secde eyleyip dergâhına geldim ben işte.<br />
154. Hikmet<br />
Allah, Allah, Subhanallah, nere gideyim?<br />
Hâtalarım yere sığmaz kime söyleyim?<br />
Settâr Melikim, ayıbım örtsen ölüp gideyim,<br />
Kara yerin arasında kaldım ben işte.<br />
303
Saç ve sakal tam ağardı, gönül kara,<br />
Tanla varsam ya değersizim yâhûd seçkin.<br />
Kim “elestü bi-Rabbikum?” demiş vakta,<br />
Bilemem hangi cemden oldum ben işte.<br />
Garîbliğin oku değdi başım dondu,<br />
Yazık ki, ömrüm gaflet ile zâyi’ geçti.<br />
kâfir nefsim tuğyan kılıp beni yuttu,<br />
Vâ hasretâ, ne yüz ile varayım ben işte.<br />
155. Hikmet<br />
Muhabbetin deryâsına özüm attım,<br />
Rahmet suyu, ulu deryâ dalıp battım.<br />
Bin altınlık kıymetimi bire sattım,<br />
Bende olup değdi kulluk yeli bana.<br />
Küçüklükte eylediğim işden şimdi yandım,<br />
Tevbe giysisin giydim, tevfîk kemerini kuşandım.<br />
Nefs kâfiri merkeb kılıp, tepip bindim,<br />
Ondan değdi tarikatın yeli bana.<br />
Dirilikde hayrân olup yolda kaldım,<br />
“Rabbi” deyip gece ağlayıp, gündüz güldüm.<br />
Başdan saç ve yüzden sakal orada yoldum,<br />
Ondan sonra rûhlar selâm kıldı bana.<br />
304
Gece Allah, gündüz Allah dedim burada,<br />
Sübhân Azîm, Sübhân Allah dedim burada.<br />
Sekiz cennet kabûl kılıp durdu orada,<br />
Açıp selâm kıldı cennet hûrî bana.<br />
Kul Hoca Ahmed, güneş gibi yanar gönlüm nûru,<br />
Hâletim yok, kanım yok, rengim sarı.<br />
Kudret kanat verdi, uçtum arşdan öte,<br />
Nasîb eyledi dergâhında hepsini bana.<br />
156. Hikmet<br />
İrâdete geldik ise, ey yârânlar,<br />
Kelâmîndan hoş acâib sırrı gördüm.<br />
“Mûtû kable en temûtû” haber verdi,<br />
O sebebden nice yıllar yalı gördüm.<br />
Havz-ı kevser dört burcunda Rasûl’ün dört dostu,<br />
Yüzlerinden akıp duran nûru gördüm.<br />
Arşdın arşga uçar o dem hayret içre,<br />
Levhul-Mahfûz tahtasında inciyi gördüm.<br />
Cân bülbülü şakıyıp kalktı söze başlayıp,<br />
Bu sözleri defter kılan inciyi gördüm.<br />
Âşıkları girdirirler cennet içre,<br />
Gece-gündüz bakıp duran hûrîyi kördüm.<br />
305
Gözüm yaşı revân oldu çeşme gibi,<br />
Gurbet içre irâdeti karşı gördüm.<br />
Hak rızâsını bilenlere hemrâh oldum,<br />
Erenlerin hizmetinde hûrîni gördüm.<br />
Kul Yesevî, geç uyandın deyip söylediler<br />
Erenler öğütünü alıp, yolu gördüm.<br />
157. Hikmet<br />
Aşksız yürüyüp tâat kılar Nâdân zâhid,<br />
Tuzsuz aş gibi tâatinin mezesi yok,<br />
Âşıkım deyip davâ kılar yalan âşık,<br />
Vallah-billâh, gerçek âşıkın hevâsı yok.<br />
Aşk ateşinde yakılıp-yanıp tâat kıl,<br />
Akil isen, ağlamayı âdet kıl,<br />
Geceleri donup, mihnet çekip, rahatı bırak,<br />
Mihnet çekmeden sana yüce lûtfu yok.<br />
Halk içinde tâat eyledin, hepsi riyâ,<br />
Ey zâhid, eylediğin işin hepsi hevâ,<br />
Hiç faydası yok işbu tâat, belki Riyâ,<br />
Böyle işe Hak’kın aslâ rızâsı yok.<br />
Pinhân yürüyüp tâat kıl, Hûdâ bilsin,<br />
Göz yaşını deryâ kıl, rahmi gelsin,<br />
Ondan sonra Hak derdine devâ kılsın,<br />
Ey dostlar, göz yaşının riyâsı yok.<br />
306
Tesbîh, tehlîl işte bunların hevâsı var,<br />
Tanla varsa yüz bin âfet-belâsı var,<br />
Yaşdan olan bütün işin riyâsı var,<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
Kul olsan, Hak kahrından korkmaz mısın?<br />
Her gece, seher Nedâmet deyip durmaz mısın?<br />
Dergâhına yaşın döküp varmaz mısın?<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
Çok Nâdânlar gözyaşının kadrini bilmez,<br />
Hak karşısında gözyaşı gibi tuhfe olmaz,<br />
Tesbîh, tehlîl gözyaşına denk gelemez,<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
Bu âlemde Hak Mustafâ ağlayıp geçmiş,<br />
Ağlamaktan gözlerinin nûru gitmiş,<br />
Ağlayı-ağlayı murâdını hâsıl etmiş,<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
Nice yıllar ağlayıp geçti Âdem ata,<br />
Ondan sonra rahmeyledi bakıp Allah,<br />
Gözde yaşını kurutmadı Hak Mustafâ,<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
Çok erenler ağlamaktan buldu murât,<br />
Nice âsî duâsından buldu necât,<br />
Yahşi bilsen, gözyaşıdır ab-ı hayât,<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
307
Yedi bin yıl o Azâzil tâat kıldı,<br />
Mağrûr olup tâatine, hevâ kıldı,<br />
Riyâ eyleyip dergâhından kovuldu,<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
Garîb Mansûr bir gece, seher çok ağladı,<br />
Hâlin görüp erenler rahmeyledi,<br />
Ondan sonra Kırklar bakıp şarâb verdi,<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
Yarın olsa kıyâmet günü, ey dostlar,<br />
Peydâ olur türlü-türlü alâmetler,<br />
Yüz bin kaygı, dağ u hasret, Nedâmetler,<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
İşte o vakitte melâike fermân olur,<br />
Evvel-âhir bütün halkı hâzır kılar,<br />
Bir-birinin, yahşi-yaman hâlin sorar,<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
Evvel başlayıp hâs kullardan ulemâyı,<br />
Alıp gelir dergâhına işte bunları,<br />
Tanrım der: “ Alıp geldiğin tuhfen hani?”<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
“Durmadan yürüyüp âlimlerden ilim öğrendik,<br />
Her ne bildiğimiz ilmimizle âmel kıldık,<br />
Ya Kâdir, ulu Zâtını anlayıp bildik...”<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
308
Allah dedi: “Kulum, bunu yalan dedin,<br />
Ne zamân benim rızâm için ilim öğrendin?<br />
Yatsan-kalksan hâzır idim, her iş kıldın...<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
Söyler idin ilim öğrenip ulu olsam,<br />
Halk içinde onca izzet-hürmet görsem,<br />
Dünyâ yığıp yesem-içsem, oynayıp gülsem...”<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
Ondan sonra şehidleri alıp gelir,<br />
Dergâhına hepsi bakıp durur,<br />
Alıp gelen tuhfen olsa getir, der,<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
“Din savaşıp kâfir ile vuruş kıldık,<br />
Bazılarını öldürerek gâzi olduk,<br />
Bazılarını imân-İslâm yola saldık.”<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
Sonunda bırakmayıp kâfir aldı canımızı,<br />
Başı kesip yere döktü kanımızı,<br />
Sarf eyledik hem yolunda malımızı...”<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
“Ey kulum, bu sözlerin hepsi yalan,<br />
Gönül sırrını benden tutup olmaz pinhân,<br />
Zâhir-bâtîn her işindir bana isyân,<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
309
Hâllerini, bendelerimin, iyi bilirim,<br />
Nerde olsan, senin ile hazırdırım,<br />
Kalbindeki ne ki, kötüyü ben bilirim,<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
Söyler idin, kâfir ile vuruş kılsam,<br />
Vuruş kılıp gâzi olup başını alsam,<br />
Hakanların armağanını dolu alsam...”<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
Ondan sonra alıp gelir zâhidleri,<br />
Tanrım der ki: “Alıp geldiğin tuhfen hani?<br />
İzzet-hürmet ile tuttum men sizleri...”<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
Zâhid der: “Rızân için tâat kıldık,<br />
Tan atana dek namâz kılıp kıyâm durduk,<br />
Gece namâz gündüzleri oruçlu olduk...”<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
Ne zamân tâat kıldın benim rızâm için,<br />
Halk içinde izzet-hürmet görmek için,<br />
Halkı yoldan çıkarıp mâlını almak için,<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
Ondan sonra zenginleri alıp gelir,<br />
”Dünyâ mâlını o kadar sana verdim” der,<br />
”Bana hani alıp getirdiğin tuhfen” der,<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
310
Zengin der: “Rızân için hayr kıldık,<br />
Yemek verip yahşilerden duâ aldık,<br />
Fakîr, miskîn, yetimlerin hâlin sorduk...”<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
Allah der: “Güzel, kıldın hayr ve sehâ,<br />
Halk içinde kıldın hepsini, tümü riyâ,<br />
Riyâ işi, vallah, kabûl kılmam aslâ...<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
“İşitip, okuyup alîm öğüdünü almadın,<br />
Pinhân yürüyüp hayr ve ihsân kılmadın,<br />
Dünyada hiç rızâlığım bulmadın...”<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
Ondan sonra gelir bütün dîvânelar,<br />
Hak Âşkında cân ve tenden bîgâneler,<br />
Dîdâr arayıp her tarafa yönelenler,<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
Âşıkları dergâhına alıp varır,<br />
Tümü Hak’dan korkup yine ağlayıp durur,<br />
Kâdir İzim “tuhfen varsa getir” der,<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
Âşîk der: “Tuhfemiz yok günâhtan gayrı,<br />
Kıldığımız dâimâ cürm ve hatâdır,<br />
Lütfun ile af etmesen hâlim berbât,<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
311
Tamamı ağlayıp der: “Sen bilirsin,<br />
İzzetin ulu, her ne eylersen, Sen edersin,<br />
Lutf eylesen, yolsuzlara yol verirsin,<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
Hangi gün ki, bize aşkın düştü, âşık kıldın,<br />
Anlayış ve firâset, aklımızı tümden aldın,<br />
Keyfiyetin kadehini verip şaşkın kıldın,<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
Allah der: “Âşıklarım, doğru söylersiniz,<br />
Benden korkup bağrınızı kan kıldınız,<br />
Hasret kılıp, gözlerinden yaş döktünüz…”<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
”Göz yaşından bana iyi armağan olmaz,<br />
Bundan yahşi dergâhıma hediye olmaz,<br />
Meleklerin tâatları denk gelemez…”<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
Göz yaşını şişe üzerine koyup alır,<br />
Melâikler gassâl olup, onu yıkar,<br />
Hak teâlâ emri ile onu yıkar,<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
Gördünüz mü, melâikler, kulumu, der,<br />
Bu âşıkdır, ben mâşûkum, bilin, der,<br />
Hûriler karşı çıkıp ona selâm eder,<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
312
Duydun mu, diye âşıklara nidâ gelir,<br />
Kimi görsen şefaati sen kıl, der,<br />
Gâhi cennet, gâhi arşa uçup konar,<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
Hûrî ve cennet Hûdâ’ya arz eyler,<br />
İşbu azîz kimdir, beyân eyle, der,<br />
Bir sâat ki bize konuk olsun der,<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
Nidâ gelir İlâhımdan: “dostum” dedi,<br />
Bağrı yanıp, yaşını döküp, çok ağladı,<br />
Horlanma, üzüntü, meşakkati râhat bildi,<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
Ondan sonra Burâk, hülle getirirler,<br />
Başına tac, hülle, Burâk bindirirler,<br />
Tahtı cennet üzerinesi kondururlar,<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
Kul olsan, aşka kadem koymaz mısın?<br />
Aşkdan ulu tâat yoktur, görmez misin?<br />
Hasret kılıp, bağrın ezip yürümez misin?<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
Kul Hoca Ahmed aşk derdinden dedi bunu,<br />
Nice ulu kitâblardan aldı bunu,<br />
Hasret kılıp, ağlar idi gece-gündüz,<br />
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok.<br />
313
158. Hikmet<br />
Erenler dipsiz deryâ içre pinhân,<br />
Değme dalgıç ondan gevher aldığı yok,<br />
Âşıkları o denize dalıp oynar,<br />
Cândan geçmeden, o gevheri aldığı yok.<br />
Tarîkatın bostânıdır hoş gülistân,<br />
Talîbleri bülbül sıfat kılır cevlân.<br />
Müyesser olur mu deyip inci ve mercân,<br />
İhlâslı kulun mahrûm olup kaldığı yok.<br />
Bu yolların cefâlarını her kim çekse,<br />
Taş yaslanıp, Pîr eşiğini bekleyip yatsa,<br />
Sabâh benzeri gönül şafağı nâgah atsa,<br />
İhlâslı kulun mahrûm olup kaldığı yok.<br />
Kul Hoca Ahmed, sevdâ eyle pazar geçmeden,<br />
Ecel güneşi doğup, ansızın ayı batmadan.<br />
Mevt şarâbını Azrâilden ansızın tatmadan,<br />
İhlâslı kulun mahrûm olup kaldığı yok.<br />
159. Hikmet<br />
Kudret ile fermân kılsa bendesine,<br />
Bu âlemde hiç kimse ölmeden kaldığı yok,<br />
Bu emanet cânı verdi Mevlâm bize,<br />
Azrâil gelip onu almadan bıraktığı yok.<br />
314
Azrâil gelip azîz cânı bırakmayıp alır,<br />
Dünyaperest soysuz âdem gâfil kalır,<br />
Cânı gelip kabz ederken tevbe kılır,<br />
Tevbesini Hacem kabûl kıldığı yok.<br />
Sağlıkta tevbe eyle, makbûl olsun,<br />
Seherlerde zârî eyle, elini alsın,<br />
Erenlere hizmet eyle, yola koysun,<br />
Hizmet kılmayıp hiç kimse yolu bildiği yok.<br />
Kulaksıza âyet, hadîs, hikmet harâm,<br />
Yazık, hikmet iç-karnımda olsun tamâm,<br />
Nâdânlara ne vakte dek deyip, ağlayıp devamlı,<br />
Feryâd etsem, hiç kimsenin kulak verdiği yok.<br />
Yer altına girip yedim kanı ciğer,<br />
İmân-İslâm ele alıp kıldım sefer,<br />
Lânetli şeytân eyleyemedi bana zarar,<br />
Münker, Nekir benden suâl kıldığı yok.<br />
Münker, Nekir haddi olmaz kılsa suâl,<br />
İmân-İslâm hâzır durup bulsa kemâl,<br />
Kâbir içinde Hak gösterse bana cemâl,<br />
Öyle kullar iki âlem öldüğü yok.<br />
Sözü söyle söz değerine yetenlere,<br />
İhlâs ile söze kulak verenlere,<br />
Sözü çiğneyip tadına yetenlere,<br />
İhlâs sızlar söz değerine yettiği yok.<br />
315
Söze yetmez habersize yazık ki, anlam,<br />
Sözü söylesen, bilgine söyle, inci kaynağı,<br />
Hizmet kılmadan yeten var mı, bilsen bunu,<br />
Hizmet kılmadan erenlere yettiği yok.<br />
İnci kaynağını benden sorsan Sâdık Şeyh,<br />
Öyle kulun ahlâkı-huyu Hakk’a lâyık,<br />
Gönlü vâsi, cânı mesih, özü âşık,<br />
Öyle mürşid Hakk’dan mahrûm kaldığı yok.<br />
Öyle mürşid peydâ olsa, cânın ver,<br />
Har bir bastığı izlerini göze sür,<br />
Pîr-i Kâmil mükemmildir, şüphesiz bil,<br />
Şükürsüzler Pîr değerini bildiği yok.<br />
Şükürsüzün kötü-iyi herkes Pîr’i,<br />
İhlâs ı yok Pîr’e malûm dâim sırrı,<br />
Nice desem, gitmez ondan gönül kiri,<br />
Şükürsüzler Pîr’den ülüş aldığı yok.<br />
Her ne yana baksan Hudâ hâzır şükürsüzler,<br />
Allah yâdını bülend deyip ağlasanlar,<br />
Yalan ve gerçek Hakk’a malûm, düzgün ağlayın,<br />
Yalan gözyaşı Hakk’a makbûl olduğu yok.<br />
Gerçek dervîşler taş üstünde tâat kıldı,<br />
Katı yeri döşek eyleyip, adet kıldı,<br />
Yüz bin belâ başa düşse, tâkat kıldı,<br />
Tâkat kılmadan Hak vaslına yettiği yok.<br />
316
Tevbem kabûl olsun desen, seherde ağla,<br />
Cândan geçip, mâldan geçip, belini bağla,<br />
Muhabbetin âteşi ile yürek dağla,<br />
Böyle olmadan Hakk’a vâsıl olduğu yok.<br />
Hâs dervîşler Hakk’ı arayıp cândan geçti,<br />
Riyâzeti katı çekip, göğsünü deşti,<br />
Ondan sonra vahdet meyinden doyasıya içti,<br />
Yalancılar vahdet meyinden tattığı yok.<br />
Aşk payesi arşdan yüce elin yetmez,<br />
Vahdet meyinden doyasıya içen tâam tatmaz,<br />
Aşk gölgesi düşen âşık halka bakmaz,<br />
Yalancıdır benim dediğimi işitip gördüğü yok.<br />
Meyhâneye giren talîbin hâli özge,<br />
Âyet, hadîs beyân kılsan, yeter söze,<br />
Ehlini bulsa, izin alıp, sürer göze,<br />
Öyle âşık bu Âlemde durduğu yok.<br />
Hakperestler her yan bakıp Hakk’ı görür,<br />
Cezbe gelse, her tarafa özünü vurur,<br />
Yalancılar gördüm diyerek tezgâh kurar,<br />
Gördüm derler, Allah Hakk’ı, gördüğü yok.<br />
Sahte dervîş beyânını söyler sana,<br />
Elde tesbîh, gönülde hile, fikri para,<br />
Akıllı isen, İhlâs kılma zinhâr ona,<br />
O nâdândan hiç kimsenin behre aldığı yok.<br />
317
Hakk’ı bulan toprak olup yolda yatar,<br />
Toprak misâli âlem onu basıp geçer,<br />
Ben-benlikler başını basıp, tepip gider,<br />
Baş kaldırıp ona suhân kıldığı yok.<br />
Kul Hoca Ahmed, her ne olsan fakîr ol,<br />
Nereye varsan, boynunu kısıp, hakîr ol,<br />
Âşîk olsan, aşk elinde esîr ol,<br />
Esîr olmadan hiç kimse murâd bulduğu yok.<br />
160. Hikmet<br />
Âşıkları oynasa, bu halkanın içinde,<br />
Hû-Hû diye cân verse, bu halkanın içinde.<br />
Aşk ateşine kaynasa, akıl ve şuûru oynasa,<br />
Allah diye cân verse, bu halkanın içinde.<br />
Şarâb kadehi içilir, inci ve cevher saçılır,<br />
Cânın gözü açılır, bu halkanın içinde.<br />
Aşk bahrine batsam ben, fîgân-feryâd kılsam men,<br />
“Hû-Hû” diye ölsem ben, bu halkanın içinde.<br />
Rûhi hâlet zikrullah, Lâ ilâhe illâllah,<br />
İsm-i a’zam hüvallah, bu halkanın içinde.<br />
Her kimine zevk hâle, olsa olur bu vale,<br />
Sakî sunar piyâle, bu halkanın içinde.<br />
318
Zâkir kullar cem olup, feryâd vurup, cân koparıp,<br />
Sakî yürür dönerek, bu halkanın içinde.<br />
Tutuşsa-yansa, kül olur, ölse, uçsa, öz bolur,<br />
Kana düşse, tuz olur, bu halkanın içinde.<br />
Hızır ve İlyâs hâzır ol, gavsı gıyâs nâzır ol,<br />
Bâtın gözü zâhir ol, bu halkanın içinde.<br />
Talîblerin mürşidi, Kul Hoca Ahmed deyip söyledi,<br />
Baş oyna sen dedi, bu halkanın içinde.<br />
161. Hikmet<br />
Âşıkları dâimâ diler dîdârını,<br />
Seherlerde gaflet ile yatmaz olur.<br />
Nâdânlardan işbu sırrı pinhân kılıp,<br />
Câhillere âşıkım deyip söylemez olur.<br />
Ârif, âşık dünyâ için gâm yemedi,<br />
Bu dünyada izzet-hürmet ver demedi.<br />
Gece-gündüz göz yaşından ayrılmadı,<br />
Gaflet ile gamlarına batmaz olur.<br />
Âriflerin dergâhıdır cevher kaynağı,<br />
O denizde la’l ve cevher yok imkânı,<br />
Hesâbını bilir orada Aşk sultanı,<br />
Âşıkların aklı ona yetmez olur.<br />
319
Âşıkları dalgıç olup batsa deryâya,<br />
Çıksa oradan ulu inciler olur peydâ.<br />
Cândan geçmeden cânân yüzünü görmek nerede?<br />
Zahmet ile bulduğun elden gitmez olur.<br />
Fânî fenâ olmadan görmez fenâ mülkünü,<br />
Âşîk olsa, pinhân kılır varlık derdini.<br />
Hasret tanı hasret ile geçer mi ki?<br />
Gam dağından emek vermedikçe geçmez olur.<br />
O engelden himmet ile aşamayasın,<br />
Dört yüz kırk dört yaşın ile yaşamayasın,<br />
Üç yüz altmış bendi bağını çözemeyesin,<br />
Mihnet çekmeden râhat tanı atmaz olur.<br />
Kul Hoca Ahmed erenlerini yâd eyleyip,<br />
Hikmet söyleyip, işbu sözü kıldı beyân,<br />
Dinleyiniz, işbu sözü, bütün dostlar,<br />
Yalan sözü cemaate yaymaz olur.<br />
162. Hikmet<br />
Gece-gündüz Hak zikrini diyen âşık,<br />
Mâşûk yâdın dilden aslâ koymaz olur.<br />
Harlık-zarlık meşakkati râhat bilen,<br />
Bu dünyânın izzetini sevmez olur.<br />
320
Fikri ve zikri Hak Melik’imin senâsıdır,<br />
Dîdâr taleb kılıp yürüyen gedâsıdır,<br />
Hakk’ın zikri cümle derdin devâsıdır,<br />
Dünyâlıktan ele zerre almaz olur.<br />
Rahmeylesen, bostân eyleyesin dağ ve çölü,<br />
Ya Allahım, affedesin cümle kulu.<br />
Yoldan çıkan gümrâhlara göster yolu,<br />
Âşıkların izini arayıp kalmaz olur.<br />
Ey âşık, gece-gündüz Hakk’ı ara,<br />
Zâhir yürüyüp, bâtınında arşı gözle.<br />
Hikmet okuyup âyet-hadîs sözünü sözle,<br />
Hazân benzeri kızıl yüzü solmaz olur.<br />
Tuzaklar koyup halkı yoldan vuran,<br />
Sahte âşık olup aldatıcı tezgâh kuran.<br />
Gece-gündüz işret kılıp devrân süren,<br />
Dünyâ mâlını görüp gözü doymaz olur.<br />
Seherleri erken kalkıp zârî kılan,<br />
Yahşilere hizmet kılıp duâ alan.<br />
Pîr-i mugana doğru yürüyüp hizmet kılan,<br />
Pîr-i mugan eteğini bırakmaz olur.<br />
Pîr-i mugan, Hak Mustafâ şüphesiz bilin,<br />
Adı geçse, dürûd deyip, tazîm edin.<br />
Sünnetlerini sıkı tutup, ümmet olun,<br />
Ümmet olan şer yolundan yanmaz olur.<br />
321
Âşîk olsan, seherlerde dinmeden ağla,<br />
Garîblerin izini arayıp, gönlünü avla.<br />
Dünyaperest soysuzlardan boyun çevir,<br />
Gerçek âşıklar bu dünyada kalmaz olur.<br />
Kul Hoca Ahmed, âşık olsan, zârî eyle,<br />
Halka kurup kim zikr söylese, oraya var.<br />
Zikrini deyip, sohbet içre inciler der,<br />
Cevher alan aslâ gâfil olmaz olur.<br />
163. Hikmet<br />
Ârif-âşık Cân mülkünde elem çekse,<br />
Yedi organ tâkat edemeyip lerzân olur.<br />
Aşk deryâsı vücûd içre cuş eylese,<br />
Bilinçsiz olup girdâb içre hayrân olur.<br />
Dalgıç gerek o deryaya özünü bıraksa,<br />
Olta bırakıp büyük balıklarını avlasa,<br />
Maksûd incisini ondan sonra ele alsa,<br />
Öyle mürşid halk içinde pinhân olur.<br />
Tarîkatın yolu uzak eylesen sefer,<br />
Kimi yeter, kimi yetmez, kime tehlike.<br />
Arayanlar erenlere sonunda yeter,<br />
Er nazarı değen kişi merdân olur.<br />
322
Yolun bulan merdânlara hizmet eyler,<br />
Çok cemiyet arasında halvet eyler.<br />
Eş-çocuk, mâl ve mülkden uzlet eyler,<br />
Güç işler bilmem nasıl asân olur.<br />
Her kim giyse melâmetin hırkasını,<br />
Bâtınını düzeltip, vîrân eylese sûretini.<br />
Hiç çekmese mahlûkatın minnetini,<br />
Böyle âşık gitse, orada Sultân olur.<br />
Akıllı isen, doğru yola kadem vur,<br />
Merdanların sohbetinden behre al.<br />
Ashâb-ı Kehf köpeğini görüp, ibret al,<br />
İbret alan hâs kulları cânân olur.<br />
“Ya Rabbenâ, fağfirlenâ, zünübenâ!”,<br />
Günâhıma ikrâr olup geldim ben işte.<br />
Kahreylesen, Kâhir senâ, Kâdir senâ,<br />
Lutfeylesen, yüz bin asî.<br />
Kul Hoca Ahmed, uzak yolda hayrân oldun,<br />
Amelin yok, günden güne Giryân oldun,<br />
Erenlere yetişemeden şaşkın oldun,<br />
Orada varsan nedâmetler çendân olur<br />
323
164. Hikmet<br />
Hak Mevlâmın nazarı kime düşse,<br />
Câhil olsa, bir lahzada bilge olur.<br />
Üç yüz altmış damarları nûra dolar,<br />
Dört yüz kırk dört kemikleri binâ olur.<br />
Ondan sonra vahdet meyinden doyasıya içer,<br />
Eş-çocuk, ev-barkdan toptan geçer.<br />
Allah diye nerede gitse, şeytân kaçar,<br />
Yedi organ hamdini deyip konûşur olur.<br />
Vahdet meyinden içen âşık bilinçsiz olur,<br />
Mansûr gibi cândan geçip darağacına biner.<br />
İhlâs ile Pîr eteğini sıkı tutar,<br />
Pîr-i mugan nazar kılsa konûşur olur.<br />
Cismim: “Rabbim”, cân “Allah” deyip yola gir,<br />
Cân ve gönlüm “Allah Bir” deyip seherde kalk.<br />
“Mafi kalbi illallah” deyip ağlayıp yürü,<br />
Yolsuzlara Hak Mustafâ hudâ olur.<br />
Aşk denizine dalan âşık cevher alır,<br />
Heveskârlar âşıkım deyip yolda kalır.<br />
Değme câhil, ham-tamalar neyi bilir?<br />
Cevher alan gerçek aşıklar deryâ olur.<br />
Dünyâyı seven gâfil Âdem Hakk’ı sevmez,<br />
Bu yolların ukbâsı çok aslâ bilmez.<br />
Seherlerde çardarb vurup aslâ bırakmaz,<br />
Tanla varsa âhirette handân olur.<br />
324
Hakk’a âşık olan kişi cândan geçer,<br />
Bilinçsiz olup, şevk şarâbını doyasıya içer.<br />
Nasîb eylese cennet girip hûriler kucaklar,<br />
”Lâ ilâhe illâllah” deyip şeydâ olur.<br />
Fiilin saptırdı, ahâlîden şefkat gitti,<br />
Lanet yağdı, günden güne rahmet gitti.<br />
Hoca, molla, yahşîlerden izzet gitti,<br />
Türlü-türlü alâmetler peydâ olur.<br />
Münâfıklar fısk ederek özü bilmez,<br />
Onun için yahşîleri göze iliştirmez.<br />
Gönlü katı, yahşi söze kulak tutmaz,<br />
Kıyâmette Hakk karşısında rüsvâ olur.<br />
Günde yüz bin “Allah” desen, O’na yakar,<br />
Göz yaşını deryâ kılsan, mâşûk bakar.<br />
Bağrın içre derdin olsa, yaşın akar,<br />
Allah özü gerçek derdliye devâ olur.<br />
Kul Hoca Ahmed, mihnet eyle, âlem yansın,<br />
Melekler senden gelip pay alsın.<br />
Arş ve Kürsi, Levh ve Kalem nûra dolsun,<br />
Nûrdan behre alan gönül sefâ bolur.<br />
325
165. Hikmet<br />
Aşk tecelli eylese kimin vücudunda,<br />
Ne yapacağını bilmeden gece-gündüz hayrân olur.<br />
Zikri fikri Hak visâli olur sürekli,<br />
Küçük çocuk gibi iki gözü giryân olur.<br />
Dünyâ ile kalmaz onun zerre işi,<br />
Zikrini dese, nûra dolur içi-dışı.<br />
Allah deyince, revân olur gözde yaşı,<br />
Aşk ateşinde tutuşup-yanıp, biryân olur.<br />
Ben ve benlik, nefs ve hevâ, hırsı bıraksa,<br />
Pîr -i mürşid mükemmile özünü salsa.<br />
Edhem gibi gönül mülkünü sivâ kılsa,<br />
Bütün zorlu işi onun asân olur.<br />
Şeriattan tarikata kadem koyan,<br />
Dünyâ işini terk eyleyerek Hakk’ı seven.<br />
Hakîkatin esrârından mânâ alan,<br />
Marifetin meydânında üryân olur.<br />
Böyle olan âşıkların nişanı var,<br />
Hak zikrini gece-gündüz söyleyip kılmaz karar.<br />
Ümîd etmez bu dünyadan mâl ve dünyâ,<br />
Ne söylese sözü onun imân olur.<br />
Hangi âşık halka içre cânın verse,<br />
Cândan geçip, şehâdetin giysisini giyse.<br />
Zühd eyleyerek öz nefsinin gözünü oysa,<br />
Erenlerin katarında merdân olur.<br />
326
Kul Hoca Ahmed, bineyim desen kuş gibi Burâk,<br />
Câhillerden eyle sürekli özünü ırak.<br />
Kaygı ile hicr ve mihnet, çek firak,<br />
Firak çeken âşık yarın sultân olur.<br />
166. Hikmet<br />
Ey dostlarım, ârifler hâlis sohbet ederler,<br />
O sohbetde marifet incilerini saçarlar.<br />
Sohbet vakti hâzır ol, erenlere nâzır ol!<br />
O hâletde erenler, ere nazar kılırlar.<br />
Hâlet vakti erenler deryâlara yüzlense,<br />
Tabanları nem olmadan, deryâları geçerler.<br />
Mürîd olsan mürşide, muhkem ol, ey tâlib,<br />
Müridlerini mürşidler her konu ile sınarlar.<br />
Himmet tutsa erenler gözü yumup açana dek,<br />
Deryâları eğerler, dağları hem keserler.<br />
Tanrı’nın sevdiği kişinin, işi O’nun iledir,<br />
Her kimi Hak sevmiştir, onu severler.<br />
Özlerinin murâdını gerçek âşıklar dilemez,<br />
Mâşûkunun murâdını dâimâ onlar dilerler.<br />
Kul Hoca Ahmed, vakıf ol, feyz ve rahmet kapısını,<br />
Zikr ve tâat vaktinde, melekler açarlar.<br />
327
167. Hikmet<br />
Gönül içre girip cevlân kıldık ise,<br />
Aşk adlı sultanını gördük ise.<br />
Sâni’ kudret ilâhıma baktık ise,<br />
O şu yerde hâl ilmini görün, dostlar.<br />
Aşk sultânı geçersiz kıldı aklımızı,<br />
Hem kovaladı nefs ve şeytân, kibrimizi.<br />
Şükrenlillah, bildik şimdi Rabbimizi,<br />
İlhâm ile verir mânâ, sezdik, dostlar.<br />
İlhâm indi Hak teâlâ rahmetinden,<br />
Hocam sundu işbu vahdet şerbetinden.<br />
Olduk şimdi o Muhammed ümmetinden,<br />
Sözde ilmimiz hâle bedel oldu, dostlar.<br />
Evvel fenâ, Âhir fenâ, olmak fenâ,<br />
O makâma yeten âşık kılmaz senâ.<br />
Cânânımızın cemâlini Hakdır gördük,<br />
Câna eklendi, bildik, dostlar.<br />
Canımızın cemâli Hak’dır gördük,<br />
Cân içre bilinir şimdi tahkîk bildik.<br />
İlhâm erişti Sübhân’ımdan, şimdi sezdik,<br />
Ne ki gelse, Hak’dan ilhâm bildik, dostlar.<br />
328
168. Hikmet<br />
Ey dostlar, haber verip şeriattan,<br />
Tarikatta Allah zikrini deyin, dostlar<br />
Ârif cânlar haber verir hakikatten,<br />
Allah diye Hak zikrini deyin, dostlar.<br />
Er odur, kulum diye kulluk kılsa,<br />
Korkup Kahhâr adından o fermân tutsa.<br />
Yedi tamu alevine karşı gelse,<br />
Allah dese oradan döner, bilin, dostlar.<br />
Kim ki Allah dedi, onda özünü buldu,<br />
Hakîkatin sözünü sözler öleceği vakti.<br />
Nice yıllar Şeddâd, görün, uçmak yaptı,<br />
Giremedi, ondan ibret alın, dostlar.<br />
Var mı eren, öyle işden râzı olsa?<br />
İnanmasın dünyasına Kârûn olsa.<br />
Bin yaşayan Lokmân Hekîm ölür olsa,<br />
Yoktur ölmeden kalan burada, bilin, dostlar.<br />
Uçmak içre makâm verince hangi câna,<br />
Kim ki tâat ile işleyip çıksa sabâha.<br />
İsrâfilin suru girse hangi câna,<br />
Biz Muhammed Ümmetiyiz, bilin, dostlar.<br />
Kul Hoca Ahmed, Hak zikrini desen her ân,<br />
Rahmet yağar başın üzerine devamlı.<br />
Erenlerin hizmetinde olsan her ân,<br />
Azâd kılsa, dârüs-selâma varır, dostlar.<br />
329
169. Hikmet<br />
Âşıkları kal’i okuyup hâle girse,<br />
Hâl denizine batsa, suya batık olur, dostlar.<br />
Söz ile hâl bir gemidir, bunu bilse,<br />
Sözsüz, hâlsiz o deryadan geçmez, dostlar.<br />
Bu hâl yolu nâzik yoldur, tehlikesi var,<br />
Alîm, sözsüz adım atsa, ukbalar var.<br />
Pîr-i Kâmil mükemmilsiz geçmek hayal,<br />
Söz ilmini bilen emîn geçer, dostlar.<br />
İşbu yolda rehbersizler sayısızdır,<br />
Lânetli şeytân keşf gösterip çok azdırır.<br />
İlimsiz âdem bu nisbete mağrûrdur,<br />
Onun için ara yolda kalır, dostlar.<br />
Kulluk odur Kur’ân okuyup amel kılsa,<br />
Sözü okuyup, hâli özge bağlı kılsa,<br />
Pîr-i Kâmil mükemmile hizmet kılsa,<br />
İki dünyâ çerâğı deyip söyleyin, dostlar.<br />
İlimsiz Âdem şeyhlik kılsa, revâç bulmaz,<br />
Nâzik yoldur, ilimsiz aslâ bilse olmaz.<br />
Ey dostlarım, şeyh olmak kolay değil,<br />
Rehber diye şer’i yolda yürün, dostlar.<br />
Pîr-i Kâmil her tâlibe vermez irşad,<br />
Tâlib olsa gece uykusunu kılsa berbât.<br />
Çok yarışda geçip gelmez her yahşi at,<br />
Riyâzeti katı çeken geçer, dostlar.<br />
330
Cümle tâlib ibâdete âciz kalır,<br />
Teheccüdün vakti ile doğrulmaz,<br />
Gece yarısından kalkıp virdin yapmaz,<br />
Pîr-i Kâmil ona ruhsat vermez, dostlar.<br />
Allah demek bendelerin inâyeti,<br />
Talebinde yürümek bende Hak rahmeti,<br />
“Fezkürûnî ezkürküm” Hak âyeti,<br />
Dem ganîmet, Allah zikrin söyleyin, dostlar.<br />
Erkek ve kadına, oğul-kıza ilim farz dedi,<br />
“Taleb ül-ilmi farizatun” deyip Rasûl söyledi,<br />
“Ma yecüzu bihis-salât” ilim zarûrî,<br />
Diri varsınız, ta ölüne dek okuyun, dostlar.<br />
Molla olup, mânâ okuyup, kitâb dese,<br />
Yolu bulup, yaman yoldan rasta dönse,<br />
Pîr eteğini muhkem tutup hizmet etse,<br />
Tâatlı kul olsa hüsrana uğramaz, dostlar.<br />
İşbu yola riyazetli tâlib gerek,<br />
Nefs-hevayı koyup tâat kılmak gerek,<br />
Cefâ çekip Pîr nisbetin tutmak gerek,<br />
Riyâzetsiz Hakk’a vâsıl olmaz, dostlar.<br />
İlimsiz şeyhlik dâvâsını kılmak olmaz,<br />
Asâ olmadan karanlıkta yürümek olmaz,<br />
Görmez olsa, çukur yeri görmek olmaz,<br />
Kuyu içre düşen emîn kalmaz, dostlar.<br />
331
Pîr -i mürşid kılsa her an emr-i marûf,<br />
Mürüvvetli, tatlı sözlü, yahşi huylu,<br />
Gece-gündüz riyâzeti çekse o hoş,<br />
Öyle Pîrin hizmetinde yürüyün, dostlar.<br />
Hakk’a âşık olup dedi Kul Hoca Ahmed,<br />
Allah kefil derdimize, eyle ibâdet,<br />
Söz ve hâli cândan çekip eyle riyâzet,<br />
Tâatlı kul cemâlini görür, dostlar.<br />
170. Hikmet<br />
Kara atına binmedikçe, kara görmez,<br />
Kara laçın konmadıkça, sırrı görmez.<br />
Sırrı gören ârifleri burada durmaz,<br />
Seher vaktinde cânı incitip kalkın, dostlar.<br />
Kara şâhin kayrılarak kanat çırpar,<br />
Âşîk odur, ten-cânını ateşe yakar.<br />
Pîr-i mugan nazar kılıp ona bakar,<br />
Doğan gibi kanat çırpıp uçar, dostlar.<br />
Devlet gibi doğan kuşu kime konar,<br />
Şâhın gibi halka içre özünü vurur.<br />
Cânın kuşu pervâz kılıp hâzır durur,<br />
Hâzır olup tevbe kılıp yürüyün, dostlar.<br />
332
Ey dostlar, âhir oldu zamânemiz,<br />
Hiç kalmadı bu dünyada nişânemiz.<br />
Haber verdi “aduvven” deyip cânân’ımız,<br />
Allah zikrini dinmeyip söyleyip yürüyün, dostlar.<br />
“Nahnu kassemnâ” gününde pay verdi,<br />
Pay alan bendeleri yola girdi.<br />
Kandîlin görüp pervâne gibi özünü verdi,<br />
Cânı câna aşılayıp katıp yürüyün, dostlar.<br />
Hak Rasûl’ün dedikleri geldi, olur,<br />
Âhir zamân nişânesi oldu, olur,<br />
Fısk ve fesâd dünyâ içre doldu, olur,<br />
Türlü-türlü davâ işi görün, dostlar.<br />
171. Hikmet<br />
Âlimi tut izzet, eyle ikrâm,<br />
Âlimi Kur’ân içre öğer, dostlar.<br />
Âlimler açar cümle müşkülâtı,<br />
Câhiller cehlini kim döker, dostlar.<br />
Doğru-yanlışı beyânını alîm bilir,<br />
Helâl-harâm farkını avâm nereden bilir?!<br />
Âlimlerden avâmîler çok fayda olur,<br />
Bu dünyada iyi adını edinir, dostlar.<br />
333
Câhil avâm alîm sözünü hiç dinlemez,<br />
Değme câhil özünü hiç anlamaz.<br />
Âlimi Allah avâma denk eylemez,<br />
Her alîm yüz bin avâma yeter, dostlar.<br />
Olmasa alîm avâm neye yarar,<br />
Kılmaz idi yer ve gök, âlem bakar.<br />
Kılmışı için alîm Günâh görür,<br />
Gök tarafına aşmaz yerde durur, dostlar.<br />
Din ve dünyâ alîm ile olur hâsıl,<br />
İbâdet kılsa kabûl, Hakk’a vasıl.<br />
İtikad kıl, gerek olsa temiz nesil,<br />
Gerçek âşık bir söze baş eğer, dostlar.<br />
Avâm tendir âlimdir tende cân gibi,<br />
Şâh Hüseyn olsa alîm gerek hem gibi,<br />
İns ve cinde alîm melek, câhil iblis gibi,<br />
Tutmayın karışık, zinhâr inkâr, dostlar.<br />
Âlimleri hor görmek değildir revâ,<br />
Hor görmez o hem yine yer-gök, hevâ.<br />
Nice ki fakîr, miskîn o bi-nevâ,<br />
Âlimi hor görmeyin aslâ, dostlar.<br />
Âlimi hor görse o küfr ve nifâk,<br />
Nass hadîs var ins ve cin ittifâk ile<br />
Âlimi seven mü’min yüzü apak,<br />
Sorgusu yok günâhından inkâr, dostlar.<br />
334
Hoca Ahmed’e ilhâm verdi söylesin diye,<br />
Her âlimin değerini bilsin diye,<br />
Her kim bilse, bunu amel kılsın diye,<br />
Alîm izzetin kılan cennet girer, dostlar.<br />
172. Hikmet<br />
Seherde öter bülbüller, gül yâdından her zamân,<br />
Sen ötüversen ne olur, Hak yâdından her zamân.<br />
Her kurt ve kuş söylemekte her tür ile senâyı,<br />
Kurt ve kuş gibi olmadın, Hû demedin her zamân.<br />
Seher vaktinde kalkarlar, niyâz söyleşir Hak ile<br />
Sende himmet olmadı, niyâz söylemedin bir zamân.<br />
Dünyaya boğulmuş oldun, küfr ve isyana doldun,<br />
Şimdi özüne geldin, fikr eyle her zamân.<br />
Bırak dünyâ fikrini, eyle Hakk’ın zikrini,<br />
Boz şeytânın mülkünü, zâkir ol her zamân.<br />
Gerçekten olursun günâhsız, bozulur bu ev-bark,<br />
Nice okusan Kur’ân, imân et bir zamân.<br />
Kul Hoca Ahmed, belini iki yerden bağla,<br />
Gelse ecel bırakmaz, cânın alır şu zamân.<br />
335
173. Hikmet<br />
Gelin, dostlar, Pîr hizmetini beyân eyleyim,<br />
İşitip, okuyun, hizmet kılın, dostlarım ey.<br />
Horlanma-üzüntü, meşakkati ayân eyleyim,<br />
İşitip, okuyup, hizmet eyleyin, dostlarım ey.<br />
Vursa-çekiştirse Pîr eteğini sağlam tut,<br />
Ey tâlib hizmet içre kanlar yut.<br />
Cân ver dese İhlâs ile Cândan geç,<br />
İşitip, okuyup, hizmet eyleyin, dostlarım ey.<br />
Tâlib olsan, yol üstünde ol toprak,<br />
Güz vakti ağaçlardan düşen yaprak.<br />
Âşîk olsan, dîdârına ol müştak,<br />
İşitip, okuyup, hizmet eyleyin, dostlarım ey.<br />
Gerçek tâlibe Pîrden değer günde sancı,<br />
Zâhir sancı bâtın içre baldan tatlı.<br />
Cezbe hâli ikrâm eder aşkı mutlaka,<br />
İşitip, okuyup, hizmet eyleyin, dostlarım ey.<br />
İnleme Pîrden değse her dem cefâ,<br />
Dîdâr taleb iki âlem sormaz vefâ.<br />
Mahşer günü gönüllerini kılar sefâ,<br />
İşitip, okuyup, hizmet eyleyin, dostlarım ey.<br />
Pîr-i Kâmil mükemmili tanıyayım desen,<br />
Ciğer kanı ye, eğer tâlib olsan.<br />
”Gâzi” derler bu makâmda ölüp varsan,<br />
İşitip, okuyup, hizmet eyleyin, dostlarım ey.<br />
336
Pîr-i Kâmil mükemmilin farkı olur,<br />
Pîr-i Kâmil hulklar ile elini alır.<br />
Mükemmel Pîr bâtın içre yola salır,<br />
İşitip, okuyup, hizmet eyleyin, dostlarım ey.<br />
Pîr emrini tutmayanı vallah gördüm,<br />
Cehennem içre “nasılsın” deyip hâlini sordum.<br />
Melâikler vura verdi, ben hem vurdum,<br />
İşitip, okuyup, hizmet eyleyin, dostlarım ey.<br />
Bu âlemde iyilerden kaçıp geçtim,<br />
Hakk’tan geçip şeytân sözünü muhkem tuttum.<br />
Ey nâ-insâf, dünyâ için kanlar yuttum...<br />
İşitip, okuyup, hizmet eyleyin, dostlarım ey.<br />
Pîr hizmetini kılan kişi nûru aydın,<br />
Dîdârına Allah özü vaad eyleyen.<br />
Şüphe getirip, yalandan tâlib yolda kalan,<br />
İşitip, okuyup, hizmet eyleyin, dostlarım ey.<br />
Pîr hizmetini kılanların boynu eğik,<br />
Hizmet kılan tâliblerden kaçar tamu.<br />
Pîr tarifini hiç tükenmez, söylesem kamu,<br />
İşitip, okuyup, hizmet eyleyin, dostlarım ey.<br />
Pîr hizmetini kılan kişi eli uzun,<br />
O sebebden dünyâ ile dâimâ arası bozuk.<br />
Kanlı gözyaşı, rengi sarı, Hakk’a niyâz,<br />
İşitip, okuyup, hizmet eyleyin, dostlarım ey.<br />
337
Hizmet kılan yeter âhir Hûdâsına,<br />
Pîr-i mugan şefâatçi oldu Günâhına.<br />
Pîr yetiştirir Hak teâlâ yardımına,<br />
İşitip, okuyup, hizmet eyleyin, dostlarım ey.<br />
Pîr hizmeti, ey tâlibler, kolay değil,<br />
Tâlibleri Pîr önünde sinek misâli.<br />
Edeb saklayıp, Pîr önünde tâam yemez,<br />
İşitip, okuyup, hizmet eyleyin, dostlarım ey.<br />
Pîrin lütfu Hakk’ın lütfu tarikatte,<br />
Hak inâmı Pîre yeter hakikatte.<br />
Hâdî olup yola salan marifette,<br />
İşitip, okuyup, hizmet eyleyin, dostlarım ey.<br />
Pîr hizmeti, Hak hizmeti edeb kılın,<br />
Seher vaktinde nazar kılar, âgâh olun.<br />
Ey tâlibler, uyanık olup yola girin,<br />
İşitip, okuyup, hizmet eyleyin, dostlarım ey.<br />
Hizmet kılan tâlibleri Hakk’a yakın,<br />
Kimi görse mütevâzı, sözü hazîn.<br />
İnşaallah, öyle tâlib Hakk’a yakın,<br />
İşitip, okuyup, hizmet eyleyin, dostlarım ey.<br />
Pîrin gassâl, mürîd ölü; konûşamaz,<br />
Gönül veren Pîrden özge gözleyemez.<br />
Hakk’ı bulan Hakk’dan özge arayamaz,<br />
İşitip, okuyup, hizmet eyleyin, dostlarım ey.<br />
338
Pîr sizlerin beyânını söyleyeyim size,<br />
Mahşer günü yüzünün rengi olur özge.<br />
Tâlib olsan, kulak verin güzel söze,<br />
İşitip, okuyup, hizmet eyleyin, dostlarım ey.<br />
Zâri kılıp kime varsa, elini almaz,<br />
Hidâyette feryâd eylese, yola salmaz.<br />
Öyle kulda imân-islâm dini olmaz,<br />
İşitip, okuyup, hizmet eyleyin, dostlarım ey.<br />
Hâdî’yim deyip lanetli şeytân yola başlar,<br />
İt suratlı olup onu ısırıp dişler.<br />
Heybet kılıp, cehennem içre götürüp dışlar,<br />
İşitip, okuyup, hizmet eyleyin, dostlarım ey.<br />
Cehennem içre vahlar olsun, nedâmet ey,<br />
Feryâd eyleyin, nasıl olur kıyâmet ey.<br />
Hakk’a kulluk kılmadım deyip nedâmet ey,<br />
İşitip, okuyup, hizmet eyleyin, dostlarım ey.<br />
Ciğer kanı yutup söyledim size hikmet,<br />
Duâ kılayım, sizlere hem kılar rahmet.<br />
Gayret eyleyip, Hak yönüne bağlayın himmet,<br />
İşitip, okuyup, hizmet eyleyin, dostlarım ey.<br />
Kul Hoca Ahmed, Sâdık olup Pîr’e var,<br />
Eteğine yüzün sürüp, pay al.<br />
El-ayak kâim eyleyip hâzır dur,<br />
İşitip, okuyup, hizmet eyleyin, dostlarım ey.<br />
339
174. Hikmet<br />
Ağlamayım mı tevbe kılmadan hadden aştım?<br />
Lânetli şeytân hilesi ile türlü şaştım.<br />
Nazar kıldı Pîr-i mugan tarafına kaçtım,<br />
Tevbe kılıp, dîdâr görün, dostlarım ey.<br />
Hak Rasûl’ün inâyeti oldu bana,<br />
Âyet-hadîs sözünü beyân kıldım sana,<br />
Tâbi olup, söylediklerini eyle ona,<br />
Tâbi olup, dîdâr görün, dostlarım ey.<br />
Ümmet olsan, durûd söyleyip tâbi ol,<br />
Adı geçse, durûd söyleyip ta’zîm kıl,<br />
Rızk ve rızâ her ne verse kanâatkâr ol,<br />
Kanaatkâr olup, dîdâr görün, dostlarım ey.<br />
Hakikatlı kullara nasîb verir,<br />
Yeyib-içip nimetlerin yâdın söyler.<br />
Adını işitip, edeb kılıp tazîm kılır,<br />
Ta’zîm kılıp, dîdâr görün, dostlarım ey.<br />
Hak teâlâ kokusunu alan burada durmaz,<br />
Câhil kullar özünü görür, ayıbını görmez.<br />
Cins-i âdem âşıklıkdan dem vuramaz,<br />
Âşîk olup, dîdâr görün, dostlarım ey.<br />
Gerçek ümmetler cândan geçip dîdâr gördü,<br />
Yeni tâlib gibi halka içre özünü vurdu,<br />
Nereye varsa aşk tezgâhını orada kurdu,<br />
Tezgâh kurup, dîdâr görün, dostlarım ey.<br />
340
Ümmetim deyip dilde söyler, kalbde yalan,<br />
Nefsi için öz cânını ateşe salan.<br />
Şeyhim diye kişinin mâlını zorla alan,<br />
Nezrini almayıp dîdâr görün, dostlarım ey.<br />
Kul Hoca Ahmed, dünyâyı görsen, kaça gör,<br />
Kanat çırpıp hevâ tarafına uça gör.<br />
Eş-çocuk düşman sana, geçe gör,<br />
Uzak olup, dîdâr görün, dostlarım ey.<br />
175. Hikmet<br />
Halvete girip, dostlarım, yâd edelim dâimâ,<br />
Muhabbetin şarâbını nûş edelim dâimâ.<br />
Muhabbetin şarâbını hiç kimseye vermezler<br />
Bağır kanını akıtıp, âşık içer dâimâ.<br />
Muhabbetin şarâbını içen âşık nişanı,<br />
Vâlih olan bülbül gibi, feryâd kılır dâimâ.<br />
Mürîd cesed, Pîr gassâl, okuyup yürür hasbi hâl,<br />
Göreyim diyerek o cemâl, cevlân kılır dâimâ.<br />
Müridlerin terbiyesi, günde yüz bin erdem,<br />
Özlerini çoban misâli, çoban kılır dâimâ,<br />
Halka kurup erenler, Hû zikrine başlasa,<br />
O Zekeriyâ peygamber hâzır olur dâimâ.<br />
341
Ondan sonra Hak nûrunu zakirlere saçarlar,<br />
Melekler safa dolup, “erre” başlar dâimâ.<br />
Muhabbet şarâbını ele alıp Muhammed,<br />
Zâkirlere sunarak, sâkî olur dâimâ.<br />
Muhabbetin şarâbını içtiği için Hoca Ahmed,<br />
Arş üstüne konarak, pervâz kılır dâimâ.<br />
176. Hikmet<br />
Marifet bostânı içine girip,<br />
Evvel tevhîd ağacını gördüm orada.<br />
O ağacın her dalında meyvâsı var,<br />
Sübhân Azîm nasîb eyledi, aldım ben işte.<br />
O ağacın aslını bilsen, Hû’dan imiş,<br />
Tefrîd, Tecrîd çeşmeleri sudan imiş.<br />
O ağaç âşıkların yeri imiş,<br />
Müşâhede kıldık, dostlar, hazretinde.<br />
Değme câhil o ağacın yeri değil,<br />
Nefsim diyen o meyvâdan aslâ yemez.<br />
Tamahkârlar nefsi için neler demez,<br />
Nefsden geçen yakın olur yakınlığında.<br />
342
Nefsden geçtim, cân hicâbı karşı geldi,<br />
Cândan geçtim, cânım câna karşı geldi.<br />
Gaybe düşüp, gaybe girip gayb oldu,<br />
Hasret üzre hasret âteşi gurbetinde.<br />
Evvel himmet makamına gir dedi,<br />
Azametli sultânlığımı gör dedi.<br />
O tevhîd meyvâsından ye dedi,<br />
Lütfu ile yedirdi aşk nimetinde.<br />
Kime bahşiş verdi ise, olsun kutlu,<br />
Yüz bin cânım olsa, olsun buluntu.<br />
O ağacın sıfatıdır, dostlar, ulu,<br />
Şükrünü söyler, kulluk kılsun hizmetinde.<br />
O ağacın gölgesinde otururlar,<br />
Şevk şarâbını içip ruhunu kandırırlar.<br />
Mâsîvadan özü tamamen koparırlar,<br />
Karar kılmaz aşk dileyerek himmetinde.<br />
Dost dileyen o bostanda karar kılmaz,<br />
Hakikatli Âşıkları Aşksız olmaz.<br />
Gönül mülkünü verse ona göze iliştirmez,<br />
Takvâ kılar içer nebât şerbetinde.<br />
Dost için dünyâ ukbâ mülkünü bırakıp,<br />
Mevt ateş içre girip yakılıp-yanıp,<br />
Ne kadar kovsa dergâhından karşı gelip,<br />
“Erini!” deyip zâr ağlar hazretinde.<br />
343
Kul Hoca Ahmed girdi görün meydân içre,<br />
Gördü tevhîd ağacını bostân içre.<br />
O ağacın sıfatıdır Kur’ân içre,<br />
Haber verdi o İbrâhim sûresinde.<br />
177. Hikmet<br />
Habersizce geçti dostlar yazık ki, ömrüm,<br />
Vah yazık, varıp orada ne söyleyim?<br />
Fazlı ile hükmeylese, hükümrân bana,<br />
Adli ile sorar olsa, ne söyleyim?<br />
Otuz bitti, kırka yetti yaşım benim,<br />
Bilmezim ki, nasıl geçti ömrüm benim.<br />
Ertesi günü nasıl olur işim benim,<br />
Miskîn olup ne taraf yöne gönderilirim?<br />
Masiyetin deryâsına ğarik olup,<br />
Yürümüşüm şeytân ile refîk olup.<br />
Gece-gündüz ağlayıp, gözde yaşım ark olup,<br />
Rezil olup varıp orada ne söyleyim?<br />
Azıksız yola giren ölmesi var,<br />
Köksüz ağaç çiçeklenip solması var.<br />
Mücrim kullar varsa orada sorması var,<br />
Sorar olsa, ben kul orada ne söyleyim?<br />
344
Bu dünyânın rahatı yok şimdi bildim,<br />
Bu âsî işlerimden şimdi yandım.<br />
Kul Hoca Ahmed, dergâhına sığınıp geldim,<br />
Korkuyorum hangi yerde tutulurum.<br />
178. Hikmet<br />
Seherlerde dört-darbe vurup “Rabbim” desem,<br />
Dergâhında Hocam kabûl kılar mı ki?<br />
Hasretinde başdan ayak vird eylesem,<br />
Dergâhında Hocam kabûl kılar kılar mı ki?<br />
Geceler kalkıp dergâhına senâ kılsam,<br />
Başımı koyup Hazretine duâ kılsam.<br />
Kan yaş döküp gözlerimden, bağrım dilsem.<br />
Dergâhında Hocam kabûl kılar kılar mı ki?<br />
Allah için merdâne gibi cânım versem,<br />
Ağlayıp inleyip zâkir olup “Rabbim” desem.<br />
Eş-çocuk, ev-barkım yetîm kılsam,<br />
Dergâhında Hocam kabûl kılar mı ki?<br />
Mansûr gibi “Ene’l-Hak” deyip ağlayıp yürüsem,<br />
Şiblî gibi âşık olup semâ kılsam.<br />
Bâyezîd gibi gece-gündüz dinmeden Kâbe’ye varsam,<br />
Dergâhında Hocam kabûl kılar mı ki?<br />
345
İyilerin sohbetinde kâim olsam,<br />
Hû-Hû diye zikrini söyleyip dâim olsam.<br />
Âşıklar gibi çark vurarak cânım versem,<br />
Dergâhında Hocam kabûl kılar mı ki?<br />
Eyyub gibi kurt eziyetine sâbir olsam,<br />
Yahyâ gibi gözlerimden kan yaş döksem.<br />
Mûsâ gibi Tûr Dağı’nda tâat kılsam,<br />
Dergâhında Hocam kabûl kılar mı ki?<br />
Yûnus gibi deryâ içre balık olsam,<br />
Yûsuf gibi kuyu içre gece-gündüz kalsam.<br />
Yâkub gibi Yûsuf için kan ağlasam,<br />
Dergâhında Hocam kabûl kılar mı ki?<br />
Ey dostlar, hiç kılmadım iyi amel,<br />
Erenlerin izin izleyip kılmayıp cedel.<br />
Habersizim, utançlıyım ezel günü,<br />
Dergâhında Hocam kabûl kılar mı ki?<br />
Ben defter-i sânî söyledim derde devâ,<br />
Toprak gibi basıp geçse beni revâ.<br />
Ağlayıp geldim eşiğine ben çâresiz,<br />
Dergâhında Hocam kabûl kılar mı ki?<br />
Dili ile ümmetim deyip yalan sözler,<br />
Va’zın söyleyip halka, dünyâyı arar.<br />
Kişi malın almak için her yan derler,<br />
Dergâhında Hocam kabûl kılar mı ki?<br />
346
“Allah” diye sıdkım ile tevbe kılsam,<br />
Gıybet kılan dillerimi yüz bin dilsem.<br />
Hakk’tan korkup dünyâ işini arkaya koysam,<br />
Dergâhında Hocam kabûl kılar mı ki?<br />
Hikmet okuyup İhlâs kılıp yola giren,<br />
İyilerin izini izleyip duâ alan.<br />
Heveskârlar âşıkım deyip yolda kalan,<br />
Dergâhında Hocam kabûl kılar mı ki?<br />
Kul Hoca Ahmed, hikmet söyle âşıklara,<br />
Sıdk ile yola giren sâdıklara,<br />
İhlâs ile Hakk’ı diyen lâyıklara,<br />
Dergâhında Hocam kabûl kılar mı ki?<br />
179. Hikmet<br />
Sübhân İzim hidayeti nasîb eyledi,<br />
Telim hicâb gönlümüzden gider miki?<br />
Gece-gündüz Hazretine Allah desem,<br />
Mahzûn kulu maksadına yeter mi ki?<br />
Marifetin bostânında bülbül olup,<br />
Hak yâdında dâimâ sürekli meşgûl olup.<br />
Kulluk kılsam Hazretine gerçek kul olup,<br />
Bu hâletde rıhlet şafağı atar mı ki?<br />
347
Eğri yola yürüdüm, dâimâ hatâ eyledim,<br />
Şimdi bildim, öz cânıma cefâ eyledim.<br />
Dergâhına yakam tutup yana geldim,<br />
Lutf eyleyip tevbemi kabûl eder mi ki?<br />
Erenlerin izin arayıp yola girsem,<br />
Dergâhında duâ kılıp yüzüm sürsem.<br />
Garîblerin gönlünü avlayıp duâ alsam,<br />
Bu iş ile benim işim biter mi ki?<br />
Pişmânlıkta gece-gündüz yaşım döksem,<br />
Hûdâ’ma zârî kılıp arz eylesem.<br />
İyilerin Hazretine şafi’ olsam,<br />
Kul niyâzı niyâzsıza yeter mi ki?<br />
Ahmed, senin yazık ki ömrün yel gibi geçti,<br />
Dünyâ dileyip âhiretin mumu yandı.<br />
Masiyetin peymanesi doldu-taştı,<br />
Rahmân Tanrım günâhımdan geçer mi ki?<br />
180. Hikmet<br />
Karanlık gece içinde yol yitirdim,<br />
Aydınlık tanı ansızın atar mı ki?<br />
Kılavuzsuz yola girip türlü şaştım,<br />
Cilâ versem paslarım gider mi ki?<br />
348
Ey dostlar, bu yollarda hayrân oldum,<br />
Başım dondu, aklım yitti, şaşkın oldum,<br />
İki âlem berbât vurup üryân oldum,<br />
Atan tanı gaflet ile batar mı ki?<br />
Erenler işbu yolda cândan geçti,<br />
Zikrini söyleyip seherlerde bağrını deşti,<br />
Cefâ çekip bu dünyânın zehrini içti,<br />
Öyle âşık râhat ile yeter mi ki?<br />
Âşıkları geceleri kalkıp ağlayan,<br />
Muhabbetin deryâsından cevher alan,<br />
Heveskârlar âşıkım deyip yolda kalan,<br />
Bâyezîd gibi özünü bir gün satar mı ki?<br />
Gece-gündüz semâ kılıp ağlayanlar,<br />
Hizmet kılıp aşk sırrını anlayanlar,<br />
Himmet kemerini bele sağlam bağlayanlar,<br />
Şöyle olmadan vahdet meyinden tadar mı ki?<br />
Cefâ çekmeden, mihnet çekmeden vefâ yoktur,<br />
Cefâ çeken âşıkların gönlü toktur,<br />
Cefâ çekmeden, mihnet görmeden râhat yoktur,<br />
Gafilleri hasret ile geçer mi ki?<br />
Ey âşık, gece-gündüz dinmeden ağla,<br />
Muhabbetin kuşağını bele bağla,<br />
Dört darbe vurup seherlerde yürek dağla,<br />
Âşıkları râhat ile yeter mi ki?<br />
349
Vah ne yazık, geçti ömrüm, doymadan kaldım,<br />
Bu dünyânın muhabbetini ele aldım,<br />
Dünyâ arayıp din işini geriye koydum,<br />
Tevbe kılsam Hocam kabûl kılar mı ki?<br />
Ey dostlar, seherlerde feryâd eyle,<br />
Göz yaşını akıtarak sebil eyle,<br />
Hak zikrini söyleyip özünü dîvâne eyle,<br />
Dîvâne eyleyen Hak vaslına yeter mi ki?<br />
Kul Hoca Ahmed, gecelerde kâim ol,<br />
Tâat kılıp gündüzleri sâim ol,<br />
Mansûr misâli “Ene’l-Hak” deyip dâim ol,<br />
Âşîk olanın başı darda gider mi ki?<br />
181. Hikmet<br />
Rabbim Allah diyerek gözden yaşımı saçsam,<br />
Kulum diyerek benim hâlimi sorar mı ki?<br />
Yüz bin türlü günâhımdan tevbe kılsam,<br />
Rahmi gelip tevbemi kabûl kılar mı ki?<br />
Dilim ile Allah zikrini câri kılsam,<br />
Seher vaktinde kalkıp ağlayıp zârî kılsam.<br />
Himmet kılıp gece-gündüz kâr eylesem,<br />
Dergâhında Hocam nazar salar mı ki?<br />
350
Mescide girip namâz kılsam zâhidler gibi,<br />
Aşk ateşine tutuşup yanan âşıklar gibi.<br />
Yalan sözü dile almadan sâdıklar gibi,<br />
Arifler gibi Hakk’a Vâsıl olur mu ki?<br />
Pîr eteğini tutup Hak’dan kılar talep,<br />
Her maksudum olsa Pîrden kılsam talep.<br />
İşbu yolda dâimâ Pîrden meded dileyip,<br />
Meded olsa, işim yolunda olur mu ki?<br />
Ya Rabbenâ, yâdın ile olsam dâimâ,<br />
Bütün ömrüm zikrin ile olsa tamâm.<br />
Oruç tutup namâz kılıp her sabâh-akşam<br />
Talep kılsam hâcet revâ olur mu ki?<br />
El kaldırıp Pîrden duâ alsam derim,<br />
Belin bağlayıp hizmetinde dursam derim.<br />
Himmet kılıp doğru yoluna girsem derim,<br />
Gönül varıp orada nişân olur mu ki?<br />
Her geceyi Kâdir bilip uyanık dursam,<br />
Hızır bilip kimi görsem, duâ alsam.<br />
Kulu olup mânâ sorarak, kimi görsem,<br />
İşbu işten murâd hâsıl olur mu ki?<br />
Gayret kılıp dergâh tarafına kadem koysam,<br />
Erken seher gafletde ben yatmadan kalksam.<br />
Uzak olup hepsinden Hakk’ı sorsam,<br />
Uzak olsam Hak’dan meded olur mu ki?<br />
351
Kul Hoca Ahmed’in işbu sözü arzûdur.<br />
Arzûsuna yetişemeden kaygı yer.<br />
Taklîd eyleyip Hû zikrini söyleyip yürür,<br />
Hû-Hû desem sâhib-dilân olur mu ki?<br />
182. Hikmet<br />
Ey gâfil, gözünü aç, gitmektedir bütün yâr şimdi,<br />
Cihân köhne kervânsarâydır, ki bilsen yol göstericiyi şimdi.<br />
Gözünün ışıtanı ihsân, kalbinin kuvveti imân,<br />
Bu dünyâ vefâsız, yalan, gidersin çâresiz şimdi.<br />
Gece-gündüz cedel eyleyip, bu dünyâ izzetini izleyip,<br />
Gece-gündüz boşuna sözleyip, yürürsün günâhla şaşkın şimdi.<br />
Kabristanlar yönüne bak, ahâlîsini temâşâ eyle,<br />
Tümü hasret kılıp ağlar, yatmaktadır har u zar şimdi.<br />
“İrci’i!” nidâsı gelse, ”Ne getirdin ey kulum?”<br />
Olursun feryâd eden o dem, durursun üstüvar şimdi.<br />
Cihâna itimât etme, dilini Hak zikrinden koyma,<br />
Bu dünyâ keyfini sürme, olursun nâmdâr şimdi.<br />
Seherlerde kalkıp ağla, ibâdete belini bağla,<br />
İmânını temiz sakla, olursun âb-dâr şimdi.<br />
352
Bu dünyâ zevkinden geç, muhabbet kadehinden iç,<br />
Tümünden bir yola geç, yürürsün şâhsuvâr şimdi.<br />
Ahâlînin tamâmı geçti, tümü yer koynuna yetti,<br />
Oğul-kızını Yetîm etti, bozuldu düzen şimdi.<br />
Hoca Ahmed Yesevî, izzet, gece-gündüz yuttuğu hasret,<br />
Seherler çekerek mihnet, kılagör geşti kâr şimdi.<br />
183. Hikmet<br />
“Mûtû kable en temûtû” hadisi var,<br />
O Âlemîn fahri Rasûl söylemedi mi?<br />
Mustafâ’nın sözünü şimdi okumadın,<br />
Sen kabûllenmesen, öncekiler kabûllenmedi mi?<br />
Kabûl desen, Pîr eteğini sağlam tut,<br />
Tevbe kılıp dünyâ malın geriye bırak,<br />
Vurup nefsi şeyhin için özünü sat,<br />
Şöyle Pîr e mürîd özünü satmadı mı?<br />
Ere elin ver, cânın Fedâ kıl,<br />
Yürüme uzak, olma haksız, beri gel,<br />
Ölmek hakdır, ölmeden önce tevbe kıl,<br />
Çok kişiler tevbesiz olarak geçmedi mi?<br />
353
Ölse, şaşkın nefsi ölür, rûhu ölmez,<br />
Sır sözünü nâdânlara söylese olmaz.<br />
Sır sözünü nâdân, câhil kabûl kılmaz,<br />
Olsa mahal âkil kabûl kılmadı mı?<br />
Hakikatli er sözünü nâdân bilmez,<br />
Lâf ve sözden söz sözlese, mecâz değil.<br />
Yanlamasına soksan, kılıç olsa, taşa geçmez,<br />
Çamura soksan, kılıç ona geçmedi mi?<br />
Verse eli, tutsa etek, söze yeter,<br />
Onun yüz bin hâlleri boşa geçer.<br />
Pîri seven dünyâ mâlını dışlayıp gider,<br />
Ahiretli dünyâ dışlayıp gitmedi mi?<br />
Yeter mi ki diriliğim yaz ve güze,<br />
Gelir hazân yeli gibi ecel bize.<br />
Cânımızı tenimizden ayırır özge,<br />
Kim o cânı ayırıp tenden gitmedi mi?<br />
Tevbe ile diriliğin kılsa bu kul,<br />
Kılsa tâat, etse tevbe dâim bu kul,<br />
Nefs ve hevâ bu şeytâna vermese yol,<br />
Tevbe yolunu iyi kullar tutmadı mı?<br />
Kul Hoca Ahmed, tevbe kemerini bağla sen,<br />
Nefs ve hevâ düşmanları kovala sen.<br />
Sen, Tanrı’nın hâs kulu gibi ağla sen,<br />
Ağlayan kul Hak dîdârını görmedi mi?<br />
354
184. Hikmet<br />
Ey dostlar, ömrüm tanı atar oldu,<br />
Şimdi arayıp, yâ Rab, seni bulur muyum?<br />
Cânım tenden ayrılarak yatar oldu,<br />
Şimdi arayıp, yâ Rab, seni bulur muyum?<br />
Beşden ona girdim ise gencim dedim,<br />
Yirmide taht üstünde sultân oldum.<br />
Otuz yaşı alıp ele dışarı durdum,<br />
Şimdi arayıp, yâ Rab, seni bulur muyum?<br />
Kırka girip, kanat çırpıp kayrılmadım,<br />
Günâh(lar)ım doldu-taşdı, ayrılmadım.<br />
İsyân kılıp öleceğimi ben bilmedim,<br />
Şimdi arayıp, yâ Rab, seni bulur muyum?<br />
Elli yaşayıp yaşım benim oldu tamâm,<br />
Ganîmetdir, bilsen, onu her hâs ve avâm.<br />
Mü’min kulun kulağına budur kelâm,<br />
Şimdi arayıp, yâ Rab, seni bulur muyum?<br />
Altmış üçdür peygamberin yaşını bilsen,<br />
Farz ve sünnet buyruğunu edâ kılsan.<br />
Kazâ yetse, âhirete sefer kılsan,<br />
Şimdi arayıp, yâ Rab, seni bulur muyum?<br />
Kul Hoca Ahmed, bırak şimdi dünyâ fikrini,<br />
Cehd eyle, dinmeden söyle Hakk’ın zikrini.<br />
Hâzır olup öleceğini şimdi bilsen,<br />
Şimdi arayıp, yâ Rab, seni bulur muyum?<br />
355
185. Hikmet<br />
Bildim şimdi Hazretine çok yazmışım,<br />
Birçok dostla bu yol içre çok geçmişim.<br />
Kılavuzsuz karanlığa yol kaybetmişim,<br />
Gönlüm tanı atıp, görerek kalkmayım mı?<br />
Gönül tanı attı ise, kurdu pazar,<br />
Tefekkürün deryâsına girip sözler,<br />
Şevk şarâbını içsem deyib gönlüm sezer,<br />
Sır şarâbını koyuverdi, yanmayım mı?<br />
Kamu dostlar, geçti, görün, geldi seza,<br />
Yürümüşüm tilbeler gibi yoldan çıkarak.<br />
Sır şarâbını içtim ise verdi meze.<br />
Âhiretin gereklerini kurmayım mı?<br />
Âhiretin gereklerini kurdu yaran,<br />
Hak Rasûl’un sünnetini tuttu yaran.<br />
Hani evvel sizden önce geçen kervân,<br />
Ben onların izini arayıp, yetmeyim mi?<br />
Vah ne yazık, geçti ömrüm gaflet ile<br />
Suâl sorsa, cevâbı yok hüccet ile.<br />
Vermeyiniz aykırı gelse, mihnet ile<br />
Şimdi buzlayıp, kâr gibi eriyip, akmayım mı?<br />
Vah ne yazık, geçti ömrüm, kaldı bekâ,<br />
Yiğitliğim yel gibi geçti, su gibi aka.<br />
Miskinliğin makamında yırtıp yaka,<br />
Tutuşup tevbe âteşi ile yanmayım mı?<br />
356
Kul Hoca Ahmed yetti aşkın eşiğine,<br />
İnşaallah, Hak erdirir niyetine.<br />
İnandım ben Hak kelâmı, âyetine,<br />
Oldum refîk, geçitlerden geçmeyim mi?<br />
186. Hikmet<br />
Hak Rasûlü ölmeden önce ölün dedi,<br />
Dîdâr için ölmeden önce ölmeyim mi?<br />
“Mûtû Kable ente mûtû” olun dedi,<br />
Dîdâr için ölmeden önce ölmeyim mi?<br />
Ey dostlar, dîdâr için edâ oldum,<br />
Bu dünyada mihnet çekip köle oldum,<br />
Fenâ olup ev-barkdan uzak oldum,<br />
Dîdâr için ölmeden önce ölmeyim mi?<br />
Muhabbetin deryâsında dalıp batıp,<br />
Dalgıç gibi o deryâdan cevher bulup,<br />
Cânım verip şevk şarâbını doya içip,<br />
Dîdâr için ölmeden önce ölmeyim mi?<br />
Evvel-âhir iyiler gitti, kaldım yalnız,<br />
Nâdânlardan işitmedim bir yahşi söz,<br />
Kalbim yoktur, dilim yoktur, kulak hem göz,<br />
Dîdâr için ölmeden önce ölmeyim mi?<br />
357
Enbiyâlar ölmeden durup diri öldü,<br />
Bu dünyada cefâ tartıp nûra battı,<br />
kâfirlerden çok melâmet, cefâ çekti,<br />
Dîdâr için ölmeden önce ölmeyim mi?<br />
Evliyalar bu âlemde gedâ oldu,<br />
Geçip eş-çocuğundan, ayrı oldu,<br />
Cândan geçip dîdâr için, fenâ oldu,<br />
Dîdâr için ölmeden önce ölmeyim mi?<br />
Muhabbetin pazarında sevdâ kılsam,<br />
“Fakru fahrî” melâmetini orada tartsam,<br />
İki âlem sevdâsını gözden salsam,<br />
Dîdâr için ölmeden önce ölmeyim mi?<br />
Kul Hoca Ahmed takvasından benzi solup<br />
“Mûtû kable en temûtû” okuyup erip,<br />
Hak Mustafâ hadisini sağlam tutup,<br />
Dîdâr için ölmeden önce ölmeyim mi?<br />
187. Hikmet<br />
Dedi alîm Kur’ân şu ki Tanrı sözü,<br />
Kul gönlüne saldı nazar Hak gündüzü.<br />
O makâmı her dem görür gönül gözü,<br />
Gözüm gördü, gönlüm ikrâr kılmayım mı?<br />
358
Pîr geldikten sonra on sekiz bin âlem sakin,<br />
Yedi kat yer, yedi kat gök tesbîh okur.<br />
Âciz kulum, özüm mahzûn, miskîn, fakîr,<br />
Oldum âhir, dünyâyı arkaya salmayım mı?<br />
Âciz özüm yanar kav gibi kudret ile<br />
Mecâz özüm kuş gibi uçar himmet ile.<br />
Geçti ömrüm, geldi, görün, nevbet ile<br />
Dostlarıma sözümü yâdigâr bırakmayım mı?<br />
Söylüyorum İzim Allah yâdı ile<br />
İçim-dışım nûra parlar yâdı ile<br />
İhsân kıldı Allah gündüz fazlı ile<br />
Dışım cevher müşterisine satmayım mı?<br />
Zayıf özüm İzim Hakk’ın kelamına,<br />
Göz açarak bakma dünyâ haramına.<br />
Getirdiler mey-i aşkın otağına,<br />
Girip orada binler destân söylemeyim mi?<br />
Ne verirler âhiretde kuru söze,<br />
Yaptığın işin yönelmesin yardan gayrıya.<br />
Uzak sefer gelmiştir şimdi bize,<br />
Geri kaldım o kervâna yetmeyim mi?<br />
Duygulanıp ağlamaktansa yanman gerek,<br />
Eğri olup yürümektense ölsen gerek.<br />
Kul Hoca Ahmed, tevbe ile ölsen gerek,<br />
Bal misâli o dem zehrini tatmayım mı?<br />
359
188. Hikmet<br />
Sübhân İzim hâs aşkını kıldı inâm,<br />
Âşîk olup pak aşkında yanmayım mı?<br />
Özden özge talebleri kıldı harâm,<br />
Bende olsam yalnız özünü sevmeyim mi?<br />
Hangi kul yalnız sevse sultân kılar,<br />
On sekiz bin âlem içre ifşâ kılar,<br />
Hizmetliler taç, saray inşâ kılar,<br />
Bu sözü işitip ona cânım vermeyim mi?<br />
Hak teâlâ aşıklara verdi kaftan,<br />
Cân verirken yağıp geçti rahmet suyu,<br />
Âşıkların her tüyünde bin erdem,<br />
Mihnet çekip erdemler görmeyim mi?<br />
Allah söyledi: “Rahmetimden aşkı yarattım”,<br />
Onun için aşıkları çok ağlattım,<br />
Derd ve belâ, mihnetlere bel bağlattım,<br />
Belim bağlayıp aşk yolunda ölmeyim mi?<br />
Aşıklara vade kıldı dîdârını,<br />
Özü bilir dîdâr için hastasını,<br />
Geceleri donup çok ağlayan uykusuzunu,<br />
Uykusuz olup Hakk’a kulluk kılmayım mı?<br />
Dünyâ tâlibi muhterislere kulum demez,<br />
Mahşer günü yoldan çıksa yola salmaz,<br />
Susayıp, çatlayıp feryâd eylese, elini almaz,<br />
Dünyâyı tepip âhireti sevmeyim mi?<br />
360
Hocam söyledi: “Gerçek kula vereyim ülüş,<br />
Şartı odur bana doğru kılsa yürüyüş,<br />
Nefsden geçip şeytân ile kılsa savaş...<br />
Nefsden geçip riyâzetde solmayım mı?<br />
Rahmetimden ümit tutsan, seherde kalk,<br />
Gece yatmadan, gündüz ağlayıp Hakk’ı bul,<br />
Ondan sonra arı olup nefsi tep...<br />
Nefsi tepip Hakk’a kulluk kılmayım mı?<br />
Sırâtı geçmeden bende olsan, “kah-kah” gülme,<br />
Cennete girmeden bu dünyada hürrem yürüme,<br />
Dîdâr görmeden ağlamayı zinhâr koyma,<br />
Burada ağlayıp âhiretde gülmeyim mi?<br />
Yazık ki, ömrüm Hakk’a yanmadan boşa gitti,<br />
Muhabbetin camını içmeden vaktim yetti,<br />
Kime söyleyip, kime ağlayım, başım dondu,<br />
Nedâmetde saç ve sakal yolmayım mı?<br />
Âsî, câfî kulun içre ben günâhkâr,<br />
Günâhımı afv eylesen, özün Gaffar,<br />
Rahmet ile ayıbımı örtsen, adın Settâr,<br />
Ümîd tutup dergâhına gelmeyim mi?<br />
Hak teâlâ rahmet ile bana baktı,<br />
Rahmet suyu gözlerimden dinmeden aktı,<br />
Aşıklara aşk çakmağını yakıp çaktı,<br />
Aşkın okuyup ahâlîye yaymayım mı?<br />
361
Kulluk içre âdet kılayım, etsen kabûl,<br />
Yokluk içre edâ bolsam Rasûl misâli,<br />
Bu âlemde hiç kimse yoktur benim gibi yaralı,<br />
Garîb olup asitanende ölmeyim mi?<br />
Lutf ve kerem ihsân kıldı, bilemedim,<br />
Şâkir olup O’nun şükrünü kılamadım,<br />
Pervâne gibi bin tasadduk olamadım,<br />
Pervâne gibi yanıp kül olmayım mı?<br />
Gece, seherler bîdâr kıldı ağlasın deyip,<br />
Yaşını döküp Âşka belini bağlasın deyip,<br />
Tutuşup yanıp yürek bağrını dağlasın deyip,<br />
Dağını alıp Hak önüne varmayım mı?<br />
Vahdaniyet deryâsından haber verdi,<br />
Allah özü Hâdî olup yola saldı,<br />
Cehennem içre kalmasın deyip elimi aldı,<br />
Cân ve kalbimi öyle Hakk’a vermeyim mi?<br />
Allah söyledi: “Cânı verdim tâat kıl,<br />
Yüz bin belâ sana salsam Tâkat kıl,<br />
Beni arayıp ağlamayı adet kıl”,<br />
Belâsına sâbir olup yürümeyim mi?<br />
Hak teâlâ selâm söyledi yananlara,<br />
Kanlar döküp iki gözünü oyanlara,<br />
Cânı câna ekleyip yürüyenlere,<br />
Hançer alıp gözlerimi oymayım mı?<br />
362
Hak pertevi kime düşse, bilge kılar,<br />
Gönlü ışıyıp bâtınlarını binâ kılar.<br />
Marifeti söyleyip özünü söyler kılar,<br />
Söyler olup Hak yollarını demeyim mi?<br />
Selâm söyledi dostlarına Hak mihribân,<br />
”Burada ağlayın, âhirette kılayım handân”.<br />
Hak yolunda âşıkların cânı kurbân,<br />
Bu sözü işitip yüz bin cânımı vermeyim mi?<br />
Ben defter-i sânî söyledim derde dermân,<br />
Bir ve Var’ım kulum dese kalmaz hüsran.<br />
Her ne kılsa, özü kılar, Hakk’tan fermân,<br />
Fermânında hâzır olup yürümeyim mi?<br />
Kul Hoca Ahmed, bu dünyada gamsız geçtin,<br />
Hakk’tan korkmadan tan atana kadar durup yatdın.<br />
Dünyâ dileyip Hak zikrini dışlayıp atdın,<br />
“Tûbû ileyh” okuya-okuya ölmeyeyim mi?<br />
189. Hikmet<br />
Ölüm elçisi geldi, hâzırlığını niye yapmazsın?<br />
Sakal-saçın ağarmış, hazırlığını niye yapmazsın?<br />
Bedeninde kalmadı kuvvet, vücûdunun tamâmı zahmet,<br />
Onlardan almadan ibret, hazırlığını niye yapmazsın?<br />
363
Ölümün elçisi geldi, sana şimdi haber verdi,<br />
Sana ne oldu, gelip hazırlığını niye yapmazsın?<br />
Kamu yaranların gitti, gösterdi kokusunu tüttü,<br />
Gelip yer koynunda yattı, hazırlığını niye yapmazsın?<br />
Bu dünyâyı niye sevdin? Yanlış yaptın, hatâ kıldın,<br />
Hani ukbaya ne kıldın, hazırlığını niye yapmazsın?<br />
Bu tenden cânın almağa, melek geldi ayırmağa,<br />
Seni koymaz dem vurmağa, hazırlığını niye yapmazsın?<br />
Kul Hoca Ahmed, ne iş kıldın? Özünü esîrgedin,<br />
Bu dünyaya aldanıp yığdın, hâzırlığını niye yapmazsın?<br />
190. Hikmet<br />
Kuşku yoktur, Kıyâmet günü gelir, dostlar,<br />
“La uksimu bi yevmil-kıyâmeh” deyip söylemedi mi?<br />
Özünü bâkî, özgeleri fânî bilin,<br />
“Küllü şey’in hâlikün” deyip söylemedi mi?<br />
Cümle cânlar yer koynuna ahir girer,<br />
Mengü, Bâki, Kâdir İzim özü kalır.<br />
Zamâne âhir olsa, gök yarılır,<br />
“İze’s-semâu’nşekkat” deyip söylemedi mi?<br />
364
Kıyâmetin alâmeti sayısızca geçer,<br />
Kelâmullah mânâ yazıp, yazı açar.<br />
Bulut kükreyip, yer tebrenip, dağlar kaçar,<br />
“Yevme tercufu’r-râcifeh” deyip söylemedi mi?<br />
Allah bilir kime râhat, kime azâb,<br />
Kâdir İzim kâdı olup sorar hisâb.<br />
Vah hasret, bende nasıl verir cevâb,<br />
“Yevme yekûmu’l-hisâb” deyip söylemedi mi?<br />
Kul Hoca Ahmed söyler gece-gündüz, yâ Rab, seni,<br />
Hıçkırıp ağla, aşkın ile gece-gündüz<br />
Bulur bende yürüse dâimâ isteyip seni,<br />
“Fetlubnî tecidnî” deyip söylemedi mi?<br />
191. Hikmet<br />
Dünyâyı sevmek hataların başıdır,<br />
O Mustafâ bizi âgâh kılmadı mı?<br />
“el-Fakru fahrî” diye Tanrı Rasûlü,<br />
Kâdir’ından dervîşliği almadım?<br />
Koymadı Mustafâ gibi nice yârân,<br />
Ebû Bekir, Ömer, Alî, bil ki, Osmân.<br />
Tahtı ile uçar idi o Süleymân,<br />
Bu ölüm çengeline almadı mı?<br />
365
Ömer idi din-î İslâm yolunu açan,<br />
Alî idi kâfirlerin boynunu koparan.<br />
Arslan eli ile Hayber kapısını açan,<br />
O hem ecel şarâbından tatmadı mı?<br />
“Fetubu ilallah”a boyun eğ<br />
Masiyete bakma, gözünü yum.<br />
Nasûh gibi âlem içre adını bırak,<br />
Dilekli kul dileğini almadı mı?<br />
“Elestü bi rabbiküm” demiş vakitde,<br />
Ahd eyleyip “Kâlû belâ” dedim Hakk’a.<br />
Eğer sen döner olsan el-misaka,<br />
Yerin senin cehennemde olmadı mı?<br />
Kâdir’im fâsıklara vurdu mesel,<br />
“Ülaike kel en’am belhum adall”.<br />
Dört ayaklı “dört-ayak”lar gibi yürür onlar,<br />
İbretli erler ondan ibret almadı mı?<br />
Âlem fahri güvercine secdelen demiş,<br />
Muhammed’in hazretinden bol dilemiş.<br />
Öşür ve zekât ver dese iyi görmemiş,<br />
Dünyâ için dinini yele satmadı mı?<br />
Sığmaz Kârûn mâl(ı) onun yaban yazı,<br />
Âlem içre meşhûrdur onun sözü.<br />
Dünyâ mâlını yığıp alsa doymaz gözü,<br />
Bir avuç toprak ile doymadı mı?<br />
366
Er o olur ölmeden önce mâlını verse,<br />
Kârûndur işte şu kişi gâfil dursa.<br />
Yalnızca şumluğundan işte şu İsâ,<br />
Dördüncü gökte yalnız kalmadı mı?<br />
Kul Hoca Ahmed, uykusuz kal taât kılıp,<br />
İbretli günâh işlerinden ibret alıp.<br />
İnanma yiğitliğe fesâd kılıp,<br />
İbret açılıp dönüp yine sevmedi mi?<br />
192. Hikmet<br />
Ey dostlar, gitmek için buraya geldik,<br />
Gelip gitmek nedenini bildiniz mi?<br />
Aslî vatan odur, burada misâfirsin,<br />
Sevdâ için gelip sevdâ kıldınız mı?<br />
Kervânbaşı haber verdi cümle câna,<br />
Sevdâ kıl deyip buyurdular her tarafa,<br />
Sevdâsını kıldı ziyân çok nâdâna,<br />
Kâr ve ziyân kıldığını bildiniz mi?<br />
Akıllı kullar sevdâsını kıldılar taht,<br />
Sevdâsını kılan kullar olur iyi baht.<br />
Pazarını kılıp bağlar yüklerini sıkı,<br />
Tayyâr oldu, siz de tayyâr oldunuz mu?<br />
367
Serdârı kervânbaşı kılsa haber,<br />
Sevdâ kılan, azık alan kılar sefer,<br />
Yükünü yükleyen şâd ve handân yola düşer,<br />
Cehd ve cedel kılıp yükü hallettiniz mi?<br />
Bazı nâdân girdi pazara aldı dükkân,<br />
Yoldaş oldu o nâdâna orada şeytân,<br />
Ta yok olana kadar oturdular şâd ve handân,<br />
İşte o dükkân dünyadır, bildiniz mi?<br />
Sevdâ kılayım dese şeytân koymaz, bil,<br />
Söyler ona bırak bugün, yarın kıl.<br />
Ömrün uzak, dem ganîmet, işret kıl,<br />
Söyler ona, işret kılıp doydunuz mu?<br />
Bu söz ile nakd-i ömrün elden verir,<br />
Ömrün oldu bu dükkândan çık der.<br />
”Vah yazıklar” deyip elini dişleyip elem yer,<br />
Sevdâ için şimdi elem yediniz mi?<br />
Bu hâletde emir kervân gelir yetip,<br />
Yürü deyip asıl vatan hükmünü söyleyip.<br />
Sevdâ kılmadan bunca geçtin boşa yatıp,<br />
Azık almadan yola girip geçtiniz mi?<br />
Kul Hoca Ahmed, sevdâ kıl pazar geçmeden,<br />
Ömrün günü bitmez, ecel günü yetişmeden.<br />
Ansızın ecel gelip yakanı tutmadan,<br />
Ecelin gelir vaktini, dostlar, bildiniz mi?<br />
368
193. Hikmet<br />
Ey şeyh ey, tâlîblere yolu göster,<br />
Şeriatın beyânınını kılmaz mısın?<br />
Tarikatta kılavuzsuz yola girse,<br />
Hakîkatin yolların söylemez misin?<br />
Şeyhim diye ulu tuttun özünü dâim,<br />
Gönlün kibir ve benlik ile dilin sâim.<br />
Nefsin için uzun geceler durup kâim,<br />
Okuyup Kur’ân hiç özüne gelmez misin?<br />
Şeyhim diye zâlimlere hizmet kıldın,<br />
Göz yumarak değerli eyleyip izzet kıldın.<br />
Nimet verse cânın ile hürmet kıldın,<br />
Câhil olup zâlim sıfat olmaz mısın?<br />
Kur’ân manâsını doğru bilmedin hevâ ile<br />
Tâat kıldın halk içinde riyâ ile<br />
Pas basan gönül yoktur ziya ile<br />
Mânâ okuyup riyâ kemerin salmaz mısın?<br />
Fakîr olup melâmeti taşa kılan,<br />
Dünyâ bırakır âhireti değerli kılan.<br />
Kalb eyvânını halvet kılıp sığınak kılan,<br />
Öyle erin hizmetinde olmaz mısın?<br />
Kul Hoca Ahmed, kime söyledin işbu sözü,<br />
İyi bilirsin, hiç bilmezsin doğru yolu.<br />
Bilir yakın yol bilici kılavuzu,<br />
Ayak tozunu kara yüze sürmez misin?<br />
369
194. Hikmet<br />
Ömrün geçti, ey gâfil, zâyi burada,<br />
Gaflet gözünü açıp bîdâr olmaz mısın?<br />
Yatacak yerin dar lâhiddir yalnız kabirde,<br />
Ölmeden önce fikrini burada kılmaz mısın?<br />
Acâip yoldur varacak yerin, tehlike sayısız,<br />
Gözetleyiciler dâim orada durur hâzır,<br />
Himmet kılıp bu dünyadan eyleyip güzâr,<br />
Âhiretin hazırlığını kılmaz mısın?<br />
Yürüdün dâim şâd ve sevinçli, sürûr ile<br />
Mağrûr oldun kibir ve heves, gurûr ile<br />
Yedin şüphe-harâmları mekrûh ile<br />
Cehennem içre cezâsını çekmez misin?<br />
Mü’min denen olur dâim tefekkürde,<br />
Fikr eyleyip zikrini söyler uzak gecede,<br />
Olmaz benlik bir zerre vücûdunda,<br />
Öyle erin eteğini tutmaz mısın?<br />
Ara yolda peydâ olur iki menzil,<br />
Öyle kula eyle burada cânını sebil,<br />
Koyar seni iyi yola yürü kabil,<br />
Hizmet kılıp cennet mülkünü almaz mısın?<br />
Cân almağa bir gün gelir Melekü’l-mevt.<br />
Ölmeden önce ölüm ile ol ülfet,<br />
Uzak yola azık al, çek riyâzet,<br />
İzzet râhatını satıp, horluk almaz mısın?<br />
370
Âşîk olsan, melâmetten eyle vatan,<br />
Gam mızrağından zahmet eylesin mülk-i beden,<br />
Hem açılsın bâtınında türlü çimen,<br />
Cândan geçip dîdârını görmez misin?<br />
Râhat bulur mihnet tarafına kadem koyan,<br />
Zâyi bırakmaz hizmet kılsan Pîr-i mugan,<br />
Hizmet kılmadan davâ kılsan tümü yalan,<br />
Kul Hoca Ahmed, Pîr önünde ölmez misin?<br />
195. Hikmet<br />
Ey dostlar, bu yollardır karanlık,<br />
Şeytân yolunu özden ırak koymaz mısın?<br />
Bend eyleyip şeytân seni azgın eyler,<br />
Hak karşısında yüzü kara olmaz mısın?<br />
Tamah etme Hoca’yım deyip eşiklerde,<br />
Akl yoktur İhlâs kılan kişilerde.<br />
Utanma ve hayâ gitti büyük-küçüklerde,<br />
Âhir zamân nîşânesini bilmez misin?<br />
Şeyhim diye marifeti kıldı beyân,<br />
Zâhir-bâtîn, evvel-ahir kılsa âyân.<br />
Şâhın benzeri rûhu onun eylese uçuş,<br />
Böyle olup mürîd yola salmaz mısın?<br />
371
Gece-gündüz tâat kıldı seyyid, ebrâr,<br />
Yemeden-içmeden gençliğinde güzel huylu.<br />
Ümmet için kaygı ile oldu uykusuz,<br />
Rasûlullah tabîatını bilmez misin?<br />
Tan atana kadar iki ayak tamâm şişti,<br />
Ata-ana, İbrâhim’den dahi geçti.<br />
Dileyip ümmet kaygı ile aklı şaştı,<br />
Ey Şeyh ey, görüp ibret almaz mısın?<br />
Kul Hoca Ahmed, bu yolları kolay bilme,<br />
Hak rahmeti sayısız erişip mağrûr olma.<br />
Havf ve recâ içre dur, gönül koyma,<br />
Kahr içinde lütfunu anlayıp yürümez misin?<br />
196. Hikmet<br />
Ne muhabbet imiş, ben diyeceğimi bilemem,<br />
Şeydâ kıldı aşk beni, nereye varacağımı bilemem.<br />
Yanar bağrım taşları, akar gözüm yaşları,<br />
Ey Hakk’ın dostları, nereye varacağımı bilemem.<br />
Ateş ne olur dumansız, su ne olur cilâsız,<br />
Benim derdim devâsız, arayıp ilâç bulamam.<br />
372
Derdimi bilir tabîb yok, hâlimi sorar refîk yok,<br />
Benim gibi mahzûn garîb yok, hüzün ve feryâdım söylemem.<br />
Ateşleri su söndürür, bu ateş suyu yandırır,<br />
Ateşler âteşi budur, yalan diye söylemem.<br />
Kim kiş giyer, kim çapan, kim sultândır, kim çoban,<br />
Kim düz yürür, kim yaman, bunu aslâ bilemem.<br />
Kul Hoca Ahmed, hakîrim, günâhımı okurum,<br />
Dostum cevher, fakîrim, fakirlikden vazgeçemem<br />
197. Hikmet<br />
Ya İlâhım, aşkını salıp âşık et,<br />
Yarın mahşerde aşıkları Allah yorar.<br />
Âşîk olsan, ey tâlib, mihnet çek,<br />
Yarın mahşerde aşıkları Allah yorar.<br />
Mihnet çeken aşıklardan Hûdâ râzı,<br />
Âşıkların arşa yeter, bil, avazı.<br />
O âşıkdan Allah özü oldu râzı,<br />
Yarın mahşerde aşıkları Allah yorar.<br />
Ey tâlib, âşık olsan, bozlayıp yürü,<br />
Dergâhına varasın âhir izleyip yürü,<br />
Sen sırrını nâdânlardan gizleyip yürü,<br />
Yarın mahşerde âşıkları Allah yorar.<br />
373
Âşıkların gözlerinden kanı akar,<br />
Gözün kanını görüp orada mâşûk bakar.<br />
Mâşûk özü âşıklara ateşler yakar,<br />
Yarın mahşerde âşıkları Allah yorar.<br />
Allah’ı seven âşıkları inleyip yürür,<br />
Âriflerin sohbetine özünü vurur.<br />
Mihnet bulsa âşıkları cevlân eyler,<br />
Yarın mahşerde âşıkları Allah yorar.<br />
Âşıklarını mâşûk özü sorgulayası,<br />
”Neredesin” deyip, ”Neredesin” deyip inletesi.<br />
Allah derdini çekip âşık feryâd edesi,<br />
Yarın mahşerde âşıkları Allah yorar.<br />
Allah’ı seven âşık yarın Burâk biner,<br />
Burâk binip mahşer yerinde cevlân kılar.<br />
Hûrî ve Kusûr gözlemezler, dîdâr diler,<br />
Yarın mahşerde âşıkları Allah yorar.<br />
Mahşer yerinde aşıkların boynunda halka,<br />
Halka takılan âşık işi Hakk’a makbûl.<br />
O âşıka Allah özü gösterir yol,<br />
Yarın mahşerde âşıkları Allah yorar.<br />
Melekler zincir takıp alıp yürür,<br />
O âşıkın ahvâlini Allah sorar.<br />
Allah’ıma âşıklığı makbûl olur,<br />
Yarın mahşerde âşıkları Allah yorar.<br />
374
Mihnet çeken âşıkları Allah sevdi,<br />
“Gel beri” deyip o âşıka şarâb verdi.<br />
Şarâb içen âşıkları Allah sevdi,<br />
Yarın mahşerde âşıkları Allah yorar.<br />
Kul Hoca Ahmed, âşıklara özünü kat,<br />
Gece-gündüz mihnet kılıp elemler çek.<br />
Âriflerin pazarında özünü sat,<br />
Yarın mahşerde âşıkları Allah yorar.<br />
198. Hikmet<br />
Aşıklara Tanrım özü kılar rahmet,<br />
Kâbir içre nûrunu salıp kılar şefkat.<br />
Cennet girip, dîdâr görüp, tok ve râhat,<br />
Lütuf ve kerem armağan eyleyip yürür olur.<br />
Âşıkları nereye varsa halvet ister,<br />
Ere hâcet değil, iyi olun yeter.<br />
Hakk’ı bulmadan ağlayıp yürüyüp, olup yakınır,<br />
Aşk bağında nevâ kılıp yürür olur.<br />
Âşîk yanar, cândan doyar, Hakk’ı sever,<br />
Allah için dünyâ, âhireti boşar.<br />
Bağrını deşip, başdan ayak kana boyar,<br />
Âşîk özü yektâ olup yürür olur.<br />
375
Ey yârânlar, aşk ilinin serveti yok,<br />
Devâ sormayın, aşk derdinin dermânı yok.<br />
Bu yollarda âşık ölse, mâtemi yok,<br />
Cânını tenden ayrık kılıp yürür olur.<br />
Cânı ayrı ateşte yanar teni özge,<br />
Kimi görse, izin alıp sürer göze.<br />
Hikmet okuyup, tâlib olup, yetse söze,<br />
Akıl ve şuûrun bilge kılıp yürür olur.<br />
Heveskârın teni yansa, cânı yanmaz,<br />
Onun için aşk kadrine yetip olma.<br />
İyilerin sohbetinden behre almaz,<br />
Rızkı duâ riyâ kılıp yürür olur.<br />
Bu âlemden ayrı kılan Allah özü,<br />
Ey ümmetler, Hak Mustafâ söylediği sözü.<br />
Mahşer günü aydın olur halka yüzü,<br />
Dillerini sefâ kılıp yürür olur.<br />
Gerçek âşıklar diri ölmüş cânı boşa,<br />
Pervâz kılıp uçayım dese saklar Hûdâ.<br />
İçmiş-yemiş, talebleri derd ve belâ,<br />
Aşkın başa belâ kılıp yürür olur.<br />
Kul Hoca Ahmed, dervîş olsan, Bîdâr ol,<br />
Cevr ve cefâ, derd ve mihnet, gâm iste.<br />
Yüz bin belâ başa düşse, inleme,<br />
Allah özü cefâ kılıp yürür olur.<br />
376
199. Hikmet<br />
Hakk’ı bulan dîvâneler bilinçsizce söyler,<br />
Derd ve hâlet peydâ kılıp yürür olur.<br />
Makâmlar yüce makâm, arşı gözler,<br />
Halka özünü rüsvâ kılıp yürür olur.<br />
Elden kaçıp dağ ve çölü kılır vatan,<br />
Çöller ara yoldaşları karga-saksağan.<br />
Gider olsa gömlek yeni ona kefen,<br />
Vahşî kuşları yoldaş kılıp yürür olur.<br />
Böyle olmadan cân mâşûkunu tanıyıp olmaz,<br />
Bu yolların ukbâsı çok, aşıp olmaz.<br />
Cândan geçmeden vahdet şarâbından tadıp olmaz,<br />
Vahdet şarâbı içerek, semâ kılıp yürür olur.<br />
Cânâneyi bulan kişi özü bilmez,<br />
Avâm-ı halkı tâlib olsa, kaçıp gelmez.<br />
Yüz bin nasih olsa, ondan öğütünü almaz,<br />
Ele özünü şaşkın kılıp yürür olur.<br />
Yüz bin âşık tutuşsa-yansa olur sevinçli,<br />
Hak yâdını her kim söylese olur hem-dem.<br />
Mahşer günü dîdârına olur mahrem,<br />
Cân ve imân fedâ kılıp yürür olur.<br />
Allah için cânını veren yoksun kalmaz,<br />
İki âlem ona bostân aslâ olmaz.<br />
Gerçek âşıkın sırrı saklı halk bilemez,<br />
Göz yaşını tanık kılıp yürür olur.<br />
377
Âşık ölmez, yakınlığı solmaz, aşkı taze,<br />
Halk içinde ağzı güler yanar pinhân.<br />
Çöller gezip bozlayıp yürür Hak lâ-mekân,<br />
Hak aşkını senâ kılıp yürür olur.<br />
Aşk bağını gezen âşık özünü bilmez,<br />
Gece-gündüz mest ve hayrân öze gelmez.<br />
Köşe ister ahâlîye ülfet olmaz,<br />
Hak vaslını fenâ kılıp yürür olur.<br />
Gerçek dertliler dertsizleri göze iliştirmez,<br />
Zâhid, âbid, sâlikleri dile almaz.<br />
Nerede görse aşksızları nazar kılmaz,<br />
Gerçek dertliye devâ kılıp yürür olur.<br />
Âşıkların bildiklerini halk bilemez,<br />
Hûrî ve gılmân cümle melek hayl gelemez.<br />
“Sekâhüm Rabbühüm“ü arzû eylemez,<br />
Didârına vefâ kılıp yürür olur.<br />
Hûrî ve Kusûr “an-tahûr”dan alıp gelir,<br />
Rıdvân melek kadeh sunup, tazîm kılar.<br />
Âşıkları gözünü yumup bilinçsiz olur,<br />
“Vâ şevkâ!”, deyip kir içinde yürür olur.<br />
Hak temâşâ eyleyip, ona rahmet kılar,<br />
Nûr içinde pertev salıp, şefkat kılar.<br />
Yetmiş farik melekleri ülfet kılar,<br />
Lutf ve kerem armağan kılıp yürür olur.<br />
378
200. Hikmet<br />
Âdem oğlu ölesi, yer altına giresi,<br />
Kim iyidir kim kötü, orda malûm olası.<br />
Burada özünü bilenler, Hakk’a kulluk kılanlar,<br />
Hak yoluna girenler, aydınlık yüzlü olası.<br />
Benim, kulum diyenler, yer yüzüne gelenler,<br />
Harâm-şüpheli yiyenler, bir-bir cevâb veresi.<br />
Burada özünü bilmeyen, nasîhatı almayan,<br />
Beş vakit namâz kılmayan, orada rüsvâ olası.<br />
Eğer akıllı olsanız, nasîhatı alsanız,<br />
Beş vakit namâz kılsanız, orada fayda olası.<br />
Kulluk eyle kuluna, gir Hakk’ın yoluna,<br />
Bağışlanan kuluna, hûrîler karşı gelesi.<br />
Hak’tan fermân olduğunda, Azrâil cân aldığında,<br />
Soru-suâl kıldığında, orada hayrân kalası.<br />
Hayrân olmaz o kişi, aksa gözünün yaşı,<br />
Hak ile olsa işi, cevâb kolay olası.<br />
Tâat eyle kış ve yaz, Kul Hoca Ahmed, için için yan,<br />
Yüzü kara namâzsız, orada rezil olası.<br />
379
201. Hikmet<br />
Şeriatın şerâitini terk etmeden,<br />
Tarîkatın işlerini edâ kılsun.<br />
Tarikatta perhiz kılıp takvâ kılan,<br />
Görüp, bilip, helâlinden uzak kılsun.<br />
Hakikatın deryâsından cevher alan,<br />
Marifetin meydânında cevlân kılan.<br />
Yanıp-pişip iç bağrını ateşe salan,<br />
Öyle âşık elif endâmını bükük kılsın.<br />
Kıyâmetin şiddetinden mâtem kursan,<br />
Yeni dervîş gibi halka içre özünü vursan.<br />
Kıyâmetin şiddetinden nara çeksen,<br />
Mahşer yerinde gözyaşını tanık kılsın.<br />
İşbu yola giren âşık cândan geçer,<br />
Cândan geçip şevk şarâbını doyası içer.<br />
Ölüm seferi kılsa paçasını kefen biçer,<br />
Feryâd vurup eşiklerde sedâ kılsın.<br />
Kıyâmetin şiddetini bilmeyenler,<br />
Garîb, fakîr görse göze iliştirmeyenler.<br />
Emr-i marûf, nehy-i münker kılmayanlar,<br />
Hâs ulular sana ne diye duâ eylesin?<br />
Hak zikrini söyleyenleri düşman tutan,<br />
Benlik kılıp yahşıları basıp geçen.<br />
Helâl-harâm farkın kılmayıp alıp yutan,<br />
O fâsıkın kalbini ne diye sefâ kılsın?<br />
380
Tekebbür ve benlik ile hevâ kılan,<br />
Halk içinde her ne kılsa riyâ kılan.<br />
Gece-kündüz dünyâ için sevdâ kılan,<br />
O bendeyi Âhirette gedâ kılsın.<br />
Halk içinde tesbîhi ele alıp yürüyen,<br />
Şeyhim diye nâdânlara va’azın söyleyen.<br />
Adağını alıp gelir mi deyip bakıp duran,<br />
Pîr odur ki, zâhir, bâtın sefâ kılsın.<br />
Gece-gündüz Hakk’dan korkup duran kişi,<br />
Özünü bilir özge ile yoktur işi.<br />
Ondan sonra nûra dolar iç ve dışı,<br />
Hakk’dan korkup gözde yaşını revân kılsın.<br />
Kulum diye Hak emrini kılmayanlar,<br />
Nasîhatı kulağına almayanlar.<br />
Kar ve ziyân olduğunu bilmeyenler,<br />
O fâsıklar Hakk’a ne diye vefâ kılsın?<br />
Hikmet işitip, ağlamayan Âdem değil,<br />
Gönlü katı, gözü onun nemli değil.<br />
Kuşkusuz bilin, dini onun sağlam değil,<br />
Kan ağla, gözünün yaşını devâ kılsın.<br />
Ey gâfil, nâdân ile ülfet olma,<br />
Nâdânların sohbetine özünü vurma.<br />
Hak kahrından korkup ağla aslâ gülme,<br />
Kul Hoca Ahmed âşıklar gibi nevâ kılsın.<br />
381
202. Hikmet<br />
Hak teâlâ tevfîk verse himmet kılıp,<br />
Seherlerde dinmeden zikrini söyleyesim gelir.<br />
Cünbüş kılıp azâlarım dert eylese,<br />
Tevbe kılıp hazretine yanasım gelir.<br />
Tâlib olup, İhlâs kılıp yola girsem,<br />
Bîdâr olup, Hak dîdârını doyası görsem,<br />
Pervâne gibi mumunu görüp özümü vursam,<br />
Yok ise diriliği atasım gelir.<br />
Âşıkların devâsıdır Hakk’ın yâdı,<br />
Zâkirlerin murâdıdır Hak dîdârı,<br />
Gece-gündüz ağlayıp kılır Hakk’a feryâdı,<br />
Gerçek dertliden dert ve mihnet çekesim gelir.<br />
Tarikata giren âşık Hakk’ı arar,<br />
Ne sözlese hâl ilminin sözünü sözler,<br />
Seherlerde zikrini söyleyip arşı gözler,<br />
Bâyezîd gibi bir gün özümü satasım gelir.<br />
Hakikatın deryâsına batan âşık,<br />
O deryadan cevher alıp çıkan âşık,<br />
Cevher alan dergâhına olur lâyık,<br />
Lâyık olup cevher alıp çıkasım gelir.<br />
Fenafillâh olup bu dünyadan ağlayıp geçsem,<br />
Hak şarâbını içerim deyip hevesle gitsem,<br />
Şiblî benzeri âşık olup, semâ kılsam,<br />
Böyle olup şevk şarâbını içesim gelir.<br />
382
Kul Hoca Ahmed, âşıklar gibi cândan geç,<br />
Cândan geçip şevk şarâbını doyası iç,<br />
Tâlîblere hikmet söyleyip, inciler saç,<br />
Pîr-i mugan eteğini tutasım gelir.<br />
203. Hikmet<br />
Ey dostlar, tevekkülün kılıcını,<br />
Bele bağlayıp yola kadem koyasım gelir.<br />
“La taknetû” rahmetinden ümîd tutup,<br />
Meveddetin gülzârında esesim gelir.<br />
Âşıkları cevlân kılar o meydânda,<br />
Yılan kamçı kılıp biner o arslana,<br />
Sır sözünü söyleyip olmaz her nâdâna,<br />
Sır sözünü bilgelere söyleyesim gelir.<br />
Ârif olup âşık olsa bilge gider,<br />
Öyle âşık dîdâr için cânın verir.<br />
Öyle kula tan mı atar, gün mü batar,<br />
Gece-gündüz dinmeden ağlayasım gelir.<br />
Nişânesi odur, onun rengi sarı,<br />
Öyle kişi bu dünyadan olur ayrı.<br />
Mâsivâdan çekip özünü, gönlü aydın,<br />
Marifetler ona; damarımı satasım gelir.<br />
383
Ey dostlar, tarikatta pazar gördüm,<br />
Kazâncımı bulup o pazarda dükkân kurdum.<br />
Gâfil gönlüm, özüm orada bîdâr oldum,<br />
Râzı verse, gece-gündüz sevdâ kılasım gelir.<br />
Âşıkları özü ile pazar kılar,<br />
Câhil kullar mü’min gönlün râhatsız eyler.<br />
Gâfillerden Hûdâ, Rasûl bîzâr olur,<br />
Hâzır olup, Hak zikrini söyleyesim gelir.<br />
Sıdk ile gâfil aslâ tevbe eylemez,<br />
Yazık ki, ömrünü gâfil geçirir aslâ doymaz.<br />
Fânî ömrünü bin inansan bâkî olmaz,<br />
Tevbe diye tevbe giysisini giyesim gelir.<br />
Kul Hoca Ahmed, geçti ömrün, gâfil olma,<br />
Nefsin sözünü kılarak batıl yürüme.<br />
Cehd ederek gece-gündüz zinhâr câhil yürüme,<br />
Hâzır olup, Hakk’a kulluk kılasım gelir.<br />
204. Hikmet<br />
“Ey Ahmed, ey kulum” demiş Sübhân İzim,<br />
Vardır onun şerbetleri sayısız çeşit.<br />
Âşîk kullar içsin dedi onu Mevlâm,<br />
Âşîk olup o şerbetten içesim gelir.<br />
384
Gece-gündüz işbu cândan âşık olmaz,<br />
Âşıkların gözde yaşı aslâ dinmez.<br />
Cân esîrgese güzel yola girse olmaz,<br />
Cândan geçip cânâneye varasım gelir.<br />
Himmet kemerin merdânlar gibi bele bağlayıp,<br />
Mansûr gibi cândan geçip darağacında oynayıp.<br />
Âşıklar gibi sohbet içre kanlar ağlayıp,<br />
Sübhân İzim dergâhına varasım gelir.<br />
Lâftan geçmeden hâl dilini bilse olmaz,<br />
Muhabbetin şarâbından içse olmaz.<br />
Marifetin pazarına girse olmaz,<br />
Lâftan geçip bostân içre giresim gelir.<br />
Âşîk olmadan vefâ neyini çalsa olmaz,<br />
Hâzır olmadan Hak zikrini söylese olmaz.<br />
Çeng ve rebâb sazlarını düzenlese olmaz,<br />
Sözünü dizip hamd u senâ söyleyesim gelir.<br />
Sedef benzeri aşk makâmında cevherlerin,<br />
Mü’min kula yakındır rahmetlerin,<br />
Âşîk kula râhattır zahmetlerin,<br />
Mihnet çekip, Hocam, sana varasım gelir.<br />
Âşıkları her köşede nefsle kavgâ kılar,<br />
Katre-katre gözyaşını deryâ kılar,<br />
O deryada aşk cevheri sayısızdır,<br />
Dalgıç olup o cevherden alasım gelir.<br />
385
Kul Hoca Ahmed, uzun geceler uyanık ol,<br />
Câhillerden dâimâ uzak kaça gör,<br />
Gözyaşını sarı yüze saça gör,<br />
Yaşımı saçıp hamd ve senâ söyleyesim gelir.<br />
205. Hikmet<br />
Hak Teâlâ hâbîbi, yâ Mustafâ Muhammed,<br />
Dertliklerin tabîbi, yâ Mustafâ Muhammed.<br />
İzhar kıldı Âdem’e, Âdem’den ta Hâtem’e,<br />
Nûru doldu Âleme, yâ Mustafâ Muhammed.<br />
Mahbûbu pak sırdan, matlûbu Şâh-ı merdân,<br />
Mahdûmu külli insân, yâ Mustafâ Muhammed.<br />
Mi’rac yoluna aşan, Sidre’ye dek ulaşan,<br />
Ümmet için çekişen, yâ Mustafâ Muhammed.<br />
Yetîm kaldı atadan, hem şefkatli anadan,<br />
Takdîr oldu Hûdâ’dan, yâ Mustafâ Muhammed.<br />
Yetîm başını sıvazladı, şefkat oldu Muhammed,<br />
Cânı câna uladı, yâ Mustafâ Muhammed.<br />
Yedi yaşında genç çocuk, inci kadrini bildi,<br />
Altı cevize sattı, yâ Mustafâ Muhammed.<br />
Şefkat oldu “af” dedi, ümmetini diledi,<br />
Cebrâil yetişip geldi, yâ Mustafâ Muhammed.<br />
386
Bu dünyâyı sevmedi, taze ekmeğe doymadı,<br />
Hak kulluğunu koymadı, yâ Mustafâ Muhammed.<br />
Dilemedi atasını hem şefkatli anasını,<br />
Kıldı ümmet duasını, yâ Mustafâ Muhammed.<br />
Tanrısına talebkâr, gece-gündüz çok ağlar,<br />
Oldu ümmete muhtar, yâ Mustafâ Muhammed.<br />
Bahr-i muhîte düştü, arş-ı a’lâyı aştı,<br />
Mevlâsına râzılaştı, yâ Mustafâ Muhammed.<br />
Şeriati sözledi, tarikatı izledi,<br />
Hakîkati gözledi, yâ Mustafâ Muhammed.<br />
Sabreyledi kanâat, takvâ eyleyip ittikâ.<br />
Gece-gündüz ibâdet, yâ Mustafâ Muhammed.<br />
İçip Kevser suyunu, koparıp cennet gülünü,<br />
Arayıp onun yolunu, yâ Mustafâ Muhammed.<br />
Kul Hoca Ahmed, kıl tâat, dinmeden söyle salâvât,<br />
Rasûlullah olur şâd, yâ Mustafâ Muhammed.<br />
206. Hikmet<br />
Ey dostlar, yürek bağrım oldu kebâb,<br />
Aşksız Âdemîn Aşk kadrini bildiği var mı?<br />
Gece-gündüz gurbet çekip aşk yolunda,<br />
Vâsıtasız Hak dîdârını gören var mı?<br />
387
Tâşkın duran deryâlar gibi kaynayıp yürüyen,<br />
Dünyâ mâlını görüp, ona mağrûr olan.<br />
Kibir ve heves, ben ve benlik davâ kılan,<br />
Kârûn benzeri dünyâ mâlını gören var mı?<br />
Aşk şiddeti başa düşse âşık bilir,<br />
Yabancılar taşlar atıp ona güler.<br />
Divâne deyip başını yarıp kana boyar,<br />
Mansûr benzeri aşk dârına binen var mı?<br />
Âşîk Mansûr “Ene’l-Hak” deyip yaşı aktı,<br />
Kırklar ile yoldaş olup vücûdunu aştı<br />
Yürek bağrı kebâb olup eriyip aktı.<br />
Kâbir içinde kırkları gören var mı?<br />
Şeyh Şiblî semâ eyleyip dâim yürüdü,<br />
Taht ve bahtını dışlayıp Edhem dükkân kurdu,<br />
Pervâne gibi mumunu görüp özünü vurdu,<br />
Pervâne gibi ahker olup yanan var mı?<br />
Leylâ diye sahralarda Mecnûn geçti,<br />
Leylâyı gördüğü zamân şuûru gitti.<br />
Hayrân olup, sersem olup, başı dondu,<br />
Geçmiş âşık erenleri gören var mı?<br />
Şîrîni deyip dağlar gezip âşık Ferhâd,<br />
Şîrîni gördüğü zamân kıldı feryâd.<br />
Akıl ve Şuûrunu dağıttı oldu berbât,<br />
Âşîk olup ölmeden durup ölen var mı?<br />
388
Zünnûn Mısrî öz şehrinden çıkıp gitti,<br />
Şeyh Bâyezîd yetmiş yolu özünü sattı.<br />
Özünü bilmeden perîşân olup başı dondu,<br />
Öyle erler dâvâsını kılan var mı?<br />
İbrâhim öz oğlunu kurbân kıldı,<br />
İsmail Dîdâr diye cânını verdi.<br />
Gözünü açıp Hak cemâlini hâzır gördü,<br />
İsmail gibi Hak cemâlini gören var mı?<br />
Çok âşıklar bu dünyadan geçip gitti,<br />
Kabristan menziline varıp yetti.<br />
Eş-çocuk, ev-barkını dışlayıp geçti,<br />
İbret alıp kızıl yüzü solan var mı?<br />
Kul Hoca Ahmed, dertsiz geçti ömrün, anla!<br />
Hizmet kılıp, erenlerin sözünü dinle.<br />
Nedâmette yaşını döküp, dinmeden ağla,<br />
Burada ağlayıp âhirette gülen var mı?<br />
207. Hikmet<br />
Bu garîblik berbât imiş, ey dostlar,<br />
Hiç kim gelip, garîb hâlin soran var mı?<br />
Gece-gündüz gurbet çekip aşk yolunda,<br />
İçi yanıp, hasret ile dolan var mı?<br />
389
Gurbet içre geçer imiş garîb hâli,<br />
Hiç kalmadı gönül içre lâf ve sözü,<br />
Her bir günde alır imiş yüz bin yolu,<br />
Akşam namâzı, garîb hâlini soran var mı?<br />
Garîblikte yürüdüm ben kötü yemeğe,<br />
Berbât imiş tekke, yastık orada başa.<br />
Mahzûn olup ata-ana karındaşa,<br />
Rahîm kılıp, garîb hâlin soran var mı?<br />
Karındaşlar hasretinde oldum harâb,<br />
Yürek-bağrım tutuşup-yanıp oldum kebâb.<br />
Garîblere rahmeylesen, çoktur sevâb,<br />
Ey dostlar, bu derdime devâ var mı?<br />
Daima tutuşturur görün, beni gurbet âteşi,<br />
Gariblikte bulmadım ben halâveti.<br />
“Men mâte garîben” deyip hadîs söyledi,<br />
“Fekad mâte şehiden” deyip alan var mı?<br />
Garîblikte yürürdüm ben gurbet çekip,<br />
Melâmetler ile halkdan söz işitip.<br />
Göğüs evimi gönül aydınlatıp mecâl çekip,<br />
Dîdâr için cânını Fedâ kılan var mı?<br />
Dîdâr için cânını Fedâ kıldı ise,<br />
Gece-gündüz Hak zikrini söyledi ise,<br />
Kul Hoca Ahmed, bu gurbete düştü ise,<br />
İşitin, dostlar, ölmezliğe imkân var mı?<br />
390
208. Hikmet<br />
Âşıkların sorduğu, sâdıkların gereği,<br />
Enbiyâlar çırağı, haklı olan Muhammed.<br />
Özünü koyup mihnete, türlü-türlü zahmete,<br />
Âsî, câfî ümmete, Kevser olan Muhammed.<br />
Atadan Yetîm kalıp, özünü gama salıp,<br />
Hatice mâlını alıp, muhtâç olan Muhammed.<br />
Râzı olan kazaya, yakarışını söyleyen Hûdâ’ya,<br />
Gökden gelen belaya, sabırlı olan Muhammed.<br />
Himmet kemerini bağlayıp, yürek bağrını dağlayıp,<br />
Seher vaktinde ağlayıp, bîdâr olan Muhammed.<br />
Hakk’ın kulluğunu kılıp, Hak emrini halka söyleyip,<br />
Kâfiri, yahûdîyi korkutup, ejder olan Muhammed.<br />
Enbiyalar hâtemi, sır-esrârın mahremi,<br />
Miskinlerin hemdemi, yâdigâr olan Muhammed.<br />
Gündüz oruç ve namâz, gecesi acz ve niyâz,<br />
Dileyip ümmetini kış-yaz, sıkıntıda olan Muhammed.<br />
Akşam ve seher çok ağlar, ümmet için gönlü kederli,<br />
Âlem halkına yâdigâr, mütevâzi olan Muhammed.<br />
Miskinlere yâr olan, ümmet dileyip zâr olan,<br />
Balsızlara bal olan, şâhpâr olan Muhammed.<br />
Mahzûn olan sıkılana, hâzır olan günahkâra,<br />
Yetîm olan garîbe, server olan Muhammed.<br />
Kul Hoca Ahmed miskîndir, miskinlerdin mânâ sor,<br />
Miskinlik huzûr kaynağı, basar olan Muhammed.<br />
391
209. Hikmet<br />
Tan atana kadar gafletteyim hayrân kalan,<br />
Yâ Mustafâ! Elimi alın, yolda kaldım.<br />
Vah hasreta iç ve dışım isyân dolmuş,<br />
Yâ Mustafâ! Elimi alın, yolda kaldım.<br />
Ümmet olup ümmet işin yapamadım,<br />
Bîdâr olup Hak yoluna giremedim.<br />
Yalan ümmet hizmetinde olamadım,<br />
Yâ Mustafâ! Elimi alın, yolda kaldım.<br />
Seherlerde cânımı incitip, kan ağlamadan,<br />
”Allah” söyleyip, kanlar yutup, zâr inlemeden.<br />
Geçip-yürüyüp, erenlerden sır anlamadan,<br />
Yâ Mustafâ! Elimi alın, yolda kaldım.<br />
Yâ Muhammed, kötü kulu mahrûm koymayın,<br />
Âsî, câfî ümmetleri yolda koymayın.<br />
Mahşer günü âsîlerden yüz çevirmeyin,<br />
Yâ Mustafâ! Elimi alın, yolda kaldım.<br />
Bende olsam, yalnız Hakk’ı sevmez miydim?<br />
Ümmet olsam, yola kadem koymaz mıydım?<br />
Kanlar döküp, gözlerimi oymaz mıydım?<br />
Yâ Mustafâ! Elimi alın, yolda kaldım.<br />
Ümmet diyerek hiç uyumadan geçti Rasûl,<br />
Âsî, câfî ümmet için oldu mahzûn,<br />
Hak teâlâ kılar mı deyip bizi kabûl,<br />
Yâ Mustafâ! Elimi alın, yolda kaldım.<br />
392
Kıyâmette debelenirken ümmetim de,<br />
Sırrımın özü kaynadığında elimi al.<br />
Âciz kulun yol şaşırsa, yola sal,<br />
Yâ Mustafâ! Elim alın, yolda kaldım.<br />
Günâhıma dağ ve taşlar Tâkat eylemez,<br />
Tersâ, yahûdî, kâfir ben gibi günâh eylemez.<br />
Hak karşısında utançlıyım hiç kimse bilmez,<br />
Yâ Mustafâ! Elim alın, yolda kaldım.<br />
Oruç, namâz kazâ kılıp, Hakk’ı bilmeden,<br />
İyilerin ayak toprağı olup yürümeden.<br />
Erenlerin duasını burada almadan,<br />
Yâ Mustafâ! Elim alın, yolda kaldım.<br />
Yâ Muhammed, günâhımdan utançlıyım,<br />
Yâ Muhammed, elimi alın, muhtaçım.<br />
İyi tâat kılamadım, hüsrândayım,<br />
Yâ Mustafâ! Elim alın, yolda kaldım.<br />
Bu dünyada yaptıklarım fısk ve fücûr,<br />
Ümmet diyerek lutf etmese sultânlar sultanı.<br />
O sebepten varsam tarafına, kâbir ehli,<br />
Yâ Mustafâ! Elim alın, yolda kaldım.<br />
Ümmetim deyip lâf vururum hani amel?<br />
Allah için ben kılmadım aslâ cedel.<br />
Adım ümmet, kıldığım işimin tümü zarar,<br />
Yâ Mustafâ! Elim alın, yolda kaldım.<br />
393
Kul Hoca Ahmed, amelim yok nereye varayım?<br />
Pîr-i mugan hizmetinde göğsümü yarayım.<br />
”Özür” söyleyip gece-gündüz hâzır durayım,<br />
Yâ Mustafâ! Elim alın, yolda kaldım.<br />
210. Hikmet<br />
Ey dostlar, gece-gündüz dinmeden zikrini söyleyin,<br />
Zikrini söyleyip kulluğunda olmak gerek.<br />
Kulluk kılıp tekbîr söyleyip sohbet kursa,<br />
Her ne varı olsa Hak’dan görmek gerek.<br />
Aşka kadem koyanları murâd buldu,<br />
Kimi görse sırrını görüp ayıbını kapattı.<br />
Garîb olup iyilerin izini öptü,<br />
Akşam ve seher hizmetinde durmak gerek.<br />
Muhabbetin şarâbını ondan içip,<br />
Ben-benliği kılanlardan ırak kaçıp.<br />
Her kim girse işbu yola cândan geçip,<br />
Ayak tozunu gözlerine sürmek gerek.<br />
Yola giren erenlerden yolu sormadan,<br />
Her ne gelse râzî olup Hakk’tan görmeden.<br />
İcâzetsiz yola kâdem koyup yürür,<br />
Aşk tezgâhını yayıp orada kurmak gerek.<br />
394
İşbu yola giren tâlib oldu âkil,<br />
Gaflet ile tutuşup yanıp olmaz âkil.<br />
Ömrünü zâyi geçirenler oldu câhil,<br />
Aşk askerini tutup dâimâ yoklamak gerek.<br />
Sahralarda dört darbe vurup zikrini başla,<br />
Kibir ve heves, ben ve benlik ırak gönder.<br />
Gece-gündüz tekbîr söyleyip dinmeden işle,<br />
Zikrini söyleyip sıdkı ile durmak gerek.<br />
Deniz içinde Âdem nefsi cevlân kılar,<br />
Açlığından donup dursa efgân kılar.<br />
Dünyâyı dileyip din işini vîrân kılar,<br />
Yılan benzeri halk ümîdini kırmak gerek.<br />
Kul Hoca Ahmed, nefsden büyük belâ olmaz,<br />
Yer ve gökte lokma versen aslâ doymaz.<br />
Toprak olup yolda yatsan, kâfir ölmez,<br />
Pîr-i mugan hizmetinde durmak gerek.<br />
211. Hikmet<br />
Ârif odur, Hak emrini yerine getirse,<br />
Mâsivâdan nefsini çekip hâs eylese.<br />
Şerîat hepsi beş harfdir rast eylese,<br />
Ondan sonra tarikata girmek gerek.<br />
395
Tarikat hepsi beş harfdir, eğer bilsen,<br />
Açıktan bilip, şartlarını edâ eylesen.<br />
Beş sokağını seyrân kılıp, yel gibi geçsen,<br />
Ondan sonra hakikata girmek gerek.<br />
O hem beş harf iyi bilse Hakk’a yeter,<br />
Ben ve benlik zamîrinden şüphesiz gider.<br />
Bilse kılsa, ibâdete yoktur tehlike,<br />
Marifetin meydânına girmek gerek.<br />
O beş harf meydânında cevlân kılar,<br />
Zâhir-bâtîn beklemesiz ağlar.<br />
Yedi aza gözlerini keten kılar,<br />
Mürşid olup, irâdete girmek gerek.<br />
Dört meydânın bostânında ne işler var,<br />
Söylesen, edâ olmaz orada demişler var.<br />
Her anında yüz bin şeyhden yemişler var,<br />
Böyle nimet lezzetini bilmek gerek.<br />
Bu yolları geçmeden mürşid olsa,<br />
Fâsık, câhil mürîd olup, elini alsa.<br />
Böyle işler yarın orada reddedilse,<br />
Mahşer yeri halkının tamâmı gülmek gerek.<br />
Beş gün geçer dünyâ için elini alsa,<br />
Görüp-bilip nefsi için ateşe koysa,<br />
Yol bulmayan nezrin alıp elini alsa.<br />
Vah hasret ey, nedâmetler demek gerek.<br />
396
Kul Hoca Ahmed, bu hikmeti nasıl söyledin?<br />
Bir harfini bilmeden özünü halka duyurdun.<br />
Doğru yollardan bâtıl yola çıksa yandın,<br />
Korku-tehdît içre nasıl etmek gerek?<br />
212. Hikmet<br />
Âşıklar meydânında ilim ve hikmet bilinir,<br />
Erenlerin tuzağına doğan, şâhın tutulur,<br />
Bin nefesi bir nefes, kılsa himmet kılsa şevk,<br />
Sır kapısı açılıp, cümle rûhlar görünür.<br />
Seher olsa yol alır, sır içinde sır görüp,<br />
Öyle sohbet kılanlar, farketmeden bilinir,<br />
Kutbu’l-aktâb dervîşler, hâs sohbete gelirler,<br />
Onların olduğu sohbette şevk sayısız olunur.<br />
Sohbet verir bulurlar o dervîşler gelince,<br />
Kime nazar etseler, dilinin kilidi açılır,<br />
Halka içre Hak yâdını, söyleyip dilden koymazlar,<br />
Özgür olup rûhları lâ-mekâna ulaşır.<br />
O sohbette erenler halka (içre) oturur,<br />
Kime nazar kılsalar, dilinin kilidi açılır,<br />
Her şekilde onlar ölüdür, zâhir gözüne görünmez,<br />
Gâibdirler va lâkin bâtın göze görünür.<br />
397
Sen saklasan adâbı, erenlerin önünde,<br />
Bil, onlar karşısında sayısız mânâ bilinir,<br />
Dervîşlere İhlâs eyle, ver onlara elini,<br />
Her kim girse bu yola, tahkîk damgası vurulur.<br />
Aşk demine düşmeyen, sır mânâsını bilmeyen,<br />
Dünyâ mehrin koymayan, yarın rüsvâ olunur.<br />
Kul Hoca Ahmed Yesevî, dinmeden şimdi ağla,<br />
Göz yaşını akıtsan, yarın varsan, bilinir.<br />
213. Hikmet<br />
Mahzûn oldu bu gönüller, ey dostlar,<br />
Dinleseniz niyâzını size açarız biz.<br />
Vefâsı yok yalancıdır işbu dünyâ,<br />
Gönül gezip bâkî sözü açarız biz.<br />
Kâdir İzim işbu câna kıldı fermân,<br />
Boyun eğmeden takdîre, ona nedir dermân,<br />
Akşam düşüp seher olsa göçer kervân,<br />
O kervânın sonu olup göçeriz biz.<br />
Bizden önce bütün kervân göçüp durur,<br />
Bakıp dursak bize nöbet yetip durur,<br />
Ölüm Meleği kadeh şerbet tutup durur,<br />
Nöbet gelse o şerbetden içeriz biz.<br />
398
Türlü nâdân “erkeğim” diye süsledi kalpak,<br />
Er o olur imânını kılsa görülesi;<br />
Kıldan ince, kılıçtan keskin Sırât köprüsü,<br />
Kâdir İzim nasîb eylese geçeriz biz.<br />
Nice yaksan, yanmaz çıra ıslak yerde,<br />
Cânlar çıkıp tenler yatar kara yerde.<br />
Kalb çırası şule vurur âşıklarda,<br />
Rûh olarak bilmem nereye uçarız biz.<br />
Yakındır işbu ölüm değildir ırak,<br />
Er o olur âhirete binse Burâk,<br />
Nice esîrgesen, âkıbet o söner çıra,<br />
O çıra gibi bir dem yanıp söneriz biz.<br />
Vah ne yazık, geçti ömrüm oynayıp-gülüp,<br />
Âh vururum pişmânlıkta kanlar yutup,<br />
Kul Hoca Ahmed, bu hasretten cânım yanıp,<br />
Göz yaşını solgun yüze saçarız biz.<br />
214. Hikmet<br />
Ey dostlar, doğan kuşumu uçurdum ben,<br />
Kanat çırpıp hangi tarafa revân oldu.<br />
Zamân zamân arkasından seslenip kaldım,<br />
Devrederek gözlerimden nihân oldu.<br />
399
Ayak bağını sağlam tutmadan kaçırdım ben,<br />
Sevip-okşayıp uygun bulamadan uçurdum ben.<br />
Nedâmette kaldı ömrümü geçirdim ben,<br />
Şimdi benim işim âh ve fîgân oldu.<br />
Soru sorsam bulunur mu o şu kuşum?<br />
Bulunmasa sıkıntıdadır benim işim,<br />
Hasretinde dinmeden akar gözde yaşım,<br />
Şimdi benim yaptığım kâr ziyân oldu.<br />
Pîrim meded kılsa, tekrar kola alsam,<br />
Her bir tüyün gözlerime sürme kılsam.<br />
İyi koruyup kaz, ördeğe karşı salsam,<br />
Elhamdillah şimdi sâhib Kur’ân oldu.<br />
Böyle ödül elindedir, bırakma sakın,<br />
Ayak bağını sağlam tutup dur uykusuz.<br />
Âhir bir gün gösteresi sana dîdâr,<br />
Dîdâr gören kulun makâmı cinân oldu.<br />
“Allahümme Ya Mâlik er-rikâb” okuyup,<br />
Özgürlük beraatını arayıp bulup.<br />
Tevbe diyerek eğri yoldan doğruya dönüp,<br />
Tevbe kılan kullar orada mihmân oldu.<br />
Kul Hoca Ahmed, özün gâfil, aklın yitik,<br />
Amelin yok, dünyâ tarafına gönlün meyilli.<br />
Bu ayakın üstündedir Habil kuyusu,<br />
Yıkılacağını bilen kişi korunmuş oldu.<br />
400
215. Hikmet<br />
Aşk kırmızı sülfür, âlem dükkân değil mi?<br />
Hakk erine âşikâr, usta dükkân değil mi?<br />
Gönlümde aşk Tûr’u, düştü tecellî nûru,<br />
Her bir adın zuhuru, cihân mumu değil mi?<br />
Baştanbaşa cihâna, baksa tufan belâsı,<br />
Ey Nuh kavmi korkun, Hak yöneten değil mi?<br />
Eman ağacından ki, Mûsâ’ya ateş göründü,<br />
“İnnî enAllah” söyler, esrâr-ı cân değil mi?<br />
İsâ-yı rûhperver, terk-i taalluk eyler,<br />
Gök kürede kalender, güzel mekân değil mi?<br />
Yahyâ’yı ağlayış tuttu, Âdem özünü unuttu,<br />
Yûnus’u balık yuttu, bu imtihan değil mi?<br />
Hoş herşey Hayyu Sübhân, hoş kudret, hoş ilhan,<br />
Cennet içinde rıdvân, bir bâğbân değil mi?<br />
Âşîk murâdı dilber, zâhidin meyli minber,<br />
Sevinç kadehi ister, Hak lâ-mekân değil mi?<br />
Aynı seherdedir gül, aşûfte bülbül misâli,<br />
Görünce onu kızıl gül, ruhsarı kan değil mi?<br />
Sakın, ey vaaz veren, boşuna dökme cevher,<br />
Gönül hazînesine dil, muhafız değil mi?<br />
Mahdûmu pâkbâzı, pervâzı şâhbâzı,<br />
Sâhib hurûc Gâzi, çünkü Arslan değil mi?<br />
Mahmûr oldu kalb ve cân, yandı ergûvan suyu,<br />
Sultân Satuk Buğrahan, Pîr-i mugan değil mi?<br />
401
Dergâhları kibriyâ, İslâm açıp beriya,<br />
Evliyâ ser-halkası, sâhib Kur’ân değil mi?<br />
Evlâd-ı enbiyâdır, serdâr-ı evliyâdır,<br />
Hûdâ yolunun merdidir, âli nişân değil mi?<br />
Devir Ahmed devri, hayr-ul-beşer Muhammed,<br />
Dünyâ ve dine sermed, şer’i beyân değil mi?<br />
216. Hikmet<br />
Kâbe yönüne gider olduk inşaallah,<br />
Ey yârânlar, hoşça kalın, ta görenece.<br />
Nereye varsak Allah zikri bize yoldaş,<br />
Ey yârânlar, hoşça kalın, ta görenece.<br />
Gidelim deriz ev-barkdan ayrı olup,<br />
Çoluk-çocuk, ev-barkdan ırak olup,<br />
Dünyâ telâşını dışlayıp, bahr-ı Hûdâ olup,<br />
Ey yârânlar, hoşça kalın, ta görenece.<br />
Yola kâdem koyayım deriz Hakk’ı arayıp,<br />
Yer ve gökte, ay ve günler Hakk’ı arayıp,<br />
Arş ve Kürsî, Levh ve Kalem Hakk’ı arayıp,<br />
Ey yârânlar, hoşça kalın, ta görenece.<br />
Çoluk-çocuk, ev-barkdan ayrı olup,<br />
Uzak yapıp, hatunların mihrini verip,<br />
Sefer kıldık vaslı için Cândan bezip,<br />
Ey yârânlar, hoşça kalın, ta görenece.<br />
402
Arş istesen, mü’min kulun gönlü içinde,<br />
Aşk dilesen, mü’min kulun gönlü içinde,<br />
Görür olsan, mü’min kulun gönlü içinde,<br />
Ey yârânlar, hoşça kalın, ta görenece.<br />
Ayıp etmeyin, Hakk’ı arayıp yürümedeyiz,<br />
Keremli Kâbe tarafına varmadayız,<br />
İyiler görüp, yolda ibret almadayız,<br />
Ey yârânlar, hoşça kalın, ta görenece.<br />
Şayet görsek varıp Kâbe cemâlini,<br />
Hizmet kılsak yolda sâhib-kemâlini,<br />
İstemedeyiz dâimâ ulaşma ve kavuşmayı,<br />
Ey yârânlar, hoşça kalın, ta görenece.<br />
Mürîd olsak mürşidimizi izlemek hoş,<br />
Akşam ve seher hizmetinde bulunmak hoş,<br />
Yetîm kalan deve yavrusu gibi haykırmak hoş,<br />
Ey yârânlar, hoşça kalın, ta görenece.<br />
Kul Hoca Ahmed, mabûduna gönül verip,<br />
Hak vaslını diler dâimâ cevlân eyleyip,<br />
Aşk yolunda benim gibi yoktur hiç kimse garîb,<br />
Ey yârânlar, hoşça kalın, ta görenece.<br />
403
217. Hikmet<br />
Doldu ömür kadehi, ben ağlamayayım kim ağlasın?<br />
Şeytân gönül hemhânesi, ben ağlamayayım kim ağlasın?<br />
Kılmaz nasîhat hiç kimse, isyân ile oldu işim,<br />
Böyle geçip günâh işim, ben ağlamayayım kim ağlasın?<br />
Katı günâh oldu işim, cehennemde oldu yerim,<br />
Âhir gazab kılsa Kerîm, ben ağlamayayım kim ağlasın?<br />
Kur’ân yazısını görmez gözüm, âyet-hadîs değil sözüm,<br />
Kulum desem, yalan özüm, ben ağlamayayım kim ağlasın?<br />
Ne buradadır oruç-namâz, ne hayr, ihsân ve niyâz,<br />
Yok hakikat, hayrı niyâz, ben ağlamayayım kim ağlasın?<br />
Nefsim beni ateşe koyar, her lahza tenden cân alır,<br />
Derdim devâ bulmadan kalır, ben ağlamayayım kim ağlasın?<br />
Şeytân düşmandır bana, nasıl söyleyim “yâ Rabbenâ”,<br />
Ya Rab, sığınırım sana, ben ağlamayayım kim ağlasın?<br />
Yiğitlik kuvveti gitti, ihtiyârlık nöbeti yetti,<br />
Geldi yakın ecel derdi, ben ağlamayayım kim ağlasın?<br />
Tutunca ölüm câmı şarâb, ev-barkı eyleyen harâb,<br />
Vah hasretlik, ilel-ebed, ben ağlamayayım kim ağlasın?<br />
Eğer yüz yıl mühlet verir, ecel sonunda karşı gelir,<br />
Câna kara günler koyar, ben ağlamayayım kim ağlasın?<br />
404
Dünyâ işidir bir taraf, nefsimdir düşman hepsi,<br />
Ahirettir hasret yeri, ben ağlamayayım kim ağlasın?<br />
Eyledim hep, hatâ ve günâh, kaldım ne yapayım inciden mahrûm,<br />
Gönlümde yoktur zerre nûr, ben ağlamayayım kim ağlasın?<br />
Hakdır Kerîm ya Ekrâm, Kul Hoca Ahmed, yeme gâm,<br />
Perîşânlık anbean, ben ağlamayayım kim ağlasın?<br />
111. Hikmet<br />
Bu dünyada yaratılan mahlûklara,<br />
Şimdi bildim, dirilik olmaz imiş.<br />
Bu ölümün şerbetidir acı şarâp,<br />
Bütün âlem içmeyip ondan kalmaz imiş.<br />
Yola adım atsan dostlar, azık alıp,<br />
Ecel gelse, azık gelmez, sakal yolup;<br />
Bu dünyânın mallarını hâzır eyleyip<br />
Rüşvet versen, “ölüm meleği” almaz imiş.<br />
Kervân eğer göçer olsa, azık alır<br />
Kâr ve zarar olduğunu orada bilir;<br />
Azıksız yola giren yolda kalır<br />
Yükünü yükleyip yola giren kalmaz imiş.<br />
405
Yükünü yükleyip yola giren yiğit olur;<br />
Kılavuzsuz yola giren şaşkın olur<br />
Yolbaşçısı, yolu gören kervân olur;<br />
Yol görmeden Kervân adım atmaz imiş.<br />
Ecel gelse, azık gelmez, sakal yolsan,<br />
Sağa-sola cânını parça parça versen,<br />
Dünyâ için azîz ömrünü tamâm eylesen,<br />
“Ölüm meleği” gelse fırsat koymaz imiş.<br />
Bu dünyada padişâhım” deyip göğsünü geren,<br />
Hem önüne kürsü koyup hayme vuran,<br />
Nice yıllar hayl u haşem, çeri salan,<br />
Ecel gelse biri vefâ eylemez imiş.<br />
Nice binlerle çeri yığan hanlar hani,<br />
Bu sözlerin her birisi mânâ hazînesi<br />
Vefâsı yok, vefâsızdır dünyâ, tanı;<br />
Gâfil insân görüp ibret almaz imiş.<br />
Bu dünyada yörük ata biniciler,<br />
Savaş gününde yiğitlik eyleyiciler,<br />
Elmas-çelik kılıç kuşağını kuşanıcılar,<br />
Ecel gelse, beğ ve hanı koymaz imiş.<br />
Bu dünyada tabîbim deyip iddia eyleyen,<br />
İddiaları yanlıştır, sözü yalan;<br />
Ahâlînin hastalığına dermân eyleyen,<br />
Ecel gelse, dermânını bilmez imiş.<br />
406
Kul nice yaş yaşasa, ölmesi var;<br />
Görür göze bir gün toprak dolması var;<br />
Bu dünyada sefer kılanın gelmesi var;<br />
Âhirete sefer kılan gelmez imiş.<br />
Dirilikte din nevbetini iyi vur,<br />
Âhiretin gereğini burada hazırla,<br />
Kul Hoca Ahmed imân üzere tayib ol,<br />
İmân ile varan kullar ölmez imiş.<br />
80. Hikmet<br />
Ey dostlar, bildireyim Hakk Resulû’nden<br />
Ümmet olsan, işitip salât-selâm söyleyin dostlar.<br />
O büyük ve küçük âlemler için rahmettir<br />
Ümmet olsan, işitip salât-Selâm söyleyin dostlar.<br />
Allah’ım armağan eyledi O’na Mirâc,<br />
Rahmet denizi dolup aşırı dalgalandı,<br />
Koydu O’nun başı üzere “la-emrük” tâc;<br />
Gerçek ümmetseniz; işitip salât selâm söyleyin dostlar.<br />
Önce Cebrâil alıp geldi O’na Burâk;<br />
Burâk’a binip kıldı Hazret bin tumturak;<br />
Burâk uçup havalandı hinde’l-Irak;<br />
Gerçek ümmetseniz; işitip salât selâm söyleyin dostlar.<br />
407
Aksa’ya varıp indi görün orada Server;<br />
Yığıldılar bütün rûhlar, O peygamber,<br />
Mübârek nefes verdi rûhlar orada yekser,<br />
Gerçek ümmetseniz; işitip salât selâm söyleyin dostlar.<br />
Cebrâil alıp o Hazreti havalandı;<br />
O Sidretü’l-müntehâ’ya ulaştılar hemen,<br />
Mustafâ’yı Cebrâil başını dik ve güzel eyledi,<br />
Gerçek ümmetseniz; işitip salât selâm söyleyin dostlar.<br />
Makâmından geçemeyip Cebrâil kaldı;<br />
Yularını o Mikâil gelip aldı;<br />
Son zamanda Mikâil yorulup kaldı;<br />
Gerçek ümmetseniz; işitip salât selâm söyleyin dostlar.<br />
O İsrâfil O’nu alıp uçtu cennete,<br />
O makâmda Rasûl eytedi değişik bir sefer,<br />
O hem kaldı makâmında eyleyip fîgân,<br />
Gerçek ümmetseniz; işitip salât selâm söyleyin dostlar.<br />
Arş’a bakıp adım attı Resûlullah;<br />
Nâleyni koyayım dedi Hakk Mustafâ;<br />
Nidâ geldi: Nâleyn ile sen adım at ha;<br />
Gerçek ümmetseniz; işitip salât selâm söyleyin dostlar.<br />
Hakk tarafından nidâ geldi: “Erini beni,<br />
Ey Habîb’im, bana yakın gel beri,<br />
Mahrem eyleyim hâs sırrıma şimdi seni...<br />
Gerçek ümmetseniz; işitip salât selâm söyleyin dostlar.<br />
408
Hakk’a bakıp adım attı Resûlullah;<br />
Hak’tan başka kimse yoktur orada yoldaş,<br />
Böyle makâm kimseye yok, vallâh-billâh,<br />
Gerçek ümmetseniz; işitip salât selâm söyleyin dostlar.<br />
Gerçek ümmetsen, bu sözleri iyi bilip al;<br />
Bu sözler seçkin ümmete bal benzeri<br />
Münâfıka uymaz bu söz, gelir melâl;<br />
Gerçek ümmetseniz; işitip salât selâm söyleyin dostlar.<br />
Münâfıklar şüphe edip oldu münkir,<br />
Sabâha cehennemde dimâğından çıkar bil duman,<br />
Sonra duyulan pişmanlıktan sana ne fayda,<br />
Gerçek ümmetseniz; işitip salât selâm söyleyin dostlar.<br />
Mustafâ’nın Mirâc’ına sal kulak;<br />
Kim işitse, gönlü olur hoş sudan ak;<br />
Gerçek ümmetsen, işitip ağla pınar misâli,<br />
Gerçek ümmetseniz; işitip salât selâm söyleyin dostlar.<br />
Allah dedi: “Konuk olup geldin bana;<br />
Ne kadar olsa, hâcetini söyle bana;<br />
Eyleyip Hoşnûd hâcetini vereyim sana...”<br />
Gerçek ümmetseniz; işitip salât selâm söyleyin dostlar.<br />
Rasûl dedi: “Dilediğim âsî ümmet;<br />
Belağattan kırk yaşını kıl rahmet;<br />
Ey Allah’ım, Sen’den rahmet, benden şefkat...”<br />
Gerçek ümmetseniz; işitip salât selâm söyleyin dostlar.<br />
409
Dilediğini kabûl eyledim, ya Hakk Rasûl;<br />
Senin söylediğini kabûl eyledim, olma melûl;<br />
Çok çok dile, hâcetini eyleyim kabûl...”<br />
Gerçek ümmetseniz; işitip salât selâm söyleyin dostlar.<br />
“Kırktan öte elli yaşı eyledim talep<br />
Kimsesiz, Yetîm, ağlayıp geldim sana bakıp;<br />
Gözümü diktim, ey Allah’ım, sana ağlayıp...”<br />
Gerçek ümmetseniz; işitip salât selâm söyleyin dostlar.<br />
“Elli yaşı verdim sana, ya Mustafâ;<br />
Dönüp dile, benim hâcetleri verenim<br />
Çokça dile, her ne desen, vereyim sana...”<br />
Gerçek ümmetseniz; işitip salât selâm söyleyin dostlar.<br />
“Ey Allah’ım, altmış yaşı söyledim sana;<br />
Sen kudretli, ben güçsüz, geldim sana;<br />
Boyun sunup geldim senin dergâhına...”<br />
Gerçek ümmetseniz; işitip salât selâm söyleyin dostlar.<br />
Allah dedi: “Hâcetini söyledin bana;<br />
Hoşnûd ol şimdi benden ya Mustafâ;<br />
Ben razıyım sen de benden ol râzı...”<br />
Gerçek ümmetseniz; işitip salât selâm söyleyin dostlar.<br />
Rasûl dedi: “Şimdi dileyeyim yetmiş yaşı;<br />
Gam çamuruna batıp kalan aralaşı;<br />
Ümmetim deyip ben içmedim doyup aşı...”<br />
Gerçek ümmetseniz; işitip salât selâm söyleyin dostlar.<br />
410
“Yetmiş yaşın havâlesini eyle bana;<br />
Kıyâmet günü rahmetimi saçayım ona;<br />
Gönlün ferahlasın, inâyetim şimdi sana...”<br />
Gerçek ümmetseniz; işitip salât selâm söyleyin dostlar.<br />
“Yetmiş yıldır bana kul, sana ümmet;<br />
Çoluk-çocuk için çeken sıkıntı ve külfet;<br />
O kuluma ben vermem aslâ zahmet…”<br />
Gerçek ümmetseniz; işitip salât selâm söyleyin dostlar.<br />
“Yetmiş, seksen, doksan yaşa yetse kulum,<br />
Bağışlayıp onun günâhını yok eyleyim<br />
Ümmetinin gamı gitsin, ol gamsız...”<br />
Gerçek ümmetseniz; işitip salât selâm söyleyin dostlar.<br />
“Kul yaşlansa, Hoca verir berât yazısı<br />
Kulum verse, ben vermesen, bana ayıp<br />
Ey Habîbim, hoşnûd ol, sen ol şâd .. “<br />
Gerçek ümmetseniz; işitip salât selâm söyleyin dostlar.<br />
Ey kardeş, mürid sözü yalan söylemez<br />
Dini süstrak münâfıklar neler demez;<br />
O ezelden tire bahtlıdır, özge gelmez;<br />
Gerçek ümmetseniz; işitip salât selâm söyleyin dostlar.<br />
Ey kardeş, münâfığa olma yakın<br />
Kim yakındır, başı üzere yüz bin külfet;<br />
Baştan ayağa münâfığın ziyân, zahmet;<br />
Gerçek ümmetseniz; işitip salât selâm söyleyin dostlar.<br />
411
Hikmet eyledi Mirâc sözünü Kul Hoca Ahmed<br />
Şükür Allah, Mustafâ’ya eyledi evlâd<br />
Arslan Baba’m hurma verip eyledi sevinçli<br />
Gerçek ümmetseniz; işitip salât selâm söyleyin dostlar.<br />
Nidâ gelince İlâhımdan niye ağladın?<br />
Hâs kulumdan kâbir içinde ne dinledin?<br />
Ey edepsiz kulak verip ne anladın<br />
Münker-Nekir sağ ve sola kaçar dostlar?<br />
Yürüse dursa, yatsa kalksa beni hatırlayan,<br />
Berâat yazısı ele alan o azâdlı kulum,<br />
Öyle kulun avıyım o avcım,<br />
İşlediği, söylediği günâhlardan geçer dostlar.<br />
Günâhlarını Hakk bağışlayıp nazar kılınca,<br />
Sağında-solunda yatanları şükreder olunca,<br />
Ondan sonra bütün rûhlar hâzır olunca,<br />
Kabristan’a Hakk rahmetini saçar dostlar.<br />
Allah’a hamdolsun iyi geldi biz kurtulduk,<br />
Kâbir içinde her azâbdan uzak olduk,<br />
Nice yıllar ölü idik nihâyet dirildik,<br />
Duâ edip Hakk’a elin açar dostlar.<br />
Münker-Nekir ağlayıp der Sen bilirsin,<br />
Zâtın yüce her ne eylesen Sen eylersin,<br />
Lûtfeylesen yolsuzlara yol verirsin,<br />
Secde eyleyip şükreder dilini açar dostlar.<br />
412
Lâ İlâhe İllallah’a tutkun olan,<br />
Cemâl için bu âlemde rüsûva olan,<br />
Dünyâyı bırakıp âhirete sevdâlanan,<br />
Kevser havuzu suyundan içer dostlar.<br />
Ezel gününden takdîr eylese Hakk cemâli,<br />
Yüz bin şeytân kast etse yok zevâli,<br />
Günden güne fazla olunca söz ve hâli,<br />
Bilge olup Hakk yolların açar dostlar.<br />
Muhabbetin meydânında dolaşan,<br />
Hakîkatin denizinden inci alan,<br />
Marifetin nesnesini içe salan,<br />
Yürüse dursa inci-cevher saçar dostlar.<br />
Âşîk odur Hakk’a cânını kurbân eylese,<br />
Zikrini deyip dört döğünerek seherde kalksa,<br />
Erenlerden feyz ve fetih çokça olsa,<br />
Sultân olup inci-cevher saçar dostlar.<br />
Hakk Teâlâ kokusunu alan burada durmaz,<br />
İddiâ eyleyip bilginliğin lâfını etmez,<br />
Nereye gitse fakîr-miskîn dükkân kurmaz,<br />
Garîb olup vîrâneye göçer dostlar.<br />
Kul Hoca Ahmed nefsten büyük belâ olmaz,<br />
Yer ve gökten lokma versen aslâ doymaz,<br />
Toprak olup yerde yatsan kâfir olmaz,<br />
Nefsi ölenleri Hûrî ve gılmân kucaklar dostlar.<br />
413
75. Hikmet<br />
Hiç bilmedim nasıl geçti ömrüm benim;<br />
Sorar olsa, ben kul orda ne eylerim?<br />
Nasıl olacak, yola koysan ben âcizi;<br />
Sorar olsa, ben kul orda ne eylerim?<br />
Yoldan çıkıp azdığımı bilmedim ben;<br />
Hakk sözünü kulağıma almadım ben;<br />
Bu dünyadan gideceğimi bilmedim ben;<br />
Sorar olsa, ben kul orda ne eylerim?<br />
Geçenlerden ibret alıp yola girmeyip,<br />
Nefes, feryâd söyleyip orada tutuşup yanmayıp,<br />
Gece gündüz yürümüşüm kendimi bilmeyip;<br />
Sorar olsa, ben kul orda ne eylerim?<br />
Cânın çıkıp bedenin yatar dar kabirde;<br />
Sorucular gelip sorsa o durumda<br />
Akar yaşım, gider şuûrum o zamanda<br />
Sorar olsa, ben kul orda ne eylerim?<br />
Gâfillikte yürüdün sen it gibi gezerek<br />
Bedenin yatar dar kabirde çok şişerek<br />
İş kılmadın sen Tanrı’ya göğsünü deşerek<br />
Sorar olsa, ben kul orda ne eylerim?<br />
Kul Hoca Ahmed, bu dünyada tevbe eyle<br />
Tevbe eyleyip yol başına varıp de<br />
Seçkin kullar gibi azığını alıp yürü<br />
Sorar olsa, ben kul orda ne eylerim?<br />
414
İKMET – 218<br />
Zamâne âhir olsa, ey dostlar,<br />
Türlü-türlü belâları yağar imiş.<br />
O belâyı kendisi seven dervişleri,<br />
Elini açıp, duâ eyleyip, kovar imiş.<br />
O dervişin aziz başı, halkın yolu,<br />
Nerede varsa, tanıyıp olmaz bilsen onu,<br />
Âşıkların çılgın eyler uçan külü,<br />
İhlâs ile varan âşık bulur imiş.<br />
O dervişi bulsan, canın vermez misin?<br />
Bastığı izini alıp göze sürmez misin?<br />
Akşam-sabah hizmetinde durmaz mısın?<br />
Hizmet kılan her sır görse gizler imiş.<br />
Cihanı gösteren ayna olup, sırlar görecek,<br />
Görmedim diye, ondan-bundan Hakk’ı soracak,<br />
Yeni tâlib gibi halka ortasına özünü vuracak,<br />
Garîblerin izini alıp öper imiş.<br />
Âhir zaman Peygamberinin sünnetleri,<br />
Fakîri sormak Hakk Mustafa âdetleri,<br />
“Men mâte garîben” diye hadisleri,<br />
Fakîri soran iman ile varır imiş.<br />
Öyle derviş Hakk’tan özge kılmaz kelâm,<br />
Hızır ve İlyas, gavslar gavsı ona köle,<br />
Zâhirleri kimi görse kılınca selâm,<br />
Bâtınları Hakk kılıcını sallar imiş.<br />
415
Yüz bin selâm, Hakk’tan haber ona gelecek,<br />
Seherlerde feyzü fütuh dola alacak,<br />
İtikadlı tâlib varsa, nazâr kılacak,<br />
Soysuzları kapısından kovar imiş.<br />
Âşıkların Hakk’a yetince, bil, feryâdı,<br />
Arşı bozunca âşıkların kıldığı imdâdı,<br />
Oruç, namaz, tesbihleri Hakk’ın yâdı,<br />
Âlim olsa, gözyaşını saçar imiş.<br />
Âşıkların boynuna Hakk güller salınca,<br />
Melekler zincir salıp alıp yürüyünce,<br />
Bir âh vursa, Arş’dan geçip, Cehennem yanınca,<br />
Dumanı çıksa, ay ve güneşi tutar imiş.<br />
Mahşergâhı bozmasın diye Allah özü,<br />
Ben demedim âyet, hadis, Kur’an sözü,<br />
Âşıklara yetmez imiş şehid, gâzî,<br />
Evvel varıp, âşık didâr görür imiş.<br />
Aşk iste, aşk iste, âşık ol,<br />
Bu yollarda kirli yürüme, sâdık ol,<br />
Leyla-Mecnun, Şirin-Ferhad, Vâmık ol,<br />
Âşık kullar didâr görüp, doyar imiş.<br />
Âşıkları didâr görüp, hayrân kalacak,<br />
Aklı gidip, şaşkın olup, efgân kılacak,<br />
Şevki ile yüz bin canın fedâ kılacak,<br />
Elli bin yıl özden gidip yatar imiş.<br />
416
Âşıklara doydun mu diye nidâ gelecek,<br />
Hazin avâz işitip, âşık canı yanacak,<br />
Âşık kullar ma’şuk diye canın verecek,<br />
Vâveyletâ, nedâmet diye durur imiş.<br />
Halka içine cimri girse, sohbet olmaz,<br />
Zâkir kullar zikrederek feyz alamaz,<br />
O sohbetden erenlerin kokusu gelmez,<br />
Zâkirlerin ömrü zâyi geçer imiş.<br />
Soysuz cimri, cömertleri gıybet kılacak,<br />
Tanla varsa, cehennem içre canı yanacak,<br />
İçmiş, yemiş, libâsları ateşten olacak,<br />
Hasret ile zehir ve zakkum tadar imiş.<br />
Kıyâmetin güneşi düşe gelecek,<br />
Hakk bendesinin namelerini ele verecek,<br />
Ondan sonra Hakk nûrundan âlem dolacak,<br />
Bir-bir sorup, cezâlarını verir imiş.<br />
Kul Hoca Ahmed, kulu olsan, cömert ol,<br />
Cömert olup, miskinlere yemek ver,<br />
Tanla varsan, cennet içinde güller der,<br />
Vallâhi, cömert Hakk didârını görür imiş.<br />
417
HİKMET - 219<br />
Aşk sırrını beyân kılsam bu âlemde,<br />
Habersizler işitip, kulak saldığı yok.<br />
Hakk yâdını kime söyleyeyim, hepsi gâfil,<br />
Benlik kılıp, bu dünyâdan geçtiği yok.<br />
İşan, şeyh, hoca, molla dünyâ izler,<br />
O sebepden sultanlara yalan söyler,<br />
Âyet-hadis tefsir kılıp, malı gözler,<br />
Aşk yolunda asla mihnet çektiği yok.<br />
Dünyâ tepip, Hakk’ı seven buldu murad,<br />
Aşk şarâbın içen âşığın şevki çokça,<br />
Yalancıların kıyâmet gün yüzü ayıplı,<br />
Yalancılar Hakk yâdını dediği yok.<br />
Âhir zaman şeyhlerinin işi hep riyâ,<br />
Mahşer günü riyâları olacak tanık,<br />
Şeyhim diye bunca riyâ, bunca hevâ,<br />
Allah için zerre sevab ettiği yok.<br />
“İşanım” diye türlü yemek derip yerler,<br />
Dünyâ malın alıp varsa, sevinip alırlar,<br />
İyileri göze iliştirmez, ben-ben derler,<br />
Vallâh-billah, ben-benlikden geçtiği yok.<br />
Seccâdeye kim otursa fakîr olsun,<br />
Muhammed gibi fakîr olup, hakîr olsun,<br />
Riyâzette yüzünün rengi sarı olsun,<br />
Hakk Mustafa halka sert söz dediği yok.<br />
418
Tavırlar kılıp, ahaliye sözler dedi,<br />
Yüz bin kâfir puttan geçip, dine döndü,<br />
Tavırlarından âlem hepsi nûra battı,<br />
Ondan beri İslam dininin gittiği yok.<br />
Bende olsan, kulluk edip, ümmet ol,<br />
Ondan sonra iman-İslam ele al,<br />
Seher vaktinde yaşını saçıp, zâri eyle.<br />
Allah cömert, hiç kimsenin ümidsiz kaldığı yok.<br />
İki cihân şahıdır bir güzel tavır,<br />
Tavırlarından Hakk Mustafa oldu ulu,<br />
Hakk Teâlâ âyet verdi “Mimmâ hulik”,<br />
Gâfil âdem işitip, bunu okuduğu yok.<br />
“Hulika min mâin dâfik” yazıp dedi,<br />
Hakk Mustafa ümmetlere okuyup yaydı,<br />
Yalan ümmet va’desinden dönüp reddetti,<br />
Sübhân Melik’im günâhından geçtiği yok.<br />
Meyhane diye işitip, kulağına girmiş değil,<br />
Erenlerden Hakk yolunu sormuş değil,<br />
Pîr-i kâmil mükemmili görmüş değil,<br />
Yalancıdır, vahdet meyinden tattığı yok.<br />
Candan geçen âşıklar dünyâ demez,<br />
Nefsi ölü, su ve ekmek gamını yemez,<br />
Bu âlemde kâr ve zarar, bunu bilmez,<br />
Dünyâ gelip cilve kılsa, aldığı yok.<br />
419
Muhabbetli divânenin nişânı var,<br />
Can ve gönülde aşk derdinin beyanı var,<br />
Dertsizler kimi görse, gümânı var,<br />
Bâyezîd gibi her kim özün sattığı yok.<br />
Âşık isen, bağrında yok gözün kanı,<br />
Ey nârasâ, cisminda yok aşk nişânı,<br />
Hizmet kılsan, pir-i muğân incinin kaynağı,<br />
Hizmet kılmayıp dür kânını bildiği yok.<br />
Heveskârlar âşıkım diye çok laf vurur,<br />
Habersizler nerede varsa, dükkân kurar,<br />
Yalan söyleyip, bu dünyânın devrini sürer,<br />
Dünyâyı arayıp, sınırına yettiği yok.<br />
Hakk’tan korkmayıp “ben-ben” diyen şahlar hani?<br />
Ay ve güne kafa tutan ayyüzlüler hani?<br />
Gece ağlayıp, seherde kalkan erler hani?<br />
İbret alıp, kan ve zerdâb yuttuğu yok.<br />
Kuru zâhid aşk ehlini göze iliştirmez,<br />
Cennet dileyip, didârını taleb kılmaz,<br />
Âşıkların çığlığına kulak vermez,<br />
Bu dünyâyı arkaya itip attığı yok.<br />
Kul Hoca Ahmed, kulum dese, kulum de,<br />
Ondan sonra kulluğa boyun sun,<br />
Candan geçip, meydan içinde baş oynat,<br />
Başın oynamayıp, Hakk vaslına yettiği yok.<br />
420
HİKMET – 220<br />
Görün bu zamâne şeyhlerini,<br />
Dilenci benzeri elden ele gezerler ha.<br />
Halklar beni azizim diye söylesin diye,<br />
Her meclisde halkalarını düzerler ha.<br />
O meclisde “Hayy-Hû” kılır şöhret için,<br />
Şairleri şiir okurlar ziynet için,<br />
Kız ve gençler yığılırlar sohbet için,<br />
Avâz işitip, her taraftan gelirler ha.<br />
Meclisine kadınları getirirler,<br />
Halka kurup, karşısında otururlar,<br />
Derdin var diye o kadına dokunurlar,<br />
İşte bu benzeri bâtıl işleri yaparlar ha.<br />
Vesvâs olsa, zebun4 işi hem kılırlar,<br />
Bazıları sine üzre dem kılırlar,<br />
Tale’ görüp, bir kara koy em kılırlar,<br />
Öfke-bağrı yürek ile kakarlar ha.<br />
Nâdân, câhil cem olarak “Hayy-Hû” diye,<br />
O günâhkârı pir kılırlar şeyhim diye,<br />
eyhlerinden bana cezbe değdi diye,<br />
Halka içre mest şutur gibi1 ağnarlar ha.<br />
Halklar ara gezip yürüyüp mürid ister,<br />
Bana mürid ol diye halkı kovalar,<br />
İşte bu benzeri içi kavak kuru destâr,<br />
Gönülsüzü zordan mürid ederler ha.<br />
421
Bu günâhkârlar arzu kılır şeriat diye,<br />
Söyler halka bid’at işi tarikat diye,<br />
Fahr ederler ben olmuşum hakikat diye,<br />
Bu yalancılar yalan dâvâ kılırlar ha.<br />
Sâdık olup, şeriata amel kılmaz,<br />
Âlimlerin söyleyen sözün doğrusunu bilmez,<br />
Riyâzetli dervişleri göze iliştirmez,<br />
Cihan içre ben-ben deyip yürürler ha.<br />
Mürşidlik dâvâ kılır, şartını bilmez,<br />
Helal-haram sünnet, bid’at farkını bilmez,<br />
Ebu Hanife mezhebinde asla yürümez,<br />
Mübtedinin mezhebinde yürürler ha.<br />
Ellerine ucu tığlı asâ alıp,<br />
Başlarına destârını koca kılıp,<br />
Sahra gezip, ahalinin nezrini alıp,<br />
Helal, haram fark etmeden yürürler ha.<br />
Ey dostlarım, bu öğüdüme kulak ver,<br />
Âkil isen, Mustafa’nın şeriatını tut,<br />
İşte bu benzeri günâhkâr şeyhden uzak kaç,<br />
Yoksa seni şeytan benzeri aldatırlar ha.<br />
Kul Hoca Ahmed, nefs yoluna girme sen,<br />
Bunlar ile yoldaş olup yürüme sen,<br />
İtaatli olup, itikadını verme sen,<br />
Dinin alıp, cehennem içine çekerler ha.<br />
422
HİKMET -221<br />
Muhabbetin câmını içmeyip edâ oldum,<br />
Ermân ile canım gider, dostlarım ha.<br />
Ömrüm geçti, gaflet ile fenâ oldum,<br />
Aşk yolunda ağlayıp geçer, dostlarım ha.<br />
Aşksızları Rahmân Melik’im kovalayıp sürdü,<br />
Bakıp dursam, melekler vuraverdi,<br />
Malik çıkıp, cehennem yönüne alıp girdi,<br />
Cehennem içre zakkum yutar, dostlarım ha.<br />
Münker, Nekir zakkum verip, canın incitir,<br />
Melekler gazab ile tutup sarar,<br />
Gâfil bende hasret ile dinmeden ağlar,<br />
Türlü-türlü azâb eder, dostlarım ha.<br />
Âşık olup, didârını doyasıya gör,<br />
Didârını doyagörüp, devrân sür,<br />
Ondan sonra şeyhim diye dükkân kur,<br />
Öyle mürşid Hakk’a yeter, dostlarım ha.<br />
Yalancı âşık, âşıkım diye iddia edecek,<br />
Mahşer günü yüzü kara olup duracak,<br />
Yalancıdan Rahmân Melik’im yüz çevirecek,<br />
Cehenneme bırakıp atar, dostlarım ha.<br />
Utançlı ve rezil olur arasatda,<br />
Hakk Mustafa ümmet demez şefâatte1,<br />
Dillerini sürüyüp yürüyünce kıyâmette,<br />
Siccîn içinde tutuşup yanar, dostlarım ha.<br />
423
Aşkına boyun eğmeyenin hâli harâb,<br />
Tanla varsa, Hüdâ’sına bulmaz cevâb,<br />
Kahhâr Melik’im kahr eylese, kılarak itâb,<br />
Cehennem içinde yanıp yatar, dostlarım ha.<br />
Âşıkım diye, dâvâ kılıp, yürüyen kişi,<br />
Dağ ve kırı bostan kılar akan yaşı,<br />
Gerçek âşıkın Hakk’a yakar kılan işi,<br />
Hakk Teâlâ öze çeker, dostlarım ha.<br />
Aşk derdini her nâmerde vermez Hüdâ,<br />
Çoluk çocuk, ev-barkından olmaz cüdâ,<br />
İhlâs ile Hakk’a canını kılsa fedâ,<br />
Bâyezîd gibi özünü satar, dostlarım ha.<br />
Yahyâ, Şuayb ağlayı-ağlayı didâr gördü,<br />
Hiç gülmedi, Hakk’tan korkup, mâtem kurdu,<br />
Gece uykusunu haram kılıp, hâzır durdu,<br />
Didâr için gözden geçer, dostlarım ha.<br />
Gerçek âşıklar ağlayı- ağlayı Hakk’a yetti,<br />
Seher vaktinde gönlünün âhı Arş’dan geçti,<br />
Pîr hizmetini kılıp, sorup yolu buldu,<br />
Pîr hizmetini sağlam tutun, dostlarım ha.<br />
Âşıklara Hakk’tan gelecek yüz bin nidâ,<br />
Çok ağla - gözyaşını kılayım tanık,<br />
Didârımı ben göstersem sana revâ,<br />
Hileci olmayıp, âşık olun, dostlarım ha.<br />
424
Ağlamanın anlamını bilen kişi,<br />
Kan ağlasa, kolay kılır zor işi,<br />
Mizan üzeri şâhid olacak akan yaşı,<br />
Günâhından, şüphesiz, geçer, dostlarım ha.<br />
Hikmetimi işitene pay vereyim,<br />
Hikmet işitip, ağlayanı konuk kılayım,<br />
Öyle tâlib yolda kalsa, elin alayım,<br />
Can verirken iman götürür, dostlarım ha.<br />
Kim okusa hikmetimi, evlâd kılayım,<br />
Canı cana ulaştırıp, gönle bağlı kılayım,<br />
Hakk’ı bulsam, cennet içre râzı kılayım,<br />
Kıl köprüden kolay geçer, dostlarım ha.<br />
Aşka kadem koyan âşık özün bilmez,<br />
Bâyezîd gibi Hüdâ deyip öze gelmez,<br />
Tâlibleri bıçak vursa, ona değmez,<br />
Özlerini kanın döker, dostlarım ha.<br />
Hakk’ı seven âşıkları fakîr oldu,<br />
Yol üstünde toprak gibi nefsi öldü,<br />
Aşk yolunda cefâ çekip, derde doldu,<br />
Nereye varsa, nefsi teper, dostlarım ha.<br />
Âşık olsan, yalancı olma, sâdık ol,<br />
Hile-hurda işlerinden uzak ol,<br />
Allah diye, saf kıl gönlü, nûra dol,<br />
Doğru kulları Allah bilir, dostlarım ha.<br />
425
Allah dedi, iman evini kılma viran,<br />
Doğru kulların gönlündedir Hakk-burhan,<br />
Gönül kıran câhilleri sevmez Sübhân,<br />
Halim olup, didâr görün, dostlarım ha.<br />
Huş gâibden o dervişe avâz gelecek,<br />
“Ey kulum!” diye, Allah özü elini alacak,<br />
Yoldan çıksa, hâdi olup yola koyacak,<br />
Allah özü yol gösterir, dostlarım ha.<br />
Cezbe ve hâlet peydâ kılan Hakk’ı bulur,<br />
Din kılıcını ele alıp, nefsi kovalar,<br />
Nerede varsa, sırlar görüp, büküp kapatır,<br />
Ehlini bulsa, şerhini yapar, dostlarım ha.<br />
Hakk’a âşık olan kullar buldu murad,<br />
Hızır, İlyas dâima verir âb-ı hayat,<br />
Tâ kıyâmet görmesinler asla ölüm,<br />
Kabir içinde uyanık yatar, dostlarım ha.<br />
Âşık değil nefsi daimâ tepmedikçe,<br />
İşte bu dünyâ izzetinden geçmedikçe,<br />
Mansûr benzeri “Vâ şevkâ!” diye ölmedikçe,<br />
Dergâhına lâyık değil, dostlarım ha.<br />
Kul Hoca Ahmed, âşık olsan, nevha başla,<br />
Berk benzeri dağdan çıkıp, özün taşla,<br />
Riyâzeti katı çekip, dinmeden işle,<br />
Çok işleyen âhir yeter, dostlarım ha.<br />
426
HİKMET – 222<br />
Âşıklığın davâsını kılan kişi,<br />
Gece yatmayıp, gündüz ağlar, dostlarım ha.<br />
Başlarına yüz bin belâ, âfet gelse,<br />
Ondan korkmayıp, belini bağlar, dostlarım ha.<br />
Hakikatten aşk öğrenen cefâ çeker,<br />
Hakk’a yakın âşıkları belâ ister,<br />
Canı yanıp, bağrı yanıp, tutuşup yanar,<br />
Hakk aşkında bağrını dağlar, dostlarım ha.<br />
Hakk aşkını seven âşık Arş’a kondu,<br />
Cennet girip, hûriler kucaklayıp, Burak bindi,<br />
Dünyâperest soysuz vursa, boyun sundu,<br />
Kin tutmayıp, içinde saklar dostlarım ha.<br />
Melâmetden, ihânetden âşık dönmez,<br />
Hakk’tan yüz bin cefâ değse, halka söylemez,<br />
Açlıktan ölse, ahaliden minnet çekmez,<br />
Ölmek için özünü çağlar, dostlarım ha.<br />
Hakk aşkına tekye kılan, kılmaz heves,<br />
Ben ve benlik gider ondan sinek misâli,<br />
Allah diye su ve ekmek gamın yemez,<br />
Hakk’ı arayıp, Hakk’a ağlar, dostlarım ha.<br />
Gerçek derdliler devâ sormayıp, cefâ diler,<br />
O sebebden mürşidinden pay alır,<br />
Dünyâ demez, cennet demez, didâr diler,<br />
Hakk’ı arayıp, didâr diler, dostlarım ha.<br />
427
Yalan derviş taklidine tazim eyleyecek,<br />
Halklar ile duâ kılıp, nezrini alacak,<br />
Bilinçsiz derviş, öz canını ateşe koyacak,<br />
Cehennem içinde dilin dağlar, dostlarım ha.<br />
Âkil isen, şahdan kaçıp, sırra var,<br />
Burada cefâ çekip, orada sultan ol,<br />
Horluk çekip, yalnız Hakk’a biricik ol,<br />
Biricik olsan, nidâ gelir, dostlarım ha.<br />
Nidâ şudur: âşıklara aşk üleşecek,<br />
Pertev salıp, şuursuz kılıp, Hakk görüşecek,<br />
Huri ve melek cem olarak çok dalaşacak,<br />
Ona bakmayıp, didâr diler, dostlarım ha.<br />
Şüphesiz bilin, âşıklara lutfu hâzır,<br />
Sâkî olup, mey üleşecek, Rabbim Kâdir,<br />
Kevserinden şarâb verip, kılacak tâhir,<br />
Tâhir olup, didâr görün, dostlarım ha.<br />
Makâmatı hoşlayanlar dine yakın,<br />
Kerâmeti hoşlayanlar çine yakın,<br />
Gıybet söze kulak salan kine yakın,<br />
Kulağına demir sokar, dostlarım ha.<br />
Temur sihni aslını sorsan, cehennem ateşi,<br />
Âsileri yandırıcı siccîn ateşi,<br />
Mahşer günü afv etmese büyük zatı,<br />
Kâfir ile yoldaş yanar, dostlarım ha.<br />
428
Deryâ-deryâ rahmeti var, özü bilecek,<br />
Lutfeylese, kezzâbların sâdık kılacak,<br />
Allah dese, garîblerin elini alacak,<br />
Her ne kılsa özü birler, dostlarım ha.<br />
Aşkın derdi tene girse, nefsi bozar,<br />
Hakk’a âşık aziz candan gönül uzar,<br />
Âşıkların pâk ruhları Arş’ı gezer,<br />
Gözlerini Hakk’a diker, dostlarım ha.<br />
Elden kaçıp, zakkum içip, Hakk’ı bulur,<br />
Ehlini bulsa, yüzünü sorup, izini öper,<br />
Soysuzların yüzünü görse, ondan kaçar,<br />
Zâhir rüsvâ, bâtın düzer, dostlarım ha.<br />
Her kim seni revâ dese, handân ol,<br />
Merdânlara hizmet kılıp, merdân ol,<br />
Ondan sonra yalnız Hakk’a canân ol,<br />
Canân olsan, özü izler, dostlarım ha.<br />
Bu âlemda rüsvâ olup başını veren,<br />
Muhabbetin deryâsından gevher alan,<br />
Mihnet çekip mürşidinden pay alan,<br />
Allah deyip Hakk’a ağlar, dostlarım ha.<br />
Aşkı katı, ayrılığı acı, vuslatı tatlı,<br />
Pîrsizlere nerede varsa değer sancı,<br />
İlgisizler yürüyüp-koşup, olmaz talçığ,<br />
Hizmet kılıp, pirden sorur, dostlarım ha.<br />
429
Seher vaktinde her kim ağlayıp, dese Allah,<br />
Hakk gösterecek didârını vallah-billah,<br />
Hakk vaslına ereyim desen, söyle Hüvallah,<br />
Hüvallah diye, âşık ölür, dostlarım ha.<br />
Kul Hoca Ahmed, aşktan özge sözler haram,<br />
Aşk olmasa, günâhların geçmez tamam,<br />
Öyle olsa, gece-gündüz ağla daimâ,<br />
Çok ağlayarak didâr görür, dostlarım ha.<br />
HİKMET - 223<br />
Dervişlerin yediği para, rüşvet, ribadır,<br />
Malını veren ahali yolu görüp varır.<br />
Böyle müşkül olurmu kişi malın alana,<br />
Kişi malın alanlar nasıl cevab verecektir?<br />
Bu dünyâda kötünün kötülüğü yukâdur,<br />
Yalancı pir onundur, müridleri bukâdur.<br />
Öyle şeyhin önünde türlü-türlü âdemler,<br />
Birisi koyup, birisi önüne hem varmaktadır.<br />
Üç bin yıllık sıratı kıyâmet günü kurunca,<br />
Müridlerin, başlamayan pirin yüzü karadır.<br />
Sırat güzergâhında müridleri durmaktadır,<br />
Nereye varsa kararır yüzü, tümen aladır.<br />
430
O şu şeyhin dergâhı şeytan ile beraber,<br />
Beş gün geçer dünyâda bunca ehli hevâdır.<br />
Kul Hoca Ahmed’in sözü inci ve cevher tanesidir,<br />
İnanmayan bu söze, orada yüzü karadır.<br />
HİKMET – 224<br />
Bekâ-billah makâmını gülüp candan geçerler,<br />
Fenâ-fillah olanlar o menzili kucaklarlar,<br />
Bekâ şarâbı ne hoş tatlı şarâb o,<br />
Sırdan anlam kapanlar o şarâbdan içerler.<br />
Sırdan anlam kapmadan yalandan suret kılanlar,<br />
Zulmet içre kalarak hayâl ile uçarlar.<br />
Saykal verip, Hû derler, zengerini açarlar,<br />
Zulmet bahrı anlamı diye söyleyen şeytan kavmi o.<br />
Zihi, sultan, arifler zâhir-bâtın saçarlar,<br />
“Lâ İlâhe”, deseler, keser illet devâsını,<br />
İsbat için “İllallah” kılıcını sallarlar.<br />
Şevk şarâbın içenler, geçip candan, Hû derler,<br />
O şarâbın şevkinden tutuşup-yanıp uçarlar.<br />
Kul Hoca Ahmed, aşka ayak bas, nefs hevâdan gönül kes,<br />
Hakikat gerçek âşıklar, rahmet nisâr saçarlar.<br />
431
HİKMET-225<br />
Hâlık bizi yarattı, özü gitti gizliye,<br />
Geçtim sudan, topraktan, yelden getirdi yine.<br />
Kemik-derim bağlandı, üç yüz altmış gün oldu,<br />
Dört ay ondört saatde bizlere verdi canı.<br />
Beş ağaça bağladık, ananın sütünü emdik,<br />
Rızk veren Rezzâk sakladı bizi yine.<br />
Bir yaşıma ulaşınca tanıdım ata-anamı,<br />
İki yaşa yetişince düzeldik bizler yine.<br />
Yedi yaşa ulaşınca indi başıma akıl,<br />
Dört yana fehm eyleyip koşulduk bizler sonra.<br />
On beş yaşa girince şeriat evine girdim,<br />
Şeriat hükmü ile gizli ettim erkâna.<br />
Otuz yaşa ulaşınca aldı başımdan ağrı,<br />
Dilim söylemez oldu, gönlüm gitti her yana.<br />
Ağlaşır balalarım, inlerler uzaklarım,<br />
İşitir kulaklarım, dilim olmaz fermâna.<br />
Yıkayıcılar geldiler, tahta üzerine aldılar,<br />
Kaldırıp su döktüler bize yaşlı ve gençler.<br />
Pehlivanlar geldiler, başım üzerine durdular,<br />
Kaldırıp bindirdiler bizi taht-ı revâna.<br />
Kabrimize götürdüler, toprağımız örttüler,<br />
Bizi koyup gittiler, yeni geldik mekâna.<br />
Yatar idim uyandım, sağ yanıma dolandım,<br />
Başım üzerinde durur iki same’ divâne.<br />
432
“Senin dinin ne?” diye suâl kıldılar benden,<br />
“Rabbim Allah!” deyip cevab verdim revâna.<br />
Parmağım kalem oldu, kefenim kâğıt oldu,<br />
Ağladım, yazdım, hayır ve şerrimi Rabbime.<br />
Kul Hoca Ahmed, Bir Allah’ın evinde ağlayıp söyler,<br />
Koy boynuna futayı, şükr edeyim imana.<br />
HİKMET – 226<br />
Hoş gâibden hâzır olan dervişleri,<br />
Canım ile durup mihmân kılsam mı ki?<br />
Yollarına başım koyup, yüzüm sürtüp,<br />
Toprak olup, feyz ve fütuh alsam mı ki?<br />
Dervişlerin her bir sözü derde dermân,<br />
Dervişlere güvenmeyeni sevmez Sübhân,<br />
İhlâsı yok âdâbsızlar yolda kalan,<br />
Dervişlerin ayağının tozu olsam mı ki?<br />
Sıdkın ile Allah de, hal ve fırsat,<br />
Hakk zikrini vird eyle, dem ganimet,<br />
Halka içinde figân eyle, verir kuvvet,<br />
Yâdını söyleyip, canım kurban kılsam mı ki?<br />
Engel aşıp, göğsünü deşip, yolu bul,<br />
Olgunlardan her sır görsen, örtüp kapa,<br />
Kimi görsen, Hızır bilip, elin öp,<br />
Erenlerin yolunu arayıp yürüsem mi ki?<br />
433
İşte bu yola girdim ise, hayrân kaldım,<br />
Başım donup, aklım azdı, sersem oldum,<br />
Bilge idim, pirsiz yürüyüp, nâdân oldum,<br />
Pîr-i muğân hizmetinde yürüsem mi ki?<br />
Dergâhına varıp kapısına yat, basıp girsin,<br />
İhlâs ile “Mürşidim” de, âlem gülsün,<br />
Ondan sonra, gevher isteyip, dalıp batsın,<br />
Meşakkatler, riyâzetler çeksem mi ki?<br />
Sıratı geçmeyince, kul olsan, kahkahayla gülme,<br />
Cennete girmeyince, bu dünyâda sevinçle yürüme,<br />
Didâr görmeyince, ağlamayı asla bırakma,<br />
Burada ağlayıp, âhirette gülsem mi ki?<br />
Geceleri çöksem, olur mu ki yârın vaslı,<br />
Binbir adı, pâk Zât’ı, aslı-nesli,<br />
On sekiz bin âlem içinde yoktur benzeri,<br />
Kudretine hayrân olup yürüsem mi ki?<br />
Hala demdir, sıdkın ile eyle sohbet,<br />
Kötüden kaç, iyilerle eyle ülfet,<br />
Çok ağlayıp, gece-gündüz çek riyâzet,<br />
Riyâzetin potasında yansam mı ki?<br />
Vâh ne yazık, yiğitliğim gamsız geçti,<br />
Tevbe kılmayıp, yaşlılığım tutup yetti,<br />
Bilmeyip kaldım, ecel eli yakam tuttu,<br />
“Tubû ileyke”* okuya-okuya ölsem mi ki?<br />
434
Sözü dedim, işitenler kılsın amel,<br />
Ümmet olsa, güzel söze kılsın cedel,<br />
Anlamına yeten olur şeker ve bal,<br />
Gerçek kulaklı tâliblere söylesem mi ki?<br />
Kul Hoca Ahmed, tâliblere nâsih oldu,<br />
Edeb saklayıp, Mustafa’ya nâib oldu,<br />
Hakk’tan korkup, altmış üçte yere girdi,<br />
Kalanlara sözü söyleyip ölsem mi ki?<br />
HİKMET – 227<br />
Seherlerde erken kalkıp feryad eyle,<br />
Feryad edip yürek-bağrın edâ olsun.<br />
Gözyaşını akıtarak etrafa saç,<br />
Hakk önünde gözün yaşı tanık olsun.<br />
İhlâs ile aşka kadem koyan bende,<br />
Tâat kılmayıp Hakk didârını görmek nerede?<br />
Can ve tenin tutuşup-yanıp varsan orada,<br />
Dergâhına varıp, ağlayıp edâ olsun.<br />
Gece-gündüz Hakk didârını dileyenler,<br />
Ten ve canı aşk ateşine dağlayanlar,<br />
Şevk şarâbın içsem diye ağlayanlar,<br />
Şarâb içmeyip bütün kullar gedâ olsun.<br />
435
Âşıkların halk içinde sırrı gizli,<br />
Başını vurup, virânede yanar çokça,<br />
Nara vurup, feryâd edip, eyler figân,<br />
Kan ağla, Hakk derdine devâ olsun.<br />
Nefsden geçmeyip, Hakk önünde yoktur rahat,<br />
Cefâ çekip, mihnet çekip, gör devlet,<br />
İçmiş-yemiş nimetleri kaygı-mihnet,<br />
Vehm ile elif boyun eğik olsun.<br />
Âşık kullar gece-gündüz halvet ister,<br />
Hakk’ı bulmayıp, ağlayıp yürür olup dertli,<br />
Hâcet değil âşıklara oluş-bister,<br />
Yanıp-yanıp derdi ile edâ olsun.<br />
Dünyâ arayıp, nefsim beni saldı uzak,<br />
Tuğyan kılıp, gece-gündüz artar firâk,<br />
Ey nâdân, bu dünyâyı eyle talak,<br />
Hoş âşıklar Hakk önünde revâ olsun.<br />
Bilinçsizce ömrüm, geçti hep rüsvâlıkta,<br />
Dâima yürüdüm nefsim için gedâlıkta,<br />
Geçen ömrüm dönüp gelmez edâlıkta,<br />
Nedâmet kıl, dildârına safâ olsun.<br />
Şevk şarâbın içen âşıkta karar olmaz,<br />
Erenlerin izin arayıp, asla kalmaz,<br />
Zikrini söyleyip, yâdını söyleyip, dilden koymaz,<br />
Gerçek derdliye Hakk’ın yâdı şifâ olsun.<br />
436
Mürşidlerin arkasından asla kalma,<br />
Hakk’ı sevsen, dünyâlıktan ele alma,<br />
Nefsin için sen özünü ateşe salma,<br />
Ayak tozunu sür yüzüne, ışık olsun.<br />
Gözyaşının riyâsi yok, ey dostlar,<br />
Derdi değse, nara atar kuru postlar,<br />
Gönlü katı hayvanat gibi dini boynuzlar,<br />
Âşıkları ölmeyip durup, fenâ olsun.<br />
Nefsi için dinmeden her dem mihnet kılan,<br />
Din işini arkaya atıp, dünyâ seven,<br />
Hâris olup, bu dünyâdan mahrum kalan,<br />
Gerçek âşıklar bu dünyâdan uzak olsun.<br />
Kul Hoca Ahmed, bende olsan, Hakk’ı ara,<br />
Âşık olsan, bâtınında Arş’ı gözle,<br />
Hikmet söyleyip, âyet, hadis sözünü söyle,<br />
Bilgelere söylediğin sözün imâ olsun.<br />
HİKMET – 228<br />
Telim sevdâ bu başımdan gitmez oldu,<br />
Siyâsetli büyük günde ne eyleyim?<br />
Sayısız hicâb bu gönlümden geçmez oldu,<br />
Siyâsetli büyük günde ne eyleyim?<br />
437
Yedim-içtim — hesabını bilmedim ben,<br />
Eğri yoldan doğru yola girmedim ben,<br />
Sıdkım ile tam tevbe kılmadım ben,<br />
Siyâsetli büyük günde ne eyleyim?<br />
Bu dünyâyı asla fenâ olmaz sandım,<br />
Hakk emânet koyan canı ölmez sandım,<br />
Dirilikte bu ölümü gelmez sandım,<br />
Siyâsetli büyük günde ne eyleyim?<br />
Nimetin yeyip, Hakk şükrünü kılmadım ben,<br />
Geceleri kalkıp, bir gün taat kılmadım ben,<br />
Âhir günün geleceğini bilmedim ben,<br />
Siyâsetli büyük günde ne eyleyim?<br />
Kıyâmet gün iş kılanlar zararlı olsa,<br />
Hicâbsız olarak yola girip, kükreyip yansa,<br />
Ben gibi yolda kalanlara hasret olsa,<br />
Siyâsetli büyük günde ne eyleyim?<br />
Karanlık hem dar lahide beni salsa,<br />
Siyâsetli melekler girip gelse,<br />
“Rabbin kim?” diye benden suâl eder olsa,<br />
Siyâsetli büyük günde ne eyleyim?<br />
Kıyâmet gün büyük sıfat yazılası,<br />
Mizan adlı terazi hem kurulası,<br />
Sağdan-soldan nameleri verilesi,<br />
Siyâsetli büyük günde ne eyleyim?<br />
438
Sırat altı cehennemdir bakıp görse,<br />
Onu görüp, azâların titreyip dursa,<br />
Melekler “yürü” diye vurup dursa,<br />
Siyâsetli büyük günde ne eyleyim?<br />
Gaffâr Melik’im, âsân eyle o terazi,<br />
Şefâatçi dost Muhammed bize arzu,<br />
Kullarına rahm eyle, ey Allah Hû,<br />
Siyâsetli büyük günde ne eyleyim?<br />
Kul Hoca Ahmed, tevbe ile söyledin bunu,<br />
Nedâmette ol şimdi gece-gündüz,<br />
İnşaallah, affeylesin cümle kulu,<br />
Siyâsetli büyük günde ne eyleyim?<br />
HİKMET – 229<br />
Muhabbetin pazarında cevlân kılıp,<br />
Hoş bendeler nevâ kılıp yürür olacak,<br />
Mahşergâhda halk içinde tuğyân kılıp,<br />
Âsileri o gün Hakk’tan diler olacak.<br />
Rahmân Melik’im kullara nidâ kılacak,<br />
Nidâ işitip, kulları Rabbim diyecek,<br />
Kıyâmetin güneşi coşup gelecek,<br />
Âşıkların gözde yaşı akar olacak,<br />
439
Marifetin meydanında cevlân kılacak,<br />
Tarikatın gülzârını tayran kılacak,<br />
Hakikatin bostanında seyran kılacak,<br />
Hoş kullar nevâ kılıp yürür olacak.<br />
Ezel günü 2 takdir kılsa Hakk cemâli,<br />
Yüz bin âşık tutuşup-yansa, yok zevâli,<br />
Günden-güne ziyâde olacak söz ve hâli,<br />
Âzim yolunu kullara açar olacak.<br />
Hakk’ı arayıp, gecelerde uykusuz kalan,<br />
Şevk şarâbını içerim diye hevesli olan,<br />
Öz yakasını özü tutup, ağlayan,<br />
Sabah varsa, şevk şarâbın içer olacak.<br />
Gece yatmayıp, gaflet uykusunu haram kılsa,<br />
Sır zikrini, ruh zikrini tamam kılsa,<br />
Binbir adın tesbih eyleyip, kelâm söylese,<br />
Öyle âşık ahaliden kaçar olacak.<br />
Vâh ne yazık, geçti ömrüm ermân ile,<br />
Aşk yolunda olamadım samân ile,<br />
Hakk’ı arayıp, yürümezdim ben efgân ile,<br />
Yolunu bulan has âşıklar uçar olacak.<br />
Muhabbetin deryâsında cevlân kılan,<br />
Âhiretin hazırlığını ele alan,<br />
Akşam-sabah dört darbe vurup, zikrini söyleyen,<br />
Öyle kullar cennet içine girer olacak,<br />
440
Kul Hoca Ahmed, kul olsan, durma ağla,<br />
Halka alıp, kim zikir söylese, var oraya,<br />
Can ve gönlünü Hakk zikrine vâsıl eyle,<br />
Vâsıl olan Hakk didârını görür olacak.<br />
HİKMET – 230<br />
Hakk ilâhım hangi kula lutf eylese,<br />
Gece-gündüz gözde yaşı akar olacak.<br />
Muhabbetin kadehini alıp, içse,<br />
Aklı gidip, şuursuz olup yatar olacak.<br />
O âşığı rüsvâ kılan Allah’ın kendisi,<br />
Halk içinde oynayıp-güler, gizli sözü,<br />
Hazan vuran zeferan gibi kızıl yüzü,<br />
Gerçek derdliler didâr arayıp yürür olacak.<br />
Hakk Rasulü Mustafa’nın sünnetleri,<br />
İbrâhim Halilullah milletleri,<br />
Şeriatda münkir olan bid’atleri,<br />
Göze iliştirmez, mübtediden kaçar olacak.<br />
Aşksız âdem hayvan sıfatlı, şaşırmıştır<br />
Başı donup, özünü bilmeyip, sersemlemiştir,<br />
Dünyâ arayıp, gece-gündüz ağlamaklıdır,<br />
Dünyâ için ömrün yele satar olacak.<br />
441
Ey âşık, derd ve hâlet peydâ eyle,<br />
Mansûr gibi “Enel-Hakk” diye kavga eyle,<br />
Dünyâ koyup, âhiretin sevdâ eyle,<br />
Sevdâ kılan Hakk didârını görür olacak.<br />
Ey dostlar, gece-gündüz zikrini söyleyin,<br />
Seherlerde dört darbe vurup, derdini çekin,<br />
Garîb olup, virânede gece-gündüz yatın,<br />
Derdli âdem hazân benzeri solur olacak.<br />
Rüsvâ olup, özün arayıp yürüyen âşık,<br />
Cefâ çekip, aşk yoluna giren sâdık,<br />
Ondan sonra dergâhına olur lâyık,<br />
Vahşi benzeri âdemlerden kaçar olacak.<br />
Yâ ilâhi, refik olup, sal yoluna,<br />
Muhabbetin şevkin ver can ve gönüle,<br />
Didârını armağan eyle cümle kula,<br />
Garîb olup, viraneye göçer olacak,<br />
Hızır atanın sohbetinde dâima olan,<br />
Gavslar gavsı, kırkları hâzır gören,<br />
Şarâb içip, çılgın olup, feryad eyleyen,<br />
Öyle âşık kanat çırpıp uçar olacak,<br />
Sır şarâbını içen âşık ruhu sözler,<br />
Bilmeyenler taşlar atıp, ona güler,<br />
Teşne olup, harıp-tâlib yürür yollar,<br />
Çılgın olup, gözden yaşını saçar olacak.<br />
442
Kul Hoca Ahmed, derd ve hâlet peydâ eyle,<br />
Âhiretin mahşerinde kavga eyle,<br />
Marifetin bostanında, deli ol,<br />
Aşk kapısını Mevlâm ona açar olacak.<br />
HİKMET – 231<br />
Muhabbetin bostanını gezen âşık,<br />
Gözyaşını niyâz eyleyip, saçar olacak,<br />
Aşk yolunda canın fedâ eyleyen sâdık,<br />
Kanat çırpıp, hevâ yönüne uçar olacak.<br />
Cefâ çekmeyip, mihnet çekmeyip âşık olmaz,<br />
Toprak-gibi horluk çekmeyip sâdık olmaz,<br />
Uykusuz olmayıp dergâhına lâyık olmaz,<br />
Lâyık olan ahalidan kaçar olacak.<br />
Erenler ben-benlik ile yürümediler,<br />
Nefsden geçmeyip tarikata girmediler,<br />
Bu dünyâda lahza rahat görmediler,<br />
Çoluk-çocuk, ev-barkından geçer olacak.<br />
Vâh ne yazık, geçti ömrüm zâyi burada,<br />
Sorsalar beni buradan, ne yapayım orada,<br />
Kulluk kılmayıp Hakk didârını görmek nerede,<br />
Âdemoğlu kervân benzeri göçer olacak.<br />
443
Derdli âdem bu dünyâda karar kılmaz,<br />
Hakk yâdını söyleyip her dem, dilden koymaz,<br />
Mest ve hayrân yürür dâim, yorulup durmaz,<br />
Zikrin söyleyip, dil zincirin açar olacak.<br />
Üryân olup, mâsivâdan geçip yürür,<br />
Mecnun gibi hayl ü hişden kaçıp yürür,<br />
Gönül kuşu Hazret’e doğru uçup yürür,<br />
Bu dünyânın lezzetinden geçer olacak.<br />
Öyle âşık çöller ara kılacak vatan,<br />
Vahşî benzeri yoldaşları karga, saksağan,<br />
Göçüverse, giysisinin yakası ona kefen.<br />
Hızır, İlyas hülle giysileri biçer olacak.<br />
Hızır, İlyas, gavslar gavsı selâm kılacak,<br />
İmâ kılıp, edeb ile alıp alacak,<br />
Gözün yumup, gerçek âşıklar şaşkın olacak,<br />
Cedel kılıp, ukbâ yönüne göçer olacak,<br />
Kul Hoca Ahmed İbrâhim’in oğludur,<br />
Hakk Rasulü Mustafa’nın bağlısıdır,<br />
Tâliblere söyleyen sözü bir nasihatıdır,<br />
Hikmet söyleyip, ahaliye saçar olacak.<br />
444
HİKMET - 232<br />
Söyleyim size, dostlarım, kimler gelip gidesi,<br />
Müslümanlar gönlünden mihribânlık gidesi.<br />
Müslümanız diyeler, haram-şüpheli yiyeler,<br />
Yemem diye hem inkâr eder, âhir zaman belgisi.<br />
Bir-birine bakmazlar, mihr-şefkat kılmazlar,<br />
Âhiretin vererek dünyâ malın algısı.<br />
Hakk’ı görüp uymazlar, haksız işi yaparlar,<br />
Hakk’ı söylese vururlar, dinsizlerin belgisi.<br />
Mü‘minim diye söylerler, oruç-namaz kılarlar,<br />
Fesâd işler yaparlar, münafıklar belgisi.<br />
Âlimler haram yerler, âlimlerden din gider,<br />
Zâlimler güçlü olur, mü‘minleri vurgusu.<br />
Hâkimler zâlim olur, mü‘minler malın alır<br />
Ölüp malları kalır, orada Allah’ım sorgusu.<br />
Şeriatı bilmezler, tarikatı okumazlar,<br />
Hakikate yetmezler, şeyhlik dâvâ kılgısı.<br />
Milleti mürid alırlar, âh ve figân kılırlar,<br />
Hayran olup kalırlar, lânetli Deccal bilgisi.<br />
445
Dünyâ malını sevme, dünyâyı çok yığma,<br />
Ölmezim diye söyleme, bütün âlem ölgüsü.<br />
Nefs eline düşmüşsün, ten semirtip yürürsün,<br />
Mahşer günü olunca Kahhâr kahr kılgısı.<br />
Kulluk kılmayıp ölürsen, kara yere girersen,<br />
Yalnız yatıp kalırsan, göze toprak dolgusu.<br />
Kul Hoca Ahmed vardır can, yürüme bakıp hayrân,<br />
Mevlâmdan dile iman, orada didâr görgüsü.<br />
HİKMET -233<br />
Allah diyen âriflerin görsem yüzün,<br />
Gece-gündüz dinmeden Allah desem işte.<br />
Allah diye âhirete varır olsa,<br />
Ben hem daimâ dinmeden Allah desem işte.<br />
Hangi kula Allah yâdı olsa yoldaş,<br />
Açılır gözü, yolun bulur, olmaz günâhkâr,<br />
Zâkir kuldan kaçar imiş gaflet, günâh,<br />
Râzı kılsa, günâhlardan yansam işte.<br />
Ten-cân ile bir ârifin görsem yüzünü,<br />
Hemrâh olup, canım ile desem yâdını,<br />
Allah diye talep kılsa Rabbisinden,<br />
âhil özüm, o ârifi görsem işte.<br />
446
Allah diyen âşık kullar buldu devlet,<br />
Bulur devlet, verse ona büyük himmet,<br />
Yârı eyler her işine Kâdir kudret,<br />
Uykusuz olup, o himmeti bulsam işte.<br />
Allah diyen âriflerin gözyaşını,<br />
Geri bırakmaz, Kâdir Melik’im her işini,<br />
Aydın kılır Kâdir Melik’im iç-dışını,<br />
Ben hem müdâm dinmeden Allah desem işte.<br />
Kul Hoca Ahmed, dinmeden müdâm Allah de,<br />
Âhiretin azâbından kaygı ye,<br />
Nefse dâima helal lokma nasip ver,<br />
Mü‘min ile sözleşerek ölsem işte.<br />
HİKMET - 234<br />
Didârını talep eyleyip, yola girsem,<br />
Mahşer günü didârını görür müyüm?<br />
Feryad edip, gözyaşımı saçsam,<br />
Can verirken didâr görüp ölür müyüm?<br />
Didârını arzu kılsan, ağlayıp yürü,<br />
Yüz bin türlü niyâz söyleyip, seherle kalk,<br />
Kıyâmetin şiddetinden mâtem kur,<br />
Mâtem kursam, didârını görür müyüm?<br />
447
İyilerin sohbetinde cefâ çeksem,<br />
Yaşım akıp, Hakk’a bakıp, gözüm diksem,<br />
Namaz okuyup, riyâzette dizim büksem,<br />
Ey mü‘minler, Hakk’a yakın olur muyum?<br />
Bu dünyâyı bize verdi tâat kıl diye,<br />
Hakk zikrini diye-diye âdet kıl diye,<br />
Zikrin söyleyip, şeytanı evinden kov diye,<br />
Kovabilsem, feyz ve fütuh alır mıyım?<br />
Geçti ömrüm ermân ile tâat kılmayıp,<br />
Hakk şevkinde tutuşup-yanıp, âdet kılmayıp,<br />
Can verirken Hakk Mustafa meded kılmayıp,<br />
Ölür vakitte iman ile varır mıyım?<br />
Meded kılsa, kul yolunda sâdık olur,<br />
Dünyâ tepip, yaşın saçıp, âşık olur,<br />
Ondan sonra dergâhına lâyık olur,<br />
Candan geçmeyip, ona lâyık olur muyum?<br />
Candan geçmeyip, işin bitmez kıyâmette,<br />
Hasret ile ağlayıp yürü nedâmette,<br />
Mağzı sarın kaynab durunca elâmette,<br />
Pîr-i muğân tarafına kaçsam kalar mıyım?<br />
Ömrüm yetip yetmiş yaşa güldüğüm yok,<br />
Hakk’tan özge işretleri bildiğim yok,<br />
Ağlamaktan özge işi kıldığım yok,<br />
Bunda ağlayıp, âhirette güler miyim?<br />
448
Toprak olmayıp Hakk vaslına yetip olmaz,<br />
Cömert olmayıp kıl köprüden geçip olmaz,<br />
Havz-ı Kevser şarâbından tadıp olmaz,<br />
Allah desem, o şarâbdan tadar mıyım?<br />
Vâh ne yazık, mahşer günü kâim olsa,<br />
Kahhâr Melik’im adli ile hâlim sorsa,<br />
Vâveyletâ, kula amel lâzım olsa,<br />
Ey dostlarım, ben hem halâs olur muyum?<br />
Kul Hoca Ahmed, yollar tehlikeli, menzil uzak,<br />
Âhirete diger olsam, hani hazırlık,<br />
Bineksiz yola girsen, menzil uzak,<br />
Azıksız olarak yola girsem varır mıyım?<br />
HİKMET -235<br />
“Fefirrû ilallah” diye âyet geldi,<br />
Yakam tutup, hazretine yanmayım mı?<br />
Gökten bana sayısız Burak indirdiler,<br />
“Bin!” dediler, ey yârânlar, binmeyim mi?<br />
Kengeş ile o Burak‘a bindirdiler,<br />
Tören ve saygıyla, tevazular getirdiler,<br />
Erenlerin karşısına kondurdular,<br />
Kondurdular, ey yârânlar, konmayım mı?<br />
449
Sayısız çakas gördüm orada, hayrân oldum,<br />
Bihamdillah, gedâ idim, sultan oldum,<br />
Rahmet bahri taşa verdi, üryân oldum,<br />
“Bat!” dediler, ey dostlar, batmayım mı?<br />
O deryâya daldım, acîb taşları var,<br />
Büyük-büyük azizlerin başları var,<br />
Başlar gördüm, gözlerinde yaşları var,<br />
“Sen hem yaşın dök!” dediler, dökmeyim mi?<br />
Ondan sonra bir makâma yetirdiler,<br />
Nefs ve hevâ ikisini öldürdüler,<br />
Ölmüş idim, dönüp baştan dirilttiler,<br />
“Diri yürüyüp öl!”, dediler, ölmeyim mi?<br />
O saatda Hakk Rasulü bana baktı,<br />
Selâm kıldım, heybet ile nazâr saldı,<br />
Ağlayıp durdum, rahmi gelip bahşiş verdi,<br />
“Söyle!” dediler, mü’minlere söylemeyim mi?<br />
Kul Hoca Ahmed, bu dünyâyı geçtin olacak,<br />
Fenâ-fillah makâmına yettin olacak,<br />
Marifetin deryâsına battın olacak,<br />
“Bat!” dediler, ey yârânlar, batmayım mı?<br />
450
HİKMET – 236<br />
Halvet girip, dostlarım, yâd edelim daimâ,<br />
Muhabbetin şarâbını içelim daimâ.<br />
Muhabbetin şarâbını hiç kimseye vermezler,<br />
Bağır kanın akıtıp, âşık içer daimâ.<br />
Muhabbetin şarâbını içen âşık nişânı,<br />
Çılgın olan bülbül gibi, figân kılır daimâ.<br />
Mürid ölü, pir gassâl, okuyup yürür hasbihâl,<br />
Göreyim deyip o cemâl, cevlân kılır daimâ.<br />
Müridlerin terbiyesi, günde yüz bin marifet,<br />
Özlerini kul gibi çoban kılır daimâ.<br />
Muhabbetin şarâbın ele alıp Muhammed,<br />
Zâkirlere sunarak sâkî olur daimâ.<br />
Halka kurup erenler, erre zikrine başlasa,<br />
O Zekeriyâ Peygamber hâzır olur daimâ.<br />
Ondan sonra Hakk nûrun zâkirlere saçarlar,<br />
Melekler saf tutup, erre başlar daimâ.<br />
Muhabbetin şarâbın içen Kul Hoca Ahmed,<br />
Arş üstünde konarak pervaz kılır daimâ.<br />
451
HİKMET -237<br />
Seher vaktinde dizini büküp, yaşını döküp,<br />
Mahşer günü âşıkların sana ağlar.<br />
Muhabbetin şevki ile derdini okuyup,<br />
Mahşer günü âşıkların sana ağlar.<br />
Dinmeden yürüyüp, gönül derdini sana söyler.<br />
Tevbe edip, nefsi incitip, sana döner,<br />
Hakk’a yakın dervişleri sana söyler,<br />
Mahşer günü âşıkların sana ağlar.<br />
Aşkın senin can ve gönlün arasında,<br />
Derd-gamına yürek-bağrım pâresinde,<br />
Ateşli aşkın evliyâlar arasında,<br />
Mahşer günü âşıkların sana ağlar.<br />
Aşkın seni candan geçip, iman örter,<br />
Onun için her gün yüz bin şevki artar,<br />
Gerçek âşıklar rahatı bırakıp, mihnet ister,<br />
Mahşer günü âşıkların sana ağlar.<br />
Tan atana kadar dinmeden ağlar, dâima uykusuz,<br />
O azize ihlâs kılıp, varın zinhâr,<br />
Dünyâ âhiret talak kılıp, diler didâr,<br />
Mahşer günü âşıkların sana ağlar.<br />
Gerçek âşıklar gizliden yanar, bilmez kişi,<br />
Gözlerinden dinmeden akar kanlı yaşı,<br />
Allah söyler cünbüş kılır içi dışı,<br />
Mahşer günü âşıkların sana ağlar.<br />
452
Ey Kâdir, aşkın ateşi can yandırır,<br />
Âşıkların gâh öldürür, gâh diriltir,<br />
Aşk şiddeti tuğyân kılıp, nûr doldurur,<br />
Mahşer günü âşıkların sana ağlar.<br />
Allah aşkı yürek-bağrım pâre kıldı,<br />
Diri aşkın gizliden dikip, yâre kıldı,<br />
Kırlarda Mecnun ile meclsi kurdu,<br />
Mahşer günü âşıkların sana ağlar.<br />
Kâfir aşkın can ve dilim çılgın kıldı,<br />
Talep eyleyip, halk içinde rüsvâ kıldı,<br />
Mansûr gibi âlem bana kavga kıldı,<br />
Mahşer günü âşıkların sana ağlar.<br />
Bir katre mey tatmadıkça Hakk’ı bilmez,<br />
Derd ve hâlet değmedikçe, boy alamaz,<br />
Pîr-i muğân nazâr kılmayıp yola girmez,<br />
Mahşer günü âşıkların sana ağlar.<br />
Kul Hoca Ahmed, gerçek âşıklar topraktan hor,<br />
Zâhirlerin her kim görse, kılacaklar ar,<br />
Kıyâmet gün Hakk önünde o itibar,<br />
Mahşer günü âşıkların sana ağlar.<br />
453
HİKMET- 238<br />
Marifet hâsıl kılır ârif olan,<br />
Âşıkların pazarından gelen kişi.<br />
Tâliblere hâdi olup yol gösteren,<br />
Uzak yerden haber alır gören kişi.<br />
Suretini görüp idim, ergeştim ben,<br />
Murad dileyip, elim yazıp, görüştüm ben,<br />
Âsân görüp, yoldan-yola kayboldum ben,<br />
Pinhan imiş sırdan haber alan kişi.<br />
Hangi kulun sırrı olsa Hakk’a ayân,<br />
Vasıtasız kılır onu şeyh-i zaman,<br />
Sohbetinden behre alır halk-ı cihân,<br />
Bilin onu, ölmeden önce ölen kişi.<br />
Er demeyin terk etmese dünyâsını,<br />
Şeyh olarak yığsa dünyâ iflasını,<br />
Koyup gider burada mülk ve eşyâsını,<br />
Rüsvâ olur kuru dâvâ kılan kişi.<br />
Mürid gerek kadem koysa hâlisim diye,<br />
Eri görüp, etek tutsa muhlisim diye,<br />
Tevbe kılsa ganîlikden müflisim diye,<br />
Şeyh o olur Hüdâsını bilen kişi.<br />
Ey dostlar, gece-gündüz olun uykusuz,<br />
Gözyaşına armağan eder, orada didâr,<br />
Kahrı gelse, arkasından rahmeti var,<br />
Bir gün görür tâlib olup yürüyen kişi.<br />
454
Kul Hoca Ahmed, dilin ile söyledin senâ,<br />
Kabul kılmaz, candan geçip olmayıp fenâ,<br />
Gözlerinden kan-yaş akıp, kılsan duâ,<br />
Öyle kıldı senden önce geçen kişi.<br />
HİKMET – 239<br />
Hakk Teâlâ kudret ile nazâr kıldı,<br />
Sevinçli olup Hakk tarafına yandım işte.<br />
Pîr-i muğân şefkat ile elimi tuttu,<br />
Dağlara çıkıp, ahaliden kaçtım işte.<br />
İsâ, Meryem dağlara çıkıp mekân kıldı,<br />
Nefsin tepip, giyah verip, cansız kıldı,<br />
Ondan sonra Hakk’ı arayıp figân kıldı,<br />
Hizmet kılıp, ben hem efgân kıldım işte.<br />
Âşıkların makâmları, büyük makâm,<br />
O makâmda âşıkları ağlar daimâ.<br />
Hakk önünde tarikatı kılıp tamam,<br />
Fermân oldu, ahuları indim işte.<br />
Muhabbetin deryâsından gevher derdim,<br />
Akşam, geceler başım ile kâim durdum,<br />
Bihamdillah, mihnet çekip, didâr gördüm,<br />
Allah deyip didârını gördüm işte.<br />
455
Akşam, geceler kâim duran, gecede başı,<br />
O gevherin aslını sorsan gözün yaşı,<br />
Ondan sonra âşıkların biter işi,<br />
Riyâzette solup-sızıp kaldım işte.<br />
Hakikatin deryâsından gevher aldım,<br />
Pîr-i kâmil mükemmile hizmet kıldım,<br />
Yoldan çıkan tâliblerini yola saldım,<br />
Tâliblere serdar olup yürüdüm işte.<br />
Pîr-i kâmil mükemmilin Hemedânî,<br />
Zâhir-bâtın azizlerin aziz hanı,<br />
İçi-dışı nûra dolan, incinin kaynağı,<br />
Yedi yaşda pirden pay aldım işte.<br />
Adlarını eğer söylesem, yanar dilim,<br />
Pîr-i kâmil mükemmilim sözü halim.<br />
Hem mürşidin, hem irşidin, can ve dilim,<br />
Öyle pirden cüdâ olup kaldım işte.<br />
Yedi deryâ, dokuz gökler tazim kıldı,<br />
Kulluk makâmı hâzır olup binsen dedi,<br />
Hakk Mustafa himmetin diye elimi aldı,<br />
Elim tutup bindirdiler, bindim işte.<br />
O deryânın diplerinde gevher gördüm,<br />
Bu ne sır diye erenlerden suâl sordum,<br />
“Hakk ikrâmı sana!” dedi, sevinip durdum,<br />
“Dalsan!” dedi, candan geçip, daldım işte.<br />
456
Dalıp bulup, gevher alıp çıktım dışa,<br />
Öz hâlime nazâr salsam, hâlim başa,<br />
Âlem doldu gözlerimden akan yaşa,<br />
Çakas gelip, konasın dedin, kondum işte.<br />
Ey dostlar, o çakasın beyanını,<br />
İyi dinleyin, ben söyleyim ayanını,<br />
Hoş ulular bilir onun mekânını,<br />
Lâ-mekânda Hakk buyurdu, bildim işte.<br />
O çakasın aslını sorsan illiyyinde,<br />
Hakk gizleyen has ulunun canı orada,<br />
Can cisminin bu sırlarını bilmek nerede,<br />
“Doyasın!” dedi, başımı tutup doydum işte.<br />
Hakikatten hikmet dedim, bilge hani?<br />
Kötü-iyi hâzır durur, bakıp ona,<br />
Hayvan kılmayıp, âdem kıldı Mevlâm seni,<br />
Her cefâya kanasın dedi, kandım işte.<br />
Ben Hakk’a tevazu kıldım, o hem kıldı,<br />
“Allah!” dedim, “Lebbeyk!” diye cevab verdi,<br />
Rahmet kapısını açıp, beni yola saldı,<br />
Servi benzeri dâim yeşerip ondum işte.<br />
Âşıkların gözü yaşlı, renkleri sarı,<br />
O sebebden Hakk’ı arayıp, dâim ağlar,<br />
Hakk yolunda bağrı pişip, göğsün dağlar,<br />
Dağın alıp, Hakk önünde oldum işte.<br />
457
Kul Hoca Ahmed, âlem gezip, bulmadım ehil,<br />
Allah deyip can vermez, bendelik sehil,<br />
Dervişlerin aslını sorsan, el-ayak şal,<br />
O sebebden özüm diri gömdüm işte.<br />
HİKMET – 240<br />
Tevbe edip, gâfil olmayın, mü‘min kullar,<br />
Tevbe üzere varsa, orada izzeti var.<br />
Armağan kılsa Hakk cemâlini mahşer günü,<br />
Cennet içinde yeyip tükenmez nimeti var.<br />
Gerçek gönülde namaz kıl, Hüdâ bilsin,<br />
Nefsi şeytan ben-benliği cüdâ kılsın,<br />
Tevbe edip, gözde yaşın revâ kılsın,<br />
Gözyaşını dökenlere rahmeti var.<br />
Yalancı âşık olup yürüme zinhâr,<br />
Yalan-âşık olanlardan Hüdâ bî-zâr,<br />
Yalancıya ümmet demez Seyyid ebrâr,<br />
Tanla varsa, dar lahidde hasreti var.<br />
“El-kezzâbu lâ ümmeti”, dedi Ahmed,<br />
Can ve gönülde salât söyleyip, ol ümmet,<br />
Yalancıya melekler söyler lânet,<br />
Cehennem içinde sert azap, vahşeti var.<br />
458
Cehennem üzerine çekilecektir sırat köprüsü,<br />
Yalan âşık olup yürüme orada ayıplı,<br />
Lutfeyleyip Hakk Teâlâ verecek necât,<br />
Lutfetmese, sert azap, vahşeti var.<br />
Çöllerin kumlarından çok günâhı,<br />
Günâhlarını bağışlayacak Hakk ilahi,<br />
İşte şu gün kâr kılmaz özür dileği,<br />
Korkup kalk, gece-gündüz heybeti var.<br />
Her kim Hakk’ın kulu olsa, Hakk’a yansın,<br />
Tevbe edip, hazretine yakın varsın,<br />
Huri kusur, gılman, vildân hâdim olsun,<br />
Türlü-türlü yemeklerin lezzeti var.<br />
Her kim bu gün tevbe kılmayıp, tanla kalkar,<br />
Olsa yahşi iş ona âfet uzar,<br />
Türlü-türlü meşakkati orada görür,<br />
Tahir olsa, iyi işin âfeti var.<br />
Bel bağlama kötü yola âşık isen,<br />
Rüsvâ olasın buradan kaçıp, orada varsan,<br />
Âsî kılmaz yığdığın malına bakıp görsen,<br />
Kötülerin öz cinsi ile sohbeti var.<br />
Âkil isen, akşam-sabah dinmeden ağla,<br />
Erenlerin yürüdüğü yolunu sorup anla,<br />
Tevekkülü Hakk’a kılıp, belin bağla,<br />
Yola giren erenlerin gayreti var.<br />
459
Âşık olsan, Bâyezîd gibi safâ ol,<br />
Pîr eşiğine yaslanarak edâ ol.<br />
İbrâhim gibi tahttan geçip, gedâ ol,<br />
Nasip kılsa, kulların devleti var.<br />
Fâsık, fâcir hevâ kılıp, yeri basmaz,<br />
Benlik ile iyileri göze iliştirmez,<br />
Nasihati kılsan, ona kulak koymaz,<br />
Fâsık olsa, Hakk’ın ona lâneti var.<br />
Hakk emrine boyun sunmayıp dâvâ kılınca,<br />
Mürşidim diye halklarara dükkân kurunca,<br />
Dünyâ içre hevâ kılıp, göğsünü açınca,<br />
Cehennem içinde yılan, çiyan acısı var.<br />
Fakîr olup, miskinliği âdet kılan,<br />
Gecelerde kâim olup tâat kılan,<br />
Kulu görse, kulu olup hizmet kılan,<br />
Tanla varsa, cennet içre işreti var.<br />
Kul Hoca Ahmed, bu hikmeti kime söyledin,<br />
Âşıkım diye, ahaliye okuyup-yaydın,<br />
Tesir kılmaz âlimlere yalan öğüdün,<br />
Hakk önünde tevbelinin devleti var.<br />
460
HİKMET- 241<br />
İlâhi, bâtıl işlerden bana ver pişmanlık,<br />
Sayısız suç ve isyânlar kanlı kılıp yüreğimi.<br />
Günâhımı yâdıma salsam, kemiklerimi parçalar,<br />
Cihanda hiç kimse var mı benim gibi suçlu ve isyânkâr?!<br />
Ya Rabbî, temiz Zâtın, eğer lutf etmesen nâgâh,<br />
Kabir darlık, yolun aydınlık, bütün işler pişmanlık.<br />
Dedin “Lâ taknetû...” rahmetinden ümidim çok,<br />
Kıyâmet tanı atınca, başıma salma şaşkınlık.<br />
Muhammed ümmeti kıldın, yolum şaşırtma, yâ Rab,<br />
Şefâatden mahrum kılıp, arada bırakma sersemlik.<br />
Hevâ-yı nefs ve cehlimden2 Azâzil daimâ sevinçli,<br />
Yolum eğri, özüm gâfil, yürüyüşüm hepsi şeytanlık.<br />
Müslüman oğluyum dedim, hani tâat-ibâdetin,<br />
Günâhdan özge hâsıl yok, hani dostlar, müslümanlık?!<br />
Elimde teşbih tanesi, gönülde tuzak ile tezvir,<br />
Namaz ve orucu dışlayıp, dilimde sade yalanlık?!<br />
Bu hâlet ile ben günâhkâr nasıl kulunum ey, yâ Rab,<br />
Huzur-ı gönülde tâat yok, gönül dâima perişanlık.<br />
Bu dünyâ malını yığdı, vefâsını görmedi bakın,<br />
Girip yer altına görün, cihândan gitti huzur.<br />
Cihan hazinesi vâle hoşdur Hüdâ yolunda sarf etsen,<br />
Fakîr ve çâresizlere ki, olsan hayırlı ve ihsânlı.<br />
Cihan bağın gülünü koparsan, olur her lahza pejmürde,<br />
İrem bağının gülünü koparsan, özüne yetti pâyânlık.<br />
461
Eğer sen bendelik kılsan, Hüdânı kahrından kork,<br />
Hüdânın kahrından korksan, varırsan orada îmanlı.<br />
Günâhım sayısını söylesem, çöllerin kumundan çok,<br />
Gülersin habersiz kahkahayla, nasıl utanmazca nâdânlık.<br />
Kıyâmet kâdısı sorsa, düşer başına yüz bin âh,<br />
Günâhım vehminden korkup, düşer cismime titreme.<br />
Bütün işler sana kolay, şaşkınlık bizlere zorluk,<br />
İlâhi, sen kerem ile yoluna sal kolaylıkla.<br />
Lahid içre varıp yatsam, nasıl olacak beni hâlim,<br />
Melekler sorup söyler nasıl insaf, insanlık.<br />
Hüdâ’dan nasibini yedin, hani tâatda olanın,<br />
Utanmaz habersiz âdem, alıp geldin mi hayvanlık?<br />
Kaldırıp gürzünü vurunca, kemikler paramparça olacak,<br />
Seni cehennem yönüne götürüp, kılırlar ateş hükmünü.<br />
Gaffâruz-zünub adı, olma Kul Hoca Ahmed gâfil,<br />
Görür şüphesiz cemâlini her zaman gözü giryânlı.<br />
HİKMET -242<br />
Ben habersiz günâh eyleyip, dinmeden yürüyüp,<br />
Ey dostlarım, Kâbe yönüne varsam derim<br />
Âşık olup, “Hû”-“Hû” diye Kâbe varsam,<br />
Can-gönül ile bakıp, ne görsem derim.<br />
462
Yâ İlâhi, niyet kılıp Kâbe varsam,<br />
Himmet ile belim bağlayıp dinmeyip yürüsem,<br />
Mübârek Evi eğer görsem,<br />
Başım koyup, yüzlerimi sürsem derim.<br />
Ümid odur, Rabbimden fermân olsa,<br />
Evliyâlar mededinden dermân olsa,<br />
Lânetli şeytan yoldan vurmayıp, sersem olsa,<br />
Bu niyetten muradıma yetsem derim.<br />
Sübhân Âzim sıfatını dile alsam,<br />
Ondan himmet asâsını ele alsam,<br />
Tevekkülün örtüsünü bele alsam,<br />
Uzak yola düşüp, şimdi yürüsem derim.<br />
Egerçendi Kâbe yolu yaman imiş,<br />
Evvel-âhir dağ ve deniz, divân imiş,<br />
Âhiretin faydası için ziyân imiş,<br />
Havâs ile o yollara girsem derim.<br />
Kâbe yönüne kanat çırpıp, kuş gibi uçsam,<br />
Hayal kılmayıp, yolda konmayıp varıp düşsem,<br />
Zemzem Suyu sularından eğer içsem,<br />
Heveslenenin muradını versem derim.<br />
Dergâhında kıldığım haccım kabul olsa,<br />
Evvel-âhir günâhlarım odun olsa,<br />
Lânetli şeytan onu görüp zebun olsa,<br />
Ondan geçip, Medine’ye varsam derim.<br />
463
Adı güzel Medinei Münevvere,<br />
Âlem içinde bütün velâyetten üstün,<br />
Seçip onu menzil kıldı Rasûl bize,<br />
Tâ ölmedikçe, ben hem orada olsam derim.<br />
Kul Hoca Ahmed söyler, hep Kâbe’ye varsam,<br />
Nice yıllar Medine’ye varıp dursam,<br />
Ömrüm dolup, kazâm yetip, eğer ölsem,<br />
Rasûlullah ayağında yatsam derim.<br />
HİKMET – 243<br />
Ey habersiz, Hakk yolunda ölmez misin?<br />
Riyâzeti sıkı çekip solmaz mısın?<br />
Kanlar yutup, aşk derdine yanmaz mısın?<br />
Burada ağlayıp, âhirette gülmez misin?<br />
Kim zâkirdir, başlarına erre koysun,<br />
Zekeriyâ gibi Hakk’ı bulup, Hakk’ı sevsin,<br />
Allah için belin bağlayıp, candan geçsin,<br />
Burada ağlayıp, âhirette gülmez misin?<br />
Dili ile zikr edenler bulmaz sevab,<br />
Halka içre tâ olmasa bağrı kebab,<br />
Yalan âşık insafsızdır misli hubab,<br />
Burada ağlayıp, âhirette gülmez misin?<br />
464
Kan ağla, gözyaşını tanık kılsın,<br />
Dergâhından hâcet dileyip, revâ kılsın,<br />
Gerçek dert ile hasta ol, devâ kılsın,<br />
Burada ağlayıp, âhirette gülmez misin?<br />
Gerçek dertlinin aslını sorsan, Allah derdi,<br />
Mahşer günü şâhid olacak sarı rengi 2,<br />
Bu meydanda baş vermeklik merdin merdi,<br />
Burada ağlayıp, âhirette gülmez misin?<br />
Zâkir olsan, zikrin söyleyip, kanın saç,<br />
Erenlere hizmet kılıp, bâtını aç,<br />
Muhabbetsiz ahaliden dâima kaç,<br />
Burada ağlayıp, âhirette gülmez misin?<br />
Yûsuf için Yâkub ağlayıp, edâ oldu,<br />
Ağlaya-ağlaya gözlerinden cüdâ oldu,<br />
Eyyûb sâbir kurt elinde fenâ oldu,<br />
Burada ağlayıp, âhirette gülmez misin?<br />
İhlâs ile kim yastansa dergâhını,<br />
Şâhı çıkıp, o âkıbet görecek onu,<br />
Allah için candan geçen tâlib hani,<br />
Burada ağlayıp, âhirette gülmez misin?<br />
Aşksız âdem âdem değil, Hakk’tan haber,<br />
Nerede görsen, aşksızlara kılmayın selâm,<br />
Söz sözlese, bakıp ona kılmayın kelâm,<br />
Burada ağlayıp, âhirette gülmez misin?<br />
465
Kul olsan, yer altına ağlayıp gir,<br />
Gece uykusunu haram kılıp, hâzır kalk,<br />
Lahid içine koyup çıksa, bir âh vur,<br />
Burada ağlayıp, âhirette gülmez misin?<br />
Ateşli âhın ruhları uykusuz kılsın,<br />
Bütün ruhlar elini açıp, duâ kılsın,<br />
Münker-Nekir senden kaçıp, şikâyetçi olsun,<br />
Burada ağlayıp âhirette gülmez misin?<br />
Kaçıp varsın Hakk Teâlâ penâhına,<br />
Zâri kılıp, dâd eylesin dergâhına,<br />
Duramadım âşıkların bir âhına,<br />
Burada ağlayıp, âhirette gülmez misin?<br />
Hakk Teâlâ sevip deyince has bendem o,<br />
Sen kabrine armağan götür cennetten tül,<br />
Haber ver, hâdim olsun yetmiş bin huri,<br />
Burada ağlayıp, âhirette gülmez misin?<br />
Münker-Nekir pervaz kılıp, cennete girince,<br />
Hamdü senâ dinmeden söyleyip, güller derince,<br />
Yürüyüp-koşup hûrilere haber verince,<br />
Burada ağlayıp, âhirette gülmez misin?<br />
Huri ve gılman Hakk önüne yığılıp gelecek,<br />
Kol kavuşturup, dergâhına tazim kılacak,<br />
Yer altına düşün, diye fermân alacak,<br />
Burada ağlayıp, âhirette gülmez misin?<br />
466
Yer altında âşıkım var izzet eyle,<br />
Nimet verip, canın ile hürmet eyle,<br />
Baş-gözünü sevip-okşayıp, şefkat eyle,<br />
Burada ağlayıp, âhirette gülmez misin?<br />
Kevser Havuzu şarâbından mihmân eyle,<br />
“Tahûra”dan alıp verip, ihsân eyle,<br />
Hulkpar kılıp, özlerine canân eyle,<br />
Burada ağlayıp, âhirette gülmez misin?<br />
Fermânını mehkem tutup, çabucak uçacak,<br />
Vehmi ile dokuz gökler korkup uçacak,<br />
Huri ve gılman kabir içinde sevinip kucaklayacak,<br />
Burada ağlayıp, âhirette gülmez misin?<br />
Hakk Teâlâ bizi sana yoldaş kıldı,<br />
Âşıkım diye, senin ile sevdâ kıldı,<br />
Kudret ile dillerini söyler eyledi,<br />
Burada ağlayıp, âhirette gülmez misin?<br />
Huri ve gılman yığılıp varınca Hakk önüne,<br />
Hayran kaldım âşıkların her işine,<br />
Âlem doldu gözden akan kan yaşına,<br />
Burada ağlayıp, âhirette gülmez misin?<br />
Ağlamanın hasiyeti bu hasiyet,<br />
Gece-gündüz onu kıldım ben terbiyet,<br />
Kabir içinde yemek ve işret o âkıbet,<br />
Burada ağlayıp, âhirette gülmez misin?<br />
467
Varıp söyle, çok ağlasın nedâmette,<br />
Didârımı gösteririm kıyâmette,<br />
Zayi bırakmam türlü-türlü melâmette,<br />
Burada ağlayıp, âhirette gülmez misin?<br />
Bu sözleri işitip, onlar bahtiyar olacak,<br />
Kefenlerin dar bar kılıp, üryân olacak,<br />
Sağda-solda yattıkları şâkir olacak,<br />
Burada ağlayıp, âhirette gülmez misin?<br />
Kul Hoca Ahmed, ağlamaya hesabı var,<br />
Didârını cilve kılsa, Hakk Bir ve Var,<br />
Nasib eylese Ey İlâhim, Perverdigâr,<br />
Burada ağlayıp, âhirette gülmez misin?<br />
HİKMET – 244<br />
Gelin, dostlar, hikmetimden pay alın,<br />
Bismillah diye, beyân eyleyip, söyledim işte.<br />
Can ve gönülden Hakk yolunu sağlam tutup,<br />
Lânetli şeytan yollarından döndüm işte.<br />
“Tübû” okuyup, tevbe kıldı Mevlâm tanık,<br />
Nazar kılıp, Hakk derdime verdi devâ,<br />
Mal ve cân ve ev-barkdan geçsem revâ,<br />
Can ne olacak, imanımdan geçtim işte.<br />
468
Hakikatli maşuk için canım fedâ,<br />
Tâ ölene kadar mihnet çekip, oldum edâ,<br />
Pervâne gibi ahker olup, kul gibi fenâ,<br />
İnşaallah, Hakk nûruna battım işte.<br />
Ey yârânlar, derdim füzun, hâlim zebun,<br />
Canım yanmış, bağrım ölmüş, çıkmaz tütün,<br />
Dergâhına çok ağladım, baktı biçûn<br />
Bihamdillah, can bahşeden meyden tattım işte.<br />
Arzu kılan vahdet meyinden içemedim,<br />
Çoluk-çocuk, ev-barkdan geçemedim,<br />
Dünyâ tutup, Hakk tarafına yetemedim,<br />
Ey dostlarım, hasret ile gittim işte.<br />
Meyhâneye tâ girene kadar hiç uymadım,<br />
Tesbih, tehlili şevk için ben sevmedim,<br />
Aşkdan yüz bin belâ değdi, sabr eyledim,<br />
Sâbir olup, Hakk vaslına yettim işte.<br />
Ben anadan doğdum ise, güldüğüm yok,<br />
Bu dünyânın işretlerini bildiğim yok,<br />
Ömrüm içre asla hoşnud olduğum yok,<br />
Hakk’tan korkup, ağlaya-ağlaya geçtim işte.<br />
Zâhid olup, Hüdâ kokusu alamadım,<br />
Dünyâ âhiret arka tarafa salamadım,<br />
Tesbih içre aşkdan lezzet alamadım,<br />
Mescid girip, zâhid sıfat oldum işte.<br />
469
Aşk şarâbın Hakk içirdi, dolup-taştım,<br />
Bir fırsatta yüz bin türlü makâm aştım,<br />
Tesbih koyup, zünnâr takıp, Hakk’a kaçtım,<br />
“Lâ-Lâ” söyleyip, “İllallah”da buldum işte.<br />
Aşkın alıp, Rasûlullah tarafına vardım,<br />
Yaşım döküp, derdim söyleyip, göğsüm yardım,<br />
Feyz ve fütuh dola verdi — bahr anladım,<br />
Her gün yüz bin sırlar görüp yattım işte.<br />
Aşksızların aklı kotah, özü gâfil,<br />
Sûfîyim diye çok laf vurur, özü câhil,<br />
Hakk aşkından behre alan Hakk’a mâil,<br />
Canım ile aşk eteğin tuttum işte.<br />
Eşiğine başımı koyup, zâr ağladım,<br />
Çok melâmet başa düştü, bel bağladım,<br />
“Sâbir ol, bendem”, dedi, ben dinledim,<br />
İhlâs ile Hakk emrini tuttum işte.<br />
Muhabbetin şevki ile tutuşup-yandım,<br />
Heylu hişu el ve halktan kaçıp tandım,<br />
Yüz bin türlü cefâ değdi, boyun sundum,<br />
Goncabenzeri ciğer kanı oldum işte.<br />
Hoş ulunun astânesi Pîr-i muğân,<br />
Âyet içre haber verdi Kâdir, Mevlâm<br />
Pâk ve perhiz kılıp varsa, nûra dolan,<br />
Gaybden işitip, bu sözleri dedim işte.<br />
470
Feyz ve fütuh evvel hâfiz, sonra zâkir,<br />
Şartı odur, kanâatlı olsa sâbir,<br />
Yalanı yok, Allah hakkı, Hüdâ hâzır,<br />
Nidâ geldi, Hakk’tan işitip dedim işte.<br />
Kul Hoca Ahmed, evliyâ makâmı cennet,<br />
Deryâ-deryâ ihsân kılsa, kılmaz minnet,<br />
Tanla varsa, Hakk armağanı tâc ve devlet,<br />
İhsân için yüz bin özü sattım işte.<br />
HİKMET – 245<br />
Hakk Mustafa ümmetim diye ağlayıp geçti,<br />
Mustafa’ya ümmet olsam ağlamayım mı?<br />
Bu dünyâdan yürek-bağrını dağlayıp geçti,<br />
Mustafa’ya ümmet olsam ağlamayım mı?<br />
Gerçek ümmetini can ve gönülden sevdi<br />
Rasûl, Hakk Teâlâ duâsını kıldı kabul,<br />
Ümmet için Hakk önünde dâim melûl,<br />
Mustafa’ya ümmet olsam ağlamayım mı?<br />
Ümmetliğin nişânıdır ağlamaklık,<br />
Can ve gönülde Hakk sözün dinlemeklik,<br />
Hakk Rasûl’den aşk sırrını dinlemeklik,<br />
Mustafa’ya ümmet olsam ağlamayım mı?<br />
471
Ağlamayım mı, ağlamayım mı yolda kaldım,<br />
Yolsuz yolu ukbasından harıb taldım,<br />
Muhabbetin asâsını ele aldım,<br />
Mustafa’ya ümmet olsam ağlamayım mı?<br />
Hakk Teâlâ “yuhibbuhum” dedi bize,<br />
“Ve yuhibbunehu” beyanıdır bizden O’na,<br />
Muradillah muhabbetdir bize ona,<br />
Mustafa’ya ümmet olsam ağlamayım mı?<br />
Ağlamakdır bu âlemde can rahatı,<br />
Ruh-ı revân, iman-İslam selâbeti,<br />
Muhabbetin şarâbının halâveti,<br />
Mustafa’ya ümmet olsam ağlamayım mı?<br />
Ağlayanlar Hakk cemâlini görür imiş,<br />
Gözyaşına sekiz cennet verir imiş,<br />
Hakk Mustafa ağlayanı sever imiş,<br />
Mustafa’ya ümmet olsam ağlamayım mı?<br />
Âdem Safî bu dünyâdan ağlayıp geçti,<br />
Şit ve İdris bu âlemde mâtem tuttu,<br />
Nuh-ı Nebî ağlaya-ağlaya kanlar yuttu,<br />
Mustafa’ya ümmet olsam ağlamayım mı?<br />
Hiç peygamber bu dünyâda güldüğü yok,<br />
Ağlamaktan başka işi bildiği yok,<br />
Muhabbetten özge metâ aldığı yok,<br />
Mustafa’ya ümmet olsam ağlamayım mı?<br />
472
Âşıkların berg-i sebzi, aziz başı,<br />
Âbidlerin tuhfesidir gözün yaşı,<br />
Zâhidlerin tuhfesidir kılan işi,<br />
Mustafa’ya ümmet olsam ağlamayım mı?<br />
Hakk Mustafa o şu gecesi mi’raca vardı,<br />
Rabbinin didârını orada gördü,<br />
Yüz bin soru Rabbinden ağlayıp sordu,<br />
Mustafa’ya ümmet olsam ağlamayım mı?<br />
Gözyaşını Hüdâ özü kabul kıldı,<br />
Yüz bin âsî, ümmetlerini dileyip aldı,<br />
Değme bilge bu sırlardan hayrân kaldı,<br />
Mustafa’ya ümmet olsam ağlamayım mı?<br />
Kul Hoca Ahmed, ağlamayım mı menzil uzak,<br />
Yolsuz yola girdim ise, yoktur hazırlık,<br />
Ey dostlar, gözyaşıdır oraya hazırlık,<br />
Mustafa’ya ümmet olsam ağlamayım mı?<br />
HİKMET-246<br />
Karanlık şehristandan dağlar aşıp,<br />
Bu dünyâya didâr için geldim, dostlar!<br />
Muhabbetin deryâsı gibi kaynayıp taşıp,<br />
Bu dünyâya didâr için geldim, dostlar!<br />
473
Şeriatın şerbetinden doyasıya içip,<br />
Tarikatta seyran kılıp, özden geçip,<br />
Hakikatda “Hû”-“Hû” diye candan geçip,<br />
Bu dünyâya didâr için geldim, dostlar!<br />
Dünyâ için bu dünyâya geldiğim yok,<br />
Ukbâ için tarikata girdiğim yok,<br />
Hakk’tan özge sevdâları bildiğim yok,<br />
Bu dünyâya didâr için geldim, dostlar!<br />
Şeriatın ahkâmına amel kılıp,<br />
Tarikatın terki için cedel kılıp,<br />
Hakikatte ölmekliği vâcib bilip,<br />
Bu dünyâya didâr için geldim, dostlar!<br />
Mücahede makâmında can incitip,<br />
Muhabbetin meydanında baş oynatıp,<br />
Garîblikte zehir-zakkum çok çiğneyip,<br />
Bu dünyâya didâr için geldim, dostlar!<br />
Hakk Teâlâ nasip kılsa cemâlini,<br />
Kulluk içre görüp Hakk’ın kemâlini,<br />
Haram koyup, alıp Hakk’ın helalini,<br />
Bu dünyâya didâr için geldim, dostlar!<br />
Aşk sevdâsı başa düştü, hayrân oldum,<br />
Bu sevdâdan tutuşup-yanmayıp biryan oldum,<br />
Biryan olup, Hakk önünde sultan oldum,<br />
Bu dünyâya didâr için geldim, dostlar!<br />
474
Otuz üç bin şeriatta seyran olup,<br />
Otuz üç bin tarikatta tayran olup,<br />
Otuz üç bin hakikatta hayrân olup,<br />
Bu dünyâya didâr için geldim, dostlar!<br />
Muhabbetin deryâsına dalıp girip,<br />
Şuursuz olup, o deryâdan gevher derip,<br />
Muradına göre âşıklara ondan verip,<br />
Bu dünyâya didâr için geldim, dostlar!<br />
Muhabbetin derdi değdi, edâ oldum,<br />
Devâ arayıp, eşiklerde gedâ oldum,<br />
Gedâ olup, fenâ içre fenâ oldum,<br />
Bu dünyâya didâr için geldim, dostlar!<br />
Kul Hoca Ahmed, kul olarak giryân oldum,<br />
İki âlem varlığından üryân oldum,<br />
Kulluk içre kulluk kılıp, sultan oldum,<br />
Bu dünyâya didâr için geldim, dostlar!<br />
HİKMET- 247<br />
Gece-gün senin ayrılığında ben hayrân olup,<br />
Şevk ateşine bağrım yanar biryân olup,<br />
Kanlar akar gözlerimden giryân olup,<br />
Ey İlâhım, nasıl seni bulurum ha?<br />
475
Zâhidler gibi mescid içre namaz kılayım,<br />
Mollalar gibi her yana bakıp, kitap açayım,<br />
Âşıklar gibi sana canım fedâ kılayım,<br />
Yâ İlâhım, nasıl seni bulurum ha?<br />
Kimi görsem, Hızır bilip, elin alayım,<br />
Kulu görsem, kulu olup mâna sorayım,<br />
Her dergâha mürid olup murad dileyim,<br />
Yâ İlâhım, nasıl seni bulurum ha?<br />
Rabia gibi Kâbe varayım yumalanıb,<br />
Batha kumunu gözlerime sürme kılıp,<br />
Evden çıkıp, feryâd vurup, yola girip,<br />
Yâ İlâhım, nasıl seni bulurum ha?<br />
Mezarlardan istiânet dileyip yürüyüp,<br />
Pazârlardan yaşlı ve genç elini tutup,<br />
Misâfir ve mücavirden1 suâl sorup,<br />
Yâ İlâhım, nasıl seni bulurum ha?<br />
Kul Hoca Ahmed’in işidir söz ve güdaz,<br />
Orada yoktur sana lâyık oruç-namaz,<br />
Sermâyesi bu yol içre acz ve niyâz,<br />
Yâ İlâhım, nasıl seni bulurum ha?<br />
476
HİKMET – 248<br />
Canân, vaslın deryâsının pâk gevherin,<br />
Dalgıç olur can denizinden geçebilse.<br />
Görür ilki sedef içre o gevherin,<br />
Gözün gaflet uykusundan açabilse.<br />
Hakikatin yollarının engeli çok,<br />
O yolları görmeyip-bilmeyip yürüyüp olmaz,<br />
Yürüyen yeter o ukbaya himmet tutup,<br />
Menzillerini bilip onu sarabilse.<br />
Can bülbülü uçmak ister bostan gezip,<br />
Gül şevkinde muhabbetin kadehin içip,<br />
Şöyle-böyle eteğini kesip,<br />
Cennet güzel, onun tarafına uçabilse.<br />
Derd ve hâlet peydâ kılan aşklı olur,<br />
Coşku-çırpınış hâsıl eden coşkulu olur,<br />
Şevk şarâbın içen âşık şevkli olur,<br />
O şarâb gibi şarâb olmaz içebilse.<br />
Musâ gibi bu yolların rehberi var,<br />
Tâlibe kim bu işlerden haberi var,<br />
Azdırıcı Sâmirî gibi sihirbaz var,<br />
Ârif olur işte bulanları seçebilse.<br />
Kıyâmetin endişesini söylemeyecekti,<br />
Kul Hoca Ahmed canı ile kucaklayabilse.<br />
477
HİKMET – 249<br />
Kurban bayramı ayı geldi, gelin, dostlar,<br />
Zâhir-bâtın aydın kılıp cemâl görün.<br />
İtikafda samimi durup, nefsi vurup,<br />
Can ve gönlü bir denk kılıp cemâl görün.<br />
Nefsi vurup, dil kalesini boş bırakın,<br />
Allah desen, gâib koşar avâzını,<br />
Habersizler bilmez sözü bu fehmini,<br />
Can ve gönlü ihsân kılıp, cemâl görün.<br />
Nefsi vurup, dil kalesine versen huzur,<br />
Huzur versen, sen yürürsün, orada rahat,<br />
Mahşer günü mürşidin bakar sana mutlu,<br />
Burada ağlayıp, orada varıp cemâl görün.<br />
Nefsi vurup, din kalesini binâ versen,<br />
Kanlar yutup tevbe kılsan, geçer günâh,<br />
Elin açıp, âmin desen, geçer İlah,<br />
Az gönül evini tevbe edip, cemâl görün.<br />
Tevbe kılsan nasıl güzel, tevbe eyle,<br />
Ondan sonra Hakk rahmetin söyleyip gör,<br />
Cehâlette ömrün geçti, insaf eyle,<br />
Hakk’tan korkup, insaf kılıp, cemâl görün.<br />
Hayvan kılmayıp, âdem kıldı korkmak için,<br />
Kıyâmetin şiddetinden ürkmek için,<br />
Hakk’tan korkup, gözyaşını dökmek için,<br />
Vâh ne yazık, figân edip, cemâl görün.<br />
478
Ey heveskâr, âşık olsan, candan geç,<br />
Gece uykusunu haram kılıp, yaşını saç,<br />
Ondan sonra şevk şarâbını doyası iç,<br />
Canı incitip, canân olup, cemâl görün.<br />
Nice söylesem, işitmezsin, ey habersiz,<br />
Câhillere lâyık çeksin ciğer kanı,<br />
Söz aslını bilenlere inci ve cevher,<br />
Cevher bulup, figân kılıp, cemâl görün.<br />
Kul Hoca Ahmed, tevbe giysisini giymek gerek,<br />
Hakk’tan korkup, kötü nefsi bırakmak gerek,<br />
Halktan kaçıp, yalnız Hakk’ı sevmek gerek,<br />
Aslın toprak, sudan olup, cemâl görün.<br />
HİKMET – 250<br />
On sekiz bin âlemi Hakk yarattı,<br />
O Muhammed Habîbullah Rasûl için.<br />
Bil, nûrundan ay ve güneşi Hakk yarattı,<br />
O Muhammed Habîbullah Rasûl için.<br />
Sekiz uçmak firdevs adlı cennetleri,<br />
Yenip tükenmez asla orada nimetleri,<br />
Hûriler giyer yetmiş türlü hil’atleri,<br />
O Muhammed Habîbullah Rasûl için.<br />
479
Cennet içinde huri ve gılman feryâd kılır,<br />
Var ey Hüdâ, Rasûl dostun ne zaman gelir?<br />
Cümle, Rasûl cemâline müştâktır,<br />
O Muhammed Habîbullah Rasûl için.<br />
Rasûl o dem arasat gün hayrân kalınca,<br />
Nergis gözü yaşa dolup, giryân olunca,<br />
Duâ ile münacâta meşgul olunca,<br />
O Muhammed Habîbullah Rasûl için.<br />
Hakk’tan nidâ gelir o dem: “Dostum Rasûl,<br />
Ümmetlerin kaygısından olma melûl,<br />
Ey dostum, münacâtını kıldım kabul”,<br />
O Muhammed Habîbullah Rasûl için.<br />
Ondan sonra Rasûl sevinçli olasıdır,<br />
Sevinçli olup, cennet tarafına yürüyesidir,<br />
Ümmetleri ile beraber cennet giresidir,<br />
O Muhammed Habîbullah Rasûl için.<br />
Cennet içinde yüz bin Burak, öncü çıkacak,<br />
Vâdedilen o Burak’a Rasûl binecek,<br />
Ümmetlerin kaygısından gönlü dinecek,<br />
Yüz bin Burak Hakk yarattı Rasûl için.<br />
Ondan sonra Hakk gösterecek orada nûrunu,<br />
Kaldırmazlar Hakk nûrundan iki gözünü,<br />
İman götüren kullar görecek Hakk’ın yüzünü,<br />
Dost-dostunun cemalini görmek için.<br />
480
Cemâl arzu kılar olsan, tâat eyle,<br />
Tâatını dâima, hep âdet eyle,<br />
Gece-gündüz çok ağlayarak feryâd eyle,<br />
Gözü verdi Allah Azîm gözyaşı için.<br />
Kul Hoca Ahmed işte bu sözü dedi halka,<br />
İmansız kul cemâl görmez, vallahi asla,<br />
Hakk cemalini göreceğiz inşaallah,<br />
İman verdi bize cemâl görmek için.<br />
HİKMET-251<br />
Ey habersiz, bu dünyânın vefâsı yok,<br />
Âhirete yanmaz mısın ey zâlim?<br />
Hakk emrini tutmayıp burada güç kılarsın,<br />
Bir Allah’tan korkmaz mısın ey zâlim?<br />
Kıyâmet gün Allah’ım özü hâkim olacak,<br />
Güç gösterenlerin tümünden öcünü alacak,<br />
Cennetlik-cehennemlik hepsini soracak,<br />
Öleceğim diye sanmaz mısın ey zâlim?<br />
Ölüp varsan, kabre malın ele girmez,<br />
Mal acısını görürsün, şüphe değil,<br />
Aş versen, haram olsa, fayda olmaz,<br />
Kabirde yalnız yatmaz mısın ey zâlim?<br />
481
Karanlık kabrin ara, zorluk olası,<br />
Yemişlerin ağu-irin, kan olası,<br />
Yılan, çıyan ateşi sana giysi kılası,<br />
İşitip, ibret almaz mısın ey zâlim?<br />
Burada ibret almayıp, kabirde ibret alasın,<br />
Girince ateşli sorgucu, onu göresin,<br />
Kurtulmaya yer bulamayıp mahzun olasın,<br />
Yanar ateşten korkmaz mısın ey zâlim?<br />
Kabre girer cehennem ateşi heybet ile,<br />
Korkmayan, korkacak orada ibret ile,<br />
Fayda olmaz o şu günü hasret ile,<br />
Tevbe edip yanmaz mısın ey zâlim?<br />
Kul Hoca Ahmed’i affeyle Gaffâr, Tevvâb,<br />
Zâlimlere tevfik verince Azîm Vehhâb,<br />
“Zidnâhüm azâben fevka’l-azâb”,<br />
Bu âyeti bilmez misin ey zâlim?<br />
HİKMET-252<br />
Ey âşıklar, salât söyleyin, ben söyleyeyim,<br />
O Mustafa iki cihân sultanını.<br />
Ey ümmetler, hoş dinleyiniz, Hakk Rasulü,<br />
Sahâbeler gören düşün beyanını.<br />
482
Bir gün Rasûl âhir demde ağırlaşıp yattı,<br />
Ecel kuşu o şu günde yakın yetti,<br />
Ebû Bekr çok ağlayıp özden gitti,<br />
Söyleyiverdi ne ki, düşte gördüğünü.<br />
Dedi: gözüm nûru idin, can rahatı,<br />
Sahâbeler desteği, hem kuvveti,<br />
Hasan-Hüseyin, Fâtıma’nın hem devleti,<br />
İyi söyleyin zayıf kulun gördüğünü.<br />
Görürüm ki, büyük sarık var başımda,<br />
Ahali dururdu çok karşımda,<br />
Kayboldu o sarık bu başımda,<br />
Bilmeyip kaldım nasıl ayrı olduğunu.<br />
Rasûl dedi: o sarık, hürmet olacak,<br />
Başınızdan gider devlet Ahmed alacak,<br />
Benden sonra sizlere çok zahmet olacak,<br />
Ebû Bekir kıldı orada figânını.<br />
İşte bu hâlde arslan Ömer geldi yetip,<br />
Gözlerinden kan yaş akıp, yaka yırtıp,<br />
Hakk habîbin ayağını kucakladı öpüp,<br />
O hem geldi dedi, nedir ki gördüğünü.<br />
Yüzüğünüzü koymuştum ben elime,<br />
Çok yârânlar hizmette idi o şu demde,<br />
O şu yüzük kayboldu o şu yerde,<br />
Bilmeyip kaldım nasıl ayrı olduğunu.<br />
483
Rasûl dedi: o şu yüzük garîbtir,<br />
Kaybolan yüzüğünüz Ahmed’dir,<br />
Aranızda bu Muhammed rahmettir,<br />
Hâzır dostlar kıldı orada figânını.<br />
Bu durumda yetip geldi, görün, Osman,<br />
Öz düşünden özü korkup, ağlamaklı,<br />
İçi dışı Rasûl için yanmış,<br />
Sordu Rasûl neden ağlamaklı olduğunu.<br />
Dedi Osman: dayanağım, sevdiğim,<br />
Düş görmüşüm, abdest alıp, Mushaf açtım,<br />
Okuyayım, dedim, harf âyeti yazılıp kaçtı,<br />
Tabir edin zayıf kulun gördüğünü.<br />
Rasûl dedi: ben fakîri affediniz,<br />
Mushaf benzeri kandil idim söndüreceğiniz,<br />
Benden sonra rahatlığı yitireceksiniz,<br />
Aziz tutun şimdi kalan evladımı.<br />
İşte bu demde feryâd vurup Ali yetdi,<br />
Cerahatli gönüllere mızrak değdi,<br />
Rasûlullah ayağını göze sürdü,<br />
Rasûl sordu onun ağlamaklı olduğunu.<br />
Ali dedi: Gazâ içinde hazırlıklı idim,<br />
Kâfirlere taş demir gibi karşı durdum,<br />
Var boyumdan zırhım ayrı oldu gördüm,<br />
Söyleyiverdi şaşkın olup kaldığını.<br />
484
Rasûl dedi: bu Muhammed zırhı alınca,<br />
Bu günlerde uzak düşüp, ayrı olunca,<br />
Düşmanlara yüzleriniz sarı olunca,<br />
Bu gam ile yer yutuyor arslanını.<br />
Bu durumda Fâtıma-ı Zehrâ girip geldi,<br />
Babam diye ağlayıp, gözü yaşa doldu,<br />
“Bin oğuldan üstün” dediği kızı geldi,<br />
Çok ağlattı her kim hâzır durduğunu.<br />
Dedi: benim dünyâ-ukbâ sevdiğim,<br />
Fedâ olsun, ey baba, size canım,<br />
Düş görmüşüm, tozup gitti giysilerim,<br />
Nasıl olur işte bu düşün dermânını?<br />
Rasûl dedi: Ciğerbendim, göresin mihnet,<br />
Firkat ateşi ile bağrın olur zahmet,<br />
Ben gittikten sonra çok çekersin dağ ve hasret,<br />
Şimdi gör izzet ile varacağını.<br />
Şehzâdeler geldi orada ağlamaklı olup,<br />
Gözlerinin kadehi yaşla dolup,<br />
Yüzünün rengi hazân benzeri, solup,<br />
Rasûl sordu yüzlerinin solduğunu.<br />
Dediler kim: iki cihân dayanağı,<br />
Dünyâ, ukbâ ümmetlerin inandığı,<br />
Hasan, Hüseyn sahâbeler güvendiği,<br />
Ağzı varmayıp dedi ne kim gördüğünü.<br />
485
Büyük babam oturdular taht üstünde,<br />
O şu tahtı aşırdılar Arş üstünde,<br />
Feryâd edip ağlamakta idik biz altında,<br />
Bundandır yüzlerimizin solduğu.<br />
Rasûl dedi: tabut tahtını getireler,<br />
O Sidretul-müntehâya yetireler,<br />
Beni alıp melekler götüreler,<br />
Hasan-Hüseyn kıldı orada figânını.<br />
Otuz üç bin sahâbeler oldu giryân,<br />
Yürek-bağrı ateşe yanıp, oldu biryân,<br />
Aîşe, Fâtıma çok kıldı nâlân,<br />
Bilip Rasûl sefer kılır olduğunu.<br />
Tâkatsiz olup Fâtıma çok ağladı,<br />
Dostlarının yüreğini çok dağladı,<br />
Azarlayıp Rasûl kulağına bir söz dedi,<br />
Vâde verip sevindirdi kızcağızını.<br />
Vâde budur, gözüm nûru, ey aydınlığım,<br />
Sabreyle, altı aydır bu ayrılığım,<br />
Ondan sonra gelesin bana, ey gönlümün bağı,<br />
Seyr ederiz orada Hakk’ın bostanını.<br />
Götürdü ölüm Âdem, Musâ Kelim’ini,<br />
Nuhi Nebî, İbrâhim gibi Halil’ini,<br />
Hepimizin aydınlığı o Habîbini,<br />
Ey yârânlar, kaygısı yok kaldığını.<br />
486
Ey yârânlar, Mustafa’yı çok yâd edin,<br />
Adı çıksa, salât söyleyip, feryâd edin,<br />
Cehennemden özünüzü azâd edin,<br />
Mevlâm sever er kulunun ağlayışını.<br />
Bil şekerden tatlıdır dostun sözü,<br />
Dostun sözü edilse, ağlar dostun gözü,<br />
Kul Hoca Ahmed, Allah’ım kılınca iman nasibi,<br />
Er o olur, götürse oraya imanını.<br />
487
مناجات ايلدي مسكني خواجه امحد<br />
اهلي قيل مهه بنده نك ين رمحت<br />
غريب امحد سوزي هرکيز قورمياس<br />
اكر يري آستيغه کريسه چوروماس<br />
ينه منسوخ بولوب اول خوار بوملاس<br />
اوقوغان بنده الر بيمار بوملاس<br />
اوقوغانغه قيلور مني انده شفقت<br />
قيامت كونيده قيلغوم شفاعت<br />
خدامي قيلسه انعام مينكا جنّت<br />
اوقوغان ين قيلور مني مني شفاعت<br />
تيالکي هر نه بولسه تنکري بريكاي<br />
حمبت شوقي ين کوکسيکا سالكاي<br />
مجالني کورساتيب پروردکارمي<br />
اوزين يوليغه سالسون بري و بارمي<br />
خدامي ايالسون حمشرده خُرّم<br />
قيامت كون اريغ ذايت غه حمرم<br />
دعاغه ياري بريسه هر مسلمان<br />
اوالر وقتيده ايلتكاي نور اميان<br />
ميين حكمت الرمي عاملغه تولغان<br />
اشتماي هر كيم اولسه قيلغاي ارمان<br />
Münâcât eyledi Kul Hoca Ahmed;<br />
Allah’ım eyle kuluna rahmet<br />
Garîp Ahmed sözü aslâ eskimez;<br />
Eğer yer altına girse, çürümez.<br />
Yine mensûh olup o hâr olmaz;<br />
Okuyan bağlılar hasta olmaz.<br />
Okuyana eylerim orada şefkat;<br />
Kıyâmette eyleyim şefâat<br />
Allah’ım eylese nasîp bana cennet,<br />
Okuyanlara eylerim şefâat.<br />
Dileği her ne olsa Tanrı vere;<br />
Muhabbet şevkini gönlüne koya.<br />
Cemâlini gösterip Perverdigâr’ım,<br />
Kendi yoluna koysun Bir ve Var’ım.<br />
Allah’ım eylesin mahşerde sevinçli<br />
Kıyâmet günü temiz Zâtına sırdaş<br />
Duâya katılıverse her Müslümân,<br />
Ölür vaktinde götürür imân nûru<br />
Benim hikmetlerim âleme dolan;<br />
İşitmeden her kim ölse, eyler arzû<br />
488
ميين حكمت الرمي دردليككا درمان<br />
کيشي بوي ايلتمسه اول يولده قالغان<br />
ميين حكمت الرمي عاملده داستان<br />
روحوم کيلسه قيلور صحبت ين بوستان<br />
ميين حكمت الرمي كان حديث دور<br />
كيشي بوي ايلتمسه بيلكيل خبيث دور<br />
ميين حكمت الرمي طالب ين رزقي<br />
اكر چنديكه بولسه جرم و فسقي<br />
ميين حكمت الرمي فرمان سبحان<br />
اوقوب بيلسنك مهه معينء قرآن<br />
ميين حكمت الرمي عاملده سلطان<br />
قيلور بري حلظه ده چول ين كلستان<br />
ميين حكمت الرمي شوق حمبت<br />
كوزيين ياشيغه قيلغاي طهارت<br />
منازيغه رسول هللا امامي<br />
اين قومي مالئك الر متامي<br />
شكسته ليك بيله قيلغان منازي<br />
قبول بولغاي اين حقه نيازي<br />
ميين حكمت الرمي عاشق غه ايتينك<br />
ديل آينه ديك صادق غه ايتينك<br />
Benim hikmetlerim dertliye dermân;<br />
Kişi pay götürmese, o yolda kalan.<br />
Benim hikmetlerim âlemde destân;<br />
Rûhum gelse, eyler sohbeti bostân.<br />
Benim hikmetlerim hadîs hazînesidir<br />
Kişi pay götürmese, bil habistir.<br />
Benim hikmetlerim talîbin rızkı<br />
Eğer binlerce olsa cürmü, fikri<br />
Benim hikmetlerim Sübhân’ın fermânı<br />
Okuyup bilsen, hepsi Kurân’ın anlamı<br />
Benim hikmetlerim âlemde sultân;<br />
Eyler bir anda çölü gül bahçesi<br />
Benim hikmetlerim muhabbetin şevki<br />
Gözünün yaşına eyleye tahâret<br />
Namazına Resûlullah imamı;<br />
Onun soyu melekler tamâmı.<br />
Kırılmışlık ile kıldığı namâzı,<br />
Kabûl olur onun Hakk’a niyâzı.<br />
Benim hikmetlerimi âşıka söyleyin<br />
Gönlü ayna gibi sâdıka söyleyin,<br />
489
مهه کور و کر و باطين گذاف<br />
متام اقليم ين کيزدمي تامبادمي صاف<br />
ميين حكمت الرمي صراف کا ايتينك<br />
خداي باکرم وهّاب کا ايتينك<br />
عدالت پادشاه بر آيت صادق<br />
قيلور بري حلظه ده وصلي غه اليق<br />
ميين حكمت الرمي نادادن ايشتماس<br />
ديل کونكلي قارا پندمي ين آملاس<br />
خطي دين بيخرب هللا غه منكر<br />
ادب سيز يب ادب دنياده يب پري<br />
خطي ين بتسه هر كيم نثر بتسون<br />
ويل نثري بتيب مقصودغه ييتسون<br />
ديين امياين يوق اسالمي ويران<br />
قيامت تانكي آتسه يولده قالغان<br />
پري كامل ين كورماي شيخ صنعان<br />
خدا قيلماس قبول اوقوسه قرآن<br />
اوزيين شيخ آلور كولباري حايل<br />
يكرمه بيش كا ييتماي آين عايل<br />
نصيحت الر قيلور پري و جوان ين<br />
اوزي فهم ايتمايني خيشي ميان ين<br />
Tamamı kör, sağır, bâtını boş;<br />
Bütün iklîmi gezdim, bulmadım sâf.<br />
Benim hikmetimi sarrâfa söyleyin;<br />
Allah’ım, Kerem sâhibi Vehhâba söyleyin.<br />
Adâlet pâdişâhı, bir adı sâdık;<br />
Eyler bir anda vaslına lâyık.<br />
Benim hikmetlerimi câhil işitmez;<br />
Gönlü-kalbi kara, öğüdümü almaz<br />
Hatâdan habersiz; Allah’a inkarcı<br />
Edepsiz, hayâsız, dünyada pirsiz.<br />
Yazısını yazsa her kim, nesîr yazsın;<br />
Nesîrle yazarak maksada yetsin.<br />
Dini, imânı yok, İslâmı vîrân;<br />
Kıyâmet tanı atsa, yolda kalan.<br />
Pir-i kâmil’i görmeden Şeyh-i San’ân,<br />
Allah eylemez kabûl, okusa Kur’ân.<br />
Kendini şeyh sanır, torbası boştur;<br />
Yirmi beşe yetmeden onun yaşı<br />
Nasîhatlar eyler yaşlı ve gence;<br />
Kendisi ayırd etmeden iyi-kötüyü<br />
490
آالرين سوزالري ضال مضل دور<br />
شريعت اهلي بو ايلدين خجل دور<br />
اينانسونديب موين بري نيچه يب عقل<br />
قيلورالر اولياالردين موين نقل<br />
قويوب دامني گذركاه الرغه يب پري<br />
تيلي مكر و حيله قيلغاين تزوير<br />
اين مكري ايرور شيطاندين اعال<br />
قوپار يوزي قرا حمشرده تانكال<br />
االرين كورمنكيز يوزيين هرکيز<br />
انينكديك لعنت دين ايالنك پرهيز<br />
زباين حال ايله اعمي ين ايتيم<br />
حقيقت سوز بيله جاهل ين سوكتيم<br />
اکر عامل بولسه جانيم تصدق<br />
در و گوهر سوزوم ين ايشيتيب اوق<br />
در و گوهر سوزين عاملغه ساچسه<br />
اوقوب اوقوسه کالم حقين آچسه<br />
اوشال عامل غه جان قربان قيلورمني<br />
متامي خامنان احسان قيلورمني<br />
قاين عامل قاين عامل ياران الر<br />
خدادين سوزالسه سيز جان بريينك الر<br />
Onların sözleri zâlimi saldır<br />
Şerîat ehli bu gibilerden utanır<br />
İnansın diye bunu bir nice akılsız<br />
Eylerler velîlerden bunu nakil<br />
Koyup tuzağını geçitlere pîrsiz<br />
Dili yalan ve hile, yaptığı tezvîr.<br />
Onun hilesi olur şeytândan üstün<br />
Kalkar yüzü kara mahşerde tanla.<br />
Onların görmeyin yüzünü aslâ<br />
Onun gibi lânetliden eyleyin perhiz<br />
Hâl dili ile ben görmezi söyledim<br />
Hakîkat söz ile cahili çekiştirdim.<br />
Eğer ölüm olsa, cânım sadaka<br />
İnci ve cevher sözümü işitip anla<br />
Inci ve cevher sözünü âleme saçsa,<br />
Okuyup anlasa, Hakk’ın kelâmı’nı açsa,<br />
O âlime cân kurbân eylerim;<br />
Bütün ev-barkımı ihsân kılarım.<br />
Hani alîm, hani amel işleyen dostlar?<br />
Allah’dan söz etse, siz cân veriniz.<br />
491
چني عامل يستوقني تاشدين يارايت<br />
نيمه اوقدي آن عامل غه ايت<br />
اوزيين بيلدي ايرسه حقين بيلدي<br />
خدادين قورقت و انصاف غه كيلدي<br />
ميين حكمت الرمي دانا ايشيتسون<br />
سوزوم داستان قيليب مقصدغه ييتسون<br />
ميين حكمت الرمي فعلي و قويل<br />
ديل كونكليده بولسه ذکر مويل<br />
ميين حكمت الرمي بري پري کامل<br />
قاياو بنده خداغه بولسه مايل<br />
ميين حكمت الرمي خوبالرغه ايتينك<br />
دعا تكبري قيليب رمحت کا باتينك<br />
ميين حكمت الرمي پري زبردست<br />
ايشيتكانالر بولور بيهوش سرمست<br />
ترييك بولسه جهانده خوار بوملاس<br />
اوقوغان بنده الر بيمار بوملاس<br />
قيامتده انكا هادي بولورمني<br />
اکر دردليك بولسه دارو بولورمني<br />
اكر يوز ييل عمر کورسه قرمياس<br />
اكر يري آستيکه كريسه چوروماس<br />
Gerçek alîm yastığını taştan yaptı<br />
Ne anladı onu âleme söyledi<br />
Kendini bildi ise, Hakk’ı bildi;<br />
Allah’dan korktu ve insafa geldi.<br />
Benim hikmetlerimi bilgin işitsin;<br />
Sözümü destân eyleyip maksada yetsin.<br />
Benim hikmetlerim fiili veya kavli<br />
Kâlbi gönlünde olsa Mevlâ’nın zikri<br />
Benim hikmetlerim bir pir-i kâmil;<br />
Hangi kul Allah’a olsa mâil<br />
Benim hikmetlerimi çok kişilere söyleyin<br />
Duâ-tekbîr eyleyip rahmete bâtın<br />
Benim hikmetlerim kudretli bir pîr;<br />
İşitenler olur sarhoş ve şuûrsuz<br />
Diri olsa cihânda hâr olmaz;<br />
Okuyan bağlılar hasta olmaz.<br />
Kıyâmette ona yol gösterici olurum;<br />
Eğer dertli olsa, dermânı olurum.<br />
Eğer yüz yıl gösterici olurum<br />
Eğer yer altına girse, çürümez.<br />
492
خدا قيلغاي اين دوزخدين آزاد<br />
هبشت جاودانده ايالکاي شاد<br />
اكر حكمت اوقوسه ايها الناس<br />
ايرور فرزند مينكا اول طالب خاص<br />
ايشيتيب حكمتيم ين کوشه آلغان<br />
عطا قيلغاي اوالر وقتيده اميان<br />
يسوي حكمتني دانا ايشتسون<br />
ايشيتكانالر مهه مقصودغه ييتسون<br />
جواهر كانيدن بري نكته آلسون<br />
ايشتماكان باري حسرتده قالسون<br />
كيشي حكمت ايشيتسه جاين بريالن<br />
چيقار جاين اين امياين بريالن<br />
قالقغه آملاغاي بو سوزين نادان<br />
اين آدم دميه اول جنس حيوان<br />
خداين سوزيدين چيقان بو حكمت<br />
ايشيتكان كا ياغار باران رمحت<br />
ميين حکمت الرمي کيم توتسه حمکم<br />
خدا قيلغاي اين البته يب غم<br />
کرار جنت ايچيکا شاد و خندان<br />
خدامي ايالکاي مسرور و شادان<br />
Allah eyleye onu cehennemden âzad;<br />
Ebedi cennetinde eyleye şâd.<br />
Eğer hikmet okusa insanlar<br />
Olur oğul bana o hâs tâlib<br />
İşitip hikmetimi kulağa alan<br />
Armağan eyler ölür vaktinde imân.<br />
Yesevî, hikmetini bilgin işitsin;<br />
Işitenler bütün maksada yetsin.<br />
Mücevher hazînesinden bir parça alsın;<br />
İşitmeyen hepsi hasrette kalsın.<br />
Kişi hikmet işitse cânı ile,<br />
Çıkar cânı onun imânı iIe.<br />
Kulağa almazsa bu sözü câhil<br />
Ona insân deme; o hayvân soylu<br />
Allah’ım sözünden çıkan bu hikmet,<br />
İşitene yağar rahmet yağmuru<br />
Benim hikmetimi kim tutsa sıkı<br />
Allah eyleye onu elbette gamsız<br />
Girer cennet içine şen-şakrak<br />
Allah’ım eyleye sevinçli ve neşeli<br />
493
ميين حكمت الرمي حقين ثناسي<br />
حمبت اهلي ين دردين دواسي<br />
ميين حكمت الرمي قند و عسل دور<br />
مهه سوزالر ايچنده يب بدل دور<br />
ميين حکمت الرمي انعام هللا<br />
سحر وقتده ديسه استغفر هللا<br />
اين شيطان لعني تومتاس يويل ين<br />
حممد مصطفي آلغاي قويل ين<br />
پيغمرب امتيم ديب مهري تاوالر<br />
عزازيل ين خدامي اوزون قاوالر<br />
ميين حكمت الرمي دردسيزكا ايتمنك<br />
هباسيز گوهرمي نادانغه سامتنك<br />
يسوي حكمتني قدريغه ييتقيل<br />
خم عشقدين ميي بري قطره تاتقيل<br />
خم عشقدين كيشي بري قطره تاتغاي<br />
خداين وصلي كا بر يويل باتقاي<br />
Benim hikmetlerim Hakk’ın övgüsü<br />
Muhabbet ehlinin derdinin devâsı.<br />
Benim hikmetlerim şeker ve baldır<br />
Bütün sözler içinde baha biçilmezdir<br />
Benim hikmetlerim Allah’ın nimeti<br />
Seher vaktinde dese, estağfirullah.<br />
Onun lanetli şeytân tutmaz yolunu;<br />
Muhammed Mustafâ alır elini.<br />
Peygamber ümmetim deyip mehri ister<br />
Şeytânın Allah’ım kendisini yakalar<br />
Benim hikmetlerimi dertsize söylemeyin;<br />
Baha biçilmez cevherimi câhile satmayın.<br />
Yesevî hikmetinin değerini anla<br />
Aşk küpünden meyi bir damla tat<br />
Aşk küpünden kişi bir damla tadınca<br />
Allah’ın vaslına bir yola batar<br />
494
Açıklamalar ve Notlar<br />
Âyetler: Hikmetlerde, metninin tamamı veya bir kısmı verilen âyetlerin<br />
meâlleri şu şekildedir:<br />
Elestü bi-Rabbikum?: “Bir de Rabbin, Âdemoğullarından, bellerindeki zürriyetlerini<br />
alıp da onları kendi nefislerine şahit tutarak: Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” dediği<br />
vakit, “pekâlâ Rabbimizsin, şahidiz” dediler. (Bunu) kıyamet günü “Bizim bundan<br />
haberimiz yoktu.” demeyesiniz diye (yapmıştık).” [Kur’an-ı Kerim, A’raf, 7/172]<br />
Eyne’l-mefer?: İşte o gün insan, “Kaçacak yer neresi?..” der. [Kur’an-ı Kerim, Kıyamet, 75/10]<br />
Eyyühe’l-müddessir: “Ey elbisesine bürünen.” Peygamberimiz (S.A.V.)’e hitap<br />
[Kur’ân-ı Kerim, Müddessir, 74/1]<br />
Fefirrû İlallah: Ey Muhammed! de ki: “Öyleyse Allah’a kaçın, gerçekten ben size<br />
O’nun tarafından gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım. [Kur’ân-ı Kerim, Zariyât, 50/51]<br />
Rabbeke fekebbir!: Sadece Rabbini yücelt! [Kur’an-ı Kerim, Müddessir, 74/3]<br />
Fe’l-yedhakû: Artık kazandıkları günahın cezası olarak az gülsünler, çok ağlasınlar!<br />
[Kur’ân-ı Kerim, Tevbe, 9/82]<br />
Fe’zkürûnî ezkürküm: “Beni anın ki ben de sizi anayım...” [Kur’ân-ı Kerim, Bakara, 2/152]<br />
İze’s-semâu’nşekkat: Gök yarıldığı zaman…[Kur’ân-ı Kerim, İnşikak, 84/1]<br />
Küllü men aleyha fân: Yer üzerinde bulunan her şey fânidir.<br />
[Kur’ân-ı Kerim, Rahmân, 55/26]<br />
Küllü nefsin zâikatü’l-mevt: Her nefis ölümü tadacaktır.<br />
[Kur’ân-ı Kerim, Enbiyâ, 21/35]<br />
Küllü şey’in hâlikün: (O’nun Zât’ından başka) her şey helak olacaktır.<br />
[Kur’ân-ı Kerim, Kasâs, 28/88]<br />
Lâ taknetû min rahmetillah: Allah’ın rahmetinden ümid kesmeyin.<br />
[Kur’ân-ı Kerim, Zümer, 39/53]<br />
Lâ uksimu bi yevmi’l-kıyâmeh: Hayır, yemin ederim o kıyamet gününe.<br />
[Kur’ân-ı Kerim, Kıyâmet, 75/1]<br />
…Mimmâ hulik, Hulika min mâ’in dâfik: … Neden yaratıldı? Atılan bir sudan<br />
yaratıldı. [Kur’ân-ı Kerim, Târık,86/5-6]<br />
Nahnu kassemnâ: Rabbinin rahmetini onlar mı taksim ediyorlar? Dünya hayatında<br />
onların geçimliklerini aralarında biz taksim ettik. [Kur’ân-ı Kerim, Zuhrûf , 43/32]<br />
495
Ricâlün lâ tülhihim: O adamlar ki, alıkoymaz [ne ticaret ne de alışveriş Allah’ın<br />
zikrinden]. [Kur’ân-ı Kerim, Nûr, 24/37]<br />
“(Şarâben) Tahûra”: Temiz (içecek) [Kur’ân-ı Kerim, İnsan, 76/21]<br />
Ülâike ke’l-en’âmi belhüm edâll: İşte bunlar hayvanlar gibidirler. Hatta daha da<br />
aşağı. [Kur’ân-ı Kerim, Â’raf,<br />
Üzkürullahe zikran kesîrân: “Allah’ı çok zikredin...” [Kur’ân-ı Kerim, Ahzâb, 33/41]<br />
Ve’l-yebkû kesîrân!: Artık kazandıkları günahın cezası olarak az gülsünler, çok<br />
ağlasınlar! [Kur’ân-ı Kerim, Tevbe, 9/82]<br />
Yevme yekûmu’l-hisâb: “Ey Rabbimiz! Herkesin hesaba çekileceği günde beni,<br />
ana-babamı ve müminleri bağışla!” [Kur’ân-ı Kerim, İbrâhim, 14/41]<br />
Yevme tercufu’r-râcifeh: O gün deprem sarsar.[Kur’ân-ı Kerim, Nâziât, 79/6]<br />
Yuhibbuhum ve yuhibbûnehu: Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler.[Kur’ân-ı<br />
Kerim, Mâide, 5/54]<br />
“Zidnâhüm azâben fevka’l-azâb”: Onlara azâb üstüne azâb artırdık. [Kur’ân-ı<br />
Kerim, Nahl, 16/88]<br />
Hadisler: Hikmetlerde, metninin tamamı veya bir kısmı verilen hadislerin<br />
meâlleri şu şekildedir:<br />
el-Kezzâbu lâ ümmetî: Yalancılar ümmetimden değildir.<br />
el-Fakru fahrî: Yoksulluk övüncümdür.<br />
Küllü muttaki âlimen: Bütün muttakiler bilir.<br />
Küllü yevmin beterün: Bütün günler kötüdür.<br />
Lî me-Allah vaktun: Benim Allah ile bir vaktim vardır.<br />
Men mâte garîben; fekad mâte şehîden: Kim garîblikle ölse, şehidler mertebesinde<br />
ölmüştür.<br />
Mûtû kable en temûtû: Ölmeden önce ölünüz.<br />
Talebü’l-ilmi farîzatün: İlim talebi farzdır.<br />
496