Dünyada kırmızı bülten ile 1998 yılından buyana aranan ve iade kararı çerçevesinde önceki gece İngiltere'den Türkiye'ye gönderilen iş adamı Orhan Aslıtürk, serbest bırakıldı. İngiliz Westminster Asliye Hukuk Mahkemesi'nin aldığı karar çerçevesinde Türkiye'ye iade edilen Orhan Aslıtürk, gece boyunca Atatürk Havalimanı Emniyet Şube Müdürlüğü'nde tutuldu. Aslıtürk, sabah saatlerinde Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildi. Orhan Aslıtürk, ardından Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı, ancak zaman aşımına uğrayan dava ile ilgili olarak 'temiz' kağıdını almak için ayrıca Türkiye'ye iade evraklarının teslim edildiği Bakırköy Adliyesine getirildi. Aslıtürk'ün buradaki işlemleri bir bir saat sürdü. Daha sonra polis nezaretinde İstanbul Adliyesi'nde, daha önce gıyabında tutuklama kararı veren 1. Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıkartılan Aslıtürk, 'kaçakçılık' iddiasıyla ilgili açılan davada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Mahkemenin Aslıtürk'ün savunmasını yapabilmesi için süre tanıdığı öğrenildi. Adliye çıkısında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Aslıtürk'ün avukatı Adil Güreşçi, İngiliz mahkemesinin iade etmeden önce garanti verdiğini belirterek, şöyle konuştu:
'Güvence kararı gereğince müvekkilim buraya geldi. Savunmasını hazırlaması için süre talep etti. Duruşma günü biz de savunmamızı yapacağız. Yargılanmasına ttuksuz olarak devam edilecek. 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dava ana davadır. Diğer davalar ise yan davalardır.' Basın mensuplarının sorularını yanıtsız bırakan Aslıtürk ise davayla ilgili sorulara da 'avukatım gereğini yapacak' yanıtını verdi. 1998 yılında yurt dışına çıkan ve hakkındaki davalar nedeniyle Türkiye'ye bir daha dönmeyen Orhan Aslıtürk, için dünya genelinde kırmızı bülten ile arama kararı çıkarıldı. Aslıtürk hakkında Türkiye'de vergi usulsüzlüğü, vergi borcu, sahtecilik emniyeti suiistimal ve Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun'a muhalefet suçundan davalar açıldı. Yurt dışında olduğu dönemde de hakkındaki soruşturmalar devam etti.
Tüm bu davalar nedeniyle Türkiye, 10 yıl önce Aslıtürk için iade isteminde bulundu. 24 Ekim 2001'de Miami Havaalanı'nda hakkındaki kırmızı bültnden bir önceki amama safhası olan 'difüzyon' kapsamında gözaltına alınan Aslıtürk, Türk adli makamlarının iade için resmli hazırlıkları yaptığı sırada ABD'den ayrıldı. Bu kez 2008'de İspanya'nın gece hayatı ile ünlü Malaga şehrinde yakalanan Aslıtürk'ün tekrar iadesi istendi. Ancak hakkındaki suçlamalar zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle iade gerçekleşmedi. İngiltere'de yaşadığı tespit edilen Orhan Aslıtürk, Adalet Bakanlığı'nın girişimleri üzerine iade talebi nedeniyle 2010 yılı Nisan ayından Aralık ayına kadar Londra'daki Wandsworth Cezaevi'nde kaldı. Aralık ayı sonunda tutuksuz yargılanmak üzere şartlı tahliye edilen Aslıtürk, İngiliz İç İşleri Bakanlığı'nın onayıyla Şubat 2011'de Türkiye'ye iadesine karar verilmişti.
Orhan Aslıtürk, Türkiye'de olduğu dönem içerisinde 91 adet paravan şirket kurdu. Bu paravan şirketler aracılığıyla hayali ihracat yapan ve yolsuzluklarıyla devleti zarara uğratan Aslıtürk, aynı zamanda 'vergi yüzsüzleri' listesinde de bulunuyordu.
Orhan Aslıtürk adını Türkiye ilk olarak dönemin Şişli Belediye Başkanı Gülay Çokay ile 26 Eylül 1997 yılında yaptığı evlilik üzerine duydu. Daha sonra Orhan Aslıtürk'ün, 1979 yılından beri hayali ihracat organizasyonlarının içinde olduğu ortaya çıktı. 1985 yılında ORAS şirketler grubu adına hayali ihracat yaparak devletten haksız yere vergi iadesi aldığı öne sürüldü. Aslıtürk'ün 1994 ile 1998 yılları arasında 1.7 milyar dolarlık hayali ihracat yaptığı belirlendi. Orhan Aslıtürk, 6 Eylül 1998'de “yasa dışı yollardan yurt dışına para kaçıracağı” iddiasıyla gözaltına alındı. Ancak Beykoz Cumhuriyet Savcılığı'nca serbest bırakılan Aslıtürk, Şişli Belediyesinde yolsuzluk yaptığı iddialarıyla gündeme gelen eşi Gülay Aslıtürk (Çokay) ile 1998 yılında yurt dışına çıktı ancak, bir daha geri dönmedi. Ardından Gülay Aslıtürk (Çokay), avukatı aracılığıyla 5 Eylül 2001'de Şişli Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak, “şiddetli geçimsizlik” nedeniyle boşanma davası açtı. Mahkeme 4 Ekim 2001'de çiftin boşanmasına karar verdi.
