sayıda yaklaşım ve yöntem bulunsa da, en genel formül: Bir doğru parçası öyle iki parçaya ayrılmalıdır ki, küçük parçanın büyük parçaya oranı, büyük parçanın bütüne oranına eşit olmalıdır. Bu durumda yaklaşık 1.618 değeri bulunur. İtalyan matematikçi Fibonacci’nin keşfettiği ve kendi adıyla anılan Fibonacci Sayı Dizisi Fibonacci dizisi kendinden önceki sayıların toplamının sonraki sayıyı vermesi esasına dayanmaktadır. 1,1,2,3,5,8,13,21,34,55,89…bu dizi sonsuza uzanırken sayıların birbirlerine bölümünde ise 1,618 oranı (Altın Oran) elde edilmektedir • Altın Oran, pi (π) gibi irrasyonel bir sayıdır ve ondalık sistemde yazılışı; 1,618033988749894...'tür. Altın oranın gösterilmesi için kullanılan sembol, Fi yani Φ'dir. • Altın oranın çarpmaya göretersi ise, 1/1.618=0,618’dir. Yani altın oranın tersi, kendisinin 1 eksiğine eşittir. Aynı şekilde altın oranın karesi (Φ)2 = (1.618)2 = 2.618’e, yani kendisinin bir fazlasına eşittir. Leonardo Fibonacci’yi Tanıyalım.. • Leonardo Fibonacci Orta Çağın en büyük matematikçilerinden biri olarak kabul edilmektedir. • Yaptığı çalışmalar ile klasik dönem matematiğine zemin hazırlamıştır. • İtalyan asıllı matematikçi 1170 yılında Pisa’da doğmuştur. • 1201 yılında kaleme aldığı ve içerisinde olağanüstü bilgilerinde olduğu “Liber Abaci” adlı kitabında (hesaplama kitabı ya da abaküs kitabı olarak türkçe’ye çevrilebilir.) sayıların arasındaki ilişkilerden, tavşan problemine kadar birçok konuyu ele almıştır. • Ayrıca bugün ilk okulda öğretilen toplama, çıkarma ve bölme gibi aritmetik işlemlerini de örnekler vererek açıklamıştır. Fibonacci Sayı Dizisinin Temeli • Leonardo Fibonacci’nin bu kitabında kapalı bir ortamda bulunan tavşan ailesinin artışını her ay gözlemlemiş ve sonucunu notlar halinde toparlamıştır. • Her tavşan çifti bir yavru yapıp onun da 1 ay sonra 1 yavru yapacağı ortamda tavşanların üremesinin zamana bağlı değişimini gözlemledi ve tavşanların 1-1-2-3-5-8-13-21-34… şeklinde değişim gösterdiğini gördü. • Ayrıca bu sayıların rastgele değil kendinden önceki iki terimin toplamı şeklinde oluştuğunu fark etti ve bu sayıların birbirine bölümü sayı büyüdükçe 1.618 sayısına yani altın orana yakınsıyordu. • Fibonacci serisi olarak bilinen bu dizi altın oranın en önemli matematiksel gösterimlerinden biridir. Altın Dikdörtgen, Altın Sarmal veya Spiral
• Fibonacci sayı dizisini oluşturan
sayılardan yola çıkarak elde edilen karelerin birleşmesi sonucu ortaya çıkan dikdörtgendir. • Bu parçaları köşeden köşeye birleştiren yaylar birleştiğinde altın sarmal meydana gelir. Altın Oran Izgarası Altın Oran Izgarasına göre Çekilen Fotoğraflar Insan ve Altın Oran Insan Vücudundaki Bazı Altın Oranlar Insan Yüzündeki Bazı Altın Oranlar • Yüzün boyunun, yüzün genişliğine oranı • Dudakla kaşların birleşim yeri arasının burun boyuna oranı • Yüzün boyunun çene ucuyla kaşların birleşim yeri arasındaki mesafeye oranı • Ağız boyunun burun genişliğine oranı • Burun genişliğinin burun delikleri arasındaki mesafeye oranı • Göz bebekleri arasındaki mesafenin kaşlar arasına oranı Doğa ve Altın Oran Ay çiçegi
• Ayçiçeğinde yer alan ay çekirdekleri saat
yönünde 55 adet buna karşılık saat yönünün tersine 89 adet ay çekirdeği tanesi bulunur. 89/55=1.618dir. Çam Kozalagı
• Çam kozalağındaki taneler kozalağın altındaki
sabit bir noktadan kozalağın tepesindeki başka bir sabit noktaya doğru spiraller (eğriler) oluşturularak çıkarlar. İşte bu eğrinin eğrilik açısı altın orandır. Nautilus Pompilius
• Evrimin ilk aşamalarından beri değişmeden
aynı büyüme şeklini izleyen kabuklu deniz hayvanlarının büyüme şekilleri ilgi çekicidir. • Nautilus'un kabuğunun içinde, sedef duvarlar ile örülmüş bir sürü odacığın oluşturduğu içsel bir sarmal uzanır. Hayvan büyüdükçe, sarmal kabuğunun ağız kısmında, bir öncekinden daha büyük bir odacık inşa eder ve arkasındaki kapıyı bir sedef tabakası ile örterek daha geniş olan bu yeni bölüme ilerler Salyangoz
• Kozalağın altında bulunan sabit noktadan,
tepesindeki başka bir sabit noktaya doğru eğriler oluşturarak çıkan taneler vardır. Bu tanelerin eğrilik açısı altın oran olarak adlandırılır. Salyangoz kabuğu bir zemine konduğunda bu bir dikdörtgen oluşturur. Boyunun enine olan oranı ise bize altın oranı verir. Kar Taneleri
• Bir kar tanesi küçük bir toz tanesi etrafında
oluşmaya başlar. Oluşan bu kristal gitgide büyür ve köşelerinden itibaren küçük kollar oluşmaya başlar. Hava soğudukça bu kolların büyümesi biraz daha hızlanır. Hava değişimlerine maruz kaldıkça, oluşan bu yapı üzerinde kılcal uzantılar gelişir DNA’da Altın Oran
• DNA düşey doğrultuda iç içe açılmış iki
sarmaldan oluşur. DNA’ların uzunluğu 34 angström, genişliği ise 21 angström’dür. Bunlar art arda gelen iki Fibonacci sayısıdır. MİMARİDE ALTIN ORAN Piramitler
• Piramitlerin taban uzunluğunun
yüksekliğine oranı altın oranı verir. Süleymaniye Cami
• Mimar Sinan'ın kullandığı oranda, kısa ve uzun kenar
arasında, kareye yakın bir ölçü-oran ilişkisi vardır. İlk önce, üç şerefeli minarelerin yüksekliğiyle ana kütlenin uzunluğu arasında nasıl bir ilişki olduğunu inceledim. Bu minarelerin yüksekliğiyle ana kütlenin uzunluğu arasında 0.83 oranı var. Araştırmam ilerledikçe hayretler içinde gördüm ki, benzeri ilişkiler diğer elemanlar arasında da söz konusu. Günümüze ulaşan bir belge yok ama Mimar Sinan eserlerini bir plana oturtmadan yapmıyordu, hatta maketlerini oluşturuyordu.'' Leonardo Da Vinci ve Altın Oran Vitruvius Adamı ve Altın Oran • Leonardo Vitruvius Adam’ında kolları ve bacakları açılmış bedenin çembere, kolları 90 dereceyle yanlara açılmış bedenin de kareye oturduğunu göstermektedir. Bu iki figür, insan betiminin temeli olarak kabul edilmiştir .Kolları ve bacakları açılıp gergin olarak, göbeği dairenin tam merkezine gelecek şekilde bir dairenin içine yerleştirilmiştir. Altın Oranlar dairelerle bölümlenerek gösterilmiştir: Göbek- diz arası / Diz-ayak ucu arası ,Göbek-baş ucu arası mesafe / Omuz hizasından baş ucuna olan mesafe gibidir. Vitruvius Adam'ının boyunun, göbeğin yüksekliğine oranının altın oran olduğu gösterilmiştir. Mona Lisa ve Altın Oran • Leonardo’nun Mona Lisa adlı tablosu Yüksek Rönesans portre sanatında önemli bir yere sahiptir. Figürün kimliği oldukça tartışılmıştır. Vasari, portrenin Francesco del Giocondo’nun eşi Mona Lisa’ya ait olduğunu iddia etmektedir. Portre ve arka plandaki dağ manzarası, resmin her türlü keskinlikten uzak, yumuşak ve loş bir ışığın büyüsüyle yaratılmıştır Portrenin sol tarafındaki ufuk çizgisi sağdakine göre daha alçak bırakılmış yüzün iki yarısı da asimetrik verilmiştir. • Bu durum portreye farklı konumlardan bakıldığında ifadede bir kaymaya yol açarak portredeki ruh durumunun yakalanmasına olanak sağlamıştır. Arka plan görüntülerinde kompozisyonu anlam boyutunda derinleştirerek tasvir eden sanatçı, bu anlamda ruhsal ve biyolojik açılardan doğayı ve insanı anlamaya çalışan bir Rönesans insanı olarak karşımıza çıkmaktadır. • Mona Lisa'nın baş ve omuzlara kadar olan bölümü bir dikdörtgen içerisine dâhil ettiğimizde, ortaya çıkan Altın Dikdörtgen görülmektedir. Bu dikdörtgen içerisinde portreyi içine alan karede gözün üzerinde merkez tespit edilmektedir. Mona Lisa tablosunda boyundan ellerin yukarısına kadar ve elbisenin yakasından ellerin altına kadar altın dikdörtgenler yer almaktadır. • Atalay’ın (2006) Matematik ve Mona Lisa adlı kitabında belirttiği gibi; Mona Lisa’nın sağ omzuyla, sağ yanağı, sol omzuyla, sol yanağına göre, hafifçe yana dönmüş gövdesi, 72-36-72 açılarına sahip bir altın üçgen içine yerleştirilebilir. Mona Lisa altın dikdörtgen içine yerleştirilmiştir. Sarmal bileğin alt bölümünden yani Mona Lisa’nın bel bölümünden başlamıştır. Da Vincinin Portesinde Altın Oran • Sanatçının eserinde kafatası ile yüzünde, başın bitimi ile alın, alın ve burun ucu, burun ucu ve çene çizilen dikdörtgende 1/3 oranında olduğu gösterilmiştir. Aynı şekilde portrenin yüzünü de inceleyecek olursak, alın ve gözler, gözlerin bitimi ve dudaklar, çene 1/3 oranındadır. Son Akşam Yemeği ve Altın Oran • Resimde fresko da beyaz örtülü dikdörtgen bir masada üçerli gruplar halinde yer alan On iki Havari ile tam ortada merkezde İsa resmedilmiştir. Eser konusunu İncil’den almıştır. İsa, İçinizden birisi bana ihanet edecek! demiştir. Havariler şaşkınlık içerisinde durumu ret ederek, el ve kol hareketleriyle konuşurlar. • Yapıt kompozisyonun iç mekânlara taşınmaya başlandığı ilk resimlerden biridir. Rahiplerin uzun yemek masalarının bulunduğu salonun bir duvarını boydan boya kaplayan salonun doğal ışığı, yemek masasının tam üzerini aydınlatmakta ve cepheden canlandırma sonucu tabloda temel ışık kaynağı yemekhanenin doğal ışığı gibi soldan gelmektedir. Üzerimizde bıraktığı anıtsal etki yalnızca geniş boyutlarından değil, mekân ve ışığın egemenliği arasındaki ilişkiden ileri gelip resme, salonun uzantısı izlenimi veren bir derinlik kazandırmaktadır. Sanatçı İsa’nın ve havarilerinin oturduğu masanın boyutlarından arkadaki duvar ve pencerelere kadar altın oran kullanmıştır.