Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün, toplumsal amaçla yaptığı devrimler arasında Soyadı Kanunu da yer alıyor. Peki, Soyadı Kanunu hangi ilke ile ilgili? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının kimliğinin ayrılmaz bir parçası haline gelen Soyadı Kanunu ne zaman çıktı sorusunu sizin için yanıtladık. Soyadı Kanunu tarihi, önemi ve sonuçları neler gibi tüm soruların yanıtları hakkında bilmeniz gereken tüm detaylar yazımızın devamında sizinle.
Soyadı kanunu kaç yılında çıktı sorusunun yanıtı; 21 Haziran 1934 olacaktır. Soyadı Kanunu bu tarihte kabul edilmiş, 2 Temmuz 1934 günü Resmi Gazete içerisinde yayınlanmıştır. Yayınlanmasının ardından ise tam olarak 2 Ocak 1935 yılında yürürlüğe girmiştir.
Soyadı Kanun tarihi ise şu koşullara bağlı olarak gelişmiştir: Soyadı Kanunu'na göre, isim söylenirken ve yazılırken ad önde, soyadı ise sonda kullanılmalıdır. Edebe aykırı olan ve gülünç soyadlarını, yabancı ırk ve millet isimlerinin, aşiret isimlerinin, rütbe ve memuriyet bildiren isimlerinin soyadı olarak alınmasına da izin verilmez. Soyadı seçme görevi ise 2003'te Medeni Kanun değişinceye kadar ailenin başı olarak sayılan kocaya verilmiştir.
Soyadı Kanunu'nun kabul edilmesi ve çıkarılmasından beş ay sonra, 24 Kasım 1934 tarihinde TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi) tarafından oy birliği ile kabul edilen 2587 sayılı kanun ile birlikte Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal'e Atatürk soyadı verilmiştir. 17 Aralık 1934 tarihinde çıkarılan yasa ile birlikte de bu soyadını başkalarının alması yasaklanmıştır. Bu nedenle de Atatürk'ün kız kardeşi olan Makbule, Atadan soyadını almıştır.
Soyadı Kanunu, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Halkçılık ilkesi içerisinde yer alıyor. Halkçılık ilkesi ise; halk içinde hiçbir grubun ya da mesleğin yararına siyaset yapılmaması ile ilgili bir ilke olarak bilinir.
Soyadı Kanunu'nun amacı; o güne kadar kişilerin ön adlarının yanında yer alan unvanları taşımanın olumlu ya da olumsuz ayrımcılığa yol açmasını ortadan kaldırmaktı. Pek çok kişinin ön adlarının yanında soyadı yerine sosyal, ailevi, dini gibi unvanlar taşıması ayrımcılığa yol açıyordu. Ayrıca nüfus işlemlerinde, okul kayıtlarında, askere alma ve tapu işlemlerinde yaşanan karışıklıklar da Soyadı Kanunu ile sona ermiştir. Soyadı Kanunu yassını takiben 26 Kasım'da 2590 sayılı kanun çıkarılmıştır. 2590 sayılı kanunla birlikte "ağa, hacı, hoca, hoca efendi, efendi, hafız, bey, hanım, beyefendi, hanımefendi, hazret, paşa" gibi unvan ve lakapların da kullanılması yasaklanmıştır.