Verem ile ilgili toplumun bilgilendirilmesi ve bu hastalığa bütün kesimlerin dikkatinin çekilmesi amacıyla her yıl düzenlenen sempozyum ve konferansların yanı sıra kompozisyon ve resim yarışmaları yapılarak toplumda farkındalık yaratılmak istenen ve bu yıl 70. yılı olan Verem Eğitimi ve Propaganda Haftası dolayısıyla şehrimizde de çeşitli etkinlikler düzenlenecek.
İlk 1947 yılında başlayan ve her yıl Ocak ayının ilk Pazar gününden itibaren verem ile ilgili toplumun bilgilendirilmesi ve bu hastalığa bütün kesimlerin dikkatinin çekilmesi amacıyla çeşitli etkinliklerin düzenlendiği 2-8 Ocak Verem Savaşı Eğitim ve Propaganda Haftası’nda, ilimizde de sempozyum ve konferansların düzenlenmesinin yanı sıra okullarda kompozisyon ve resim yarışmaları yapılarak, hastalıkla ilgili bilgi verilip afiş ve broşürler dağıtılacak.
Dünya nüfusunun yaklaşık üçte birinde verem mikrobu enfekte olduğu, bu insanların yüzde 10’unun yaşamlarının bir döneminde vereme yakalanacakları belirtilirken, Kırşehir Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından 70. Verem Savaşı Eğitim ve Propaganda Haftası dolayısıyla yapılan yazılı açıklamada, dünya genelinde hızları düşse de küresel tüberküloz yükünün halen çok yüksek olduğu belirtildi.
Ülkemizde verem hastalarının tedavilerinin düzenli yürütülmesini sağlamak amacıyla hasta odaklı Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) uygulandığının belirtildiği açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Verem/tüberküloz hastalığı, M. Tuberculosis basili tarafından oluşturulan ve hava yolu ile bulaşan bakteriyel bir hastalıktır. Ülkemizde verem hastalığı ile ilgili toplumun bilgilendirilmesi ve bu hastalığa karşı toplumun bütün kesimlerinin dikkatinin çekilmesi amacıyla her yıl Ocak ayının ilk Pazar günü ile başlayan hafta Verem Eğitim ve Propaganda Haftası olarak belirlenmiştir. Bu yıl da 2-8 Ocak 2017 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan 70. Verem Eğitim ve Propaganda Haftası çerçevesinde yurt genelinde çeşitli etkinlikler düzenlenecektir.
“Tüberküloz (TB), insanlık tarihi kadar eski bir hastalık olmasına rağmen halen tüm dünyada bir halk sağlığı sorunu olarak önemini korumaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Küresel Tüberküloz 2015 Raporu’na göre dünya genelinde tüberküloz insidans, prevalans ve mortalite hızları düşmektedir. Buna rağmen küresel tüberküloz yükü halen çok yüksektir. 2014 yılında dünya genelinde 9,6 milyon yeni vaka ve 1,5 milyon tüberkülozdan ölüm olduğu tahmin edilmektedir.
Türkiye genelinde 2005 yılında verem savaşı dispanserlerine kayıtlı toplam tüberküloz vaka sayısı yaklaşık 21.000 iken, 2014 yılında vaka sayısı 13.378’e düşmüştür. Küresel Tüberküloz 2015 Raporu”na göre Türkiye’nin 2014 yılı TB prevalans hızı yüz binde 22, insidans hızı yüz binde 18, mortalite hızı yüz binde 0,62’dir. Ülkemiz DSÖ kriterlerine göre eliminasyon fazına girmiştir. Bu kapsamda önümüzdeki yıllarda ülkemizde yürütülen tüberküloz kontrol programı tüberküloz eliminasyonunu hedefleyecek şekilde güçlendirilerek sürdürülecektir.
“Tüberküloz vakalarının özellikle de bulaştırıcılığı en fazla olan yayma (+) akciğer tüberkülozu vakalarının (balgamında verem mikrobu tespit edilmiş vakalar) başarı ile tedavi edilmesi tüberküloz kontrolünde en önemli hususlardan birisidir.
“Verem hastalığına yakalananların aileleri ve diğer temaslıları da VSD’lere davet edilerek kontrol edilmektedir. Bulaştırıcı olan hastaların yakın çevresindekilere koruyucu ilaç verilmekte olup hasta olduğu tespit edilenlere ise tedavi başlanmaktadır.
“Dünyada tüberküloz kontrolü için DSÖ tarafından küresel bir kontrol programı, ülkemizde ise aynı standartlarda ve paralelde bir Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı uygulanmaktadır. Ülkemizde başarıyla uyguladığımız Sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında Bakanlığımız ulusal ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği içerisinde tüberküloz kontrol hizmetlerini sürdürmektedir.
Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı çalışmaları ‘Tüberkülozsuz Bir Dünya’ oluşturmak amacıyla, Doğrudan Gözetimli Tedavi Stratejisi (DGTS) ve Stop TB Stratejisi çerçevesinde kamunun yanında özel sektör, sivil toplum örgütleri ve gönüllü kuruluşlarla birlikte yürütülmektedir.
“Ülkemizde verem hastalığının teşhis ve tedavisi ücretsiz olarak yapılmaktadır. Tüberküloz ve dirençli tüberküloz hastalarının tedavisinde kullanılan birinci ve ikinci seçenek tüberküloz ilaçları, Bakanlığımızca temin edilerek ücretsiz olarak hastalara verilmek üzere sağlık kuruluşlarına dağıtılmaktadır.
“Ülkemizde verem hastalarının tedavilerinin düzenli yürütülmesini sağlamak amacıyla hasta odaklı Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) uygulanmaktadır. Doğrudan Gözetimli Tedavi uygulamasında hasta tüm tedavi süresince ilaçlarının her dozunu bir görevlinin ya da sorumlunun gözetiminde içer ve bu durum kayıt altına alınarak tedavinin başarıyla sonuçlanması sağlanır.
“Verem hava yoluyla bulaşan, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Toplumu veremden korumanın en etkili yolu verem hastalarının erken teşhisi ve başarılı tedavisidir. Öksürürken veya hapşırırken ağzınızı ve burnunuzu bir kağıt mendille kapatınız. Kağıt mendiliniz yoksa ellerinize değil kolunuzun iç kısmına öksürün veya hapşırın. Verem hastalığının belirtilerini hissettiğinizde en yakın sağlık kuruluşuna başvurunuz. Hastalandığınızda düzenli ilaç kullanımı ile veremi durdurabilir ve sevdiklerinize bulaşmasını önleyebilirsiniz. Verem tedavisinde kullanılan tüm ilaçlar ücretsizdir. Verem hastalığının tedavisinde tam başarı için, ilaçlarınızı Doğrudan Gözetimli Tedavi ile kullanınız.”
Haber Merkezi