Galatasaray’ın önceki akşam oynadığı WS Bruxelles maçına futboldan çok yaşanan olaylar damga vurdu. Taraftarlar sahaya meşale attı, golden sonra tribünden inip futbolcularla sevinmeye kalkıştı. Ancak en büyük olay, oyundan çıktığı sırada Burak Yılmaz ile bir grup taraftar arasında yaşandı. Yıldız futbolcu, karşılaşma sonrasında bu konuyla ilgili basın mensuplarına dert yandı. Milli futbolcu, “Biz buraya onlar için geliyoruz. Günde çift idman yapıyoruz, anamız ağlıyor! O golü atsam ne olur, atmasam ne olur. Sonuçta hazırlık maçı. Bomboş pozisyon zaten. Ama bu kadar ana avrat küfretmeye ne gerek var. Küfür etmesinler” ifadelerini kullandı.
‘Canımız acıyor’
Taraftarlar için, “Bizim canımız, ciğerimiz” diyen Burak, “Onlar böyle yapınca çok üzülüyorum, canım acıyor. İnsan bu ağır küfürleri duyunca sinirleniyor. Biz bunu, bu yapılanları hak etmiyoruz” diyerek sözlerini noktaladı. Yaşanan bu olay nedeniyle morali fazlasıyla bozulan Burak Yılmaz’ı karşılaşma sonunda takım arkadaşları ve hocası Cesare Prandelli teselli etmeye çalıştı.
KİM HAKLI!
Burak’ın taraftar ile itiş kakışında önce taraftar sonra da yaptığı açıklamalarla kendisi haksız. Taraftarın hiçbir futbolcuya küfür etmeye hakkı yok; sokakta görünce selfie çektir, tribünden söv. Olmaz olmamalı. Öbür yanda yılda bir tribün adamın kazandığını cebine koy; en ufak bir tepkide, “Anamız ağlıyor” diye diklen. Böyle olmaz Burak. Fabrikada, madende, tersanede çalışanların; kısaca o tribünlerde bulunanların gerçekten anaları ağlıyor. Saygı isterken karşındakilere de saygı göstermek zorundasın. O milyon dolarların bir bölümünü böyle davranmaman için cebine koyuyorlar. Şunu da unutma... Sen Galatasaray taraftarı var olduğu için Galatasaray’dasın, gerçekte patronun onlar senin.
Serdar Dinçbaylı
BU NASIL SEVGİ!
Golleri attıkça sevineceksin, kupalar geldikçe coşacaksın, bir fotoğraf için peşinde koşacaksın işler biraz eğreti gitse bağırıp küfür edeceksin. Sonra da biz taraftarız, ”Herkes gider biz kalırız ” şarkısıyla kamuflaja yatacaksın! Ne yazık ki bizim memlekette taraftarlık anlayışı bu çizgide. O seni destekliyorsa her maçı kazanacaksın, kazanamazsan ya tımar ya küfür! Futbolcuysan katlanacaksın! Yurt dışındaysa maçın eğer, “Ya biz 800 kilometre öteden geldik” gerekçesine her türlü boyun eğeceksin. Sahaya dalıyorsun, meşale yakıyorsun, takımının en çok gol atan oyuncusuna bir autu çok görüyorsun, küfürü basıyorsun. Bu nasıl sevgi! Ya kendini gözden geçir ya da Ömer Hayyam’ın şu sözlerini: “ Ya sırtımıza alıp taşıyoruz, ya ayağımızın altına alıp çiğniyoruz.. Öğrenemedik bir türlü yan yana yürümeyi”
Hasan Tankaya
DEVEKUŞU
Galatasaray öyle zamanda öyle bir maç yaptı ki, hem kulübün doğru yönetilmediği hem de futbolcuların bir otorite ile karşılaşmadıkları görüldü. Burak’a yapılan hareket ne taraftarlığa ne de insan ahlakına sığar. Kabul edilemez. Burak’ın yaptığı ise ilk defa olmadığı için artık onun dikkat etmesi gereken şey anlar ve hareketlerdir. Burak’ın söylediklerine gelince... M.United, Barcelona ve Real Madrid’li futbolcular kıta değiştirerek hayran kitleleriyle buluşuyor ise onun da uyması gereken kulüp prensipleri var. Bizdeki profesyonellik ve kurumsallık ne deve ne kuş olduğu için her şeyde olduğu gibi devekuşu görüntümüz devam edecek.. Ta ki, başımızı kumdan çıkarana kadar...