Cenk Koray'sız 12 yıl

Cenk Koray'sız 12 yıl
23 Temmuz 2012 08:35

Kaybedeli tam oniki yıl oldu. 2000 senesi 23 Temuz’unda Hakka yürümüştü. Sanki 12 gün önce görüşmüş gibiyiz.

Onu düşünmediğimiz an olmadığını itiraf etmeliyiz. Her biri fınndan yeni çıkmış gibi fıkralarını özlüyoruz. Hukukçuluğunu hatta tenis hakemliğini üçüncü plana iten sunuculuğu hâlâ hafızalarda, ekranlarda.

Telekutu’sunu sunabilen  ikinci isim çıkabildi mi? En çok da güzel bayan ziyaretçisi olduğunda “Bugün ne yemek var” şeklindeki hava basışını özlüyoruz. Artık anımsamak istemediğimiz “Oğula sesleniş”. Okuyanı, dinleyeni ağlatan dizeleri bağnmızda delik açıp, kaldı. Onun da katıldığı “Perşembe Yemekleri” yok artık. Ekip dağıldı gitti. Herkes bir tarafta. Kampuste o takımdan geriye Turgay Hoca -Renklikurt-, Ercan Anoğlu, Sadrettin Kuşoğlu ve Biz kaldık. Ahmet Çavuşoğlu bile istanbul’u terk etti.

Cenk Koraya en dayanılmaz özlemi hissedenlerdeniz. Daha yerimize oturduğumuz an çalan telefonumuz ve “Ben Aysel Gürelin sevgilisiyim” veya “Ben Seda Sayan’m menajeriyim lan” yoklamalarını anyoruz. Sevgili ağabeyimizle hissi ve bazılan tuhaf karşılasa da metafizik bağlantımız hiç kesilmedi. Tıpkı Aydın Boysan Büyüğümüzle olduğu gibi. Sevgili kız kardeşi Rahşende başta olmak üzere, yakın dostlan Müjdat Gezen. Neco, Hayko ve Ömür Göksel in yaralarına tuz bastığımız için de üzgünüz. Cenk Koray’ın vefatından önce yazdığı ve sanki ölümünü hissettiği son fıkrasını tekrarlamak istiyoruz:

“Azrail, Temelin canını almaya gelmiş. Temel, bebek taklidi yaparak, kurtulmaya çalışıyor. Başlamış sırtüstü yatıp ‘Inga ınga’diye ağlamaya. Ama Azrail yutmamış; ‘Hadi yavrum attaya gidiyoruz.”

Cenk Ağabey’in fıkra repertuvan müthişti.

Genelde belden aşağı olanlan severdi. Yine de “Terbiyesi bol” birini yayınlayarak, dualanmızı gönderiyoruz:

“Adamın biri ölüp, cennetin kapısına gelmişti. Kapıdaki görevli sordu; ‘Medeni durumun ne idi?’ – Bir karım, bir de kaynanam vardı efendim.
- Açın kapıyı, bu arkadaşı içeri alın.
Arkada bekleyen umutla doldu. Görevli aynı soruyu ona yöneltti. Cevap verdi.
- Benim üç karım, üç de kaynanam oldu.
Hemen karşılık geldi: ‘Bu arkadaşı cehenneme atın – Aman efendim ben cenneti hak etmedim mi?
- Hayır, çünkü burada sadece cefakarlara yer var. Salaklara değil!”