58 bin 500 tutuklu ve hükümlü üretim yapıyor
58 bin 500 tutuklu ve hükümlü üretim yapıyor
Efsanenin çöküşü
Efsanenin çöküşü
Sharon Stone'dan Kurtlar Vadisi itirafı
Sharon Stone'dan Kurtlar Vadisi itirafı
PKK firarisi atlara tecavüz ederken yakalandı
PKK firarisi atlara tecavüz ederken yakalandı
123456789
58 bin 500 tutuklu ve hükümlü üretim yapıyor
58 bin 500 tutuklu ve hükümlü üretim yapıyor
Efsanenin çöküşü
Efsanenin çöküşü
Sharon Stone'dan Kurtlar Vadisi itirafı
Sharon Stone'dan Kurtlar Vadisi itirafı
PKK firarisi atlara tecavüz ederken yakalandı
PKK firarisi atlara tecavüz ederken yakalandı
123456789

Unutursan asıl o zaman ölürler

İSTANBUL - Asker kökenli Hakan Evrensel'in 'Nefes' adlı hikâyesinin ikinci filmi 'Nefes: Yer Eksi İki', Ozan Uzunoğlu'nun yönetmenliğinde çekilerek gösterime girdi.

Aslında filmin vizyon tarihi şubat olarak belirlenmişti ama 6 Şubat depremlerinden dolayı izleyiciyle buluşması 9 ay gecikti.

1993'te Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde hikâyeleri kesişen üç farklı karakterin yaşadıklarını beyazperdeye aktaran 'Nefes: Yer Eksi İki'de başrolleri, Murat Yıldırım, İlker Aksum, Şahin Kendirci ve Arda Anarat paylaştı.

'Nefes: Yer Eksi İki'nin senaristi Hakan Evrensel, yönetmeni Ozan Uzunoğlu ve 'Yüzbaşı Tayfun'u canlandıran Murat Yıldırım, Habertürk'e verdikleri röportajda filmin özellikle hangi konuların altını çizdiğini dile getirdi; "Unutursan asıl o zaman ölürler..."

Hakan Evrensel... Arada bir 14 yıl var. ‘Nefes: Vatan Sağolsun’ zaten benim ‘Yer Eksi İki’ kitabımdan da yararlanılarak çekilmişti. Aradan 14 yıl geçti. Ozan hocayla "Başka başka işler yapabilir miyiz?" diye konuşurken, kendisinin çok büyük bir ısrarı, inatçı tavrıyla bu proje hayata geçti. Arada tabii ki başka projeler de oldu ama sektörde bazen istediğiniz şeyler olmayabiliyor, istediğiniz gibi planlayamayabiliyorsunuz. Sadece arada ‘Yolun Açık Olsun’ kitabım var. Bu film Ozan hocanın çok büyük ısrarıyla hayata geçti.

Ozan Uzunoğlu... Belki de bu öykünün doğru zamanı bugündü. Çünkü 2005’te yazılan bir kitap, Türkiye’nin gerçeklerine ışık tutan, çok da cesur yazılan bir eser. Şimdi kitap uyarlamaları yapmak, edebiyattan bir şeyler uyarlamak çok riskli ve zor ama ben Hakan ağabeyin başka projelerini başka hikâyelerini de çok iyi biliyordum ama bu romanın içinde, ortaya çıkması gereken ve bizim durduramayacağımız gerçekçi bir hikâye vardı. Dolayısıyla “Mutlaka bunun üstüne gidelim, bunun üstüne çalışalım” diye ısrarımız oldu.

Murat Yıldırım... Güzel denk geldi... İstiklâl Caddesi’nde ‘Nefes: Vatan Sağolsun’u izledim. Orada askerleri oynayan sıra arkadaşlarım vardı. "Ne güzel" dedim. Filmden çakılı bir şekilde çıkmıştım ve ağlayarak yürüyordum. Bu filmin ikincisinin çekileceği ve benim oynayacağım aklımın ucundan bile geçmezdi. İyi ki yazmışsınız Hakan ağabey, iyi ki yönettin Ozan. Ben de iyi ki oynamışım. Oynarken kendimi çok da oynuyor gibi hissetmiyordum, o çok enteresan. Hikâyenin gerçekliği insan üzerinde bir sorumluluk oluşturuyor. O da başka bir motivasyon oluyor.