20 Nisan 2022 01:05

Erdoğan'ın Filistin'le ilgili açıklamalarını değerlendiren Faik Bulut: Gerekli olan laf değil, fiiliyattır

Başta Filistin olmak üzere Ortadoğu’yu bilen ve yakından takip eden Gazeteci Yazar Faik Bulut’la, İsrail’in Filistin’e yönelik sürdürdüğü baskıcı politikasını konuştuk.

Fotoğraf: Mamoun Wazwaz/AA

Paylaş

Şerif KARATAŞ
İstanbul

İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları artıyor. İsrail ile askıya alınan ilişkileri normalleştiren AKP ve Erdoğan’ın İsrail’e yönelik yaptığı tepki açıklamasına dair “Bu beylik açıklamalara, alışkınız” diyen Gazeteci-Yazar Faik Bulut, AKP ve Erdoğan’ın Filistin’e yönelik politikasını işaret etti. Bulut, “Dayanışma içerisinde olmak soyut bir ifadedir. Bir anlamı yok. Lojistik desteği zaten Avrupa Birliği, ABD, zaman zaman Arap ülkeleri de yapıyor. İsrail de bunu bildiği için çok pervasız davranıyor. O halde gerekli olan laf değil, fiiliyattır” değerlendirmesinde bulundu.

Başta Filistin olmak üzere Ortadoğu’yu bilen ve yakından takip eden Gazeteci Yazar Faik Bulut’la, İsrail’in Filistin’e yönelik sürdürdüğü baskıcı politikasını konuştuk. İsrail’in Filistin’e yönelik saldırısının çok kapsamlı olduğunu ifade eden Faik Bulut, bunun, askeri ve polisiye önlemlerin yanı sıra fanatik Yahudilerin durumuna işaret ederek, Filistinlilere ait topraklara el koyarak yerleşim yerleri inşa etme gibi eylemlerini de kapsadığını da söyledi. Ayrıca aşırı dinci ve ırkçı Yahudilerin, Müslümanlarca kutsal sayılan Mescid-i Aksa camisinin iç avlusuna girip orada ayin yapmaya çalıştıklarını da belirtti. Bulut, İsrail’den gelen kapsamlı saldıralar karşısında Filistinlilerin yalnız kaldığını ve sahiplenen bir Arap devletinin de olmadığına vurgu yaparak, devletlerin yaptığı samimiyetsiz politik açıklamalarını hatırlattı.

"ABBAS, İSRAİL İLE İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE"

Mahmud Abbas başkanlığındaki Filistin yönetiminin durumuna da işaret eden Bulut, “Abbas, Filistin örgütlerinin en büyüğü olan milliyetçi El Fetih’in de lideridir. O da kendi koltuğu ile çevresinin çıkarlarını korumak uğruna İsrail yönetimiyle iş birliği içinde” dedi. Abbas’ın, kitlesel bir mücadeleye inanmadığına vurgu yapan Bulut, “O, kitlesel kalkışmaya, intifadaya inanmıyor. Amerika, Avrupa ve Arap/İslam ülkelerinden medet ummuyor. Güya bunlar gelecek bunlar İsrail’e baskı yapacaklarmış! Kısacası Filistin’de vaziyet iç açıcı değil” dedi.

"FİLİSTİNLİLER YALNIZ BIRAKILDI"

Yalnız bırakılmalarından dolayı Filistinlilerin karamsarlığa kapıldıklarını söyleyen Bulut şunları söyledi: “Filistin’in şanssızlığı, zamanı geçmiş son ulusal kurtuluş hareketlerinden biri olmasıdır. Buna rağmen geniş çaplı İsrail saldırılarına karşı hem bireysel hem de gruplar halinde mücadele edebiliyorlar Filistinli gençler. Bireysel eylemlerini başkent Tel Aviv ile İsrail’in farklı şehirlerinde gerçekleştirebiliyorlar. Bu durum İsrail’de panik yarattı. İsrail, zaten bir bahane arıyordu misilleme yapmak için. Bu sefer bahaneyi buldu; Kudüs’te Mescid-i Aksa’ya yönelik polis baskınlarını başlattı. Batı Şeria’daki Nablus kenti ile 500 bin nüfuslu Cenin’deki mülteci kampına saldırdı. İsrail, sivil veya direnişçi ayrımı yapmadan çok yönlü bir imha politikası güdüyor.”

"BU BEYLİK AÇIKLAMALARA ALIŞKINIZ"

AKP ve Erdoğan’ın İsrail’e yönelik son tepkisi hakkında “Bu beylik açıklamalara, alışkınız” diyen Bulut, Arap ülkelerinin yaptığı açıklamaların havada kaldığını, yapılan kısmi maddi yardımların ötesine geçmediğini ifade etti. Bulut’un dikkat çektiği bir başka durum ise, Arap ülkelerinden gönderilen yardım paralarının İsrail bankaları üzerinden gittiğini belirterek, “İsrail bir kısmını almıyor. Aldığını ise kendisi ile iş birliği yapan Filistin yönetimine veriyor” ifadelerini kullandı.

AKP iktidarlarının Filistin politikasına dair; Mavi Marmara ve Erdoğan’ın başbakanken Gazze’ye gideceğine yönelik yaptığı açıklamaları anımsatan Bulut, şu değerlendirmede bulundu: “Sonradan Amerikan yönetiminin uyarısı üzerine Gazze’ye gidemedi. Mavi Marmara olayının ardından İsrail’le diplomatik ilişkiyi asgari seviyeye indirdi. Ama en fazla ticaret o dönemlerde oldu. Buradan anlıyoruz ki Ortadoğu ve İslam ülkeleri gibi Türkiye de sözde destek ve dayanışmadan bahsediyor. Oysa dayanışma içerisinde olmak soyut bir ifadedir. Bir anlamı yok. Lojistik desteği zaten Avrupa Birliği, ABD, zaman zaman Arap ülkeleri de yapıyor. İsrail de bunu bildiği için çok pervasız davranıyor. O halde gerekli olan laf değil, fiiliyattır.”

YARDIMLAR AKP İLE İŞ BİRLİĞİNDEKİ GRUPLARA

Türkiye merkezli kurulan İHH (İnsani Yardım Vakfı) eliyle yapılan yardımlara da değinen Bulut, söz konusu yardımların bütün Filistinlilere değil, “din kardeşliği” sloganı altında AKP iktidarıyla iş birliği içindeki gruplara verildiğine işaret ederek, “Bu şikayeti Filistin’deki demokrat, ilerici, sosyalist kesimlerden işitiyorum” dedi.

ABBAS’LA GÖRÜŞME HAMAS’A MESAJDI

İsrail’in Hamas’tan çok rahatsız olduğunu da belirten Bulut şunları söyledi: “Tel Aviv de 2 kişinin öldüğü 15 kişinin yaralandığı eylemde Türkiye’nin Tel Aviv’deki büyükelçiliği ‘Bu bir terör eylemidir’ diye açıklama yaptı. Halbuki Hamas eylemi desteklemiş, eyleme sahip çıkmıştı. İslami Cihat da Türkiye büyükelçiliğinin yaptığı açıklamayı kınadı. Türkiye’nin İsrail ile barışmanın şartlarını yavaş yavaş yerine getirmeye başladığını görüyoruz. İsrail ile normalleşme, giderek askeri-ekonomik ittifaka doğru ilerliyor. Türkiye, muhtemelen bu uğurda Hamas’a daha az destek verebilir. Geçen gün Erdoğan’ın Mahmud Abbas ile telefon görüşmesi, sanki Türkiye’yi eleştiren Hamas’a verilmiş bir uyarı mesajıydı.”

ERDOĞAN, YENİ PAZARLIKLAR PEŞİNDE

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi, İsrail ve Türkiye arasında yeni enerji merkezli bir iş birliği olacağı yönünde değerlendirmelere ilişkin de Bulut, bu durumun ileride daha netliğe kavuşabileceğini de belirterek şöyle devam etti: “Türkiye bu konuda merkezi bir rol oynamak istiyor. Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki doğal gazın Avrupa’ya gönderilmesi özellikle Ukrayna’daki krizin ardından önem kazanıyor. Erdoğan, enerji iş birliği üzerinden Avrupa ve Amerika ile yeni bir pazarlık yapmaya hazırlanıyor. Enerji jeopolitiğinde ittifak; ülkedeki Kürt meselesi, Alevi meseleleri başta olmak üzere iç meselelerde AKP iktidarının sıkıştırılmaması, bu hususlara fazlaca karışılmaması ve baskı yapılmaması gibi olumsuz tutumlara yol açabilir.”

"IRAK, SURİYE SINIRINDA ASKERİ OPERASYONLAR YAYGINLAŞABİLİR"

Ukrayna kriziyle birlikte Türkiye’nin bölgedeki konumunu işaret eden Faik Bulut, bu sayede ABD ve Avrupa ile diyalog mekanizmalarının kuruluğunu belirterek, “Rusya’nın sıkışmışlığı ile NATO ile ABD’nin Rusya ile uğraşması sonucu bölgede bir denetim boşluğu var. Türkiye, bunu fırsat bilerek Suriye’nin Rojava bölgesine yaptığı dar kapsamlı askeri operasyonları yaygınlaştırabilir” dedi. 

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetim Başbakanı Mesrur Barzani’nin Ankara’ya davet edildiğini anımsatan Faik Bulut şu değerlendirmede bulundu: “Türkiye, ekonomik, askeri, diplomatik ve siyasi nüfuzunu kullanarak Kürdistan bölgesi yönetimini şuna mecbur edebilir: Irak Kürdistan denetimindeki topraklarda yürütülen Türkiye askeri operasyonlarına Kürt yönetiminin daha fazla katkıda bulunması ve hatta fiilen katılabilmesi. Bu, müttefiklerinin desteğiyle Kürtleri, yaşadıkları geniş bölgedeki askeri ve siyasi denetimine alıp varlığını tahkim etmek. Operasyonların kapsama alanı Irak’ın kuzeydeki sınır bölgelerinden başlayıp Sincar yöresini de içine alarak Suriye’de Kamışlı, Afrin’e kadar uzanabiliyor.”

"İRAN’IN ERBİL’E FÜZESİ TÜRKİYE’YE DE MESAJDI"

Türkiye'nin sadece Kürtlerin yönetimde olduğu bölgeleri denetim altına almak istemediğine işaret eden Bulut, şu değerlendirmeyi yaptı: “AKP iktidarı, Irak merkezi hükümeti üzerinde de bir güç sahibi olmaya çalışıyor. Böylece oradaki İran nüfuzuna karşı yeni bir güç odağı olmak istiyor. Körfez’deki Arap ülkelerinin de desteğiyle, Bağdat hükümetini etkileyip yönlendirme girişimleri var. Bu anlamda İran’ın Erbil’e fırlattığı füzeler Amerikan birliklerine atılmış gözükse de, sadece Irak Kürdistan Bölge Yönetimine Amerika’ya, İsrail’e uyarı değildi. Aynı zamanda Türkiye de uyarıldı; ‘Sen bu bölgeye fazla müdahale etmeye başladın; fazla karışmasan iyi olur’ denilmek istendi.”

ÖNCEKİ HABER

Mithat Sancar: Bölgesel barış politikası dışında hiçbir yol ve seçenek yoktur

SONRAKİ HABER

İzmir'de 100'e yakın Afganistanlı mülteci zorla sınır dışı edilmek isteniyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...