Atatürk'e dair bir ilk film, 'Veda'

Mustafa Kemal Atatürk'ün yaşamöyküsünden belli başlı enstantaneleri ve onun son saatlerini, çocukluk arkadaşı ve yaveri Salih Bozok üzerinden anlatmayı deneyen 'Veda' filmi, konusunu her ne kadar lise müfredatının ötesine taşıyamasa da, tarafsızlığını bir ölçüde korumayı başarıyor.

Yayınlanma: 26.02.2010 - 09:36
Abone Ol google-news

Evet, “Mustafa” belgeseline duyulan tepki, büyük bir ihtimalle ‘Veda’ya duyulmayacak. Bu anlamda gönül rahatlığıyla izleyebilirsiniz.

Zülfü Livaneli’nin yönettiği (üstelik müziklerini yapıp senaryosunu da yazdı) “Veda”nın başrollerini Sinan Tuzcu, Serhat Mustafa Kılıç, Dolunay Soysert, Ezgi Mola, Özge Özpirinççi, Burhan Güven, Fikret Kağan Olcay, Bartunç Akbaba, Ayhan Aktaş, Melahat Abbasova ve Kaya Akkaya üstleniyorlar. Filmin görüntü yönetmeni Peter Steuger... Atatürk’ün çocukluk, ergenlik, gençlik ve yaşlılık dönemlerini dört farklı oyuncu canlandırdı. ‘Veda’da, Atatürk’ün arabası ve vagonun da aralarında bulunduğu 29 araç kullanıldı. Film ekibi, 98 kişiden oluştu ve yapımda 2 bin figüran görev aldı.

Atatürk’ün insani yanının yer yer törpülenmesi, onu görece soğuk ve ulaşılmaz kılsa da, “Mustafa” belgeselinde çizilen aciz ve zavallı portreden daha gerçekçi durduğu kesin. İki saatlik Veda’nın, 30 dakikalık bölümünün kesildiği söyleniyor. O bölüm, gerçekten en can alıcı sahnelerin bulunduğu Selanik’ten İstanbul’a göçü anlatıyormuş. Keşke makasa kurban gitmeseydi. Eminim seyircinin canı sıkılmaz ve 1912 Balkan göçü dramı, akıllara kazınmış olurdu.

Yoğun bir emek, ayrıntılı makyaj, 12 bin kostüm, çarpıcı müzik ve alkışlanası savaş sahneleri, ne yazık ki Veda’yı, sinemasal anlamda iyi ve güzel bir filme dönüştüremiyor. Tadı tuzu yok. Bakış açısı sıradan ve bildik, kurgu eksik gedik. Hemen her sahne, tepeden tırnağa klişe... Zübeyde Hanım’ın Rum aksanıyla konuşması, Salih Bozok karakterine ısınamayışımız, Latife Hanım’ın biraz karikatürize edilmiş halleri gibi ayrıntılara ise hiç girmeyelim. Öncelikle duygusu eksik bu yapıtın (anne ve oğul ilişkisi dışında), ruhumuza seslenemiyor. Bizi içine çekemediği için karakterle de bütünleşemiyoruz. Bu milletin beklentisi, söz konusu Atatürk ise elbette çok büyük olacaktır. Çünkü hayatının her anı, beyazperdeye mutlak yakışacaktır. Örneğin sekiz Oscar’lı “Gandhi” gibi nakış nakış işlenmiş bir film istiyoruz. Destansı... Hem epik, hem dramatik... Gelecekte umarız, Atatürk’ün müthiş öyküsünü dillendirecek bir yönetmen çıkar. Ama bu film, o film değil.

Yer Dolmabahçe Sarayı. Tarih 10 Kasım 1938. Saat 07.05. Atatürk’ün son nefesini vermesine iki saat kalmış. Başucunda doktorlar ve yaveri Salih Bozok var. Bu Veda iki kişiliktir. Çünkü Salih Bozok, 51 yıldır dost olduğu Mustafa Kemal’i son yolculuğunda dahi yalnız bırakmak istemeyecektir.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler