444 3 703

Neler Yapılabilir: Deprem Sonrası Salgın Hastalık Riski

 

Büyük kitleleri etkileyen deprem felaketlerinin ardından afet bölgelerinde çeşitli bulaşıcı hastalıklar ortaya çıkabilir ve kitlesel salgına neden olabilir. Çeşitli faktörlerle ortaya çıkan hastalıklar, felaket bölgesindeki şartların olumsuzluğu neticesinde hızlı yayılabilir. Bu nedenle yaşamsal risk yaratan bulaşıcı hastalıklar karşısında çeşitli önlemler alınmalıdır. Deprem sonrasındaki enfeksiyonlar genellikle 2. haftadan itibaren görülür. Ortaya çıkma riski yüksek olan enfeksiyonlar aşağıdaki gibidir:

Yaralanmalar

Doku kayıplarının olduğu açık kirli yaralanmalar yeni yara enfeksiyonlarının oluşumuna neden olabilir. Gazlı kangren gibi ciddi olan ve uzuv kaybına sebebiyet verebilen tablo bunlardan biridir. Bu türden yaralanmalar, tetenoz bağışıklığı yıllar içinde düşmüş kişiler için de önemli bir risktir. Özellikle son 10 yıl içinde aşısı olmayan kişiler bu nedenle zaman kaybetmeden aşılarını yaptırmalıdır.

COVID 19 ve Grip

Depremin ardından kurulan çadırkentlerdeki kalabalık yaşam RSV virüsü, COVID19 ve influenza gibi salgınlara sebebiyet verebilir. Yetersiz beslenme nedeniyle vücut direncinin de zayıflaması ile bu hastalıkların bulaşma riski de artar. Bu nedenle kalabalık çadır ortamlarının sık havalandırılması, depremzedelere maske temin edilmesi, depremzedelerin hijyen koşullarının sağlanması önemlidir.

Akut Solunum Yolu Enfeksiyonları

Kalabalık alanlarda bulunma, yetersiz beslenme ve hava koşulları nedeniyle akut solunum yolu enfeksiyonu riski yaşanabilir. Bunun yanında çok sık yaşanmamakla birlikte bulaşıcı menenjit salgınları ve kızamık ta görülebilir. Bu nedenle deprem sonrasında çocukluk aşıları ihmal edilmemelidir.

Hayvanlardan Bulaşan Bakteriyel Enfeksiyonlar

Evcil ya da sokak hayvanlarının idrarlarının su ya da yiyeceklere bulaşması ile leptospira isimli bakteri kaynaklı enfeksiyon görülebilir. Bu enfeksiyon ateş, kusma, titreme, baş ağrısı, ishal ve kas ağrısı ile belirti verebilir. Hastalık kısa bir süre iyileşme gösterip belirtilerin yeniden başlamasıyla devam edebilir. İleri evrede menenjit, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozuklukları oluşabilir. Bu durumu önlemede kapalı şişe suyu kullanılmalı, evcil ve sokak hayvanları için su temini ayrı noktalarda olacak şekilde ayarlanmalıdır.

Neler Yapılabilir?

  • Deprem etkilerini ölçmek ve toplumun ihtiyacı olan sağlık şartlarını belirlemek adına halk sağlığı ekipleri afetin ilk haftasında hızlı risk değerlendirmeleri yapmalı ve gerekli aksiyonları almalıdır.
  • Bu süreçte depremzedelerin barınmalarını sağlayacak konaklama alanları iyi planlanmalı ve hijyen araç gereçleri sağlanmalıdır.
  • Mevcut uluslararası yönergeler kapsamında kişi başına 3,5 m2 barınak alanı sağlanmalıdır.
  • Her 20 kişi için 1 adet olacak şekilde tuvalet kurulumu sağlanmalı ve tuvaletler hem barınma hem de su kaynaklarında uzak mesafeye yerleştirilmelidir.
  • Deprem nedeniyle hasarlanan kanalizasyon sistemleri için gerekli önlemler alınmalıdır. Bu önlemlerin gecikmesi durumunda içme suyuna dışkı karışması ile tifo, kolera, dizanteri gibi hastalıklar görülebilir.
  • Su tüketimi kapalı şişelerden olmalı ve klorlanmış su kullanılmalıdır.
  • Depremin ardından bölge nüfusuna yönelik gerekli aşılama önlemleri alınmalı ve aşılama programları uygulanmalıdır. Aşılamada ilk olarak hedef yaş grupları belirlenmelidir. Enkazdan sağ çıkanlara tetanoz aşısı mutlaka yapılmalıdır. Çocuklar için de kızamık aşısı uygulanması önemlidir.
Web ve Tıbbi Yayın KuruluGüncellenme Tarihi: 28.02.2023 00:00Yayınlanma Tarihi: 28.02.2023 00:00
Yorum Ekle


KATEGORİLER