Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
ÖZET Rus Çarı Aleksandr'ın himayesinde sanat faaliyetlerini sürdüren ve Rus donanmasının başressamlığına getirilen İvan Konstantinoviç Ayvazovski, Sultan Abdülmecid, Sultan Abdülaziz ve Sultan Abdülhamid dönemlerinde İstanbul'a gelerek Osmanlı sarayı için resimler yapmış ve maharetinden dolayı taltif edilmiştir. Üç tarafı denizlerle çevrili eşsiz güzelliğe sa-hip İstanbul şehrinin, fırtınalı denizlerin ressamı Ayvazovski için bir cazibe merkezi olmasının yanı sıra, burada eserlerini de teşhir ettiği bilinmektedir. Binlerce tablo yapan Ayvazovski, Ermenilerin ve Rusların millî bir sanatkârı olarak tanınmakla birlikte, uluslararası kabul gören ve itibar edilen bir ressamdır. Ayvavzovski'nin uluslararası ebedî mirası olan Türk, Rus ve Ermeni tarihine dair tabloları, günümüzde farklı müzelerde sergilenmektedir. Ressamın çok sayıdaki eserleri arasında özellikle İstanbul'a geldiği dönemler-de yaptığı manzara resimleri de önemli bir yer tutmaktadır. Hayatının son evresinde Kefe' de Ermeniler lehinde ve Osmanlı Devleti aleyhinde giriştiği propaganda faaliyetleri her ne kadar Ayvazovski'nin Osmanlı sarayı ile ilişkilerinde bir kırılma noktası oluşturmuşsa da, ressamın sanatçılığı ve eserleri Türk toplumunda propaganda faaliyetlerinden daha etkili olmuştur. Bu çalışmada, resimleri Osmanlı saray çevresinde büyük beğeni kazanan Ayvazovski, farklı yönleriyle değerlendi-rilmektedir. Resssama gösterilen itibar, ihsan ve iltifattan bahsedilirken, onun kısaca aile çevresi ve sanat faaliyetleri ile İstanbul'a olan ilgisi ve seyahatlerine de yer verilmektedir. ABSTRACT Performing his art under the auspices of the Russian Tsar Alexander II and being appointed as the head painter of the Russian navy, Ivan Konstantinovich Aivazovsky had been to Istanbul three times during the reigns of Sultan Abdulmejid, Abdulaziz and Abdulhamid, and was honoured for his drawings made for the Ottoman palace. Istanbul, a city of unique beauty which surrounded by seas on three sides, was both an attraction for Aivazovsky and a showcase for his paintings. Having drawn thousands of paintings, Aivazovsky was not only a national artist of Armenians and Russians but also a character that had a global fame. As part of an international heritage, his paintings relating to Turkish, Russian and Arme-nian histories are exhibited in various museums. Among his numerous paintings, those landscape pictures that he drew during his days in Istanbul are particularly important. Though the propaganda Aivazovsky conducted in Feodosia against the Ottomans turned out to be a breaking point in his relations with the Ottoman palace, his art and work had greater influence among the Turks than the notorious actions he partook in. In this study Aivazovsky, whose drawings highly appreciated in the Ottoman palace, is reviewed in various aspects. As well as mentioning about the esteem, honour and compliment shown for the painter, the paper also refers briefly to his family, artistic activities, his interest in Istanbul and his travels.
2019 •
2019 •
Osmanlı Sarayı bünyesinde oluşturulan tablo koleksiyonunu konu alan bu tez çalışması, bahsi geçen koleksiyonun II. Abdülhamid döneminde (1876-1909) geliştirilmesine yönelik faaliyetlere odaklanmaktadır. Araştırma kapsamında öncelikle Saray’la tuval resmi arasındaki ilişki ele alınmış, II. Mehmed dönemine (1451-1481) uzanan bu ilişkinin padişah portreciliğiyle başladığı ve II. Mahmud döneminde (1808-1839) tanım kazanan “Tasvir-i Hümayun” çalışmalarıyla yeniden görünürlük kazandığı belirlenmiştir. Osmanlılar nezdinde modernleşme hedefinin rotası olan Batılılaşma alışkanlığı neticesinde, resim sanatının da kendi işlev alanını oluşturarak birbiri ardına yapılan reformların görsel tezahürünü yaymada yardımcı bir araç olarak konumlandığı görülmüştür. Abdülmecid devrinde (1839-1861) iktidar merkezinin Topkapı’dan Dolmabahçe Sarayı’na taşınması, mekânsal değişiminin altında yatan yeni bir zihinsel yapılanmaya işaret ederken; dönemin sembol yapısı Dolmabahçe olmuştur. Avrupa saraylarıyla kurulmak istenen denklik fikri ise tefrişat programını doğrudan belirlediğinden, duvarlarda teşhir edilme amacıyla tablo alımlarına başlanmıştır. Alımların, resim sanatıyla uygulayıcı olarak ilgilenen Abdülaziz döneminde (1861-1876) belirgin bir ivme kazandığı ve Saray’ın güzel sanatlar sorumlusu olarak görevlendirilen Şeker Ahmed Paşa’nın II. Abdülhamid için de aynı hizmeti sağladığı anlaşılmıştır. Çalışma kapsamında üzerinde durulan bir diğer konu ise güzel sanatlar alanında II. Abdülhamid döneminde gerçekleşen gelişmelerdir. Resim odaklı etkinliklerin izlenebildiği Pera, 1800’lerin ikinci yarısı itibariyle oldukça canlı bir kültür ve sanat merkezidir. Resim eğitiminin kurumsallaşması neticesinde Osmanlı’dan yetişen ve XIX. yüzyılın son çeyreğinde İstanbul’a gelen Batılı ressamlar, Pera’nın hazırladığı zeminde beraberce bir resim üretim ortamı geliştirmişlerdir. Dönemin önemli durak noktalarına bakılmış ve koleksiyonun, II. Abdülhamid devrinde yaşanan gelişmelere de bağlı olarak, yeni aktörler yardımıyla, kendine has bir izlekte geliştiği görülmüştür. Neticede, resim sanatını bir temsil alanı olarak da değerlendiren ve çeşitli kanallar vasıtasıyla himaye eden II. Abdülhamid’in, Saray Tablo Koleksiyonu’nu geliştirirken kentin sanat atmosferinden fazlasıyla istifade ettiği anlaşılmıştır. Bu otuz üç yıllık süreçte koleksiyona giren eserler ile eser sahiplerinin dökümü çıkarılmış ve koleksiyonun, ressamlara gösterilen desteğin izlerini taşıdığı tespit edilmiştir. Anahtar kelimeler: Saray Tablo Koleksiyonu, II. Abdülhamid, Osmanlı Sarayı, tuval resmi, Batılılaşma.
Osmanlı sarayı, devletin idare merkezi olmanın yanı sıra tarih boyunca kültür ve sanat hayatının gelişmesi için önemli rol üstlenmiştir. Farklı alanlarda faaliyet gösteren sanatkârların saray muhitince himâye edilmesi ve çeşitli vesilelerle teşvik edilmesi geleneği, 19. yüzyılda genişleyerek devam etmiştir. Bu yüzyılda itibar gören sanat dallarından birisi resim sanatıdır. Birçok Avrupalı ressamın, Osmanlı sarayında görev almak konusunda istekli ve eserlerini padişaha takdim etme gayreti içinde olduklarını belirtmek gerekir. Bu şekilde hareket eden ressamlardan biri, Leh asıllı Rus vatandaşı Stanislaw Chlebowski’dir. Sultan Abdülaziz tarafından 1870’te “Mâbeyn-i Hümâyûn Ressâmı” tayin edilen Chlebowski, birikimlerini Osmanlı dünyasına taşıma fırsatı bulmuştur. Padişahın talepleri istikâmetinde klasik dönem Osmanlı muharebeleri ve zaferleri yanında, başkent İstanbul’un farklı hatıralarını yansıtan tarihi görsel eserler hazırlamıştır. Hizmeti süresince padişahın takdir ve taltifine mazhar olan ve eserleri ile uluslararası üne ulaşan Chlebowski, bir müddet çalıştıktan sonra sağlık sorunlarını sebep göstererek saray ressamlığından ayrılmıştır.
MD pre-publication PDF
Sultan II. Abdülhamid’in hizmetinde SELİM MELHAME PAŞA VE AİLESİ - with english summary -2019 •
At the service of Sultan Abdülhamid II - Selim Melhame Paşa and Family Selim Melhame Family in Istanbul Necip Melhame Paşa Romei-Longhena Paşa Other brothers of Selim Melhame
2011 •
Tarih Araştırmaları Dergisi
Macar Ressam Kálmán Beszédes’in Kaleminden Ödön Széchenyi ve İtfaiye Teşkilatı: Osmanlı Modernleşmesine Bir Katkı (Orijinal Karakalem Çizimleriyle Birlikte)2020 •
Bu çalışma, 23-27 Kasım 2016 tarihleri arasında Macaristan'ın Budapeşte kentinde yapılan Osmanlı-Macaristan- Habsburg İlişkileri ve Kanuni Sultan Süleyman Sempozyumu'nda (ISOC) yalnızca sözlü olarak sunulmuştur. Bu bilgiye çalışmanın yayım sürecinde oluşan editöryal bir aksaklık sebebiyle dergi tarafından yer verilmemiştir.
History studies International Journal of History
Bitlis Valisi Hasan Tahsin Paşa ve Ermeni Olayları (1891-1895) Bitlis Governor Hasan Tahsin Pasha and Armenian Events (1891-1895)2020 •
Öz Bitlis, Osmanlı Devleti'nde planlı Ermeni olaylarının ilk başladığı yerdir. Hınçak Cemiyeti kurulduktan kısa bir süre sonra, Ermenilerin en yoğun yaşadığı bu vilayette Müslümanlarla Ermeniler arasında çatışma ortamı oluşturmak için harekete geçmiş ve bunda başarılı olmuştur. Bitlis vilayetindeki terörün amacı, Avrupalı devletlerin dikkatini Doğu Anadolu'daki Ermenilere çekmek ve Sultan II. Abdülhamid'e geciken ıslahat projelerini uygulatabilmekti. Osmanlı hükümeti bu ilk teşebbüslerden haberdar olunca Bitlis'e tecrübeli ve güçlü bir vali tayin etmek ihtiyacı hissetti. Hasan Tahsin Paşa, 1891-1895 yılları arasında bu vilayette valilik yaptı ve olayları planlayan Mihran Damadyan ve Hamparsum Boyacıyan gibi birçok Ermeni çete liderini yakalayarak, teşkilatın sırlarını çözdü. Vilayette sıkıyönetim uygulayan vali, kısa sürede bölgedeki ABD misyonerlerinin ve Avrupa Devletleri konsoloslarının da bu iş içinde olduğunu ortaya çıkardı. Onun bu faaliyetleri hem Ermeni komitelerinin ve hem de İngiltere başta olmak üzere Avrupa Devletlerinin Doğu Anadolu hakkındaki planlarını bozacak nitelikteydi. Bu yüzden valinin görevden alınması için Osmanlı hükümeti üzerinde büyük bir baskı oluşturuldu ve Batı kamuoyu vali Hasan Tahsin Paşa'nın şahsiyetinde bir Osmanlı imajı inşa ederek bütün kitlesel örgütleri "Osmanlı Devleti'nde Ermenilerin katledildiği" haberi üzerine çekti. Bu makalede, 1891-1895 yılları arasında Bitlis'te yaşananlar vali Hasan Tahsin Paşa ekseninde, Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi kayıtları ışığında, Avrupa'da propaganda basın merkezinde ele alınarak Ermeni Sorununun doğuşuna ve bunda Avrupa'nın etkisine dair bir sonuca ulaşılmaya çalışılacaktır. Abstract Bitlis is the first place in the Ottoman Empire where the Armenian events began in a planned manner. Shortly after its establishment, the Hunchakian Society, in this province where the Armenians lived the most, took action to create an atmosphere of conflict between the Muslims and the Armenians. The aim of the terror in the province of Bitlis was to draw the attention of the European states to the Armenians in Eastern Anatolia and to implement the delayed reform projects Abdülhamid II. When the Ottoman Government became aware of these first attempts, the government felt the need to appoint an experienced and powerful governor to Bitlis. Hasan Tahsin Pasha served as governor in this province between 1891-1895 and captured many Armenian gang leaders such as Mihran Damadyan and Hamparsum Boyacıyan who planned the events and solved the secrets of the organization. The governor who practiced martial law in the province soon found out that the US missionaries and the consuls of the European States in the region were involved in this matter. His activities were in a way to disrupt the plans of both the Armenian committees and the European states, especially England, on Eastern Anatolia. Therefore, a great pressure was put on the Ottoman
Milli Saraylar, Sanat-Tarih-Mimarlık Dergisi (Sayı 14/2015 İstanbul TBMM Milli Saraylar Yayını)
Osmanlı Sarayı'nın Portre Ressamları2015 •
Pamukkale University Journal of Social Sciences Institute
A governor in 1907 Bitlis earthquake and rebellion: Ferid PashaPaü Sosyal Bilimler Enstitü Dergisi
1907 Bitlis Depremi ve İsyanında Bir Vali: Ferid Paşa2017 •
TARİH YOLUNDA BİR ÖMÜR PROF.DR.İSMAİL ÖZÇELİK'E ARMAĞAN
İBADET DİLİNİN SADELEŞTİRİLMESİNE DİN ADAMLARININ VERDİĞİ REFLEKSLER (Tanzimat, Meşrutiyet ve Milli Mücadele Dönemlerinde)2019 •
SON ÇAĞ YAYINEVİ
ERMENİ SOYKIRIMI İDDİASI YALANDIR EY TÜRK, ATATÜRK ERMENİ SOYKIRIMINI ASLA KABUL ETMEDİ, SENDE GERÇEKLERİ BİL VE BU İFTİRAYA KARŞI KOY2021 •
Turkish Studies Historical Analysis
Antoine Melling: Hayatı, Eserleri ve "Voyage Pittoresque de Constantinople et des Rives du Bosphore" Üzerine Bir Değerlendirme2019 •
2010 •
Kafkas Universitesi Veteriner Fakultesi Dergisi
The Establishment of Turkey’s Eastern Borders in the Context of Northern and Eastern Politics of Ottoman and Russian’s Policy of Reaching the Warm SeasBingöl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
PİERRE DÉSİRÉ GUİLLEMET'NİN İLK ÖZEL RESİM ATÖLYESİ VE OSMANLI DEVLETİ'NDE SANAT EĞİTİMİNE KATKISI2017 •
Tarih Öncesinden Cumhuriyete EDİRNE Üzerine Araştırmalar
Balkanlardaki Ajanlar: XIX. Yüzyıl Başlarında Fransız Gezgin, Asker ve Diplomatların Edirne Üzerine Yazıları / Agents in the Balkans: The Writings of French Travelers, Soldiers and Diplomats on Edirne in the Early XIXth Century2021 •
ATATÜRK YOLU DERGİSİ
OSMANLI HÜKÜMETLERİ VE TEHCİR EDİLEN RUM VE ERMENİLERİN YENİDEN İSKÂNI MESELESİ1994 •
KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi
ZEYTUN VE ÇEVRESİNDEKi ERMENİLERİN İSYANLARI (1895-1921)2006 •
II. ULUSLARARASI PLEVNE KAHRAMANI GAZİ OSMAN PAŞA VE DÖNEMİ SEMPOZYUMU (5-7 NİSAN 2017/TOKAT)
Rus Popüler Kültüründe Plevne Muharebesi ve Gazi Osman Paşa İmgesi2017 •
ULUSLARARASI BİRİNCİDÜNYA SAVAŞI’NIN100. YILI SEMPOZYUMUBİLDİRİLER KİTABI
İttihat Terakki Yöneticileri Arasında Birinci Dünya Savaşı’na Giriş Tartışmaları2017 •
2018 •