Sivil Savunma Günü ve Deprem Haftası - Komşu Komşunun Küreğine Muhtaçtır.

Sivil Savunma Günü ve Deprem Haftası - Komşu Komşunun Küreğine Muhtaçtır.

İnsanın doğayla olan mücadelesi insanın var olduğu günden itibaren başlamıştır. İnsanın doğayla olan mücadelesinde insanın yapacakları sadece koruyucu tedbirler alarak zararı en aza indirmektir. Doğayı yenmek, doğayı alt etmek mümkün değildir. Ancak insan doğaya kendi ölçüsünce karşı koyabilir.

Sel deprem, yangın, çığ vb. birçok doğa olayları yüzlerce, binlerce insan canını almakta, insanı hayattan koparmakta, sevdiklerinden maalesef ayırmaktadır. Mesela bir deprem düşünün En büyük ve yıkıcı doğal afetlerden birisidir.

Günümüz imkanları dahilinde depremi yok etmek, engellemek mümkün değildir. Peki bu noktada bize düşen nedir. Depremin etkisini zararını en aza indirmek. Bunun için de gerekli tedbirleri almalı, binalarımızı depreme dayanıklı yapmalıyız. Bu ve buna benzer yöntemler sayesinde depremin zararını en aza indirebiliriz.

Aslında her şey mücadele edeceğiniz afeti tanımakla başlar.

Deprem Nedir ?

Yerkabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsma olayına "DEPREM" denir.

Nasıl Oluşur ?

Dünyanın yüzeyi kesintisiz gibi görünüyorsa da aksine dev boyutlardaki yap-boz gibi birbirine geçen parçalardan oluşmaktadır. 5 Levha adı verilen bu parçalar, çok yavaş bir hızla da olsa sürekli hareket halindedir.

Levhalar değişik biçimlerde ve yönlerde olmak üzere çok yavaş da olsa sürekli hareket halinde olup yılda yaklaşık 5 cm yer değiştirirler. (Özetle ne uzaydan 10 mt’lik çubuk gönderildi ne de ABD’nin parmağı var)

Levhaların ilerleme hızını daha anlaşılır kılmak için bir kıyaslama yapacak olursak; levhaların ilerleme hızı neredeyse tırnaklarımızın uzama hızına eşittir.

Kaç tür deprem vardır. ?

3 tür deprem vardır.

Tektonik Depremler

Levhaların hareketi sonucu olan depremler genellikle ‘Tektonik Depremler olarak adlandırılır ve bu depremler çoğunlukla levha sınırlarında meydana gelmektedir. Depremlerin % 90'ı bu gruba girmektedir ve Türkiye'de meydana gelenler depremler de büyük çoğunlukla tektonik depremlerdir. (Televizyonlar da sık sık duyduğunuz Arap levhasının, Anadolu levhasını kuzeye doğru baskılaması durumu)

Volkanik Depremler

Volkanların püskürmesi sonucu oluşurlar. Volkanik depremler, yerin derinliklerinde ergimiş maddenin yeryüzüne çıkışı sırasında, fiziksel ve kimyasal olaylar sonucunda oluşan gazların yapmış oldukları patlamalarla meydana gelmektedir. Japonya ve İtalya’da ki depremlerin bir kısmı bu türdedir.

Çöküntü Depremleri

Bunlar yeraltındaki boşlukların (mağara), kömür ocaklarında galerilerin, tuz ve jipsli arazilerde erime sonucu oluşan boşlukları tavan bloğunun çökmesi ile oluşurlar. Hissedilme alanları yerel olup enerjileri azdır ve fazla zarar meydana getirmezler.

Peki Ne Yapacağız ?

Bizlere yıllarca depremde şöyle yapın, böyle davranın, şu şekilde sabitleyin gibi bilgiler aktarıldı. Tabi ki hepsi bir birinden değerli ve kıymetli bilgiler asıl problem afetin boyutu büyük olduğun da profesyonel destek unsurlarının müdahale süresi.

İşte tam bu nokta sivil savunma kısmı devreye girmekte yıllarca her 28 Şubat’ta anılan bugün aslında çok derin bir bilgi birikimi saklamaktadır. 99 depreminde bir avuç gönüllü ile başlayan süreç çığ gibi büyümekteyken bir kez daha görüldü ki yine de yetersiz boyutlarda kaldığıdır.

Komşu Komşunun Küreğine Muhtaçtır.

Profesyonel kurtarma ekipleri size muhtemelen 72 saat içeresinde ulaşamayacaktır. Bu süre zarfında size yardım edecek yine sizin en yakınınızda olan komşularınız olacaktır. Bu sebeple özellikle şehir yaşamının gereği olarak toplu halde yaşanılan sitelerde muhakkak Acil Durum Ekipleri oluşturulmalı hatta tüm komşularınıza temel eğitim verilmelidir.

Yine çocukluğumuz da sık sık gördüğümüz ama gelişen teknoloji sebebiyle unutulan bir köşeden bahsetmek istiyorum.

Yangın köşesi; Okul ve Kamu binalarında eskiden sık sık gördüğümüz bu köşede aslında afetlerde sıklıkla ihtiyaç duyduğumuz ekipmanlar bulunmaktaydı. Örnek Batıkent’te lüks bir sitede kova ya da kürek bulabilir misiniz ? Tabi ki hayır teknoloji iyidir ama arama / kurtarma çoğu zaman kazma, kürekle yapılmaktadır!

Bize öğretilen hayat üçgeni vardı. Tabi ki oldukça önemli ve sizin hayata tutunmanızı sağlayacak bir davranış ama benim sizlere aktarmak istediğim başka bir Yaşam Üçgeni var!

 99 depreminden sonra tüm uzmanlar yıllardır felaketin yaklaşmakta olduğunu ısrarla söylüyorlardı. Ama AKLIN ve BİLİMİN rehberliğini ciddiye almayan ve AHLAKİ ZAFİYETİ olan LİYAKATSİZ kişilerin ihmal, kusur, ayıp ve suçlarına göz yumula yumula çok büyük bir faciaya sebep olduk. Acı ama gördük ki, işini uyduran bazı inşaatçıların depreme dayanıksız binalar yaptıkları, bazı yetkililerin de gözyumdukları, her depremde yüzümüze tokat gibi vuruyor. İşin acı tarafı Felaketler her zaman Geliyorum diyor, ama “anlamayana davul zurna az” misali anlamak kimsenin işine gelmiyor.

Bilim: Projesine sağdık kalınan, 1 m2 yer daha fazla elde edebilmek için değişikliğe uğramayan binalar üretmek. 

Liyakat: Mühendisi, ustası, çırağı ile profesyonel bakış açısı ve eğitim metotları (biz ustadan böyle gördük dönemi kalıpçılarının, ustalarının, artık döneminin bitmesi gerekmektedir.)

Ahlak: Cebine 1 TL fazla girsin diye okulunda kendisine öğretilen değerleri hiçe sayan mühendislerin döneminin bitmesi gerektiği ve yaptırımların daha fazla fazla olması gerekliliğinin dışında bu binaları yapan kişilerin kendimin oturmayacağı evde kimseyi oturtmam mantığı ile işine saygı duyması gerekliliğidir.

Son olarak;

Türkiye’mizin 11 ilini etkileyen, peş peşe yaşadığımız, İki büyük depremde çeşitli görevler ile çalışmalara destek olan tüm çalışma arkadaşlarımıza sonsuz teşekkürler, Hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet, yaralılara acil şifalar temenni eder, geride kalan yakınlarına ve Türk Milletine başsağlığı ve sabırlar dileriz. 

Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın