Yaşam

'Deprem kırılması beklenen ana fay üzerinde gerçekleşti'

Prof. Dr. Tüysüz: Fay çıtırdadı. Büyük depremin bu fayda olacağını biliyoruz ama zamanını bilemiyoruz...

05 Ekim 2010 03:00

T24 - Prof. Dr. Tüysüz, önceki akşam Marmara Denizi’nde meydana gelen depremin kırılması beklenen ana fay üzerinde gerçekleştiğini belirterek, “Fay çıtırdadı. Büyük depremin bu fayda olacağını biliyoruz ama zamanını bilemiyoruz” dedi.

Yer bilimciler önceki akşam Marmara Denizi’nde Silivri ile Marmara Ereğlisi açıklarında meydana gelen 4.4 büyüklüğündeki depremin kırılması beklenen ana fay üzerinde gerçekleştiğini söyledi. Milliyet gaztesinde yer alan habere göre; 

Ana fay çıtırdadı!


PROF. DR. OKAN TÜYSÜZ İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ AVRASYA YER BİLİMLERİ ÖĞRETİM ÜYESİ 

'Uzun zamandır suskundu'

Bu deprem kırılması beklenen ana fay üzerinde gerçekleştis Fay çıtırdadı. Elinize aldığınız bir tahtayı kırmak isterken bir kıymık çıtırdar ya, bu da öyle bir şey. Büyük depremin bu fay üzerinde olacağını biliyoruz ama zamanını bilemiyoruz. Marmara Denizi içindeki ana fay büyük deprem beklentisinin kırılma yeri olarak tahmin edilen Orta Marmara çukurluğunda kilitli. Bu fay uzun zamandır suskun, hareket etmiyor. Biz buna kilitlenmiş fay diyoruz. Kilitlenme olduğu zaman fayın iki tarafında düzensizlikler var demektir. Fayın iki tarafı yapışık biçimde duruyor. Önceki akşamki fay bu kilitlenmeyi açmak için bir kıpırdanma şeklinde yorumlanabilir. Bu bir çıtırdama. Tam kırılma her an olabilir. Zamanını bilemiyoruz. Bu depremin öncü mü, artçı mı olduğunu bilmemiz de mümkün değil. Depremin bu fay üzerinde geleceğini artık biliyoruz ama zamanını bilemiyoruz. Önceki akşamki depremi kırılma olarak değil ancak çıtırdama olarak nitelendirebiliriz.


PROF. DR. NACİ GÖRÜR İTÜ MADEN FAKÜLTESİ JEOLOJİ BÖLÜMÜ ÖĞRETİM ÜYESİ 

'Beklenen yerde meydana geldi' 

Deprem ana fay üzerinde meydana geldi. Deprem aktif fay dediğimiz Orta Marmara çukurluğundaki ana fay üzerinde olmuştur. Burası bizim büyük  depremi beklediğimiz yer. Ancak bu deprem üzerinde daha detaylı inceleme yapmamız gerekir.


PROF. DR. DOĞAN KALAFAT KANDİLLİ RASATHANESİ  ULUSAL DEPREM İZLEME MERKEZİ MÜDÜRÜ

'Enerji boşalımı' 

Bu fay hattındaki depremin oluş düzeni ön şok aktivitesi ile başlamıyor. Ana şok yani ortalama 7 büyüklüğündeki bir depremin ardından meydana gelen artçılar, bu fayın deprem oluş düzenidir. 7 büyüklüğündeki bir depremin yanında kayda değer olmayan bir enerji boşalımıdır.


PROF. DR. MUSTAFA ERDİK BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ KANDİLLİ RASATHANESİ VE DEPREM ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRÜ

'Sürecin doğal parçası'

Beklenen büyük depremdeki gerilim beklentimiz 5-6 metrelik gerilim ise, bu depremde meydana gelen gerilim belki 1-2 milimetreliktir. Bu tip depremlerden belki yüz bin tane olmalı ki büyük depremin gerilimini boşaltabilsin. Şu anki teknoloji ile önceki akşam meydana gelen depremin öncü mü, artçı mı olacağını öğrenemeyiz. Erken uyarı sisteminin ivme düzeyleri minimum yüzde 5 seviyesine ulaştığı zaman, sonuç veren bir sistemdir. Yaşanan deprem bu seviyenin onda biri seviyesi kadardır. Biz kendi iç ölçümümüzü yaptık ancak bu depremin sinyalleri önemli bir sinyal değildir. Son deprem Marmara’daki fayın karakteristik depremlerinden. Bu karakteristik depremler 7 ve üzerinde olabilir. Genellikle 4 ve 5 büyüklükte depremler görüyoruz. Bunun üzerindekilere çok az rastlanır. Bu doğal bir süreçtir. Yaşanan deprem ise bu sürecin doğal bir parçasıdır. Ancak bu az görülen büyük depremin 5 dakika sonra mı 20 yıl sonra mı olacağını bilemeyiz.


PROF. DR. OĞUZ GÜNDOĞDU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ JEOFİZİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRETİM ÜYESİ

'Büyük depremin uyarısı'

Marmara’da büyük depremin beklendiği fay üzerinde, 2009’dan bu yana 4 şiddetinin üzerinde deprem olmaması bir gecikme. Son bir ay içerisinde depremin meydana geldiği nokta ve etrafında 10’a yakın deprem oldu. Bu ufak depremlerin ardından önceki akşamki deprem meydana geldi. Bu depremin klasik anlamda bir öncü olarak görmüyoruz. Biraz daha incelenmesi gereken bir deprem. Şu an için bir dağılma söz konusu değil bu yüzden sürpriz de değil. Bu depremin bir uyarı olarak kabul edilmesi gerektiğini belirten Gündoğdu, “Beklenen büyük depremin bir uyarısı olarak görülmelidir. Hem niteliği hem de sonuçları açısından bizleri hazırlıklı olmaya çağırıyor. Depremden sonra 20 dakika iletişim sistemleri kesildi. Bundan ders çıkarmalı.


PROF. DR. HALUK?EYİDOĞAN İTÜ MADEN FAKÜLTESİ JEOFİZİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ YER FİZİĞİ ANABİLİM DALI BAŞKANI

'Normal’ fay olabilir'

İstanbul’da meydana gelen son deprem Marmara Denizi’nde her zaman olan depremlerden biri. Deprem ana faya yakın normal faylar üzerinde de olmuş olabilir. Burada meydana gelen depremlerin bazıları normal fay üzerinde meydana geliyor. Mekanizmayı anlamamız lazım.


'4.5’ten büyük olanları 3-5 gün önce söyleyeceğiz’

Ülkeler Deprem Kestirme Ağı (GNFE) Türkiye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, ölçerek 4.5’ten büyük depremlerin 3 ila 5 gün önceden geleceğini söyleyebileceklerini açıkladı. 

Ercan, yıllardır depremlerin önceden bilinmesi üzerine tüm ülkelerde jeofizik mühendislerince yoğun olarak çalışmalar yapıldığını ve sonuca da çok yaklaşıldığını belirterek, şu bilgileri verdi:

“Son yaptığımız bilimsel araştırmalara göre, depremden 3 ila 5 gün önce depremin patlayacağı ocakta, aşırı bir gerginlik birikmesi sonucu, ’gerginlik dalgaları ya da gravitational waves’ diye anılan, deprem ölçerlerin duyamadığı, büyük dalga boylu, küçük genlikli dalgaların oluştuğunu ilk kez belirledik.


İki ülkede var

Bu dalgaları deprem olmadan 3 ile 5 gün önceden ölçerek, 4.5’tan büyük depremin geliyor olduğunu söyleyebileceğiz. ‘Atropatena’ diye anılan deprem kestirme düzeneğini depremlerin sıklıkla hareketlilik gösterdiği Endonezya ile Pakistan’a yerleştirdik. Deneme ölçümlerinde yüzde 95 başarıya ulaştık. Aygıtın İstanbul için olanını bu ay içinde İstanbul’daki laboratuvarımızda üretmeye başlayacağız. Aygıtlardan birini İstanbul, diğerlerini Trabzon, Antalya ve Mardin’e koymayı düşünüyoruz.”  


PROF. DR. EYİDOĞAN’DAN ÇARPICI İSTANBUL RAKAMLARI

'100 konuttan 89’u deprem bölgesinde'

Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, yeni çıkan “50 soruda Deprem” isimli kitabında, deprem hakkında merak edilen 50 sorunun yanıtını verdi. Eyidoğan’ın kitabında İstanbul ile ilgili çarpıcı rakamlar şöyle: 

İstanbul’un yüzde 16’sı birinci, yüzde 42’si, ikinci, yüzde 30’u üçüncü ve yüzde 12’si dördüncü derecede deprem tehlike bölgesinden oluşmakta. Toplam konut alanının yüzde 89’u 1 ve 2. derece deprem bölgesinde. Bu konut alanlarının yüzde 13’ü deprem sırasında kötü davranan alüvyon ve dolgu zeminler üzerinde. İstanbul’daki otellerin yüzde 78’i 1. derece, yüzde 21’i ise 2. derece deprem bölgesinde. 

İstanbul’da heyelan, sıvılaşma ve tsunami için belirtilen alanlarda ortalama konut sayı ve yüzdesi şöyle: Heyelan; 24 bin 900 yapı (yüzde 97’si konut), Sıvılaşma; 19 bin yapı (yüzde 90’ı konut), Tsunami; 20 bin 800 yapı (yüzde 85’i konut), Su baskınına maruz dere yatakları/vadi tabanları; 108 bin 600 yapı (yüzde 90’ı konut)

Kıyı şeridinde tsunami ve heyelan tehdidi altında özel koruma/kurtarma planları gerektiren 266 tarihi yapı bulunmakta.


Beklenen kayıplar

7.5 büyüklüğündeki bir depremde beklenen kayıplar şöyle: 50 bin bina ağır, 115 bin bina ağır-orta, 250 bin bina ağır-orta-hafif hasarlı alacak. 5-6 bin bina tümüyle çökecek. 70-75 bin kişi ölecek. 120 bin kişi yaralanacak.