DELİ RAPORLU BİR KATİL NASIL MİLLETVEKİLİ OLUR?



Sevgilisi silahıyla vurup, öldürdü.

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nden deli raporu aldı.

Ardından Zonguldak milletvekili oldu.

Masal mı bu?

Hayır hakikat.

Adı da Recep Zühtü Soyak.


*. *. *


Önce Recep Zühtü Soyak kimdir, ona bakalım.

Bir Kuvvai milliydi.

İyi silah kullanır, hedefi 12'den vururdu.

Teşkilatı Mahsusa üyesiydi.

Kurtuluş Savaşında bir çok cephede çarpıştı.

Hep Mustafa Kemal'in yanındaydı.

Erzurum ve Sivas kongrelerinde etkin rol oynadı.

Cumhuriyetten sonra da Atatürk'ün masasındaki 4 isimden biriydi.

1924, 27 ve 31 seçimlerinde Sinop, 1935 seçiminde de Zonguldak milletvekili olarak meclise girdi.

Eskişehir Şeker Fabrikası'nın Yönetim kurulu üyesiydi.

Milletvekili olmasına rağmen bir çok yabancı şirketin temsilcisiydi.

Mecliste iş bitirenlerden.

Soyak soyadını kendisine Atatürk vermişti.

İnönü'yü öldürmeyi planlayanların başındaki isimdi.

Kazım Karabekir'in kitabını basılmadan toplayıp, yakan adamdı.


*. *. *


Recep Zühtü'nün İstanbul'da 10 yıldır beraber olduğu Fatma Medine isimli 20 yaşında bir sevgilisi vardı.


Ona Çengelköy'deki ünlü İzzetabad Kasrı'nı almıştı.

10 Şubat 1935 günü içki sofrasında bir arkadaşı Recep Zühtü'ye kulaktan kulağa dolaşan bir söylentiyi aktardı.

Söylenenlere göre; Fatma Medine, Recep Zühtü'yü gayrimüslim bir gençle aldatıyordu.

Üstelik bu genç Recep Zühtü'nün gõmleğini ve kol düğmelerini kullanıyordu..

İçki masasında arkadaşını dinleyen Recep Zühtü çılgına döndü.

Hemen bir kayığa atlayarak Dolmabahçe'den Çengelköy'e geçti.

Tüm söylentileri yalanlayan, üstelik yalvaran Fatma Medine'yi "Bu işi madem yapacaktın, bir Türk bulamadın mı da, kefereyle işi pişirmeye kalktın" diyerek tüm şarjörü boşalttı.

Ağır yaralı Fatma Medine Fransız Pastör Hastanesi'nde iki gün komada kaldıktan sonra 12 Şubat'ta öldü.


*. *. *


Görgü tanıklarına rağmen Recep Zühtü tutuklanmadı.

Kimse bir işlem yapmadı?

Atatürk'ün uşağı Cemal Granda'ya göre "adli makamlar, Cumhurbaşkanının yakını diye Recep Zühtü hakkında soruşturma yapmaktan çekiniyorlardı." 

Ama dosyayı da kapatılamıyorlardı.

Çünkü katil belliydi.


Yine Cemal Granda'ya göre, olayı duyan Atatürk, "Hiç müsamaha göstermeden kanuni işlem neyse onu yapın" demişti.

Ama nedense yapılmadı.

Recep Zühtü hiç tutuklanmadan, mahkemeye bile çıkmadan seçimlere girdi ve milletvekili seçildi.

Peki nasıl?


*. *. *


O günkü yasalara göre, akli dengesi yerinde olmayan, cinayet işlese bile yargılanmıyordu.

Yine o günkü yasal boşluğa göre akli dengesi yerinde olmayanın milletvekili seçilmesine bir engel yoktu.

Recep Zühtü için tek kurtuluş bir "deli raporu" almaktı.

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne gittiler.

Recep Zühtü'yü kontrol eden başhekim Mazhar Osman, "Bu adam sapasağlam..Benim buna deli raporu vermem için benim delirmem gerek" dedi.

Ancak Mazhar Osman'ın hastanede olmadığı bir anda yardımcısı Fahrettin Kerim Gökay, Recep Zühtü'ye istenilen deli raporunu verdi.


Bu rapor hem Fatma Medine cinayetini kapatıyor, hem de Recep Zühtü'nün Zonguldak'tan milletvekili seçilerek meclise girmesini sağlıyordu.

Cemal Granda'ya göre Recep Zühtü o günden sonra Atatürk'ün masasında hiç görünmemişti.

Oysa Cumhurbaşkanlığı nöbetçi subayının raporlarına göre 1938 yılına kadar Atatürk ile defalarca görüşmüştü.

Atatürk'ün vefatının ardından cumhurbaşkanı olan İsmet İnönü, Recep Zühtü'yü siyasi hayattan tamamen sildi.


*. *. *


Ve olayın bir başka acı tarafı.

Recep Zühtü'ye deli raporu vermeyen Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi başhekimi Mazhar Osman o günden sonra kendini bilime adadı.

Siyasete hiç bulaşmadı.. 

Ordinaryus Profesör oldu.

Yurtdışında bir çok ünlü sağlık kuruluşunun onur üyeliğini yaptı.

Öldüğünde tek malvarlığı mütevazi bir evdi.


Recep Zühtü'ye deli raporu veren Fahrettin Kerim Gõkay ise, politikaya atıldı, İstanbul milletvekili oldu..

Bakanlıklar yaptı...

Belediye Reisi seçildi..

Menderes dönemimde İstanbul valisiydi..

İçkiye olan düşmanlığıyla tanındı.

1955 yılındaki 6-7 Eylül olaylarında ihmali olduğu gerekçesiyle suçlandı ve istifa etti.

Öldüğünde malvarlığında çoğu Beyoğlu'na kayıtlı 630 tapu bulunuyordu..

Bugün adına sokaklar, caddeler, okullar var.

*. *. *

Günümüzde de yolsuzlukların, hırsızlıkların, cinayetlerin üstü örtülüyor.

Çünkü bozuk düzende doğru çark işlemiyor

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AHMET KAYA İLE FİKRET KIZILOK TAŞLAMASI

..VE O ANDA GÖKTEN BİR GEYİK DÜŞTÜ.

TÜRKİYE'NİN BİR NUMARALI KADINININ SIRLARLA DOLU YAŞAM ÖYKÜSÜ.