• 1. filmde, gürdal tosun'un rex'i seslendirdiği animasyon.

    animasyonun zamanın ötesinde olması bir yana türkiye'deki seslendirme kadrosu gerçekten harika iş çıkarmıştır.
  • yıllar önce izlediğim bugün özlediğimi fark edip tekrar izlemeye başladığım kaliteli animasyon filmi. normal filmlere göre animasyonları daha çok seviyorum 50 yaşına gelsem yine aynı heyecanla izlerim.
    not: umarım toy story 5 çıkar ve koşa koşa sinemaya gidip izlerim.
  • her izleyişte ayrı bir detayını fark edip tekrar hayran kaldığım efsane seri.

    - andy'nin odasının kapısının alt kısımları mesela: çizenler pürüzsüz bir yapaylıkta çizmemiş, her kapıda, hele ki yerinde duramayan bir erkek çocuğunun odasının kapısında açılıp kapanmalardan illaki oluşan minik çatlaklar ve boya aşınmaları unutulmamış, tek tek nakşedilmiş.

    - andy arkadaşlarıyla buzz'ı odaya ilk getirdiğinde o heyecanla woody'i itip yataktan düşürerek "uzay gemisini" koyunca bo peep ve koyunlarının hüzünlü bakışı mesela, ne kadar manidar.

    - buzz'ın girdiği oyuncak makinesinin içindeki yeşil ve minik uzaylılar ise sonraki filmlerdeki şapşallıklarıyla da minionlara ilham olmuş çağrışımı yaptırıyor.

    - fakat sid'in kurduğu saat 7'de çalmaya başlamışken akabinde duvardaki saatin 3'ü göstermesi enteresan bir detay, ya o saat durmuş ya da senaristler başka bir detaya işaret etmişler, çözemedim.*

    - bu filmin "iyi yolculuklar üşütük" ve "bu uçmak değil, sadece fiyakalı bir düşüş" gibi canım replikleri ise yıllardır aile içi esprilerin kullanımında.*

    oyuncakların bir çocuk için anlamını, oyuncaklar için ise sevilmenin ve bir çocuk için özel olmanın anlamını, "ekip" olarak birbirlerini korumanın güzelliğini ne hoş anlatmış(lar) vesselâm! oyuncaklarını çok seven ve her biriyle keyifle oynayan, uzaya da ayrı bir ilgisi olan minnak yeğen parçamın bu seriyi ilk izleyişini merakla ve heyecanla bekliyorum, bakalım ne tatlı ve ne şaşkın yorumlar yapacak!*
  • nesilden nesile geçip gidecek diye düşünüyorum. yeğenimle beraber izledim şimdi. o kadar duygulandım ki hele ki o üçüncü filmin etkisi yine delip geçti beni. tabi 5 yaşındaki çocukla 27 yaşındaki çocuk arasında illa ki fark olacak...

    -hadi dayı dördüncüsüne geçelim
    -mouse'un pilleri bozuk bekle(şıp şıp damla düşer)
    -üff püff dayııığğğ
  • günümüz animasyon filmlerine nazaran grafik anlamda bir tık amatör görünse de bilgisayar destekli animasyon filmi alanında ilk filmdir ve türünün öncüsüdür devrim yapmıştır bu nedenle sinema tarihi açısından büyük bir öneme sahiptir.
  • “this isn't flying, it's falling with style.” repliğiyle gönlümde tahtını ben daha çocukken kurmuş yapım. haluk bilginer'in sesiyle ise; “bu uçmak değil, yalnızca fiyakalı bir düşüş.” şeklinde akıllara kazınmıştır.

    toy story, özellikle o dönem için müthiş bir hayal gücünün ürünü olan, dostluğun yüzümüzü güldürerek işlendiği ilk ve bana sorarsanız en güzel filminin 1995 yılında seyirciyle buluştuğu yapım.

    ek bir bilgi, hikayede andy'nin babasının olmayışı bir sürü teori doğurmuş zamanında. işte molly doğduktan sonra babası ölümcül bir hastalığa yakalanıyor, ölüyor. woody de aslında babasının oyuncağıymış, ölmeden önce oğluna veriyor falan. bunlar tabii ki doğru değil. konu tamamen o dönemde böyle bir animasyonun hazırlanması müthiş emek isteyen bir iş ve bir kişi az tasarlamak büyük bir emek, zaman ve maliyet tasarrufu. konu da bundan ibaret.

    edit: imla
  • oyuncak hikayesi (toy story - 1995): serinin ilk filmi olan "oyuncak hikayesi", andy'nin sevdiği oyuncakları woody ve buzz lightyear'ın maceralarını anlatır. woody, andy'nin en sevdiği oyuncaktır, ancak buzz'ın gelmesiyle bir rekabet başlar. ancak, zorlukları aşarak woody ve buzz arasında bir dostluk oluşur. film, oyuncakların hayatta anlam bulma ve sevgi arayışı üzerine temalar işler.

    oyuncak hikayesi 2 (toy story 2 - 1999): ikinci filmde, woody bir koleksiyoncu tarafından çalınır ve oyuncaklar onu kurtarmak için bir görev üstlenir. woody, diğer değerli oyuncakları ve jessie adlı yeni bir oyuncak arkadaşıyla tanışır. film, oyuncakların değeri, arkadaşlık ve sadakat üzerine odaklanır.

    oyuncak hikayesi 3 (toy story 3 - 2010): üçüncü filmde, andy üniversiteye gitmeye hazırlandığı için oyuncaklar yeni bir ev bulma konusunda karar vermek zorundadır. yanlışlıkla bir kreşe götürülen oyuncaklar, orada yeni arkadaşlar edinir ve andy'ye veda etmeye hazırlanır. film, büyüme, ayrılık ve özgürlük temalarını işler.

    oyuncak hikayesi 4 (toy story 4 - 2019): dördüncü filmde, woody ve diğer oyuncaklar andy'nin yerine geçen bonnie ile birlikte yeni bir maceraya atılırlar. woody, bonnie'nin yeni sevdiği oyuncak forky'yi korumak için elinden geleni yaparken, eski bir arkadaşı olan bo peep'i de tekrar bulur. film, kendini keşfetme, sadakat ve aidiyet üzerine odaklanır.

    bu dört film, "oyuncak hikayesi" serisinin ana bölümlerini oluşturur. her film, karakterlerin gelişimi, duygusal yolculukları ve unutulmaz maceraları üzerine odaklanır. "oyuncak hikayesi" serisi, pixar'ın yaratıcı hikaye anlatımı ve etkileyici animasyonuyla sinema tarihinde önemli bir yer edinmiş ve büyük bir hayran kitlesi kazanmıştır.
  • keyifli seyirlik bir animasyon filmi. yılı 1995 olmasına karşın görseller hiç gözüme batmadı. türkçe dublajı da gayet iyiydi, yanılmıyorsam mehmet ali erbil ve haluk bilginer seslendirmiş ana karakterleri. çocuk ile birlikte izlemeye uygun. sonlara doğru biraz fazla hollywood'a bağlasa da izlemesi güzel. 7/10.
hesabın var mı? giriş yap