Zülfü Livaneli'nin Veda Filmine Yorumum



Zülfü Livaneli'nin Veda filmi 26 Şubat 2010'da gösterime girdi. O tarihte askerde olduğum için izleyemediğim bu filmi dün izleme imkanı buldum. Filmin gösterime girdiği tarihler gazetelerin köşe yazılarında okuduklarım genellikle olumlu yöndeydi. Veda'yı bir çok köşe yazarı Can Dündar'ın iki sene önce yaptığı Mustafa filmiyle kıyaslıyor ve ona göre çok daha başarılı Mustafa Kemal filmi olduğunu söylüyordu.

Dün izleme fırsatı bulduğum bu film sonrası benimde aklıma "Mustafa" filmi için yazdığım yazı geldi. O dönemde birçok insanın yerden yere vurmasına rağmen filmi beğenmiştim. Ancak o filmde öyle kareler vardı ki günümüz Türkiye'sinde o kareleri paylaşmanın çok doğru olmadığını düşünmüştüm.

Veda ise çok daha başka , belki daha etkileyici bir film. En başta belgesel değil sinema filmi. Sadece bu yönüyle Mustafa'nın olumsuzluklarını yaşamayacağı belliydi. Bir filmi yazarsınız; oysa belgeseli derlersiniz !

Veda Atatürk'ün Başyaveri Salih Bozok'un ağzından oynuyor. Bu filmi izleyene kadar Salih Bozok ve Mustafa Kemal Atatürk'ün çocukluk arkadaşı olduğunu bilmiyordum. Filmin sonralarına doğru bir karede Salih Bozok'a Mustafa Kemal'in doktoru "onunla çocukluğunuzdan bu yana berabersiniz hiç kıskanmadınız mı?" diye soruyor. Salih Bozok "Ağrı Dağı'nı kıskanabilir misiniz? İşte o öyle bir şeydir" diyor.





Veda Film Resmi Uzun Fragman [HD] from Veda Film on Vimeo.

Veda'yı etkileyici kılan en büyük özelliği Mustafa Kemal'i aşk üzerinden anlatmasıdır bence. Zira iki kadın vardır hayatında ve Fikriye Anadolu'nun direnişini , kurtuluş mücadelesini simgelerken , Latife devrim sürecini ve batı ideallerini simgelemektedir. Bu simgelemeyi filmi izlerken gözlemledim ve Mustafa Kemal'in bu iki aşkı arasındaki mücadelesini de tıpkı toplumu için batı değerleri olan operayı baleyi gösterirken gönlünün bir harmandalı ezgisine titremesine benzettim.



Mustafa Kemal modern toplum için model olmayı düşledi ve Latife Hanım'la evlendi ancak huzuru ve mutluluğu Fikriye'de görmüştü. Latife ve Fikriye ile Mustafa Kemal'in ilişkileri yine Salih Bozok'un anılarından bir kitapta toplanmıştı. "İki Aşk Arasında Atatürk" isimli bu kitap İsmet Bozdağ tarafından yazılmış. İki üç yıl kadar önce bende okumuştum bu kitabı. Eğer Veda filminden etkilendiyseniz bu kitabı da mutlaka seveceksinizdir.

Çocukluğu, gençliğine benzer filmlere nazaran daha uzun yer verilmiş olması da Veda'nın olumlu yanlarından. Mücadeleci, inatçı ve dik duruşu çok başarılı yansıtılmış.

Filmin gösterime girmesi ardından Kanal D'de ki Şeffaf Oda programına konuk olan Livaneli neden hiç olumsuz yanını göstermediniz diyen olduğunu söylüyor ve dünyanın saygı gösterdiği bu eşşiz devrimcinin toplumumuz tarafından özellikle son zamanlar da acaba nasıl yıpratırız çabası olduğunu belirtiyor. Yaptıklarının hayalini dahi kuramayanlar gölgesiyle mücadeleye devam ediyor...

Yorumlar

  1. güzel bir yazı olmuş eline sağlık, ben de filmi çok beğendim. eksikleri olsa da sonuçta emek var filmde.

    YanıtlaSil
  2. Filmin Dvd'sini İstanbul'da Ekim ayında izledim ve çok beğendim..Salih Bozok'un Atatürk'le ilgili anılarının anlatıldığı,İsmet Bozdağ'ın yazdığı Latife ve Fikriye iki aşk arasında Atatürk kitabını ben de daha önce okumuştum,bu yorumu yazmadan önce bir daha okudum;bir solukta okunacak bir kitap,ben de tavsiye ederim.Siz oksijensiz bir dünyada yaşayabilir misiniz diyor Salih Bozok?Mustafa Kemal Paşa benim hayatım için oksijendi diyor kitapta Salih Bozok!

    Filmin adı Vefa da olabilirmiş,Salih Bozok'un vefası gözleri yaşartıyor.Filmde;uzun eşekte bile eğilmeyen,savaş oyununda bile yenilmeyen,arkadaşını korumak için hocasından dayak yiyen,savaşta en önde giden,vatan savunması söz konusu değilse her savaş cinayettir diyen büyük bir asker,bazen sonunda ölüm bile olsa düşündüğünü yapmak zorundadır insan,zamanı gelen fikirler geri çevrilemez diyen büyük bir devrimci,en büyük düşmanına;''yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir,o da ne yazık ki Türklere nasip oldu'' dedirten büyük bir lider,köşkün boğucu havasından çıkıp,tedbili kıyafet halkın arasına karışan,onların sorunlarını dinleyen,onlarla sohbet eden bir halkçı gördüm.Kitaplarda okuduğum Fikriye hanımın büyük dramına bir kez daha üzüldüm.

    Keşke Zübeyde Hanım'ın Rumeli şivesiyle Salih Bozok'a söylediği:O sever Mustafa Kemal Paşa'yı,o sever Gazi Paşa'yı!O sevmez efendim,Mustafa Kemal Efendi'yi sözleri , Atatürk'ün ve Zübeyde Hanımın Rumeli şivesinden esintiler de olsaydı filmde!Bir de Atatürk'ün Yunan bayrağını çiğnememesi anlatılmadan yansıtılmak istenen insan Atatürk! biraz eksik kalıyor.

    Filmde geçen iki Selanik türküsüne; Manastırın Ortasında Var Bir Havuz ve Bir Fırtına Tuttu Bizi türkülerine bayıldım,İngilizce öğretmeni Elçin Bulut bu türküleri çok güzel seslendirmiş.Bu türküleri hemen internette bulup indirdim.Bir Fırtına Tuttu Bizi muhteşem bir türkü;Şükriye Tutkun'un sesinden dinlemeyi tavsiye ederim.Diğerleri türkünün tamamını söylemiyor.

    Ağrı dağını kıskanabilir misiniz ya da gökten geçen bir bulutu diyor Salih Bozok?Bozok'un dediği gibi bir dağdır,buluttur Atatürk.Türk vatanının üstünde sönmez bir güneştir Atatürk.Fransız yazar Claude Ferrer de benzer şeyler demiş Atatürk için:O yüce bir dağa benzer,eteğinde yaşayanlar bu yüceliği farkedemezler.Bu dağın azametini kavrayabilmek için O'na çok uzaklardan bakmak gerekir.
    Cefe'nin de çok güzel ifade ettiği gibi;''yaptıklarının hayalini dahi kuramayanlar gölgesi ile mücadeleye devam ediyor''.Ama hala gölgesinden korkuyorlar.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

AYŞE KULİN- HAYAT DÜRBÜNÜMDE 40 SENE (1941-1964) KİTAP YORUMUM

Ayşe Kulin - Bir Gün Kitabı Yorumu

Elif Şafak - Aşk Kitap Yorumum

Sakıncalı Piyade Kitabı Tanıtımı ve Uğur Mumcu