Birey Üniversite Kitabevi 15. Kuruluş Yıldönümünü Kutladı

Her görüşten okuyucunun kitap bulabildiği ve düzenlediği kültürel etkinliklerle Türkiye'nin ve Erzurum'un önemli kitabevlerinden biri olan Birey Üniversite kitabevi'nin 15

Birey Üniversite Kitabevi 15. Kuruluş Yıldönümünü Kutladı
Her görüşten okuyucunun kitap bulabildiği ve düzenlediği kültürel etkinliklerle Türkiye'nin ve Erzurum'un önemli kitabevlerinden biri olan Birey Üniversite kitabevi'nin 15. kuruluş yıldönümü düzenlenen sade bir söyleşi ile kutlandı.
Kitabevinin müdavimi olan Gamze Arslan ile Mustafa Nezihi Pesen'in 'üniversite kitabevi'nin 15.yılını birlikte kutluyoruz' başlığı altında düzenlediği buluşmaya birçok konuşmacı ve kitap dostu katıldı.
Söyleşiye katılan yazar ve akademisyenler dünden bu güne Erzurum'da kitapçılık ve üniversite kitabevinin faaliyetlerini ve kültürel etkinliklerle okuyucularda oluşturduğu etkiler üzerinde durdular.
Gamze Arslan, "Ben çok küçük yaşlardan itibaren bu kitabevi ile tanıştım. Her türlü kitabı bulmanın yanında bazı ihmallerimize rağmen okuyuculara iyi davranılması beni bu kitabevine daha fazla bağladı. Bu yaklaşım beni bu programın organizesinde yer almaya yöneltti. Üniversite Kitabevine sahip çıkmak özgürlüklere sahip çıkmaktır. Kitap dostlarına kültür şöleninin kapılarını aralayan, herkesin aradığını bulduğu, dostlukların kurulduğu, sıkıntıların giderildiği, yazın sıcağından, kışın soğuğundan kaçıp sığındığımız, içtiğimiz bir bardak çayın evimizdeki çaya denk olduğu bu mekânın 15. kuruluş yıldönümü. Bu kitabevi vefayı hak ediyor. Biz okuyucu olarak tüm nankörlüğüme rağmen burası bize sahip çıkıyor. Ben tiyatro bölümü oyun yazarlığı mezunuyum bütün kitap ihtiyacımı buradan karşıladım başka hiçbir yerde bulamadığım kitapları burada buldum. Benim gibi düşünen her okuyucuya göre bu kitabevi bir teşekkürü fazlasıyla hak ediyor." dedi.
Mustafa Nezihi Pesen de düzenledikleri programın amacı konusunda şunları söyledi: "Her birimizin bir şekilde uğradığı ve birçok insanla tanıştığı Erzurum'un önemli kitabevlerinden Üniversite Kitabevinin okuyucuları olarak,bu kitabevinin on beşinci yılını birlikte kutlamayı düşündük. Bu çerçevede hazırladığımız programda,bu şehirde kitap dostu olarak tanıdığımız fikir adamları,akademisyenler,yazarlar ve okuyucularla bu günü birlikte değerlendirmeyi,sohbet çerçevesinde bir arada geçirmeyi,bir kitabevinde yaşadığımız hatıraları paylaşmayı düşündük. Bu davete katılan kitap dostlarına teşekkür ediyoruz."
Program daha sonra katılımcıların paylaşımları ile devam etti. İlk konuşmayı Erzurum'daki okuma serüvenini en iyi takip eden Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Sadık Kılıç yaptı. Sadık Kılıç, "Geçmişten bugüne birlikte güzellikleri paylaştığımız küçük ancak sıcak bir kitabevi olan üniversite kitabevi bizler için dostluklara ev sahipliği yaptı. 1978'den beri Erzurum'da bulunuyorum. Birçok kitabımı buradan temin ettim. Burası bir kitabevi olmanın dışında ileriye yönelik çalışmalara öncülük yaptı. Şairleri, edebiyatçıları,siyasetçileri,felsefecileri,güncel konuları burada tartıştık. Üniversite kitabevinin en önemli özelliği her görüşe yer vermesidir. Açık bir toplum için her şehirde bütün görüşlere açık bir kitabevine ihtiyaç vardır. Mahmut Balcı sadece kitapçılık yapmakla yetinmedi. İstanbul'da devam eden Birey Yayıncılık'ı kurdu. Ve dergicilik de yaptık. Kalem ve Onur ismiyle çıkan dergide güzel yazılarım yayınlandı. Haftada bir gün bu kitabevine uğramayı bir görev bilmekteyim. Bu mütevazı küçük kültür ocağının devamını ve kültür dostlarının çoğalmasını istiyorum. Son zamanlarda bu dostlukların azaldığını görüyorum. Çok kültürlülüğe tahammül etmek zordur. Üniversite Kitabevi bu zorluğu aşmayı başardı. Farklılıkların birlikteliğini sağladığı için bu kitabevini daha fazla önemsiyorum." Dedi.
1986'larda başlayan bir serüvenin tanığı olan ve Mahmut Balcı ile aynı kuşağa mensup Atatürk Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan Atalay şunları söyledi: "Ben Mahmut Balcı'yı 1984 yılında elinde çanta ile üniversite kampüsünde ve yurtlarda kitap satarken gördüm. Tekyay Kitabevini açtıktan sonra ise bir okuyucu olarak uğramaya çalıştım. Birçok kişiyle arkadaşlık kurmamıza ev sahipliği yaptı. Adeda bizim için bir tekke oldu. Gittiğim şehirlerde adamakıllı bir kitabevi göremeyince Kitabevlerinin kıymetini daha iyi anlıyorum. Son zamanlarda okuyucunun sayısında bir azalma görmekteyim. Öğrencilerimizin kitap okumadıklarını üzüntü ile görmekteyim. Okuyucunun sayısını arttıracak çalışmalar yapmak gerekir. İnsanın kitabın kendisi için bir ihtiyaç olduğuna inanması gerekir. Üniversite Kitabevinin büyümesini önemsiyorum."
Mahmut Balcı ile aynı kuşaktan olan Dr. Cezmi Karaca ise "Gaziantep'ten Erzurum'a bir öğrenci olarak geldiğim günlerde aşağı mumcuda faaliyet gösteren tekyay kitabevini tanımaya başladık. Beni bir müşteri olarak görmediklerini farkedince bu kitabevinin bir müdavimi olmaya başladım. Tıp fakültesinde okuduğumuz tarihten bugüne hem kitap çeşidinin hem de insanların değiştiğini görüyorum. Genç neslin eskiye oranla pek okumadığını görüyorum." dedi.
İnşirah sahaf kitabevi sahibi Nizamettin Korucu ise konuşmasında ""Kitap dostları ifadesini Mahmut Balcıdan öğrendim. Bana göre aynı zamanda eğitimci olan Mahmut Balcı hababam sınıfındaki Mahmut Hoca gibi Erzurum'un Mahmut Hocasıdır. Erzurum'daki kitapçılar arasında meslek dayanışması yok gibi. Kitapçılar içerisinde beni tek ziyaret eden odur. Bu mesleği yaparken bazı şeyleri ondan ilham alarak yapmaya çalıştım. Bana göre iyi bir kitapçı birkaç fakülte okuyan kişiye benzer. Çünkü her konuyla ilgili kitaplarla ilgilendikçe o konudan anlamaya başlıyorsunuz." dedi.
Bir Edebiyatçı ve yazar gözüyle Üniversite Kitabevini anlatan Şahin Torun ise, ""Üniversite Kitabevi personelinin muhatabına bir müşteri olarak değil de bir okuyucu olarak yaklaştığını görmek beni memnun ediyor. Bu anlamda Erzurumlu olmadığı halde Mahmut Balcı'nın Erzurum'daki çalışmalarını bu şehir için bir şans olarak görüyorum. Erzurum'da kitabın kalesi ve ayrım yapmadan bütün okuyucuları kucaklayan geçtiğimiz yıllarda Frankfurt kitap fuarına katılan bir kitabevi olan Üniversite Kitabevinin devamını çok önemsiyorum." şeklinde konuştu.
Tarihçi ve Yazar Muzaffer Taşyürek hem yayın dünyası hem de Erzurum'un kültürel gelişimini şu şekilde paylaştı: 'İstanbul'un insana tepeden bakan yayıncılarına karşılık insanları tetikleyen Mahmut Balcı'yı yazarlığıma ve genç yazarlara katkısı olan biri olarak görüyorum.'
İletişim Fakültesi öğretim görevlisi Talat Geyik olaya mekan açısından yaklaşacağını belirterek şunları söyledi: "İnsanların oturup sohbet ettikleri pastane, kahvehane gibi mekanları çok önemsiyorum. Bu anlamda üniversite kitabevi Erzurum'da bu işlevi yerine getiren önemli bir mekandır. Okuyucu yazar buluşmalarını daha çok burada gördüm."
Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası eski başkanı ve bir girişimci gözüyle Muammer Cindilli ise Üniversite Kitabevinin düzenlediği etkinlilerde unutamadığı hatıraları paylaşarak şunları söyledi: 'Üniversite Kitabevi'nin Erzurum'a davet ettiği Orhan Pamuk, Alev Alatlı gibi bir çok yazarlarla güzel hatıralarımız oldu. Mahmut Balcı'yı bu şehrin geleceğini düşünen değerli biri olarak görüyorum. Erzurum'un yöneticileri bu şehrin sahip olduğu kültürel mirasa gereken önemi vermiyorlar. Çifte minareli medresenin bahçesine iş makinesi ile çalışma yapmaya göz yuman yöneticilerin bu tavrı beni üzüyor. Erzurum'un sahip olduğu kültür ve irfan, siyasi ve sosyal hayatta gereken kaşılığı görememekte."
Felsefe dünyasının yakından tanıdığı Yrd.Doç Dr Ali Utku ise söyleşiye yerel düşünce adamları ve mekanların önemi açısından yaklaşarak şunları söyledi. "Erzurum kültürünün son yıllarda zayıfladığını görüyorum. Erzurum kendi inansına sahip çıkmıyor. Şahsen ben Ali Karaavcı için bir şeyler yapılmasını bekliyorum. Bir şehir için çay ocaklarını ve kitabevlerini çok önemiyorum. Şehre indiğimde Üniversite Kitabevine uğramadan dönsem o gün için kendi adıma bir eksiklik hissederim."
Birey yayıncılık ve Erzurum Üniversite Kitabevi kurucusu eğitimci ve yazar Mahmut Balcı ise şunları söyledi:
"Öncelikle bu programın düzenlenmesinde emeği geçen arkadaşlara, konuşmalarıyla bize ışık tutan yazar ve akademisyenlere ve dinleyici olarak katılan kitap dostlarına,basın mensuplarına teşekkür ediyorum. Ben Erzurum'a bir öğrenci olarak geldim. Lise dönemlerinde hayatımda yer etmeye başlayan kitap ve kitapçı kavramları bir iki duyarlı ve kıymetli insanın desteğiyle hayatımın önemli bir parçası haline geldi.
Aslında ben 27 yıldır bu şehirde kitap ve kültür işleriyle iç içe yaşamaktayım. Bu şehirdeki kültürel değişmeleri takip edenler üniversite kitabevi'nin kitabın bir ilim vasıtası olduğuna inanarak 1986 yılında aşağı mumcuda tekyay kitabevi, 1995 yılından itibaren ise bir kültür emekçisi olan Osman Kuzulugil tarafından kurulan ancak daha sonra Erzurum'dan taşınmalarından yaklaşık on yıl sonra kızılay iş merkezinin açılışıyla birlikte tekyay kitabevinin devamı olarak faaliyetine başlayan bir kitabevi olduğunu bilirler. Herkesin kabul ettiği üzere Üniversite Kitabevi artık bu şehrin kültür ve düşünce hayatında önemli bir yeri olan sosyal bir kuruluş özelliği taşımaktadır. Ancak bazı sorunlar yaşadığımızı da sizlerle paylaşmak istiyorum.
Her şehirde farklı, özgün ve özgürlükten yana olan kitapçıların ayakta kalması kitap dostlarının destek ve tercihlerine bağlıdır. Biz bu konuda Erzurum'un dini, etnik ve kültürel yapısından ve her yerde olduğu gibi kendisini şehrin tek sahibi gören bazı kişilerin yanlış yaklaşımlarından dolayı bazı sorunlar yaşadık. Ancak özgürlüğü herkes için savunan sağduyulu okuyucuların ve dostların desteğiyle bu sorunları aştık. Şimdi daha çok sanal gelişmelerden olumsuz şekilde etkileniyoruz. İnternet üzerinden alış veriş yapan okuyucularımızın bu tercihlerine elbette saygı gösteriyoruz. Ancak birçok yere göre bazı kitapları daha uygun verdiğimizi de bilmelerini ve 15. kuruluş yıldönümü dolayısıyla birçok kitabı geliş fiyatına verdiğimizi paylaşmak isteriz. Elbette kitapçıların hizmette kusur işlememeleri gerekir.
Eskiden ciddi okuyucusu olan kültür, sanat ve düşünce dergileri olan ilgisizlikle karşı karşıya bulunmakta. Dergiler bile maliyetleri düşürmek için sanal dünyaya taşındı. Bütün olumsuzluklara rağmen kültür yolculuğumuzu sürdürmek istiyoruz. Ancak daha verimli ve etkili olmak için siz kitap dostlarının ilgisine,paylaşımına ve katkısına da ihtiyacımız var. Daha önceki yıllarda pazarlık yapan okuyucuları özlediğimizi, bu derin sessizlik ve ilgisizliğin her yerde yaşandığını bunun bu mesleğin geleceği açısından üzücü bir durum olduğunu da bu vesileyle paylaşmak isteriz."
Mahmut Balcı konuşmacıların dile getirdiği öneriler konusunda ise şunları söyledi: "Konuşmacıların kitap, kültür ve Üniversite Kitabevi ile ilgili dile getirdikleri konuları, önerileri çok önemsiyoruz. Bundan sonraki hizmetlerde bunlara dikkat edeceğiz. Ancak sizinle özel bir durumu da paylaşmak istiyorum. Bildiğiniz üzere biz aynı zamanda İstanbul'da birey yayıncılık olarak yayın faaliyetine yavaş olsa da devam etmekteyiz. Çocuklarımın İstanbul'da eğitim ve iş hayatına başlamaları nedeniyle 2011 yılından itibaren İstanbul'a yönelmeye çalışacağız. Ancak bugünlere gelmemiz ve sahip olduğumuz sosyal çevre kitaba bağlı geliştiği için bir vefa borcu olarak kültür çevrelerinde ikinci bir üniversite olarak tanımlanan Üniversite Kitabevi'nin Erzurum'da devamından yanayız. Bu kitabevinin bir sosyal emanet olduğunu düşündüğüm için bazı zorluklara katlanıyorum. Bazı dostlar bu günlere gelinceye kadar ne zorluklar yaşadığımızı bilirler. Bizi unutmayan dostları da unutmayacağımızı da bilmelerini isteriz. Bu şehrin bir sorunu da nitelikli personel sorunudur. Üniversite Kitabevi titizliği önemsendiği için tecrübe ve önerilere değer vermeyen personellerle de zaman zaman bazı sorunlar yaşanmaktayız. Hazır çalışan ve iyi bir konuma olan bu kuruluşu daha iyi çalıştırmak suretiyle kazançlı çıkmak isteyen gayretli ve sabırlı kişi ve kuruluşlara teslim etmeye dair detayları konuşmaya hazırız.
Ayrım yapmadan her görüşe hitap eden kültür ve düşünce kitabı bulunduran her kitabevinin o şehrin atan kalbi olduğuna inanıyorum. Hiçbir özel gruba dayanmadan kendi öz kaynakları ile çalışan Birey Üniversite Kitabevi olarak bizden desteğini esirgemeyen vefalı kitap dostlarına, bizi nitelikli kitapların ve özgür düşüncenin buluşma noktası olarak gören, düzenlediğimiz kültürel faaliyetlere ilgi gösteren, fikirleriyle bize yol gösteren, verdiğimiz hizmetlere karşılık bizi mağdur etmemeye özen gösteren ve başkalarına tavsiye eden, sanal dünyadaki gelişmelere rağmen bizi yalnız bırakmayan,eksiklerimizi bize bildiren ve aksamaları anlayışla karşılayan okuyuculara, etkinliklerimizi haberleştiren basın mensuplarına,insan kaynaklarındaki eksikliklerimize rağmen kusurlarımızı anlayışla karşılayan dostlara, emeği geçen eski ve yeni personelimize teşekkür ediyorum."
Buluşmada hazır bulunan Prof Dr. Nurullah Altaş ise AVM merkezlerinde faaliyet gösteren kitabevleri ile şehir merkezlerinde faaliyet gösteren kitabevlerini karşılaştırarak "Günümüzde AVM kültürü tüketimi öne çıkarmakta. Buralarda faaliyet gösteren kitabevi gibi yerlerde de daha çok tüketime yönelik kültürel ürünler öne çıkarılmakta. Şehir merkezlerinde bir başka ifadeyle çarşıda faaliyet gösteren kitabevlerinde ise hem tüketim hem paylaşım hem de birikim ve üretimi görüyorum. Ankara'da yaşadığım kültürel hareketliliği üniversite kitabevi sayesinde Erzurum'da yaşamaktan dolayı mutluyum." dedi.
Kitap dostlarından Adnan Sayın, Abdülkadir Öğüdüm ve Faruk Şahin gibi isimlerin de duygu ve düşüncelerini paylaştığı söyleşinin bitiminde Çay-Kur'un ikramda bulunduğu çay eşliğinde kendi aralarındaki sohbete devam ettiler.