Birkaç fotoğraf ve kısa bir röportaj için Gülay Aslıtürk'ün kapısını çaldığımda, karşılıklı çay ve kahve içip uzun bir sohbete gireceğimiz aklımın ucundan bile geçmiyordu. Kapıyı Gülay Hanım açtı. Bizi babası İlyas Çokay'a ait evin oturma ve çalışma odasına aldı. Odanın sol köşesinde açık bir bilgisayar ekranda ise Türkport logosu görülüyordu. Masanın üzeri dosyalar ve evraklarla doluydu. Türkiye'ye iadesi için savcılığa gönderilen dosyalar üzerinde çalıştığı belli oluyordu. Dosyalara baktığımızı gören eşi Orhan Aslıtürk "İçerde bir oda dolusu var. Sırası geldiğinde hepsini yanıtlayacağız" dedi.

Gülay Aslıtürk "Galiba fotoğraf çekmek için gelmiştiniz" diyerek bizden izin istedi ve elbiselerini değiştirmek üzere yukarı kata çıktı. Odada Orhan Aslıtürk ve 1 yaşındaki minik oğlu Orhan Gazi ile başbaşa kaldık. Konuşmada konu Aslıtürk'ün yargılanmasına geldi. Orhan Aslıtürk'ün İngiltere'de oturma izni olduğu için kolaylıkla girebilmişler. Daha sonra İnterpol listesinde oldukları haberi gelmiş. Gülay'ın oturma iznini uzatmak için başvurunca da tutuklanmışlar. Orhan Aslıtürk, "Ben iş adamıyım, bu aşamada sadece eşime destek olmak, onu aklandırmak Türkiye'ye dönmesini sağlamak istiyorum" diyor.