Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
128 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Bu kitapta Atatürk'un gönderdiği mektuplar, telgraflar ve gazetelere verdiği söyleşiler yer almakta. Fazla mektuplaşmadığı için pek mektup yoktu. Ama 1933 tarihli bir mektubunda Atatürk diye imzalanmış soyadı kanunu Haziran 1934 de çıktı. Bir diğer eleştirim ise ilk bir kaç mektupta tarih sırasına göre olsa da ilerleyen sayfalarda düzensizdi. Onların dışında gayet iyiydi. Herkese tavsiye ederim kitapla kalın.
Mustafa Kemal Atatürk Mektuplar
Mustafa Kemal Atatürk MektuplarMustafa Kemal Atatürk · Dokuz Yayınları · 202092 okunma
Gani Girici, Atatürk'ü anlayamayan, milli bilinci kavrayamayan ve Cumhuriyet yönetiminin sağlayacağı yararları göremeyen bazı insanlarımızın bu tutumu karşısında; "Fransız işgali döneminde, Adana esnafı olan Ermenilerin, Kur'an-ı Kerim'i yırtıp içine zeytin, peynir ve benzeri maddeler sardıktan sonra, Kur'an'ınız bu mu?" diyerek, İslâm dinini aşağıladıkları hakkındaki anısını anlattığı çocuklarına; "Atatürk işgalci devletlerin kuvvetlerini kovmasaydı, dinimiz kalır mıydı sorusunu sormak gerektiğini söylemiştir. Bu nedenle Atatürk İlkelerine ve Cumhuriyet'e çok bağlı idi. Girişimci bir kişilik taşıması nedeniyle, Atatürk Adana'ya geldiğinde aynı ortamda bulunan Gani için; "Bu genç kim? Çok girişken" diyerek, dikkatini çektiğini belirten sözlerini hatırlayan Ahmet Remzi Bey, Soyadı Kanunu çıktığında Atatürk'ün bu sözlerini Gani'ye söyler ve Girici soyadını almasını önerir. Gani, Atatürk sevgisi, inkılâba bağlılığı ve kişilik yapısı gereği Girici soyadını almayı uygun bulmuştur.
Abdülgani Girici (1901-1989)Kitabı okuyor
Reklam
Vasıf Çınar, Mustafa Kemal döneminde Millî Eğitim Bakanlığı yaptı. Musa Anter, aileye ‘Çınar’ soyadını Mustafa Kemal’in verdiğini söylüyor. Anter, Soyadı Kanunu çıktığında sofrasına çağırdığı Vasıf’a Mustafa Kemal’in ‘aileniz bir çınar ağacı kadar büyük ve kök salmış bir ailedir, bunun için soyadınız Çınar olsun’ dediğini naklediyor.
Sayfa 7
Tersten okumayı deneyiniz... :)
Refîk Halit Karay'ın, muhâlif kişiliği ve edebî hayatındaki sürgünleri çerçevesinde düşündüğümüzde, Soyadı Kanunu'nun azizliğine uğradığını söyleyenler olur hep... :)
Abdülhalim Çelebi Efendi
Abdülhalim Çelebi Efendi (d. Konya 1874, ö. İstanbul 1925) 1874 yılında Konya’da doğdu. Mevlana Celaleddin Rumi soyundan Abdülvahit Çelebi Efendi’nin oğludur. Konya’daki müderrislerden ve özel hocalardan aldığı derslerle eğitimini tamamladı. 1909 yılında babasının ölümü üzerine Mevlana dergâhı şeyhi ve postnişini oldu. Fakat 1910 yılında bu
Mallıca demişken, Azman dedenin (1891- 1992) ismini de anmak icap eder. Gençliğinde iki metreyi aşkın boyu ve dev cüssesiyle köylü tarafından "insan azmanı" namıyla meşhur olmuş, soyadı kanunu çıkınca da "azman" soyadını almıştır. Bu isim, zamanla asıl ismi Mehmet'i gölgelemiş, unutturma noktasına getirmiştir.
Reklam
407 syf.
7/10 puan verdi
·
197 günde okudu
Bu kitap Şevket Süreyya Aydemir’in aslında otobiyografisi. “Şunu yaptım, şurada doğdum.”dan ziyade, hikâyesini romanlaştırarak anlatmış. Hani İlber Ortaylı’nın “Bir Ömür Nasıl Yaşanır?” isimli bir kitabı var ya, işte bu başlığa layık bir ömür olarak Şevket Bey’i gösterebiliriz. Emrah Safa Gürkan da o dönemin insanlarını anlatırken nasıl hızlı
Suyu Arayan Adam
Suyu Arayan AdamŞevket Süreyya Aydemir · Remzi Kitapevi · 20213,452 okunma
Hacı Müminlerin soyağacını gösterdi profesör: "İşte Müminler, yani 'inananlar'. Çok dindar bir aileydi Hacı Müminler. Soyadı Kanunu çıktıktan sonra içlerinde İman sözünü beğenmeyenler olmuş. Bu soyağacı resmini gönderen de bak ne diyor: 'Hiçbir ilmi izahı olmayan ve yalnız milleti soy ve sop'undan uzaklaştırıcı bir nitelik taşıyan ve yalnız dünyada Komünist rejimin uygulandığı bedbaht rejim altında yaşanan memleketlerde uygulanan Soyadı Kanunu ile soyadlarımız değiştirilmiş ve sizin de malumunuz olan sözlük açılarak MÜMİN'in karşılığı olan İNAN soyadını almıştık.
Sayfa 23 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Atatürk, Soyadı Kanunu ile birlikte sadece Sabiha Gökçen'e değil yakın çevresindeki birçok kişiye soyadı vermiştir. Dr.Mehmet Fuad Bey de bu kişilerden biridir. Atatürk, Fuad Bey'e Türk mitolojisinde çocukların koruyucusu kutsal ruh, tanrıça anlamına gelen, Umay soyadını uygun görmüştür.
Sayfa 23 - Sapiens yayınevi 1 basım Nisan 2022
Nesin?
1934 yılında soyadı kanunu çıktı. Herkes kendisine soyadını kendisi seçtiği için, insanların bütün gizli aşağılık duyguları ortaya çıktı. Dünyanın en cimrileri ‘Eli açık’, dünyanın en korkakları ‘Yürekli’, dünyanın en tembelleri ‘Çalışkan’ gibi soyadları aldılar. Her türlü yağmada hep sona kaldığım için, güzel soyadı yağmasında da sona kaldım. Bana, ortada böbürlenebileceğim bir soyadı kalmadığından, kendime ‘Nesin’ soyadını aldım. Herkes ‘Nesin’ diye çağırdıkça ne olduğumu düşünüp kendime geleyim istedim.
Aziz Nesin
Aziz Nesin
Reklam
Mustafa Kemal Atatürk
Soyadı Kanunu gereğince, 24 Kasım 1934'de TBMM'nce Mustafa Kemal'e "Atatürk" soyadı verildi.
Sayfa 155Kitabı okudu
Mustafa Kemal Atatürk
Atatürk Türkiye'yi "Çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak" amacıyla bir dizi devrim yaptı. Bu devrimleri beş başlık altında toplayabiliriz: 2. Toplumsal Devrimler: Kadınlara erkeklerle eşit haklar verilmesi (1926- 1934) Şapka ve kıyafet devrimi (25 Kasım 1925) Tekke zâviye ve türbelerin kapatılması (30 Kasım 1925) Soyadı kanunu (21 Haziran 1934) Lâkap ve unvanların kaldırılması (26 Kasım 1934) Uluslararası saat, takvim ve uzunluk ölçülerin kabulü(1925-1931)
Sayfa 155Kitabı okudu
Manastırlı Hamdi bey... Büyük postanede telgraf memuruydu. 1919'un temmuz ayından itibaren hayatını ortaya koyarak İstanbul'da olan biten her şeyi günü gününe Mustafa Kemal'e aktaran kişiydi. 16 Mart 1920'de İstanbul'un resmen işgal edilmesini de ilk aktaran yine oydu. Mustafa Kemal Nutuk'ta bizzat teşekkür etti. Manastırlı Hamdi bey Cumhuriyet'in ilanından sonra Ankara'da Yenişehir postanesinde müdür oldu. Soyadı kanunu çıkınca, İstanbul'un işgal günü çektiği telgrafın hatırası olarak bizzat Mustafa Kemal Atatürk tarafından "Martonalti"soyadı verildi.
1934 yılında Soyadı Kanunu çıktı,her Türk kendine bir soyadı alacaktı.Herkes kendisine soyadını kendisi seçtiği için insanların bütün gizli aşağılık duyguları ortaya çıktı.Dünyanın en cimrileri "Eliaçık",dünyanın en korkakları "Yürekli", dünyanın en tembelleri "Çalışkan" gibi soyadları aldılar.Kendime "Nesin" soyadını aldım.Herkes "Nesin" diye çağırdıkça ne olduğumu düşünüp kendime geleyim istedim.
Sayfa 306Kitabı okudu
645 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.